Lütfen hocam bizi sizin bilgilerinizden mahrum etmeyin her gun buğü hocamdan nasılsın istifade edeceğim dıye bekliyorum heyecanla ve gururla.. İyi ki varsınız Rabbim size sağlıklı huzur ve mutlulukla çok uzun ömürler lütfetsn insanların en kıymetlilerinden olan hocamız
Kafamdaki tüm sorularım sayenizde cevap buldu. Bir gün bir dua ettim. Ya Rabbi bir sürü ses var. Bize en doğrusunu duyur diye. İşte o duanın ardından sizin videonuza rastladım. O gün bu gün hergün bütün videoları dinliyorum.
Benimde içimde iki insan var gibi , çevremde çok ses var . 1. Kişi İslam'ın ahlakla geliştiğini,2. Yanılmış olabilirim , bilmediğim konular var ve benim dinden başka teslim olacağım şey yok diyor. Yüreğim o kadar daraldı ki ferahlatacak bir şey arıyorum , insanın ötesinde bir şeye teslim olmak istiyorum .
" Sana gelen her iyilik Allahtandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir"( Nisa,4 / 79), Allah hiç kimsenin şer işlemesinden yana değil, ama özgür iradesiyle nefsine uyup inatla isteyenin şerrinide yaratıyor ve karşılığı olarak bir ceza veriyor.Ama hayrın işlenmesine karşılık 10 misli mükafat veriyor.( En'am : 160 )/
Kâinatın yaratıcısı tek mutlak varlık olan ve sayısız ikramlarıyla bizleri nimetlendiren Allah için sarfettiğin ":allahın beceremediğini " ifadeni nefretle kınıyorum. Üstelik devam eden cümlen ile hocayıda bi nevi tanrılaştırmanıda çok cahilce buluyorum. Bağışlaması çok Rabbimiz tövbe edip af dilenmeni nasib etsin
@@adem_7001 ordakı ironiyi anlayamayacak kadar sığsın..ben ateistim yapmak istediğimde tamda oydu yanı kitabı allahınız anlatabılseydı bu kadar tefsıre bu kadar meale gerek kalmazdı .. ha bu arada bağislaması çokk rabbın emınım kur an kurslarında taciz tecavüz yapanlarıda affedcektir
24. Dakikadan itibaren (ayet numaralandirmalari vs..) dinlediklerimi ilk defa sizden dinledim Sn Öztürk ve gercekten körü körüne inadırılmış hissettim ve ve...yani varya ahh şu ...neyse.. Çok teşekkür ederim,sağlıklı günler olsun.
Her can ölümü tadacaktır, sizi imtihan olsun diye iyilik ve kötülüklerle sınarız. Sonunda hepiniz bize döndürüleceksiniz. (Enbiya 35) Konuya bu ayet çerçevesinden baktığımızda kötülük de iyilik de Allah tarafından yaratılmıştır. Bundan maksat imtihandır.Bu imtihanın sonucunda iyiler ödüllendirilecek,kötüler cezalandırılacaktir.Bu kadar basit. Kim zerre miktarı hayır yapmışsa karşılığını görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse karşılığını görür. (Zilzâl Suresi 7-8)
@@mineerdgn3244 Allah seni yoktan var eden benim, diyor.Seni iyilik ve kötülüklerle imtihan edeceğim,diyor.İyi olursan seni sonsuz mutluluk kaynağı olan cennete koyacağım, diyor.Senden kötü bir şey istemiyor ki...
@@Lord_Herbert Burada hitap edilenler, günahkârlardır. Günahları, kusur ve ihmalleri sebebiyle dünya hayatında bir kısım musîbet ve felaketlere maruz kaldıkları haber verilmektedir. Pek çok hata ve kusurlarını da Allah affetmektedir. Eğer Rabbimiz, her bir günah, zulüm ve haksızlığın cezasını anında verecek olsaydı, dünyada yürüyen bir tane bile canlı varlık kalmazdı. (bk. Fâtır 35/45) Bununla birlikte günahı olmayan mü’minlerin başlarına da musibetlerin geldiği bir gerçektir. Bunun bir sebebi, gösterecekleri sabır sayesinde manevî derecelerinin artırılmasıdır. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Sizi mutlaka biraz korku ve açlık ile; biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden noksanlaştırmak suretiyle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!” (Bakara 2/155)
Keyifsizlik mutsuz olmak insan oğlunun doyumsuz nefsindendir.bir lokma ekmek bir hırka yeter şu kısa hayatta mutluluğu çoğaltmak yerine hırs tembellik rahat harcama hiç zorluk çekmemek dert ve mutsuzluk yaratır oysaki mutlu ola bilmek için nede çok sebbep var .Bir kere rahatsızlık sonucu nefes alamadım ve nefes almanın lutfunun ne kadar güzel olduğunu yaşadım dolayısıyla. Farkında olup çok Şükretmek en güzel günler sizlerle olsun inşallah hocam 🤲🧿
Bahçıvanın ,bağıyla olan durumu gibi,daima gönül bahçelerimize girip, Hakk'a layık olmayan ne varsa keserek,kopararak bizleri terbiye ediyorsunuz.Zannederdim ki,suya kanmışım,anladım ki hep seraptaymışım. İyi akşamlar Hocam.En derin saygılarımla,sevgiler,selamlar. Geçen hafta ,bizimle paylaştığınız Frankfurt'ta düzenlenen Uluslararası İslam konferansına katılacak mısınız ?
Güzel bir sohbet oldu. Ağzınıza sağlık. Şeytan iblis meselesi bende çok soru işaretleri barındırıyor. Bedeni bir şey mi ruhani mi ya da kötülük arzusu mu? Sonraki sohbetinizi merakla bekliyorum hocam. Allah'a emanet ol. Allah yar ve yardımcın olsun.
Değerli hocam, aşağıdaki konularda da bilgi - düşüncelerinizi bizimle paylaşmanızı bekliyoruz Unutmamanız için ss:dd olarak not bırakıyorum 😌 Bayramınızı en güzel dileklerimle kutlarım 🤗 1. 10:49 Mu'tezile meselesi 2. 11:32 Kaderden ne anlıyorum 2. 13:34 Şeytan / İblis meselesi
NİSA SURESI; 78. Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, "Bu, Allah'tandır" derler. Onlara bir kötülük gelirse, "Bu, senin yüzündendir" derler. (Ey Muhammed!) De ki: "Hepsi Allah'tandır." Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar! 79. Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter. *** Kafa karıştıran âyetler..!
Allah için iyi ya da kötü yoktur. O sadece yarattıklarının bazısına iyi bazısına kötü demiştir. Bahsettiğiniz ayetlerin de ilki mülkiyet açısından ikincisi ise sorumluluk açısından iyi/kötü tanımı yaptığı söylenebilir. Allah’ın kötülüğü yaratmış olması Allah’ı kötü yapmadığı gibi bizim iyilik tanımımızda Allah’ı takdirde yetersizdir. Bizim sorunumuz Allah’ı tanımaya değil tanımlamaya çalışmaktır. Allah kitabında kendini tanıtır. Yarattığı alemle de kendini tanıtır. Biz bu tanımadan yola çıkarak O’nu tanımlamaya çalışıyoruz ki bu mümkün değildir. Zira bir şeyi tanımak kısmî olabilir fakat tanımlamak kuşatıcır. Allah’ı mutlak manada tanımlaya bilmek için onu tamamen kuşatmanız gerekir. İyi ya da kötü insan açısından bir değerlendirmedir. Burada önemli olana Allah’ın iyi/kötü tanımı bizim iyi/kötü tanımımızla uyumlu mudur? Bu uyumu buluyorsak Allah’ın ilahlığını tanıyabiliriz. Tartışılması gereken konu budur. Üç kardeş hikayesine gelince bu hikâye de absürttür. Allah kişiye ne verdiyse onu soracaktır. Birini müslüman ya da kafir diye tanımlamak yine bizim açımızdan önem arz eden bir tanımdır. Biz kimsenin cennete/cehenneme girmesinde söz sahibi değiliz. Allah benden müslüman olmamı değilse cehenneme gireceğimi ve islamı inkâr edenleri de kafir diye tanımlamamı bana bildirmiştir ve ben böyle davranırım. Evet kafirleri cehenneme atacağını söylemiştir ama bunu bana söylemiştir. Başkasına ne dedi onu nereye gönderecek beni ilgilendirmez. Üç kardeş gibi senaryolar en hafifinden lüzumsuzluktur. Öte yandan Kuranı anlama yolunda kavgada yumruk sayılmaz gibi bir yaklaşım sergilemek, Allah’ı şartlarla sınırlamak benim okumalarımla örtüşmüyor. Kendi tecrübemdeki şahitliğim odur ki bu kitap her şartı ve zamanı kuşatmıştır. Benim bu kitapta bulduğum en kıymetli mucize onu akıllı da okusa, aptal da okusa, akademisyen de okusa çoban da okusa her birini hidayete eriştirebiliyor. Sıkıntımız kendi hidayet noktamızı diğer insanlara dayatıyor olmamızdan kaynaklanıyor. Çobanın hidayeti sürüsüyle akademisyeninki talebesiyle ilgili. Ve bu iki ucu tahammül ve yardımlaşmayla birbirine bağlıyor. Bu kitabın tek şartı var inancında dürüst olacaksın yani bulduğuna tabi olacaksın. Velev ki isabetsiz olsan dürüstsen o isabetsizliğin zararından Allah seni koruyor. İsabetsiz yorumlar ne işe yarıyor derseniz bir diğeri için imtihan oluyor. Misal bakınız başınıza gelenler. Son olarak videonun açılışına gelirsek; din anlatımını keyifsizlik anında gereksiz bir iş olarak tanımlamak Kuran’ın ne işe yaradığı hususundaki tespitlerimizin uyuşmadığını gösteriyor. Bana göre Kuran Allah’ın yarattığı diğer kitaplara yaklaşımımızı belirleyen ilkelerden oluşuyor. İster sıkıntı ister neşe anında olsun ilkesini yitiren insan o halde kaybolacaktır. O sebeple videolarınızın gereksiz olduğunu hiç düşünmüyorum. Tartışma zemini açması, düşünme ihtiyacı doğurması aklıma gelen ilk faydalarıdır. Dolayısıyla emeğinize teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim. Vesselam…
Allah razı olsun hocam yalnız hatta yegulune ye kadar çok dikkatli dinleyemiyor insan hatta yegulüne dediğiniz yer bütün videonun oraya toplanmasına konunun oradan anlaşılmasına vesile oluyor ve video sanki oraya kadar uzatılmış gibi anlaşılıyor
Şahsi düşüncem Hayır ve Şerrin yaratılması Allahtandır. Hayır ve Şer olmasa Ödül ve Ceza da olmaz. Bu durumda Dünya hayatının bir sınav olması da düşünülemez. Sınav yoksa insan iradesinden de bahsedilemez. Bizleri aydınlatıcı bilgilerinden ötürü Mustafa hocamıza da teşekkür eder, saygılar sunarım
Şer allahtansa.... Uygulayanın ne suçu var.... İyilik allahtansa Uygulayanın ne hükmü var... Saçma.... Bu dünyada ne yazıldıysa insan yazdı... İnsan okudu... İnsan inandı yada inanmadı... Bu dünyada hiç bir kitap kutsal değildir... Ya insan eli ile yazıldı yada matbaada basıldı.... Sende biliyorsun.... 🤔
Bu çıkarımdaki temel hatan yaratıcının var olup olmamasıyla bu mevzuyu eşleştirmek. Zira bu ikisi farklı. Bir resim tablo var ortada. Resim çok mükemmel ama tablonun çok minik bir yerinde izah edilemeyen kötü bir şey var. Şimdi buna bakarak o resmin ressamı yoktur, demek çok yüzeysel bir çıkarım olur. Eğer o resmin Kendi kendine olması mümkün değil diye düşünülüp düşünüleyeceğine bakmak gerekir. Eğer kendi kendine olamaz çıkarımı yapılmışsa bu sefer o izahsız minik çizimin bizim bilmediğimiz bir sebebi vardır diye düşünülür. Ne olacak. İki ihtimal var. Ya ressam gelip buna izah edecek yâhut biri bizim o kötü gördüğümüz şeyin aslında kötü olmadığını ışık bakış açısı vs. den yanılmamız olduğunu izah edecek. İzahını kimsenin yapmamış olması izahı olmadığı manasına gelmez.
Verdiğiniz örneğin enstrümanları gerçek ve var olan nesne yada Canlı ve aşikar olarak görünüyor... İnsan eli yapılan her şey belli.. Ve görünür konumda... Ama inanç öyle değil... İnan yada inanma gerçek ortada değildir... Göremezsin duyamazsın konuşamazsın.... Bunun gözle görünür insan eli yapılan resmin mukayesi yapılamaz... Dürüst olan şey "kardeşim ben öyle yada böyle inanıyorum..." demektir... İnanç kişisel oldukça asla sorun olmaz keza çoğul oldurulmaya çalışılırsa işte o zaman sonsuz savaşlar ve kindarlık başlar... İnsan kendi yazdığına kendi inanıyor.. 🤔
Hocam, ayetlerin anlaşılması daha doğru ifadeyle Kur'an'ın anlaşılması takdiri anlamlar koymak suretiyle gerçekleşecekse bu "anlam denizinin" içinden boğulmadan nasıl çıkacağız? Biz 21. Yy insanları Kur'an'ın muhatap kitlesi değil miyiz? Sadece akademik gevezelik yapmak için mi okuyup anlamaya çalışacağız bu Kur'anı?
@cem islami anarsizt (büyük olan ALLAH doğru söler) İyileri yaratan O, kötüleri yaratan yine O Biz daha doğmadan, kaderimizi yazan da O. Allah, bizim üzerimizden kendisini mi imtihan ediyor? Nasıl ki tevrat israiloğullarına gönderilmiş Kuran da, mekke medine içinde ki ve çevresinde ki arapkara gönderilmiş. Nasıl ki kuran da, araplara hitaben, anlayasınız diye, biz bu kitabı arapca gönderdik diyor ise Biz türkler, anlamadığımız bu kitaptan niye sorumlu olalım?
Hocam emeklerinize sağlık teşekkür ederiz, naçizane bir tavsiye: daha kaliteli ve net bir kayıt için bir mikrofon tedarik edilmesi. Hatta ben hediye etmek isterim. Saygı ve selamlarımla.
@@siyahuzay5223 Kısaca şöyle: Müslümanlık bir kimlik ve üst kültürdür. Yani, Ateistler bile çocuklarını sünnet ettirirler. Oysa bu Dinde yazmaz ama neticede biz Müslümanız. Kimliğimiz bu. İnanmak başka bir şeydir, Kitabın Vahiy olduğuna inanmanın tek sebebi vardır İnanç; İnanmak. Bilimsel hiç bir temeli yoktur. İnanırsan zaten başka bir kategoridesin demektir. İnanırsan senin için gerçek sadece inandığındır, gerisine dönüp bakmazsın bile. Müslüman ise geleneklere uyan, ritüelleri uygulayan, aklını kullanan, namazını kılan, orucunu tutan, hırsızlık yapmayan vs; Yani, Muhammed'in Paradigmasını benimseyen demektir.
Nisa 78-79 dışında da konuyla ilgili ayetler var. Birlikte okunduğunda insanın başına gelen musibetlerin kendi hataları (ya da toplumun diğer fertlerinin hataları- örneğin depremde kuralına uygun yapılmayan binanın çökmesi sonucu ölüm meydana gelmesi) nedeniyle olduğu anlaşılmaktadır. Ancak iyilik de kötülük de Allah'ın yaratmasıyla ortaya çıkar. Bu yönüyle hepsi Allah'tandır. Bana burada bir tezat var gibi görünmüyor. Konu insanın sorumluluğuyla ilgili. Tercihleriyle ilgili. İnsanın tercihlerine göre yaratma ise Allah'a ait. Ancak burada konuyu yanlış anlayan insan, genelde kendiyle ilgili şeylerin sorumluluğunu da Allah'a yükleme gayretindedir. Allah kötülüğe niçin izin veriyor sorusundan önce insan ya da toplum olarak kötülüğü önleme konusunda üzerimize düşeni yaptık mı yapıyor muyuz diye niye sormuyoruz? Çünkü öbürü daha kolay. Âl-i İmran (3/165). Onların (müşriklerin) başına (Bedir'de) iki mislini getirdiğiniz bir musibet (Uhud'da) sizin başınıza geldiğinde, "Bu nereden başımıza geldi?" dediniz, öyle mi? De ki: "O (musibet), kendinizdendir." Şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter. Nisa (4/62). Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiği, sonra da "Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik" diye Allah'a yemin ederek sana geldikleri zaman halleri nasıl olur? Nisa (4/78). Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, "Bu, Allah'tandır" derler. Onlara bir kötülük gelirse, "Bu, senin yüzündendir" derler. (Ey Muhammed!) De ki: "Hepsi Allah'tandır." Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar! Nisa (4/79). Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter. Şura 30. Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder. Kasas 47. Kendi yaptıkları sebebiyle başlarına bir musibet gelipde, “Ey Rabbimiz! Bize bir Peygamber gönderseydin de âyetlerine uysaydık ve mü’minlerden olsaydık” diyecek olmasalardı, seni peygamber olarak göndermezdik. Ra'd 11. Bir millet kendini bozmadıkça Allah onların durumunu değiştirmez. Allah bir milletin fenalığını dileyince artık onun önüne geçilmez. Onlar için Allah'tan başka hamide bulunmaz. Enfal 53. Bu böyledir. Bir toplum, kendilerinde bulunanı değiştirmedikçe, Allah da onlara verdiği nimeti değiştirmez.
En basitinden İsa ya reva görülen de kendi hatası, müslümanlara ilk dönem yapılanlarda kendi hataları, taifte taşlanma da kendi hatası.. tsunami de 250 bin insan kendi hatasından yada başkalarının hatasından öldü. Bu nasıl kafa?
@@sheveja.2527 Başkalarının kafasını sorgulamadan önce yazılanı anlamak gerekir. Allah burada kuralı söylüyor. Başınıza gelenler kendinizle ilgilidir, diyor. Zulme uğrayan varsa, bir de zulmeden var. İnsan faktörü yani. Müslümanlara ilk dönem yapılanlar kendi hataları ile değil, insanın sınav dünyasındaki seçimleri, tercihleriyle açıklanabilir. Onlar inkarı seçtiler, ona göre davrandılar, karşılığını alacaklar. Tsunami doğal bir olaydır, Nuh tufanı gibi bir şey olmadıkça - ki o da zaten uyarıları dikkate almadıkları için başlarına geldi - insanoğlu önlem almak zorundadır. tsunami, deprem doğal olaylardır. İnsan önlem almadığı için bu başına geldiğinde musibet olur. Tek başımıza önlem alamayacağımız şeyler vardır. Bu durumda toplum, işletme sahibi, yönetenler vs. sorumludur. Yerleşik hayata geçmeden insanoğlunun deprem diye bir sorunu yoktu. Yer sallanıp sallanıp duruyordu, bu kadar. Ne zaman ki yerleşik hayata geçildi deprem sorunu, motorlu taşıtlar üretildi trafik kazaları vs. ortaya çıktı. Sonra çıkıp, "Ey Allah'ım, bu depremde günahsız çocuklar niçin ölüyor?" diye hâşâ Allah'a hesap sormaya kalkıyoruz. Bu hesabı niçin sizi yöneten, konuyla ilgili düzenleme yapmayan, yaptığı düzenlemeye uymayan, denetlemeyen yetkililere sormuyorsunuz? Bunlar çoğaltılabilir, gerek yok. Bir de insanların başına gelenlerin kendi elleriyle yaptıkları nedeniyle olduğunu ayette Allah söylüyor, ben değil. Kötülük Problemi (teodise) tek başına ele alınamaz. Parçacı yaklaşımlar doğru sonuç vermez. Bu konunun Allah'ın İlmi ve Kader, olan şeylerin yazılması, levh-i mahfuz, nesih, insanın sınavı vs gibi koca koca başlıklarla ilgisi vardır. Burada şu sorulabilir: İnsanın başına kendi ya da başkaları ile ilgili olmayan bir nedenden dolayı bir musibet gelemez mi? Burada bizim yapacağımız değerlendirme subjektif (öznel) olur. Örneğin, sağlığına son derece dikkat eden birinin amansız bir hastalığa yakalanıp ölmesi. Bu şekilde bakıldığında biz bunu kişilerden bağımsız olarak değerlendirebiliriz belki ama bu hastalığı tetikleyen şey belki de insan kaynaklı bir şeydir. Biz Allah'ın dediğine inanacaksak o diyor ki, insanın başına gelen musibetler kendi yapıp ettikleri yüzündendir. Peki neden dua ayetleri var, niçin dua ediyoruz o zaman? Şura 30. Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder. Demek ki aslında daha başımıza gelmesi gereken musibetlerin çoğu gelmiyor, Allah affediyor. Dua da bunun için var.
Üstadım gördünüz mü bilmem. Videonuuzn birinde yorumda sormuştum, ilahi adalet ve merhamet açısından çocukların ve hayvanların doğal olarak meydana gelmiş kötülük ve elemlerin nasıl bağdaştığı konusu. Kadim ve çözümsüz. Malesef.. Ben çözüm bulamadım. Çok ama çok üzgünüm.
Allah alimdir,Kuran ayet ler hergün iniyor.Ruhlara ben sizin rabbinizmiyim diye soran Allah,cevabi olarak hatırlamadığımız evet sen bizim rabbimiz sin diyen bizler,kötülüğün bizim,sizin,imtihan olanların tercihi olarak ortaya çıkıyor.Allahın sistemi(varluğı hariç) ikili sistem üzerine kurulmuş.Gece-gündüz,iniş-çıkış,ölü-diri,var-yok vs.gibi.
Kötülük bahsi madem ki devam ediyor, ben de kalan düşüncelerimi paylaşayım: Musa ile arkadaşı kıssasından biliyoruz ki, Allah kulları için sadece onların mutluluğuna yol açacak olan nimetleri (eğri duvarın altında saklı hazine), yoklukları (yaşarsa ana babasına zulmedecek olan çocuğun öldürülmesi) ve şer sanılanı (teknenin delinerek batırılması) diler. Hasenat ve seyyiatın kimden olduğu hk: Hasenat da seyyiat da, diğer her şey gibi, tek başına varlığa çıkamayacağı ve etkin olamayacağı için, Allah'ın bunları yaratması gerekiyor olmalı. Allah en doğrusunu bilir.
Tabiki şerrin kaynağı allahtır. Ayette belirtildiği gibi, Hayrı ve şerri yaratanın kendisi olduğu. Şerri yaratıp şerrin uygulaması için bir insanı kullanır. Şerri bir insan ile başka insanın imtihanı için sebeb yapar. Sonunda, şer olan ve şerre isyan eden kaybeder.
hocam haklısın. Ek olarak kötülüğün turnusol kağıdı yokturki bu kötüdür bu iyidir diye her şeyde karar verelim. Kötülüğüde Allah yaratmıyor ise en basitinden Allahtan başka yaratma gücü olan başka bir varlık var demektir ki, buda islamın en temel meselesi olan şirkle çatışır. Allah tevilsiz kendi ile çelişir. Zaten kuranda demezmi, iyilikte kötülükte allahtandır diye. Allah kötülüğü yaratmış, ortaya koymuş. İsteyen alır kullanır, isteyen alır kullanmaz. Ama Allah asla kimseyi zorlamaz , herkes seçiminde bedelini ödemek kaydı ile özgürdür.
Eğeramentüye göre ve size göre ŞER(kötülük) Allahtan ise bir mümin olarak Şer ile kötü olan ile savaştığımızda, kötülük ile mücadele.ettigimizde Allah ile mücadeleye girmiş Allaha karşı savaşa girmiş olmazmıyız.?
İyilik de, kötülük de Allah’dandır diyen Allah’a sorun bu soruyu ? Mustafa bey mi yazdı bu ayeti ? Hayır. Size Cevab vermesi için vahiy alması gerekir değil mi ama..?! Hala bunca çelişkiye rağmen dinlere inanmayı sürdürmeniz oldukça garip değil mi ?
@@Derya90530 Hayır da şer de Allah'tandır sözü ayet değil duadır.Yani bunu söyleyen Allah değil insandır.Yani ayet değildir.Bunca çeliskiye ragmen nasıl hala inanıyoruz,şöyle oluyor;Allah Kuran da pek çok kere hiç düşünmezmisiniz, hiç akıl etmezmisiniz" diyerek inananları düşünmeye sevk ederek akıllarindaki soru ve çeliskileri temizleyerek arı tertemiz bir inanca ulasmalari için teşfik ediyor.Akliniza takılanı araştırarak bu sikintilari bertaraf ediyorsunuz.Hepsine çözüm bulmak belki mumkün olmaya bilir ama bu insan olmanın en dogal hali.Mesele zihnin aydınlanabilmesi için ilmi olarak gayret göstermek.2 tip insan var oldugu gibi kabullenip körü körüne inanan(her iki taraf icin de gecerli yani sorgulamadan inanan ve inanmayan) bir diger tip ise ister inanan olsun ister inanmayan sürekli sorgulayıp irdeleyerek inancıni ya da inançsizlığıni bir temele oturtmanin garetinde olan.Her seye ragmen inaniyorum demek nekadar cahillikse sorgulamadan inanmamak da o kadar cahillikdir.Ornek ben prof degilim ama Mustafa hocamin "ben şerrinde Allahtan olduguna inaniyorum" cumlesi sayet onu"şerri" yaratan Allahtır da oteye gidiyorsa çok sıkintılı. Dedigim gibi ķötülukle mücadele Alla ile mücadele anlamına gelir ki mumin Allah ile mücadele etmez, edemez
Ah be Mustafa Hocam bari sen yapmayaydın. Sanırım bir ömür sünni perspektiften kurana bakınca kuranda gerçekte ne dediği anlaşılmayıp çelişki var zannediliyor sonra haşa kelimeleri peygamber seçmiş gibi bir yanlış çıkışa giriliyor. Eee sonuçta koca koca zannettiğimiz alimler çözememiş ya tarihte, “biz nasıl çözelim?” Diyoruz, zannediyoruz. Keşke kitaba güvensek.. İzah edeyim de videodaki yanlış anlam ve anlatım başta Mustafa hocam sonra iyiniyetli herkes için doğrultulsun: Nisa suresi 4:78-79 ayetleri sıkça eleştirilen ayetler arasındadırlar. Sebebi, bu ayetlerde çelişki varmış gibi gözükmesidir. Videoda da var deniyor. Ama elbette ki yok. 4:78 Nerede olursanız olun, sağlam kalelerde bile olsanız ölüm sizi yakalar. Başlarına iyi bir şey gelse, "Bu Tanrı tarafındandır" derler. Kendilerine bir kötülük dokunsa, "Bu senin tarafındandır" derler. De ki: "Hepsi Tanrı TARAFINDANDIR" Bu topluma ne oluyor ki neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar. Yukarıdaki ayetten anlıyoruz ki iyilik de kötülük de Tanrı TARAFINDAN zuhur ettiriliyor. 4:79 Sana gelen her iyilik Tanrı’DAN, sana gelen her kötülük ise KENDİNDENdir… Evet, ilk bakışta burada bir çelişki varmış gibi anlamak normal. Ancak dikkat ederseniz 4:78 ayetinde "ind (taraf)" eki kullanılmış, yani “Tanrı tarafından (indillâh)” denilmiş. 4:79’da ise “min (dan)” eki kullanılmış, yani “Tanrı’dan (minallâh)” denilmiş. (Yani videodaki gibi farklı kelimelere aynı anlam verilirse sorun var zannediliyor. Malesef çoğu mealci bu yanlışa düşüyor bir hikmete binaen) yani gerçekte çelişkili zannedilen ayetlerin her ikisinde de “Allah’tan” denmiyor; İyilik Allah’tan deniyor. Zaten bütün kuranda da böyledir. Yani ehl-i sünnetin “hayrihi ve şerrihi minallahi teala” - hayır ve şer Allahtan nakaratı kuranda olmayan bir uydurma. Hayır için ise kuran “minallah”diyor. Şer için “indillah”. Yani şer doğrudan Allahtan değil ona yolaçan kötü olan Birileri, ancak kendi dilemese bile bir nedenden izin verip yaratan (başkası yaratamaz) Allah. Biz Kuran’dan biliyoruz ki; her şey Tanrı’nın iznine bağlı ve kontrolü O’na aittir (4:78, 8:.17), başımıza gelen kötülükler kendi hata ve günahlarımızın sonucudur (42:.30, 64:11). Söz konusu ayetlerde de görüyoruz ki; 4:78’deki ilişki DOLAYLI, 4:79’daki ilişki ise DOLAYSIZ. Kötüler bir zarar verir. Bu zarar Tanrı’dan değil, kötünün kendisindendir. Ama meşieti gereği onu da yaratan Allah. Ama iradesiyle değil meşietiyle. Bunu da ayrıca izah ederim soranlara.
Eyvallah kardeşim, öztürk hocanın baltayı taşa vurmuşluğu çoktur, basa maalesef akademik ünvana dayalı ego ve birazda kibirden kaynaklandığı kanaatindeyim.
@@erdoganduzen9219 kardeşim. Teşekkür. Ancak yine de kibir gibi suçlamalar yanlış olur. Yanlış bilgi fikir ve inanışlar eleştirilmeli şahıslar değil. Şahıs olarak akıllı esprili düzgün biridir derim. Yanlışını eleştirir katkısına teşekkür ederim. Selamlar!
Sevgili hoca Dünya çok refaha erişti artık mutsuz oluyor insanlar biraz yokluk gerekiyor Bu yüzden insanlar mutsuz bir de şükür yok yaratıcıya sarı yok
Evet hocam istikrarsız bir toplum olduğumuz için tarih boyunca önemli bir buluş ve görüş üreten olamamışız. Ayrıca o üçüncü çocuğun sorusunu aynen Hıristiyan cocuğu da soruyor ... Saygılar.
Mustafa Öztürkün mealini okudum.bazı sıkıntıları gidermeye çalışmış ama hepsini giderememis.mustafa hoca bir kitabinda dedi ki"Kur'an,gelecek nesillerin anlama sorununu dikkate almamıştır"Bu büyük bir sorundur aslında
Sn. Hocam Muhammed Hamidullah kendi Fransızca çevirisi de şöyle açıklama yapar: Her şey Allah'tan gelir. İyilik gibi kötülük de O'ndandır. İyilik de kötülük de göreceli şeylerdir. Aç kurt kuzuyu parçalarsa, bu kurt için iyi, kuzu için kötüdür. Kendi iradesiyle insanları katleden bir eşkiya ile, aklı etmediği için cana kıyan bir çocuk veya av yaparken insanı öldüren bir avcı, maaşı devlet tarafından verilen bir cellat, devlete baş kaldıran asi ile devletin askeri. Evli çiftlerin cinsel ilişkisi meşru ve ibadet iken, evlilik dışı yapmaları kötü bir zina durumu. Bunların yaptığı eylemler şeklen aynı olsa da değerlendirme olarak ne kadar farklılar! Birisi bağışlanır, öbürü cezalandırılır. Birine lanet okunurken diğeri kahraman ilan edilmektedir. Öyleyse salt Tanrısal olan eylemler iyi-kötü, hayır-şer olarak sınıflanmaz. Ne amaçla, niyetle yapıldığı durumu belirler. 79 ayet için de kötülük gelirse kendinen söylemi Arapça'da soru edadı kullanmadığı nedeniyledir. Yani Kur'an üslubu, bazen soruyu, soru edadıyla değil de ses tonuyla sorar. Burada soru anlamı olmaz ise 78. Ayetle olumlu anlaşılamaz. Yani 79. Ayetteki kendinden demek kendinden mi olduğunu sanıyorsun, 78. Ayet gibi hepsi Tanrısaldır anlamındadır. Kur'an'da soruyu olumlu cümle kalıbıyla veren başka ayetler Nisa 79'a benzer olarak, Bakara 124, Araf 113, Enfal 27 Ayetleri gibi. Hamidullah böyle açıklamış, katılır mısınız?
Aynen hocam. Bu şeytan konusu benim talebelerime anlatırken kendime özel bir fikrim var. Her zaman söylerim ki, bir bütünü anlatmak için onu parçalara ayırmak ve öyle izah etmek daha kolay. Şeytan da bizim atrılmaz bir tarafımız. Onu güzel anlamaüımız için Kuran onu bır ayrıca varlık haline salmış, canlandırmış ve daha anlamlı hale getirmiştir. Aksi halde Allaha bile meydan okuyan bir varlığın olduğunu kabullenmek bir çox teoloji problemler yaratmışdır.
slm hocam.Orda stres ve zorluklar varsa yine Almanyaya gelin.Almanya rahat ve huzurlu.Misafirimiz de olun bir gün almanyada.Konuyla ilgili ,mürtezilikten farkli olarak şerrin de Allahtan geldiğine inaniyorum dediniz.Bana göre de kismen öyledir.Fakat savaşlari ,zülümleri ,tecavüzleri,hirsizliklari,bazi hastaliklari,yani bela ve şerlerin çoğunu kul yapar ama kul bu ihalenin sonuçlarini kadere başka bir deyişle Allahi sorumlu tutar.Yani Allah ile aldatir.Ama bazi günahlarin cezasini bu dünyada çektirtmek için şerin bir Allah için bir yaptirim araci da olabilir.Bu da son derece makul görülebilir.Sorun
Peki ama hocam her sey Allahtan dır dersek ve kötülüğü bize tercih olarak bir sınav pratiği gibi vermeye gücü yeten de o dur dersek bu olayı sonuçlandırmak için bir yol bulmuş olmaz mıyız? Ben kötülüğün insandan olduğuna ama bu olgunun top yekun dünyada vuku bulmasına olanak kılanın da Allah olduğunu düşünüyorum. Sonucta vaad sonsuz burası hepitopu 80 90 yıl:) Saygılarla
