ALEYNA TİLKİ PORTAL HALAYI // SEN NE DİYON #37 // Yanlış Yer Yanlış Zaman 

Türkiye'yi çok kıskanıyoruz. O hoşaf bizim olmalıydı...

Bal kutusu nedir ya 2 saattir kahkaha atıyorum, muhteşem birisin CT

yıllarca hep Can Türkdoğan'ın sunduğu Sen Ne Diyon adlı programı izliyorum. Ama bugün bu programı Can Sungur sunmuştu. Ona tip tip bakmak istedim ama etrafta çok fazla kamera vardı. Belki bir gün ben de o programı sunabilirdim. Ama bugün hasetimden çatladım nerdeyse. Bunu yan hesabımla yazmak isterdim ama yine gülmessiniz diye korktum. Tüm izleyenlerime iyi seyirler diliyorum. Nasılsa bir gün unutursunuz(Çikolata banyosunu). Bu yüzden eğer 2.000.000 abone olursak Can Türkdoğan'ın da kaka banyosu yapmasını öneriyorum. Sevgilerle Şakalarına Gülünmeyen Adam Ömercan Güldal Beyfendi.

Birkaç ayda bir gelip bal kutusu kısmını izleyip yarılıp kapatıyorum

CT'nin kütlesi azalınca yerini CS doldurdu. #KÜTLEİLEKANALMIYÖNETİLİR

Ana sınıfındayım. Atanur diye bir çocuk vardı, çok iyi anlaşıyorduk ve birbirimizden hoşlanıyorduk, sonra sevgili olmaya karar verdik (ana sınıfında nasıl sevgili olunursa artık). Elele tutuşuyoruz, gülüşüyoruz, birlikte oyunlar falan oynuyoruz derken sınıfımıza yeni bir kız geldi: Anastasia. Öğrendiğim kadarıyla annesi Rusmuş, kendisi de sarışın, mavi gözlü bir şey (yine de bence çok güzel değildi). Biz bu Atanurla işleri baya ilerletmiştik, çocuk anneannesinin tektaş yüzüğünü cepleyip bana vermişti, hala da saklarım. Neyse, Atanur’un Anastasia’yı görmesiyle fikirleri değişmeye başladı. Bir onunla vakit geçiriyor, bir benimle. Ben de pek aldırmıyorum. Bir gün aldı ikimizi karşısına, ‘’Bakın, ikinizi de seviyorum ama bir seçim yapmam gerekiyor. Annem ve ablama sordum, seni seçmemi söylediler. Ama babam Anastasia’yı seç dedi. Ben de Anastasia’yı daha çok seviyorum.’ dedi, ve Anastasia’yı seçtiğini söyledi. Tuttu elinden götürdü kızı, ben de mal gibi ortalıkta kaldım. Onun yerinde olsaydım o zaman daha mutlu olurdum herhalde. Hayat...

Lütfen CT okusun tekrardan onun vokal efektlerinin tadı bir başka.

"Sen Ne Diyon" ları şimdiki gibi 30 dk ya değil de eskiden olduğu gibi 45 dk ya sabitleyebilir misiniz?

Yerine geçeceğimiz bi arkadaşımız mı oldu be abi

Sungur abi tam bi sişko samuray olmuş seviliyosunuz.

16:35 bal kutusu skandalı

17:16 bal kutusu :ASDSDSDS yıkıldım 🤣😁

Açık ara izlediğim en iyi sen ne diyon bölümü. Bal kutusu muahbbetini her izleyisimde gözümden yaş geliyor.

Veee bal kutusu tabiri lügatımıza böylece eklenmiş oldu.

KASIR : Eskiden hükümdar için şehir dışında yapılmış köşk, küçük saray. İstanbul'daki Sadabad, Göksu, Aynalıkavak ve tersane kasırları bunların en güzel örnekleridir.

Kaç yıl oldu saymadım, köyden göçeli...

CT'nin yerinde olup daha fazla yorum alıp 1 saatlik bir sen ne diyon bölümü çekmek isterdim. Yarım saate düştü bölümler bu gidişle Ömercan çikolata dolu leğene giremez. Lütfen kendinize bir çekidüzen verin.

1:30 bu koltukta bir ipnelik var 2:00 kemancı mıyım ya ben 5:15 bir teyzenin kakalı poposu 6:30 içeride eşit şekilde pişmeye çalışıyorum 9:30 memocan sipariş 14:22 jilet muhabbeti 24:00 sizin hiç ışidle bişeyleriniz oldu mu

Bu aralar kafalar kanalına baya saplıyorlar izledikçe evde zevkten 4 köşe oluyorum yemin ederim

sonra eğildi ve bal kutusunu bana gösterdi

ahhh bal kutusu.. güzel günler.

İBİBİK İBİBİK

Sen ne diyon'a alına yorumları kıskanıyorum/z ♥

1:56 kemancı 2:30 Yanlış 6:26 hepimizin başına gelen olaylardan ikincisi 9:24 internet kafeye gittin değil mi hayta 12:27 True evil adamlar 16:27 Bal kutusu 25:44 öğretmenler tuvaleti

0:19 kaç defadır izliyorum sol altta facecam olduğunu yeni fark ettim

CS'nin Minecraft Realms Serüveni... Bir parçası olup ona hamallık yapmayı o kadar isterdim ki...

2021 Mayıs'tan selamlar....

Ben bi senin yerinde olmak isterdim Cs ben bi sen olsaydım varya herşeyi gömerdim son videolarda beni kullanmıyordun sinirimi kusmak istedim

Bildirim gelince bir gülümsedim lan size çok teşekkür ederim

17:18 gülmekten ağlattın, büyüksün CT

Yağmurlu bir Ankara günü, okuldan çıktık herkes servislere koşuşturuyor. Üstümde eski püskü bir parka, kulaklıkla cem karaca dinlerken; otobüse yetişmeye çalışıyorum. Arkadaşlarım bindi servislere evlerine gidecekler, ben otobüse yetişmek için koşuyorum. Otobüse bindim ama öyle bir ıslandım ki, donuma kadar terimi bile hafif kalıyor. Otobüste de kalorifer yanıyor, motorun bütün ısısını otobüse veriyor. Dışarı çok soğuk olmasına rağmen otobüsün için sauna gibi. Ben bu da yetmezmiş gibi otobüsün arka dörtlü koltuğunun kapıya yakın tarafına oturdum. Orası da motorun yolcu kabinine taştığı yer. Anlayacağınız 3-5 kat daha sıcak. Zorlu bir otobüs yolcuğundan sonra durağıma ulaştım. Eve bi 100 metre daha var ve bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor. Tabii fakirin işi ne yine koşmaya başladım, tam siteye ulaşmışken önümde bir servis durdu. Servisten siyah saçlı bir kız indi. Simasını da göremiyorum ama merak ediyorum kızı. 4 senedir oturduğum binada çoğu apartman sakinini tanımama rağmen bu kızı ilk defa görüyorum. Kızla aynı asansöre bindik, ben 5. kata bastım o da naif sesiyle '6. kata da basar mısınız?' dedi . Kız yere bakıyor ben ona bakıyorum. Siyah saçlarını, simsiyah gözlerini, gülmesine bile gerek kalmadan ortaya çıkan gamzesini inceliyorum kızın. 5. kata çıkana kadar kıza sırılsıklam (hem soyut hem de somut olarak) aşık olmuştum. Ama bir terslik vardı. Kızın sonlara doğru yüzü çok acı bir şekilde ekşidi. Kendi katıma geldim, iyi akşamlar dedim indim. Kızla tanışamamıştım bile. Ne adını biliyorum ne telefon numarasını ama kızı çok seviyorum. Aşk işte ne zaman geleceği bilinmez.Tek bildiğim üst katımda oturduğu. Bu arada yüz ekşimesi meselesi geliyor aklıma neden ekşidi filan diye. Eve girince anladım, o ıslaklığın üstüne otobüsteki ısı beni yürüyen bir taşak kokusu makinesine çevirmişti. Buram buram liseli kokuyordum. Açık konuşmak gerekirse benim bile yüzüm ekşidi. Hemen kendimi duşa attım ama kızı aklımdan çıkaramıyordum. Komşulara soruyorum böyle böyle bir kız var 6. katta filan hiç kimse bilmiyor. En sonunda aklıma fatura mevzusu geldi. Faturalar binanın girişindeki posta kutularına bırakılıyordu. Sonuçta kızın oturabileceği 3 daire vardı birinden birinde yazması gerekiyordu kızın babasının adı. Tabii ben fatura beklerken boş durmuyorum, sürekli aşağı iniyorum bakıyorum belki rastlaşırız diye. Hafiften de tırsıyorum karşılaşırsak ne yaparım diye. Tabii taşak kokusu mezvusu malum kıza rezil oldum. Kız yok ortalarda ama su faturaları gelmişti. Hemen 3 dairenin de faturaları cukkaladım, üstündeki isimleri araştırıyorum. Kızı buldum sonunda sosyal medyadan. Instagramı snapchati facebook hesabı filan hepsini buldum. Cesaretimi topladım yazdım kıza instagramdan cevap yok. İstek attım reddetti. Snapchatten yazdım cevap yok. Facebook dan da sonuç yok. Elde var 0. Kız bana hala cevap vermedi. Hala cevap yazmasını bekliyorum. Kızın kapısına da dayanmaya korkuyorum ailesiyle yaşıyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Onu deliler gibi seviyorum ama erişemiyorum be abi. Bu yüzden arkadaşlarını çok kıskanıyorum, ailesini çok kıskanıyorum, inanın kedisini bile çok kıskanıyorum. Onu görebiliyorlar be abi, onla konuşabiliyorlar ve bunun değerini bilmiyorlar. Onla muhattap olan herkesi çok kıskanıyorum, yolda onu göreni bile çok kıskanıyorum be. Son olarak şunu demek istiyorum EĞER BUNU OKUYORSAN HALA SENDEN CEVAP BEKLİYORUM BE P......! Ne rakılar açıldı ne sigaralar yakıldı seni unutmak için ama yok unutamıyorum seni. Ben de böyleyim işte 1 dakikada sana aşık oldum mazur gör beni.

Çok mutluyum geldi ♥

Niye git gide kısalıyo bu. Sen ne diyon. Bu işe. Geekyapar? Bu arada baştaki spoiler sahnesini sesli gif yapcam. Masterpiece

yakın zamanda bi ilişkim bitti.yaşım yakında 30 olacak.kendimi iyi hissedip gülmek için buralara uğruyorum.zira bu ara ihtiyacım var biraz.iyi ki varsınız

Girişler çok iyi hep boyle devam etsin :d

Uzun süredir en iyi bölüm buydu

Meriç (Kötü Çocuk) olmak isterdim. Hem Batmansin hem zenginsin hem de ebeveyinlerin hayatta. Ha birde okulda derse girmiyorsun sürekli kaçıp gizemli gizemli takılıyorsun

Kayyum introsundaki kayyum reyizi kıskanıyorum

dönüp dolaşıp bu seriye geri geliyorum….

En iyi video açılışı olarak ilan ediyorum

17:19'dan sonra gülmekten karnıma ağrılar girdi, yanaklarım kasıldı, boğazım ağrıdı. CT efsanevi bir tespitte bulundu. Ömercan'ın anlamaması da efsaneydi. CS'nin oradaki son esprisi efsaneydi. Işid'li hikaye de efsaneydi.

Beden hocalarını yerinde olmak isterdim.adam resmi tören dışında full eşofmanlı ve oyun oynayarak öğretmen maaşını cebe indiriyo.bak düşününce yine bi moralim bozuldu !!!😔

Muhteşem girişler

bu gırısler efsaneeeee

Şu aylarda güneş kremi olmak isterdim.

Can sungurun kırmızı ceketini çok kıskanıyorum beni her giymediğinde arkasından giy beni giy beni diye haykırmayı giydiğinde ise kucağındaki sıcaklığı hissetmeyi çok istiyorum cebime gofret çöpünü,sümüklü mendilini koymasını bazende kuruyemiş yerken elinden düşen fıstığın cebime girdiğindeki o hazzı istiyorum.

Okulda neden festival yapılmıyor diye üzülür ve sinirlenirken, bu olayın nedenini öğrenmiştik. Birkaç yl önce, okulumuz bir festival düzenlemiş. Nedenini ve nasıl olduğunu hiç bilmediğim bir şekilde, her gün aynı eşofmanı giyen, sessiz, sakin, saf beden eğitimi öğretmenimiz; birkaç 12.sınıf ve dışarıdan gelen arkadaşları tarafından dövülmüş. Efsane olmadığına emin olmakla beraber, neden ve nasıl olduğunu kimse bilmiyor. O an orda olmayı o kadar isterdim ki.

son zamanlarda izlediğim en iyi sen ne diyon

Onun yerinde olmak isterdim. O güzel saçlarımla her gün oynamak, aynanın karşısına geçip doya doya kendimi izlemek isterdim. Sevgiye sevgimle karşılık verirdim, beni sevenlerin değerini bilirdim. Belki de birini fark ederdim; beni çok seven, sürekli düşünen, her gece ağlayan. O uçsuz bucaksız aşka karşılık verirdim. Belki de sadece çekip giderdim. Geride bıraktıklarıma bakmadan sadece giderdim. En azından bir kere sesini duymak, doya doya gözlerine bakmak istiyorum. Keşke yanımda olsan, aşığım sana ;-;

Keşke, The Last of Us'da Joel'un yerinde olsaydım. Ellie'ye kızım gibi bakar, onunla geek muhabbeti yapardık. (O evrende ne kadar yapılabiliniyorsa işte.)

sizi seviyorum, tam yemek yerken geldi

Anaokul gösterisinde sahnede altıma işediğim için bulunduğum yer kaygan olmuştu, iki kez şlaaaaps diye yapıştım yere. Şu ana kadar da kimseye altıma işediğimi söyleyemedim. O gösteride yanımda duran kızın yerinde olacaktım, düştüğüm anda "AHUAAUAHAUAAUAHAUHAAUHAUAHAUAU EMBESİLR BAK SÜMÜK GİBİ YAPIŞTI" diye bağırırdım. 5-6 yaşında olmanın verdiği "ayıp, arkadaşımın canı acımıştıııır" düşüncesiyle yapamayabilirdim de tabi.

sen ne diyon 2 izliyodum özlemden

Geekyapar! videolarınızı ne zaman izlesem ben de orada olup fikirlerimi söylemek istiyorum.özellikle de sinema günlüklerinde deli gibi istiyorum orada olmayı. Ne yazık ki çevrede geek olmayı bırak azıcık ucundan alakası olan bile yok. Bu yüzden konuşacak çok şey oluyor ama konuşamıyorum

her izlediğim bölümden sonra yanda bin tane sekme... hiç anlamadığım göndermeler... teşekkürler geekyapar...

OOOOO It's Always Sunny In Philedelphia'dan parça koymuşsunuz. RESPECT!

kakalı popo konuşulurken nesquick yiyordum o küçük topları biran küçük boklar olarak düşündüm ve kendimden tiksindim

Queen 1986 Wembley konserindeki 150 bin kişiden biri olmak isterdim

ohhhh nihayet

bildirim geldi hemen tıkladım.

Benim babam küçükken vefat etmiş hiç tanımadım annemde beni tek büyüttü Allah'a şükür ben biraz büyüyünce yani 5. Sınıf zamanlarımda annem evlenmeye karar verdi ve evlendi bizde yaşadığımız evden taşındık neyse konuya gelelim ben taşındığımizda yeni okul komşu gibi yeni insanlarla tanışıyordum okulun ilk günü bir kızı gördüm adı İlayda idi onla aynı sokakta oturduğumuz için her gün beraber yürüdük ama ben ona aşık oluyordum günler geçti öyle aşık oldumki ilaydayi kendi evime çağırıp film izliyor sonra o filmi izlerken çakallıklar yapıyordum o ise bana arkadaş olarak bakıyordu aradan 1 ay geçtikten sonra okuldaki ilk defa gördüğüm biriyle çıkmaya başladı ben ise hiçbir şey demeden öylece izleye kaldım yaşım 17 hayla pişmanım ama tuhaf olan şuydu o benim ona aşık olduğumu biliyordu

First sungur empire

Uzun zaman sonra benim en eğlendiğim sen ne diyon bölümü oldu

Merhaba Geekyapar, hazır bu videoda diziler hakkında konuşmuşken bende sizin sayenizde başladığım dizileri size söylemek istedim sizin sayenizde Legion, Rick and Morty, Stranger Thing, Daredevil gibi dizileri bitirdim ve çok hoşnut kaldım teşekkürler Geekyapar ekibi seviliyorsunuz (Büyük bir CS Fanıyım) Not: Meraktan çok faza gömdüğünüz Iron Fist' i bile bitirdim resmen ölüm gibiydi.

O sen olsan bari

Kaç yıl geçti aradan..

ne zamandır en çok güldüğüm sen ne diyon oldu :))

4k istiyoruz artık

ct bacakları ne kadar pürüzsüz, çok güzel...

geçen yıllarda işte çok değil iphone 6s plus ilk çıktığı zamanlarda bizim sınıfta bir kız bu telefonu almıştı (bu kız ayfona aypon diyen bir mal) bu güzelim telefona bu salak kanayan gül resmi koymuş bir program indirmiş o programdan mustafa ceceli dinliyor (bizi ceceline mi susadın diye tehdit ediyor jgjkhfvjhgjhfb (tabiki öyle birşey yok)) veee retricayla fotoğraf çekiniyor sonra benim aklıma o telefonla çekebileceğim doğa fotoğrafları geliyor sonra national geographic dergisinin o ayki sayısında yer alacak benim kendi ellerimle ve o telefonla çektiğim fotoğraf geliyor ve efkarım 10 kat daha fazla artıyor sonra hayatı sorguluyordum neyse ne ben o telefona sahip oldum ne de o salak o telefonu nasıl kullanacağını öğrendi acımasızsın hayat

30 dakika yetmeeeezz

Geçen bi lokantadayız , ben arakdaşlarımla oturuyorum . Yanında kedisi ve köpeği olan bir adam bizden biraz uzak bir masaya oturdu . (Lokantaya hayvan getirmek serbestti ama sadece bahçe bölümüne) . Bi beş dakika sonra hemen ardından sevgilisi olduğuna inandığım kadın oturdu ve konuşmaya başladılar . Bir süre sonra biraz sesleri yükselmeye başladı . Ondan da bi süre sonra artık kavga ediyorlardı ve sesleri 5 sokak öteden bile duyulabilir bi biçime ulaşmıştı. Kavganın sadece yarısını duyabildim ama konuşma erkeğin yanında getirdiği "PİS SOKAK HAYVANLARI" hakkındaydı . Oğlan kuzu gibi uslu bi şekilde sakindi ve hayvanların aşılı olduğunu anlatmaya çalışıyodu . Ben de bu sırada kolamı yudumlayıp eğlenerek izliyordum bu görüntüleri . En son kadın hayvanlara iğrenerek baktı ve "BELEDİYENİN BÜTÜN BU MİKROP YUVALARINI TEMİZLEMESİ LAZIM BİR AN ÖNCE" diye çemkirdi. O an ne oldu bilmiyorum ama o kuzu bir kaplana dönüştü ve kucağındaki kediyi kadının tam suratına fırlattı. Kadın çığlıklar içinde kaçtı . Lokantadaki herkes adama bakıyordu .Apar topar adam da kalktı . Oysa ki hesabı bile ödememişti . O günden sonra hiçbir hayvanı da almadılar içeri . Ah ulan keşke o adamın yerinde olaydım da o cadaloz kadının suratına kucağımdaki kediyi değil de , yanımdaki köpeği fırlatsaydım.

Abi anlatıcaklarım bu yıl yaşandı 11-12. Sınıf zamanları çok hoşlandığım bi kız vardı hayatımda hiç kimseden bu kadar çok hoşlanmamıştım diyebilirim ama duygularımıda belli edemiyorum çünkü eğer benden hoşlanmıyosa arkadaşlığımız bitebilirdi hiç bi zaman bunun riskini alabilecek kadar kendime güvenemedim------bu yıl bi okul gezisi vardı soğuk yağmurlu bir gün hani her okuldada yakılıklı bütün kızların beğendiği konuşmak için can attığı yakışıklı bi tip olur ya öyle bi arkadaş vardı aramda normal iyi yani sevdiğim bi arkadaşım gezi esnasındada yürürken toplu fotoğraf çekimi yapılacak dendi ve sıraya girmemizi istediler o sıra bu arkadaş hoşlandığım yanıp tutuştuğum kıza bi şaka gibi bi şey yaptı boyu ile ilgili ve kızın o anki bakışını mutluluğunu görünce baya bozuldum bir yandanda ne var ki ya bunda bana öylr geldi diye kendi kendimi teselli etmeye çalışıyorum her neyse bundan 1 hafta sonra tabi benim hala aklımda bi soru işareti var hoşlandığım kızla ders çalışıcaz not onun sözel dersleri çok iyidir benimde matematiğim fena değildir birbirimize derslerde yardımcı oluyoruz her neyse o haftada hangi ders olduğunu hatırlamıyorum ama sözel bi dersin sınavı var ve çalışmaya gitmişiz ve burda güzel güzel çalışırken mola verdik bu arada bu yakışıklı arkadaşda bizim sınıfta hoşlandığım kişide yan sınıfta ve bir anda bana o kişinin ismini söyliyerek çocuğun samimi olduğu kızla birliktr ismini vererek ... ile ... nasıl dedi ve ben şok oldum çünkü onun diğerki kızlardan farklı olduğunu düşünmüştüm ve o an kendimi ömercanın kendi kendine gülünmeyrn espirilerindeki kelimeler gibi hissetim ve iyiler dedim

Abi ben lisenin son senesindeydim eş zamanlı olarak da üniversiteyi kazanmak için dershaneye gidiyordum neyse abi dershaneden bir kız bana bakıp duruyordu ben de ona bakıyordum arada göz göze geliyorduk her neyse ben açıkçası biraz utangacım yani kıza pek bişey diyemiyodum arkadaş gibi takılıyoduk sonra bbu bi gün bana mesaj attı ondan önce de hiç konuşmamıştık telefondan ondan sonra konuşmaya başladık işte aslında kızı seviyodum ama kız sevgilisinden yeni ayrılmıştı aslında biraz da korkuyodum beni basamak olarak kullanır diye neyse dayanamadım olaylar gelişti ben söyledim sevdiğimi o da söyledi sonra dershaneden iyi olduğum arkadaşıma söyledim böyle böyle diye o da hayırlı olsun falan dedi yaklaşık 1 ay boyunca bir ilişkimiz oldu ama çektirmediği kalmadı hep sinirli hep tripli falan seinir ediyodu sürekli beni ben de soğuduğum için mesaj falan atmıyodum neyse bi akşam yazdı gitmiyo böyle diye falan ayrılalım dedi ben de tamam dedim sonra ertesi gün dershane vardı gittim dershaneye artık bezmişim kızdan bakmak istemiyorum ona ama kız durmadan bana bakıyo benn anladım bişey olmuş ve bana söylememiş neyse biz öyle dershaneden eve diğer arkadaşlarla falan iniyoz ama en yakın arkaşım bizi ekti ilk defa şaşırdım tabi neyse bizim dershanenin aşağısında bir avm var biz de o taraftan gidiyorduk tam ordan giderken bi baktım benim en iyi arkadaşımla sevdiğim kız yanyana dondum kaldım resmen çok sinirliydim tam gidiyodum dövmeye vaz geçtim nolcaktı sanki ben çocuğu dövsem kızdan ayrılcakmıydı. hayır. neyse eve gittim moralim bozuktu bütün gece uyumadım kız öğrenmiş benim onları gördüğümü bana mesaj attı böyle olmasını istemezdim diye sonra öğrendim ki kız benle sevgiliyken çocukla falan buluşuyomuş geziyomuş falan neyse kızın bi daha yüzüne bile bakmadım ama kız sürekli bana bakıp durdu tabi ben de hırs yaptım ygs ve lys de yüksek bir puan kazandım bu olaylar yaklaşık 6 ay önce oldu ve yaklaşık 3 saat önce Bursa Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümünü kazandığımı öğrendim sonra arkadaşlarımdan öğrendim ki kız da çocuk ta bir yeri kazanamamış. İlk başta üzülmüştüm onları el ele görünce keşke o çocuğun yerinde ben olsaydım demiştim ama belki onun yerinde olsaydım kız yüzünden derslerime çalışamayıcak ve o bölümü kazanamıyacaktım yani keşkelerle yaşamayın bazen hayatı akışına bırakmak gerek iyi seyirler

Can Türkdoğan abi sen ayrı bir olaysın :D

Başlangıç o kadar iyi ki asıl videoya geçmem 1 saatimi aldı

hep cs okusun artık o okurken götümcen terler aktı özellikle son yorumda

Hergün kendime soruyorum neden? Neden ömercan beni kullanmayacak diye. Neden ? Benim o leğenden farkım ne ömercan ?! Beni kıskandırmaya çalışıyorsan evet... başarıyorsun. Artık buna katlanamıyorum. O leğen artık ÖLÜ BİR LEĞEN!!!

Şu yeni sen ne diyon jenerikleri çok muhteşem ya svshshahai

Ya neden cok iyi ajsksksld

Bu arada CS nin bazi laflari yiyip caktirmayisi da gozumuzden kacmadi ;)

Okul müdür yardimcisini... Odasina cagirip azarlamak, okul anonslarinda millete psivuara kim sicti demek ve en guzeli kucuk cocuklari ailelerine kotulemek.

Can Türkdoğan sen çok yaşa!!

Arkadaki jon snow olmak isterdim bütün o güzel sen ne dionları ,geek muhabetlerini canlı canlı orasını burasını kesmeden doğal bir şekilde seyretmek için nelerimi vermezdim (sol böbreğimi ne zaman yatırabilirim abi )

Kardeşim doğduğunda çok kıskanmıştım bende onun yerinde olmak istiyordum ama geceleri nasıl dualar ediyorum 'Allahım yeniden doğayım nolur Allahım !!' etraf salya sümük en sonunda aklıma o zaman dahice (8 yaşındayım) şimdi ise mide bulandırıcı bir düşünce geldi az çok doğumun nasıl olduğunu biliyordum acaba çıktığım yere tekrar girsem yeniden doğar mıyım düşüncesi beni çok cezp etti ve gece uyandım annemlerin odasına girdim sessizce işimi halledip yeniden doğmaktı amacım sessizce annemin münasip yerine birden ceylan görmüş aslan gibi girmeye çalışmıştım annem bağırmaya başladı babam ise şoka gitmişti annem kafamdan itiyor babam bacaklarımda tutuyor ben çığlık çığlığa 'BIRAKIN GIRECEĞİM!!' Diyorum küçük kardeşim ise neden geldim ben bu dünyaya diye ağlıyor. Sonunda beni zapt ettiler o gece sabaha kadar bana izah ettiler olayı tabi bende çaresizce kabul ettim..

Olum 2017de bu programı yemek yerken izledim yıl 2020 gene yemek yerken kadının boklu poposu muhabbetine denk geldim bu tesadüf olamaz

Yıl 2001. İlkokul 2. sınıftım. O zaman sınıf öğretmenimiz, kendimizin seçeceği, konusu cumhuriyet temalı olan bir şiir ezberleme ödevi vermişti ve bunu ertesi gün ezberleyip sınıfta tahtada okumamızı istiyordu. Çok üşengeç bir çocuk olduğum için amaaaaannn kim ezberleyecek şimdi şiir diyerek bir şiir kitabından gözüme kestirdiğim en kısa cumhuriyet temalı şiiri buldum. Annem de çok heyecanlanmış olacak ki benim bir üst sınıfımda olan komşumuzun kızının hayat bilgisi kitabından cumhuriyetle alakalı bir şiir bulmuş ve ezberlememi istiyordu. Ben şiire şöyle bir baktım. Şiir 3 kıta, uzun cümle ve o zamanlar ilk defa gördüğüm kelimelerden oluşuyordu. Anneme sırf üşendiğim için "Bu kadar zor bir şiiri ezberlememe gerek yok. Ben zaten bir tane şiir buldum. Onu ezberleyeceğim." dedim. Aslında ezberim kuvvetliydi. Biraz çabalayarak o zor kelimeleri olan uzun şiiri ezberleyebilirdim. Tabi ki ezberlemedim. Kendi bulduğum şiiri ezberleyip uyudum. Sabah okula gitmeden önce annemin bulmuş olduğu şiiri de yanımda götürdüm ne olur ne olmaz diye. Okula vardım. Sırama oturdum. Sıramın arkasında oturan kız yanındaki arkadaşına bir şiir bulamadığını söylüyordu. Onun da ezberinin kuvvetli olduğunu biliyordum. Şiir okuyacağımız ders 4. dersti ve yanımda getirdiğim annemin bulmuş olduğu şiiri ezberlemesi için ona verdim. Hemen ezberlemeye başladı. Derste gizli gizli ezberlemeye çalışıyordu. Teneffüslerde de ezberlemeye devam ediyordu. Ben de teneffüslerde ona şiiri ezberleme konusunda yardım etmeye çalışıyordum. En sonunda benim de yardım etmemle şiiri ezberlemişti. Şiirlerimizi okuyacağımız ders saati gelmişti artık. Herkes şiirini oturma sırasına göre çıkıp okuyordu. Sıra bana geldi. Şiirimi okudum. Öğretmen pekiyi verdi ve yerime oturdum. Sıra arkamda oturan kıza gelmişti. Başladı şiiri okumaya. Okudu, okudu, okudu ve okudu... Sınıf öğretmenimiz ayağa kalktı ve alkışladı kızı. Sonra tüm sınıfa alkışlattı. Kızı yanaklarından öptü. Öğretmen "Seni çok ama çok tebrik ediyorum. Kendi sınıfının bir üst sınıf kitabından seviyesi sana göre yüksek olan bir şiiri ezberlediğin için seni kutluyorum." dedi. Ben de oturduğum yerden tüm bu olanları dehşet içinde izlerken içimden "Neden ben ezberlemedim o kahrolasıca lanet şiiiri? Nedennnnn!!!!" diye serzenişte bulunuyordum. Kız benim sayemde hocanın gözüne girmişti ve tebrikleri kabul ederken en azından benim o şiiri ona verdiğimi bir kere bile söylememişti öğretmene. Eve döndüğümde günlük okul dönüşü rutinim olan ve o yaşlarda her çocuğun yaptığı gibi 'Bugün okulda ne yaptık?' sohbetini annemle gerçekleştirmeye başladık. Ben tüm olanları anneme anlattım ve sonra bir de annemden azar yedim. "Ben sana demiştim bu şiiri ezberle." diye kızıyordu bana. O zamanlar olan hala anlayamadığım, tüm öğrencilerin annelerinde olan 'Benim çocuğum daha iyi' böbürlenmesi annemde de vardı. Şiir benim şiirim. Size ne anneler? Kolaysa ezberleyip siz çıkın okuyun o yaşta tahtada. Bu da böyle bir anımdı. Tşk.

Bundan sonra can abi sunsun sen ne diyonları efsane olmuş

Ben kıskanmam, Ben kıskanılırım!

Preacher olmak isterdim.Tanrıya hem sövüp hem sevmek isterdim

CAN TÜRKDOĞAN OKUSUNNN plus can türkdoğan

Survivor izlerken dengede duramayıp düşenlere keşke senin yerinde ben olsam takla atarak geçerdim diye söyleniyordum.Sonra koltuğun yaslanma kısmındaki yerden geçmeye çalıştım sonlara doğru koltuğun metal koluna düştüm.2 yıldır metal götümde geziyorum.

Bazen bir pornocunun yerinde olsam diye düşünüyorum.yanlış anlamayın sadece ergenim...Ama abi cidden süper değilmi ya hem gondikliyon hemde para kazanıyon cidden hayalimdeki meslek.

herkes niye efkara abanıyor lan

bildirim geldi ve elimi ekrana uzatarak ohhhh be dedim HESAP VERECEKEINIZ sinirden yazamuorum

Yıl 2024, halen 1 milyonun tamamlanmasını bekliyorum. Hayaller be..

Azərbaycandlıyım bir kaç gün önce ilk defa 3 aile çocuklu falan İstanbula gittik. Sabah akşam gezdik yorulduk akşam saat 11; 12 otele dönücez. 2 taksi tuttuk diğeri yolu bilmiyor diye arkadan ilerliyecek. Sanırım bu taksiler arasında telsiz gibi cihaz var ondan kullanıyorlar. Biz taksiye biner binmez uyuduk dayım önde şoforün yanında uyanık bir de oğlu. İstanbulda arabaların kötü kullandığını biliyordum da böylesini tahmin edemezdim. Şoförden kaç yaşında olduğunu sorunca 62 demiş. 2 defa az kalsın kaza yapacaktık. Adam dümeni bir çeviriyor kah oyana kah buyana zıplayıp duruyoruz. Rollet coastere binmişiz de haberim yok. Şöförler aralarında sağa; sola; arkandayım falan konuşunca arkamızda polis var sanmış gerizekalı dayım oğlu. Dayımda şöförle sohbet ediyor babasının şöförün arkasında polis olduğunu fark etmeyip kafası karışıp kaza yapmasın diye oyalamaya çalıştığını sanmış aptal. Yalnız gerçekten herkes arabasını çok kötü kullanıyor etrafta polis yok. Arada uyanıyordum noluyo diye sonra uyuyordum. Dayım oğlu nas ihlas okuyo işte sessiz sessiz hiç kımıldamıyor. ddknsk. Çok şükür vardığımızda çocuk anlattı herşeyi. Ben onun yerinde olmak isterdim keşke hiç uyumasaydım da bu coaster macerası aklımda olsaydı. Neyse. Şu an evde belki Enes baturla karşılaşırım diye gittiğim ama göremediğim için ağlıyorum. please rahatsız etmeyin. iyi günler.

yorumlu yorum nerde!

Can abi ne güzel gülüyosun ya insan seni dinleyince neşeleniyor :D

TAM DA SEN NE DİYON NERDEEĞ DİYE ANIRIYORDUM BEEE