28 yasindayim Dominat bir aileden gelme bir insanim. Universiteden mezun olunca ani öfkelenmeler yaşadım. Aylar önce Beyhan Budaktan kabullenmekle ilgili bir video izledim ve kendimi analiz ettim. Ve ailemin zoruyla hic ilgim olmayan bir bölüm okumamdan kaynakli meslegimi sevmedigim icin bu ofkelerin oldugunu gördüm kendimde. Ben kaderimle savasmisim. Yine aylar once kaderimi kabullenme karari aldim. Her seyi kabullendim ve olgunlastigimi hissediyorum. Artik kolayca ofkelenmiyorum. Bunda da vardir bir hayir diyorum. Ha iyi miyim cok iyi degilim. Cocukluguma siginiyorum. Surekli gecmiste yasiyorum. Eski sarkilar dinliyorum eski kitaplar okuyorum eski dizileri izliyorum. Hep icimde gecmise ait siddetli bir hasret var. Yazacak cok sey var ama kendimi bu kadar ifade edebildim. Her sey icin cok tesekkur ederim.
gecmise özlem veya gecmisi yasamaya calismak mahveder ic dünyani. ayni sekilde kötü hayalden de uzak duracaksin, ögreneceksin mecburen.kendini ana odaklamalisin.
merhabalar aynı yaştayız ve benzer yollardan geçiyoruz. yıllardır dinlemediğim psikolog, izlemediğim video, okumadığım kitap kalmadı. tek amacım ortalama bir ruh haline sahip olmaktı. ne aşırı mutlu, ne aşırı depresif. istediğim tek şey normal insanlar kadar sevinmek veya normal insanlar kadar üzülmekti. bipoların bütün semptomları vardı ama mesleki kaygılar gereği psikiyatra gitmeye cesaret edemedim. ayrıca ilaç yazacaklarına emin olduğum için ilaç kullanmak da istemedim. bazen aşırı mutlu olup kendimi kaybederdim, bazen de ölme arzusu içinde yataktan kalkamazken birazdan dalacağım uykunun daldığım son uyku olmasını dilerdim. Bu süreçte her gün duygularımı kontrol ederdim. nasıl hissettiğimi, ne yedikten sonra mutlu olduğumu, bugün yaşadığım hangi şeyin beni mutlu veya mutsuz ettiğini yazıp kendi kendimi yer bitirirdim. aşırı mutlu veya aşırı mutsuz eden şeyleri listeleyip duvara asardım. gün içindeki ruh halimi grafik tablo halinde yazdığım bile vardı. güya canımı yakan şeyleri fark edip uzak duracaktım. bu şekilde çözüm arıyordum. geçmiş zaman kipi kullandığıma bakmayın, bunlar daha 2-3 ay önceydi. sonunda çözümü tabiki bulamadım ama çok daha az acı çekmenin yöntemini keşfettim. sizin de dediğiniz gibi kabullenmek. ve ek olarak "içeri yönelmek yerine dışarı yönelmek". evet. depresif bir günde yataktan kalkıp aynanın karşısına geçtim ve nefret ettiğim çirkin surata bakıp artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini söyledim. nereden geldin nereye gidiyorsun bunu bile bilmiyorsun diyerek kendime hakaretler savurdum. sonra adeta kafamın üstünde bir ışık yandı ve bunu öğrenmeliyim dedim. dikkatimi dağıtabilecek her şeyi yok etmeye çalıştım. sosyal medya uygulamaları, gereksiz programlar, kötü alışkanlıklar... sonra neden varım sorusunu sordum. biraz klasik gelebilir ama anlam arayışına girmek beni çok rahatlattı. o klasik "neden hiçbir şey yokken bir şeyler var" sorusunu çözmeye çalışmaya uğraşmaya başladım. tüm dini öğretilerimi yıkıp yeniden kurmaya başladım. namaza başladım. ilk başta o kadar zordu ki.. neredeyse sıfır olan iradem güçlenmeye başladı. geçmişi umursamaz, gelecek planları yapmaz oldum. gereksiz ve imkansız hayalleri çöpe attım. mantıklı olduğunu bildiğim ancak hiçbir uygulama yapmadığım sözleri uygulamaya koydum. birkaç örnek; -hiçbir beklentin olmasın, bu sayede asla hayal kırıklığına uğramazsın. -geçmiş değişmez, gelecek zaten garanti değil, o yüzden anı geçmişin birikintileri ve geleceğin beklentileriyle israf etme. -bütün insanlar yaşıyor ama çok azı var oluyor. -önemli olan bulmak değil, aramaktır. bunların hepsini uygulamaya çalışıyor, kutsal kitapları okuyor, felsefe çalışıyorum ve artık ölümden dahi korkmuyorum. yaratanın bu bütün sıkıntıları "var olmam" ve doğru yolu bulmam için verdiğini fark ettim. şükür içinde günlerimi geçiriyorum. rolümü en güzel şekilde oynayıp gözlerimi kapamak için yaradanin ilk emrini yerine getirmeye çalışıyorum. geçmişte yapamadığım şeyler için artık gram üzülmüyorum. geleceğe dair tek beklentim de bugünden daha çok şey bilmek. içsel yolculukları neredeyse tamamen bıraktım. ruminasyonlar neredeyse bitti. sabah uyanıp namazımı kılıp yeni şeyler okuyup öğrenmek için, mesleğimi iyi şekilde yapıp artık gerçek anlamda olgunlaşmak için artık sabırsızlanıyorum. kusura bakmayasın biraz fazla uzattım. umarım birileri okumuştur da faydası olmuştur. sadece içimi döktüm. iyi yaşamlar.
Sana bir iyilik yapayım 2x ile dinle hem vakitten kazanırsın hemde adam acele ediyor gibi geliyor psikolojik olarak sanki önemli birşey anlatıyor gibi düşünüp daha çok odaklaniyorsun. Rica ederim
@@yunussaglam3578 öyle çok hızlı olmuyor, bazen 1.25 ile izliyorum, genelde akşamları kahve sigara içerek ve hocanın anlatıklarını filim senaryosu gibi kafamda canlandırıyorum. Selamalar!!
Ömer Bey şahane bir insansınız! Son dönem en yakın arkadaşım oldunuz, işe giderken, spor yaparken, kahvaltı yaparken…Zorlamadan, kasmadan ne güzel anlatıyorsunuz. Yüreğinize sağlık, iyi ki varsınız🌸
Nedense ben bu videodan çok rahmani şeyler çıkardım.Rabbimiz bu dünyaya sineğin kanadı kadar değer vermemiştir asıl hayatımıza giden yolda sadece bir araç olarak görmemizi istemiş.Ancak biz o kadar ehemmiyet verdik ki dünya da bizi tüm gücüyle ezip geçiyor.Aslında bir zühd gibi yaşayabilmek,ihtiyacımız miktarıyla yetinip müstağni kalabilmek mesele işte o zaman dünya da peşimizden geliyor,önümüze seriliyor.Rabbim bizleri geçici olana değil sonsuz olana talip eylesin..Emeğinize sağlık unuttuğumuz hakikatleri tekrar hatırlamış olduk.Hayırla Kalın..
Ne güzel anlatmışsınız kardeşim peygamber efendimizin dünyada bir yolcu yahut garip gibi ol diye bir hadisi var. Yol yürümek için vardır üzerinde geçip gidersin meskenin olamaz asla. Ne dünyayı temelli es geçmeliyiz ne de kazık çakma zihniyetinde olmalıyız. Denge ile ilerlemeliyiz hayatımızda. Şu kitabı ısrarla öneririm okumak isterseniz çok değerli bir kitap; Kitabuz Zühd ver RekaikKalbin İncelikleri Abdullah B. Mübarek | İTİSAM YAYINLAR Selametle kalın hep.💐
Kendimle,hayatla,yaşadıklarımla,hissettiklerimle hatta Allah'la(beni affetsin)öyle kavgalar ettim ki...44 yaşımda kabule geçmeye başladım,sınanıyorum ne kadar kabuldeyim diye....huzurunn sırrı kabulmüş gerçekten bende başaracağım
Ben hayatımı ya da bu evreni sorgulamalarımı geç yaptım. Bir kaç kez kaderimi değiştirmek istedim, olmadı erdemlerime ters geldi, bana yakışmadığını düşündüm ve kaderime boyun eğdim. Bakalım daha neler beni bekliyor diyorum. “Kaderini sev, belki seninki en iyisidir. Amor Fati, Friedrich Nietzsche”
Ne güzel bir aktarım yine su gibi akıyor .Sunumlarınız hiç bitmesin istiyorum .Cok teşekkürler .İyi ki bu kaderi yaşamişsiniz da biz sizi tanımışiz iyi ki bu kaderi yaşamışım ki sizi dinleyebiliyorum Banu Şengül 🙏🌹🦋😇👏
Ya hocam bir insan bu kadar mı içten doğal ve bizden biri olur maskesiz sempatik ne kadar tatlı bir insansınız maşallah her zaman böyle güzel kalın yolunuz daima iyilik güzelliklere çıksın Allah sizi daima korusun Amin 🌹🌹🌹♥️
siz baskalarinin hayatinin ne kadarini biliyorsunuz görüyorsunuz tadiyorsunuz anliyorsunuz.hic bir sey disardan göründügü gibi degildir her insanin derdi tasasi vardir kendine göre.
@@elvinbaxsaliyev3894 sorabilirsin neden diye, hemen isyan olarak düşünmeyin . Nedeni muhakkak öğrenilir, böylece kabullenme gibi bir sıkıntıya gerek bile kalmadan hikmetiyle birlikte anlaşılır ve o zaman kabullenme değil onaylama olur . Pratik .
Sekreterinizden yas ve kader konusunu istemiştim belki o istek üzerine çekildi. İyi ki çekildi hiç bir uzman ya da hiç bir meditasyon sizi dinlemek kadar iyi gelmiyor hocam. Hayatın zor karanlık yalnız geçireceğimiz süreçlerine bizim için ayna tutup yolculuğumuza rehber olduğunuz daha çok içerik bekliyoruz 🙏🙏
"Bugün aslında dündü " filmini giptayla izledim. Şimdi de hemen "He rsey her yerde aynı anda' Everything Everywhere All at once buldum, izleyeceğim. Harikasınız, teşekkürler. Please go on!❤
En sevdiğim filmden bahsettiniz 😍 "Bugün Aslında Dündü" Bill Murray 👍 Kabul zor gerçekten, kendini kabul, geçmişini kabul ve tüm bunların sonunda kendini affetme ve barışma en büyük hayalim❤
Merhaba hocam, biliyor musunuz son videolarınızı izlemek beni kuş gibi hafifletiyor. Kaygılarımı azaltıyor. Ne zaman strese boğulmuş hissetsem sizi izliyorum. Bir insan olarak ne kadar kendimi, cüzi irademi abarttığımı fark ediyorum ama aynı zamanda sizin benim hayatıma, insan hayatına dokunmanızın büyüklüğü kadar önemli şeyler de yapabileceğimi görüyorum. Harika bi insansınız vesselam❤
Kıymetli Ömer bey kabul aşamasına gelmiş gibiyim ya da artık gücüm yetmediği için zorunlu olarak geldim gibi buna rağmen hâlâ hayallerimin peşinden koşuyor ve bu yolda mücadelemi sürdürüyorum bu da beni mutlu eden, motive eden bir durum...bununla birlikte kendi hayat gerçekliğimede kesintisiz sahip çıkıyorum sonuçta onun imarı da bana ait....buradaki varlığınız ve emeklerinizde büyük yol göstericim...emeğinize sağlık diyorum....🌼🌿
İstemediğim bir bölümde okudum kariyerimle ilgili hayallerim gerçekleşmedi. Puanım yettiği halde başka şehirde olduğu için mühendislik yazmadım ailem de istemiyordu zaten ve karşı da çıkamadım özgüvensiz olduğum için o zamanlar. İktisat okudum ve o bana yine de bir şeyler kattı. Sosyal bilim olduğu için hayata bakışım çoğu konuda daha çok değişti ve varoluşsal amaçlarıma ister istemez biraz daha fazla yöneldim. Mühendis olsam belki de hiç sosyal bilimlere yönelmeyecek ve yaşam amacım üzerine sorgulamalar yapmayacaktım. Ben geçmişe dönük sorgulamalar yaparken kötü ihtimalleri de objektif bir şekilde düşünüp şükretmeyi tercih ediyorum. İster dini sebeple ister başka sebeplerle yapın şükretmek kabullenmek konusunda iyi geliyor. Ha tabi ki her şeyi kabullenelim demek değil bu videoda anlatılan da o değil zaten geçmişteki olayları aşmak. Bir diğer konu da aşk konusu hayatımda sürekli hiç ulaşamayacağım tiplere platonik olarak aşık oldum ve bu benim ruh halimi, kariyerime odaklanmamı çok etkiledi. Ancak geriye baktığımda gördüğüm hiçbir insanın vazgeçilmez olmadığı ve kendime yeterince değer vermediğim önemli olanın önce kendimi sevmek olduğu. Bu aşkları uzun süre yaşamasaydım aslında kendime ne kadar eziyet ettiğimi hiç farkedemeyecektim belki de. Çünkü kendime yeterince değer vermememin bana neler kaybettirdiğini de açıkça gördüm. Bunlar hep özgüvenimi geliştirmemi sağladı. Geçmişte daha bir sürü konuda acı çektim. Hep onların beni nerelere ulaştırdığını görmeye çalışıyorum ve böyle yaparak ana odaklanmış oluyor değiştirebileceğim şey sayısını arttırabiliyorum. Artık iktisat bölümünü de kendimi de çok seviyorum özetle. Ailemle de problerim oldu ama yine de onların da iyi özelliklerinin ağırlıkta olduğunu görüp onları da kabullenebildim ve varlıklarına şükrediyorum. Ayşe Şasa'nın Delilik Ülkesinden Notlar kitabının bir yerinde bir psikologtan alıntı vardı o kitabı da yine Ömer Hoca'nın önerisiyle okudum. Kitaptaki Ericsson'dan yapılan alıntıda insanın nevroz ve psikozlarının tamamının yetişme çağında yaşadığı acı ve mahrumiyetlerin anlamını bulamamasında yattığı yazıyordu. Ben de geçmişteki acılarımı anlamlandırıp yoluma devam etmeyi tercih ediyorum hep. Bu da şükür yoluyla en güzel hâle geliyor. Video için de çok teşekkür ederim hocam Allah razı olsun sizden iyi ki bu kanal var. Ek olarak şunu yazayım her zaman içimizde kalan bir şeyler olacak ne yaparsak yapalım bunu kabullendiğimiz zaman da hayatımızın iyi kötü yoluna gireceğini düşünüyorum bu da insanların bir nevi imtihanıdır hep başka ihtimalleri de düşünmenin burukluğunu yaşayacağız ama bu burukluğu azaltmanın yöntemi de geçmişteki mağduriyetlerimize takılıp kalmamamız.
Hocam bırakın psikologlugu siz samimiyetle sohbet edilebilecek seçkin nadir insanlardan birisiniz. Kısacık bir ömür gelinen koşullar,hayallerimiz, aşılması gereken zorluklar tecrübesizlik ve acabalar....keskeler...vb
Bergüzar Korel ve Engin Akyurek in Bir Aşk İki Hayat filmi de ilk anlattığınız filmdeki farklı hayat tahlillerine benzer bir senaryoya sahip hocam. Bu güzel video için çok teşekkürler.
Yazgımızda sizinle karşılaşmakta bize ayrı bir onur ve gurur veriyor sayın hocam ❤ öyle güzel bir anlatış tarzınız var ki. Sanki bi çay eşliğinde dertleşir gibiyiz sizinle.hiç yabancı değilsiniz bize. Bütün filmleri izleyeceğim. InsAllah yollarımız çok daha uzun olur sizinle. Hayatımıza güzel ışık tutuyorsunuz. Teşekkür ederiz herşey için ❤💐
Güzeller güzeli Hocam sizin ne kadar anlamlı iş yaptığınızı sizi ne kadar çok sevdiğimi anlatamam cok teşekkürler iyi ki varsınız insAllah hep birlikte yazgılarımızı kabul ettiğimiz bu güzel yazgılarımızı yaşarız 🎉❤
3 dakika bile video süresi olan videolar sıkıcı gele bilen birine 37 dakikasını merakla dinlemekle geçirmesi nasılda tuhafdı.Samimisin ve Güzelsin ve Bunuda herkese hiss ettire biliyorsun.❤❤
Deprem afeti yaşandıktan bir süre sonra yeni videolar atmadığınızı fark ettim, sonrasında her gün atmış mısınız diye kontrol ettim. Hayatımda size bir yer ayırmışım ve yokluğunuzda fark ettim bu yeri. Sohbetleriniz eksik olmasın.
Ömer Bey okadar güzel anlatıyorsunuz canımız hep sıkılıyor.Aynen ben böyle yapsaydım.daha mutlu olurdum geçti artık diye kendimi sorguluyorum .Çok sağolun Ömer Bey beni anlatıyorsunuz ben mutlu olmam gerekirken hep geçmişteki hataları yapmasaydım şimdi daha başka insan olurdum diye oturup agladıgım çok oluyor..Sizinle dertleşmek iyi geliyor inanın her cümle beni anlatıyor...
hocam bende sizi tanidiktan sonra gerceklesen bir evren daha ortaya cikti, ama tek farki daha iyisi olasiligi yok, sizi tanimadan napardim onu arada düsünüyorum, sagolun varolun...
Hocam videonuzu izleyince bile kabulün rahatlığını hissediyor insan , biraz ince ve karmaşık geliyor bana, kabule geçmeye çalıştığımda gayreti ve değişimi bırakıyormuşum, yenilikleri hayatıma almayı reddediyormuşum gibi oluyor... Kendimi bildim bileli kendimle mücedele halindeyim yolun yarısını geçtiğm halde hala mücadelelerim devam ediyor, çok çok yorucu bir şey.... Kabul ne güzel şeydir kim bilir.....
İç huzur kabul etmekten geçer dediniz Hocam, bana Freud’un gerçeklik ve haz ilkesi çatışmalarını hatırlattı burada da Rol yapmak vardı aslında o da bir kabul yerine geçiyor diyebiliriz. O zaman bu paradigmayı yaşayan bireylerin durumları, konumları kabul etmek için bazı ölçülerde rol yapma alışkanlığını geliştirmesi gerekiyor. Bu da yaşadığı an’a entegre olabilecek iç güdüsel enerjiyi tekrar kazanmasına bağlı.. ataletsizliği ne kadar red edip uyuma , hayata koşarsak o sistemin bir parçası olma yolunda mesafe katediyoruz..
Ilac gibi geliyorsunuz bana.. Gecmisle kavgali gibi yasiyorum, yokmus gibi sayin, dusunmeyin, kabullenin, duymalardan bikmisim aynı zamandada yok sayamamaktansa suclukuk duygusunda bogulmalar yasiyorum. Bir cumle suclu olmadigimi dusundurdu. Geçmiş gecmedi. Iyiki varsiniz. Dusunmeye hakkim var gibi, sucsuzum gibi hissettim.
Çok anlamlı bir konuşma. Bence sizin bulunduğunuz yer harika. İnsanlara ışık saçmak en güzel şey. Kadere inanırım. Ben de Sliding door adlı filimden çok etkilenmiştim. Bazan çok uğraşsanız da hayat ne yazdıysa onu yaşarsınız değiştiremezssiniz.
Sonsuz tesekkürler öyle bir denk olduki bu güzel mükemmel videosundaki konu tamamen bendim hatalar8mı yapmasayd8m böyle olmazdı derken videonuz telefonda o an karsıma geldi .inan8n agliyordum Allah size ve videonuza yönlerdirdi beni tekrar tekrar izleyeceğim sağolun varolun..🤗♥️🍁
Çok faydalı bilgiler veriyorsunuz hocam Allah sizin gibi insanların sayısını çoğaltsin örnek bir insansınız ne zaman içim daalsa sizi dinliyor ve izliyorum gerçekten huzur buluyorum
Kıymetli Ömer bey 2. Defa bu videodayım ve muhtelif aralıklarla diğer videolarınızda olduğu gibi defalarcada izleyeceğim...tekrar tekrar emeğinize, yüreğinize sağlık🙏🙏 💕💕
90’larda okuduğum bir kitabı hatırlatmıştı bu film…. Hayatımın en önemli kitabıdır…Richard Bach’ın “BİR” adlı kitabı… Bulabilirseniz mutlaka okuyun… Sevgiler ❤
Hocam merhaba videolarınız çok güzel çok eğitici ruhumuza çok iyi geliyor her sabah güne sizinle başlıyorum yürüyüş yapıyorum sizin videolarınızı dinliyorum emeğinize yüreğinize sağlık iyi bir insan olduğunuzu hissediyorum başarılarınızın devamını dilerim. Anı göğüsleme sanatı adlı kitabınızı okudum çok güzel çok teşekkür ederim.Ekonomik imkanımı topladığım ilk fırsatta oğlum ile birlikte sizden randevu alacağım. Hoşçakalın
Kabullenmek dünyanın en zor şeyi kabul ediyorum. Diyelim ki her aşamayı atlattık ve kabullenme mertebesine ulaştık. Ucunda mutlak bi ferah var mı? Yoksa bu kadar didinme niye? Kabullenmenin ardında bişey olmalı. Mevcut durumu düzeltebilme gücü, intikam, değişim (fikir, bakış açısı, mekan, mevki...)vs. Ancak pasif kabullenislik sürekli geçmişe dönme kısır döngüsünü kırmıyor. Yani sürekli napalim böyle oldu demek, sürekli yaratıcıya havale etmek, beddua etmek, dertleşmek ya da beklemek. Hiç birisi yeni birşeyler denemek ve değiştirmek kadar etkili olmaz. Etkili olmadığı için ortada somut bişey olmadığı için uzar zaten bu kısır döngü düşünceler.
Tam da her şey heryer aynı anda filmini izleyip bitirmiştim .dur dedim Ömer hoca yeni video yayınlamış onu izlim.filmden bahsediyo şimdi daha çok aydinlandim😊
Eşimi kuzenlerimi, sevdiklerimi evimizi yuvamızi, arabamızı, ümidimiz hayallerimiz yerle yeksan oldu, çok acı çekiyorum nasıl geçmişi unutacağım, bitap durumdayım, ruhen ve bedenen bitik şekildeyim, nereye kadar böyle yaşayabilirim, içim çok yanıyor,