Konuğum Sinan Canan: Bilimsel Yaklaşımda Tanrının Yeri Nedir? 

Bu videoyu Ocak 2023'te ben Hindistan'a doğru yola çıkmadan önce İstanbul'da çekmiştik. Kahramanmaraş Depremi sonrasında yayın takvimime devam edip etmeme konusu üzerine düşündüm, Sinan Canan'a da danıştım. Her ikimiz de eleştirel düşünmeye bir nebze bile olsa katkı sağlayacak yayınların durması bir yana, aksine çoğalarak artması gerektiği konusunda hemfikir olduk.

Tv'de bu denli kaliteli program bulmak çok zor. Harika bir yayın oldu. Teşekkür ederim...

Benim için videodaki en güzel en değerli cümleler son dakikada geldi. "2 sene sonra fikirlerim değişir mi? Bu sorulara ne yanıtlar veririm bilemem!." İkinizin de böyle düşünüyor olması çok değerli. Çünkü 'ben en iyiyi bilirim, ben sabit fikirliyim' demek yerine. Her türlü mantıklı fikre ve düşünceye açık olduğunuzu belirtmiş oluyorsunuz. Video 1 değil 3 saat olsa yine tek seferde izlerdim çok keyifliydi. Harikasınız...

Yıllardır birbirini yiyerek egoyla tartışan insanları dinledik..harikasınız üslubunuz akıcılığınız birikiminiz çok çok saygıya değer tebrik ediyorum her ikinizide

verilen bilgilerden ziyade kendi görüşünü başkalarına dayatma yapmadan iki insan nasıl saygılı anlayışlı yumuşak bir iletişim kurabilir ve böylesine hassas konuları derinine anlatır aktarabilir çoğu insana iyi bir örnek olduğunuz için teşekkürler

RU-vid'da sıkı bir şekilde takip ettiğim iki insan bir arada. Ve oldukça ilgimi çeken bir konu üzerine konuşuyorlar. Bugün beni daha mutlu eden bir şey olamazdı. İyi ki varsınız. Çok teşekkürler. 🌸 Videonun son 5 dakikası bana Kierkegaard'ın 'Hayat çözülmesi gereken bir problem değil, yaşanması gereken bir hakikattir.' sözünü hatırlattı.

Farklı inançlara, görüşlere sahip insanların bu farklılıkları saygı çerçevesinde özgürce konuşabilmesi bence ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu bir durum. Şu programla öyle çok mutlu oldum ki anlatamam. Çok çok teşekkür ederim.

1 milyon aboneye ulaşması için, çok çaba göstermek gerekiyor... felsefenin tabana yayılması konusunda harika işler çıkardı...

Allah yok dinler yalan. O kurandaki ayetlere inanmayı bıraktığınızda kaybettiğiniz hiçbir şey olmayacak hatta daha huzurlu olacak ve saf bir karakter kazanacaksınız ama eğer kurandaki o ayetlere inanmaya devam ederseniz tüm benliğinizle çok şey kaybetmiş olursunuz.

sinan hocanin cok bilgili olmasina ragmen olaya duygusal ve geleneksel bir bakis acisiyla yaklasti bunu bilgisiyle farkli göstermeye calisti ama hicbir ise yaramadi hatta kendisyle çelisti.Dilara isteseydi onu cok zor durumda birakabilirdi ama saygisindan dolayı yapmadı.Bence dilara sinan hocayı daha cok zorlamaliydi.Cunku sinan hoca olaya dine marus kalmis kucuk bir cocugun bakis acisiyla bakti bunu bilgisiyle degistirmeye calisti ama olmadi bence dilaranin isi bitirmesi gerekiyordu cunku dinin hayatimizi nasil etkiledigini ve bir noktadan sonra sayginin hicbir sekilde fayda etmedigini biliyoruz

Dilara bu adam İnan bana Cüppeliden daha tehlikeli….kendine bir din yaratmış ve bunu mugalata ile kabul ettirmeye çalışıyor. Bir de bunun Taslaman modeli var.

Bu videoyu nasıl bekledim anlatamam, böyle dolu ve bize okuldan fazlasını katan iki insanın birleşmesi… çok teşekkür ederiz.🖤

sinan hoca her zaman ki gibi kaçak güreşiyor . Toplum realitesine bakınca başka ne yapabilir diye düşünüyorum ve onu anlıyorum...

İnancın dine ihtiyacı yoktur. Net... Ben inançlı bir insanim ama bir dinim yok. Olmayacak.

Tanrıyı Allaha ulaşmak için red ediyorum, İslam böyle istiyor demeniz bilimsel değildir. bilimin hür yapılması için dinin etkilerinden tamamen arınmamız ya da bilime inançsal prespektiften değil de inanca bilimsel prespektiften yaklaşmanız gerekiyor. Bu kadar şey bilip de en can alıcı noktalarda afallamanız beni üzüyor, Başarılar sayın hocam.

Depremin 23.günü evini,düzenini,anılarını ve çok sevdiği Malatyayı kaybeden biri olarak günler sonra ilk defa her şeyden sıyrıldım ve bütün programı soluksuz bir şekilde izledim, dinledim iyi ki varsınız bana çok iyi geldi 😔🙏

Sinan Bey’in son demde söyledikleri çok kıymetli. Gerçekten de hayat dediğimiz şey tamamen kişilerin kendi algısıdır. Dışarıda, gerçekte ne olduğunu asla bilemeyeceğiz. Ama yine de hayatı hissetmek harika.

Bu tarz tartışmalarda sürekli karşılaştığım durum. Net sorular karşısında konuyu farklı ve iyi konuşabildiği yere çeken cevaplar… Derine indik, şu yazdığımız cümlelerin bile “net” bir aklamı yok… fakat anladığımız ve buna göre yaşadığımız fiziksel gerçekler var. “Anlam-inanç-meta fizik…vb. konulara girildiğinde cevaplar net verilmiyor ve kaça dövüşülüyor… halbuki basit düşünmek gerek. Hiç bir konuyu yüceltmemek, basit düşünmek, basit olmak, basitliği kabullenmek. Egomuz sanırım basitliği kaldıramıyor. Dilara hanımla görüşemeyeceğiz sanırım. Ancak onun kadar bilgili bir felsefeciyle birgün konuşma fırsatım olur umarım. Tek başına olan videolarınızdaki cesareti burada göremedim. Sevdiğinizi söylediğiniz “öyle düşünmesem bile zihin jimnastiği açısından karşı tarafta olmayı yeğlerim” dediğiniz tarafı görmeyi umarım bir dahaki videolarda. Selamlar, sevgiler 👋🙏

Tüylerimi diken diken ediyor bu mevzular üzerine düşünmek ve düşündüren şeyleri izlemek dinlemek

Felsefecilerin en büyük sorunu, yeni bilimsel gelişmeleri eşzamanlı olarak takip etmemeleri. Bugün kesin olarak bildiğimiz şey evrenin tasarlanamaz oluşudur. Malesef ki hala Orta Çağ düzeyinde bir anlayışla bu konuları tartışmaya çalışıyoruz!!..

Yarıya kadar dinleyebildim.bir sorunun cevabı politikacılar gibi verilmemeli... Kastı...

O kadar keyif aldım ki şu sohbetten.. Böyle değerli insanlarla sohbetlerini dinlemek için sabırsızlanıyorum. Teşekkürler ♥️

Programın kalitesini içilmeyen sulardan anlayabiliyorsunuz. İki güzel insan da tartıştıkları konudan çok keyif aldılar keza bizler de öyle. Böyle güzel programlara ihtiyacımız olduğunu hissettim. Aynı kalitede yolunuzda ilerlemeniz dileğiyle..

İnanıyorumki, bir gün sizler gibi iyiler çoğalacak ve en büyük zenginlik olan huzura kavuşacağız, hocamızın da sizin de emeğinize sağlık,sevgiler, saygılar

Günümüzde yerelesel bilim; son tahlilde egemenlerin yönlendirmeye müsait bir alan tesbiti ile eşitlemek mümkün mü? Bu Entelijansiya ların yüzük - büzük düşünsel mastürbasyonu olabilir mi?

Beklenen konuk, seçilen müthiş bir konu. Beklediğimize değdi kesinlikle. Başarılar!

Sevgili Dilara, Dücane Cündioğlu hocamıza da görmeyi çok isteriz. Sevdiğimiz düşünceleriyle yollarda olduğumuz insanları bir arada görmek ve ortaya çıkacak olanı merakla izliyor olmak çok mutlu edecektir eminim bir çok kişiyi de. Sağlıcakla kalın efendim😊

Çoktandır ateizm-teizm tartışmalarını düşünüyorum. Çıkardığım sonuç şu: Önce bilgi vardı, sonrasında onu taşıyan ağlar gelişti...Önce at, deve, tren, uçak, gemi derken şimdi ışık hızında yayılmaya başladı. Eskiden çoğunlukla doğduğunuz yerin inanç sistemine tabi olup, araştırmadan, sorgulamadan öyle yaşayıp öyle ölüyordunuz. Fakat şuan durumlar değişti. Tüm inanç sistemleri her yerde. Her sistemin kendi içinde bir mantığı ve açıklaması var. Kim kendi meşrebine, mantığına yakın hissederse o inanca, düşünce akımına tabi oluyor.(Aslında şu anki "İslam Alimleri"nin hazırlıksız yakalandığı ve hatta olayı bile anlayamadıkları nokta bu=Bir şeyler oldu ama onlar hala kendilerini güncelleyemediler, Sinan hocanın dediği gibi ana anlamı yakalayamadıkları için şekle takılıp kaldılar .) Yani benim tahminim 50 yıl sonra İslam coğrafyası, Yahudi ülkesi, Hristiyan topluluğu gibi kavramlar olmayacak, olamayacak. Kim neyi kendine uygun görürse onu üstüne giyecek. Kim galip gelir? Ahirette kazanılacak cennetin burada inşa edilecek cennetten geçtiğini görenler, başaklarına bu dünyayı cehennem etmeyenler...

Sinan Canan hocamın nerdeyse bütün kitaplarını okudum hayta bakış açısını dine bakış açısını bir din kültürü öğretmeni olarak çok seviyor ve kendime yakın buluyorum. Keşke bir tanıdığım arkadaşım abim dostum olsaydı da böyle uzunca sohbetler edebilseydik çok isterdim. çünkü daha konuşulması gereken o kadar çok konu var ki.. insan dinlerken hiç bitmesin istiyor. Dilara hanımı da ilk kez dinledim çok tatlı geldi bana özellikle ses tonu konuşma yapısı çok narin. :) Herkese sevgiler ve belki bir gün bi yerlerde sohbet edebilme duasıyla

Tanrı açılımını Allah ile örtmesi ve açıklaması çok demogoji içeriyor

şeyh-mürid formatında din ve öğretmen-öğrenci formatında felsefe programlarından sonra, neyi savunduğunu bilen, derinliği olan, iki farklı inanca sahip insanın ,insanca konuşması, anlaşabilmesi ve farklılıklarıyla birbirlerini geliştirebilmesi müthiş olmuş. İyi ki varsınız.

Sinan hocayı dinlerim takip ederim, Dücane hoca ile sohbeti vardı bana sanki kaçak güreşiyor gibi geliyor. İnançlarının üzerinde mahalle baskısı var da sanki bir türlü kendini ifade edemiyor ve kabızlık sorunu var gibi geliyor bana. Yine de sohbet fena değildi. Dücane hoca ile bir sohbetiniz olursa severek izleyeceğimden şüpheniz olmasın. Hayatın anlamı yoktur diyor Dücane hoca belki de anlamı her bir birey kendisi oluşturmalıdır minvalinde bir aforizmasi vardı. Bu bağlamda bir sohbet doyumsuz olacağı kanaatindeyim.

Ya beynim yandı yemin ederim sinan hocanın kafasındaki tanrı kavramını çözemedim şuan tam tanrı ve insan birbirine bağlı gibi bişeymi alan wattsın dediği şeyler gibi bişimi dedi tam anlayamadım

Canan bey çok hoş bir şekilde dinden kaçıp dine varıyor

Özür dileyerek bir yorumda bulunmak istiyorum. Sinan hoca, bir türlü yetiştiği ve temel kodlarını oluşturan İslam’dan kopmaya ‘korktuğu’, kabullenemediği için çağdaş bilimin bilgisini, sanki din kitabının yazıldığı tarihte biliniyormuş ama direk anlatılamayıp ima edilmiş gibi kendince yeni yorumlar getirip anlamlar yüklüyor. Öyleki ‘Tanrı’ ile ‘Allah’ kavramlarının farklı olduğunu (sanki Kuran’da ve Arapça’da Tanrı kelimesi varmış gibi) bile iddia ediyor. Bu bir nevi kendini aldatma, avutmanın bir yolu. Din ile bilim arasında ‘arafta’ kalmışlık. Böylece kendini dini inkar etmemiş olarak değerlendirip huzurlu hissediyor. Ölümden sonra hayat varsa endişesi. Bu yaklaşım (bana göre) hem inanç hem de bilimsel (ussal) açıdan son derece tutarsız.

Sinan hocam da her inananın olduğu gibi normal olarak kendi kültürünün dinine inanmış hepsi bu. Kur-an'ı okuması ve kendince yorumlamaya(anlam çıkarmaya) çalışması bu gerçeği değiştirmez.. Hocamın da, inanın ki farklı hiçbir tarafı yok zira hangi ülke, bölge, coğrafya olursa olsun din o kültürü bir arada tutan çok önemli bir kaynaktır. Dolayısıyla insana doğa ve sosyal çevreye karşı uyumda bir rahatlama ve kolaylık sağlar. Yoksa Sinan hocamızın İslam'a yeni gizemli mistik bir anlam yüklemesi falan yoktur, olamaz da.. Sınırları belli olan bir kaynak ile ilgili zorlama, absürt, aykırı yorumlar yapmak metni kaynak olmaktan çıkarır ve yeni bir araç haline getirir. Muhafazakarların da Sinan hocama "haklı olarak" kızmalarının doğal sebebi de budur zaten. O yüzden burada konuşulan felsefe, bilim, öznellik değil tam aksine öznenin nesne algısı ile ilgili genelin yerine tam oturmamış bir parçasının çapaklarını umarsızca yontmaya çalışmasıdır. Kimse entropiyi sevmez, var oluşu bilinemezcilik ile anlamaya çalışmaz; çünkü bu zordur, zahmetlidir ve bir o kadar da can acıtıcı ve tehlikelidir.

saygı duyduğum iki güzel insan yan yana…🛐

Sorgulama cesareti bulduğunuzda, yaratıcı olduğu iddia edilen tanrıları yarattıklarını görüyorsunuz. Bütün tanrıları reddetmeden, kendi çıplak savunmasızlığını da göremiyorsun. Düşünmek de cesaret istiyor. Teşekkürler 💐💐

Kafamda sürekli cahilce kendi kendime tartıştığım, birileriyle paylaşmam halinde çokça yargılandığım ama düşünmekten asla vazgeçmediğim her şeyi sizden dinledim. İnanılmaz bir yayın. Sizi yeni keşfediyor olmamdan dolayı kendime çok kızgınım. Sayenizde aklım daha da karışık, daha çok sorum ve merakım var ve bana yaşadığımı hissettiriyor. Çok çok teşekkürler❤

Mrb yayınız için teşekkürler. Ben araştırdıkça ve soru sordukça, aklımı kullandıkça ve cevaplar buldukça şüpheye düşmüyor aksine inancım daha da artırıyor. Allah insana aklını kullanmayı, araştırmayı, varlığı ve hatta yokluğu sorgulamayı dönüp dönüp tekrar sorgulamayı salık veriyor. Dolayısıyla evreni ve insanı ve de bu yolla bir Tanrı'nın varlığını anlamanın yolu bilim ve felsefedir. Yayınız özelinde cok şey aklımda var fakat hepsini yazmak çok zahmetli olacağı için mümkün gözükmüyor fakat son söz olarak şunu söyleyeyim İslam'da doğru bakış açısıyla cevabı olmayan soru yoktur ve bu cevaplar doğru okuma yapan ve aklını kullanan bir insanın mutlaka bulacağı bir sürecin sonu ve başlangıcıdır. İyi yayınlar dilerim.

Hocam, renkli kelimelerle kafanızı bulandırmanıza hiiiç gerek yok; dini öğretilerdeki sonsuz hayata sahip cennet ve cehennem bölümlerini çıkardığınızda, geriye anlamlı pek bir şey kalmadığını siz de farkedeceksiniz.

Bu videoyu izledikten sonra Dücane hocanın kendisini yetiştirmek için ne kadar çok okuduğunu fark etmiştim. Okuyan ve okumayan arasındaki fark..ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-J8KtJMHiEgs.html

Dücane Cündioğlu'nu konuk eder misiniz?

Sinan hocamı severim,ama bu programda çok yuvarlak konuşmuş.Kesin net cümleler yok.Sanki sürekli bir şeylerin yanından dolanıyor.

Sinan Canan bir sufiyle konuşsa sufi, ateistle konuşsa ateist gibi konuşuyor. Stüdyoya göre konuşmasa donanımlı adam aslında.

Yıllardır hem Açık Beyin kanalı üzerinden Sinan Canan’ı hem de bu kanaldan seni takip ediyorum. İkinizin bir arada bu kadar güzel konuları bu kadar akıcı ve detaylı şekilde konuşmanız şu ana kadar hiçbir RU-vid videosunda yaşamadığım duyguları bana yaşattı. Bu denli zeki, akıl ve bilgi sahibi insanları birlikte felsefi konuları konuşurken görmek ve dinleyebilmek çok özel. Videonun sonunda konuşulanlar ise ayrı bir ders çıkartılması gereken nitelikte; her şeyi bildiğini ve insanın kusursuz olduğunu iddaa edenler nasıl olduğu yerde saymaya ve hatta gerilemeye mahkûmsa, insanın gerçeklik algısının yalnızca beyninin idrak edebildiklerinden ibaret olduğunu ve mutlak bir gerçeklikten söz edebilecek seviyede olmadığımızı kabul edebilenler de hem kendilerini hem de insanlığı bir adım daha yukarıya taşıyabiliyorlar. Size çok teşekkür ediyorum. Bu tür videoların sık sık gelmesi dileğiyle sevgiler, saygılar. ❤

Her ikinizede teşekkürler. nedenmi? kafamda yıllardır oluşturduğum soru - cevap monologların programını yapmışsınız :) oturdum 1 saat kendimin dişi-erkek versiyonlarını izledim. egomu tatmin ettim. Bir oğlum var onu bahane edip yaşamaya devam ediyorum ama hayat cidden sıkıcı ve aslında çekilmemesi gereken bir "şey". Sinan (yaşıtız) benim sufi yanımı canlandırıyorsun.Dilara sen benim isyankar olmaz olsun böyle allah-din tarafımı canlandırıyorsun. genelde empati+vizdan tarafım hayatı çekilmez kılıyor. kendimi yatıştırıp, soğuyabildiğimde "bir var eden (şey)" illlaki olmalı diyerek biraz yunus biraz rumi katkısıyla anlık huzura benzer bir duyguyu yakalıyorum. falan filan bildiğiniz şeyler... sağlıcakla

Merhabalar bilimin bilgisi artikca din parcalanip zayiflamayacaktir bu doğru degildir. Kitabimiz zaten bilime dayalidir guvenilir kaynaklardan tefsir okumamiz bu meseleyi anlamamizi kolaylastirir.

Harika bir program olmuş. Sinan Hocam tatlış bir panteist olmuş farkında değil. Kendisine büyük saygımız var, teşekkürler.

bu adama asla güvenmiyorum burada görmek hem üzdü hem de şaşırttı

ekşi yüzünden Canan'a çok ön yargılıydım. artık bu video sayesinde daha da ön yargılıyım :)

Aslında tüm yaşamımız kavramak, ilişkilendirmek, anlam ortaya çıkarmak, idrak kapasitesini arttırdığını hissetmekle güçlenen çok sevinçli bir yolculuk..

Dünyaya mantık çerçevesinden bakıp anlamaya çalışan biri, bence öncelikle bu mantık düzeyinin ulaşabildiğimiz son noktasında bulunan kuantum fiziğinin mantıksızlığını düşünmelidir. Çift yarık deneyi buna basit bir örnek. Mantık çerçevesi sadece çözebildiğimiz kadarıyla açıklama yapar. Ötesine geçebilmek gerekir. Daha, evrenin %96'sını oluşturan karanlık enerji ve karanlık maddeyi bile çözemedik.

Sinan beyin bu kadar realiteden uzak olabileceğini düşünmemiştim hic. İlginç bir bakış açısı var kuran in o döneme göre bir anayasavari bir kitap olduğunu görmezden gelip içindeki gündelik cümleleri görmezden gelip sadece ulvi olanlara odaklanmak fazlasıyla kisitli.

Sevgili hocam diyor ki “bana bir din lazımdı, elimde hazır olanla devam ettim” 😊 sevgiler saygılar

Dilaracım Hindistana gitmişken Mooji ile ilgili de bilgi sahibi olmanı isterim. Sinan hocanında söylediği gibi kişiselliğin tamamen ortadan kalktığı, ne Sinan'ın ne de Dilara'nın artık mevcut olmadığı sadece çok yüksek bir zekanın ve bilincin olduğu bir alandan ve bunun da Tanrı olduğundan ve Tanrı'nın senden ayrı birşey olmadıgından bahsediyor, aslında seninde söylediğin gibi aşkın değil içkin olan birşeyden. Zamanın ortadan kalktığı birşeyi denetimletiyor aslında ve bu zihinden tamamen bağımsız olarak gerçekleşiyor, Sinan hocamında anlattığı gibi; aslında buranın araçlarını kullanarak (zihin, akıl vs.) O'na ulaşmaya çalısıyoruz. Fakat burada en tuhafı Mooji bu zamana kadar dünyayı onun ile algılamaya alısık oldugumuz zihni dışarıda bırakarak deneyimletiyor bu durumu. Bilemiyorum ilgini çeker mi. Farklı şeyleri deneyimlemeyi seven biri olarak Hindistan'da olduğun için belki ilgini çeker diye yazmak istedim. Çok güzel bir sohpetti emeklerinize sağlık.

Sinan hoca diyo ya ben kurana baktığımda bana kainata bak diyo gözümü dışarıya çevirito diye evet doğru fakat sanki bana gözünü evrene çevirdiğinde sanki biyerlerde takılı kalmış gibi geldi asıl bakması gereken öz den uzaklaşmış olarak gördüm tabi bilmiyorum kalpleri en iyi allah bilir...

Sinan Bey düşüncelerimiz çoğu noktada ters düşmesine rağmen o kadar nahif birisiniz ki zevkle saatlerce dinlerim. Dilara Hanım'ı zaten beğeniyorduk, harika bir program çıkmış ortaya. Bu ikiliyle daha sık program beklentisine girdim şimdiden :)

Dilara Hanım sizi ilk zamanlardan beri severek takip ediyorum. Söyleyeceğim şu ki Felsefe bizim için hiç bu denli keyifli olmamıştı. Başarılarınızın devamını dilerim.

Dünya insanlara ait değildir insanlar mükemmel değildir Dünya insanlar için değildir insanlar kendini birşey sanmasınlar insanlar özel değildir. İşin özü dünya yı ve kendimizi anlamak aslında bizim bir meyveden bir hayvandan bir toprak taştan farkımız yok dünya yı mahveden yiyip içip yatan dünya yı kendimize uyduran bir canlıyız insanlar ileride kendini çok geliştirecektir

Sizi ve Sinan hocayı ilgi ile takip ediyorum , yeni formatınızı çok başarlı buldum , felsefenin hakketiği karşılığı bulması adına çok mutlu oluyor ve ülkem için umutlanıyorum! Dücane hocayı konuk olarak görmek harika olur , çok iyi bir sinerji ortaya çıkacağından eminim. Teşekkürler!

Sinan Canan varsa izlenmez mii 😊

insanları düşünmeye iten, sorgulamaya iten, kendi küçük dünyasının dışında da bir dünyanın, düşüncelerin ve fikirlerin varolduğunu gösteren her türlü yayını destekliyorum. belli bir yaştan sonra insan yeni bir şeyler öğrenmek istemiyor, bildikleriyle yetinmek, daha fazla "kasmadan", "yorulmadan" hayatını huzur içinde geçirmek istiyor. bu düşünce tarzı bize çocukluğumuzdan beri aşılanan bir tarz, "elindekiyle yetinmesini öğren, şükret, iyi bir insan ol yeter". halbuki, bu evrime de tamamen ters bir bakış açısı bence. sürekli gelişmeye, adaptasyonun yanı sıra, sahip olduğumuz ortamı şekillendirmeye çalışmamız gerekiyor. ve bunu sadece "daha çok para kazanmak" için BİLE yapıyor olsak, ki geçmişteki icatların temel çıkış noktası budur bana kalırsa, yapmalıyız. para kazanmak için bile olsa, kendimizi geliştirmeye çalışmalıyız. ancak bir yerden sonra, belirli bir tecrübe ve zaman sonunda, insan aslında herşeyin para olmadığını, evrimin devam etmekte olduğunu, ve bunun bir parçası olarak, "yeni nesil insanların" düşünce dünyası, yaşam tarzı, hatta bedensel özelliklerini değiştirme, iyileştirme, geliştirme adına kendisinin de üstüne düşen "ilahi" bir görev olduğunu anlıyor. bu anlayışa ulaştıktan sonra, ki Sinan hocanın ve Pelin hocamızın bu noktada olduğunu düşünüyorum, artık tüketmenin yanı sıra, üretmeye de başlıyorsunuz. ve zekanız ve daha pek çok kritere de bağlı olarak, ürettiklerinizin kalitesi, evrime olan katkınızın derecesini belirliyor. Evrim Ağacı, Açık Beyin, bu kanal ve benzeri kanallar, aşırı derecede önemli bir görev üstlenmiş durumda. takdir ve sevgilerimle.

Dilara basketbol sahasında Sinan Hocaya topu atınca Sinan Hoca topu alıp futbol sahasında gezdiriyor. Hatta taca çıkıp sokak aralarında dolaşıyor. Bir moderatör eşliğinde iki insanı tartışırken görmek bize çok daha şey katardı diye düşünüyorum.

Öncelikle bu güzel program icin teşekkürler. Tanrı'nın varlığı konusu özellikle İslamiyetle birleştiğinde cevaplar oldukça süslü veriliyor ancak bazen basit düşünmek en doğrusu. Kuran'da açıkça sizi ben yarattım, bana inanmak zorundasınız, aksi takdirde bunun büyük cezası olur diyen ve kendini oldukça net tarif eden bir Tanrı varken Sinan Hoca o yorumlara nasıl ulaşıyor ben anlamadım. Bir de bu kitabın hitap ettiği ortalama insan zekası gereği o kadar kompleks olması mümkün mü? Burada sanki ben inanmak istiyorum ama inandığım şey bu kadar basit olmamalı diyen bir insanın inanç yolunu kompleks hâle getirme çabasını görüyorum. Bazen her şey görüldügü kadar basittir, siz onu ne kadar karmaşık hâle getirmeye çalışsanız bile.

Sinan hocanın yaşam-fikir-inanç üçgeninde kurduğu dengeyi seviyorum. Keyifli bir sohbetti. Teşekkürler.

Din neden olmalı bilim yeter diyenlerle, din yeter bilime ne gerek var diyenleri aynı uçta görüyorum bu sebeple objektif olmadıklarını seziyorum.. Şahsen bu çok itici bir tavır, bu sefer teorileri kendi doğrusuna göre damıttığını ve yanlı olduğunu hissediyorsun.pek çok felsefeciye yada araştırmacıya göre Sinan Canan bu konuda çok dengede sağolsun. Hanımefendi de sezdiğim şey tüm dünyayı seyahat edip ülkesini gezmemiş gibi bir yabancılık var bilimsel yaklaşımında.. Gelenekselcilerin iddiasını ve bilime yaklaşımını din diye değerlendiriyor ve kaynak kitapların dilini bu ülkeye evirerekte içselleştirmiş. Bu sebeple sunumu tuzsuz yemek gibi hissettiriyor. Mehmet Okuyan gib ince zekalı biriyle program yapmasının hem ona hemde dinlerken bize fayda katacağı kanaatindeyim..

Bu adam inancsiz bir insana hiç rastlamadigini söylüyor. Hep kirolarla takılırsan inançsız bir insana rastlamazsın tabii ki.😂😂😂

Yüreğinize sağlık. Ayrıca video yapmanızı isteyeceğim bir konu var: Felsefik cehaletin psikolojik rahatsızlıkların oluşumuna etkisi nedir. Umarım bu konuyu merak eden çok kişi olur ve video gelir.

Sinan beye gerçekten çok üzülüyorum, sürekli kendini kandırmaya çalışıyor inançlı kalabilmek için. biraz cesaretli olsa kurtulacak ama daha var sanırım

Harika bir program. Sizi tanıdığım için çok şanslıyım. Ürettiğiniz harika içerikler için teşekkürler 🙏

Dine gerek var. İnsanların belki de çoğu değiştiremeyecekleri gerçeklerle sürekli yüzleşecek cesarete sahip değil, neticede kendine yalan söylemek çekilmezi çekilir yapabiliyor.

Elinde olanı ve elde edilmek istenileni en hakkaniyetli yani hakkını vererek isteme ve kullanma klavuzudur. Benim görüşümün değerini bilmem ama burada gördüğüm. Çok çalıştım, çabaladım, uraştım, düşündüm, taşındım. Bir yaratıcı varsa benim bu çabalarımı görmezden gelmez. O yüzden rahatım inanmasam da olur. Yaşamımın hakkını veriyorum. Tek sorunları ibadet edip affedilmeye geldiğine inanan kesim İle aman bi daha mı gelicez diyen kesim arasın da tarafsız kalmalarıdır. Düşünsene öteki tarafta çok eğlendik moruk başka mekanın var mı diyen biri çıkar mı? Tövbe tövbe

bu ülkeye felsefeyi revize edip, halka sevdirecek gibi görünüyorsunuz.👏ve bu ülkem adına umut verici.basarilariniz daim olsun 🙏🏼

Ahmet Arslan hocamızı da bekliyoruz dört gözle. Kaliteli içerik için teşekkürler.

Sinan hocada yıllardır bana bi tık itici gelen bi "dogmatik" yanı var. Bir türlü "favlayamadım" bu adamı. Bakalım Dilara hocanın sorularıyla neler olmuş, neler çıkmış ortaya..

Sinan bey çok kıymet verdiğim bir profesor şuna dikkat ettim Sayın ihsan eliaçık ın doğal din öğretileri ile Sinan Canan’ın felsefi din öğretilerini birleştirdiğinizde ve içine biraz konfüçyus biraz Kant eklediğinizde başka bir şeye ihtiyacınız kalmıyor ve sonunda da Mustafa Kemal Atatürk’e ulaşıyorsunuz ve onu daha iyi anlıyorsunuz

"Hakikati anlamak için mantığın sınırlarını aşmayı öğrenmek gerekiyor."

Dücane Cündioğlu hocayla da bir bölüm olsa çok güzel olur

Sırf Dilara için dinleyeceğim yoksa bu adami dinlemem doğrusu kale alınacak bir tarafi da yok.

Çok başarılı, örnek alınması gereken bir sohbet olmuş. Çok teşekkürler iyi ki varsınız 😊🙏

nuhun gemisi hikayesi için bu bakış açısını fark etmek çok mutlu etti beni gerçekten hocam teşekkür ederim

Bu adam zamanında fetoyu öven kişi, bunun düşüncelerinin ne gibi bir önemi ve faydası olabilir, bi de felsefeden bahsediyor, :)) şaka gibi Dilara hanım da popülerliğe oynuyor, bravo Dilara gelecek sefere de prof. Oytun u çağır.

Dücane Cündioğlu ❤️❤️❤️

"Orada öyle demek istemiyor"'un farklı ve süslü bir versiyonunu izledik. Sevgi ve saygılarımla...

Dilara hanim sizi kutluyorum.Basirili programlarinizin devamını dilerim. Konugunuzada saygılarımı sunuyorum

İnsanların fikirlerine saygı duymakla birlikte .Maalesef Sinan Canan bana göre tehlikeli biri...

İbrahim güneşe aya tapmadı peygambere yalanatmayın Allah'ın peygamberi başka şeylere tapar mı Hani İbrahim, babası Azer'e (şöyle) demişti: 'Sen putları ilahlar mı ediniyorsun? Doğrusu, ben seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum. 75- Böylece İbrahim'e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için- göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk.76- Gece, üstünü örtüp bürüyünce bir yıldız görmüş ve demişti ki: 'Bu benim rabbimdir.' Fakat (yıldız) kayboluverince: 'Ben kaybolup-gidenleri sevmem' demişti.77- Ardından ay'ı, (etrafa aydınlık saçarak) doğar görünce: 'Bu benim rabbim' demiş, fakat o da kayboluverince: 'Andolsun' demişti, 'Eğer Rabbim beni doğru yola erdirmezse gerçekten sapmışlar topluluğundan olurum.'78- Sonra güneşi (etrafa ışıklar saçarak) doğar görünce: 'İşte bu benim rabbim, bu en büyük' demişti. Ama o da kayboluverince, kavmine demişti ki: 'Ey kavmim, doğrusu ben sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım.'79- 'Gerçek şu ki, ben bir muvahhid olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben müşriklerden değilim.'

keşke dücane cündioğlu ile bir sohbet gelse.

Çok kıymetli iki değerli insan. Aziz hocalarım. Emeğinize sağlık. Fayda gayesi güden bir hayata adanmış hayatlar. Sizler hep Varolun. O kadar şey kattınız ki bizlere. Bu format cok iyi Pelin Hocam. Diğer değerli isimleri de merakla bekliyor, çalışmalarınızı canı gönülden tebrik ediyorum.

Gerçekten Sinan Canan'a gerek var mı ya?

Sinan Canan kadar kendini bu kadar kolay kandirabilen bir adam zor bulunur Caner taslaman la kapisirlar bu konuda ....

Hem Darwin’e hem Matrix’e inanan biri olmak ilginç, milyonlarca yılda oluşan bir beden nasıl olurda Matrix olur 🙈. Sen burada değilsin ben burada değilim ama Darwin haklı 🙄 Sinan bey ya O ya O ikisi bir arada olmaz. Darwin haklı ise biz buradayız. Matrix doğru ise biz burada değiliz.

Allah’ı inkar etmek, insanın kendisini inkar etmesidir, diyorum. İnsanlar frekansları tam çözdüğünde Kur’an’ı ve Allah’ı daha iyi kavrayacak. Örneğin, Aşk, Sevgi, özlem dediğimizde çok geniş anlam yüklerken, Kur’an’dan bir ayet okuduğumuzda illa 2+2=4 gibi tek anlamı kabul ediyoruz. “ Bak Kur’an’da adam öldürebilirsin, diyor” “Nuh gemisine her hayvandan bir çift almış, yazıyor, kardeşim. Bundan başka ne anlayacağız.” Peki 19 neden mucize ya da İslam alimleri Kur’an’ın 7 kat mana taşıdığını söylerler. Bu 7 kat mana nedir? Bir başka konu: Kur’an tüm zamanlar için indirildiyse, bu nasıl mümkün olacak. Kur’an’da zamanı belli olaylar olduğu gibi, zamanı belli olmayan olaylar da anlatılır. Ama ilk şununla başlamak gerek. OKU..! Okumak ne demek? Simyacıya göre dünyayı dinlemek, onu okumak. Yoksa ısrarcı zengin gibi binlerce kitabı, tabiri caizse eşşek gibi okumak değil. İkincisi Allah, Kur’an’ı Kerim’in’de der ki “düşünmez misiniz, akıl etmez misiniz?” Bir diğeri “Kur’an akıl sahiplerine indirilmiştir. Kısaca Allah “BİLMEK” diyor. Oku, araştır, sorgula, sana akıl verilmiş, kullan onu. Yaratılmış olanı ve sebebi bul. Bilmek, bir yokuştu. Çıktıkça diklesen, yokuşun sonunda kendimi buldum. Kendimi bilince Allah’ı buldum. Hayat bir yol. Kimine kısa, kimine uzun. Yol senin dilediğin gibi yürü.

Einstein’ın söylediği söylenen ve çok değer verdiğim bir söz var; bildiklerimiz çoğaldıkça bilmediklerimizin çeperi de genişliyor. Yani daha fazla bildikçe bilmediğimizi fark ettiğimiz alan da büyüyor aslında. İlginç bir paradoks

Efendim öncelikle kıymetli analizleriniz için ve bu zamana kadar biriktirdiğiniz engin birikimler için sizlere şükranlarımı arz ediyorum. Bu içeriğinizde paylaştığınız aşkınlık ve içkinlik ekseninde ve erdemli insan olma yolunda derinleştirdiğiniz tüm düşüncelerle günlük nafakamı ziyadesiyle aldığımı söyleyebilirim. Özellikle en kadim mit olan Mu'dan beri tartışılan ve Mısır hiyeroglifleriyle kültürel olarak kodifiye edilen saklı anahtar, mabed ve kapı sembolizmaları üzerinden tarif edilen evrensellik anlayışı daimi sorgulamanın çehresini belirleyen felsefenin temel yapıtaşlarını oluşturuyor. Tüm sohbet boyunca bunun üzerine düşündüm ve aslında felsefeyi felsefe yapanın ezoterik gelenek ve onun üzerine inşa edilen alegoriler olduğunu içselleştirmeye çalıştım. Bir mabed olan insanın derinleşmesiyle defalarca kendisini yeniden inşa ettiğini ve yaşadığı mabede sığmadığı kertede de kendisine yeni mabed arayışı içerisinde olduğunu ve dahası bu yolun daimiliği üzerinden de hakikate asimptotla onun yolunda ama ona kati suretle dokunamadığını anladım. Çünkü o asimtotun bir kapı olduğunu ve bizim de anahtar olduğumuzu kavrama çabası içerisine girdim. Meşakkatli bir süreç gerçekten. Ve aslında hiçbir şeyin aslında ölmediğine dair süregelen yolculuklar. Velhasıl, yaptığınız bu dyadın içerisinde canlı kalacak çok yönlü açıklamalarınız herkese bir ışık kaynağı olacaktır. En derin hürmetlerimle...

1 saat ne konuştunuz ki yok işte:))))

benim anlayamadığım birşey var Evrim tamamiyle gerçek kanıtlarıyla olan bir olgu bunu kabul ediyoruz e eğer evrimi kabul ediyorsak Dinleri yada İnsan ruhunu spritüel durumları hala neden tartışıyoruz ?

Ya hadi yürüyün abi yaaa, gel benle konuş sinan canan; ben inanamayacağımız kadar yalnız ve bilim "henüz" yetersiziz ayrıca tüm dinler çoktan çürütüldü.

Bir yoruma verdiğim aşağıdaki cevabımı Tanrı kavramı hakkında bir fikir verebilir düşüncesiyle ​aşağıda paylaşıyorum. Şeriat hukuku tam tersine İslam ile bağdaşmaz. İslam 2500 yıl önce Çin’de, Hindistan’da gelişen “Yol” öğretisinin Ortadoğu versiyonu olan “Doğru Yol”u temel alan 3 dinden biri. (Bu öğretinin Ortadoğu’yu etkileyen Zerdüştçülük versiyonuna Maniheizm deniyor) Doğru Yola teslim olmaya Araplar İslam, olana da Müslüman adını vermişler. Doğru Yol insanın zor altında biat edeceği bir öğreti değil. Tamamen özgür aklın içselleştirerek meditasyonlarla benimseyebileceği bir öğreti. Baskı altında gerçekleşmesi mümkün değil. Bu nedenle öğretinin kökünde bir tanrı bulunmuyor. Tanrı inancı Ortadoğu toplumlarına bir öğretiyi benimsetmek için gerekli; belki de zorunlu olduğu için var. Bu öğreti, havuç ve sopayı elinde tutan her şeye kadir bir tanrıya ihtiyaç duyulduğu için Ortadoğu’da din haline getirilmiş görünüyor.