Тёмный
No video :(

#123 

Kendini Aş
Подписаться 5 тыс.
Просмотров 28 тыс.
50% 1

Önceki bölümlerde “The Choice” isimli kitabından söz ettiğim psikolog Dr.Edith Eger’ın “The Gift” isimli kitabının içerik kısmındaki başlıklar üzerinde durdum. Kendimle ilgili yorumlar da yaptım. Bu başlıklar arasında yer alan mağduriyet kalıplarından, gerçeklerimizden kaçındığımızdan (“gerçeğe saygısızlık” yaptığımızdan), kendimizi ihmal ettiğimizden (mağduriyet kalıplarımdan ve kendimi geçmişte nasıl ihmal edebildiğimden bahsettim.), duyguların konuşulmasına izin vermeyen bilişsel esnekliği ve empatisi zayıf bir aile ortamında büyüyen insanın kendisi gibi olamamasına ve maskelerle yaşamasına yol açan sırlarla yaşamanın güçlüğünden utanç ve suçluluk sarmalından (bu bağlamda aslında kimseni seni reddetmediğinden, senin kendini reddettiğinden söz ettim.), katılıklar (bir insan bilişsel ve duygusal olarak ne kadar çok katı ise o kadar güçlü bir travmatik benliği vardır, dolayısıyla böyle olan insanların travmalarını çözümledikçe katılıkları azalır, dahası kendi gerçeğini anlamaya başladıkça bilişsel esnekliği ve yaşam empatisi artar) ve içerlemekten (yaptıklarımız ve yapmadıklarımız ya da bize yapılan ya da yapılmayan şeylerden ötürü ve özellikle en yakın olduğumuz kişiler tarafından anlaşılmadığımızı hissettiğimizde onlara karşı içerlediğimizden) bahsettim. Öte yandan, insanın içindeki mağduriyet kalıbının bebekliğinden itibaren nasıl geliştiğini anlattım. Kendini gerçekleştiren kehanetlere değindim. İnsanın başına gelenlerin sorumluluğunu alması gerektiğini zira insanın sergilediği davranışların ve sarf ettiği sözlerin kendini mağdur eden olayları ve insanları yaşamına çekebildiğini anlattım. Bölümün sonunda bu başlıklardan içerleme (”Resentment”) başlığı ile ilgili konuşarak bölümü bitirdim. Bir sonraki bölümde diğer başlıklar üzerinde duracağım. Yorumlarını bekliyorum. Lütfen abone olmayı unutma ve kendine çok iyi bak😊

Опубликовано:

 

28 авг 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 168   
@firdevs800
@firdevs800 Месяц назад
Bu hocanın ben diplerdeyken kacingan bağlanma vidyosuna denk gelmiştim ve yorum yazmıştım bana o kadar güzel bir yaklaşımla tavsiyede bulundu ve teselli verdi ki ve uzun uzun da yazıp vakit ayırdı .O vidyodan sonra kendime tedavi için yol aramaya başladım. Su an iyiyim cok şükür. Allah herkesi düşmüş olduğu karanlıklardan kurtarsın. Size tavsiyem muhakkak terapi alın ya da sizi anlayan birine kendinizi anlatin boşalın ve rahatlayın. Her şeyin çözümü var inanın zor oluyor süreç kolay değil ama ümit var, iyileşme var sonunda. Sabredin. Hiçbir acı ölene kadar sürmüyor. Allah razı olsun. Samimiyetiniz ses tonunuzdan da belli. Belki de başkalarına yardım istediğiniz o kadar kuvvetli ki burda bir etki oluşuyor sırf bu yüzden. Teşekkür ederim hocam. 🎉
@elifekulce9472
@elifekulce9472 Месяц назад
Iyi olmak icin ne gibi şeyler yaptınız
@serapyldrm9896
@serapyldrm9896 Месяц назад
Bunu farketmeden önce sizi seven size değer veren insanlara dönüp bir açıklama yapın lütfen. Sizin istemeden yaptığınız davranışları o kişiler hak etmedi ve yüksek ihtimalle siz hiç bir açıklama yapmadan (sonuçta neden öyle davrandığınızı bilmiyordunuz) ayrıldınız çekip gittiniz ya da o kişiyi haksız yere kırdınız. O kişiyi cevapsız sorularla bıraktınız. Gidin ve o kişiye kısacık bile olsa bir açıklama yapın.
@firdevs800
@firdevs800 Месяц назад
@@serapyldrm9896 serap hanım keşke bir kişi olsa insanın böyle bir sorunu olunca birçok kişiye böyle davranıyor istese de yapamıyor hep kopukluk oluyor ama işte çare aramak düzelmek için bir şeyler yapıyoruz bence önemli olan iyileşmek için gayret ve telafi tabi ki. Ama çok şükür duygusal anlamda bir ilişkide kimseyi üzen taraf ben olmadım içim rahat
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@firdevs800 merhaba. Çok güzel yazmışsın. Teşekkürler. Çok kıymetlisin, hatirsinaz yorumun için de ayrıca teşekkürler.
@firdevs800
@firdevs800 Месяц назад
@@kendinias8533 o kadar emek veriyorsunuz sonucunu da görün istedim, vefa önemli 🌸ve burdaki arkadaşlara da ümit vermesi adına yazdım. Tekrar çok teşekkür ederim 🌸
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Değerli bir izleyicim şöyle yazmış bana: "Travmalar sadece çocuklukta olmuyor büyüyünce etrafındaki dost arkadaş olarak gördüğün insanlar da yaşatıyor." İzleyicime katılıyor ve şunu eklemek istiyorum. En savunmasız ve çaresiz olduğumuz bebeklik ve erken çocukluk dönemlerimizde yaşadığımız küçük ve büyük travmalar yetişkinlik dönemimizdeki bizi daha çok etkiliyor. Zira bu dönemlerde yaşadığımız irili ufaklı travmatize edici olaylar ile çevresel faktörler ve içinde büyüdüğümüz aile ve sınıf ortamlarındaki bakım verme kalitesi birleştiğinde çok daha hassas ve duyarlı/reaktif bir sinir sistemine sahip oluyoruz. Bu da gelecekte dost ve arkadaş gördüğümüz insanlar ile olan etkileşimlerimiz sırasında yaşayabileceğimiz benzer ve hatta daha az stres verici durumlarda dahi travmatize olmamıza neden oluyor. Dolayısıyla, çocukluktaki travmalar yetişkinlikte yaşadığımız daha vasat olan olayların travmatize edici etkilerini besliyor ve artırıyor. Sevgiyle.
@merveeeee_k
@merveeeee_k Месяц назад
Kendi iç tanıklığını gerçekleştirmekle ilgili söyledikleriniz çok kıymetli. Kendimizi anlamadığımız, sevmediğimiz bir dünyada sürekli muhtaç hissedip öyle de yaşıyoruz. Başkaları tarafından görünür olmak, fark edilmek, sevilmek bir varoluş yanılsaması haline geliyor.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@merveeeee_k sana katılıyorum. Başkalarına muhtaç yasamayi birakacak muhteşem bir potansiyele sahibiz. Bu potansiyeli doğuştan getirdiğimiz ozelliklerimize uygun bir şekilde kullanmaya başladıkça kendi Biricik değerimizi daha iyi anlamaya başlayacağız. Bu da iç tanikligimizi gelistirecektir. Aslında her şeyden once kendimize sahip çıkmamız gerektigini ve bunun için de senin de ifade etmiş olduğun gibi öğrenilmiş varoluş yanilsamalarimizdan kurtulmamız gerektigini bu iç tanikligimiz bize gösterecektir. Sevgiyle.
@dobermandrake2420
@dobermandrake2420 Месяц назад
Bu arada şunu ekleyeyim: Yorumlamadan önce, her videonu en az üç kez izliyorum. Aralarda durdurup düşünüyorum. Olasılıkla bundan sonra üç beş kez daha izleyeceğim ve aklıma yeni yeni fikirler, yorumlar gelecek. Yeni videolarını sabırsızlıkla bekliyor, merak ediyor olsam da iki haftalık ara, anlamak, yorumlamak, özümlemek, senteze varmak için gerekli. Şimdi ele aldığın mağduriyet hissinin sırrına varmak kolay değil. Hemen atlayıp başka bir konuya geçmek... O başka konular da bu asal hisle ilintili ancak...
@goddesssss22
@goddesssss22 Месяц назад
@incikupe3208
@incikupe3208 Месяц назад
35 yaşımda yalancı oldugumu fark ettim heo bir mağdur durumundaymışım gibi sorumluluklarımı yapmamak için bahaneler buluyormusum ama şunu fark ettim her şey tam olsa da ben harekete geçmiyorum bunu fsrk ettiğim an cok acıydı harekete gecmeme engel olan tek şey benmişim. Düzeltmeye çalıyorum ancak bir süre sonra kendımı sabota ediyorum. En ufak bir seçim yapmak bile beni yoruyor hep artısını eksisini düşünüyorum. Anne olunca farkındalığım arttı. Çok öfkeli anlar yaşadım. Bunun için psikologa gittim. Kendimi sevemeye niyet ediyorum
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Çok değerlisin @incikupe3208 tüm kırılganlığınla paylaşmış olduğun hususlar da çok değerli. Ben de mağduriyetten beslendiğimi çok geç fark ettim. Kendimi güçlü zannediyordum. Oysa, sırtımı kendime değil hayatın kurtarıcılığına yaslıyormuşum. Başkalarını kurtarmaya çalışırken içine düştüğüm sıkıntılı durumlardan ötürü en az kendim kadar karşımdaki insanları suçlama yoluna gidiyormuşum. Bu şekilde kendimi fasit bir daire içine hapsedip sonra da hayatın beni içine düştüğüm (kendimi düşürdüğüm) durumlardan kurtarmasını bekliyormuşum. Buna karşılık, bilgelik hepimizin içinde doğuştan var. Bizler (yıllarca benim de yapmış olduğum gibi) bilge yanımızı ortaya çıkarıp aklı selim bir şekilde kullanmadıkça, kendimizi bilmedikçe, anlamadıkça, kendimize sahip çıkmadıkça, daha derin düşünüp, gözlemleyen bilincimizi geliştirip kendimiz için daha iyisini hedeflemedikçe, yaşamı olduğu gibi kabul edip şikayet etmeyi bırakmadıkça ve bilişsel olarak esnemedikçe maalesef kendimizi mağdur etmekten (ve bu süreçte bize zulmedecek zalimler yaratmaktan) mazoşistçe zevk alır bir hale geliyoruz. Buna mukabil, söz konusu zevk çok palyatif olduğundan zamana karşı dayanıksız ve kırılgan. Dolayısıyla, mağduriyet hissi bizi geleceğe taşımaktan da aciz. Aslında bizim ihtiyacımız olan kendimizle doğru düzgün bir şekilde yüzleşmek. Senin şu anda cesurca yaptığın gibi. Bu süreçte öfke gibi çok güçlü duygularımızla da hemhal olabilmeyi başarabilmeli ve onları sevgiyle nötralize edebilmeliyiz. İçinden geçtiğin süreç hiç kolay değil. Ancak sen kendini sevmeye niyet ettikçe bu zorlu ve zorlayıcı yolu yarılamış oluyorsun. Bu da çok iyi bir şey. Lütfen kendini sabote ettiğin anları bir yerlere yaz, üzerinde düşün. Kendine karşı müşfik ol zira her daim hata yapacağız ve gel-gitler yaşayacağız. Yaşamak böyle bir şey. Bir son yok aslında. Sürekli gelişmek var, eğer istersen. Geliştikçe kendilik algın ile birlikte yaşam merceğin de genişliyor. Kendine zaman ver. En ufak başarın için kendini onayla, takdir et. Zamanla, ne kadar güçlü olduğunun farkına varacaksın. Kaldı ki, sen annesin, kendi annen gibi değilsin, olamazsın zira burada cesurca kendilik değerinle ilgili yorum yapıyorsun. Daha iyi bir ebeveyn olmaya çalışıyorsun. Bu da külliyen değişmek istediğini kanıtlıyor. Bu çok muhteşem bir ideal. Orada kal lütfen, vazgeçme. İnan hayat bir noktadan sonra sabrını test etmekten vazgeçip ihtiyacın olanı sana veriyor. Paulo Coelho'nun "Simyacı" kitabında anlattığı gibi hayat aslında ihtiyacın olanın uzaklarda değil yine kendinde olduğunu sana göstererek güçlenmeni ve zorlukların arkasındaki mekaniği anlamanı sağlıyor. Sonra da arkası geliyor zaten. Başlarda küçük şeylerle başlıyor ve sen çoğaldıkça ve olanı sevdikçe gittikçe genişleyerek büyüyor. Yolun aydınlık, buna inan. Sevgiyle.
@tuncay8727
@tuncay8727 Месяц назад
Sizinle aynı yaştayız. Benim de benzer sorunlarım var. Fakat benim temel problemim çalışamamak. Hayatımda hiç çalışmadım. Ve bu durum hâlâ devam ediyor. Sizde bu tarz bir sorun var mı?
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@tuncay8727 hayır yok ben hala çalışıyor ve keyif alıyorum.
@tuncay8727
@tuncay8727 Месяц назад
@@kendinias8533 Yorumu yapan hanımefendiye sormuştum ben hocam. Benim böyle bir sorunum var maalesef. Sebebini çözemedim.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@tuncay8727 tamamdır, uyardigin için teşekkürler. İstersen yorum yapan hanımefendiyi yorumunu görmesini sağlayacak şekilde @ ile bilgilendir.
@dobermandrake2420
@dobermandrake2420 Месяц назад
Mağduriyet hissi öyle yaygın bir olgu ki yalnızca tek tek bireyler değil, halklar, toplumlar, iktidarlar da mağduru oynayabiliyorlar.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Sana katılıyorum sevgili Erhan. Zaten meselenin kaynağında üst bilişi temsil etmesi gereken ama maalesef ülkemizde egemen olan denetim odaklı korku-güç kültürü nedeniyle temsil edemeyen toplumlar-topluluklar-iktidarlar ve yığınlar tarafından otorite figürü olarak görülen insanların mağduriyetten bu kadar kolay bir şekilde nemalanışları yatıyor. Bunu görebilenler meseleyi daha fazla şahsileştirmekten uzaklaşarak toplumsallaştıracaklar ve böylelikle, bu ülkede kendilerini bireysel ve kolektif düzlemde mağdur hissetmekten uzaklaşarak kendilerine daha çok şefkat göstermeye başlayabileceklerdir. Bu da onları utanç ve suçluluk sarmalından kurtararak yaratıcı ve bilge arketiplerinin farkına varmalarını kolaylaştıracaktır. Sevgiyle.
@Paklavali
@Paklavali Месяц назад
Teşekkürler RU-vid karşıma çıkardığın için .Tam benim kafadasınız hocam
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Eminim sen de benim kafadasındır:) bu nedenle ben de RU-vid algoritmasına teşekkür borçluyum seni karşıma çıkardığı için. Bu kadar içten ve samimi bir yorum yazdığın için çok mutlu oldum. İyi ki varsın ve buradasın. Kendine iyi bak. Sevgiyle.
@aleynaimroll
@aleynaimroll Месяц назад
Yorumlar kısmında insanlarla ne kadar kalpten alakadar olduğunuzu gördüğümde videonuzu izlemeden kanaliniza abone oldum.Videoyu izlediğimde de kalitesin asla tesadüf olmadığı sözünün canlı örneğini gördüm.Tesekkur ederimm,iyiki varsınız
@peopleinthehouse3844
@peopleinthehouse3844 Месяц назад
Her cümlenizi anladım. Aynı dili konuşan insanlar çoğalıyor ✨
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@peopleinthehouse3844 bu harika bir haber. Teşekkürler.
@aysekzlarslan5011
@aysekzlarslan5011 21 день назад
Kendim için harekete geçemediğim uzunca süreçlerin ardından kendimi duyamadığımı farkettiğim şu günlerde kanalınızla tanışmak çok iyi geldi, yüreğinize sağlık 🌿
@kendinias8533
@kendinias8533 14 дней назад
Merhaba. Nazik yorumun ve ilgin için çok teşekkürler.
@alperkaanates
@alperkaanates Месяц назад
müthiş bir video olmuş hocam. tabiri caizse söylediklerinizi kana kana içtim. aktardıklarınız için teşekkür ederim
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@alperkaanates ben teşekkür ederim sevgili Alper değerli vaktini ayırıp izleme nezaketi gösterdiğin için. Düşüncelerini lütfen paylaşmaktan çekinme. Sevgiyle.
@dobermandrake2420
@dobermandrake2420 Месяц назад
Sevgili Önder, seni yine ilgiyle, merakla izledim. Aslında seninle kendimi izliyorum. Mağduriyet hissi farklı farklı görünümlere sahip. Eger'ın sıraladığı (kaçınma, kendini ihmal vb) hareket ve düşüncelerinin tümü mağduriyet hissinden, dahası zorbalık bile mağduriyet hissinden kaynaklanıyor. Belki de dünyada mağdur olmayan yok; hepimiz toptan mağduruz. Daha doğrusu, hepimizin "gerçekten mağdur" olduğu zamanlar var ya da olabilir. Öyleyse sorun ne? Sorun bu hissi benimseyip tüm yaşamımıza yaymak sanırım. Tüm bunları biliyorum, ancak, yine de "ezeli mağduru oynamak"tan kendimi alamıyorum. Beni dinleyen, anladığını düşündüğüm kişilere sızlanmaktan, yakınmaktan... Düğüm de burada: Altında yatan duygu, düşünceleri bildiğim halde, neden o histen kurtulamıyorum? Mağduriyet hissinin altında şu var: Bir başarısızlık karşısında onunla yüzleşmek çok zor, acılı. Ancak, mağdur konumunda başarısız olduğumuzda mağdur olduğumuzu kendimize kanıtlamış, başkalarına da göstermiş oluyoruz ve başarısızlıkla yüzleşmemize gerek kalmıyor. Burada şu var: Başarısızlıkla yüzleşmek çok zor, acılı; bundan kaçınıyoruz. Yüzleşsek kısa zamanda feraha ereceğiz, ancak, ezeli mağdur rolüne girerek yüzleşmekten ve yoğun acıdan kaçınırken "seyreltilmiş acıyı tüm yaşamımıza yayıyoruz". Demek ki mağduriyet hissinin altında başka bir gerçek var: "sorumluluktan kaçış". Mağduriyet kilidini çözecek anahtar: Özsorumluluk! Anahtarı da buldum. Bakalım ezeli mağdur Erhan'dan kurtulabilecek miyim? 🙃
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@dobermandrake2420 yanıt vereceğim ancak 1 hafta yokum. Dönünce sana yanıt yazacağım. Savunmazlik içinde kendinle ilgili yazdığın her sey çok değerli. Tüm bu yuzlesmeler aslında bizi mağduriyet kalibindan gün be gün çıkarıyor ve kendimize karşı daha çok müşfik olmaya sevk ediyor. O nedenle, ciddi anlamda yol kat ettiğimizin farkında olmamızda yarar var. Sevgiyle.
@dobermandrake2420
@dobermandrake2420 Месяц назад
Sağ ol Önder, evet, bazen geriye gittiğimi, ilerleyemediğimi düşündüğüm zamanlar oluyor. Geriye gidiyor olsak bile, yine ilerlemek için geriye gittiğimizin farkındalığı gerekiyor. Sonuç olarak önce farkındalık yükseltme ve ardından özsorumluluk yükseltme olduğu sürece, aradaki dalgalanmalar doğal ve sorun değil. Çünkü sürekli ileri gidemeyiz; arada elbet gerileyeceğiz.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@dobermandrake2420 kesinlikle.
@bilenkeziban6237
@bilenkeziban6237 Месяц назад
Icimde donen olaylari bu kadar guzel kelimelere dokerek farki ndaligimi arttirmama katki sagladiginiz icin size gonulden tesekkur ediyorum ❤
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@bilenkeziban6237 çok teşekkürler nazik yorumun için. Ben de kanalıma girip bu bölümü izleme nezaketi gösterdiğin için sana minnettarım. Sevgiyle.
@_ceyda_
@_ceyda_ 21 день назад
"... kaynakları konusunda kendi kendimizi aldattığımız tutkulardı üzerimizde en amansız baskıları kuran. En cılız itkilerimiz de niteliğini bildiklerimizdi. Çok zaman başkaları üzerinde deneyler yaptığımı sandığımız sırada, gerçekte kendi üzerimizde deneyler yapıyorduk." bu video ile tanıştık; paylaşmaya devam etmeniz konusunda bol motivasyon dilerimm
@kendinias8533
@kendinias8533 21 день назад
Çok teşekkürler. Alıntıladığın pasaj çok değerli. Okudukça insanı kendine getiriyor. Daha çok paylaşman dileğiyle. Sevgiyle.
@Judylan111
@Judylan111 Месяц назад
Duyguların hepsi çevremizin taklitidir! Duygu diye bir şey yok filmler şarkılar kitaplar vs bizi şekillendiriyor, geçmiş travma diye de bir şey yok şu an vardır geçmiş tecrübedir
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@Judylan111 merhaba. Duyguların hepsi çevremizin taklididir derken ne kastettiğini biraz daha açabilir misin lütfen? Duygu ve travma kavramlari ile ilgili olarak benim de savundugum ve anlattigim bilgiler ile çarpışan ters köşe bir yaklasimin var. Bu yüzden merak ettim. Sevgiyle.
@Judylan111
@Judylan111 Месяц назад
@@kendinias8533 çok sevindim merakınıza 🤍 ben duyguları fazla dramatize edip gereksiz girdaplara girmekten bahsediyorum o kadar önemi yok yani geçici olan şeyler için aslında duygulara verdiğimiz tepkiler gördüklerimizden duyduklarımızdan izlediklerimizden ibaret özellikle de Ortadoğu insanı için yani biz duyguları dramatize ederek konfor alanı yapmışız orada olmak bizi rahatlatıyor ama aslında bunun geçici ya da çok da içselleştirmediğimizde saçma sapan bir tavır olduğunu farkediyoruz! Umarım anlatabilmişimdir
@Judylan111
@Judylan111 Месяц назад
@@kendinias8533 belki doğduğumuz andan itibaren çok daha farklı aileler ve çevrelerde yetişseydik tepkilerimiz daha farklı olurdu hep müdahale edilen duygu durumu bozukluk oluşturuyor bence bu yüzden hassasiyet fazla
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@Judylan111 şimdi daha iyi anladım, teşekkür ederim açıklamaların için. O halde elbette duygular var ancak bunlar geçici ve acı gibi olumsuz duygular da dahil olmak üzere tüm duyguların (bize verdikleri mesajlardan bağımsız olarak) içinden geçmeyi bilmemiz ve bu duyguları gereğinden fazla anlam yüklemememiz gerektiğini söylemiş olursam, senin savına yaklaşmış olabilir miyim? Aksi halde, duyguların esiri haline gelebilmek riskiyle karşı karşıya kalabilir ve bu riske maruz kaldıkça kendimiz olmaktan/özümüzden uzaklaşabileceğimizi savunabilir miyiz? (Not: Benim duygular ile ilgili olarak çektiğim bölümlerde biraz daha farklı bir yaklaşım sergilemiş olsam da senin dediğini anladığımı düşünüyorum.) Sevgiyle.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@Judylan111 kesinlikle çevresel faktörler ve içinde büyüdüğümüz ortamlar bizim kök inançlarımızda dahil olmak üzere düşünce ve duygu kalıplarımızı belirliyor. Bunun farkına vardığımız an senin yorumun özelinde duygularımızla olan ilişkimizi de daha gerçekçi ve işlevsel hale getirerek hissettiğimiz duyguların geçip gitmelerine müdahale etmeksizin, aksine onları geçici olduklarını kabul ederek hayatımıza duygu durumu bozukluklarından mustarip olmadan devam edebiliriz, diye düşünüyorum. Bu minvalde beni düşündürdüğün için sana yeniden teşekkür ederim. Sevgiyle.
@user-ws2uy6fy7q
@user-ws2uy6fy7q Месяц назад
Video başlığını gördüğüm an dedim ki tam benlik biçerik
@robloxvsben710
@robloxvsben710 Месяц назад
Bir tık hizlandirilmis edit yaparak videoyu yayinlarsaniz daha akici olur bende destek olmak.istedim vibe niz harika yaş yakin idrak yakin olunca cok samimi geldi yurekten teşekkürler iyiki varsiniz sevgiler ❤
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Merhaba, mesajın için teşekkürler. Videolarımı ilk günden beri edit etmiyorum. Edit etmeyi çok iyi de bilmiyorum. Galiba içimden etmek de gelmiyor. Bu iç sesi dinlemeyi tercih ediyorum. Bunun dışında bölüm yayınlamakla ilgili esasa ilişkin severek yaptığım çok şey var ve sınırlı enerjimi bunlara harcamak bana daha iyi geliyor ve motive ediyor. Kaldı ki; videolarda olduğum gibi görünmek ve kendim gibi olmak istiyorum. RU-vid'a video koyarken olması ve yapılması gerekenlerden özgür bir zeminde insanlara dokumayı önceliyorum. Burası benim için şifa bulduğum ve kendini bulma yolunda arayışta olan herkesi şifalandırmayı niyet ettiğim bir mecra. Bununla birlikte, değerli önerin çok mantıklı ve uygulanabilir. Bu nedenle, pratik desteğin için özellikle müteşekkirim. Diğer yandan, videolarımı edit etseydim hızlandırabileceğim konuşmamı, aslında izleyen herkes 1,25 veya 1,5 hızda dinlerse aynı sonuca ulaşabilir. Bunun bugüne kadar birçok kez yazdım ve söyledim. Bu nedenle, eğer RU-vid'da bu özellik olmasa idi yapmış olduğun öneriyi hayata geçirmek için videolarımı edit edebilirdim. Tekrar nazik ilgin ve işlevsel önerin için teşekkür ederim. Sevgiyle.
@robloxvsben710
@robloxvsben710 Месяц назад
@@kendinias8533 silicem simdi mesaji bende human dizayn da projektorum daha faydali.nasil olur karsimdakinde goruyorum ve söylüyorum bu da benim.ozgunlugum belkide kurtarici kurban bilimcidir caktirmayin cok.naziksiniz.kalplere.dokunuyorsunuz sevgilerimle 🙏
@KoKo-ye2ld
@KoKo-ye2ld Месяц назад
Sürekli kendini sev değer ver diye söylüyor herkes. Nasıl yapalım peki? Ben bunu kendime yüz kere de söylesem inanmadığm sürece ne önemi var? Aynada Gözümün içine bakarak söylüyorum daha da tiksiniyorum kendimden
@damatferit5210
@damatferit5210 Месяц назад
Ben de...
@justhecigaret7455
@justhecigaret7455 Месяц назад
kendine sevdiğin birine nasıl davranıyorsan öyle davranmalısın kendini ön planda tutmalısın mesela. ve surekli kendini sevdigini soylersen israrci kalirsan emin ol bu gerçeklesecek, bir gun ayanaya baktiginda gercekten severek bakacaksın💕 sürece güven
@EdaSolum
@EdaSolum Месяц назад
Yapman gereken kötü hissettiginde , hata yaptığında sevdiğin bir insana davranır gibi anlayışlı sevgili davranman. Basta yapay olabilirsin ama yavaş yavaş enerji gelecek birden sonra bir bakmışsın hakikaten kendini seviyorsun. Örnek rezil oldun: kendine iyi davranmalisin , böyle şeyler olabilir ben hâlâ iyiyim , yeterliyim .
@Luxortempl
@Luxortempl 18 дней назад
Sorunu hep dışarda aramaya meyilliyiz oysa sorunda çözümde her şey bizim içimizde sadece farkına varıp bakmak lazım
@kendinias8533
@kendinias8533 14 дней назад
Kalemine sağlık. Evet, her şey 'içsel gökyüzümüzün' derinliklerinde saklı. Sevgiyle.
@ahmetahmet5041
@ahmetahmet5041 Месяц назад
Arkadaslar surekli insanların gözüne girmek kendimi gerceklestirme çabam bir kahramanlık hikayesi yazma kafamda kurgulama ve bunu dillendirmek gibi takıntı benzeri şeyleri düşünüyorum.Ne yapmam lazim insanları etkilenmeden, huzur ile bir hayat nasıl yaşanır
@dobermandrake2420
@dobermandrake2420 Месяц назад
Kendini gerçekleştirme, insanların gözüne girme, herkesin ortak çabası. Ancak, bunun oluş biçimi önemli. Gördüğüm kadarıyla sizde belirli bir farkındalık oluşmuş. Farkındalık en önemli adım. Ayrıca bir şeylerin yanlış gittiğinin de farkındasınız. Bu da çok önemli; değişme yolunda bir koşul. Sözünü ettiğiniz olguda, size rahatsızlık veren duruşunuzu değiştirmek zahmetli bir süreç; kestirme bir yolu yok. Sanıyorum, kendini gerçekleştirme çabanızın altında özgüven eksikliği, yetersizlik duygusu var. Olasılıkla yakınlarınız, büyük olasılıkla birincil bakıcılarınız (varsa ana babanız) sizde olumsuz benlik algısı oluşturmuş. Kimlerin size olumsuz benlik algısı yüklediğini saptamak, onlarla ilişkilerinizi gözden geçirmek, daha olumlu bir benlik algısı yolunda en önemli adımlar olacaktır. Yalnız, bunu kendi başınıza yapmanız biraz zor; bu yolda Geştalt terapi ya da TA uygulayan bir danışmanın yardımına başvurmanızı öneririm.
@dobermandrake2420
@dobermandrake2420 Месяц назад
Ayrıca TA'da "güçlü ol" diye adlandırılan bir sürücü tanımlanıyor. Sizde "güçlü ol" sürücüsü de etkin konumda olabilir. Bu sürücüyü size yükleyenleri saptamak da iyileşme sağlayacaktır. "Olumsuz benlik algısı" mı "güçlü ol" sürücüsü mü sizde etkin. Bence bunları belirlemeniz gerekiyor.
@ahmetahmet5041
@ahmetahmet5041 Месяц назад
@@dobermandrake2420 teşekkür ederim TA nın acılımı nedir
@dobermandrake2420
@dobermandrake2420 Месяц назад
Rica ederim. TA, bir terapi yaklaşımı. Geştalt başka bir yaklaşım. TA, Transaksiyonel Analiz'in baş harfleri Ancak Transakisyonel Analiz demek biraz zor olduğu için, genellikle TA diye söz ediliyor. TA'da, beniiğin üç yönünün çocuk, ebeveyn, yetişkin (Ç, E, Y) olduğu, bunların kişide birlikte var bulunduğundan söz ediiliyor.
@ahmetahmet5041
@ahmetahmet5041 Месяц назад
@@dobermandrake2420 bunu internetten youtubendan ogrenebilirmiyiz
@dobermandrake2420
@dobermandrake2420 Месяц назад
Akıcılık konusunda ben kendi yorumumu yazacağım: Yaşamdan konuşuyorsun. Durmak, kurduğumuz ilişkiler üstüne birlikte düşünmek, bunun için: Yaptığımız şey bu; doğal ve olması gereken. Bir konuyu ele alıyorsak orada duruyoruz, orada takılı kalmışız demektir. Takılı kalmak doğal. Kalmasaydık zaten bir sorun olmazdı ve konuşmamıza da gerek kalmazdı. Demem o ki ele aldığımız konular durmayı gerektiriyor. Ancak duruşumuz, takılı kalmayı sürdürmek değil, takılı kalmaktan kurtulmak için. İnsan olmak, bir şeye, şeylere takılı kalmak demek. Sorun, takılı kalmak değil, sorun nelere takılı kaldığının farkında olmamak. Biz ise takılı kaldığımız konuların farkındayız ve onun üstüne düşünüyoruz. Videona ilişkin yorumumda, izlerken durdurduğumu, her videonu en az dört beş kez izlediğimi, izleyip geçmediğimi söylemiştim. Psikoloji, psikoterapi tarihi boyunca, ele aldığımız konular üstüne binlerce kitap yazılmış; daha da yazılıyor. Yani geçip gidilemeyecek. Biz o binlerce kitabı göz önünde tutarak, onların üstüne bir şeyler söylemeye; zaman zaman da onları aşmaya çalışıyoruz. Geçip giderek yapılacak şey değil bu. Hazır, kolay tanı, reçete, hızlı ilerleme yok! Tam tersine üstünde duralım, takılalım, düşünelim. Ben seni olduğun gibi görüyor ve kabul ediyorum. Sen de beni olduğum gibi kabul ediyorsun. Biri birimizi olduğumuz gibi kabul ettiğimiz için, paradoksal bir biçimde birlikte değişiyoruz, büyüyoruz. Gerçek akış bu. Birimiz diğerini olduğu gibi kabul etmeseydi ya da ikimiz biri birimizi olduğu gibi kabul etmeseydik orada kalır, değişmezdik. Sorun yok Önder, bence böyle yola devam! Doğallık, içtenlik, amatörlük, eee'lerle devam! Ben seni dinlemekten, "seninle takılmaktan" hiç sıkılmam.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Var ol Erhan. Senin gibi izleyicilerim olduğu sürece sırtım yere gelmez ve ben bazen takılarak bazen de akarak yoluma devam ederim. Bu arada zaman ayırıp diğer izleyicilerimin yorumlarına yazdığın değerli yanıtlar için teşekkür ederim. Destek değeri ancak böyle yaşam bulur. Diğer yandan, çok düşündüğüm doğru, bazen durup es verdiğim de doğru. Bazen takıldığım da doğru. Ancak en doğru olan şey kendim gibi olmak çabam. Ben ön hazırlık yapmıyorum. Kayda bastıktan sonra şayet kaydın başında takılmaz isem çekime devam ediyorum. Anlatacaklarımı kafamda planlayıp, sonra meccanen konuşuyorum. Derdim bildiklerimi paylaşmak, içimde birikmiş olanları başka yaşamlara dokunabilme ümidiyle dışa vurmak. Bunu kendi bildiğim gibi yapıyorum. Profesyonel destek almıyorum. Buna ihtiyaç da duymuyorum. En azından bu kanalda sahici ve samimi olabilmeyi başarmış olmayı ide ediniyorum. Bu beni kanalıma bağlayan en önemli motiflerden biri. Sahicilik, kendim gibi olmak. Sevgili Erhan, beni anlama çaban için müteşekkirim. İyi ki varsın. Yorumlarını yazarken gösterdiğin özen beni daha özenli yazmaya itiyor. Bu bağlamda bana gelişme fırsatı verdiğin için de çok değerlisin. Eeee'lerim ve eslerimle beni kabul ederken kendini de daha çok kabul ettiğini varsayabilirim. Bu da beni çok mutlu ediyor. Senin gibi bir insanın bu kanala gelmiş olması benim doğru yolduğumu gösteren en önemli işaretlerden biri. Sevgiyle.
@dobermandrake2420
@dobermandrake2420 Месяц назад
♥ Sevgili Önder, beni çok mutlu ettin. Yorumlarımda böyledir demiyorum. Böyle olabilir demeye özen gösteriyorum. Yaptığım, olup biteni anlamaya çalışmak. Kimseyi, kendimi de kırmadan, yaşamı ele almak. Yazmakla olur mu, bu; yaşamak, içinde olmakla olur, diyen bir iç ses de var. Evet, eyleme kısmında sorunlarım var ve yapabildiğim belki en iyi şey yazmak. Derdim çok bilmiş görünmek değil (bu, üstbene yanıtım). İçimde olanı yansıtmak, hakikate (ulaşılamayacağını bilsem de) kıyısından bucağından tutunmak, anlam yaratmak. Bana "Aşırıya gidiyorsun, anlaşılmayacaksın, yanlış anlaşılacaksın, çok bilmiş, salak diyenler olacak", diyen, elimden tutup geriye çekeleyen üstbenimle çekişme içindeyim. Kanala olumlu katkıda bulunuyorsam ne mutlu bana; ereğim bu zaten. Ancak çekişme de var üstbenimle. Çekişme kaçınılmaz. Kendini tümüyle olduğu gibi kabul etmek zor, belki olanaksız. Ancak, olabildiğince kabul edersek, karşı taraftan da olabildiğince kabul görürsek kendiliğimizi koruyabiliriz. Üstben-altben farkındalığı önemli. Üstbenimizle sürekli iç diyalog içinde olduğumuzun farkındalığını geliştirmemiz... İç seslerimi, çekişmelerimi yansıtmaya çalıştım. Bunu da olumlu bir katkı olacağı düşüncesiyle yaptım. Üstbeniyle, altbeniyle, çekişmeleriyle Erhan bu. İyi ve / ya kötü; bunların hepsi BENİM. ♥♥
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@dobermandrake2420 İyi ki de böylesin Erhan. Lütfen bu halinle kendini çok sev. Süper egomuz, ebeveyn benliğimiz, toplumsal iç sesimiz bizi her durdurmaya ya da caydırmaya çalıştığında biz inatla yolumuza ve kendimiz olmaya devam edeceğiz. Aksi artık mümkün değil. Hakikat bizi çağırıyor. Ona tümüyle erişemesek de onun uğruna tekamül etmeye inatla ve ısrarla, herkese ve her şeye rağmen devam edeceğiz. Sevgiyle.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@dobermandrake2420 bana gelen ancak burada göremediğim şu yorumuna yanıt yazmak ve teşekkür etmek istedim: "İçimde olup bitenlerin karşıda yankılandığını görmek çok iyileştirici. "İçimde olup bitenlerin karşıda yankılandığını görmek çok iyileştirici. "Yalnız değilim, bunu yaşayan, tek ben değilim", duygusu insana güç veriyor. Grup terapileri insanı çok iyileştirir, iyi hissettirir. Aslında sevgili Önder Özden'in bu sayfası, videolarıyla birlikte, yorumlar kısmıyla bir tür çevrimiçi grup terapi odası işlevi görüyor. Önder Özden de, siz de sağ olunuz! 😊" Bu yorumunda kanalımı "çevrimiçi grup terapisi odası" olarak nitelendirmiş olman çok sevindirici. Aynı zamanda bu kanalı özellikle senin böyle görmen benim açımdan oldukça motive edici. Sen de bana güç veriyorsun. Sevgiyle.
@dobermandrake2420
@dobermandrake2420 Месяц назад
@@kendinias8533 Sağ ol Önder! Bir ay kadar çok yoğun olacağım. Taşınıyorum. Selam sevgi...
@santayorhan
@santayorhan Месяц назад
Sırlar bizi daha da içine kapanık yaptı şeffaf olamadık çıkış noktalarını başka yerlerde başkalarında aradık.. Galiba bu denli içimize attığımız çıkılmaz sandığımız sorunlar yüzünden ben MS Hastası oldum. Keşke sizin gibi insanlar etrafımızda olsaydı.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@santayorhan çok teşekkür ederim nazik sözlerin için. Gabor Mate'nin Normal Efsanesi isimli kitabını lütfen oku. Sana iyi geleceğine inanıyorum. Mate'nin "Compassionate Inquiry" isimli bir tekniği ve kursu var. Bu isimde bir Web sitesi de var. İçimize attığımız ve çıkılmaz sandığımız sorunlarla ilgili olarak belli soru kaliplari üzerinden kendi kendimize müşfik bir sorgulama yapmayı öğretiyor. Bu sayede kendi icimize meraklı bir çocuk gibi yaklaşarak meselenin özünü yakalamamizi sağlayan sorular sorduğumuzda aslında tüm bu sorunları neden içimize attığımızın cevabını bulabiliyoruz. Bu da sinir sistemimizin kendini daha güvende hissetmesine yol açıyor olabilir. Son olarak Stephen Porges'in Polyvagal Teorisi ile ilgili de okumanı öneririm. Orada sinir sistemimiz aracılığı ile çevremizi ve olaylari/insanları algilama-duyumsama şeklimizin stres tepki mekanizmamizi nasıl sekillendirdigi fiziksel ve biyokimyasal düzeyde irdelenmis ve okudukça müthiş bir aydinlanma ve icsel rahatlama sağlıyor. Belki de MS hastalığın açısından ufuk açıcı olabilir ve sana bu süreçte rehberlik edebilir. Bu arada keşke senin gibi insanların kıymeti daha fazla bilinebilse. Ve burada bir parantez acmaliyim: keşke hepimiz kendi kıymetimizi daha fazla bilebilsek de başkalarının kıymetimizi bilmesine ihtiyacımız olmasa. Ya da doğuştan/kollektif bilincaltimizdan/bebekligimizden gelen kodlarla keşke "karşı bağımlılık" geliştirip kimseyle bir sey paylasamayacak kadar yalnizlasip sorunlarimizla tek basimiza mucadele etmek zorunda kalmasak. Bu soyledigim iki sey arasinda (kendine sahip cikma/yetmebilme ile karsi bagimlilik yuzunden yalnizlasma) arasinda paradoksal bir iliski var. Baska bir deyisle her ikisi de lazim insana. Umarim bu surecte her ikisine de daha fazla sahip olabilirsin. Sevgiyle.
@santayorhan
@santayorhan Месяц назад
@@kendinias8533 tavsiye kitaplarınızı alıp okuyacağım. İlk dinlemede sizin ne kadar derinlere inmiş ve çıkmış biri olduğunuzu hissettim. Belkide bizler şu an aşağı serbest dalıştayız. Dönüş yolu için insanlara rehberliğinize denk gelmem büyük şans. Çok iyisiniz yaşadıklarınız sizi içten samimi birine çevirmiş..
@ElifAKCAN-ul8ng
@ElifAKCAN-ul8ng 23 дня назад
Yapayalnız geçen bilmem kaçıncı gün. Herkesin beni dışladığını ve reddediğini düşündüğüm ve onlara artık tahammül edemediğimi farkettiğim bir anda karşıma çıktı bu video. Bilmiyorum hala reddedildiğimi zannediyorum ama durumu biraz farkettim. Travmatik biriyim ve bu durumu da ben yarattım. Şu an sadece biraz rahatlamak ve başarmak istiyorum.
@kendinias8533
@kendinias8533 21 день назад
Travmayı sen yaratmadın, bedeni yarattı ve bunu da o anda seçim şansı olmaksızın yaptı. Olayları travmatik olarak yorumlayan aslında otonom sinir sistemimiz. Bu sistem bebekliğimizden itibaren ne kadar güçlü ve dayanıklı ise bir olay karşısında travmatize olmamız o kadar güç. Ve bu belli bir noktaya kadar bizim kontrolümüzde değil. Bunun için lütfen kendini suçlayıp, hırpalama. En önemlisi de hiçbir travmatik olayı sen kendin isteyerek ve bilerek yaratamazsın. Bunun ayırdına varırsan rahatlar ve kendine karşı daha müşfik olabilirsin. Bununla birlikte, yalnızlık ve diğer koşullar hakkında bizzat bir şeyler yapabilirsin zira bunlar senin kontrolün altında. Diğer olaylar ise değil. Bu nedenle, yaşamda şuna özellikle dikkat etmek lazım: Kontrolümüz altında olay olaylar ile olmayanları birbirinden ayırmak lazım. Olmayanlar için kendimizi hırpalamak yerine onları ve üzerimizdeki etkilerini (geçmişten gelen ruhsal ve fiziksel yaralar vs.) kabule geçmek, olanları ise değiştirmek için aksiyon almak en doğrusudur. Bunu seninle özellikle paylaşmak ihtiyacı duydum. Bir de istiyorum dediğin "isteme hali" devam eder ve aslında bu seni pasifize eder. Bu nedenle, bir şeyi yapmak istiyorum demek yerine yapıyorum dersen beyninde ve bedeninde çok daha fazla etkisi olur. Birisinde pasif halde (askıda) iken diğerinde yaşamın içinde hareket halindesindir. Son olarak kimse seni sen istemedikçe dışlayamaz ve reddedemez. Buna izin vermemesi gereken sensin. Bunun için de sınırlarını güçlendirmelisin. Şunu asla unutma: Bir noktaya kadar kendi kendimize yetmeyi ve yerli yerinde hayır demeyi öğrenmedikçe başkaları bize buna öğretmek için sınırlarımızı çiğ çiğ çiğnerler, taki biz bunu anlayana ve olumlu yönde değişene kadar. Bu sebeple, sınırlar ile ilgili okumalar yap. The Book of Boundaries isimli bir kitap var, belki alıp okursun. Ya da başka bir kitap bulursun. Kimsenin seni dışlamasına izin verme ve bu olduğunda bil ki bunda senin de payın var. Zira kendisini sağlıklı düzeyde değerli ve önemli gören birisi dışlanabileceği ortamlara girmez, böyle insanlarla ilişki kurmaz ve bu ortamlar/insanlar ile aynı frekansta yaşamadığı için onları yaşamına çekmez. Bu insanlar, kişinin annesi ve/veya babası ya da çok yakınları olduğunda da onlardan vakti geldiğinde kademeli olarak uzaklaşmayı ve hak ettiği yaşamı kurgulamayı bilir. Unutma eğer sen yoksan aslında kimse yok demektir. Bu nedenle, sen kendini özünde var edemedikçe ve değerli görmedikçe başkalarının (en yakınların da dahil olmak üzere) seni var etmesi ve değerli görmesi mümkün olamaz. Buna yaşadığın her türlü ilişki dahil. Ve o kadar ki insan kendi değerlilik bilinci ile paralel insanları ve olayları yaşarken kendisini daha iyisine layık göremediği için onların içinde olmaktan aslında gizli bir haz da duyar ancak bunu kesinlikle kendisine itiraf edemez ama içi bilir. Bunun üzerinde de düşünmeni rica ederim. Kendine iyi bak ve yaşadığın travmalar için kendini suçlamak yerine önce ne kadar değerli bir insan olduğunun farkına varıver. Sen kendini sevdikçe bak göreceksin rezone olduğun insanların çehresi değişecek ve seni yaşamına alanların sayısı çoğalacak. Sevgiyle.
@melisadaily8985
@melisadaily8985 Месяц назад
4,44bin aboneniz olduğu için bu videoyu bir mesaj olarak alıyorum 💝
@ahmetsengul2313
@ahmetsengul2313 Месяц назад
Hocam kendini red ediyor ise ,depresyonda dır, a sosyal olmuştur.
@orhanak4624
@orhanak4624 Месяц назад
36 yasindayim ve yillardir mutsuzum. Kadinlardan surekli ret yiyorum ve kendime saygimi kaybettim. Işim geregi kendimi saglam tutmam gerek ama cok zorlaniyorum. Bazen pes etmeye yaklasiyorum.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Sevgili Orhan @orhanak4624 merhaba. En azından içinde bulunduğun durumun farkındasın ve bunu dürüst bir şekilde ifade edebiliyorsun. Bu cesur olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda yıllardan beri kadınlardan ret yemene rağmen denemeye devam ediyorsun ya da uzun bir süre denemeye devam ettin. Bu da aslında senin yılmaz bir kişiliğin olduğunu gösteriyor. Ancak zamanında benim de yaptığım gibi onayı, kabulü, sevgiyi, saygıyı ve anlaşılmayı dışarıda arıyorsun. Oysa bunların hepsi zaten senin içinde gömülü ve fakat içinde büyüdüğün aile ortamında doğuştan sahip olduğun bu öz değerlerin hepsi ya da bir kaçından mahrum bırakılmış olabilirsin. Bebekken yansıtmalı özdeşim yoluyla gelişiyoruz. Bakım verenlerimiz bize sevgiyi, saygıyı, kabulü, onayı vd. değerleri yansıtmakta güçlük çektiler ise bilinçdışımızda kendimizi bunlara layık görmemeye başlıyoruz. Bu haleti ruhiye içerisinde aslında içimizde aşkın bir biçimde bulunan "insanın varoluş boyutlarında" kendimizi yetersiz ve başarısız hissediyoruz. Bu değersizlik bilinci içerisinde yaşadığımız/yaşayamadığımız yakın ilişkiler de (iş hayatı da dahil olmak üzere) bize bunu teyit ediyorlar. Kendini gerçekleştiren kehanetlerimizin sayısı artıkça mutsuzlaşıyor, ümidimizi kaybediyor, yalnızlaşıyor ve hayatımızı coşkulu-anlamlı-güçlü bir şekilde idame ettirmekte zorlanıyoruz. Bu noktada, çocukken bir yerden sonra çektiğimiz ıstıraba dayanamayarak herkesten önce "kendimizi terk ettiğimizin" ayırdına varmamız çok önemli. Ben kendimi iyileştirirken iç çocuğumun (yani küçüklük halimin) ağlayarak karyolanın altına saklandığını hayal eder ve bugünkü halimin (yetişkin benliğimin) onu oradan çıkarıp kucağına alarak sevgi ve şefkatle başını okşadığını ve teskin ettiğini imgelerdim. Hala da yapıyorum. Çünkü iç çocuğumun ebeveynlerimizin iç çocukları gibi yaralı olduğunu biliyorum. Onun bana ihtiyacı var, herkesten çok bana. Onu terk etmek zorunda kalan benim, ona yeniden kavuşması lazım. Ayrıca, o çocuğa durmadan değersiz olduğunu (farkında olarak ya da olmayarak) fısıldayan iç ebeveyn/lerimin (anne-baba-komşu-akrabalar-öğretmenler vb.) seslerini kısmalıyım. Bunu ancak kendime daha müşfik olarak yapabilirim. Kendimi suçladığım ve duyduğum utançtan dolayı benliğimi yerine dibine soktuğumu fark ettiğim her an kendime karşı müşfik olmalıyım. İçimdeki o mutsuz, bıkkın, isteksiz, inançsız ve hayata güvenmeyen (sözde beni korumak isteyen sağlıksız egomun) sesinin yerine daha güçlü ve herkese ve her şeye rağmen ısrarla ve inatla "değerli olduğumu" haykıran o güçlü sesi koymalıyım. Sevgili Orhan, sen böyle olmayı seçmedin. Böyle yetiştirildin. Sonra büyüdün ve 36 yaşına geldin. Artık yetişkinsin ve yaşamının (aldığın kararların, yaptığım seçimlerin, içine girdiğin ilişkilerin, kazandığın paranın vd.) sorumluluğunu almalısın. Bunu yaparken de seni yargılayan, utandıran ve çaresiz hissettiren o iç sesin konuşmasına karşı müşfik bir şekilde karşı çıkmalı ve yaptığın seçimleri daha güçlü ve anlamlı bir yaşama evirilmeni sağlayacak olan seçimlerle koşulsuz bir şekilde değiştirmelisin. Bunu yapabilirsin. Eğer gerçekten istersen yapabilirsin. Seni senden daha çok sevebilecek hiçbir kadın yok bu hayatta. O yüzden kendine sahip çık. Sen sana öğretilmiş olan her toksik değerden çok daha değerlisin. Kendin için söylediklerini ciddi bir şekilde gözden geçir ve ne kadar negatif olduğunu gör. Gerçekten böyle biri mi olmak istiyorsun? Bence hayır, istemiyorsun. İsteseydin yukarıdaki yorumu yapmazdın. Vazgeçer ve yaşamayı ertelemeye devam ederdin. Bu konuda şu ana kadar kendin için yaptıklarının yetersiz kaldığının farkındasın ve çıkış yolu arıyorsun. Benim de zamanında aradığım gibi. İnan bana onu kendi içimde buldum. Dışarıda aradım ama her seferinde sersefil oldum. Ne zaman ki yaşamımı ters düz etmeye başladım, ilişki seçimlerim de değişti. Para ile olan ilişkim de. Ama zamanla ve sabırla. Ben değiştikçe etrafımdaki her şey değişmeye başladı. O yüzden kullandığın dilden, sergilediğin her davranışı "tam tersi ile değiştirmeyi" dene. Negatif söylemleri olumluyla, toksik davranışları işlevsel ve yararlı olanlarla değiştiriver. Sonuç odaklı olmak yerine sürece odaklan. Bırak bir yerden sonra hayat sana destek olsun. Unutma hayat ahlaktan, iyilikten veya kötülükte vs. anlamaz, o sadece senin nasıl hissettiğin ile ilgilenir. Güçlü, değerli, her şeyin en güzeline layık hissedersen, o sana bu hislerine tercüman olacak deneyimleri armağan eder. Hayatın adalet ölçüsü budur. Başka türlüsünü bilmez zira sadece sana, hak ettiğin ve hissettiğin şekilde, hizmet için vardır. Kendine zaman ver göreceksin. Lütfen yukarıdaki yorumunda tanımladığın Orhan'dan çok daha iyisine layık olduğunu unutma. Bunu sadece senin bilmen yeterli ve gerekli. Bırak dışarıdakiler bilmesinler. Sen bildikçe onların bilip bilmemesinin hiçbir önemi yok. Senin sen yapan ve biricik kılan hiçbir şey ve hiçbir kimse dışında değil, hepsi içinde. Bunu söyle durmadan kendine. Zaten sen kendini daha çok sevip, kendilik değerini geliştirdikçe şaşırtıcı bir biçimde istediğin insan ve olayların içinde bulacaksın kendini. Ben 48 yaşımdayım ve bu konuda az buçuk yol aldığımı söyleyebilirim. İstediğim ölçüde değil ama artık bunu umursamıyorum. Daha iyiye doğru gidiyor olduğumu bilmek bana yetiyor. En azından ömrü hayatım boyunca kendimi daha iyi bir insan yapmak için çabaladığımı bilmek bile benim kendimle gurur duymama sebep oluyor. Bu da yaşamımı başlı başına değerli ve anlamlı kılıyor. Lütfen bu mesajı okuduktan sonra üzerinde ciddi bir şekilde düşün ve bana yaz. Ve bu sefer kullandığın dili tersine çevir ve daha güçlü bir Orhan'ı anlat-imgele. Onu halihazırda sahip olduğu güçlü ve olumlu özellikleri ile tarif etmeyi dene. Bak göreceksin iç çocuğun nasıl da mutlu olacak. Bunu yaptığın an bile bir şeyler değişmeye başlayacak. Son olarak, bunları yazarken senin içinde bulunduğun durumu çok iyi anladığımı, bir zamanlar o durumda olduğumu ve hissettiklerini aynı şekilde vakti zamanında fazlasıyla hissettiğimi de aklında lütfen çıkartma. Çünkü bu duygu ve düşüncelerinde yalnız değilsin ve dünya dönmeye devam ettiği sürece de hiçbir zaman yalnız olmayacaksın. Bu bilgi dahi kendine karşı daha müşfik bir insan olmaya itecektir seni. Sevgiyle.
@orhanak4624
@orhanak4624 Месяц назад
@@kendinias8533 öncelikle ciddiye alıp uzun bir sekilde yazdiginiz degerli dusunceler icin tesekkur ederim. Evet iç sesimle çok mucadele ediyorum. Beni çok zorluyor. Beni korudugunu sandigim egom da ayni sekilde. Cocukluk kismina da katiliyorum. Kendime daha fazla deger verip icimdeki şeyleri harekete gecirmeye calisacagim. Cunku ben kendimi seviyorum ama secemedigim sartlar cok hirpaladi beni cocuklugimda ve ergenligimde. Artik daha iyi bir Orhan olmaya calisacagim. Mesajinizdaki dusunceleri daha fazla icsellestirmeye calisacagim. Tekrar tesekkur ederim...
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@orhanak4624 harikasın. Bu mesajın çok daha güçlü. Sabırlı ol. Aklına gelen şeyler olur ve paylaşmak istersen buradayım. Umarım benden çok daha iyi hissedecek bir duruma gelirsin. Sevgiyle.
@hayqohakan
@hayqohakan 15 дней назад
​@@kendinias8533Kanalınizi yeni gordum bu tip kanallara abone oluyorum :) ilgimi cekiyor bende bu yoldayım. Su arkadasa açıklamanıza hayran oldum hepsini okudum elinize emeğinize sağlık başarılar dilerim bütüne katkı olsun ...
@user-nm9si5cr3r
@user-nm9si5cr3r Месяц назад
Sizi dinlerken gerçekten yoruluyorum ve kapatıyorum lütfen biraz sakin olabilir misiniz
@gizemsabahattanrikul8411
@gizemsabahattanrikul8411 24 дня назад
İzleme
@dobermandrake2420
@dobermandrake2420 Месяц назад
Bazıları geçmişe takılı ("fixed") kamış oluyor. Zaten çoğumuz öyleyiz; kötü geçmişe, geçmişte yaptıklarımıza, yapamadıklarımıza, bize yapılanlara takılıyız. Geçmişe takılı kalmak yalnızca bugünde bu anı yaşamamızı engellemiyor. Geçmişe takılı kalarak, geleceğimizden kaygı duyuyoruz; geleceğin kötü olmasının zeminini kendi elimizle hazırlıyoruz. Bu durumda terapist, elbette geçmişe takılı kalmış danışanın o geçmişine eğilmek zorunda. Geçmişi göz ardı edemez. Sorun geçmişte kök salmış, ancak, bugüne ve geleceğe uzanmış durumdadır. Geştalt terapide geçmiş, geçmişe dönülerek, geçmişin geçmiş olarak deneyimlenmesi yoluyla ele alınmıyor. Geçmişin, "şimdide şimdi olarak" deneyimlenmesi yoluyla çözümlenmesi sağlanıyor. Geştalt'ın diğer terapilerden farkı belki bu. Yaşamda nelere takılı kalıyoruz? Düşünceler, duygular, davranışlarda nelere, kimlere takılıyız? Kendimize ya da başkalarına yönelik hangi sözcüklere cümlelere, anlatım biçimlerine takılıyız? Kendini sabırsızlık, acelecilikle gösteren bir takılma biçimi de var. Bu kişiler de şimdide yaşayamıyor; şimdiyi yaşamadan geleceğe zıplamaya çalışıyorlar. İşte, sana, ilgini çekerse, ele alınabilecek bir konu önerisi...
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@dobermandrake2420 Erhan merhaba. Geçmişte takili kaldığımız olayları ve insanları şimdide çözme yaklaşımı başarılı olabilir ama geçmiş yaşanmışlıklar da irdelenmeli bana kalırsa. Bu şekilde geçmiş şimdi sayesinde iyileştirilerek gelecekle iliskilendirilebilir. Geçmişe takılı kalmak bazen insana iyi de gelebilir. Farkındalıkla geçmişte takılı kaldığımız olayları ve insanları bulguladikca bu olaylar ve insanlarla olan ilişkimizi şimdi ve burada onarabiliriz. Ancak bunun için sanırım geçmişte takılı kaldığımızın da farkında olmalıyız. Sevgiyle.
@user-ul7qt8lj5x
@user-ul7qt8lj5x 20 дней назад
@TUNZALLKBROVA-yb3oe
@TUNZALLKBROVA-yb3oe Месяц назад
Hocam konusma tarziniz akici degil, dinlemek istiyorum ama yoruluyorum
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@TUNZALLKBROVA-yb3oe merhaba. Umarım zamanla seni dinlerken yormayacak şekilde akıcı konuşmayı becerebilirim. Böyle bir yorumu 1.5 yılda ikinci ya da üçüncü kez alıyorum. Samimi yorumun için teşekkürler. Belki bazı videolarimda daha akıcı konuşmuş olabilirim. Bu yuzden dilersen diğerlerine de bir bakıver. Ayrıca dilersen dinleme hızını 1.25 veya 1.5'e çıkarabilirsin. O vakit ister istemez konusmam daha akıcı hale gelecektir. Bu arada ben de kendimi bu hızlarda dinliyorum. Sevgiyle.
@anl474
@anl474 Месяц назад
Boyle bir yorum yerine hizi arttirmsliydin. Adam o kadsr emek vermis
@romayikimyakti2764
@romayikimyakti2764 Месяц назад
Gayet anlaşılır bir dil.Zeki insanlar hızlı konuşur.Beyefendi de hızlı konuşuyor daha hızlısı olsa bu kez yavaş anlatın dersiniz 😂odaklanmayı deneyin kusur aramaya odaklandığınızda içeriği kaçıyorsunuz sanki 😂
@duyguylmaz8214
@duyguylmaz8214 24 дня назад
😂😂😂açıkça yazılması güzel olmuş. Çok akıcı değil ama baya samimmi bence dinlettiriyor 😅
@duyguylmaz8214
@duyguylmaz8214 24 дня назад
😂😂😂açıkça yazılması güzel olmuş. Çok akıcı değil ama baya samimmi bence dinlettiriyor 😅
@furkannegis7910
@furkannegis7910 Месяц назад
Pratikte bu sorunlarla nasil bas edilecegine dair hicbir uygulanabilir birsey anlatmamissin
@onurplay1033
@onurplay1033 Месяц назад
10:05 Ama hocam o kişileri fiziki olarak göremeyince insanın inanası gelmiyorr 😢😢
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Sevgili Onur merhaba. O kişileri dışarıda aramayı bırak o halde. Bana kalırsa o kişiler halihazırda senin içinde bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyorlar. Onları oradan çıkartmak da sana kalmış. Aslında tüm cevher insanın içinde ancak biz içinde büyüdüğümüz aile ve sınıf ortamlarında kendilik algımız ile ilgili tüm değeri, onayı ve anlamı dışarıda aramaya programlandık. O nedenle, bizi anlayacak, onaylayacak ve değerli görecek o insanı dışımızda bulamadıkça hayal kırıklığına uğruyoruz. Sıkıntımızın kaynağı da burada yatıyor. Bizim dış tanıklıktan çok iç tanıklığımızı geliştirmeye ihtiyacımız var. O kişi karşımıza çıkmasa bile kendimiz ile olmayı bilmeli ve bundan keyif alabilmeliyiz. Aradığımız şeyin hiçbir zaman dışımızda olmadığını bilmek ufuk açıcı ve rahatlatıcı. İçimizde olup bitene, bedenimize ve bedenimizin dışa yansıttığı hislerimize bir kulak versek aslında gerçekten neye ihtiyacımız olduğunu anlayacağız. Kedimizden gayri bir kurtarıcı aramayı bırakacağız. Sözün özü, sen evvela dışarıda aradıklarını içeride bulabiliyor musun bir ona bakıver, bunu yaparken de sadece içine odaklan ve kendine zaman tanı. Eğer bükülmez bir irade ile bunu yaparsan önünde sonunda muzaffer olacağına emin olabilirsin. Sevgiyle.
@yagmurolurkendileri
@yagmurolurkendileri Месяц назад
Hocam çok kelime araların da ıııı diyorsunuz buna dikkat etmekten konuştuğunuz konuyu anlayamıyorum.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@yagmurolurkendileri elimden geleni yapıyorum. Esası şekle kurban etmezsin umarım. Sevgiyle
@hermonie4807
@hermonie4807 Месяц назад
Eskiden herkese çok yardımcı olan hep iyiliklerini isteyen kötü bi niyeti içinde barındıramauan biriydim ama çevremin bana yaklaşımından çok iyi niyet sezmedim malesef kıskançlık sezdim çok hem de ve dışlanmışlık hissi zorba insanlar duymamazlıktan gelmee bu beni baya etkiledi ve şu an herkesten bi tehlike alacak gibi tetikteyim ana odaklanamıyorum travmam mı tetiklendi bilmiyorum ama öneriniz var mıdır nasıl kurtulacağım bu duygulardan
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Ben ruh sağlığı danışmanı olmadığım için seninki gibi ucu açık soruları cevaplarken haddimi aşan önerilerde bulunmaktan imtina ediyorum. Ancak şunu söyleyebilirim: Kaçman gereken şey duyguların değil. Aksine onlarla hemhal olman lazım. Bu sayede seni kötü hissettiren tüm duyguların bir nedenle var olduğunu fark etmeye başlarsın. Duygular bedenimizin dilidir. Şu anki duyguların aslında bedeninin içinde bulunduğu durumu yansıtıyor. Bu durumun duyguların aracılığı ile sana vermek istediği mesajı anlamaya odaklanabilirsen sinir sistemini sakinleştirebilirsin. Travmadan bahsetmişsin. Bahsettiğin huzursuzluk ve tetikte olma halleri geçmişte yaşamış olabileceğin bir travmanın semptomları olabilir. Ancak bu semptomlara neden olan gerçek meseleyi ele almadıkça tam anlamıyla iyileşmek güçleşir. Bu nedenle, sana Polyvagal Teori ve Bedensel Deneyim teknikleri konusunda bilgilenmiş bir travma uzmanından terapi almanı önerebilirim. Son olarak, hissettiğin duygularınla yüzleşmeni, bunun için de benim duygularla ilgili bölümlerimi izlemeni öneririm. Bu konuda kitaplar da okuyabilirsin. Bu bağlamda, Richard Davidson'un "Beyninizin Duygusal Hayatı" isimli kitabını okumanı öneririm. Sevgiyle.
@gizemsahin2899
@gizemsahin2899 24 дня назад
İyi ki bu kanalı buldum
@kendinias8533
@kendinias8533 24 дня назад
@@gizemsahin2899 bu kanal da seni iyi ki buldu:))
@omertasdemir7789
@omertasdemir7789 Месяц назад
Merhabalar hocam psikolojik rahatsızlıklar hakkında herhangi bir çalışmanız var mıdır acaba?
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Merhaba Ömer. Hayır, yok. Zira ne psikolog ne de psikiyatrım. Ben psikoloji ve sosyal bilimlerin diğer alanlarına meraklı, sorgulayan ve çokça düşünen bir öğrenciyim. Mesleğim ise avukatlık. Sevgiyle.
@sarpwatts432
@sarpwatts432 13 дней назад
Otantisite diye yazılması gerekmez mi?
@kendinias8533
@kendinias8533 12 дней назад
@@sarpwatts432 evet öyle yazılması gerekiyor
@sarpwatts432
@sarpwatts432 12 дней назад
@@kendinias8533 O zaman profilinizdeki açıklamayı düzeltebilirsiniz.
@the.2650
@the.2650 Месяц назад
Malapdaptive daydreaming olayını yillardir sürdüyorum cok vaktimi aldi ve aliyor ama birakamiyorum belki de birakmak istemiyorum. Ayni zamanda yaklasik 10 yıldır trikotilomqniye de sahibim. Terapi almayi denedim. Ama iyi bi danismana denk gelemedim. Ne tavsiye edersiniz hocam
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Mesajın için teşekkürler. Ben biliyorsun psikolog ya da psikiyatr değilim. Hukukçuyum. Ancak çocukluğumdan beri mizacımdan da dolayı insanlara ve insan davranışlarına/ilişkilerine dair büyük bir ilgim var ve bu yüzden, psikoloji, sosyoloji gibi sosyal bilimlere meraklı bir tekamül öğrencisiyim. Dolayısıyla, sana mesleki anlamda bir tavsiye veremem. Bununla birlikte, maladaptive daydreaming ile ilgili olarak yaptığım bir araştırmada bu linke ulaştım ve orada bu konu ile ilgili açık ve anlaşılır bilgilere ulaştım: my.clevelandclinic.org/health/diseases/23336-maladaptive-daydreaming Dilersen inceleyebilirsin. Bu linkte yer alan tıbbi bilgilendirme yazısında özellikle bilişsel davranışçı terapinin yardımcı olabileceği belirtiliyor. Bu terapi ekolü özellikle anksiyete, disosiyatif bozukluklar ve depresyon gibi rahatsızlıklarda oldukça başarılıdır. Eğer yeniden terapiye gitmeye niyet edersen söz konusu terapi ekolünde uzmanlaşmış bir ruh sağlığı danışmanından destek almayı deneyebilirsin. Öte yandan, maladaptive daydreaming ile ilgili şu açıklama rahatsızlığın kökeni hakkında bilgi edinmek açısından bence kritik bir önemi haiz: "Disconnection from what’s happening around them. People who have this can daydream so strongly that they disconnect from the world around them. This is similar to dissociation, a defense or coping mechanism for people with severe anxiety, depression, or a history of abuse or trauma." Dolayısıyla, sıradan bir vatandaş olarak sahip olduğum bilgiler ışığında bu açıklamayı değerlendirdiğimde maladaptive daydreaming rahatsızlığının kaynağında geçmişte (bebeklik, çocukluk, ergenlik veya yetişkinlikte) yaşanmış duygusal ve/veya fiziksel istismar ve/veya ihmalin olabileceğini düşünüyorum. Bu noktada, duygusal ihmal ile ilgili olarak Jonice Webb'in "Çocuklukta İhmalin İzi: Boşluk Hissi" isimli kitabını okumanı önemle tavsiye ederim. Bizi özellikle aile ortamında bebekliğimizden itibaren zedeleyen en önemli toksik davranışlardan biri "ihmal"dir. Maalesef ihmalkar davranışlar somut ve elle tutulabilir olmadıkları için geçmişte saklı kalıp, kolay kolay tanımlanamazlar. İstismar konusu ise daha açık. Bu bağlamda, ihmal ve istismar konuları üzerinde okumanı ve travma hakkında bilgilenmeni öneririm. Bu konuda da Peter Levine, Bessel Van der Kolk (Beden Kayıt Tutar) ve Stephen Porges'i (Polyvagal Teori) okuman sana yardımcı olacaktır. Bu konularda bilgilendikçe ve meseleleri kendi açından aydınlığa kavuşturdukça kendini çevrenden maladaptive daydreaming yoluyla soyutlamaya olan ihtiyacın azalacaktır. Son olarak travma tedavisi açısından EMDR gibi tekniklerle Peter Levine'in "Somatic Experience" isimli tekniğini bir uzman eşliğinde deneyebilirsin. Lütfen unutma: Travma bedenimizle olan bağlantımızın kopmasına neden olur ve bu da (otonom) sinir sistemimizi olumsuz anlamda etkiler. Dolayısıyla, travmanın işlenmesi için odak "(otonom) sinir sisteminde" ve bedensel hislerde olmalıdır. Sinir sisteminin restore edilmesi ve bedenle yeniden (gerçekçi ve şimdi/burada bir) bağlantı kurulması halinde sinir sistemi kronik strese bağlı olarak süregelen hayatta kalma modundan çıkıp bedenin rahatlamasına ve zihinle yeniden bütünleşmesine yardımcı olacaktır. Peter Levine'in anılan tekniği hakkında traumahealing.org/se-101/#:~:text=Peter%20Levine%20uses%20his%20famous,reintegrate%20it%20back%20into%20the linkinden bilgi edinebilirsin. Trikotillomani yani saç koparma rahatsızlığı ile ilgili olarak da Bruce Perry'nin "Sana Ne Oldu" isimli kitabı ile Sue Gerhardt'ın "Why Love Matters" isimli kitabını okuyabilirsin. Bu rahatsızlığın altında ise yine bildiğim kadarıyla travmaya dayalı olarak verilen kendini soyutlama/disosiyasyon (kendini kapatma) stres tepkisi yatıyor. Bu tepki travmaya bağlı olarak oluşan boşluk ve acı hissinden uzaklaşılmasını sağlıyor ve ayrıca, kendini kesme, saç yolma, tırnak eti yeme gibi davranışlar bedenin doğal ağrı kesicilerinden olan "opioid" salgılanmasına neden oluyor, bu da insanı geçici bir süre rahatlatıyor. Opioidin etkisi geçtikten sonra travmanın tetiklediği "acı-beden" yeniden vücut buluyor ve kişi aynı eylemi bu kez daha yoğun bir şekilde tekrarlıyor. Bu bir süre sonra kısır bir döngüye dönüşüyor. Aynı zamanda bu gibi davranışlar kişide beden kontrolü sağlayarak kendilik algısının devamına yardımcı oluyor. Yine bu gibi davranışların tedavi edilmesi için bu davranışlar ile bağlantılı travmanın tespit edilip tedavi edilmesi gerekiyor. Sonuç olarak maladaptive daydreaming ve trikotillomani birbiriyle bağlantılı mental rahatsızlıklar olarak düşünülebilir. Travma tedavisi her ikisinin çözümlenmesine yardımcı olacaktır. Şu ana kadar edindiğim bilgiler çerçevesinde Peter Levine'in "Somatic Experience" isimli tekniği ile Polyvagal Teoriyi esas alan tedavi tekniklerinin etkili olabileceğini düşünüyorum. Buraya kadar söylediklerimi lütfen profesyonel birer öneri olarak alma, olsa olsa sana vermek istediğim desteğin bir tezahürü olarak değerlendiriver. En doğru bilgileri konuyla ilgili kitaplardan ve ruh sağlığı danışmanlarından edinebilirsin. Sevgiyle.
@artist1980
@artist1980 Месяц назад
Yaa hocam. Uraṣmaya değmez
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@artist1980 değer:) sevgiyle.
@reinharddenenkral
@reinharddenenkral 27 дней назад
Ben cok buyuk bi travma yasamistim kucuklugumde ama hic etkisini gormedim sebebi nedir ?
@kendinias8533
@kendinias8533 27 дней назад
@@reinharddenenkral henüz travmanı tetikleyecek bir olay yaşamamış olabilirsin. Travma anında hayatta kalabilmek için travma yaşatan parçan bölünerek bilincdisina taşınır. Geri kalan parcalarinla yaşamına hiçbir şey olmamış gibi devam edebilirsin. Ta ki bölünmüş ve saklanmış parçanı şu yüzüne çıkaracak bor olay yaşayana dek. Bu anlamda şanslısın. Sana tavsiyem bir an önce travma terapisi görüp travmanla bağlantılı olaylarla anı birliğini yeniden tesis ederek bölünmüş parçanı benliğini diğer parcalarinla birleştirmek için destek alman olacaktır. Nacizane. Sevgiyle.
@reinharddenenkral
@reinharddenenkral 26 дней назад
@@kendinias8533Bunun sonucunda ilk hata yapani siliyorym haytimdan sanirim bilincdisinda travmaya karsi savunmam bu onun disinda aklima gelse bile etkilemiyor meditasyon yapiyorum sag olun hocam
@sukruilhan8993
@sukruilhan8993 Месяц назад
hocam benim sıkıntım hiç bir şey yapmak istemem aşırı tembellik bunu nasıl aşabilirim
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Merhaba. Öncelikle Paul Lafargue'ın aynı isimli kitabında anlattığı "tembellik hakkını" kullanıyorsun. Buna herkesin düzenli olarak ihtiyacı var. Dolayısıyla, içinde geçtiğin bu dönemi aşmak için çaba sarf etmek yerine bu dönemin sana ne demek istediğine bir bakıver bence. Hangi ihtiyacını karşılıyor olabilir? İçinden bir şey yapmak gelmiyor ise muhtemelen küçüklüğünde çok şey yaptığın için olabilir. Ya da hiçbir şey yapmadığın veya yapmana müsaade edilmediği için olabilir. Bir şey yapmak için motivasyona ihtiyacımız var o da sevdiğimiz şeylerin farkına vardıkça ve onları yaptıkça artan bir şey. Sana yaptığında ya da ilgilendiğinde anlamlı gelen şeyler ne hayatta? Onlara bir bak bence. Basit ve yalın düşün. Kendini zorlama. İçin biliyordur, onu dinle, sana cevabı verecektir zamanla. Neleri yapmayı seviyor, neleri sevmiyorsun? Eskiden ne yaptığında mutlu olurdun ve sevinçli hissederdin? Seni heyecanlandıran şeyler nelerdir? Bedenin dinlenmek istiyor olabilir. Beynin "default mode network" diye tabir edilen bir durağan hali vardır. Bu halde iken insan farkında olmaksızın yaratıcı zekasını devreye sokar. Kutunun dışına çıkar ve orijinal fikirlerle karşılaşır. Sürekli hareket halinde iken bu daha zordur. Dolayısıyla, tembellik hakkını kullandığın bu dönemin şu anda sana öyle görünmese bile (zira toplum bize tembelliğin kötü ve işlevsiz olduğunu öğretmiştir.) seni farklı şeyler düşünmeye ve denemeye sevk edebileceğini aklında tut. Bakış açını değiştirirsen tembellik yapatığın dönemi kendi açından faydaya çevirebilirsin. Dediklerimin üzerinde bir düşün sonra yine yazışırız:) Sevgiyle.
@ebruozata5860
@ebruozata5860 Месяц назад
🙏🏻
@HayrunnisanurTuncer
@HayrunnisanurTuncer 25 дней назад
Hocam sana bir sey sorabilir miyim cvp yazarsan çok sevinirim .hocam ben yks ye hazirlaniyorum ve hocam hemen pes ediyorum ve erteliyorum bunu nasil yenerim
@kendinias8533
@kendinias8533 24 дня назад
Merhaba. En kısa zamanda yanıt verecegim sana. Sevgiyle.
@kendinias8533
@kendinias8533 21 день назад
Sevgili Hayunnisa ertelemenin en önemli nedenlerinden biri başarısızlık korkusudur. Mükemmelliyetçi/performans/başarı odaklı bir talepkar ebeveynin olduğu bir ortamda yetiştirildi isen yapacağın her işte en iyisini yapma zorlantısı içinde (başarısız olup o ebeveynin onayını alamayacağın endişesiyle) hiçbir şey yapamaz duruma düşebilir ve kendi ayağına kurşun sıktığını bile bile pes edebilirsin. Sıklıkla işlerini/yapacaklarını erteleyen insanlarda bu davranış bir zaman sonra alışkanlığına dönüşür ve beyin de bunu zamanla en derinlerine kodlayarak (aksi yönde aksiyon alana ve beyni değişim yönünde ikna edene kadar) "ertelemenin" neredeyse her durumda gerçekleşmesini sağlar. Bu da o kişinin ister istemez (negatif) "konfor alanını" oluşturur ve onun için buradan çıkmak her geçen gün güçleşir. Bu nedenlerle, ertelemekten vazgeçmek için öncelikle içine dönüp kendini değerli, önemli ve başarılı olduğuna inandırman ve psikolojik dayanıklılığını geliştirmen gerekiyor. Kızım da bu yıl yks'ye girecek, o da gerektiği kadar çalışmayı erteliyor, dolayısıyla ona da aynı şeyleri söylüyorum. Ona, yıllardan beri, eğer istersen her şeyi başarabilirsin, diyorum. Bunu zamanla benden duya duya kabullenmeye başladı ve şimdi her ne kadar bazı şeyleri ertelemeye devam etse de yks'de de eğer ister ve çalışırsa başarılı olabileceğini biliyor. Ancak bir şeyi ve hatta bir gerçeği bilmek ve kabullenmekle, bildiğin şeyi/gerçeği uygulamaya koymanin aynı şey olmadığını hatırda tutmakta yarar var. Zira erteleyen zihin, bir işi yapmanın gerekliliğinin farkında olsa bile eyleme geçmediği sürece önünde koca bir duvar örmüş oluyor. Aslında böyle bir duvar yok, zihnin, kişinin süreklilik kazanan davranış-düşünüş ve duygulanım süreçleri sonucunda beyinle işbirliği yaparak o kişiye oynadığı bir oyun yani bir illüzyon. Tabii bir de bebeklikten beri ebeveynlerimizin bize yönelik konuşmaları ve davranışları sonucunda edindiğimiz kök inançlar var. Kendimizle ilgili. Bunların da farkına varmak lazım. Bunun için de insanın kendisiyle yüzleşmesi gerek. Bunu sen de yapmalısın. Aslında kendimizle ilgili inandığımız bir çok şeyin bizim gerçeğimizle değil, ebeveynlerimizin, öğretmenlerimizin ya da içinde büyüdüğümüz yakın çevrenin (bireysel ve kolektif) gerçeklikleri ile ilgili olduğunu anlayabilirsin. Bu yüzden çözüm senin içinde. Dışarıda arama (elbette dışarıda arayabilirsin, bilgilenmek ve farkındalık kazanmak ve sonra da içine dönerek içinde olup biteni daha iyi anlamak için). Sonuç olarak eğer ertelemekten vazgeçmek istiyorsan yukarıda belirtmiş olduklarım ışığında ertelediğin olayın üzerine yürüyerek bugüne kadar yaptığının tam tersini yapmalısın. Küçük adımlarla başlamalı ve bu adımların sayısını artırarak devam etmelisin. Her adımının sonucunu aldıkça diğer adıma geçmek daha kolay ve heyecan verici hale gelecek. Hiçbir şeyi gözünde büyütme ve kendine inan. Her gün biraz çalış (15 dak, sonra 20 dak, daha sonra 35 dak....) gittikçe çalışmak kolaylaşacak zira bugüne kadarki davranış alışkanlığın değişmeye başlayacak. Bunu ilk önce bedenin duygusal düzlemde fark edecek ve sana fark ettirecek, sonra da sinir sistemin aracılığı ile beynine mesaj göndererek, mevcut durumun değişmeye başladığını bildirecek. Beyin de sen düzenli olarak çalışmaya devam ettikçe (ve bu sayede kişiliğini "değiştirmeye başladıkça") derinlerine kodladığı alışkanlık ağlarını budamaya ve yeni alışkanlık ağları örmeye başlayacak. Tüm bunların yansıması maddi anlamda yks sürecindeki test sonuçlarında, hayata ve kendine olan bakış açının değişmesinde ifadesini bulacak. Yeter ki iste ve her gün küçük bir adım at. Devamı, inan bana gelecek. Kendine değer ver ve bunu her gün kendine söyle. Hiç kolay değil, biliyorum. Ancak başarılabilir. Sen küçücükken beynine ve bedenine kodlanmış tüm işlevsiz inançlarını, düşüncelerini ve alışkanlıklarını artık büyüdüğün için yaşamının sorumluluğunu eline alarak değiştirebilirsin. Bunu yapabileceğine önce senin inanman lazım. Bir de şunu söyleyeyim: İleride kendini nasıl biri olarak hayal ediyorsun? Neler yapan, nerelerde olan biri olarak hayal ediyorsun? Eğer bu ve buna benzer şeyleri bugüne kadar hayal etmedi isen sakin bir yerde oturup hayal etmeye başla. Başlayamıyorsan, kalk bir kağıt al bir şeyler yaz, karala, yeter ki her gün birazcık yap, az ve öz. Sonra göreceksin hayat sana yardımcı olacak. Yazdıklarına inanmaya başlayacaksın. Yapabilirim diyeceksin. İşte o zaman çözümün aslında hiçbir zaman dışarıda değil, her zaman içinde olduğunu anlayacaksın. Bu sürecin sonunda değişmenin ötesinde dönüşeceksin. Sürece daha fazla önem ver. Sonuç, sürece göre şekillenir. Bu nedenle, yks'de başarılı olmayı değil, yks sürecinde psikolojik dayanıklılığı daha yüksek, ne istediğini bilen, kendine değer veren biri olmayı hedefle. Erteleyen insandan ertelemeyen ve aklındakini, uygun koşullar yeşerdikçe eyleme döken bir insana dönüşeceksin. Bugüne kadar sana söylenenleri ve bu yüzden kendine söylediklerini bir kenara bırak. Bugünden itibaren kendin için "en iyi" olana odaklan ve gereğini küçük adımlar atarak yapmaya başla. Bu senin "iç sesini" değiştirecek. Senin olumsuz iç sesin tarafından korunmaya ihtiyacın yok. Küçükken vardı ama şimdi yok. Bunu da anladığında seni kimse tutamaz. Hadi bakalım. Kalk ve bugünden itibaren ihtiyacın olan sevgiyi, saygıyı, değeri ve önemi kendine vermeye başla. Ve hiçbir vakit bu fani hayatta her şeyin en güzeline layık olduğunu sakın aklından çıkarayım deme:) Kim ne derse desin bunun aksine inanma ve beni mutlaka gelişmelerden haberdar et:) Sevgide kal, olur mu? Korkma, kendine sahip çık, hayat da sana sahip çıkar. Sevgiyle.
@HayrunnisanurTuncer
@HayrunnisanurTuncer 21 день назад
@@kendinias8533 teşekkür ederim hocam sağolun ❤️ 🤍
@marvelous7568
@marvelous7568 Месяц назад
Sürekli kanalın adını “Kendini A.Ş” gibi okuyorum.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@marvelous7568 neden acaba:) peki kanalın içine girip bölümleri izleyince de aynı izlenime kapılıyor musun? Sevgiyle.
@Cicek-jy9gu
@Cicek-jy9gu 28 дней назад
Hocam kitabın adini rica ediyorum ❤
@kendinias8533
@kendinias8533 28 дней назад
Videonun açıklama kısmında yazmıştım. Edith Eger'ın "The Gift" isimli kitabı. Türkçesi de var. Sevgiyle.
@han_dilek
@han_dilek Месяц назад
Bir diksiyon eğitimi alın ucuz ve kısa süreli bir şey ne dediğiniz anlaşılmıyor.
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@han_dilek merhaba. Önerin için teşekkür ederim. Sevgiyle.
@Bensuuu-ls2ms
@Bensuuu-ls2ms Месяц назад
15:10
@Tatsıztuzsuzz
@Tatsıztuzsuzz Месяц назад
Ozgur irademle insanlardan nefret ediyorum
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Merhaba. Buna sonuna kadar hakkın var. Sana saygı duyuyorum. Buna karşılık, kendini seviyor musun? Sevgiyle.
@Bensuuu-ls2ms
@Bensuuu-ls2ms Месяц назад
6:20
@hugzy9
@hugzy9 Месяц назад
Selam, bölümlerin Podcasti var mı?
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Hayır. Ancak daha önce ortağım ile birlikte çekip Spotify'da yayınladığımız "Mitote" isimli bir podcastimiz var. Hala Spotify ve Apple podcast'ten erişilebilir durumda. Orada da bu kanalda yayınladığım bölümlere benzer bölümleri podcast olarak dinleyebilirsin. Sevgiyle.
@OYUNCU_gamers
@OYUNCU_gamers 27 дней назад
hocam komiksin bir cocugun hayatı küçükken belli oluyor aile çok önemli benim hayatım bok gibi mesela
@kendinias8533
@kendinias8533 27 дней назад
@@OYUNCU_gamers evet çocukken belli oluyor ancak büyüdüğünde yani yetişkin olduğunda hayatının sorumluluğunu alarak çocukken sana yapılanlar ile yaşamını sinirlamayacak aksine geçmişe inat genisleteceksin. Buna kendini kabul etmek de dahil. Seni çocukluğunda reddetmiş olanlara inat kendini artik reddetmemek de dahil. Zira büyüdün ve bunu yapabilecek melekelere sahip olmalısın. Değilsen de zamanla okuyarak, uğraşarak ve danışarak bunu yapmayı öğrenebilirsin. Sevgiyle.
@OYUNCU_gamers
@OYUNCU_gamers 4 дня назад
@@kendinias8533 nasıl olacak hocam benim kafamda herşey dönüyor ama korkularım yüzünden hiç birşey yapamıyorum bir yurtdışına çıkmaya bile korkuyorum beni herkez reddetti bu dünyada anam babam hariç
@Alli-ow4jg
@Alli-ow4jg Месяц назад
Ne anlatıyon dayı
@huseyin-oh8wn
@huseyin-oh8wn Месяц назад
Sen ne diyon be knk adamın bi iddası yok bende ilk kez izlyom kendince bisiler anlatıyo iste isine yaramıyosa sktrgit
@evrengul1016
@evrengul1016 Месяц назад
Saçmalama.. Kabul edende oluyor, çoğunluklada ulaşamıyoruz. Kabul edilince de kendimi red mi ediyorum? Sosyo ekonomi Türkiye de çok etkili kadına ulaşmada..
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Sevgili Evren merhaba. Yorumun için teşekkür ederim. Hangi yoruma yanıt verdiğini tam anlayamadım. Ancak görüşünü önemsiyorum. Bununla birlikte, yorumuna başlarken kullanmış olduğun "saçmalama" ifadesini çok direkt ve dışlayıcı bulduğumu söyleyebilirim. Her görüşe açığım bu kanalda. Ancak hiçbir izleyicimin bir diğer izleyicimin görüşünü reddederken ya da yanlışlarken kullandığı üslupta dışlayıcı/yargılayıcı bir ifadeyi kullanmasını bu kanalın benimsediği değerler setine uygun bulmuyor ve bu tip ifadeleri okurken üzülüyorum. Umarım sonraki yorumlarında dilediğin görüşü savunurken, daha kucaklayıcı olabilir ve bu yorumunda da olduğu gibi bir o kadar da kendi görüşünü sevgi ve saygı kültürü içinde savunan bir üslubu benimseyebilirsin. Sevgiyle.
@evrengul1016
@evrengul1016 Месяц назад
@@kendinias8533 Bunun okunduğu anda karşıya yansıyış şeklini anlıyorum. Çok da yapıcı bölerek ettiniz ama kişisel değil de "karşıdakinin canı burnundaydı" gibi algılasak, nasıl durur? Olmadı düzeltelim..
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@evrengul1016 Yorumuma vermiş olduğun yanıt için teşekkür ederim. Çok daha kucaklayıcı bir yanıt ve empatik aynı zamanda. Seni anlıyorum. İlgili yorumu okuduğun andaki ruh halin belki de daha yumuşak bir yorum yapmaktan alıkoydu seni. Bu elbette anlaşılabilir bir durum. Ancak ne olursa olsun bu kanalda nitelikli ve öncül amacımız gelişerek ve dönüşerek daha iyi birer insan olmak. Bunun için de öncelikle yapılan hiçbir yorumu kişisel algılamamayı becermeliyiz. Ben bunu şahsen 'sevgide' kalarak başarıyor ve Don Miguel Ruiz'in "Dört Anlaşma" isimli kitabındaki dört tavsiyeyi şiddetle hayatıma geçirmeye çalışıyorum. Bunlar sırasıyla 'sözünde kusursuz ol', 'hiçbir şeyi kişisel algılama', 'hiçbir zaman varsayımda bulunma' ve 'elinden gelenin en iyisini yap'. Elbette bu dört tavsiyeyi her zaman layıkıyla uygulayamıyorum, özellikle özel hayatımda ve ilişkilerimde. Ancak sürekli nerede hata yaptığımı düşünüyor ve daha iyisini yapmaya çalışıyorum. Bu kanalda da aynı duygu ve düşüncelerle yapılan yorumları (saygıda ve sevgide kusur edilmedikce) elimden geldiğince bağrıma basmaya ve anlamaya çalışıyorum. Dolayısıyla, senin de yorumunu kişisel algılamıyorum. Senin yorumunu da diğer izleyicilerimin yorumları gibi o anki moduna veriyorum. Bununla birlikte, senin daha iyisini yapabileceğini de biliyorum. Zira, gördüğüm kadarıyla bu hayatta evlat edindiğin dertler var ve onlarla ilgili düşünceli ve duyarlısın. Hatta bazıları ile ilgili olarak öfke dahi duyuyorsun ve bu öfke, doğru yönde kanalize edilebildiğin sürece basli basina bence çok değerli. Senden ricam bu gibi güçlü duygu ve düşüncelerini en azından bu kanalda paylaşırken her zaman insan sevgi ve saygını öncelemendir. Herkesin iyi ve kötü hissettiği durumlar, insanlar vardır ve var olacaktır. Yine de biz daha anlamlı ve değerli bir dünyada yaşamak istiyorsak öncelikle kendimize duyduğumuz sevgiyi ve saygıyı büyüterek başkalarını daha iyi anlamaya ve onlarla ilgili olarak (sınırlarımızı korumak kaydıyla) sevgide kalmaya çabalamalıyız. Bu bizi zamanla daha hoşgörülü birer insan yapacaktır. Tüm bu düşüncelerle seni her halde burada görmekten mutlu olduğumu bilmeni isterim. Bundan sonra sen eminim gereğini en iyi şekilde yapacaksındır. Kötü hissettiğinde bile. Sevgiyle.
@AlperenAltunlu
@AlperenAltunlu Месяц назад
​@@evrengul1016 saçmalama evren
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
@@AlperenAltunlu Sevgili Alperen merhaba. Sevgili Evren'in kullanmış olduğu "saçmalama" şeklindeki ifadeyi bu yorumunda ona iade etmiş olmakla ondan daha iyi bir iş çıkarmış olmadın. Öncelikle bunun farkında olmanı diliyorum. Evren ile yapmış olduğum yazışma sonucunda Evren sağolsun nezaketle 'es' vermeyi bildi ve kuvvetle muhtemel bir daha kendisini bu kanalda çok daha güçlü ve kucaklayıcı bir üslupla ifade etmeyi tercih edecektir. Senden de aynı anlayışı, olgunluğu ve kucaklayıcı yaklaşımı bekliyorum. Bizim birlik olmamız lazım, zaten yeteri kadar ayrıştırıldık yıllardır. Bunun için de birimizin içine düştüğü yanılgıyı ya da hatayı diğerimizin üslubunca örtmesi ve onu sevgi ve anlayışla bundan daha iyisini yapabileceğine ikna etmesi lazım. Yoksa bu kanalın da varlık nedeni ortadan kalkar. Bu kanalda bilinç evrimine katkı sağlamayı amaçlıyor ve bunu yaparken de siz değerli izleyicilerimin nitelikli katkısı ile beslenmeyi hedefliyorum. Bu sayede sizlerden daha iyi bir insan olabilmeme yardımcı olabilecek bilgiler edinmek istiyorum. Bu nedenle ne sen, ne de Evren kullandığınız ifadelerle kendinizi ve karşınızdakini yüceltmekten başka bir var oluş düzeyini hedefleyin. İkinizin de çok daha iyisini yapabileceğini biliyorum. Salt bu nedenle dahi seni de, onu da çok önemseyerek bu kadar uzun bir yanıt yazıyorum. Lütfen kendimize daha güçlü ve anlamlı insanlara, olaylara, cümlelere, ifadelere ve davranışlara layık görelim ve birbirimizi (tüm yanılgılarımıza, travmalarımıza ve korkularımıza rağmen) destekleyelim. Sevgili Alperen, iyi ki varsın ve buradasın. Lütfen dediklerimi müsait bir vaktinde düşünüver. İlgin ve alakan için şimdiden teşekkürler. Sevgiyle.
@BaharNev
@BaharNev Месяц назад
Biraz daha fazla ıığ deseydiniz daha keyifli olurdu dinkemesi
@kendinias8533
@kendinias8533 Месяц назад
Bir sonraki bölümde bu konuda seni mahcup etmemek için inan bana elimden geleni yapacağım:) Sevgiyle.
@KoKo-ye2ld
@KoKo-ye2ld Месяц назад
😂
Далее
BENİ BEN'E TESLİM ET
56:50
Просмотров 25 тыс.
New Dyna Skin is OP🥵🔥 | Brawl Stars
00:16
Просмотров 566 тыс.
Useful gadget for styling hair 💖🤩
00:20
Просмотров 1,4 млн
Keşke dememek için ne yapmalı?
11:07
Просмотров 42 тыс.