Doğru Kader İnancının Etkileri | Kur'an'da Kader 

Helal olsun tabii ki. Allah razı olsun.

Allah'ın af etmeyeceğini en baştan deklare ettiği tek bir günah var. O da günahların en büyüğü olan ve tüm kutsal metinlerde en ufak bir şüpheye mahal bırakmayacak netlikte yasaklanmış olan "Şirk Günah"ıdır. Nisa Suresi 4/48: Allah, kendisine ortak /şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun altındaki günahları, dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa, (‘bunu isteyen Allah’tır’ diyerek) büyük bir günahı ona mal etmiş olur." Şirkten uzak kalan ve büyük günahlardan kaçınan (Nisa 4/31, Necm 53/31-32) veya günah işledikten sonra tövbe edip /dönüş yapıp kendilerini düzeltenler (Furkan 25/68-71) ile sevapları günahlarından fazla olanlar doğrudan cennete gider, cehennemin hışırtısını bile duymazlar. (Enbiya 21/101-102) Günahları sevaplarından fazla olanlar da cehenneme giderler (Araf 7/9, Meryem 19/71-72, 86-87, Müminun 23/103-104, Karia 101/8-11). Bunlar, cezalarını çektikten sonra cennetteki yakınlarının yanına yerleştirilirler.(Tûr 52/21). Anlaşılan cennete direkt gitmek için gereken not %50'nin yani yarının biraz üstü. Bütünleme yok, telafi sınavı, extra ikinci bir şans yok. Torpil, adam kayırma, mülakaat yok. Ne var? Çok bağışlayıcı bir Rab var. Zümer suresi 39/53: De ki (Allah, şöyle buyuruyor): “Ey kendi aleyhinde aşırılıklar yapan kullarım! Allah’ın iyilik ve ikramından ümidinizi kesmeyin. *Allah bütün günahları bağışlar*. O, çok bağışlayan, iyilik ve ikramı bol olandır." Rabbimiz tarafından sağlanan imkanların kıymetini bilerek onun emir ve yasaklarına uyma noktasında elimizden gelen gayreti gösterelim. Şirk'ten uzak durmaya çalışalım. Samimi ve gayretli olalım. Elbetteki eksikliklerimiz olacaktır. Eksiklikleri olanları yargılamayalım. O bize düşmez. Yapanlar, yaptıkları herşeyi rabbimizin istediği gibi tam ve eksiksiz yapabiliyor mu acaba? O yüzden rabbimizden ümidimizi kesmeden ne kadarını yapabiliyorsak, elimizden ne kadarı geliyorsa onu yapmaktan çekinmemeli, gayret göstermeli ve gerisini rabbimizin rahmetine, mağfiretine ve bağışlamasına bırakmalıyız. Değerlendirme sistemi bu şekilde olan bir sınavdan kalmak çok büyük gayret ve inat ister herhalde. Öyle bir sınav ki yanlışlar doğruları götürmüyor. Tam tersi yapılan doğrular yanlışları siliyor. Yanlışlar bire bir, doğrular ise bire yedi yüz ve hatta daha fazlasıyla değerlendiriliyor. Sınavı değerlendiren ise her şeye gücü yeten çok bağışlayıcı bir rab. İnşallah samimi olarak en ufak bir gayret gösterenin bile bu çabası boşa gitmeyecek ve karşılığını mutlaka görecek. Selam ve dualarımla...

Bu soru için herkesin farklı bir cevabı olacaktır kuşkusuz ama ben bir matematik mühendisi olarak şu cevabı öncelerim: Kuran-ı Kerim insanlığa doğru bilgiye ulaşmak için doğru düşünme yöntemini öğretmiş, ona bu kabiliyeti kazandırmaya çalışmıştır. Ki biz buna "Hikmet" diyoruz. Hikmet, hakem, hüküm aynı kökten kelimelerdir. Hikmet, doğru hükümdür. Nebimiz, Kur’ân’dan doğru hükümler çıkarıp uygulamış, bize de onun yöntemini öğretmiştir. Kaldı ki bu durum sadece Kuran için değil tüm kutsal metinler için böyledir. Allah-uTeâlâ bütün nebîlere Kitap ve Hikmet vermiştir. En’âm 83 ve devamı ayetlerde Nuh’tan İsa’ya kadar 18 nebîyi saymış ve şöyle buyurmuştur: “Bunların babalarını, soylarını ve kardeşlerini de seçtik; onlara doğru yolu gösterdik.” Böylece bütün nebîlere işaret ettikten sonra şöyle buyurmuştur: “Seçilenlerin hepsi, kendilerine kitap, hikmet ve nebilik verdiğimiz kimselerdir.” (En’âm 6/89) Verilen kitapları, seçilen nebileri biliyoruz. Peki onlara verildiği söylenen Hikmet ne? “ O, dilediğine/dileyene hikmeti verir. Kime hikmet verilirse, ona çokça iyilik yapılmış olur. Bu bilgiyi sağlam duruşlu (ulü’l-elbâb) olanlardan başkası elde edemez.” (Bakara 2/269) Nebimize de kitap ve hikmet indirilmiş, bu sayede bilmediği şeyler kendisine öğretilmiştir: "...Allah, sana kitabı ve hikmeti indirmiş ve bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah'ın sana olan lütfu muazzamdır." Nisa 113 O da öğrendiği hikmeti insanlara öğretmiştir: "Nitekim (iyiliklerimizi tamamlayalım diye) içinizden birini size elçi olarak gönderdik. O size, ayetlerimizi bağlantılarıyla okur, sizi geliştirir, kitabı ve hikmeti öğretir. O size bilmediğiniz şeyleri öğretir." Hikmet, doğru karar verip doğru bilgilere doğru yollardan ulaşma yol ve yordamlarını öğretir. Keşke Nebimize indirilen hikmetin unsurlarını tam olarak çözebilsek, hemen her konuda akla hayale gelmeyecek bir gelişmenin de önün açmış oluruz. Bu yüzden özelde Kuran'ın genelde ise indirilen tüm kitapların en büyük faydası insanlığa hikmeti yani doğru düşünmeyi ve doğru karar vermeyi öğretmesi olmuştur diyebilirim. Herkesin bir_düşünen_insan olması için böyle bir yardım gerekiyor olmalı ki rabbimiz bu yardımı esirgememiş. Selam ve dualarımla...