Bu güzel duygu ve düşünceleriniz için grubum Demferde adına sizlere ve Asuelâ Kübra ya sonsuz teşekkürler.Yorumlarınız müzik yolculuğumuzda bizlere ışık tutmaktadır.Daima sevgiyle ve müzikle kalmanız dileğiyle.
7 лет назад
Rüzgar Kemal TÜFEKÇİ Selâmlar, sevgiler efendim.. Varolun bizleri böyle güzelliklerle buluşturup, yüreklerimize dokunduğunuz için.. Teşekkkür ediyorum. 😊🙋
öyle bir özlemki ;sarılıp saatlerce ağlamak susmak gözyaslarinda boğulmak sensiz gecen günlerin acısını tek kelime etmeden sadece sarılarak anlatabilmek ... öyle bir nefret ki gözlerime baktıgın anda son nefesini akman için savaşmak çok karışık. Acı dolu ,özlem dolu nefret dolu karışık
Ben sizin en büyük hayranınızim desem hakka girmiş olmamayı diliyorum Rabbimden. Zira her seçiminiz adeta ruhuma dokunuyor,boğazımda düğümlü cümleleri çözüyor. Uğur Tuna yayınları/Mustafa Artuk (Yarım Kalan Dua) ii ki varsın yüreği güzel insan 🙂🤗
7 лет назад
Mustafa ARTUK Estağfirullah.. ne mutlu beğendiyseniz.. iyi dinlemeler diliyorum efendim.. 😊
Bir gün karşına birisi çıkıp seni çok sevdiğini söyleyecek, senden başkası ile asla olamayacağını, sensiz nefes bile alamayacağını ve buna benzer yüzlerce şeyi anlatacak sana. Önceleri ona inanmayacaksın. Güvenmeyeceksin.. Çünkü kimi sevsen, kime değer versen, kime bu sonun desen, oyun oynadı sana karşı. Arkandan vurdu, artık güvencin kalmadı sevmeye.. Birisine inanmaya gücün yok.. Ama o da ne? Bu başka diyorsun kendi kendine. Bu yapmaz diyorsun.. İlk günler seni deli gibi sevdiğini söyledi; senin için uğraştı, seni mutlu etmek için her şeyi yaptı. Baksana yüzünde gülücükler açıyor. Demek ki seni mutlu ediyor. Gülüyorsun, onun yanında mutlu olduğunu hissettin. Yeterince acı dolu hayatında tutanacak bir dal gibi sımsıkı tutmaya başladın ellerini. Beraber zaman geçirmeye, birbirinizi anlamaya, neleri sevip , nelere kızdığını anlamaya başladın. Bir süre sonra onun seni gerçekten sevdiğine inanmış oldun.. Böyle oluyor zaten, inanmak aldanmanın yarısıdır. Kıskandığını hissettin, seni sahiplendiğini, seni özlediğini.. O da ne? Yoksa sevdiğine inandın mı.. Daha düne kadar sen değilmiydin , ben kimseyi artık böyle sevemem diyen? Dün az seveceksin, bugün biraz çok, yarın ise uğruna ölecek kadar.. Acaba beni seviyormu? sorusu aklının ucuna gelmeyecek artık. Beraber planlar yapmaya, ilerisi için neler olacağını düşünmeye, ve güzel hayaller kurmaya başlayacaksın. Mutlu rüyalar görmeye başladın bile çoktan.. Artık sen onun gölgesi oldun, daha çok arayan, daha çok soran, daha çok özleyen, daha çok acı çeken.. İlk buluştuğunuzda ellerini tutarken ki utangaçlık gitti, sımsıkı bırakmayacak derecede tutuyorsun artık ellerini. Gözlerinin içine baka baka, onu çok sevdiğini söylüyorsun.Ona onsuz yaşamayacağını, onsuz nefes alamayacağını, artık onun senin için bir parçan olduğundan bahsediyorsun.. Herkesi karşına almaya başladın artık onun için, arkadaşlarını, aileni, dostlarını.. O kadar çok seveceksin ki, kalbinin atış ritmini bile ezberleyeceksin. Gözün ondan başkasını görmeyecek, sesini bir kaç saat duymasan sanki ağlayacak gibi olacaksın.. Hiç bitmeyecek sanacaksın... Ama öyle olmayacak..Sen tam her şey harika gidiyor derken, birden bire hayatın kabusa dönecek. Bir soğukluk girecek aranıza, bir takmama bir umursamama, anlamayacaksın ne olduğunu. İşte o dakikadan sonra her gün öleceksin. Her dakika acı çekeceksin. Mutlu geçtiğin günlerin, artık acılarla dolacak. Sen ona onsuz nefes alamadığından bahsedeceksin, onu ne kadar çok sevdiğinden, sesini bir dakika duymasan acı çektiğinden bahsedeceksin, o ise seni umursamıyor olacak. Daha düne kadar acı çekmeye kıyamayan, bu gün sana acı çektiriyor olacak.. Bırakacak seni.. Başkasıyla olacak. Hemde öyle bir bırakacak ki, yeryüzünde daha önce hiç kimse hiç kimseyi bu kadar yanlız bırakmamıştır hissine kapılacaksın. Toparlayamayacaksın.. Hem ondan, hem de kendinden nefret etmeye başlayacaksın. Geceleri uyuyamamaya, gündüzleri ise hiç bir şey yiyememeye başlayacaksın. Her dakika ağlamaya, bir şeyler kullanarak sakinleşmeye çalışacaksın. Benim canım yanıyor, onun da canı yansın isteyeceksin. İntikam almaya kalkacaksın, ama yapamayacaksın.. Gecenin bir saati yaşlı gözlerle aynanın karşısında kendini bulup ,''ben bunu hak etmedim'' , '' ben bunu hak edecek ne yaptım'' diye ağlayacaksın.. Bir zamanlar bende hak etmemiştim... Unuttun mu?..
aslında seni sırlamaya gelmiştir, giderse gitsin demeye başlayacağın güne kadar bunları yaşayacaksın. karşinda bırak insanı melek bile olsa araman gereken onlar değil.
Bunu seslendirebilmek bile cok ağır bir yük bittiginde en büyük hediyem olacak ablama Ve Tanrı bana seslendi...... Ey Kul'um! Gırtlağına kadar susma'ilen dolmuş bu kalem; Destur dedim,yürek p/atlasın satır'a! Tek atımlık değil bu,susmaz gayri hatır'a. Pandora'nın kutusu açılsın,geri dursun lal elem... Katrandan geceyi k/ağıt eylesin; Tek seda avam yok,kelam bey'lesin; Bir hicret ki,kalb-i haram deyu mey'lesin; Deden Korkut boylasın da, Gayri şairsin deyu söylesin... Dedim,ya Rab! Ben şair olamam,çoktan duru'ldum... Bulandım saf suya,yuğ'dum da;kirimden arındım... Ve gönül ses verdi;Hakikat'ine vuruldum... El'ler yazdı ben okudum,şiire rast varıştım. Ey sırtıma ateşten gömleği hak görenim! Ben aşk'ın urbasına pek yakıştım... Gah konuştum gah'ı sustum,hadsizce; Erenlerle "Hu" deyu yarıştım... Kırklandım ab-ı hayat ile de; Kırklara ellilere karıştım... Sus,ey fani!...dedi Tanrı; Tövbe et de,dinle beni! Bu sendeki el'an,şiirsel sanrı... Kulak ver,az dur beri! Alazlanıp yanmadan,köz'e durulmaz; Öz çatal'ın bulmadan,yol'a vurulmaz; Ey bağrı yanık Gürcü! Kendi Dergah'ına varanda gayri,sual sorulmaz... Yol senin,adab senin; Kalem senin,kelam senin; Destur benden,izin senin; Nefs'ilen vuruşunda zinhar;kusur bulunmaz... Yol'un açık,figan'ın berk ola! Ve Tanrı bana seslendi; Ve ben dinledim... Zümrüd-ü Anka,gözü'n açıp kapadı bir an; Ben ki,binbir gece yandım da demlendim o an... Mevsimler döndü,gün geceye kavuştu; Yıldızlar ki,defalarca Tanrı'nın dağına savuştu... Ben durdum,dinledim... Vur-kaç değildi bu; Mıh gibi durdum da,ah bile etmedim... Ah Tanrım! Bilirsin ki ben dinsizim; Yurt verdin de uyamadım,yer'sizim; Kelam verdin şavkı parlak,fer'sizim; Bu Kul'un yarım! Ne Musa'nın asa'sı, Ne İsa'nın çarmıh'ı, Ne Muhammed'in iman'ı; Hangisine yanayım? Girmesinler aramıza,ah ki dardayım! Ey bu günahkara Kul'um diyenim! Bil ki ben,koyduğun o yüksek yar'dayım... Arz'ın yedi kat altı cehenneminin; Arş'ın yedi kat üstü cennetinin; Ve ben! And olsun ki;Araf'tayım.... Ve Tanrı bana el verdi! Ve Tanrı bana seslendi! Ve ben O'nun emrine uydum... Ey bu günahkarın destanını yazmaya duranlar! Be hey!...ateşimle ipekten kozalarını yakıp, Seyre dalanlar! Hele ki siz! H/Arıma çarpıp da kendini vuranlar! Beri durun,el çekin bağrımdan! Ki,hun'dur... Gayri güneşiniz hükümsüzdür; Bende vakit tun'dur... Her tokluğum açlıktır, Her açlığımda tok'um. Saklansam da görünürüm; Varlığımda yok'um... Yaklaştıkça uzaklaşır, Azaldıkca çoğalırım... Sustukça avazlanır, Söndükçe alazlanırım... Yenildikce zafer benim, Eğildikçe zirve benim... Meğer ki,yolumda bunca fak'tır Gül'ümü şerha şerha kanatanım; Bil ki ben,kırk kilitli kapının Kırk kilidini açan tek anahtarım! Ah Tanrım,babamı benden aldın... O meşhum gündür,dağ'ında tefekküre daldım... Şimdi o şiirce yeşil gözler hangi tarafta? Kan öğretimdir,bin yıldır soyumuz hep Araf'ta... Ey ölüm!...sen şiirimi çaldın! Az geri durun! Çekin gölgenizi satırlarımdan; Şiirdeki "ben" görünsün... Siz ki,şiirden korktu diyenler; Ve gafilce hakikati bilmeyenler! Tanrı'm kalemime dokundu... Şiir sofrasında adım okundu... Üç kere yandım da,kül oldum... Üç kere doğdum da,Anka'yı buldum... Üç kere su verdim de çeliğe,Dergah'a durdum... Üç zer-ü tas ile kırklandım da,Cennet'te yuğ'dum... Ey şiirden ateş'im,ey Avaz-ı har'ım! Affet beni Tanrım!..Günahkar'ım... Ve Tanrı bana seslendi... Ve ben O'nun emrine uydum... Dedi,kalemin kelam tohumunu deldi; Nefes'imi kesen,O Tanrısal yel'di... Ey Kul'um! Ateşin su'ilen imtihanı başlasın. Erkekçe yazıp,dişice duru'lanasın... Havaya,toprağa,suya; Şimdi kalem'e cemre düştü. Bil ki öncesi,bugün için bir ölüş'tü... Kutsandın be hey dinsiz! Dişi bir kalem verdim,hem eril; Kalk ayağa,silkelen toprağından; Ve diril! Yusuf'ca sev,Yunus'ca bilgelen; Dik dur ey kadın!..Züleyha'ca diren... Dedim,ah Tanrım!...kalbim evin'dir; Zerre miskal ben yokum,can'ım senindir; Şiir'i din eyledim,kalem elindir; Sana sığındım ey!..bırakma beni............. Duru Pırıl