Altıncı his dediğimiz "sezgilerimiz" durup dururken ortaya çıkan yeteneğimiz değil, herkesin belirli bir planla, çalışma ve yeterince zamanla edinebileceği bir "beceridir"... #digitalbigbang
---BEBAR LÜTFEN OKU--- 30 yaşındayım 10 yıl futbol oynadım. 20 yaşında bıraktım. Ben 15 16 yaşlarındayken o zaman dünya futbolunda popülerleşen bir durum vardı. Oyunun temposu. Yani takımdaki her oyuncunun topu ayağına aldığında hızlıca topu ayağından çıkarması... O zaman Türk futbolunda ise kronikleşen bir sorun vardı. Topu ayağına alan futbolcu uzunca düşünür ya topu kaybeder ya da pozisyon avantajı ölmüşken pasını verirdi. İşte o yıllarda bi hocamız bize şunu derdi "Aklınıza ilk geleni en hızlı şekilde oynayın! Hatta düşünmeden oynayın!" İşte bu "düşünmeden oyna" cümlesi bende çok etki etti ve bunu uygulamaya başladım. Artık top ayağıma gelince hiç vizyoner ve yaratıcı düşünmüyor hızlıca oynuyordum. Fakat şunu farkettim ki yeteneğim köreldi. Ve 20 yaşında profesyonel olamadım. Sebebini ise yıllar sonra anladım. Sezgisel olarak ilk doğru bildiğini hızlıca uygulamak beraberinde hataları getiriyor. Beyni otomatik pilot sistemine yani konfor alanına sokuyor ve yaratıcılık ve çözüm üretme becerilerini köreltiyor. Hızlı yapılması gerekenler beynin ilk karşılaştığı değil daha önce deneyimlenmiş pratik yapılmış deneyimlerde işe yarıyor. Yani sadece hız değil. Sadece verim de değil. Hız + verim birleşince fark yaratıyorsun...
Futbol ve meraklılarının cehalet düzeyi ölçülmeli, eğitim ve öğrenmeden kaçış kulübü gibi, sinsiler de bu işten çok para kazandıkları için haberlerde spor haberleri kısmında sadece futbol izliyoruz. Erkenden kurtulduğuna sevindim, şimdi gerçek bir hayatın olur.
Işte!! Kafamı uzunca bir süredir kurcalayan soruların cevabına nasıl ulaşacağım konusunda harika bir rehber video !!! Bu videoda emeği geçen herkese çok ama çok teşekkür ederim. Çok harika ve faydalı bir 12 dakikaydı... Harikasınız.. Bizi bu harika videolarınızla aydınlatmaya devam edin...👏👏☝
Problem çözmek ya da bir sorunun kaynağını belirlemekte, en önemli şeydir, veri okur yazarlığı. Yalnız tıpkı defter kalem 11 lira sorunda olduğu gibi. Sizi yönlendiren noktalar yanlış görmenizi, algılamanızı sağlayabilir. 10 katı ya da 10 fazlası gibi. Doğru okumak, okuduğumuzu doğru anlamak çok önemli. Örneğin; bir fast-fooda bir adam girer ve sosisli sandviç ister ve yalnız sosislerini çıkarıp getirin, der. Köşede oturan ve bu duruma kulak misafiri olan iki adamdan biri bak bu adam polis, der. Nerden anlamıştır, sosislerden mi, sıra dışı bir istekte bulunmasından mı? Tabi ki hayır. Üzerinde polis üniforması olmasındandır. Yani kastettiğim bazen elimizdeki veriler bizim yanlışa yönlenmemize yol açabilir. O yüzden tek kanaldan veri analizi bizi daima yanıltır. Çok açıdan, çok farklı kanallardan bakabilmemizi sağlayan verilere bakmalıyız. Bakış açımızı değiştiren verilerimiz olmalı. Size bir örnek daha: Amerika’da bir gökdelen ve mesai başlama anında asansörler kilit. Asansör sayısı artırılmış. Sonuç değişmemiş. Fakat bir iç mimar girişte aynaları kullanarak olayı basitçe halletmiş. İnsanlar aynalarda kendine çeki düzen verirken 1-2 dakika oyalanmaları, asansörlerin önünde yığılmayı önlemiş. Farklı bakış açıları için, birbirinden çok veriler şarttır.
Teşekkürler. Sayenizde hep farklı açıdan bakıyorum. Defter ve kalem olayı cidden düşünülmesi gereken basit gibi duran bir düşünme şekli ... Çoğumuzda bu tarz düşünme hataları yapıyoruz
Bilişim dersinde hep bu kanalı izliyorız konumuza göre cidden harika ben hayran kaldım adamın anlatımm şekline, zekasına derste pür dikkat dinliyor, izliyorum
Yaptığınız iş çok değerli sevgili Bebar Bilim. Bazen düşünüyorum keşke daha fazla zamanım olsa da siz ve siz gibiler kadar çok bilim, sanat, müzik gibi şeylerle ilgilenebilsem..
"Biz olmadan olmaz" önermesi tam olarak doğru olmayabilir. Burada "biz" dediğiniz de insanlığın tamamı kapsadığınızı varsayıyorum. Kod yazabilen veya tasarım yapabilen yapay zekanın gelişmesiyle "bu kadar insana" ihtiyaç olmayacaktır. Elbette insan hep var olacak ama asıl soru bence bu kadar insana ihtiyaç olacak mı? Ayrıca korkmamız gereken düşünen makineler değil, makinenin düşünme gücünü kendi düşünce gücü ile birleştirebilecek olan bir avuç insan olmalı. Makineler bizim hatalarımızı düzeltmek için mi var yoksa o hataları katlayarak büyütmek için mi? Bir diğer soru da bu? Eğer insan kendi soyu için doğru olanı yapar varsayımı üzerine kurgulanan önermeleriniz geçmişten günümüze doğru olaydı, ne iki dünya savaşını yapar, ne atom bombasını kullanır, ne de bu derece büyük imkanların olmasına rağmen dünyanın büyük kısmı açlık ve yoklukla kıvranıyorken, dünyanın geri kalanı bu kesimi olduğu konumda tutmak için o muazzam teknolojik ve bilimsel gelişmeleri kullanıyor olurdu.
Hocam yeni hikayeler gelsin gerçekten diğer içeriklerden çok daha zevkli ve sürükleyici olduğunu düşünüyorum. Oldukça fazla bir merakla her saniyesini izliyorum. Eğer böyle düşünen arkadaşlarda varsa bu yorum altında toplanalım. Umarım dikkatini çeker.
Gene güzel bir içerik elinize sağlık.. Sadece bir detay dikkatimi çekti. Siyah-beyaz at ve sürücüsü metaforunda Atları kontrol eden zeka değil, akıldır. Zeka : birim zamandaki işlem kapasitesi Akıl : Deneyimin idrakini kullanır. Akıl : İşletim Sistemi / Zeka : İşlemci (CPU vs) Hatta Sezgi > Akıl > Zeka > Karar gibi ifade edilebilir. Madde evreninden örnek: Tasarım (Sezgi) > OS (Mantık) > CPU (İşlem kapasitesi)> Application ( Uygulama) Mana evreninden örnek: (Ekosistemin geneline yükleyebileceğimiz kavramlar İyi ve kötü / fayda ve zarar açısından); Zeki ve iyi bir insan, Zeki ve kötü bir insan. Sizce bunlardan hangisi daha akıllıdır? Birisi yaratıcı, diğeri yok edici. Birisi topluma hizmet eder, diğeri kendine Akıl ne işe yarar? Daha da önemlisi ne işe yaramalı? Sezgi olasılık evreninde karar vermeye yarar Akıl (ön beyin) değer yargısını inşa eder, eski beyne komut verir Zeka (eski / reptilian beyin) işlem yapma hızını ve kalitesini (etkisini) kararı inşa eder Karar verildiği takdirde beden uygulamaya geçer.. Düşüncem bu şekilde.. Gördüğüm kadarıyla, şu ana kadar hangi konuya uyarlarsanız gerçek hayat örnekleriyle kanıtlanabilir bir tanımlama…
Saygı Değer Administer Cengiz Bey Arada Hafta içleri Yayın Hazırlayıp Sunmanız Şahsen Ekstra Bilgi Vitamin Desteği Etkisi Yapıyor Ayriyeten Altıncı His İnsanın DNA Yapısından Önceki Kuşaklardan Gelen Veriler Olduğuna Düşünüyorum ... Şimdiden Emeklerinize Sağlık Her Daim Bilimle Alakalı Bilgilendirici Özgün Ve Kaliteli İçerikli Yayınların Devamını Dört Gözle Beklerim...
Bilinçaltı ile alakalı altıncı his onu kuvvetlendirmek için sadece hissetmeye çalışın o gelişecektir neyi hissetmeniz gerektiğini bilmiyorsanız hayalinizde o şeyi veya anı hissetmeye çalışın herşey i bilinçdışı zihin kontrol eder ve onu programlamak için özgür irade gereklidir
Siz Sezgi yerine Deneyimleri birikimleri belirtmişsiniz.. Oysa Sezgiler 6. His böyle birşey değil..Sezgi yaratıcıdan tüm insanlara gelen bir çeşit iç sestir....Biraz daha araştırmanızı dilerim..Kanaliniz genel olarak cok güzel teşekkürler
@Melike Defne Özben O safsata değil. Appeal to emotiona var. Hisler gerekli oluyor elbet fakat sürekli hesap yaparak oynasa birisi satranç safsata olmaz.
@Melike Defne Özben Diyelim seferberlik ilan edildi. Asker oldun. Parmağan tetikte mantığın tetiği çek diyor sezgin o da insan acı diyor. Ne yapcan. 2 saniyelik tereddüt hayatına mal olur.
".... diğerleri hala düşünürken hangi yolu izlemeleri gerektiğini planlarken, onlar yola çıkmıştır bile." bundan sonraki hayatımı değiştirecek sözü duydum sanırım :)
Nedendir bilmem bu aralar CHP yle olan ilişkimin olumlu yönde ilerlediğini hissediyorum. Bu konu bir yana sloganlarını kullanmadıklarını gözlemliyorum. Halbuki ne güzel sloganları vardı. İslami usullere uygun helal slogan. #geliyorgelmekteolan
Aslinda analitik dusunme surecine alistiktan sonra beynimiz bir noktadan sonra bunu otomatiklestirmeye basliyor ve artik analitik durumlari da sezgilerimizle anlamaya basliyoruz eger bu sezgilerin gosterdigi yolu analiz edersek mantikli olana rahatlikla ulasabilecegimizi dusunuyorum. Onemli olan nokta beynimizi anlayip onu egitmek cunku bilinc dedigimiz kisim yani biz oldukca kucuk bir bolumu olusturuyoruz aslinda.
O iki çizginin aynı olduğunu nasıl iddia ettin anlamış değilim. Ayakları açık olan ayaklar dahil basbaya açık ara uzun. En boy açısından farklımı bakıyoruz olaya anlamadım.
Video başında iyimser bir yaklaşım var ancak kafamızı karıştıran insanın karışık olması ve bizi bizden başka anlayacak tütün olmaması Felsefi yaklaşımlar ile kötü şeyler olacağını düşünüyoruz i robot filminin bir kısmı güzel işlenmiş bu anlamda Duygular 1 ve 0 lar ile anlaşılır mı yoksa süper pozisyonda ki gibi hem 1 hem 0 olabilenler mi anlar bizi Cevapsız sorular heyecanlı ve ürkütücü bekleyiş Ama bu hızla gidersek yapay zeka arkamızdan sadece dua okur Kendimize yaptıklarımız mantık dışı ve bu yüzden yapay zekalar bize gerek yok, yok olma için diyip belki bizi bizden korunmaya çalışır
10:09 sözelciler merak ederse 2 bilinmeyenli denklem kuralim hemen x defter y kalem olsun x+y=11 , x=10+y den x-y=10 2 denklemi toplarsak 2x=21 x=10,5 sfakmkfmkasfmsfamksamsa
Sözelciler X Y ile edebiyat yapılmadığı için denklemin ne olduğunu bilmez, hikaye gibi anlatmalısın. 2 ürün normalde aynı fiyat olsaydı ikiye bölmek yeterdi ama arada 10 lira fark var. farkı düş 11-10 = 1 1 lira ortak tutarsa, her biri normalde 50 kuruş eder. farkıyla beraber 10.50 + 0.50 = 11 eder.
@ İçlerinde anlayanları da vardır tabi, ama salt çoğunluğunun rakamlarla ve muhakeme ile arasının iyi olmadığı malumdur. Ortaokuldan sonra 5 okul daha bitirmiş emekli bir bilişim uzmanı olarak kendi gözlemim de bu yönde. Bu sadece bizim ülkemiz için değil, bütün dünya halkları için geçerli ve temelinde sağ ve sol lobun gelişiminde yaşanan genetik ve çevresel sorunlar var.
Bu altıncı his mi bilmem bazı şeyleri ne kadar istesem de yapamıyorum ve aşırı unutkanlık var mesela şöyle örnek vereyim belli bi miktar sınava çalıştım sınavdan sonra kesinlikle ne yaptığımı bilmiyorum unuttuğum için ve kötü geçti sanıyorum eminim beynim öyle diyor ama içim o kadar rahat oluyor ki ağlayacağım yer de anlamsız sırıtıyorum ve sınavdan cidden yüksek not alıyorum 6.his mi bilmem ama değişik bi durum birkaç bi şey daha olmuştu
Sezgi ,zaten orda olanı görme yetisidir.Biz bunu görebilecek bilgi birikimine sahip olduğumuz an bir uyanış hissi oluşur.Yanlış olabilir mi?Evet. Bu da yanlış verilerin yanlış işlenmesiyle oluşur.Matematik hep vardır.Yeter ki biz yeteri kadar araştıralım.
Zaten sezgi denilen şey aslında ulvi hissiyatlarla alakalı değildir, bilgilerden yaratıcılık veya hayal gücü vasıtasıyla yola çıkıp geleceği öngörmektir. E haliyle yaratıcılık ve hayal gücünde belli bi algoritma olmadığı için sağduyudaki gibi sebepli bir şekilde sonuç çıkarımı yapılmaz. Carl Jung'un da ele aldığı gibi
@@fcm2690 Yaratıcılık ve hayal gücü bence ortada olmayan bir nesne veya düşün şeklini bulmak demek.6.his ise zaten var olanı bir şeyin farkına varmaktır.Ve bunu çeşitli yollarla ispatlamaktır.Matematik gibi,görsel bir nesne gibi.Çift yarık deneyinde 6.hissimiz arkada 2 demet göreceğimizi söyler ama bilim aksini ispat etmiştir.Yin de ilginç bir tartışma konusu.🤔
@@hasangcakmak aslında yaratıcılığın çalışma prensibi ile sezgilerin çalışma prensibi birbirine benzer. Yaratıcılıkta olan şeylerden bi bilgi yaratıp, o bilginin gidişatını o bilgiye göre belirlersin bu sayede de elinde yaratıcılık isteyen bir eser olmuş olur. Sezgide de aslında bu var, sezgide de bir bilgiyi alıp o bilgiye göre bir gidişat belirlersin. Yaratıcılık ile sezginin tek farkı o bilginin kaynağıdır, yaratıcılıkta o bilginin kaynağı sensindir ama sezgide elinde zaten olan verilerdir. O yüzden yaratıcılıkla sezgiyi bağdaştırdım. Çünkü gerçekten de sezgileri güçlü olan insanların yaratıcılıkları yaratıcılıkları güçlü olanların da sezgileri kuvvetli oluyor ilginç bir şekilde
@bebarbilim "kaç tane üçgen sorusu var? sorusuna cevabım 1 tane üçgen prizması var. sizin verdiğiniz 12 üçgen cevabı bütünün içinden ayrıştırılmış, ayırıcı çizgiler yok sayılmış, parçalanmış haliyle oluşturduğunuz üçgenler. oysa gösterdiğiniz şekil bir bütün halinde olduğu için bence sizin cevabınız şekil ile tutarlı değil.
İyi de soruyu Defter, kalemden 10 lira daha pahalıysa diye sorulursa, yani defterden sonra virgül eklense o hata oluşmaz ki, kimse bu durumda kalem için 1 TL demez zaten. Ben mi yanlış düşünüyorum acaba 🤔
Bu virgülle ilgili değil, soru sadece konuşma ile sorulmuş da kabul edebilirsiniz. Video da fazla düşünmeden zihnin verdiği ilk cevap ile biraz düşünerek verdiği cevap arasında ki fark dan bahseliyor, bu gerçek bir sınav sorusu değil... Kırtasiyeden 11 liraya bir defter bir de kalem alıyoruz, defter kalemden 10 lira daha pahalıysa dediği an... zihin otomatikman kalem de 1 liradır sonucuna varıyor . Oysa kalem 1 lira ise defter de kalemden 10 lira pahalı ise Defterib fiyatı 10+1=11 Tl olur +1 lira da kalem toplam alışveriş 12 lira olur. Soruda ikisinin fiyatı 11 lira olduğu bizim ilk önce ulaştığımız sonuç yanlış. Biraz daha fazla düşününce defter ve kalemin fiyatını 11 liraya eşitlemeye çalışırız. Video da Defter 10,50 kalem de 0,50 Tl olursa 11 TL olurdiyor; ama bu sonuç kesin değil; çünkü Defter 10,10 Kalem 0,90, Defter 10,90 Kalem 0,10 .vb. de olabilir... Burada dikkat edilmesi gereken bu sorudan ziyade video da anlatılan zihnin çalışma süreci, sezgilerimizl, düşünme ile ilgili kısmıdır.
Defterlə qələmin qiyməti ( fiyatı ) toplamda 11 tl isə, olabilsin deftər 10,2 vəya 10,5 olsun Qələm isə 0,8 vəya 0,5 olsun Lakin qələm 1 tl olsa bilə İkisinin qiyməti 12 tl olması mümkün deyil Çünki toplam 11 tl di
Benim altıncı hissim de anca cinleri görmeye ölecek olanları hissetmeye bilimum ne olumsuz şey varsa onları hissetmeye yarıyor keşke derslerde yarasaydı😏
@@tr9036 defter 10 lira değil 10 lira (fazla) yani bu fazla kelimesin de sihir . 10 lira değil 10 lira fazla ise toplam da 11 lira ödüyorsan o kalan 1 lirayı da böl bir kısmı deftere bir kısmı kaleme . çokta zor değil