Zaman, can çekişirken, Akrep yelkovan, arasında; Bir adım öteye gidemezken geceden, Ay, ışığını çekerken sinesine, Yıldızlar çekilirken kuytu karanlıklara, Hüzün, Bakır bir çaydanlıkta demleniyordu, Ve ben, son sigaramdaki dumanları da hapsediyordum içime, Saat on ikiyi beş geçiyordu. Ekmek bıçağında dilimleniyordu ömrüm; Masum, yalınayak çocukluğum; Umudun kıyısından geçmeyen gençliğim, Ulu orta seriliyordu, harami sofrasına, Düş bahçelerim yağmalanıyordu, Her kes payına düşeni alıp giderken. Bütün kimsesizliğimle, Bütün çaresizliğimle, Bütün çıplaklığımla, kalıyordum karanlığın koynunda; Üşüyordum, Tepeden tırnağa buz kesiyordu yalnızlık. Saat on ikiyi beş geçiyordu. Dişlerimle, şafağı sökmek isterken karanlığın göğsünden; Gün ağarıyordu saçlarıma, Tel tel, Raylarımdan çıkıyordum, Vagonlarım kopuyordu bir biri ardına, Savruluyordum, Bir cinayete kurban gidiyordum, Kaza süsü verilmiş, Faili meçhul bir ölüm biçiyordu terzi masasında, Bir tabuta çivileniyordum. Saat on ikiyi beş geçiyordu
Toygar Işıklı bu müziğin melodisini yapmış fakat beğenmediği için kaydetmemiş. Bir gün eşi dinlemiş bu melodiyi ve çok beğenip stüdyoda kaydedip o şekilde karar vermesini istemiş. En son Toygar da kaydetmiş ve bu müzikle bizi buluşturmuş. Eşi sayesinde.. 👏👏👏👏
Toygar ışıklı bir başkadır gönlümüzde, çoğu kişi bilmese bile adını aslında odur arkasında yatan tüm güzelliklerin. Eyy filmlerin arkasında yatan müzik seslendiricisi göster bize kendini saklanma çık ortaya makamını bertaraf ediyorsun ''ETME''...
Ömer: Sakın.. Sakın tek bir kelime daha deme.. Sakın tek bir yalan daha söyleme.. Niye biliyor musun. Çünkü inanırım.. Ramiz Dayı: Oysa herkes öldürür sevdiğini... Toygar Işıklı nefis bir müzik yaptı Ezel dizisine. Şarkılar da dizi de bağımlılık yaptı dizi boyunca. üstelik bu sahneye denk gelip diziyle tanıştım ben... Pazartesi geceleri kilit :(
Bir hafta öncə diziyi bitirdim,ana indi şu muzigi dinleyerken anlıyorum ki Sizi beni bitirmiş.....Harika bir iş!!! İzlər burakan,hafızakara hekk olmuş...
niye eyşan, niye niye niye... bu bir soru değil, bu acının dışarı vurumu, bu, acıyı azaltmanın bir yolu be ezel kardeş... acıyla ihanetle böyle mücadele edebiliyorsun...
sen cok ayır bir diziydin sen cok farklı bir karakterdin ezel senin gibisi ne karakter ne oyuncu olarak gelmiyecek. Bize bu mükemmel deneyimi yaşattıgınız için teşşkür ediyorum. 8 kere bitirdim hayatımın sonuna kadar geri dönüp dönüp bitiricem.
ulan ezel 2009da 13 yaşındayım çoçuktuk o zaman ilk bölümünü izlemiştim gerisi izlemedim şimdi izliyorum keşke izleseymişim o zaman .En iyi Türk dizisi olacak her zaman ağlattın finalde ezel :(
Ustam! Aklım firarda. Gözbebeklerim de müebbet hüzün, Dilimde ay kesiği bir yara, Düşüm kırık dökük, Umudumun boynu bükük, Bir öksüzün omuzlarında sukut. Yüreğim sana emanet sıkı tut. Tut ki; kancık pusulara düşmesin. Bir hain kurşunu gelip deşmesin. Ustam, Ne zaman o senin bildiğin zaman, Ne sevda gördüğün masallardaki. Eskiden, Halı tezgahında dokunurdu aşklar, Nakış nakış, körpe kız ellerinde. Mendillere yazılırdı isimler, Yüreklere kazılırdı gizlice. Sevdalılar asil ve de yürekli Sevdalar, kavgalar iki kişilik. Oysa şimdi; Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde. Meşru sevdalardan, Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara, Günahkar gecelerden. Beni herkes sevdaya asi sanır, Oysa aşk, beni nerde görse tanır, Hasret tanır, Zulüm tanır, Ölüm tanır, Yüzüm yüzümden utanır. Yorgunum ustam; Ne katıksız somun isterim senden, Ne bir tas su, Ne taş yastıkta bir gece uykusu. Var gücünle asıl sükunetime, Çığlığım kopsun, Uzat ellerini güneşe dokun, Uyandır uykusundan, Tut yüreğimden ustam tut, Tut beni, sür güne…
Zor günlerim aklıma geliyor. Kendimi çaresiz,huzursuz bir kapana kısılmışçasına. Aradan 1 sene geçti ve çok farklı bir yerdeyim.Başaracağım ve hayallerime ulaşacağım ilk noktadayım.