From: Nevzat Erol 1970 li yılların başında biz de Babam ile birlikte gidip ilk televizyonumuzu almıştık. Markası Telefunken idi. Sadece televizyonu almak yetmiyordu. Tekerlekli televizyon sehpası ve voltaj regülatörü de almak gerekiyordu. Tabii ki anten mutlaka olacak. Epey masraflı bir işti. TV nin eve gelişi ile birlikte radyo tiyatroları,binbir gece masalları dinlediğimiz Philips marka radyomuzun pabucu dama atıldı. 74 yaşındayım. Bugün,radyo benim nezdimde daha kıymetli. Herkesin evinde çalışır vaziyette portatif bir radyo mutlaka bulunmalı. 😊❤
Televizyonun önünü kapatan sürgülü dolaplardan vardı, sürgüyü kilitleyen anahtarın olduğunu hatırlıyorum. Plastik topla dolabın bütün camlarını kırmıştım :-)) Siyah beyaz televizyonu aynı mahallede ikamet ettiğimiz yaşlı bir teyzenin evine misafirliğe gittiğimizde görmüştüm. Bizim evde renkli televizyon vardı, arçelik marka kumandasız, 10 tane düğme vardı, o düğmelere basıp kanal değiştiriyorduk. Eski antenler unutulmaz, sağa çevir sola çevir :-)))