Yayınlar hiç durmasın Besim abi; "yoruldum yaşlandım" dese bile lütfen devam edin zift gibi karanlık insanların aydın sanıldığı bu zamanlarda gerçek aydınların yoksunluğunu hissettirmeyin bizlere Her yayın için Kanal Serbesti ekibine ve yorumcularına sonsuz teşekkürler
Hasan abiyi ozledik.. konulara farkli bakmasini ozledik. Besim beyin dediklerini sorgulamasini ozledik. Bir nevi muhalefet yapip konuya daha Cok derine inmesini ozledik.
Havari Hasan gerçekten olaylara değişik açılardan bakmayı iyi biliyordu özellikle besim beyle aynı fikirde olmasına rağmen karşı tez üretip kontra yapması profesyonelliğinin göstergesidir. Ayrıca besim beyle mazilerinden dolayı birbirlerine karşı saygısal bir dengeleri var havari hasan ve tibuk sonuna kadar devam etmeli diye düşünüyorum
Aziz Bey'in her programda dili çözülüyor, koşulsuz onaylamaları bırakmış. Aziz'in Hasan Bey yerine gelmesi de gayet yerinde bir hareket ikililik yaratıyor. Kanala bir eleştirim var şu ses işini çözün kardeşim gidin kaliteli ses alan ekipman alın Besim Bey'e izah edin kırmaz sizi :)
Daha önceki programların birinde "batı cephesinde yeni bir şey yok" isimli bir kitap önermişti Besim bey, kitabı alıp okuduğumda çok etkilenmiştim. Bugün de aynı kitabın film uyarlaması olduğunu ve birkaç gün içinde yayınlanacağını öğrendim. Teşekkür ederim, yine takipteyim sizleri. Selamlar
@@rozikapri2580 anarko kapitalistler ve liberteryenler demokrasiyi çok sevmezler. Çünkü demokrasi zeki devlet adamlarının halkın fakir ve masum düşüncelerini kullanarak oluşturduğu bir kölelik yoludur. Detaya inmeye gerek yok. Liberal demokraside de devletin kısıtlanması vardır fakat devlet hiç bir zaman kısıtlanamaz pratikte böyle bir şey hiç olmadı
Besim ve Cem Beylerin düşüncelerimin evrilmesinde büyük bir katkısı oldu. Eskiden sendika ve işçi hareketlerine sempati ile bakardım. Şimdi sendikaların limanları, işletmeleri, vs. iş yapamaz hale getirerek; aslında o ülkenin ticaretine nasıl zarar verdiklerini daha iyi görebilmekteyim. Konu ile alakalı olarak Liverpool Limanı' da ki güncel durumu sizin paylaşmak istedim: "İngiltere'nin en büyük konteyner limanlarından biri olan Liverpool Limanı'ndaki yüzlerce liman işçisinin, maaş ve istihdam nedeniyle iki hafta daha grev yapacağı bildirildi. Unite sendikası, yaklaşık 600 liman işçisinin 24 Ekim'den 7 Kasım'a kadar yeniden işi bırakacağını açıkladı. Konu grev sonucunda, varış ve teslimatlarda olası gecikmelerin göz önünde bulundurulması gerekecektir." Christmas Tatili' nin 25 - 31 Aralık arasında olduğunu göz önüne alınca, grevin zamanlamasını daha iyi anlıyorsunuz. Yani bir fabrika belki ham madde siparişi vermiş ve ithalat yapıp, Christmas Tatili öncesinde üretime başlayacak ve akabinde dağıtımını yapacak. Grev ile 2 hafta üretim sekteye uğramış, tatil öncesi teslimatlar aksamaya başladı bile!
Arkadaşım bu işler dengedir ,sendika olmazsa da bazı işverenler işçiyi iliğinde kadar sömürür, işçi olsan bunu ister misin? Olaylara hep çok yönlü bakmak gerekir, bazı patronlar iyidir bazısı şeytan psikopat tır, işçi ölmüş kalmış hiç umuru olmaz , bunlar da gerçek, güce karşı güç bak bu dünyanın kuralıdır, devlet yönetiminde de boşuna dememişler , yaşama yürütme yargı ve basın gücü paylaşacak.yoksa güç tek elde toplanınca büyük sorun olur bu iş dünyasında da böyledir, işçiler de örgütlü ve güçlü olmalı yoksa üzerinde tepinirler.
@@maximilyen tabiki denge, iki ucu da pis. Ama işçi düzgün çalışsın, işverende hakkını versin. Sendikalı yerde çalıştım ben. İşçiler sendikal hakkı kötüye kullanandılar, sonra grev yaptırdı sendika. İşyeri 1 yıl kapalı kaldı. İşçiler maaş alamadı, çok aile mağdur oldu. Bazı aileler boşandı. Kışın rezil oldular. Sonra sendika işverenle anlaştı(kapalı kapı). İşçilerin yarısı atıldı, yarısı tekrar başladı. Atılanların yerine taşeron geldi. Sendikalı işçilerin maaşı düştü, eski onurları kalmadı. Maaş zamları işverenin istediği kadar oldu. Fabrika piyasa kaybetti. Şimdi KKTC yi konuşunca, grev, iş yapmama, keyfiyet, iş kaybı, para kaybı, itibar kaybı. Amerika kendisi bunları çözmüş, 3. Dünya ülkelerine sinsice dayatmış. Hizmet yok, rezillik çok. İyi niyetli sendikaya evet, kötü niyetliye hayır.
@@azametyldz9215 kesinlikle katılıyorum, işçi her zaman ezilir haklıdır demem , o da kötü niyetli açgözlü olabilir , b azı insanlar böyledir, işçi patron köylü profesör farketmez.Sonucta bu bir demokrasi kültürü , bunun gelişmesini beklemekten başka çare yok.
@@maximilyen Yaşınız kaç bilmiyorum, babamda 70 Li yıllarda sendikalı idi. Hep kavga, gerginlik, grevler, ben o zamanlar küçüktüm. Ben de 90 yıllarda sendikalı yerde çalıştım. O an için işçiler gaza geliyor. Ama şimdi baktığımda hatalar var. Bizim orda sendikalılar 4 maaş ikramiye alırdı. Fazla mesaiye kalınca 3-4 kat ücret alırdı. Yıllık izin, izin paraları, ayakkabı, derimont, gıda, deterjan,vb,, hakları vardı. Sendikalı olmayan diğer idari personele, tepeden kibirli bakmalar, ezik bakmalar, serviste horozlanmalar, habersiz işe gelmiyor, bazen üretimi aksatan ufak saboteler. Sendikacılar ise bellerinde tabancalarla gezmeler. Oysa işveren her haklarını veriyordu. Kurallara uymayan 3-5 tanesi çok uyarıldı, sonunda işten attılar, her haklarını verdiler. Diğer düzgün çalışanları sendika kışkırtarak(işten atılanları bahane ederek) greve çıktılar. Üretimler aksadı, durdu. 1 yıl sonra sendikacılar patronla ne karşılığı anlaştılar kimse bilmedi. Yarısı geri alındı, yarısı atıldı. Yani aslında sendika hem işçiden hem işverenden kazanıyor. Haraç gibi. Besim bey ve Cem beyi dinleyince KKTC şu an rezil durumda, Türkiye’nin 70 Li yılları gibi. Ülke ve ekonomi zarar ediyor. Türkiye’de çok yıllar kaybetti sendikalar yüzünden.
KKTCde "devlet memuru mutsuzdur surat bir karış" sözünüze tam olarak katılmıyorum. Esas mutsuz olan asgari ücretli ve zor koşullarda çalışan özel sektör çalışanlarıdır. Devlete girmek için uğraşıp sonunda başaran bence rahata erdiği için yeme içme gezme, araba alabilme, evlenebilme vs. konusunda paçayı kurtardığı için mutludur. Suratı bir karış olabilir fakat içi mutludur. Nasıl ki bir insanın yüzü gülse bile içi kan ağlayabilir, onun gibi birşey. Şöyle birşeyden dolayı da mutsuz olabilir. Kendisi gibi memur birisi hiç iş yapmıyorsa veya daireye hiç gelmiyorsa, veya biraz daha fazla maaş alıyorsa kendine dert edebilir. Bu bir mutsuzluk sebebi olabilir. Lakin en büyük mutsuzluk kaynağı, asgari ücret ve altında ücret almak, zorunlu giderlerini bile karşılayamamak, geçinememek, ve en kötüsü tabi ki işsiz kalmaktır. Devlet memurunun iş garantisi vardır. Bu açıdan ondan mutlusu var mıdır?
sayın tibuk ukrayna'nın direnişinden bahsederken yaşlısıyla genciyle direndiklerinden bahsetti ve dünyada örneği yok dedi. Pekala kurtuluş savaşı döneminde yaşanılanlar onun nezninde böyle bir savunma değil mi. Keza ukrayna'nın aldığı yardımlar vs o dönemin genç cumhuriyeti göz önüne alındığında bu büyük bir başarı değil olması gereken bir savunmadır.
Asıl gece 3 te bile yandaş kanallara reklam ile para akıtan devlet kurumlarını(banka), aslında yarı devlet kurumu gibi olan özel gibi gözüken firmaları konuşmanızı isterdim
cem tokerin babala tvye konuk olması şu anda liberalizm adına yapılacak en iyi hareket olacaktır. izleyici kitlesinin büyük çoğunluğu liberalizmi benimseyecek ancak liberalizimden haberi olmayan kitleden oluşuyor.
Cem bey, serbest rekabet ortamı ülkeyi geliştirir, bu tamam, lakin çalışanların hakkını ve malesef hak ettiğinden fazlasını sendikalar zorbalıkla söke söke alıyor, malesef diyorum. Serbest rekabet ortamı ise sadece hak ettiğini veriyor. Kalifiye eleman daha çok hak ediyor ve serbest rekabette bunu alabiliyor.
Besim Başkan dindarlara hala ön yargılısınız. Üzülüyoruz. Ben son 1,5 yıldır keşfettim sizi, videolarınızın çoğunu izledim. Felsefenizi kaptım. Çözümlerinize hak verdim, aboneyim, sizi ve Cem beyi takip ediyorum, dindarım. Dindar kadınlar İran için ne yapabilir ki. Türkiye’deki söz sahibi, duayen kadınlar ne yaptı. Medya biri öyle söylüyor, biri böyle söylüyor. Doğru haber kim, her haber kirli gibi. Yobazları kast etmiyorum. Dindar kadınlar bireysel olarak İran kadınlarını destekliyor. İletişim şansları sınırlı, hepsi geçim derdinde. Ben emekli ve engelli olduğum için boş zamanım oldu, sizleri keşfettim. Zihniyet değişimi kolay bir şey değil. Uzun süreç ister. Dindarları bırakın, diğer insanlarda sizi geç tanıdı. Partiniz hala % 1 in altında. Videolarınızı tesadüfen izlemesem ben de size ön yargılı idim. Sizin şanssızlığınız 15-20 yıl AKP rüzgarı kuvvetli esti. Bütün partiler bitti. Ne yapın edin izlenmelerinizi artırın. Diğer kanallara çıkmayı zorlayın. Zaten 2000 Li yılların başında sizin söyleminize göre 500 bin oy varmış, şu an 50 bin civarı diyorlar. Ben bir dindar olarak liberal felsefe ve çözümlerinize hak veriyorum. Türban ve dindarlara karşı şu ön yargınızı bayağı değiştirin. Çünkü kararsız çok şu anda. Başarılar diliyorum.
