Ne zaman Dostoyevski okusam zihnimin derinliklerinde birinin dolaştığını hiss ederim, fakat aynı zamanda bende birinin zihninde dolaşıyorum o sırada. Çok ilginç...
RU-vid algoritması böyle hevesli anlatan gençleri karşıma çıkarınca büyük bir haz duyuyorum. Heyecanın müthiş. Ayrıca kitabı da çok güzel kavramışsın. Helal kız!
İnanılmaz güzel yorumlamalar yapmışsın, hissettiklerimi düşündüklerimi bu kadar güzel ifade etmen beni hem mutlu etti hem de düşünmeme sebep oldu. Çoğu hissettiğimiz düşündüğümüz şey diğer insanlar tarafından düşünüldü/düşünülüyor. Tabiki farklı yerler vardı, hoşuma giden aklıma gelmeyen yerler vardı ama düşüncelerimizin benzer olması başlı başına ilgili ilginç bir özellik :) sadece yazmak istedim
videodaki sadelik ve yalınlığa bayıldım. Kitap okuma, düşünme, merak etme aşkınıza bayıldım. Bazı fikirlerinizle uyuşmasakta genel olarak çok beğendim. Psikoloji ile alakalı beni en çok değiştiren ve bana en çok şey katan kitap Jules Payot'un 'İrade Terbiyesi' adlı kitabı olmuştu.
Kitap okumak, sizi bir üst noktaya götürürken, geridekiler geride kalmış oluyor. Bu şu anlama gelir; Daha az arkadaşınız olmaya başlar. Yanlızlığa hazırlık yapın.
İnsanı yalnızlığa iten arayışıdır. Ne aradığını ve insanda arayış itkisi neden var? Acaba varlığımızın arayışı zengin olmakmı yada makam sahibi olmak mı? Acaba gerçek ben gerçekten neyi arıyor?
Sıfatsızlık ne kadar kötü bir şey. Ne güzel açıklıyor ilk bölümde: "Kötü biri olamamak bir yana, herhangi bir şey olmayı da beceremedim: Ne kötü ne iyi, ne alçak, ne namuslu, ne kahraman, ne de haşerenin biriyim." dostoyevskinin en sevdiğim özelliği insanın içinden geçen o hastalıklı ama doğal hisleri apaçık berrak bir gerçeklikle sunması. karamazov kardeşler hakkında da bir video çeker misin, o kitap hakkındaki görüşlerini de duymak isterim.
Kesinlikle katılıyorum, herkes bu kadar dürüst aktaramazdı... Çok gariptir ki insanlar ya derin düşünüp susar ya da boş düşüncelerini dürüstçe açar. Bundan bunalanlar da Dosto okuyup rahatlar... Karamazov Kardeşler'i daha önceden okumuştum hatta en sevdiğim kitaplar arasında yer alır fakat hakkında yorum yapacaksam bunu tüm derinlikleriyle ele almak isterim, bunun için tekrardan okumam gerekli. Listeme yazdım✍🏻 2-3 video sonra, diğer kitapları aradan çıkarınca aktaracağım.
@@Lityumkarbonat çok teşekkürler. doğru, dostoyevski en yakın arkadaşım gibi benim. tolstoy okuyor musun bu arada? ben tolstoydan ivan ilyiç in ölümü, itiraf bir de kazaklar ı okudum, kazaklar ı okumadıysan öneririm. bazen kazaklar gibi mutlu kitaplar da okumak iyi oluyor.
Tolstoy'a nedense ısınamadım gitti... Herkes gibi "İnsan Neyle Yaşar?"ı okuyarak başlamak istedim, beğenmediğimi söyleyebilirim. Temel ahlak dersi veriyor gibiydi, bi' tık bizden Mustafa Kutlu'ya benzettim. Adamın kaleminde de bir şey var anlayamadığım; belki okuduğum yayınevinden ötürüdür, bilemiyorum. Bir şey eksik ya da fazla gibi... Çözemedim.
@@Lityumkarbonat o kitabı ben çok önceden okumuştum, onu ben de sevememiştim, sanırım kitabı tam olarak da anlamamıştım. ama kazaklar ı çok sevmiştim. rusyanın bir bölümünde yaşayan kazakların köy yaşantısını anlatıyor. akıcı ve hoş bir kitaptı.
kitap hakkinda konusurken, genel olarak hatta sen konuşurken 'biz ayni kisiyiz sanirim' dedim konusma seklin falan 🥹🥹🥹🫶🏻🫶🏻🫶🏻 cok sevdim seni daha cok video vek lutfen😭😭😭❤️❤️❤️👍🏻👍🏻👍🏻👍🏻
Sen çok temiz bir zihne sahipsin, bunu canlı yayında fark ettim. Devamını dilerim fakat derslerini aksatmadan ve büyük amaçlarının iştahını kaybetmeden. Dilerim büyük başarılara imzalar atarsın 🤲🤝
kitap hakkında en büyük yanılgı bir roman oldugu zannedilmesi bence , tarihsel altyapısına ve yazıldıgı döneme bakıldıgı zaman aynı dönemde yazılmış çernişevskinin rasyonel egoızmıne karşı yazılmış harika bir felsefe kitabı oldugunu düşünüyorum,sizde çok güzel anlatmışsınız agzınıza saglık
Dostoyevski insanı derinden etkileyen bir yazardır. Karamazov kardeşler ve Ecinliler kitabını da öneririm. Ayrıca bir kitabı okumadan ve videosunu çekmeden önce bir şekilde duyuru geçersen takipçilerle birlikte o kitabı okumuş olabiliriz, güzel olur.
Güzel bir video olmuş, özellikle kitabın depresif olmadığı konusunda hemfikirim. Kitap depresiflikten çok didaktik bir kitap bence ki 8. bölüm bunun kanıtı niteliğinde. Bu kitapta beni en çok etkileyen kısım 8. bölüm olmuştu, ara sıra açar okurum o kısmı. İrade üzerine bir tartışma ancak bu kadar güzel yapılabilir. Bölüm kısaca iradenin ve arzularımızın bir formülü bulunursa yaşamanın ve özgürlüğün ne manası kalıyor diye bir soru yöneltiyor bize. Bilimin insanı tahlil etmesinin hür irade ve isteği boşa düşürmesinden bahsediyor. İnsanın bir org silindiri üzerindeki cıvatadan ne farkı vardır o zaman diye 2. bir soru yöneltiliyor. İlk bakışta saçma gibi görünen bu soru inanılmaz derin bir soru aslında. Çünkü insanı insan yapan (aslında kitabın genelinde anlatıldığı gibi) kendisi için zararı olsa da bir şeyi yapmayı tercih etmesi yani hür iradesi ile karar vermesi değil de nedir ? Bunu da bölümün ilerleyen kısımlarında şu harika cümlelerle açıklıyor Dostoyevski: ''Bana acıyarak baktığınızdan şüpheleniyorum baylar, kültürlü ve aydın kısacası geleceğin insanının bile bile çıkarlarına karşıt bir şey istemeyeceğinin matematik bir kesinlik taşıdığını tekrarlıyorsunuz. Size hak veriyorum. Fakat yüzüncü defa söylüyorum ki insanın kasten son derece budalaca bir arzuya kapıldığı tek bir durum vardır: Yalnız akla uygun şeyler istemek zorunda kalmayıp, ne kadar manasız olursa olsun 'istemek hakkına' sahip olmak.''
Bu tarz kadınların var olması beni Nietzsche’nin Üst İnsanı görebilmiş olması kadar heyecanlandırıyor. Sevgili kardeşim umuyorum ki kendi içinde gerekli tohumlar vardır ve ileriki yaşlarında hem bir dost hem de ızdırap kamçısı olacak bu “şeylerin” varlığı, seni olmak istemediğin bir yere çekmez. Okuma ve araştırmalarında başarılar diliyorum.
Depresif olmaması konusunda sana katılıyorum, bu konuda yalnız olmamak da mutlu etti açıkçası:D Bırakalım bu kitabı direkt Dostoyevski için depresif sözcüğü çok kullanılıyor ama ben tam tersine umut dolu, yaşama daha bağlı ayrılıyorum her kitap sonu. Ama kitaplarının karanlık ve boğucu bir atmosferi olduğuna karşı çıkılamaz tabii ki. Her neyse videoların gerçekten çok hoş umarım devamı gelir iyi günler
@@Lityumkarbonat bu elaman umut dolu ayrılıyorsa ortada umut dolu biten bazı olaylar olmalı , karı adamı son dakika terk edip kaçıyor atıyorum bunun neresinde umut buluyor bu salak oe bide üstüne sende savunuyorsun SOEJZOWPSOSPWPZP
Toplum sanırım özgün insanları ayrıştırıyor ve bunu da çok acımasız şekilde yapıyor. Her yeni bir ortama girdiğimde kendimi bu yüzden değişime zorluyorum. Konuşma tarzımı bile değiştirmek zorunda kaldığım zamanlar bile olmuştu. Hayat bizler için daha zor. İnsan kimliğini kaybediyor sonunda
Mühendislik okumaya başladığımdan beri kitap okuma alışkanlığımı kaybettim üstüne üstlük ağır kitap okuyamıyorum artık kafam kaldırmıyor, bana akıcı bir kitap önerebilir misin, böyle 1 hafta da falan hemen bitirebileyim. Bu arada kanalını ilk defa gördüm tebrikler böyle devam :)
Karşıma çıkan herkese Voltaire-Safdil öneriyorum. Hem akıcı, hem düşündürüyor... Stefan Zweig'ın kitapları normalde çok tercihim olmaz ama hem akıcı hem de kısalar, tek oturuşta bile bitirebilirsin.
Normalde ince bir şey giymiştim, sürekli orası burası açılınca en yakın bu vardı diye bunu giydim. Bir de ayıptır söylemesi bana toprak tonları çok yakışır, kullanmak istedim👉👈
@@Lityumkarbonat yakışıyor gerçekten. genelde tarih ve siyaset kitapları okurum ama şu sıralar daraltmaya başladı uzaklaşmak için farklı şeyler okumak istiyorum. bana önerebileceğin romanlar neler?
@@merelico7 açıkçası siyasetin içine girmediği roman bulmak zor klasiklerde... Gerçek dışı evrenleri de ben pek okumam ama (biraz klişe olacak) çok önceden okuduğum açlık oyunları kitabı hoştu, bunu önerebilirim.
Dürüstlüğü öne alan bir kitaptı hatırladığıma göre. Bir kısmı itiraflar gibi. Nefsine ağır yüklenmesi sonra yine de nefsinin galip gelmesi gibi durumlar... İyi kitap , sanat eseri. En azından şimdikiler gibi dandik bir kitap olmadığı kesin =)
Bak ha küçük kız... Güzel ve zor bir yolda ilerliyorsun. Ben o yolun yarısında sayılırım. Beni, senin şimdi yürüdüğün yoldan, yıllar önce geçmiş bir abin olarak kabul et ve şu yazdıklarımı unutma ; Hiç kimseye ve hiçbir şeye fazlaca hayranlık besleme. Eğer varsa, inandığın, kutsal saydığın değerler ve bağlantılı olanlar hariç. Bunun dışında kim olursa olsun, neler başarmış olursa olsun asla gözünde büyütme. Överken ya da yererken ölçüyü kaçırma. Dostoyevski de dahil, bütün okuduğun kitaplar ve yazarları, filozoflar ve öğretileri, baktığın resimler, filmler, tiyatrolar vesaire hepsi de dahil... Sebebini kısaca anlatabileceğimi hiç sanmıyorum. Üstelik yolun macerasını bozmak istemiyorum çünkü bizzat senin, bazen zevk alarak bazen de acı duyarak bu yolu yürümen gerek. Ayrıca süt çocuğuna bulgur pilavı verilmez derler. Kafan karışmasın, amacım gizemli olmak, bildiğin şeylerin yanlış olduğunu söylemek ya da seni küçümsemek falan değil. Sadece biraz gözünün açılması lazımmış gibi hissettim. Yürürken sürekli önüne bakma, sağına soluna ve arkana da bakmayı unutma... Hep neşeli olman dileğiyle. Şairlerin memleketinden selamlar...
@@diss-z5u Türkiye'de şairleri ile anılan başka bir yer yok bildiğim kadarıyla. Çoğu şair, K.Maraşlı olmasa bile K.Maraş'a yolu düşmüş. Nedenini niyesini pek bilmiyorum ama biraz gizemli bir şehir zannımca.
@@Lityumkarbonathızlı konuşmak hatta bazen konuşmak yavaş gelince beyninden tamamlamak ancak hızlı konuşanlar anlar birbirini alqsjwshsjs (ve evet normalde torpuleniyo ama kitap okurken 😀👍🏻 asla beceremiyorum))
Ben şimdilik din içerikleri üretmiyorum, ayrıca ateist de değilim... 2 gün içinde video gelecek ama yine bir kitap yorumu olacak. Ondan sonra ara ara kitap dışı yorum-düşünce içerikleri de gelecek. En azından şimdilik böyle planlıyorum.
Sizin gibi müslüman'larla derdim yok taki benim inanacıma saygısızlık yapmak,alay etmek gibi eylemlerin varsa sana orda dur derim. Bakacak olursak kuranın ve İslam'ın diğer inançlara saygısı yok bu aşikar, kanaatim dinler yok olması lazım.
Suç ve ceza biraz hayal kırıklığıydı, kitabın yarısına gelmeden "tamam abi anlatmaya çalıştığın şeyi anladım, katılmıyorum" dedim kapattım, kaldı öyle. Dostoyevski'nin Hıristiyan etiği biraz fazla güçlü benim için o yüzden bunu da okuma okumama arasında gelip gidiyorum.
@@cemalpolat8139 bal gibi var, kitabın vermeye çalıştığı mesaj ortada. "Kim olursa olsun öldürmeye hakkın yok" felan demeye çalışıyor. Sağol canım almayım bende var. 😃 Bakan çocukları, MV çocukları audilerde pudra şekeri çekerken gariban adamın oğlu sefalet içinde okumaya, topluma faydalı olmaya çalışıyor. Keşke herkes Raskolnikov olsa, gidip bizi bu hale getiren şerefsizleri baltayla ikiye ayırsak. Toplum çok daha iyi bir noktada olurdu.
@@cemalpolat8139 Hain Ahmet Anzavur'u öldüren kim biliyor musun? Mehmet efe adında isimsiz bir kahraman. Kimseden bir emir almadan gidip bulup öldürüyor. Siz onu bilmeyebilirsiniz ama ben Mehmet efeyi çok düşünüyorum. Tarihi böyle adamlar yazar. "DöVletiMiz eMir VersÜn YapaRuq" diyenler değil.