CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Madımak ve sivas katliamlarını TBMM gündemine taşıdı. Sanrıkulu özetle şunları söyledi:
Bunu bir avukat olarak da söyleyebilirim, bu Cumhuriyetin bir yurttaşı olarak da söyleyebilirim. Sonuçta bu türlü kapsamlı katliamlar, kalkışmalar, devlet istihbaratının, emniyet güçlerinin, siyasetin ve yargının koruması olmadan gerçekleşmez. Sivas'ta böyle bir katliamdır. Hem hazırlanmasında hem gerçekleşmesinde hem de sonraki süreçte sonuçta Devletin bütün aygıtlarının ya koruması vardır, ya göz yumması vardır, ya da görmemesi vardır. Dolayısıyla Sivas Katliamı bunu en çıplak bir biçimde ortaya koymuştur. Hazırlanışı, gerçekleşmesi ve sonrasındaki süreç.
Şimdi bir yurttaş olarak şundan utanırım: Bir katliamda, katliamın sandıkları nasıl otuz yıl, otuz yıl boyunca yakalanmazlar ve zaman aşımından dosya kaldırılır. Otuz yıl boyunca bakın! Bu aynı zamanda bu devletin güçsüzlüğünü ortaya koyar veya devleti yöneten hükümetlerin bu sanıklarla siyasi akrabalık nedeniyle onları korudukları anlamına gelir. Eğer gerçekten devlet Sivas Katliamına gerçekten karşı çıksaydı, hükümetler karşı çıksaydı bu üç sanık dünyanın neresinde olursa olsun yakalanırdı. Buraya yargı önüne getirilip yargılanırlardı. Ama bu yapılmadı. Dolayısıyla otuz yıl, otuz bir yıldan bu yana devam eden hükümetlerin aynı zamanda bu katillerle bir siyasi yakınlık ve akrabalığını ortaya koyuyor.
Neden bunu söylüyorum? Bir Devletin Cumhurbaşkanı, zaman aşımıyla düşen dava nedeniyle aklanan sanıklar bakımından ‘hayırlı olsun’ diyemez. Diyemez! Eğer gerçekten o devlet bir hukuk devletiyse, herkesin cumhurbaşkanı olan bir cumhurbaşkanı bu cümleyi kuramaz, kurmamalı. Veya böyle bir katliam davasında, yargılanalar bakımından resmi gazetede af yetkisini kullanamaz, onları dışarı çıkartamaz. Böyle bir katliam davasında. Neden? Çünkü ölen yurttaşlarımız Alevi. Anma, Alevi yurttaşlarımıza ilgili olarak.
Ben sözümün nereye varacağını çok iyi hesaplayan, öyle konuşan bir siyasetçiyim, bir yurttaşım, bir avukatım aynı zamanda. Dolayısıyla bu kürsüde de birçok kez bu Cumhuriyette Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tarihiyle başlamayan ama onlarla daha da yoğunlaşan Alevi yurttaşlarımıza karşı bir ayrımcılık olduğunu ifade eden birisiyim. Ve bu iddiamda da bu siyasi görüşümde de iddialıyım. Bu siyasi görüş benim kendi görüşüm. Alevi yurttaşlarımız bu Cumhuriyette eşit yurttaşlık mücadelesi veriyorlar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları kendileriyle ilgili uygulanmıyor, ‘Cemevleri’yle ilgili olarak uygulanmayan kararlar var ve bu saydığım katliamların nedeni de biraz önce söylediğim Devlet politikalarıdır.
Maraş'ta niye katledildiler? Ya da Sivas'ta niye katledildiler? On beş bin insan saldırdı, hiçbir önlem alınmadı. Oradaki yurttaşlarımız Alevi olmasaydı acaba bu katliam bu şekilde gerçekleşir miydi? Elinizi vicdanınıza koyun. Devlet bu kadar sessiz kalır mıydı? İstihbarat bu kadar sessiz kalır mıydı? Tek nedeni var kimlikleri, inanç kimlikleri maalesef…
Bu şekilde olduğu için bu katliamlar gerçekleşti. Bu şekilde olduğu için yargı hoş gördü. Bu şekilde olduğu için Sayın Cumhurbaşkanı “hayırlı olsun” dedi. Zamanaşımından dava düşerken bir katliamın sanıkları için bunları söyledi. Alevi oldukları için, onu başka bir kimlikten başka bir inançla insanlara kimse söyleyemez. Bunu kabul edelim. Bakın bunları burada konuşamasak yol alamayız, alamayız. O nedenle bugün gidin Avrupa'ya gidin Amerika'ya artık yurttaşlarımız orada “Biz Avrupa Alevisiyiz diyorlar, Avrupa Alevisiyiz”i diyorlar. Bunları görelim.”
🛎️Kanalımıza abone olmayı unutmayın🛎️
ru-vid.com...
➤RU-vid kanalımıza üye olarak bize destek olabilirsiniz: / @gazeteduvar
➤Bize Patreon üzerinden destek olabilirsiniz: patreon.com/duvar
➤Resmi Web Sitesi: www.gazeteduvar.com.tr
➤Resmi Facebook sayfası: / gazeteduvar
➤Resmi Twitter Hesabı: / gazeteduvar
➤Resmi Instagram Hesabı: / gazeteduvar.com.tr
#Haber #GazeteDuvar
1 июл 2024
