İnsan zihninin kimlik macerasına dair küçük bir öykü ;) Lisans: Audionautix sanatçısının Minor With Cricket adlı şarkısı, Creative Commons Attribution lisansı (creativecommon...) altında lisanslıdır. Sanatçı: audionautix.com/
"bir başkasına yapacağınız en büyük iyilik; sahip olduklarınızı onunla paylaşmak değil, kendisinin bir şeylere sahip olması için ona yol göstermektir." benjamin disraeli
Ben tanımsızım, içimde birçok farklı renk ve potansiyel var ve bir renge bürünmem o renk olduğum anlamına gelmez, bukalemun gibiyim. Sadece o an yeşil oldum diye sen yeşilsin diyemezsiniz. Hem değişken hem de uzun süre aynı renk olabilme potansiyeline sahip olmam beni farklı biri yapmaz. Hala aynıyım ve farklılıklarımla bir bütünüm. Sen de böylesin. Ben başkalarının farklı bir versiyonuyum sen de farklı bir açıdan bensin. Ve biz temelde aynı ve bağlıyız. Ne değişirse değişsin, parçasıyız aynı kaynağın. Ve bence o kaynak huzur yeri, yargısızlık ve özgürlük yeri, bembeyaz. Beyazın ışığında da her renk var...
Bence bu sadece theseus'un gemisi için geçerli olan birşey değil, plutark'ın anolojisini kendi üzerinizde uygulayabilirsiniz. Doğduğumuz günden itibaren sürekli değişiyoruz, sadece fikirlerimiz ve düşüncelerimiz değil, bizleri oluşturan atomlar, yapı taşları da değişiyor. Bizleri oluşturan bu maddelerde değişiyorsa biz nasıl hale biziz? Eğer 5 sene önceki sen ile şuan ki arasındaki düşüncelerde değişmişse sen nasıl hala sensin? Bu açıdan düşününce bizleri biz yapan ne bedenimiz ne de düşüncelerimiz, beni ben yapan şey ne diye düşündüğümde aklıma gelen tek şey anılarım ve geçmişim... yani eğer bu çoğrafya da değilde başka bir yerde doğmuş olsaydık, hayatımız daha farklı şekillenirdi ve bizler belki de çok daha farklı biri olurduk, bu açıdan bizi biz yapan şey yaşadığımız olayların bizlere kazandırdığı bilinç ve farkındalık... Bundan dolayı parçaları orijinal gemiyle aynı olmasına rağmen yeni parçalarla yapılan geminin thesusun orijinal gemisi olmadığını düşünüyorum, yeni parçalarla yapılmış gemiye thesus ayak basmadı, birinci geminin karşılaştığı olayları ve dalgaları da yaşamadığı için eski parçaların oluşturduğu geminin orijinal gemi olduğu kanaatindeyim.
Ben sorgulama yeteneği olduğunu düşünen ama aslında yorumlamaktan öteye geçemeyen; sınırlandırılmış evrenin, sınırlandırılmış canlısıyım. Ben düşünürüm, hayal kurarım ve sürekli değişirim. Değişim her zaman diliminde olur. benliğim bu değişime ayak uydurur ve ben kalmaya devam eder.
Ben geçmişteki ben değilim çünkü değiştim, ben gelecekteki ben değilim çünkü daha değişmedim. Ben şimdiki benim, değişip değişmeye devam eden. Benim duygularım, düşüncelerim, bedenim, zihnim, huyum, suyum hepsi benim ve hepsi bana ait. Onlar benim bütünüm ( yapı taşlarım ) onlar değişirse ben değişirim işte bu nedenle her parçamız özeldir. Bu arada bu Felsefi soruyu bir kayık veya bir gemi figürüyle çözemeyiz çünkü biz insanız...
Senin gerçek seni tanıman ve onu ortaya koymaya çalışırken yanlış izlenim oluşturman ve aradan zaman geçerken insanlar senin gerçek senligini tanıyana kadar iş işten geçmiş olması ve işin sonunda "öyle biri"olman
Intersteller filminin bir sahnesinde "İnsanlar değişmez, değişen tek şey zamandır" cümlesini bilim adamı gözüyle değerlendirirsek bu doğrudur.Adam orda biraz da matematiksel yaklaşmış olaya tabi. Yani bu nasıl yaklaştığına bağlı.
"ben" diyebileceğimiz ortada birşey yoktur.(Çoğu toprağa gider, Yok olur) İnsan kendini sonsuz ve sürekli bir varlık zanneder.(tarihi icad etmiştir) Insan Sadece kendi mutluluğunu düşünür. (diğer hayvanların sütünü ,yumurtasını çalar,etlerini yer onlara işkence ederek deneyler yapar) Dünyaya terk edildik. Tek amacımız Başka bir gezegene yerleşmek sonra bir diğerine.
Wild Barbarian Bence ben diyebileceğimiz şeyler de vardır bunlar duygu ve düşüncelerimiz insanda insana ne kadar farklılık gösterir.Duygu ve düşüncelerimizle birlikte kendi benligimizi ortaya koyarız .Eger bu gezegene atildiysak en önemli amacımız insanların diğer insanlarla ortak bi paydada birleştirmek olmalıdır .Bu belki bir ideolojiyle sağlanır belki de ilahi bir varlıkla.Kısaca ben diyebilmek için kendi düşüncelerimızi diğer insanlara aktarıp onların zihninde yer alarsak iste o zaman Ben diyebiliriz
yaklaşım kendi içinde çelişkili.Theseus un gemisi .Orijinal parçaları eskiyip çürüdüğü için her çürüyen parça yenisiyle değiştiriliyor ve sonuçta her parça değişeceğinden ortaya çıkan gemi her şeyiyle theseus un gemisinin tıpa tıp aynısı olsa bile orijinal olmayacak yani theseus un gemisi olmaktan çıkacak.Sonunda gemide yüzen kahraman olabirsiniz..vb. diyor bitiriyor. Theseus ortada yok bir kere yok olmuş gemisini yada giysisini eşyasını saklamanız onu yenilemeniz bir şey değiştirmez.Burada ''canlı'' bir varlıktan bahsediyorsunuz ''ben kimim'' derken.Bir gemiden değil.Eski yunan ''maddeci'-materyalist'' bir düşünce yapısına sahipti bu bugünkü avrupa popüler kültürünü meydana getirdi.Bu düşünce gemiye ve theseus a aynı bakış açısından baktı.Her şeye tek bir bakış açısından baktı.'madde' üzerinden.Theseus un yok olmasının -ölmesinin- geminin çürüyüp parçalarının değişmesinin ve nihayetinde orijinalliğinin kaybetmesinin nedeni zaman -mekan döngüsüdür.Evrendeki entropi yasasıdır.Buna göre her şey düzensizliğe ve yıkıma yok oluşa gider.Thseus gittikçe yaşlandı hastalandı yada bir neden sonucu öldü cesedi bedeni çürüdü ve yok oldu theseus un videoda sallandığı gibi kolu bacağı falan yenilenmedi .İnsan yenilenmez hiçbir şey yenilenmez Theseus yaşlandı ve öldü gemisi ise sürekli çürüdü ve parçaları değişip orjinalliğini kaybetti.O Kopya Gemiye de müdahale etmezseniz oda zamana yenilip çürüyüp yok olacak.Theseus un ölü bedenine müdahale edememeniz ve çürüyüp yok olması gibi. Buradan varacağımız nokta şu; her şey özelllikle maddesel bakış açısıyla madde, zaman ve mekana yenilmeye mahkumdur.Entropi yasası gereği artan düzensizlik zaman ve mekan kavramlarıyla desteklenir böylece evren de gittikçe yaşlanmaktadır ve eninde sonunda evren de ölecektir. peki ben kimim? bunu anlamak için evreni aşmak gerekir evreni aşabilmek içinde zaman ve mekan kavramlarını -bu kavramları da aşabilmek için madde olgusunu aşmak gerekir.Buradan varacağımız olgu ise ''bilinç'' tir.Evreni aşabilen zaman ve mekan kavramlarının üzerinde olabilen çürüyüp yok olmaya mahkum madde-beden olgusunu alaşağı edebiln ''bilinç ve ruh/benlik'' tir.Ölüm bedensel yok oluş bir son değildir.''bilinç-benlik'' yaşamaya devam eder. peki ''bilinç ve benlik'' nedir?Neyden oluşur ?Ben kimim sorusunun cevabı ne? cevap; bilinç ve benlik anılarımız yaşadıklarımız icraatlerimiz iddia ve düşüncelerimiz ile desteklenen yaşamımızdan ibarettir.Yani bizi biz yapan her şey.Beden değil maddesel vücut bizi tanımlamaz.Çünkü o yok olmaya mahkumdur çürüyüp eriyip hiç olacaktır .Maddi bedenimiz sadece bir ''Araç'' tır.Esas olan düşünce ve benliktir.düşünce ve benliğimizi hayata geçirmek için kullanılan bir tür araç olarak yada düşündüklerimizi kağıda yazmak için kullandığımız bir kurşun kalem gibi düşünün bedenin anlamı budur.zamanla o kalem eskir kırılır çizilir gittikçe kısalır verniği gider rengi solar yaşlanır ve sonunda biter ölür.Geriye onu kullanan bilinç-benlik ve o doğrultuda onu kullanarak yazdığı yazı-icraatler yaptıkları kalır.İşte bu ben kimim sorusunun cevabıdır. Bu ölümlü evreni aşan tek olgudur.Sonsuz bir olgudur.Tekrar edersek; biz; zihin-ruh ve bunu anlamlı kılan inanç-hayata bakış açısı/dünya görüşüyüz ve bu inanç ve görüşlerimiz ile ortaya koyduğumuz icraatler bizim yaşamımızı anlamlandırır.Evet biz buyuz.Bu özgündür her insan aynı değildir.Bu nedenle 'ben kimim' sorusu her insan için 'özel' ve 'benzersiz' dir.
Ben bilim felsefe din tarih ..vb bir çok konuyla ilgileniyorum bu nedenle yazdıklarım bunların içerisinden bunların doğrultusunda genel bir yorumdur.Tek tek kaynak verirsem çok uzun bir liste olur ancak farklı konular yanı sıra kısmen bu konularla ilgili kendi blog sayfam 'gölgeler ülkesi-shadowland' yanı sıra bu konuda genel anlamda Caner Taslaman ın kitaplarını takip edebilirsiniz.Özellikle 'Kuantum teorisi felsefe ve tanrı' ile 'Tanrı parçacığı, felsefi ve teolojik değerlendirmeler' kitapları başta olmak üzere Taslaman ın kitapları bu konularda iyi birer Türkçe kaynak teşkil edebilirler.Teşekkürler.
"Her şey parçalarının toplamından fazla şeydir". "Bir şeyin aynı, aynı olduğu şeyden başkadır." Kuantum fiziğinin de doğruladığı bu iki gerçekliğe göre geminin tüm parçaları değişse bile yine aynı gemidir ve yapılan ikinci bir geminin olması bu gerçeği değiştirmez. Gemi benzetmesi insan örneğini karşılamaz. Çünkü maddenin tekamülü söz konusu olamaz. Bir açıdan bakarsak ben öz olarak 20 yıl önceki benim. Ama değişen tekamülüm açısından bakarsak 20 yıl önceki ben değilim.
Bu duruma gore, 20 yasinda suc isleyip 20 yil hapis yatan birinin 30 yasindaki halinin yok yere ceza cektigini soyleyebilir miyiz? Sonucta o yapmadi ki. ..
@@efekaranfil24 bir insan doğduğundan beri hücreleri hep bölünüp , çoğalıp ölür ve fiziksel değişim yaşar . Yani sen doğduğunda sende olan hücreler şu anda sende yok ama ondan üreyen hücreler aynı videoda olduğu gibi . Gemi aynı gemi ama parçalar değişiyor. İnsan büyüdükçe psikolojik olarak da değişiyor mesela bu gün güldüğün bir espiri 5 yıl sonra sana saçmalık gibi gelebilir. Yani kısacası beyin de değişiyor bence . Tabi kendi düşünce , fikirlerim ve felsefi görüşüme göre yazdım. Katılmayabilirsin . Ama şunu bil ki şu anda buna katılmıyorsan 10 yıl sonra katılabilirsin bu da fikirlerinin ve mantığının yani bana göre beyininin de değiştiğinin göstergesidir .
"Her şey parçalarının toplamından fazla şeydir". "Bir şeyin aynı, aynı olduğundan farklıdır." Kuantum fiziğinin de doğruladığı bu iki gerçekliğe göre geminin tüm parçaları değişse bile yine aynı gemidir ve yapılan ikinci bir geminin olması bu gerçeği değiştirmez. Gemi benzetmesi insan örneğini karşılamaz. Çünkü maddenin tekamülü söz konusu olamaz. Bir açıdan bakarsak ben öz olarak 20 yıl önceki benim. Ama değişen tekamülüm açısından bakarsak 20 yıl önceki ben değilim.
Ben derinlerde bir yerde varlığımı, kimliğimi sorgulayan bilincim. Fiziksel özelliklerim, davranışlarım, zekam veya düşüncelerim benim kişiliğimden bağımsızdır. Onlar sorgulayan bilinçten yani benden bağımsız olarak gelişen, kısmen çevre etkisiyle şekillenen şeylerdir.
binlerce felsefeci binlerce bilim adamı gelip geçti bu sorucu cevaplayamadan. hâla ne olduğumuzu bilmiyoruz. çoğunluk bir ruhumuz olduğunu söyleyse de sadece alışkanlık ürünü olduğumuz da açıkca ortada.
Kimki Bu ben kimim sorusunun cevabı ben'dir zaten duygular cevabı saptırmıyor duygu dediğimiz de sensin yani kısaca özetleyecek olursak duygu ve düşüncelerin hatta hal ve hareketlerin değişsede ben bu yum dediğin sürece sensindir ama insanlar kendilerini dışardan göremedikleri için bu cevabı bulmakta zorlanıyorlar
Gercekten de fiziksel yapimiz degisiyor ama iç sesimiz ruhumuz aynı.beden surekli yaslanirken ruh hep ayni gibi.Sanırım acı gercegi gec olsada anliyorum.keske...
HEPİMİZ BİRİZ VE TEKİZ hepimiz öz olaniz formuz zamansız uzaysiz bu rüyayı görmeyi sen kendin istedin ilk başta bu rüyanın farkında olacağını düşündün fakat işler yolunda gitmedi ve bu rüyayı gerçek zannettin diğer yandan kendini özünü kaybettin cevrenin kullandigi isimlerin sifatlarin davranışları sonucunda olusan maskeni kendin zannettin gerçekte hepimiz Öz'üz sürekli şimdide var olan. Herseyin bir rüya olduğunun farkına vardigin kadar yaşarsın bu hayatta farkında ol sessiz ol.
Seni bu kadar gec kesfettigim icin uzuldum simdi. Gercekten cok begendim ama. Sesin de cok guzel normalde yorum yapmam videoalara ama senin videolarina yapmak geldi icimden. Umarim daha iyi yerlere gelirsin. Sevgiler😊
Chrysippus'un yazılarından birini araştırırken (Arzu Üzerine) nasıl olduysa bu videoya kadar geldim. Bence güzel bir RU-vid kanalı. Yaptığınız işe de saygı duyuyorum ve sizi tebrik ediyorum.
A+zaman=b zaman= iyi+-kotu = gecmis zaman= hiclik ( ani yada animsama, fayda yada zarar kisaca hiclik) kendin olarak baslangicinin bir saniye oncesini bilmiyorsan yok olusunun bir saniye oncesini bilemezsin . A.noktasindan oncesini b noktasindan sonrasini bilmiyorsan sen hicsin birsey oldugunu sanarak. Havadaki atom parcasi misali bende bir hicim
Varlık oluştur der herak Ben de ona katılıyorum Mikro evrim adeta makro evrenin yasalarıyla uyumlu bir şekilde düzensizlige dogru yol alıyor Biz mi kimiz Biz bu yolun kendisinden bir parcayiz sadece Aslinda tüm cabamız makro yasalarin gemisinde Mikro olasiliklarin kaptan oldugu bir yaşamdayiz yaşamdaydık Yaşamda olacagiz.
Beyaz gibi bazı soyutlukların bir taşıyıcı eşya üzerinde varolabileceğini daha önceden söylemiştik. Söz gelimi : Araba beyaz; arabanın üzeri beyaz. Ev beyaz, aslında evin duvarlarının yüzeyi beyaz . telefonun üzeri beyaz; beyaz renkli telefon" . Bu biçim de , " Bir taşıyıcı üzerinde varolan" derken neyi kastediyoruz ? Söz gelimi " Bir taşıyıcısı olan varlık hangi özelliklere dolayısıyla da tanımlamalara sahip oluyor ? Bir taşıyıcı üzerinde varolan ne demek, neyi kastediyoruz ? Taşıyıcı denen kavramı açıklarsak, söz gelimi : Görünen varlık, taşıyıcı olan varlıkla eşanlamlı. Bir varlık üzerine bir şeyleri, özellikle de soyut şeyleri alabiliyorsa onun görünebilir olması gerekiyor. Soyut şeylerden bahsedebilmemiz için, somut şeyler gerekiyor. söz gelimi : Öfkenin kendisini göremiyoruz; ama bir canlının üzerindeki halini g ö z l e m l e y e b i l i y o r u z öfkeli adamı görmüş olmamız, öfkeyi dolayısıyla da öfkenin kendisini gördügümüz anlamına gelmiyor; böyle olsaydı bazılarının öfkesinden şüphe duymazdık. çünkü: Ortaya konulan varlık mutlaklaşmış, öfkenin kendisi olurdu. Herhangi Bir taşıyı : nasıl tanımlıyoruz? nasıl farkediyoruz? nasıl anlayabiliyoruz? vd sorular.. Bir taşıyıcıdan bahsederken, ondan önce ne olabilir ona bakalım; ilk öncül olan ney ? Öncelikle : Belirgin bir çevresi olmalı, herhangi bir varlığın kurulabilmesi, oluşa bilmesi için. "fizikleri olan'' Sonra nitelikler, nicelikler hücum ediyor varlığa, güzel- çirkin, büyük- ufak gibi ' Nitelikleri, dereceli yapılabilenler'' ve ayrı ayrı tanımlamaları, anlaşılırlığı olanları görünenlere bakarak s ö y l e y e b i l i y o r u z. Ayrı ayrı anlaşılır olan derken ne diyorum: Biz varlıkları bazı nedenlere göre birbirlerinden ayırırız: söz gelimi: Varolanları çevresine göre ayırmak. çoğu varlık için çevre kendisi için ötekilerden belirli bir ayrıcı ; ama çevre nedir ? Varlığın kendi doğası olarak çevre , : İ l k V a r o l a n D o ğ a l o l a r a k v a r o l a n o l m a l ı. " ama ilk varlık için bir çevreden söz edilebilir mi? İlk varlık mı oluşur yoksa onun çevresi mi ? D o ğ a l derken " olması gerektiği için olan varlık olduğunu söylemiştik." Mutlak kutsal olandan bahsetmiyorum, ilk öz, zannedildiği gibi öylece kutsal mutlak olsaydı: D o ğ a l olarak aramız da Bulunurdu, görülürdü. çünkü: ilk olarak varolanın doğal bir çevresi olması gerekli, çünkü ilk varlık, varlıklar içerisin de en doğal varlık, öyleyse en çok görünen olmalı . Söz gelimi : Canlılık, insanlık, taşlık, sulak gibi. ( imge olarak taş, imge olarak su nvar; ama imge olarak kutsal olan yok, o halde kutsal görülebilir yani mutlak varolan bir varlık değil) . Konunun en başına dönüyorum. çevre nedir ? 1 - Varlığın doğası gereği özünde de muhtaç olduğu görülebilen halleri : söz gelimi , insan vücudu, kuşun kanatları arabanın direksiyonu, çekyatın ayakları. Çünkü: Bu ayırt edilebilirlikleriyle b i l i n e b i l e n varolanlar saydıklarım. Bunlar Özellikler değil, varlığın kendisini oluşturan kendiliği. özellik, bura da kendilik anlamında. Varlığın, öteki varolanları gördüğü, etkileşime geçtiği kendi kendisinin de içerisin de bulunduğu çevre. Dışla bağlantığı kurduğu yapıp etmelerinin , etkileşim kazandığı do ğ a : çünkü: Varolan, cansız dahi olsa belirli bir dış enerjiyle oluşmaya ihtiyaç duyar, yine kutsal mutlak olandan bahsetmiyorum: Sözün gelişiyle , Diyorum ki : Doğa da birbirine yabancı her varlığın en evrensel hali özdür, her varlık kendı özü olunca yeni bir yaratımdır. ap ayrı bir varlıkdır. Sözlerimin gelişine uygun olacak bir örnek vereceğim: Duygu denen şey bir özdür. çünkü : Tüm duyumları içerisin de barındırır. Insanlık denen şey bir özdür. çünkü: Tüm insanları içinde barındırır. Duygu ve insanlık bir birinden farklı özlerdir dolayısıyla ikisi de ayrı ayrı birer yaratımdır. insanlıkdan daha genel halde canlılık ismin de bir kavram var; ama onun içerisine hayvanlar, bitkiler gibi insandan farklı şekil de cana sahip olan varolanlar da girebiliyor . Hayvanlarla, bitkiler dolayısıyla da insanlar ayrı ayrı canlara " Hayatlara sahip" çünkü : Hayvan, insan, bitki d o ğ a l öz içeriyor, bundan dolayı onlar tek tek yaratım. Sonuç olarak: Bir varlığın kendi kendini ortaya koyarak o varlık olmasını yapıp eden şeylerin derecelerine göre : çevre, geniş, dar, güzel, iyi, hareketli, durağan, çok, az, ışıklı, vd özellikleri belirten kavramları yüklüyoruz. Varolanların , kendiliğimize yabancı varlıklar olmalarını nasıl belirliyoruz: sözünü ettigimiz yabancı kavram, edinimlerimizle tanımlayamadığımız şekilde bir araya gelince yabancımsılık oluşuyor. Ögrenince bu yüzden her şeyi anlayıveriyoruz. Edinlenmiş oluyor, ögrendiğimiz her şey tanıdıklarımızdır. Bir şey biliyorum o da hiçbir şey bilmediğim: Her şeyi kadar tanıyorsun ki ?
Küçük yaşlardan beri ben kimim bu beden kim ne için varız varolmadan öncesini düşünüp kendimi bi garip hissederdim bu video sayesinde yılllar önce aynısını düşünenleride görmüş oldum 🙃
Bizi biz yapan sadece 1 şey değildir.Bir çok şeydir.Zihnimiz,vucüdumuz,düşüncelerimiz ve duygularımız.Biz bunların hepsinin toplamıyız.Sadece zihin ya da sadece vücudu seçemeyiz. Bizim değişen parçalarımız da var , değişmeyen parçalarımız da.Eğer bir kişinin bütün parçaları değişmemişse o aynı kişidir.Tek bir parçası bile aynı değilse o zaman farklı birisi olur. O gemi örneğine de benim cevabım böyledir.Eğer geminin bütün eski parçaları değiştirilmiş,hiçbir eski parçası kalmamışsa o gemi artık farklı bir gemidir.Tek bir parçası eski , diğer parçaları yeni ise o gemi hala eski gemidir. Ve eğer o değiştirilen parçalardan(sadece o parçalardan) bir gemi yapılsaydı asıl gemi o olurdu. Bir şeyin yüzde kaç değiştiğini ise bize bilim söyler.
Ilk basta ; benim elim benim gözüm benim vücudum benim başım. Peki biz kimiz diyeceginizi sanmistim.bence biz kocaman bir evrende hiç olamayacak kadar küçük ,canlı sayılamayacak kadar göreceli yaratiklariz peki ben kimim?????😞😞kafamda deli sorular
İnsanlara kim olduğunu düşündermen güzel fikir.! Ama insan kendini orqanlarda, duyqularda,görünüşünde aramamalı.Her beyin aynıdır ama neden farklı çalışır ki. Benim kolum kırılsa benim kolum kırıldı derim,ben kırıldım demem.Yani ben bu dünyada değilim. Ruhun isbatı :) Biraz tevekkül :)
Theseus'un gemisinin değişen parçaları önemli değil bence.Gemiye yüklenen mana saf ve aynı kaldığı sürece gemi aynı kalır.Bence hayata kattıklarımız bizi biz yapar. Diğer özelliklerimiz değişken olup sürdürülebilir değil.gemi çürür, insan; yaşlanır, fakirleşir, algıları değişir.... ama hayata kattıkları değişmez ve kimliğini belirler.
6 yaşında ben kimin 60 yaşında ben kimim derseniz hepsini kapsar.bu yüzden emekli olunca da başka birisi olmayız yine benim.sadece davranışlar geminin en fazla hızlanacağını hız gibi.bu yüzden theseus gemisi ikisidir
Çok güzel bir kanal abone oldum. Bu ruhtur bence fiziksel olarak değişiyorsun ama huyların değişmiyor. Yazılımın hep aynı sadece arada güncelleme geliyor yaşam tarzına göre:D
bundan 15 yıl önce ki ben ile şuan ki ben çok farklı kişileriz. mesela şuan az çok tanıdığım biri benim 15 yıl önceki halimden daha çok benziyor bana. o halde ben şuan o tanıdığım diğer başka kişi miyim ? elbette değil. bu 15 yıl sonra da aynı şekilde gerçekleşecek. yani şuan ki ben onbeş yıl sonra ki ben olacak kişi değiliz. devamlı değişiyoruz. o halde geçmişteki yaptıklarımdan dolayı sorumlu tutulamam. yapacaklarımdan dolayıda ve şuan yaptıklarımdan dolayı da sorumlu tutulamam. çünkü 15 yıl sonra da başka biri olacağım. o ben değildim çünkü. o yüzden hiç bişeyden pişmanlık duymuyorum ve o halde beni kimse yargılayamaz. Tanrı bile
Hangi alanda ilerlemek istediğinize bağlı yaşımızın aynı olması ne güzel ikimizde farklı hayatlar yaşadık ve farklı deneyimlere sahibiz bence matematik hakkında bir kitap önermeden duramam ama: IAN STEWART / Matematiğin Kısa Tarihi kesinlikle tavsiye ederim.
Hemen ikna oldum, kendi dışkımı yiyip at gözlüğüyle bir sorgulama yapmalıyım. Zaten neden iyi bir insanım veya neden namaz kılıp, iyilik yapıp, haramın her türlüsünden uzak durmaya çalışıp, ölümü sıkça hatırlıyorum ki? Bunlar bana para kazandırmaz, öyleyse ne işime yarayacak? Diğer şekilde her türlü pisliği yapabilirim halbuki, o halde hemen işe koyulmalıyım. İlerleyen zamanlarda kumar oynar, içki içerim, hatta zina bile yapabilirim. İnsanların kalbini kırar, küfür ederim, yaramaz bir çocuk olurum.
Çocukluktan beri merak ettiğim bir soruya değinilmiş ben her an farklı bir ben değil miyim? Niteliksel ve sayısal ayrımının da üstünde baya düşünmüştüm.
Bence biz bilinçten ibaretiz düşünce duygu fiziksel vücut herşey değişiyor ve belki de ilk baştaki ile hiçbir ortaklığı yok ama bilinç bizim bakış açımız hey biziz?
Felsefe üzerine bir kanal yürüteceksen 50 binden fazla abone kazanamazsın. Saçma sapan içeriği olan bir kanal olacaksan eğer, ha ! işte o zaman, belki milyonları kazanabilirsin. Çünkü mesele artık benlikten çıkınca biz kimiz diye sorgular kendini insan ve biz kavramı oldukça iç açıcı değildir şu an.
Fizik kafa ile metafizik soru çözülür mü? İşte cevabı bu vidyo gayet iyi vermiş. Elbette hayır. Canlılar sadece materyalden oluşmuş olsaydı, o vakit bile yukardaki örnekte olduğu gibi tartışma götürürdü. Oysa insan ruh diye birşeye de sahiptir. Ki ruh zaman ve mekan üstü bir varlıktır.
Dünya dünyadakı bütün deyerler insan deyeri insan hereketi emeyi agılı gücü edaleti oldukda manadır marakdır dünyanın yaranışının yaşamının tekk manası maraqı insandır ,ağlına düzgün zekasına görede böyük ve uca deyerdir.
karantina sürecinde başladı aslında ben kimim? sorusu aynaya bakıp bakıp hayrete düşüyorum. eskisi kadar bir şeylerden memnun değilim çünkü çok düşünüyorum artık bıktım daha videoyu izlemedim umuyorum ki bana iyi gelir
bilmiyorum ama bugünlerde çok garip şeyler yaşıyorum anlamıyorum dalıp gidiyorum hiçbir şey gelmiyor elimden içimde bir his var ama onu dışa vuramıyorum kitap okurken hayal dünyam yakamı bırakmıyor neyim ben ne istiyorum ne yapmaya çalışıyorum mutlu olmak istiyorum ama ne denli uğraşsam da olmuyor kötü bir hayatım yok derslerimde çok çok iyi neden böyleyim çok düşünüyorum her şeyi düşünüyorum gerekli gereksiz her ne varsa kafamdaki düşünceler beni sürükleyip götürüyor beni anlayacak biri istiyorum ama beni ben bile anlamıyorum ergenliğimden kaynaklı bir şey mi diye düşünmedim de değil belki bu yazıyı bi zaman sonra okuyunca çok saçma gelecek ama şu anki ruh halim böyle video 6 yıl öncesine ait belki kimse okumayacak bu yorumu içimi döktüğüm için rahatladım biraz ama şimdi ders çalışmam lazım yoksa sistem bana da dayatır
Birinci mantık yanlış ama ikinci mantığı incelediğimizde "hayır a b"ye eşit değildir" dediğimiz de aynı mantık ile teseius o savaşı kazandıktan 10 dakika sonra o gemideki bir şey hasarlaanacaktır mesela gemi 10 dakika fazla durmuş/üstünde yürümüş/rüzgar yemiş ve bu 10 dakika boyunca fiziksel değişime uğramış olan gemi asla o gemi değil o geminin değişime uğramış halidir bu tabi savaşı kazandıktan 1 saniye için de geçerli, Ve bu o geminin değişmiş hali diyeceksek, biz bir insanı öldürürsek 1 dakika sonra beni yakalasalar, ben o değilim benim eski halim ben değiştim desem suçlu sayılır mıyım? a ve b eşittir dersem topluma ihanet ederim. Toplumu takmıyorum dersek eğer, aynı şeyi bize de yapabilirler: mesela arkadaşımız bize bıçaklayabilir ve bıçakladıktan 1 saniyenin 1000de 1 saniye sonrası (hatta daha da az zamanda) suçsuz olurdu. Pekiii zaman nedir? izafiyet teorisine göre zaman göreceli bu hangi zamana göre Neyse lanet olsun.
@@Yigitzeyy000 Zaman geçtikçe yeni şeyler ögreniyoruz hatalarımız, yanlışlarimiz ne ise düzeltmeye çalışıyoruz kendimizi vicdan mahkemelerinde yargılıyoruz, acılar çekiyoruz. Zaman bize bir olgunluk katıyor ve aslında asıl bizi oluşturuyor. Mesela ben 5 yaşındayken farklı bir ruh halindeydim şu an başka ve daha sonra belki de daha da çok başka biri olacağım. Yani dünki ben şu an ki ben ve gelecekteki ben farklı olacağım için aslında bu soruya bir yanıt veremem. Benim fikrim ise benim zamanın bir parçası olmamdır. Zaman geçtikçe kişiliğimiz gelişebilir fiziksel ve ruhsal özelliklerimiz değişebilir yani aslında bu sorgulama cevabı kesin olarak bilinmeyen sonsuz bir döngüdür. Ben su tarz bir sey yazdım hoca 100 verdi valla
cok guzel bir video olmus su ana sofinin dunyasini okuyorum ve felsefe hakkinda sorular sormaya basladim. bu videoyu gordum ve dikkatimi cekti. ama benim hala merak ettigim bir sey var. hepimiz her an degisiyoruz belkide.( her sey akiyor diyelim.) peki her an bir parcamiz degisiyorsa biz bir sure sonra kimligimizi kaybedip b gemisine donusmez miyiz? ya da digerini dusunelim. hic bir sey degismiyorsa biz sonsuza dek a gemisi olarak kalmaz miyiz? o zaman da kim oldugumuzu bilmek daha kolay olur. ama cidden cildirmak uzereyim ben kimim? biri yardim edebilir mi?
Felsefe öğretmenimiz dersde bu videoyu açtı ve bu görsellerle beraber o kadar ilgimi çekti ki kanalın adını üç gündür aklımdan çıkmıyor ve bu gün gelip baktım ama artık video atmıyor olmanız çok kötü.
