32 dakikada durdurdum yazmak için. Çok şanslıyız böyle bir hocaya sahip olduğumuz için . Dinlemediğim gün yok . 2 senedir kendisini tanıyorum. Sağ olsun var olsun . Vallahi de billahi de çok şeyler öğrendim kendisinden. Allah razı olsun .
Sohbetinizle / dersinizle, Ontario'ya çok güzel bir Eylül akşamı indi.. Kırık simetriler hafızasında, Antonio Salieri'yi hatırlayarak başlayan resmi geçit sonrası (şüphesiz daha önceleri de bir çokları olmuştu) "tam görme" haliyle güneşin batışında yerli yerine oturdu.. Bu yavaştan bastıran alacakaranlık inanınız koskocaman bir aydınlıktı... Ömrünüze bereket olsun.
Hocam,Sağlığınız dâim olsun..! Yine derinden,eşsiz bir sohbet..! Haftada en az 5 saatimiz pahabiçilmez derecede kıymetleniyor.! Ne yazık ki,sağlığınız için duâdan başka elimizden birşey gelmiyor ! Vârolun..!
Hocam selamlar , lütfen yeni dönemde derslerinize bu gece olduğu gibi saat kısıtlaması getirmeden devam etmenizi rica etmek istiyorum. Bir çok dersinizi eminim benim gibi birçok öğrenciniz daha iyi anlayabilmek için birden fazla kez izliyor. Bilgilerinize. Hürmetler.
Sizi dinlerken İnsanın kendini de gözden geçirmeye bir fırsat bulması ne güzel oldu. Gölge yanlarımızı süzgeçten geçirdik .. çok teşekkürler Dücene bey hocam.. 🌷
Hakikate susamış insanlar'la dolu bir dönemdeyiz, Dücane bey,arayış için de olanlar aleminde, sizi dinlemek ,öğrenmek,düşünmek, sorgulamak ve gecenin yarısında dahi olsa keyifle dinlemek kaç saat olursa olsun iyiki varsınız, sağlıkla ve sevgiyle kalın.
Dücane bey sizde yüksek bir haysiyet var ve siz kendinize emek verip kendinizden beslenen bir insansınız. Herşey gönlünüzce olsun hoşça bakın zatınıza😊
Год назад
Kamusal Alana Bir Hoca Bir Entellektüel Bir Düşünce ADAMI Olarak Verdiğiniz Hizmetler Çok Kıymetli..Hocam..İdealizmini ve Rasyoneliteyi Bir Aydın Nasıl Korumalı Sürdürmeli ? BU konuda da hepimize Rol Modelsiniz.!Allah Sağlıklı Uzun Ömürler Versin..Hürmet Selam Ediyorum
Hocam Charlie Chapli'nin hayatını okudum evlendiği kadınların hemen hemen hepsinin yaşı da 17 ve kendisi kadınlara siddet uygulayan birisi ,bu sebeden saygı da sevgide duymuyorum .
Her söyleşide beni kendinle tanıştırıyor, barıştırıyor, kavuşturuyor, sevdiriyor ve yüzleştiriyorsunuz. Kendimi bir fırtınanın içinden kurtuluyormuşum gibi hissediyorum.
Teşekkürler Dücane hocam, sizin üç saatlik yayınınızı ben beş saatte, geriye ala ala dinliyorum. Çok faydalanıyorum, keşke sizi daha önce tanısaymışım. Sadece hakikati aradığımdan emin olabilirsiniz. Hoşça bakın zâtınıza.
Sayın hocam canlı dinleyemedim. Gece 3 te uyanıp x1,5 hız ile dinledim. Herşey çok güzel ve samimi fakat bişey eksik gibi. Muhtemelen benden kaynaklanan bu eksiğin ne olduğunu hissediyorum fakat kelimelerle anlatamıyorum. Yüzyüze görüşme isteği duyduğum (meşhur ) ve itibarlı 2-3 kişiden birisiniz. Saygı ve selamlar
Alt perdeden konuşmak zorunda değiliz .Herkese göre konuşmak zorunda da değiliz.Doğru bildiğinizi inandığınızı söyleyelim.Çünkü biz ne kadar düz zemine inersek inelim onlar zaten anlamayacak.Bari biz yerimizi koruyalım hocam.Aziz Nesin in dediği gibi İnsanlar her şeyi biliyor bir tek hadlerini bilmiyorlar maalesef..
Hocam ben herhangi bir tartışmada fikrini değiştiren biri görmedim. Tabi görmedim diye bu böyledir demiyorum ama fikrini değiştiren insan çok azdır iddasindayim. İnsanlar her türlü tartışmada haklı olduğunu gösterme derdinde. Ve Türkiye de taraflar maalesef konuyu kişiselleştirmeden tartışamiyor, konuşamıyor.
Dücane bey Edip Yüksel le bir gün bir sohbetinizi bekliyoruz o her ne kadar sizi sohbete davet ettiyse de siz icabet etmediniz bizim için çok keyifli ve bilgilendirici bir program olur bizi bundan mahrum etmeyiniz lütfen selam sevgi ve saygılarımla .
Bi arkadaşımın kolyen ne güzelmiş yakışmış sana dedim boynundan çıkardı ve ısrarla istememe rağmen bana verdi. Hiç hoşuma gitmedi çünkü ben onu o bana versin diye iltifat etmedim yakıştığını söylemek mutlu olsun diye dedim. Tabi zorla verince ben de onu çöpe attım. Lütfen kimseye sizin bir eşyanız beğenildi diye o şeyi vermeyin. Parasını beğensem verecek mi sanki ! İşine yaramayanı da vermeyin
Çöpe atmak, kişiliğiniz hakkında da gerekeni belirtmissiniz, farklı olmak adına yaptıysanız negatif anlamda çok farklısınız ama çöpe attığınızı da söyleyin olur mu, daha da farklı hissedersiniz.
"Benim var onun da olsun" anlamında verdiğiniz örneğin içinde bir tür meydan okuma da görülebilir mi acaba? Armağan kültüründe bir tür karşısındakini hediyesiyle ezmek, üstünlük sağlamak için de yapılıyor bu, antropolojik anlamda bu şekilde de bakılabilir, Marcel Mauss'un Potlatch olgusundan yola çıkarak...
Role giren hocalarla ilgili olarak şu söz aklıma gelmedi değil: "“If a man who thinks he is a king is mad, a king who thinks he is a king is no less so.” (J. Lacan)
Ne için yaşıyorum, bu hayatın ben ve benden öncesinde olmuş, şimdi ve sonrasında neden, ne için, neden ve kimden dolayı, doğrusu ama kime, neye, hangi zamana göre bu türden birçok soru, ve hepsinden öte ve içinde hakikat.. bunlar için sizi dinliyorum. İki türde yaşam var bence, biri sorgulamadan diğeri sorgulayan. Sorgulayan hele bizim memlekette bir kez olsun diğer tarafa imrenir, orada tatlı bir hayat var sanır. Ama sorgulamayanda diğer tarafa imrenme olmaz. Safiyene fikrim bu. Yanlışlanır elbet. En nihayetinde sıradan bir talibim.
23:40 Meksikayı severim ama İrlandaya saygı duyarım.. Bu galiba şunlada alakalı Soğuk ülkelere ve insanlara saygı duyulur ama sıcak ülkeler sevilir.. Aklıma gelen şu Beyin soğuk tutulmalı Kalp ise sıcak..
Haset konusunda sizi dinlerken güzel bir hikaye geldi aklıma. Adamın biri bir gün Allah'ın hoşuna giden bir iş yapmış. Allah da bu kuluna 'dile benden ne dilersen' babından bir melek göndermiş, lakin şart koymuş: Kendisi için ne dilerse Allah komşusuna iki katını verecek. Melek gelip adama bu şartı söyler. Adam ne dilese beğenirsiniz! Ellerini kaldırıp “Ya Rabbi, tek gözümü kör et” demiş.
Hocam! Naçizane Aksaray (il olan😊) şubeniz olarak: ben pinpon oynamam ve koroda hiç yer almadım ben hep solo! repliklerinizi ; onayınız olursa kullanmak istiyorum.tesekkür ederim.
Merhaba Dücane bey iyi akşamlar. Söyleşinizi dikkatle dinledim ve payıma düşenleri aldım almaya da çabalıyorum. Hiçbir art niyet taşımadan bütün samimiyetimle size soru yöneltiyorum. 2008 yılında Yenişafak gazetesinde kaleme aldığınız prensilvanya notları adlı yazınız hakkında ki düşünceniz nedir ? Şuan bulunduğunuz yerden bakınca o yazınızı nasıl değerlendiriyorsunuz ? Bir insan teki olarak nasıl cevaplandırırsınız? Size taş atmak ya da saldırmak veya açığınızdan yakalayıp 'bel altı' vurma niyetim olmadığını tekraren beyan ederim. Bu soruyu, size emek vermiş ve sizden bir çok şey öğrenmiş bir insan teki olarak yöneltiyorum. Hürmet ve muhabbetle
hocam ağzınıza sağlık. haset'i tanımlarken "hasette güçlünün gücünü kaybetmesi ona sahip olamayanları daima rahatlatır. acırken bile zevk alırlar." dediniz. tragedyaları bu bağlamda düşünebilir miyiz? onu sınıfsal bir deşarj olarak ele alıp, isyanı engellemek için bir fren olarak düşünebilir miyiz? selamlar.
Metafizik in önemi üstüne konusmalarınızı dinlemistim, ama sunu anlamıyorum Tanrı nın zemini ile Tanrı yı birbirinden ayırıp tanrının/tanrılıgın dogası üzerine bana göre ilginc,kapsayıcı ve derin felsefe yapan Biricik dostum Schelling üzerine ders/söyleşi yapmadınız ;400 saate yakın dinlemisimdir sizleri ,bir kere bir yerde alıntıyla deginmistiniz sadece, bu durumu tarafınıza saygılarımla arz etmek istiyor sadece dikkatlerinize sunmak adına bu yorumu yapıyorum.. Schelling in söyle bir cümlesi var Allah askına bkz; 'Peki,maddede herkesi rahatsız eden ve onu asagılarda görmelerine neden olan nedir? Sanırım, onları rahatsız eden maddenin tevazusudur...' diye devam eden bir bölüm.. insanlar daha yakından tanımalı diye düşünüyorum, haddimi aşmadan belirtmek istedim.. Schelling hakkında pek bir incelemenin olmaması onun 'popüler' olmamasından mı, talihinden mi vs. ?? diye bitireyim
Ahmet soysalın bir iki sohbeti var bu konuda,Fichte, Schelling, Hegel. Kant sonrası dönem ve aslında hepsi yoğun bir şekilde mutlağın peşine düşmüştür. Ben,doğa ve hegelle birlikte tin. Ben çok şey bilmiyorum açıkçası ama Schelling ve hegel aslında arkadaş ve sonraları hegelin gölgesinde kalmıştır. İsimler değişsede bunlar aslında bağlantılı konular ve bence burda popülerlik ve talih pek uygun değil. Çünkü bu filozoflar düşünsel gelişimde yer etmişlerdir. Naçizane şunuda söyleyeyim, belkide en popüler olan filozof ironik biçimde nietzsche'dir. Ama henüz tam anlayanına rastlamadım. Hiç anlamayan demiyorum ve eh işte kendimce biraz onu biliyorum ama her yaşam kıpırtısında ve olayında karşıma yeni anlayışlar ve yeni bakış açıları kazanıyorum. Yani aslında filozofu okumak başka,onun gibi hissedip,onun meselelere nasıl baktığını, yada bakış açısını kavramak oldukça zor. Çünkü onlarında hayatlarının çeşitli dönemleri oluyor. Yani ağzımda ki baklayı çıkarayım izninizle, schelling'e dostum dediğinize göre onu iyi tanıyor olmanız gerekir.)) Benimde aklıma soktunuz, müsait bir zamanda biraz daha bakayım kant sonrasına. Teşekkürle bunun için.
Atlar ile ilgilenen birisi olarak şunu söylemek isterim.Sayın Dücane hocamın örneğini bazen binicilik derslerimde öğrencilerime aktarmaya çalışıyorum. "At mirattır"vesselam...
Geçen bi hanfendi fatih altaylı teomana tuzak kurdu diye bir video çekmiş. Açıkçası merak ettim ve çünkü teomanı severim ve özellikle son icraatı genele değil, belliki kendisi için yaptığı bir çalışma. Aslında tuzak falan yok ve videoyu izlediğimde kastını anladım.Gençliğinde ki teoman ve onun imajıyla alakalı. Teoman orada ev alın, birikim yapın gibi klasik bir yaşlı gibi konuşunca bu hanımda onu alaylı bir dille eleştirmiş. Fakat teomanın sözlerini birebir almak hatasına düşmüş ve elbette o roportajı izlemedim. Ama teoman söz konusuysa orda ironi mutlaka vardır. İşte bazı sözler bazı imajların üzerinde durmaz. Yalçın küçüğün meraksızlar çağındayız sözünüde, buraya sıkıştırayım. Çok emek verdim sözüde beni teoman karşısında ki o hanfendi algısına düşürüyor istemsizce) Aslında elbette belli bir starlık algısından ziyade, kişinin ürettiği eserleri ve kitleye kendisini nasıl gösterdiğiyle alakalı bu. Kemal sunalla, kadir inanır algısı arasında ki fark gibi. Ben sizi koronodan çok çok öncedende biliyordum ve tam zamanını hatırlayamam. Ama karşıma nerde çıktıysanız, bu nasıl islamcı derdim kendime. Çünkü görmek gibi bir özelliğim var. Bu arada islamcılarda alınmasın, bu memleket böyle bir yer, yağmur yağsa nem kapar insanlar. Trierin itiraf filmi için bir programa konuk olmuştunuz ve orda utanma ve sanatla ilgili bir şey söylemiştiniz. Sanatta utanma olmaz minvalinde bir şeydi. Tabi soruya bir cevaptı yanılmıyorsam. Genelde insanlar sonuca zaten ulaşmış insanları severler ve onların arkasında ki emek onları ilgilendirmez. Hani bazı şeylerde bu daha çok geçerlidir ve aslında bunu açıklamaya çalışmakda kulağa hoş gelmeyebilir. Sihirbaz gösterisinin sırrını açıklamamalıdır. Çünkü şu yanılgıya düşülebilir, bende emek verirsem öyle olabilirim. Hadi ters motivasyon yapalım. Olamazsın.. Doktora gittiğimizde düşünüyormuyuz mesela, bu adam acaba mesleğine emek verdimi. Zaten ön kabul olarak bunun böyle olduğunu bilmek zorundayız. Çok emek verdim sizi muhayene edebilirm. Hastaya böyle derse hasta tereddüte düşer. Belki yukarıda ki teoman örneğide böyledir. Genç kızın hayallerindeki teoman imajı. O sahneyi çekecektim ama utandım. Tabi bunlarda mümkün. Yani hocam zaten emeklerinizi bizlerle paylaşıyorsunuz. Sizin buna extra vurgu yapmanız, anlatımınızı güçlendirmez. Tabi teoman gençliğine dönemez) bende dönemem,kimse dönemez. Ama herkes kendisini silkeleyebilir ve çünkü ortaya çıkacak emekten ziyade, artı değerdir.Amacım burda anlaşılabilir ve sözlerim hep kendimedir. Silkelemek istediği kendimdir. Sohbet için teşekkürler.
Hocam Erol Göka bir iki cümle eleştiri tweeti attı. Siz 3 saatlik ayrı bir söyleşi yaptınız.. Yetmedi burdada yarım saat eleştirdiniz. Ortada bir orantısızlık var ve bu doğru değil…
Hocam Caner Taslaman ile ne zaman program yapacaksınız ?.. Biraz onun ilminden irfanından faydalanın, adam kur'an yorumu yaparken hem de ayetlere kendince bilimsel mana yüklerken arapça bilmeye gerek bile görmüyor. Çok büyük A-L-İ-M !!!