Тёмный

Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood // konuk Ebru N. Celkan // Deniz Yüce Başarır ile Ben Okurum 

Deniz Yuce Basarir
Подписаться 6 тыс.
Просмотров 438
50% 1

4 Mart 2024 tarihinde Fransa parlamentosu 72’ye karşı 780 oyla kürtaj hakkının anayasal olarak güvence altına alınmasına karar verdi. Dünya üstünde anayasasında bu hak yer alan tek ülke olarak Fransa bir ilki yaşadı böylece. Evet, 21. Yüzyılda! Bugüne kadar yasak mıydı diye sorabilirsiniz? Hayır, yasak değildi. 1975 yılından beri serbest ülkede kürtaj. Ama anayasal hak olması başka bir şey elbette. Fransa’da durum böyle ama gerçekten yasak olan ülkeler de var. Brezilya’da tecavüz, ensest ya da hayati tehlike olmadan yapılmıyor mesela. Şili, Kolombiya, El Salvador’da da durum aynı. Mısır ve İran’da zinhar yasak. ABD’de 2022 yılında Yüksek Mahkeme tarafından anayasadan çıkarıldı bu hak. Durum eyaletten eyalete değişiyor. Türkiye’de ise anayasada sözü geçmese de, 1983 yılından beri serbest. Amaaa… Evet aması var: yapılan araştırmalar gösteriyor ki, yasal görünse de öyle elinizi kolunuzu sallaya sallaya gidip kürtaj olmanız hiç de kolay değil. Maddi durumunuz özel kliniklere el vermiyorsa, yandınız! 2022 yılında yapılan Kamu Hastanelerinde Kürtaj Hizmetleri ile ilgili bir araştırmaya göre 295 kamu hastanesinden yalnızca 10 tanesinde kürtaj hiçbir şart gösterilmeden sağlanıyor, 185 tanesinde ise hiç sağlanmıyor. Buyurun bakalım! Benim bedenim benim kararım, diye sesimizi yükseltsek de sokaklarda, acı gerçekler gelip dayandı mı kapıya. Biz kadınların bedenleriyle ilgili karar yüksek mercilere kalıyor yine. Burada bir can söz konusu diyeceksiniz. Ama henüz doğmamış bir can; doğmuş, hayatı hakkında karar verebilecek yaşa gelmiş bir candan değerli midir, diye de sormak mümkün soruyu.
Yoo "Ben Okurum"un formatı ya da teması değişmedi. Konuya kürtajdan girmemin geçerli bir sebebi var, valla bak! Tabii ki yine bir kitap hakkında konuşacağız birazdan. Ama öyle bir kitap ki bu, toplumsal cinsiyet eşitliğine, kadınların haklarına kafa yormadan okumak mümkün değil. Aslında bu konu her an her dakika gündemimizde olmalı zaten. Çünkü eğer tünelin ucunda bir ışık ihtimali varsa, o ancak, kadınlar ve, konuğumun da sohbet sırasında çok güzel söylediği gibi, kırılgan bireyler, toplumda erkeklerle eşit haklara sahip olduğunda aydınlatacak yaşadığımız dünyayı. Ancak o zaman belki gerçekten uygarlıktan söz etme şansını elde edeceğiz. Neyse bol bol konuşacağız zaten bunları, daha fazla uzatmayacağım. Dünya edebiyatının bu konularda en kafa yoran, eserleriyle okurlarını da düşünmeye davet eden, en feminist yazarlarından biri var bu bölümde: Margaret Atwood. Ve onun kadın haklarının tamamen ortadan kalktığı bir dünyayı kurguladığı, yayımlandığı 1985 yılından beri çok ses getiren distopik, onun deyimiyle spekülatif romanı Damızlık Kızın Öyküsü. Konuğum da toplumsal cinsiyet eşitliği, kapsayıcılık ve çeşitlilik konularında çok düşünen, eğitimler veren, oyun yazarı Ebru Nihan Celkan.
“Muhafız, zili çaldı benim için, ama birinin zili duyup hızla gelebileceği kadar bir süre geçmeden kapı içeriye doğru açılıverdi. Kapının arkasında bekliyor olmalıydı. Beklediğim bir Martha’ydı ama karşıma o çıktı, toz mavisi giysisiyle, hataya meydan bırakmayacak biçimde.
Evet, yeni gelen sensin demek, dedi. İçeri girmem için yana çekilmedi, girişi kapatarak kapı aralığında öylece duruyordu. O izin vermedikçe evin içine giremeyeceğimi hissettirmek istiyordu bana. Bu tür karşılaşmalar bugünlerde itiş kakışlı gerçekleşmekte.
Evet, dedim.
Verandaya bırak. Bunu, çantamı taşıyan Muhafız’a söylemişti. Çanta kırmızı vinildendi ve fazla da büyük değildi. İçinde kışlık pelerinimin ve daha kalın elbiselerin bulunduğu başka bir çanta daha vardı ama o daha sonra gelecekti.
Muhafız, çantayı bırakıp ona selam verdi. Sonra arkamda, geri dönen Muhafız’ın ayak seslerini, giriş kapısının çıt diye kapandığını duyabildim; sanki koruyucu bir kolun üzerimden çekilip alındığını hissettim. Yeni bir evin eşiği yalnızlık doludur.
Arabanın çalışıp uzaklaşmasını bekledi. Yüzüne değil, başım öne eğikken görebildiğim yerlerine bakıyordum: mavi elbisesi altındaki kalınlaşmış beli, bastonunun fildişi tutamacındaki sol eli, bir zamanlar herhalde güzel olan ve hala bakımlı yüzük parmağındaki büyük elmaslar, kemikli parmağın ucundaki hafifçe eğimli törpülenmiş tırnak. Parmağındaki bu eğim ironik bir gülümsemeydi sanki, onunla alay eden bir şey gibi.
İçeri girebilirsin artık, dedi. Sırtını bana dönüp holden aşağı topallayarak yürüdü. Kapıyı kapat ardından.
Kırmızı çantayı içeri taşıdım, hiç şüphe yok niyeti buydu, sonra kapıyı kapadım. Ona hiçbir şey söylemedim. Onlar size doğrudan bir şey sormadıkça konuşmamak en iyisi, derdi Lydia teyze. Onların bakış açısıyla düşünmeye çalışın, derdi, ellerini kavuşturmuş ve sıkıca kenetlemiş bir biçimde, sinirli, yalvaran gülümsemesiyle. Bu, onlar için hiç kolay değil.
İçeri gir, dedi Komutan’ın Karısı.”
#benokurum #denizyücebaşarır #margaretatwood #handmaidstale #damızlıkkızınöyküsü #ebrunihancelkan

Опубликовано:

 

6 апр 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 5   
@guloser
@guloser 3 месяца назад
Harika bir yayındı,teşekkürler 🙏
@Busragrmz
@Busragrmz 3 месяца назад
Her yayını heyecanla bekler oldum. 🤗❤️
@denizyucebasarir
@denizyucebasarir 3 месяца назад
Çok teşekkürler
@cananpehlivan6139
@cananpehlivan6139 3 месяца назад
Çok güzel bir yayındı, emeğinize sağlık 🤗
@denizyucebasarir
@denizyucebasarir 3 месяца назад
Sağ olun!:)
Далее
кукинг с Даниилом 🥸
01:00
Просмотров 2,2 млн
Викторина от МАМЫ 🆘 | WICSUR #shorts
00:58
BHGB #65 -  VE BEN DE ONU ÜLKEDEN KOVDUM w/ @TancanFumen
1:19:12
Jenny Erpenbeck (Türkçe)
27:25
Просмотров 386