Sen şimdi,
gözlerinin kahvesini çevreleyen
ince çizginin muntazam güzelliği gibi
uyuyorsundur uzandığın yerde.
Uzandığın yer,
ne kadar talihli olduğundan habersiz.
Ben, gözlerimi kırpmadan
katran bir rüyayı uyuyorum sensiz.
Ve bütün kırılmış sabahlara uyanıyorum,
gözlerinin hizasında tutarak kalbimi;
bu, intihar girişimlerimin belki de ilki.
Yine de kalbim;
gözlerinde yaşamaktadır,
attığı, nefes alıp
yaşadığı yerdir orası.
Gözlerin, kalp yapandır bir kalbi.
Yani diyebilirim ki; sevgi, merhamet
ve elbette dünyada cennet.
Sen şimdi, bütün iç sıkıntılarından,
yarının telaşlarından, insan hışırtılarından,
vefasız yârin hatırsız kalbinden uzakta,
bembeyaz bir ufku uyuyorsundur
lekesiz nefesinle.
Ben, talihin bana gülen yüzünde
adını kokluyorum kışı yaşayan sesimle.
Sanki bahar ilk kez uğramış dünyaya.
Tanımıyor onu hiçbir sokak.
Diyorum; belki de bahar,
senin açtırdığın çiçekleri,
içimin iklimine düşürdüğün
cemreleri bilmiyordur.
Bilmiyordur muhakkak.
Sen şimdi, azgın kalabalıkları yaran
durgun bir ses gibi yatağınla bölüyorsundur
hasretin içine düşürdüğü zemheriyi.
Karlar yağıyorken yorganının üzerine lapa lapa,
göçmen kuşlar hücum ediyordur sıcacık kalbine,
terk ederek soğuk evlerini.
Ben, bir çöl gibi kurutuyorum yağmurları sinemde,
bulutlar senin olsun, kalbinin vahası
kuraklık nedir bilmesin diye.
Yağmurlar ve rahmet
ve kana kana su senin olsun diye;
suna suna kanı geceye,
gözlerimden akıtıyorum
yağmurların yetmediği her yere.
Sen şimdi, kirpiklerinle çevrili,
koyu kahverengi, bulutları hatmi çiçeği
bir uykunun koynundasındır sessizce.
Göğsünde amansız bir letafet,
kollarında dünyayı taşıyacak
bir dirayet uyuyordur seninle.
Ben, tüm bunları görmeden izliyorum,
uzaktan dalarak güzelliğine.
Yetim bir cümlenin kulağını büküp
içime işliyorum sesinden öğrendiğim
metruk alfabeyle;
'ruhumda açılan yarayı, o kapattı gözleriyle.'
Sen şimdi, kurulmamış bir düş gibi
taptaze ve dupduru uyuyorsundur öylece.
Ben, küflenmiş bir kabusu ufalayıp
yediriyorum içimin akreplerine.
Çizgisiz karanlıklar beğeniyorum kendime,
çizgili sancıları içbükey çekmek için.
Sen, bütün şiir boyunca
uyuyorsundur sevgilim,
yanaklarını okşuyordur hecelerim.
Ben, yaşlanıyorum
sensiz uykuların boşluğunda.
Yalnız yazıldığım her dize
biraz daha ağartıyor ses tellerimi.
Sen şimdi,
uyuyorsundur samanyolunu gezer gibi.
Uyu elbet kalbimin didesi,
Gönlümün neşesi, hüznümün yalın sesi
Uyu, uyu da aklının uğultusu eksilsin.
Sonra uyan, sesimden sök bütün ümitsizlikleri.
De ki; Senin için açtım bu mısrada,
güneşim diye sevdiğin gözlerimi.
Uyu elbet,
uyu da turnalar rüyana girmek için delirsin.
Uyan sonra, bakışlarınla garip gönlüm sevinsin.
Uyu,
uyu da
bir an önce
uyan sevgilim.
-
Şiir: Aysun Özer
Seslendiren: Ahmet Culum
Müzik: Al Ömrümü [piano versiyon]
-
#aysunözer #dağınıkuykulartesellisi
11 июн 2021