1938 yılına göre mükemmel bir konsept, saatte 432km hıza ulaşan inanılmaz bir mühendislik, çok şaşırtıcı. Çok iyi anlatım ve video olmuş emeğinize sağlık
RU-vid daki en aklı başimda en kaliteli ve bilgilendirici kanallardan başı çekiyorsunuz sizi tebrik ederim az aboneye sahip olsuğunuz zamandan beri takip ediyorum sizleri böyle devam edin..
Bir aracı yüksek hızlara çıkartmak için gerekli olan en önemli etken motor ve aerodinamik gözükse de , asıl etmen ve zor olan lastik teknolojisi. Bir aracı 700 km olacak şekilde de dizayn edersiniz fakat o süratte dayanacak hala lastik yok. Bu videoda o detay göz ardı edilmiş. Ki o yilllarda yollar çok sorunlu...
Hakkında uzun zamandır bir çok araştırma yapmaya çalıştığım bir aracın anlatımını bulmak ne de hoş oldu. Aerodinamik yapısı bakımından muazzam ötesi. Her zaman diliminde bir çok tasarıma yön vermiş ve halen daha bir çok araç tasarımına öncülük etmekte olan bir araç. Zamanın o kadar ötesindeki, günümüzde mercedes eq silver arrow olarak karşımıza çıkartıyor. O günün şartlarını göz önünde bulundurduğumuzda olası bir kazayı ya da yangını nasıl kontrol alacaklardı diye düşünmeden edemiyor insan. Başarısız olan rakibi auto union firmasının denemelerini de unutmamak lazım.
Yaklaşık 15 senedir bunu bildiğim. Sonunda sizin kanalda da gördüm bu konuyu ve çoktan beklediğim videoydu. Teşekkür ederim. Ellerinize sağlık. Azerbaycan'dan sevgiler...
En hızlı arabalar Hennessy Koenigsegg En konforlu arabalar Roll-Royce Bentley En kaslı arabalar Challenger Impala..... Almanlar ise gozu boyayip hic bir ene sahip olamayanlar.(F1 hariç)
böyle bir araçtan haberim dahi yokken bugün de otomobil tarihi hakkında çok önemli bir bilgi edindim sayenizde çok güzel video göz ardı edilmiş bir konu. Süper içerik, ellerinize sağlık !
bu arabanın rakibi olarak bence günümüzde yine hız rekoru kırmak için özel olarak yapılmış jet motorlu araçları felan kıyaslamaya koymak lazım çünkü koenigsegg ve bugatti'nin rekorlarında şöyle bir nüans var rekorun adı en hızlı ''seri üretim'' araba ;)
Bazı teknolojiler çok önceden beri vardı. Ama halka ulaşması çok geç oldu. Örneğin enjeksiyon teknolojisi 1950 yıllarda bulundu ama yayılımı 1980 lerden sonradır. Bu arabadaki teknoloji ise zamanının çok ötesindedir.
Emeklerinize saglik tugberk abim dogacan abimede selamlar olsun tek kelimeyle super anlatim Allah zaval vermesin bizim icin arastirip aktardigin icin Allah sonsuz razi olsun hepimizden onumuzdeki videonuzda ileriki senelerde dusuncenizi neler aktarirsaniz seviniriz Allaha emanet olun ve olalim hayirli haftalar 👍😉👌🌠
Yanlış hatırlamıyorsam hız denemesinin yapıldığı gün, günümüz Audi'si o zamanın Auto Union'u da Mercedes'in peşi sıra deneme yapıyor ancak bir kaza oluyor ve kazada pilotlarını kaybediyorlar.
İşi, ehil insanlardan dinleyince çok keyifli oluyor. Bir öğretmen olarak tebrik ediyorum sizi. Sadece bilginiz değil anlatımınız da son derece başarılı.
Öncelikle emeğinize sağlık Anlatan Adamlar. Ancak ben bu araç hakkında daha fazla detay beklerdim. Yani 80 yıl önce bu nasıl başarıldı. Sadece bu suya konan radyatörler sayesinde mi? 80 yıl boyunca gelişen teknolojiye rağmen bu nasıl aşılamadı.Yani bugatti ve agera ya kadar.
3:59 'da "you need big balls to drive cars like this" diyor. Yani "böyle arabaları kullanmak için büyük toplara ihtiyacınız var." Araçların dengesini sağlayabilmek için sağlı sollu iki adet top gerekli.
Ufak bir düzeltme yapayım, gümüş ok (silberpfeil) aslında Mercedes'e özel bir ad değil. O dönemki Grand Prix'lere katılan tüm araçlar geldikleri ülkelere göre renk seçerken (İtalyanlar Rosso Corsa, İngilizler [kendi topraklarındaki ilk yarışı o dönem Britanya'ya dahil olan İrlanda'da düzenledikleri ve İrlanda'nın rengi yeşil olduğu için] British Racing Green, Fransızlar mavi vs.) Almanlar başta beyaz seçmiş. Sonra 1934'te bu 750 kg sınırına takılınca Almanlıklarını konuşturup boyayı kazıyarak ağırlıktan tasarruf etmeyi akıl etmişler. Sonra da tüm Alman yarış araçları boyasız kullanılmaya başlandığı için hepsine genel olarak bu isim verilmiş. . Örneğin Mercedes'in 30'lardaki asıl rakibi Auto Union'un (Audi) araçları da gümüş ok diye geçiyor. Hatta Auto Union pilotu Bernd Rosemeyer bu videoda bahsedilen rekoru aynı gün kırmaya çalışıyor. İlk denemesinde aynı hıza da (432 km/s) ulaşıyor, ama aşamadığı için bir daha denemek istiyor. Sonra o 2. denemede beklenmedik bir rüzgar etkisiyle havalanarak bir üstgeçide çarpıp ölüyor. Sonra o öldüğü için bu rekor denemeleri bitiriliyor. Denemeler orada bitmese ve birkaç ay sonra 2. Dünya Savaşı çıkmasa çok daha acayip hızlar görebilirmişiz. Mesela uçak motoru takılan Mercedes-Benz T80 var, 3000 hp gücünde. 1940 yılında 750 km/s yapması hedefleniyormuş, ama işte o denemenin hazırlıkları bitmeden savaş çıkınca yalan olmuş. Hatta müzede Rekordwagen'in hemen yanında duruyor.
Çokta mükemmel anlatım ben elektronik otomasyon mühendisiyim hocalarım aşırı bilgili ama anlatım şekli ağır olduğundan doçentlik ünvanına zor ulaştım böyle anlatan hocalarım olsaydı oxfor vb üniversiteleri aç bırakırdım
6:00 hocam benim bildiğim kadarıyla silver arrow ismi şuradan geliyor. Eskiden aracı kullanan pilotun ülkesi yarış aracının rengini belirliyordu. Örneğin ferrari'nin orijinal rengi sarı ama biz hep kırmızı ile eşliyoruz çünkü italyanlar'ın kullandığı yarış aracı kırmızıya boyanıyor. İngilizlerin yarıştığı araç koyu renkte bir yeşil tonu (bentley'nin bazı special product araçları bu renkte mesela), almanların da rengi o dönem gümüş rengi olmuş bu kuraldan ötürü. Yanlışım varsa düzeltin.
@@atalaymercanci sonrasında araştırdım. bu kuralı fia koyarken takımlara insiyatif tanımış istediğiniz rengi seçin diye. Hatta bazı takımlar istediği rengi seçememiş başka renk seçmek durumunda kalmış çünkü o renk kapılmış :). Almanlar rengini kendileri seçerken bu hikayeden esinlenmiş demek.
Tam bekledigim araştırdığım ama sizin ağzınızdan dinlemek istediğim aracı anlattığınız için çooooook minnettarım. Çok tesekkur ederim. Anlatan Adamlar. Toplam 142 adet ABONE VE LİKE geliyor yarın bütün personelleri kontrol edecem, şirketimin personellerinin şirket hattı ve normal özel telefonları olmak üzere Like Like Like Like Like Like Like. Seviyorum sizi.
Anlatım için teşekkürler bence halen geçilmiş değil rekor 80 yılda sadece 15 km fark bana göre geçilmiş sayılmaz 80 yıllık teknoloji sadece güvenlik icinmi yani diyelim. Bunarada sututgar da müzesi var gidip görmek şansım oldu o zamanlar hayret etmiştim gerçekten Almanya Sututgar a gidenler kesinlikle müzeyi görmeli diyorum
Buji bilgisi de verebilir misiniz? İridyum, Platinyum ve normal buji farkları, yarar ve zararları, benzinli dizel lpgliler hangisini seçmeli, hangi marka daha iyi gibi bir video hazırlamanızı rica ediyorum.
11:20 Radyatörleri buz içine koymuşlarsa motor rekor denemesi esnasında daha çok beygir üretiyor olmaz mı? Aşırı soğuk radyatörler nos etkisi yaratacaktır.
Hız rekoru için yapıldığı için F1 atası sayılmaz. Biraz daha "land speed record/ kara hız rekoru" için. Şu anki SCC gibi. Hava sürtünmesini azaltmak için su damlası(Streamliner-foil/recumbent) şeklinde tasarlanmıştır, bu tasarım en düşük hava sürtünme katsayısına sahiptir. Kuşların vücut yapısından öğrenilmiştir(Ebabil ve kırlangıçlara selam olsun). Hava sürtünmesi 32 km/s hızdan sonraki en önemli şey olduğundan ne kadar az hava sürtünmesi= o kadar yüksek son sürat.(Ya da daha az güç ile daha fazla hız/yakıt-enerji tasarrufu) Lastik konusunda ise teker çapı, lastik kalınlığı, lastik yapısı bu konuda kilit nokta: Şu anda düşük basınçlı/balon lastik kullanılıyor. Bu daha fazla konfor ve yol tutuşu sağlasa da daha fazla ısı ve aşınma demek(Daha çok esneyen, esnediği için gücün bir kısmını emen ve ısınan lastik, daha fazla dönüş direnci* ve ısı ile gereksiz enerji kaybı demek). Yani konfor arttıkça verimlilik ve performans düşüyor. Yüksek basınçlı ince lastikler daha rijid(esnemez), daha az dönüş direncine* sahip, ısınmayan verimli lastik demek. Hem de incelen lastik ön karkası daha az hava sürtünmesi sağlıyor ki bu son sürat için çok çok önemli(Dragster araçlardaki ön tekerler bu yüzden inceltilmiştir) * Dönüş direnci lastiğin yuvarlanırken yer ile olan sürtünmesidir, yani lastiği döndürmek için gereken güçtür. Dönüş direnci lastiğin yapısı(bias ply yada radial/iç lastikli ya da iç lastiksiz), lastiğin hamuru(silica, nylon...), lastiğin dış karkas çapı, lastiğin karkas taban genişliği, diş yapısı ya da dişsiz/slick oluşu, basınç, lastiğin oturduğu jantın yapısı, yolun pürüzlülüğü ve hıza göre değişir. Büyük teker çapı daha az dönüş direnci(enerji verimliliği, azalan ısı), engelleri aşma başarısı, engelleri rahat aşabildiği için sunduğu konfor ve enerji verimliliği. Daha büyük teker çapı demek, tekerin aynı hızda daha az devir dönmesi demek(Bu da vites oranlarında daha hafif oranlar tercih edilmesini de beraberinde getirir, dişlilerde daha çok diş demek daha fazla tork aktarımı ve dayanım demek). Teker çapı küçüldükçe aynı hız için teker daha fazla devir dönmesi gerekecek, daha ağır vites oranlarına ihtiyaç olacak). Büyük teker çapı daha fazla atalete sahip olduğundan daha yavaş ivmelenirken/hızlanırken; hızını koruma konusunda daha başarılı. Yüksek hız rekorlarında sürekli düz ve eğimsiz alanlar kullanıldığından büyük teker çapı yüksek ataleti ile avantaj sağlayacaktır. Teker aerodinamiği çok önemlidir ve karmaşık bir konudur(Teker hem kendi çevresinde döndüğünden hem de yere göre bağıl hızı olduğundan hava sürtünmesi sabit parçalara göre çok çok yüksektir. O yüzden tekerleri olabildiğince su damlası şeklinde kabuklarla saklamaya çalışır mühendisler(Rekor için ya da enerji verimliliği için yapılan araçlarda tekerler gizlenmiştir)
Şuan da bugatti bile kalkıştan itibaren tam gaz en son 431 belki özel pistinde olmadığı için daha az hız yapabilir ama. 8.0 W16 silindir 4 Turbo 1500hp özel şanzuman ve lastiği ile kalkıştan itibaren tam gaz 18 dk giderse lastikler alev alıyor. İkincisi korkmaya gerek yok 13.dk da benzini bitiyor. Mercedes o zamanların lastikleriyle şanzımanları ile nasıl böyle bir hız yapabildiler. Helal olsun gerçekten. PAGANİ de kuruluşundan itibaren MERCEDES moturunu boşuna kullanmıyor. PAGANİ de dünyanım en hızlı hypercar araçlarından birisi ama kaputu aç yada acmadan bak mercedes logosunu görürsünüz motorda yapan kişinin imzası dahil. Konisegg de tebrik etmek gerek 5.0 V8 Ford Performance motorlarını kullanarak buraya geldiler adamlar motoru modifikasyon ederek çok yüksek güçler ve dayanıklı araçlar yaptılar.
merhabalar; sizin uzmanlık alanınızın aerodinamik olduğunu biliyorum. Ona göre bir sorun olacak. Aerodinamik yapılarda sürtünmeyi azaltmak için düzgün yüzeyler kullanılıyor. Ama tama doğru eğilen testere dişi gibi çıkıntılarla sanki daha az direnç sağlanır diye düşünüyorum. Sadece Testerenin çukur taraflarına hava dolacak üst kısmından akan havanın direncini azaltacaktır. Sanki bu şekilde daha iyi bir sürüş sağlanır diye düşünüyorum. Bunu bilgisayarda deneme imkanı var mı? Dalgaları 1mm den 3 cm kadar olan aralıkta deneyebilirsiniz.
thurst ssc var olum hayırdır 1228 km yapıyordu karada hala o kral. Senin dediğin 1010 km yaptı ama yine baya iyi saygı duyuyorum sonuçta 1000 km üstüne çıkmış ve oda bir ssc.
Merhaba ilgi ile takip edip başarılar diliyorum. Subaru'nun legacy modeli ile 100.000 km rekoru kırması hakkında bilgi verme şansınız varmı ? Teşekkür ederim şimdiden