Тёмный

Almanca Dersi - Siegfried Lenz // konuk Ayşe Sarısayın // Deniz Yüce Başarır ile Ben Okurum 

Deniz Yuce Basarir
Подписаться 6 тыс.
Просмотров 1 тыс.
50% 1

İkinci Dünya Savaşı sonrası yaratılan birçok eserde ister istemez savaşın acımasızlığı, şiddeti yer aldı. Edebiyatta savaşın etkisi öyle kolay kolay silinmedi elbette. Hoş diyeceksiniz ki, ikinci dünya savaşı kadar geniş bir coğrafyayı etkilemese de savaşsız kaldı mı hiç şu yaşlı dünya? Haklısınız, ama işte İkinci Dünya Savaşı’nın sanat eserlerine yansımaları hem sayıca daha fazla oldu hem de daha geniş kitlelere ulaştı hep. Adı üstünde dünyanın büyük bir kesiminin bir araya gelip yarattığı ikinci savaştı o. Almanya da bu savaşın başat faillerinden biri olarak, konuyu başta edebiyat olmak üzere sanatın her alanında derinlemesine irdeledi. Çok güçlü bir savaş sonrası edebiyatı var bu ülkenin. Edebiyat tarihine de aynı isimle geçti bu dönem: savaş sonrası edebiyatı. 1945 ten başlayıp 60’lı yılların sonuna uzanan süreçte üretilen edebi eserleri içeriyor. Ağırlıklı olarak savaşta ve savaş sonrasında yaşananların anlatıldığı bu dönem, elbette Naziler tarafından yönetilen bir ülkenin portresini de çiziyor, aynı ülkenin iki ayrı devlet haline gelmesinin sancılarını da taşıyordu. Batı’da Günter Grass, Ingeborg Bachman ve Heinrich Böll gibi isimlerin yanında Siegfried Lenz de bu dönem edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. İşte bu bölümde onun 1968 yılında yayımlanan ve yayımlanır yayımlanmaz çok satanlar listesine giren romanı Almanca Dersi’ni yatırıyoruz masaya. Ben yeni okudum bu romanı. Ve çok etkilendim. Sohbet boyunca neden etkilendiğimi siz de gayet iyi anlayacaksınız ve umarım, eğer okumadıysanız hemen okumaya karar vereceksiniz Almanca Dersi’ni.
Konuğum da pek sevgili bir arkadaşım: Bu kitabın çevirisiyle 2012 yılında Dünya Kitap Çeviri Ödülü’ne layık görülen yazar Ayşe Sarısayın. O da tam bir Siegfried Lenz hayranı.
“Belgeyi öylece elinde tutuyor ve bekliyordu. Değirmene baktı, sonra resme, tekrar değirmene ve resme. Yaklaştı, resmin yanından değirmene doğru baktı, bakışları bir kez daha resme ve kanatları olmayan değirmene yöneldi, ne aradığını bir türlü bulamayıp, bu ne anlama geliyor Max?, diye sordu. Ressam kenara çekilip, Değirmenin Büyük Dostu, dedi resmi göstererek, ardından toprak yeşili kanatları biraz daha gölgelendirdi. O anda babam da Değirmenin Büyük Dostu’nu fark etmiş olmalıydı, ufuktan sessizce yükseliyordu, kahverengiydi, iyi huylu, sakallı bir ihtiyar, keramet sahibi belki, devasa biçimde büyüyen, dostça bir düşüncesizliğin varoluşu. Kırmızıyla alevlendirilmiş kahverengi parmakları gergindi, belli ki az önce çalıştırdığı değirmenin kanatlarından birini hafifçe kavrayacak, diplerde ölü bir grinin içinde duran kanadı harekete geçirecekti, hızlı, daha hızlı, sürekli daha hızlı, kanatlar karanlığı yırtana, berrak bir gün ve daha iyi bir ışık oluşana kadar. Değirmenin kanatları bunu başaracaktı, belliydi, çünkü ihtiyarın nefes alışları şimdiden saf bir hoşnutluğun habercisiydi, miskin ihtiyarın başarıya alışkın olduğu da belliydi. Değirmendeki hendek mor bir kuşkuyu işaret ediyordu gerçi ama bu kuşku haklı çıkmıyordu, Değirmenin Büyük Dostu kararlı tutumuyla onun üstesinden geliyordu.
Artık çok geç, dedi babam, kanatlar bir daha dönmeyecek. Yarına tamamdır Jens, dedi ressam, biraz bekle, yarın haşhaşları öyle güzel öğüteceğiz ki ortalık toz duman olacak! Çalışmayı bırakıp piposunu yaktı, başını sallayarak resme baktı. Tütün torbasını yüzüne bakmadan babama uzattı, onun piposunu doldurup doldurmadığıyla hiç ilgilenmeden torbayı geri alıp sayısız palto ceplerinden birine koydu. Biraz öfke eksik, değil mi Jens?, dedi. Koyu yeşil eksik - öfke! Ardından değirmen tıkırdayarak çalışmaya başlar.
Babam mektubu elinde tutuyordu, vücuduna bitişik, uygun bir an yakaladığında vermek üzere, içgüdüsel olarak gizleyerek, çünkü o anı belirleme konusunda kendine güvenmiyordu. Artık değirmenin rüzgarı olmayacak Max, dedi, öfkesi de olmayacak. Ressam ise, bizden sonra da çalışmaya devam edecek, dedi, yalnızca bekle, yarın kanatlar dönmeye başlayacak.
Son cümle bu kadar iddialı olmasaydı, babamın kararsızlığı daha uzun sürebilirdi belki, ama birdenbire kolunu kaldırdı ve mektubu uzatarak, burada Max, dedi, burada Berlin’den gelen bir şey var. Hemen okumalısın. Ressam ilgisiz bir tavırla mektubu aldı, paltosunun cebine koydu, babama dönüp omzuna dokundu, ardından sertçe yana çekti onu, gözlerini kısarak, haydi Jens, dedi, Baltazar değirmende olduğuna göre, biz gidebiliriz. Öyle bir jenever’im var ki, anında kafa bulduruyor! Düşünsene, jenever, Hollanda’dan değil üstelik, İsviçre’den, İsviçreli bir müzeciden. Atölyeye gel.
Ama babam gitmek istemedi, işaretparmağıyla paltonun cebini göstererek, mektup orada, dedi. Hemen okuman gerek Max, diye ekledi kısa bir duraksamanın ardından, Berlin’den. Bu sözlü talimat ona yetersiz görünmüş olmalı ki, ressama bir adım daha yaklaştı.”
#denizyücebaşarır #benokurum #almancadersi #siegfriedlenz #ayşesarısayın #canyayınları

Опубликовано:

 

20 апр 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 10   
@sunamete4094
@sunamete4094 3 месяца назад
❤💐🙏🍀
@serapkalayci9603
@serapkalayci9603 3 месяца назад
Ben de şu sıralar bu kitabı okuyorum. Zevkle dinledim.
@gulersel6373
@gulersel6373 3 месяца назад
Huzur veren birses❤🙏🌹🥰👏👏👏👏👏👏✌️
@leylayldzsar6043
@leylayldzsar6043 3 месяца назад
Emeğinize sağlık. Sayenizde farklı eserler, yazarlar tanıma fırsatım oluyor. Söyleşileriniz çok doyurucu ve etkileyici. Sonsuz teşekkürler... 🙏💓😍💐
@denizyucebasarir
@denizyucebasarir 3 месяца назад
Ben teşekkür ederim🙏🏻🍀
@devrimgonenc1140
@devrimgonenc1140 3 месяца назад
Bir bakıma ağırladığınız her konukla adeta onların baş ucu kitaplarını konuşmuş oluyorsunuz. Size ve ağırladığınız herkese sevgiler
@denizyucebasarir
@denizyucebasarir 3 месяца назад
Konsept öyle yola çıktı:)
@birsenferahl4702
@birsenferahl4702 3 месяца назад
Yazar, çevirmen, okur böyle mükemmel olunca, has edebiyat iliğime kemiğime işledi. “Oh”, dedim, “İşte bu.” Hiç bitmesin istedim. 📚❤️🧚‍♀️
@denizyucebasarir
@denizyucebasarir 3 месяца назад
Ne mutlu bize!💕
@anglachel88
@anglachel88 3 месяца назад
Sesin huzur veriyor ablacım
Далее
Jenny Erpenbeck (Türkçe)
27:25
Просмотров 386
Cansu Canan ile Benim Öyküm | Doç.Dr. Mehmet Dinç
40:21