@@bedirhansezer6431 ulan ya yalan söylüyorsun ya yanliş hatirliyorsun tam okunuşu gerci yazmak imkansiz türk yazim sistemitle ama fyodr mihayloviç dıstàyevski şeklindedir h خ diye okunur gırtlaktan yani dostayevskideki a kapalıdır
Kurgu roman tekniği olarak bence Tolstoy daha iyi. Ancak psikolojik anlamda Dostoyevski insanı daha iyi tahlil ediyor. Tolstoy zengin aileden geliyor. Yaşadığı çevre itibariyle roman karakterlerinede yansımış.Yakınlık duymakta zorlanabilirsiniz. Dosto ise yaşamın zorluklarını hissederek yaşayarak yazdığı için eserlerinde belli eder karakterlerin bir zümre içine girme hırsı var. Seçim yapmakta zorlandım. Özellikle Savaş ve Barış Diriliş romanı harikulade. Ama Tolstoy tren istasyonunda ölü bulundugunda yaninda Dostoyevskinin harika eseri Karamazov Kardeşler kitabının olduğuda söylenir.
@@berk480 İroni yapılacak bir durum yok. Anlamamak dediğim zaman sığ düşünme, geniş düşün, elbette yazılanı anlıyor, ve idrak ediyor, aptal değil, fakat yoksul bir kimse'nin Dostoyevski okuması ile Celal beyin okuması arasında fark vardır. Celal bey okur, fakat yoksul okumakla kalmaz âdeta yaşar.
Tolstoy 3. Gözden toplumu analiz eder. Dostoyevski bizi bizim gözümüzden anlatır. İkisi de birbirinden çok farklı yazarlar. Rus edebiyatının bu denli farklı olma sebebi de zaten Çehov-Gogol-Dostoyevski-Tolstoy 4'lüsüne sahip olması.
@@bedirhansezer6431 Puşkin ve Gogol, Dostoyevski-- Tolstoy- Turgenyev döneminin yani Rus Toplumcu Gerçekçilerinin atası olarak kabul edilir. Puşkin'in Rus Dili ve Slav edebi kültürünü modernleştirmesi, Gogol'ün de Slav diliyle modern manada öykücü ve romancılığı yeniden icat etmiş olduğu eserleri bu Toplumcu Gerçekçi kişileri etkilemiştir, belki burada Turgenyev biraz ayrılabilir zira daha Batıcı bir bakış açısına ve Batı Edebiyatı'na diğerlerine nazaran daha yakın ve benimseyen bir anlayışa sahipti. Onlardan sonra gelen Çehov, Gorki, Şolohov, Pasternak gibi yazarlar bence Tolstoy- Dostoyevski-Turgenyev zamanının devamı ama onlardan ayrı olarak değerlendirilmeli, zira Toplumcu Gerçekçi çok güçlü bir edebiyat çevresine doğdular. Tolstoy-Dostoyevski-Turgenyev ise bu dönemi başlatan büyüten dönemin simge kişilerindendi. Herhalde buradaki beis götürmeyecek şey Puşkin ve Gogol'ün gerçek anlamda kurucu olduğudur, belki benden daha bilgili birileri daha açıklayıcı şekilde ifade edebilir.
Tolstoy bir anlamda Rusya'yı anlatıyor aslında. İllaki insan betimlemeleri dünyaya yorumlanabilir. Ancak Dostoyevksi'de insanı görmek çok daha mümkün. Hem de tüm insanlığı ile.
Herkes bir fikrini rahatca söyleyebiliyor. Ama bazı insanlar kendi fikrine ters düşünce saygı gösterip anlamak yerine kendilerince o fikri karalıyorlar.
Evet neden? Halbuki insan bazı konularda yeterince bilgi sahibi olmadığında ondan zevk bile alamaz. Dostoyevski'nin anlattığı şey farklı bir şey sanırım ama ne acaba?
@@serkanergicay6044 Bazen insanın vicdan yada yüreği, yapılacak ufacık kandırma eylemini bile kaldıramaz duruma gelecek kadar hassaslaşır. Bu durumda senin o kandırmacayı anlaman seni belki hayatından koparacak dereceye getirebilir. Denilen her şeyi anlamak, hayatın gösterdiği her türlü kötülük ve iyiliğe karşı açık olmak demektir. Bunu kaldırabilecek bir insan ise olacağını -ki gelecekte var olabileceğini- düşünmüyorum. Bu yüzden tamamiyle bir hastalıktan ibaret..
@@serkanergicay6044Bunu yaşamayan anlayamaz serkan bey. Farkındalığın yüksek olması bir hastalıktır ve dostoyevski de bundan bahsetmiştir. Bazen bazı şeyleri anlamamak bizim için daha iyidir. Burada bahsedilen "bazı şeyler"den kasıt ilim değildir. Bu rahatsızlık insanda sinire ve sonunda depresyona yol açar. Kişinin çok fazla düşünmesine sebep olur fakat bu düşünceler isteyerek zuhur bulmaz zihinde. İstemsizce ucu bucağı olmayan düşünceler silsilesi kişiyi hapseder ve işin içinden çıkamayacak boyuta gelirsiniz. Genelde insanlar çok fazla dalıp gittiğinizi söylerler. Öyle duyarlı hale gelirsiniz ki keşke etrafımda olup bitenlerin bu kadar farkında olmasaydım dersiniz...
Dostoyevski bir romanını 20 güne hafızasından yazdırtmıştı. Hatta daktilo ile yazan kadın hızlı yazmasına rağmen romanı yazmağa zorlanıyormuş. Bu her yazıçının yeteneği değil. Adam hikaye deyil, masal değil koskoca bir romanı içinde yüzlerce olay olan bir romanı hafızadan söylemiş.
yahu hocam insan tasvirini tolystoy mu dostoyevski mi yapıyor allah aşkına dostoyevskinin romanlarındaki karakterleri o kadar iyii tanıyoruz kii 20-30 yıllık arkadaslarımızı bu kadar iyi tanıyamaddık
Dostoyevskinin ve Tolstoy'un yaşadığı hayatı baz alarak söylemek gerekirse Dostoyevski çağının hatta çağların en iyi psikoloğudur. Ondan daha iyi derinlemesine psikolojik analiz yapabilen halkı bu kadar iyi tanıyan bir yazar gelmemiştir lakin kurgu bakımından Tolstoy üstündür
Bence Dostoyevksi'nin kalemi çok daha ağır. Edebi estetiğin yanında yoğun bir felsefe, psikoloji, sosyoloji, ceza hukuku ve din de eserlerinde büyük yer kaplıyor. Eh bu da onun yazılarını hem fikir yazısı hem de edebi kurgu niteliğine kavuşturuyor.
Bu sorunun böyle bir adama sorulması normal, soru da normal ama böyle bir adamın sorulan soruya "Dostiyevskiyi okurken içim sıkıldı "gibi züppece bir cevap vermesi hem edebiyata hemde Dostiyevskiye hakaret. Bu nasıl bir degerlendirme şeklidir.
Delikanlıyı okuyunuz. Özellikle 17-25 yaş arasındaki gençler. Hayata, umutlarımız ve amaçlarınıza dair çok şey bulacaksınız. Celal hocanın dedıgıne cokda bakmayın. Herkes görmek ve almak istedıgını alır. Sizlerde belkı cok farklı şeyler bulacaksınız. Ikı yazarıda sömürün.
Tavsiye için saolun efendim dikkate alacağım merak ettirdiniz. Bu arada Celal bey Dosto'ya bir şey söylemedi, okuyunca içinin karardığını söyledi ve bu konuda da yalnız değil kaç kişi böyle söylüyor.
Suç ve Cezayı bir daha okuyum dedim.İçimi kararttıgı için parça parça okuyabildim.Neşe mi alıyordu roman.Empati kurdurup travmalarını hatırlıyor.Nasıl yazmış adam ya.
@@oguzhandeniz4179 Yaptığı psikolojik tahliller seni romanın içine çekiyor. Dostoyevski'nin 3 kitabını bitirdim. Sadece tek bir kitabının olayların gelişme kısmında sıkılmışımdır.
Dostoyevski hayatın gerçek sorunsallarına inip onlara kendince çözümler bulabilmek, yapıcı değer ve ahlak inşası için o kadar karanlıklara dalmıştır. Celal hoca hayatın acı gerçeklerine dayanamıyor Tolstoy okuması doğaldır. Bununla birlikte Polyana kitaplarını da tavsiye edebilirim kendilerine. Ayrıca masal dediği dini kitaplar da oldukça ilgisini çekebilir 🤷♂️
İnsanların sıcak yatağında oturarak Dostoyevskinin yoksul insanlarını okuyup ah vah diyip acıması ne komiktir. (Son kelime farklı olabilir) Kapıların Dışında Wolfgang Boechert
Kesinlikle dostoyevski herkes anlayamaz dostoyu zaten kendiside diyor kitapta anlayamayabilirsiniz bu umrumda değil. Depresif sosyapat biri olduğum için belkide dostoyu anlıyorum bilmiyorum kişiden kişiye değişir
@@lowreit8275 havalı mı havalı olsam ne yazar bu özellikler sende olduğu zaman yalnız olman kaçınılmaz oluyor uzun süredir yalnızım ve artık bu durumdan bıktım artık çıkamıyorum da kötü durumdayım üniversite hayatını yalnız geçirmek kadar kötüsü yok ama evet havaliyim
@@Dscipline dostum iyi ki yazdın bak koskoca 1 yıl geçmiş elbette ki her zaman böyle hissetmiyorum fakat haftanın 5 günü bu haldeyim depresif okula gidip geliyorum yaltigim eylemler npc den farksız ama düşüncem böyle değil yani hic istemediğim bir hayata hapsolmuş gibiyim, bu durumdan kurtulmak zor başta dediğin şeyi yapmakta saçma geliyor insanlarla manasız konuşmak ya da gereksiz konuşmak ya da lafa atlamak ne bileyim işte kimse benle muhattap olana kadar ben olmuyorum böyle bir aliskanlik bence insanlari anlamaya çalışarak değil sürekli ders ödev proje yaparak hayati kaçırıyorum şuan ve bütün bu zahmet uğraş vakit israfı değmiyor bu yaşadığım hayata bu o kadar acı bir şey ki gerçekten tarifi çok zor artık kitap okumayı bile bıraktım hafta da 20 sayfa falan okuyorum anca çünkü o derinliğe inmek bile bir uğraş istiyor ve ben kendi isteğimle arzumla bir şeyle ugrasmayali baya bir vakit oldu bu da çok kötü bir şey çok karışık yazdım ordan oraya atladım fakat iyi ki yazdın şöyle bır baktım da geçmişten bugüne ne değişti çok şey değişti ama ne farkeder ki iyi geceler dostum
Beyfendi herhalde Savaş ve Barış'ı yanlış okumuş. Bir konuşmasında 1812 seferini heyecanlı heyecanlı anlatırken baştan aşağı yanlış ifadelerde bulundu. Borodino savaşını Ruslar kazanmış da bilmem ne.
Dostoyevski karamsar değildir, karamsar dünyanın icindeki dünyayı aydinlik bir sekilde anlatir, tek bir okuma ve tek bir kitap ile bunu anlamak mumkun degildir, karamsar diyen insan dostoyevskiyi ve eserlerini tam anlamamistir,
Anna Karenina'yı bende sevmedim. 2 cilt olarak satın aldım, ilk cild bitince bıraktım. Sonra tekrardan başlayıp 2. Cildi de bitirdim zar zor. Beni bir dönem Tolstoy'un kaleminden soğuttu. Şuan okuduğum kitap bittikten sonra Harp Ve Sulh'a başlamayı düşünüyorum.
@ĞQ ben çevirmenlere dikkat ediyorum zaten genel olarak ben aşk edebiyatıni sevmem bu yüzden birde konusu çok basit, duyguya sokmuyor hiç alamadım duyguyu. beni tatmin etmedi. Celal sengorun dediği gibi intihar edene kadar subayın altına yatmasaydi yani. Bu arada can yayınlarının 2 cilde ayırilmis olani aldım. Almadan önce baktım çevirisi iyi deniyordu. Yani genel olarak kitapi sevmediğim için konusu sacma olduğu için bu kıtapi en iyi çevirmeden de okusam yine sevmem diye düşünüyorum cidden rezalet.
Anna karenina yı okuduktan sonra en sevdiğim kitap olduğunu anladım çünkü Benim yaşadığım ama tarif edemediğim duyguları Levin karekteriyle bana anlattı. O günden sonra duygularımı sadace yaşamıyor aynı zamanda anlıyorum da. Ama bu kitabı okumadan önce en sevdiğim kitap olan suç ve ceza nın yeri ayrı, psikoloji konusunda dostoyevski taştışılamaz. Karamazov kardeşler de dosto dan tolstoy a atılan bi diss aklıma geldi Rüyalardan bahsederken, bu derin rüyaları tolstoy bile tasvir edemez, diyor
" Anna Karenina ", Anna Karenina'yı anlatmıyor ki Celâl Hocam.. Tolstoy, Anna Karenina'da Levin'i anlatmış.. Levin de kendisi zaten.. Kendisini anlatmış..
@@aysea.1813 yeni bir okursa şayet, görüş beyan edinceyedeğin hiç değilse Savaş ve Barış'ı okusun, Diriliş'i okusun ondan sonra yorum yapsın. Efendi ile Uşak'ı okudum ve İnsan Ne ile Yaşar'a başladım, okuduğum toplam sayfa sayısı 200 bile değil ama bence Mark Twain daha büyük bir yazar demek gibi bir şey arkadaşın yaptığı.
Dostoyevski bir yazardan öte bir dahi bir pisikolok bir ruh analisti insan ruhunun derinliklerine inebilir ve hipnotize bir hekim yeri gelir ruhunun en kuytu köşesine acınarak göz yaşında boğulur tık nefes olur ruhunun kirini ve irinini göz yaşları ile akıtırsın dostoyevski bir olgunluk çağı yazarıdır 🙏
@@wingsandtears9685 çizgi roman mı bunlar geri zekalı. Yeraltından notlar kitabının şimdi dönemle ne ilgisi olabilir? Hala insan davranışlarının birincil motivasyonun ne olduğunu psikoloji bilimi bile söylemiyor.
Şu sondaki cümleyi kahvedeki dayı bile söylemez. Ne kadar boş bir adam olduğut şu 1 dakikada anlaşılıyor. Bu adamın aydın diye pompalanması kanıma dokunuyor. Bu arada bence Tolstoy bence Dostoyevskiyle kıyaslanabilecek bir yazar bile değil ( En çok kitabını okuduğum yazar Tolstoydur.) Dostoyevski Psikanalizin fikir babası bir adam bence hiçbir yazarla kıyaslamak mantıklı değil.
Maradona’yla Hakan Şükür’ü mukayese etmektir..ksr bakma Celal Şengör.bi de düşünmeden tek seferde cevap vermişsin..dostoyevski one in a million,one in a triilion,one in a googolplex’tir..
hocanin sanat anlayisi bayagi sigmis. esra erol seyircisi kivaminda karenina yorumu😂😂 bu adam yasamak yerine bi seyler ezberlemis sadece. boyle birine saygi duyulacagindan supheliym acikcasi. herkes ezber yapabilir sonucta
İkisi de birbirini öven,birbirini seven insanlar. Ancak işin ilginç kısmı şu: Dostoyevski,Tolstoy'un reddettiği bir bir amaç uğruna hayatını mahvetmiştir;para.
Dostoyevski suç ve cezanın baş kahramanı raskolnikova benzer bir hayat yaşamış. Sence para bu tarz bir insan için değerli değil midir? Sadece aptal fakirlerin, duygusal kediciklerin ve bencil zenginlerin dile getirebileceği bir laftır paranın değersizliği.
@@vonhumboldt8 kardeşim sen geri zekalı mısın? Yine ben haklıyım. Adam varlık içinde doğduğu için, paranın ne olduğunu biliyor. Dostoyevski parasız doğmuş ve parasız ölmüştür. Marş basmıyor mu?
@@vonhumboldt8 Neden tüm dostoyevski diyenlere tepkili yanıtlar verdin ki hahahahah. Ben aralarında henüz seçim yapabileceğimi sanmıyorum ama Suç ve Cezanın başyapıtlar arasında olduğu kesin. Kimse "ıyy dostoyevski varken Tolstoy mu seçilir cahil" kafasıyla yaklaşmamış fikrini belirtmiş. Bu kadar atlama bence
@@vonhumboldt8 Ya oğlum tapınıp durmayın şöyle her gördüğünüz alime. Jeoloji konusunda ahkâm kesmemiş arkadaş kurgu romanlar hakkında fikrini söylemiş. Ayrıca Celal Şengör'ün hayatını bir araştır bakalım gerçek hayat hakkında en ufak bir fikri olacak bir hayat yaşamış mı, yoksa sırça köşkünden dışarı çıkmamış mı?
Dostoyevski 'yi gömenlerde bugün. Celal Hocamı çok severim. Bu sefer aynı görüşe katılamayacağım. Her yazar yaptığı gözlem, yaşadığı dönemi ve kafasındaki biriken olayları aktarır. Bu aktarmalarda etkilendikleri olaylar vardır. İç karartıcı olarak neden baktığınızı anlamadım. Ama dostoyevski gerçekten inanılmaz bir yazardır. Bazısı tolstoy, bazısı dostoyevski, bazısı turganyev ya da puşkin vb. seçmesindeki tercih hayatına dokunan eserlerde kendini bulması ve roman karakterlerini beğenmesindendir.