Büyüteç: Geleceği Iskalamak | Türkiye'nin eğitim karnesi 

Büyüteç serimizin diğer videolarına linkten ulaşabilirsin🔎👇 ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-4co52f24prY.html

Mark Twain; "Hiçbir zaman okulumun eğitimimi engellemesine izin vermedim" diyerek kalbimize dokunmuştur bu konuda.

Türkiye ile Eğitim kelimesini aynı cümlede duyunca gülme krizine giriyorum

Bence meslek liselerinin prestiji arttırılmalı . Herkesin üniversite okuması gerekmiyor . Okumak istemeyen adamın zorla ömründen çalıyorlar .

"Valla ben anlatır geçerim, alırım maaşımı..."

*Ülkedeki gençlerin yarısı Avrupa'da çalışayım da ne olursa olsun derdinde.*

Bu bölüm seriyi hak ediyor

Bir nesil Avrupa'da garson yada kuryelik yapma hayaliyle yaşıyor

eski turizm bakanı milli eğitim bakanı olduğu bu ülkede yaşıyoruz normal değil mi :)

ilber ortaylının bir cümlesi aklıma geldi ; HİÇBİR YERDE EĞİTİM BU KADAR SOYSUZLAŞMIŞ DEĞİL

Her ile üniversite açalım. Şu anı kurtaralım, herkes okuyor olarak gözüksün. İşsizlik oranımız şimdilik az gibi gözüksün ama aslında çığ gibi büyüsün.

“Eğitim hayatıma okula giderek ara verdim” -bernard shaw

Özel okul sahibi insanın milli eğitim bakanı,özel hastane sahibi insanın sağlık bakanı olursa malasef bir halt olmaz.

Ağlamak istiyorum sorunları trilyon kez dile getirilmesine rağmen neden hala bir faaliyet geliştirilemiyor!

Hayata bir kere geliş hakkım var ve onuda akranlarımın yurdışında sahip oldukları rahatlığı ve yaşayışlarını izleyerek geçirebiliyorum umarım ölürüm

Türk Eğitim Sisteminde eksik olan 2 şey: Eğitim ve Sistem.

Öyle bir sistem düşünün ki 'EZBERCİ EĞİTİME KARŞIYIM, KARŞIYIZ !' dedikten sonra 3 sayfa yazı yazdırıp bunların sınavda çıkacağını , öğrencilerin 'GELECEĞE HAZIRLIK' için onlarca dersten sorumlu tutuldugu ve her bir dersin konularına hakim olup bunları soru başına 1-1.5 dk içerisinde mükemmel bir performans beklendiği bir boktan sistemin içinde yaşıyoruz ..

Eğitim sistemi bizi ayaklı kütüpahane olarak görüyor

Videonun sonunda uzun uzun ağladım... Gerçekten böyle bir sistem çatısı altında ezildiğimizi düşünüyorum. Güzel bir eğitim hayatı geçirdim, güzel bir liseyi kazandım ve güzel bir ortalama ile mezun oldum fakat 2020'nin getirdiği zorluklar göz önünde bulundurulmadan pervasızca bizi ezmeye devam eden sistemin kurbanı olarak istediğim üniversiteyi kazanamadım ve bir yıl daha bu çileye mahrum bırakıldım. Evet yanlış duymadınız, öyle yoruldum ki aşığı olduğum eğitimi "çile" şeklinde isimlendirecek hale geldim. Eğitim konusunda hala taşı taşa vurup ateş yakmaya çalışıyoruz. Gideceğim üniversitede, seçtiğim meslekte benim isteklerimin ve ilgi alanlarımın ve hatta başarılarımın bile hiçbir önemi yok. Bugün bir dershaneye kaydolduğumuzda bize ilk sordukları hayalimizdeki meslek değil, neden o mesleğe sahip olmak istediğimiz değil; netlerimiz. Benim kuzenim yurt dışında mühendis olmayı çok istediği için mühendis olabiliyorken benim burada hayallerime dair en ufak bir söz hakkım bile yok! Bu at yarışında bana yatırılan paraların hakkını verip o sıralamaya giren atlardan olamazsam ne hayalimdeki mesleği ne kadar istediğimin ne de emeğimin bir zerre kadar önemi yok. Sürünüyorum, peki ne için? Üniversite mezunu nitelikli bir işsiz olabilmek için. Peki neden? Çünkü üretimini yalnızca savunma alanında yapan, her geçen gün daha da küçülen bir ülkede üreten bir insan olmanın hayalini kurduğum için. Bizi kıran öyle çok şey var ki! Bizi anlamayan öyle çok yönetici (!) var ki... Kelimeler kifayetsiz artık.

Bu mor fonlu animasyon seriniz çok güzel

Kapak fotoğrafında gözü ve kulağı çizip ağız cizmemeniz gerçekten anlamlı - anlayana -

Türkiye'de hala bu kalitede videolar hazırlayan birilerinin olması bile eğitim için bir umut.

Eğitim ve öğretimden alamadığım verimi sizin videolarınızdan alıyorum

Bu ülkeden bi cacık olmaz kendini kurtarabilen kurtarsın

Keşke yurt dışında yaşayabilseydim.

yetkililerin bunun kaç yıldır farkında olup hiç bi şey yapmadıkları için o kadar kızgınım ki hiç bi genç bunu affedemez

Türkiye'de bu devirde okunmaz. Açık ve net.

Eğitimi sadece kitaptaki bilgilerle ölçmek büyük ahmaklık.

Ben su an "yks" denilen bir sinava calisiyorum ama su an calistigim sistem seneye olur mu emin degilim. Sorun da bu zaten her gelen kendi istedigi sistemi deniyor , deneme yanilma ile yanilip yerini baskasina verip gidiyor. Soyle dunyaya baksinlar en iyi egitim sistemlerine heresinden iyi bir sey alip onu bizim egitim sistemimize entegre etsinler ve bir daha gerekmedikce degismesin. Biz de gencler olarak supheden kurtulalim yeter yani.

Bize yapılanlar bizden sonrakilere yapılmasın diye çalışacağım

Hiç bitmeyecek şeyler; 1)Türkiye eğitim bakanın değişmesi 2)Sınavlar 3)Baskı

Okula başlayınca eğitim hayatıma ara verdim

Amerika'da bulaşık yıkayıp çalışsam burada üniversite okuyup girdiğim işten daha rahat yaşarım.

Ben universite icin almanyaya gidiyorum, bir baska arkadasim fransaya, bir baskasi almanyaya.. Cogunlugun ülkede kalma plani yok. Ülkemiz bizi ülkede tutamiyor

"Gelecek trenini yakalayabilir miyiz?" Üniversitelerinde ne öğrencisinin ne de hocasının İngilizce konuşabildiği, yazabildiği ya da anlayabildiği "Uluslararası İlişkiler" bölümlerinin olduğu bir ülkede sizce mümkün mü?

İçimde diyecek bir sürü cümle var lakin liseden mezun oldum yorgun ve işsizim.

Şu an üniversite sınavına hazırlanıyorum ve bu uğurda hayattan yaparken zevk aldığım tek şey olan kitap okumayı büyük oranda azalttım. Kitaplarıma baktığımda içim gidiyor maalesef Dostoyevski,Gogol,Sartre okumaktansa 50 tane kimya sorusu çözmeye mecbur bırakılıyorum.

En acı olan şey de hiçbir şeyin değişmeyeceğini bir geleceğinin olmadığını bile bile çok az bir umut yurtdışına gitmeyi umarak üni. sınavına pandemi sürecinde hazırlanmaya çalışmak... Allah sorumlu kişilerin belalarını versin

Bir hükümet gelsin sadece torpili düzeltsin.Geri kalan her şey düzelir. Liyakat her zaman başarıyı getirir. Liyakat demek adalet demektir.Yargının bağımsız olması demektir. Güven ortamı demektir. Liyakat bir ülkenin en önemli hususudur.

“Eğitim sınırlarından dışarıya çıkan bir daha içeri giremez.”Nicolas Boileau 203 tane üniversiteye sahip olan ama eğitim çağındaki bir çocuğun hayalim yok dediği bir ülkede yaşıyoruz... he keşke o kapıdan içeri tekrar girebilsek, ama durum ortada diyeceklerim bu kadar

16 yaşımdayım ve 2 tane seçeneğim var intihar ya da yurt dışı. :)

Newton un haraket kuralları gereği o treni asla yakalayamayacağız biz bebek adımları atarken Bi ileri iki geri yaparken diğer bir çok ülke araba ile gidiyor. Yani zeno paradoksu gibi birşey de değil bizimkisi fark git gide açılıyor ve zamanla asla kapanmayacak bir farka dönüşüyor. Eğer bu yarım asır daha sürerse marsı kolonileşmesini izlerken bir yandan da çöken, batan bir türkiye yi izleyeceğiz.

Yine çok iyi bir iş olmuş

"Sakın kader deme göklerden gelen bir karar vardır" diyen bir zihniyet olduğu sürece çok bir şey beklememek gerekir arkadaşlar

Muhteşem bir belgesel di elerinize sağlık

Muhteşem bir video olmuş. Umarım seri olarakta gelir. 98 doğumlu olarak çektiğimiz süreç değişimini çok iyi tanımlamışsınız. Teşekkürler.

Eğitim sadece çocuklara değil onların her daim yanında olan ailelerine de verilmelidir ancak o zaman bir ilerleme kaydedebiliriz.

WELCOME TO TİCARET MESLEK

Bu kalabalık okullarda sabahçı öğlenci hâli var ya. Bence bu sistem bizi gelecekteki fabrikalarda vardiyalı çalışmaya hazırlıyorlar ;(

Bu videoyu ders arasında izlemem ve bittikten sonra tekrar ders başına dönme zorunluluğu YKS2021

bu ülke bana bir şey katmadı , ben mi bu ülkeye bir şey katayım ?

2021 yılına 33 yaşında giricek biri için bu vidyo bir miras özetinde . teşekkürler +90

Bir bilgisayar almak bile hayal bizim için. Araba,ev almaktan bahsetmiyorum bile.

İçerikleriniz harika. Türkiye'de ki sorunları çok güzel ele alıyorsunuz.

Animasyonu kim yapıyorsa eline sağlık, çok başarılı işler çıkartıyor.

Bir imam hatip mezunu olarak yazıyorum. Yetkim olsa ülkedeki bütün imam hatipleri kapatırım.

Bizim ülkemizde sadece sınav isimlerini değiştirerek, eğitimin geliştirildiği düşünülüyor 😐😐

Nasıl itaat etmemiz gerektiği öğretiliyor.

neden sürekli bizden sistemi düzeltmemizi isteyen kişiler görüyoruz? ben istediğim gibi yaşama hakkına sahibim. ülkemde memnun değilim ve gelecek planlarım emeklerimin karşılığını alabileceğim bir ülkeye gitmek. hayatımı bu şekilde geçirmek zorunda olduğumu sanmıyorum

Bana kalırsa, sistemdeki en büyük sorun eğitimcilerin yetersizliği. Çünkü, sistem ne kadar kötü olursa olsun, gerekli yeterliliğe sahip bir eğitimci, branşı olan ders hakkındaki bilgileri karşısındaki öğrencilerin en az yarısına aktarabilmeli, o dersi öğretebilmelidir

Aslında tek aşamalı SBS 1 yıl uygulandı, 3 aşamalı SBS birkaç yıl boyunca uygulandı. Ben 98 doğumlu biri olarak 3 aşamalı SBS'ye giren son dönemdeydim. Bizden sonraki dönem tek aşamalı SBS'ye girdi, daha sonraki sene de TEOG sınav sistemi ortaya çıktı. Şimdi düşünüyorum 6, 7 ve 8. sınıfta -daha çocukken- bu sınavlarda iyi puanlar almak için dershaneye giderdik. Çocukluğumuz sınavlara hazırlanmaktan dolayı boş geçmiş gibi hissediyorum. Pek sağlıklı bir gelişim süreci değil. Keşke eğitim sistemi bizi sınav kaygısı olmadan gerçek hayata hazırlasa.

Para kazanmak için milyon tane yol var ve bunlar sanayi, akademi, sanat, tekstil gibi bir sürü dala ayrılabilir ve akademik eğitim sadece bunlardan birisidir. Üniversiteye giden adamla gitmeyen adamın geliri arasında büyük farklar olmamalı. Üniversite akademik yönden bir meslek ve eğitim almak isteyenlerin gitmesi gereken bir kurum para kazanmak için gidilmez üniversiteye. Bizim berbat düzenimiz binlerce daldan sadece akademik olana önem verdiği ve her yere üniversite yığdığı için hem üniversitelerin hem de diğer mesleklerin değeri çok düştü. Bir fizikçi ile bir kasiyerin maaşları bu kadar farklı olmamalı çünkü gerçekten akademik hedefleri olan ve bu yöne merak salan insanlar sadece para kazanmak için akademiye gitmek "ZORUNDA KALAN" gençlerle de yarışmak zorunda. 17 yaşındayım ve bu kadar düşünebilen ve kafası çalışan genç arkadaşlarıma çok üzülüyorum. Gözü açık zeki bir nesili aptallar yönetiyor.

İşte bu serinin devamı,bunu çok uzun süredir bekliyordum. Teşekkürler "+90"

icimden cok tesekkur etmek geldi, tesekkur ederim +90 ❤

keşke bir kere iyi yöne doğru değişim gösterse:/

Ne kadar güzel resmetmişsiniz/derlemişsiniz. Bir sürü bilgiyi hap şeklinde 10 dk'ya sığdırmışsınız. Çabalarınıza teşekkür ederim.

Sonrada öğrenciler çalışmıyo oluyo

Türkiye'de nesiller iktidarların siyasal eğilimlerine göre yetiştirilmek isteniyor. İktidar ne kadar dalgalı bir ideoloji ve siyasal duruş sergilerse, diğer alanlarda olduğu gibi, eğitime de aynı dengesizlik ve istikrarsızlık yansıyor. Bir an evvel sağlam bir eğitim düzeninin kurulması ve asla olumsuz yönde değişmemesini ümit edelim.

Liselerde herkes istedigi bolume yoneltilip herkesin universite okumasinin onune gecilmeli ve imam hatip liseleri yerini meslek veya fen liselerine birakmali. Lisede prestijli egitim vermeliyiz tipki avrupadaki gibi .

"Onlar" sporla ülkesini gururlandıracak,sanatıyla ülkesini kalkındıracak gençleri;matematik yapamadığı için "bundan bir şey olmaz" diyerek özgüvenini kırdılar.

+90 ekibine bu emeğini bize paylaştığı için bize paylaştığı için teşekkürler

Neredeyse artık eğitimini tamamlamış bir İngilizce öğretmeni adayı olarak, 4 yıl içerisinde öğrendiklerim ve irdelediklerimin ışığında kişisel olarak şunu gördüm: Eğitimin kalitesi ve işlevselliğini bizler eğitimcinin eğitimi ile ölçmeliyiz. Bu şu demek oluyor, ülkemizde, bana göre, en büyük sorunlardan biri öğretmen eğitimi. Örneğin, İngilizce öğretmenliği bölümlerinde okuyan ve halihazırda çalışan kişilerin, araştırmaya göre %50'ye yakını gerekli metodoloji yani işin gerekli altyapısından habersiz. Biliyoruz ki İngilizce öğrenimi ülkemizin kanayan yarası oysaki öğretmen gerekli yolları izler, doğru yöntemleri uygularsa yabancı dil öğretimi özellikle küçük yaştaki öğrencilerde çok çok basit bir şekilde temellenecek, şekillenecektir. Gelgelelim, kanayan yara öğretim kısmında. Hep Finlandiya gelir akıllara eğitim denilince. Şöyledir orada: İngilizce öğretmenliği eğitimine girmek oldukça güçtür; fakat meslek itibarı hat safhada ve finansal açıdan öğretmen olmak isteyen kişileri cezbedip, tatmin etmektedir. Ülkemizde de gereken şu: Öğretmenlik mesleğinin acilen itibarının artırılması. Maaşlar yüksek tutulacak, eğitimini veren bölümlere girişler azaltılıp zorlaştırılacak ve bu sayede nispeten daha kapasiteli öğrenciler bu bölümlere yerleşmek isteyecek çünkü maaşı ve itibarı yğksek (günümüzde Türkiye'de doktorluk gibi) ve bu sayede sek bir reform yaratılmış olacak. Eğitimde yol katetmek istiyorsak, öğretmen eğitimine el atılması işin en hayati kısmıdır.

Bu kalitenizle bana gerçekten ilham veriyosunuz

Sınavların isimleri her yıl değişiyor ama sistem bir türlü değişmiyor garip.

Özel okullar tamamiyla ticaret üzerine çalışıyorlar çocuklarınızı eğer iyi bir öğretim ve güzel yaşantısını görmesini istiyorsanız o kadar parayı özel okullara vereceğinize yurt dışında okutun daha avantajlı ve maliyeti de bir o kadar yüksek değil.

Mor arka planda belli problemleri ele aldığınız videolar harika oluyor. Emeğinize sağlık ❤️

içimdeki çalışma azmini körüklüyor bu videolar yemin ederim, çok teşekkürler

İnanılmaz kaliteli bir çalışma olmuş, emeği geçen herkese teşekkürler

Türkiyenin eğitim sistemini(?) bu kadar güzel açıklayan bir video daha görmedim.Elinize sağlık çok güzel olmuş.

Bu seri hakikaten çok iyi.. tebrikler..

Genç nüfus fırsatını kaçırdık bile. Genç dediklerimizin çoğu büyüdü, niteliksiz insanlara dönüştü bile. Kalanları da adam edeceğimiz yok. Bu büyük fırsat dediğimiz, büyük bir yüke dönüşecek ve dönüşmeye başladı bile. İnsanımız iyiden iyiye kalitesizleşiyor. Ben şahsen ilerde büyük bir buhran bekliyorum ülkede. Bugün genç dediklerimizin arasında üç gurup var. Biri kendini bı şekilde yetiştirip eğitmiş ama adaletsiz toplumda istediği yere gelememiş, çabasının karşılığını alamamış hayal kırıklıkları; diğeri kendine yatırım yapmadan biyerlere gelmeye çalışan ama yine gelemeyen hayal kırıklıkları; üçüncüsüyse hiçbir işe yaramadan zenginleşen, makam mevki sahibi olan ahlaksızlar. Bunlar ileride çatışır. Hatta çatışırsa ben de gidip iki tane çakarım. :)

"Eğitim karnesi" yazıyormuş. Ben "eğitim kanseri" diye okuyorum.😅 âlimin fikri neyse zikri oymuş.

35 yaşımdayım 3. üniversiteyi okuyorum bölüm: gemi makineleri işletme mühendisliği amaç: gemilerle uzaklarda olmak bu ülkeden kendimi izole etmek, türk boğazlarından geçerken lumbuzun buğulu camlarından ülkeme hayıflanıp kaybolan yıllarımı yad etmek.

Elinize sağlık , böyle nitelikli içerikleri biz gençlere ulaştırdığınız için teşekkürler.

vidoyu hazırlayanlar işinin gerçekten severek yapan kişiler

Welcome to Turkey...

En azından kendini iyi yönetebilecek liderler seçmeyi öğrenebilecek kadar verilen eğitime razıyım. Stockholm yaşayan nesil yerin dibine batsın. Anlayanları seviyorum.

Çok güzel hazırlanmış elinize emeğinize sağlik ben de bir lise son öğrencisi olarak bu durumdan şikayetçiyim yurt dışında yaşayan insanlar derslerine çalışıp okul puanlarıyla üniversitelere alınıyor fakat bizim eğitim sistemimizde 4 sene boyunca anlatılan bütün konuları tek bir sınavda sınıyolar

Felsefe ilköğretimde zorunlu ders olmalı.

eğitimde sistem yok ki kötü olsun

Emeğinize sağlık, harika işler çıkartıyorsunuz :)

Gerçekten çok güzel videolar. Belgesel izliyormuşum gibi değilde oyun oynuyormuşum gibi hissediyorum.

Ülkemizin her alandaki geri kalmışlığını görüp düşündükçe bana bir şeyler oluyor ... Yurtdışına kapağı atıp kendimi kurtarsam bir dert gitmesem bir dert ... Ne olacak bu ülkenin hali ? Bu güzel topraklarda neden güzel insanlar harcanıyor ? Yazık . Çok yazık . Ne olur artık bir çaresi bulunsun bu işin!

3:08 son 400'lüğe gelirken gül batur birinci şahbatur sondan geliyo gülbatur birinci şahbatur geliyor gülbatur birinci geliyor 10'ncu yıl gazi koşusunu süleyman atlı'yla gülbatur alıyooo gülbatur alıyooo. (maalesef eğitim sistemimiz öğrenme açlığı yerine at yarışına dönmüş halde)

Bu videoyu bangır bangır herkese dinletmemiz, izletmemiz lazım. Ben de yurt dışına göç etmek isteyen tayfadanım. Mühendislik son sınıf öğrencisiyim ve şimdiden iş kaygısını hissetmekten geceleri uyuyamıyorum. Meraklı olduğum konuları öğrenmek yerine yurt dışında nasıl çalışırım sorusunun cevabını arıyorum her yerde. Kendimizi geliştirmemizi söyleyen akademisyenlerimize, ingilizce ve programlama öğrenmemiz gerektiğini söyleyen hocalarımıza buradan şunu soruyorum. Dört yıllık koskoca bölümde sadece 1 tane programlama ve 1 tane mesleki ingilizce dersimiz var. Onları da yarım yamalak öğrettiniz zaten. Biz hevesle bunları öğrenmek istemek yerine vizesiydi finaliydi bütün dersler toplandığında her dönem ortalama 20 tane birbirinden zor sınava giriyoruz. Programlama ve ingilizce öğretmediğiniz gibi öğrenmeye de vakit bırakmıyorsunuz. Tek derdi sınavları geçmek olarak bir nesil büyüttünüz. Burada mühendis olup insanlığa faydalı olmak ülkemi kalkındırmak yerine, şu anda Yeni Zelanda da kasiyer olmayı hayal eden bir öğrenci daha mezun etmek üzeresiniz. Sonra da ülkeyi terk edenlere vatan haini muamelesi yapıyorsunuz. Gerçekten vicdanınız sızlamıyor mu? Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm eğitim kadrosu, kendinizle övünebilirsiniz.. Ama ben gidiyorum..

Biz treni çoktan kaçırmış bir milletin çocuklarız. Bu kadar genç, dinamik ve zeki gençler okul sıralarında dirsek çürütmekle sonunda ise karnım tokluğuna iş bulup yaşamaya çalıştığı sürece biz bu treni hep kaçırmış olacağız.

İktidar partidekiler daha gelmediler sanırım 0 dislike görüyorum.

Bu kadar zihni köreltmiş bir sistemi savunmak apayrı bir konu

Çok iyi içerikler üretiyorsunuz.💚

Türkiyenin eğitim karnesi şu şekildedir: Okuduğunuz için teşekkürler