30 yıl 50 yıl 100 yıl falan geri gittiğimizi söyleyenlere hak vermiyordum ama hocamın anlattıklarıyla düşününce en 500 yıl geriye gittiğimizi anlıyorum :D 10 aile için heba olan 80 milyona selamlar...
Geri gitme falan yok 5 senede halledilecek şeyler. Halkın çıkarlarını koruyarak oluşturulan bı sisteme çoğunluk uyar. Ama mevcut sistem gücü bölmek istemediği için bilerek insanları geri bırakıyor. Topluma huzursuzluk vermiyor huzursuzluktan korku duymayı veriyorlar.
Türkiyede son yıllarda olan olaylara çok güzel ışık tutmuşsunuz, uberin ve paypalın yasaklanması, yurt dışından gelen ürünlere vergi zammı yapılarak gelmesinin zorlaştırılması gibi.
Bu harika kitabın incelemesi ve harika yorumlarınız için minnettarım hocam size. Kitaptan anladığım gelişmek için mutlaka hukukun üstünlüğünün tanınması ve özgürlüklere önem verilmesi ve bunun için devletin olması ama muhakkak gücünün sınırlandırılması gerektiği. Bu teori belli ülkeleri açıklamaz belki 21. Yüzyılda dünyanın bu kadar biribirine bağlı olduğu bir dönemde çok daha önemli olduğunu düşünüyorum! Devlet olmalı evet ama muhakkak gücü sınırlanmalı, bağımsız kurumlar olmalı, özgürlükler hat safhada olmalı diye düşünüyorum ❤ Tekrar çok ama çok teşekkür ederim tüm ekibe. Kitabı birkaç sene önce okumuş ve Yazarın diğer kitaplarını da almıştım. Son kitabı teknoloji ve yapay zeka ile ilgili olan da hayli ilgi çekicidir. Tavsiye ederim ❤
Bir iktisatçı olarak kitabı okuduğumda Douglas North'un Nobel ekonomi ödülünü aldığı konuşma aklıma geldi. İngilizce bilenler o kısa dersi okurlarsa kitabın ana argümanının temelini o dersten aldığını görebilirler. Bu kitap, Douglas North'un Yeni Kurumsal İktisat anlayışının genişletilip genel okuyucu için düzenlenmesi ile hazırlanmış gibi. ESG, kitap hangi iktisadi düşünce ile bağlantılı diye sorduğundan belirtmek istedim.
Bu kitap analizi çok iyi olmuş. Geçen defa Jared diamond analizi dedikodu günü gibi olmuştu. Bu bölüm artıları be eksileri ile güzel bir üslupla anlatılmış. Tebrikler
Kavramsal yaklaşımınız güzel olmuş, tartışmaya yancıların katılımı çok hoş...Kitabın başlığından esinlenerek "Fikirlerin seçeneklerin çeşitlenmesi ve kavramların yükselişi"
Hocam modern dünyayla, daha doğrusu güncel dünyayla çelişmeyen, onu inkar etmeyen ve onu farklı bir şekilde yorumlayan tarzınızla ufkumuzu açıyorsunuz.. Teşekkürler
Sayın, ESG yine muhteşemsiniz efendim. Kitabın ilk 50 sayfasını okuduktan sonra kitabın adının değişmesi gerektiğini düşünmüştüm. Kitabın ismi "Ulusların Düşürülüşü" olmalı. İlk elli sayfada eskilerin deyişi ile "merd-i kıptı şecaat arz ederken sirkatin söylermiş" sözünün gerçekleştiğini gördüm. Kolonistler, öncelikle idarecileri ele geçirir diyor. Ulus kralı için çalıştığını düşünür ama aslında kolonist şirketler için çalışır. Buenos Aires'te kolonizmin başaralı olamaması halkının çalışmayı sevmemesi olduğu bilgisi de çok ilginçti.
Anladığım, vatandaşını minimum insan olarak korumak ve yaşatmak gelişmeye yetiyor. Konu dışı; Ümit Işın hoca ile birlikte bir programınızı görmeyi çok istiyorum. Emekleriniz için teşekkür ederim.
@@alpas1 hahahah ilk haftadan yine ayni muhabbet mi? sosyal bilim ornekleme ile desteklenir... mesela tarhsel olarak son 4 szondur ayni sozler soyleniyor sonuc nedir?
Emrah Hocanın buradaki eleştirilerinde şöyle bir yöntemsel hata var gibi: Ceteris paribus prensibini dikkate almadan eleştiriyor Acemoğlu'nun teorisini. Acemoğlu'nun katılımcılığa (inclusiveness) dayalı açıklamaları, diğer faktörlerin olmadığı anlamına gelmiyor. Diğer faktörlerin aynı olması durumunda, katılımcı toplumlar daha iyi gelişir, diyor.
Bu yorumu gordugume cok sevindim. Videoda bilimsel yontem tamamen gozardi edilerek konusulmus. Bu tarz hic bir calisma, bir ulkede veya bir kurumda su su ozellikler varsa kesinlikle su su seyler olur demez, diyemez. Dogal deney ortamlarindan faydalanarak marginal cikarimlar yapar bu calismalar.
Ulusların Düşüşü’nü değerlendirirken keşke Dar Koridorlar’dan da bahsedilseydi. Videoda dile getirilen eleştirilerin pek çoğuna aslında orada cevap var, hepsine olmasa da, belki de zaten onun için yazılmıştır kitap. Dar koridorlarda örnek veriyorum göçebe toplumların neden gelişemediği konusunda, zaten kurumların ve devletin nerdeyse olmayışı neden gösteriliyor. Aynı şekilde çoğu Afrika kabilesinin gelişememesini de ona bağlıyor. Devlet yok ki adam akıllı. Ya da Çin örneğine de cevap getiriyor orda. Bu “inclusiveness”ın işe yarayabilmesi için devletin yetkin olması gerekir diyor ve sosyal mobilitenin olmadığı yerlerde devlet yetkin olamaz diyor. Aynı zamanda “inclusiveness” kavramını da kendi zamanına göre değerlendirdiğini düşünüyorum kitabın. Videoda konuşulanın aksine bence kitap önceki durumuna göre ne kadar daha içerici olursa o kadar iyidir gibi bir önermede bulunuyor. Onun dışında kitabın dış faktörlere hiç değinmemesi konusundaki eleştiriye katılıyorum ancak onu da anlaşılabilir buluyorum. Kitap daha genel bir framework üzerinden ekonomik gelişmeyi anlatmaya çalışıyor, tekil olaylar ile değil. Ne yazık ki Venedik ve Roma örnekleri hakkında bir şey diyemeyeceğim, ama kitabın önermesini ben yine şöyle görüyordum hep: Bu devletler zaten zamanlarına göre inanılmaz güçlüler veya zenginler. Bu avantajlarını kaybetmeleri zaman alıyor, çevrelerinin onları çünkü parça parça yutması gerekiyor. Bu adamlar hiçbir şey yapmasalar da çevrelerinden çok daha zenginler zaten falan filan…
Hocam sağolsun tüm kitabı özet geçti. Almaya gerek kalmadı zaten bir grafiklerinde koysa tam olacaktı. Ama çok güzel bir video hala iyi çalışmalar başarılar devamını dileriz.
Selamlar videonuz çok değerli ve ilgi çekici.Bize fazlasıyla bilgi katıyorsunuz ve meraklandırıyorsunuz.Son zamanlarda merak ettiğim Karamanoğulları hakkında bir video çekebilirseniz çok müteşekkir olurum.Şimdiden teşekkürler.
Değerli paylaşımlar için teşekkürler. Ben de yarattığı his akış için hiç hazırlık yapılmadığı , o yüzden çok dağınık. Biraz düzenlense ne müthiş olurmuş. Ayrıca dinlemek çok yorucu, Emrah bey biraz yavaşlasa ve kelimeleri boğmasa dinlemek ne kadar keyifli olurdu.
"Demokrasi olmasa da hukuk olur"kısmına bir örnek vereyim. Kanada'da yaşıyorum. Pakistanlı arkadaşım söylemişti. "Askeri egemen bir devletimiz de olsa, hukuka büyük oranda güvenimiz tamdır. Bizim yargıçlar, adi bir suç işleyen bütün askerleri yargılayabilir ceza verebilir. bizim sorunum, hukuki değil siyasi" demişti.
O arkadas hayal gormus. Hukugun sorumlulugunu kime karsi gordugu de onemli. Ayni sekilde bakildiginda, Turkiyede de hukuk var ama ne derecede islevsel, tamamen baska bir konu. Siyaset hukuga etki ettigi zaman, siyasi problemler hukuki problemler de olmus oluyor.
Sorunları siyasi görmek aslında bir umut barındırır. Kısa zamanda siyaseti değiştirsek olaylar çözülür sanılır. Aslında mesele siyasi değildir, toplumsaldır. Tarihseldir. Siyaset sadece toplumun yansımasıdır. Sonuç olarak siyasetçiyi ithal etmiyoruz, bizden biri yani toplumdan çıkma.
@@ahmetahmet8592 evet dogru, o yuzden siyaset ve dolayli olarak hukuk sistemi de insanimizin bakis acisini yansitiyor. Sonuc, hayati en zor seviyede yasamak zorunda birakilan bir halk. Halklar hakettigi gibi yonetilir lafi bos bir laf degil. Bu yansimanin illa iyi sonuc verecegi anlamina gelmiyor.
Perinçek bu işi güzel özetlemişti. "Hukuk siyasetin köpeğidir." diye. Adam bunu gurur duyarak söylüyor, sen duyunca iğreniyorsun ama Hinsitan'da da hukuktan bir b.k olmayacağını, TR'de zaten artık padişahlık olduğunu güzel açıklıyor. AKP'den önce de hukuk siyasetin emrindeydi ama bazı şeyleri kitabına uyduramazsan yapamıyordun. Görece adildi yani. Mesela 367 krizi. Şimdi Tayyip'i bağlayan hiçbir yasa da yok anayasayı zaten sallamıyor.
Maalesef ben bu fikre katılamadım. Sonuçta hukuk dediğimiz şey haklıdan yana olmak ve buna göre düzeni stabilize etmektir. Hak kavramı demokratik olmayan ortamlarda güçlüden yanadır. Teokratik devlerde hak tanrıdan gelir. Monarşide kraldan gelir vesaire... Ama demokratik devletlerde hak toplumdan yanadır. Videoda bahsedilen yeni girişimcilerin önünü kapatacak oligarklardan monarklardan teokratlardan oluşmaz. Yani videoda hoca kendiyle çelişti gibi geldi bana. Nihayetinde franco hükümetinde demokrasi gibi bir kurumsallık yoktu. Evet belki o dönemde diğer demokrasilerden çok daha güçlü bir atılım gerçekleştirmişlerdi ama güç odağı yinede franco hükümetinin çevresindeydi. Buda başka bir sorun ortaya koyuyor: eğer birgün franco hükümeti, teknolojik ve iktisadi gelişimlerin kendi önlerinde bir engel olduğunu düşünürlerse aynı şirket monopolisini devlet üzerinde kurmazlar mı? Bununda örneğini bugün kuzey korede görüyoruz.
Neden bazı uluslar geride kaldı, bazıları farkı çok açtı sorusuna tek bir cevapla kısıtlamak zorundayız? Diamond'ın coğrafya görüşü başka birisinin kurum görüşü, başka birisinin ekonomik sistem görüşü, başka birisinin kültür görüşünü hep birlikte harmanlayıp cevap vermek gerekmez mi?
Bir norma olan ihtiyaçtan kaynaklanıyor bu durum. Her teoriyi bir norm adayı olarak da görmek doğru değil. Bir sorunun birbirini bütünleyen birden fazla sac ayağından oluşan bir cevabı olabilir ve bu tarz teorilerin, bütünün bir payesini açıklayan bir dönüt olduğunu unutmamak gerekiyor
Valla devam ediyor seri, adamsınız be :) şu yapılan videolar biraz sınıf bilinci de geliştirse var ya hocanın amel defteri kapanmaz arkadaki Baha abimiz falan bile nasiplenir. Eşe dosta zorla izletiyorum, çok teşekkürler efendim!
Hocam "Bronz çağı çöküşü" ile ilgili bir içerik hazırlar mısınız acaba. İnternette bu konu hakkında türkçe kaynaklar kısıtlı, bu konuyu Emrah hocadan dinlemek isteriz.
Aslında Venedik prusya vs gibi ülkeleri hızlandırılmış kendilerine özgü programda (belki seyyahları anlattığınız gibi) anlatsanız süper olur ESG hocam.
güzel bir içerik lakin eleştirilerin dağınık bir şekilde aktarılması takibi zorlaştırmış. belki ana başlıklar altında toplayarak daha net bir anlatım sağlanabilirdi. Emrah Safa Gürkan'ın bilgisinden daha öz bir anlatım çıkarmak için belki arkadaki arkadaşlar genel bir yapıyı takip ettirip, konudan sapılmaması üzerine dikkat edebilir. fikirlerimi paylaşayım istedim, yardımcı olursa ne ala. video için çok teşekkürler, why nations fail kitabına eleştiriler gayet bilgilendirici oldu
Evet ESG’yi dinleyememin en büyük sebebi bu. Çok hızlı dağılıyor ve toparlanmaya da çalışmıyor. Yorumların güdüklüğünden kimsenin içeriğe dair aklıselim anlamlar çıkardığını da göremiyorum. Belki aynı sebeptendir.
Gelişmek dediğiniz şey daha önce geliştirilmiş şeyleri üretmek gelişme bu demek değildir. Gelişme yenilik ile olur. Çin gelisiyor gibi gözüküyor ama sadece yetişiyor . Yetişmek gelişmek demek değildir .
Müthiş bir yayın, Nobel ödülü vesilesiyle kaçırdığım bu yayını izleme şansım oldu. Ancak ekonomik ve daha birçok olay ve ilişkilerin sonucu olarak Avrupalı kapitalist genişlemeyi açıklarken kuzey batı Avrupalıların görece kapsayıcı kurumsal yapılarını biraz fazla mı hızlı geçiyoruz? Vaka. Denizaşırı genişleme ve kaynak zenginliği ılmasaydı, bu kapsayıcılığın anlamı olmazdı. Ama Portekiz ve İspanya’nın yapamadığı şey bu.
Hocam içerici değil de kapsayıcı kurumlar olarak çevirmişlerdi kitapta yanlış hatırlamıyorsam. O şekilde düşününce daha anlamlı hale geliyor gibi. İyi poroğramlar :)
Hocam merhaba bir video fikrim var. Zamanında tarihe etki eden kişilerin lakapları nerden geliyor merak ediyorum açıkçası. Örneğin Patrona Halil, Kuyucu Murat Paşa , Hezarfen, Barbaros, Köprülü gibi lakaplar. Bu lakapların neden takıldığı ya da nereden geldiği hakkında güzel bir video çekerseniz bence oldukça yararlı olacaktır.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.Hindistan'da demokrasi olsa kaç yazar mesela?Orta boy bir ülkede güçlü bir orta sınıfla demokrasi kalkınmayı sağlayabilir.Fakat fakir -kalabalık ülkede bu yöntem sökmüyor.Güney Kore felaket fakir bir ülkeydi.90'lara kadar diktatörlük altında kalmasaydılar kendilerini toplamaları zordu.
Asya Kaplanları bu 1800-1900 içindeki eğitimsiz halkın ezilip yerine eğitimli ve yeterli kişilerin konulduğu dönemi hızlı yaşadı. 6 Büyük Asya Devleti kalkındıysa gene metotlar aynı aslında: Eğitimsiz ve cahil kesimi bertaraf et, eğitimli olanı yerleştir, hızlı bir sanayi ve sektör bul (Tayvan için TSMC, Singapur icin Deniz Tasimaciligi.), Sektörlerle beraber kuvvet ayrılığı sağla sonra orta sınıf ve mevcut donanımlı üst sınıfla sistemi devam ettir.
36-39. dakikalar arasında bahsedilen ekonomi akadamisindeki ana akım için inside job belgeselini öneririm. Belgeselin ana odağı 2008 krizi ama amerikanın büyük okullarındaki ekonomi profesörlerinin nasıl videoda bahsesildiği gibi bu şirketlere danışmanlık verdiklerini bu çarkın içerisinde nasıl yer aldıklarını belli oranda açıklıyor.
Güzel ve başarılı bir video olmuş hocam teşekkürler. Bu kitaba manifesto niteliğinde Prof. Dr. Murat Yülek’in kaleme aldığı ‘Ulusların Yükselişi’ kitabını da incelemenizi öneririm.
Hocam öncelikle video çok güzel olmuş sizin ve kamera arkasındaki arkadaşların emeğine sağlık. Gayet güzel bir kitabı incelemişsiniz bunun için de teşekkürler. Bir sonraki incelemede Yanis Varufakis'in yeni bir kitabı çıktı tekno-feodalizm başlıklı onu inceleme şansınız var mıdır? Kitap daha türkçeye çevrilmediği için okuyamadım ama hakkında yazılanları okudum ve oldukça enteresan yorumlar yapılıyor, şimdiden teşekkürler. Esen kalın :)
hocam yün demişken barrington moore'un diktatörlüğün ve demokrasinin toplumsal kökenleri kitabı ile ilgili bir bölüm de güzel olabilir. Batı tarzı demokrasinin gelişmesi için gereken koşulları açıklamaya çalışıyor. sanayileşme öncesindeki tarımsal üretim biçimleri ve sınıfsal yapıların toplumsal devrimlere/sanayileşmeye etkisi üzerinde duruyor. 27:26'daki soru için de düşünülebilir.
Serrata Venediğin bırak çöküşünü, şahlanışının en önemli etkenlerinden, çünkü Guild'lerin önemli üyeleri ve aileleri alınıyor Great Council'a ve bu guild'lerin önemlileşmesine yol açtı ve bir institutional memory yarattı.
Hocam videodan o kadar cok zevk aldim ki soluksuz izledim. Okudugumuz bir kitap uzerine farkli gorusleri de gorebelicegimiz kaynklar var mi ayni bu video da oldugu gibi. Mesela tarihte psikoloji de bi konu hakkinda butun gorusleri karsilikli olarak bir arada sunan kitaplar makalaler var mi
"Coğrafya kader midir?" sorusuna kitap, Nogales şehri örneği ile doğrudan cevaplıyor. Videoda cevap vermedikleri yönünde bir yanlış aktarım olmuş hocam.❤
Peki bir teorinin tüm dünyayı ya da toplumları kapsayacak şekilde doğru ve tutarlı olması nasil mümkün olacak hocam? Burada coğrafyanın ve devletlerin sınir olduğu etrafindaki devletlein ve ekonomik yapılarının da etkisi kesinlikle büyük,hollanda-ingiltere ve kuzey fransa gerek siyasal kurumlari gerek hukuk sistemleri ve oluşturdukları rekabete açık orta sınıfı üst sınıf olmaya tesvik eden yapılları ile 17.-18. Yy larda öne fırlamıslar ve üstünlük elde etmisler ve belli bir noktaya çıtayı koymuslar akabinde diger devletler prusya/rusya gibi kendi iç dinamiklerini regüle ederek ayni yolu izlemeselerde koyduklari hedef benzer olmus( ingiltere/hollanda gibi devletlerin ulaştığı seviye ) , velhasıl şampiyonlar ligini her yıl aynı oyun tarzı kazanmiyor hocam bir yil guardiola futbolu bir yil ancelotti futbolu kazaniyor gibi sonuc olarak ulasilan/kazanılan zafer/basarı da aynı, çünkü hedef ayni tutulmuş ve oluşan bilinç ile buna giden regülasyonlar sağlanmış.Saygılarımla.
Çin’in ekonomik gelişimi dediğimiz şey, kurumları güçlü olan batının imalat bandı olmaktan öte bir şey mi ki? Yani kurumsal güçlü yapılar kurumları güçlü olmayan yapıları da yukarıya çekebiliyor. ´Teori Çin’i açıklamıyor` demek çok yerinde bir değerlendirme olmayabilir.
çok güzel olmuş elinize sağlık... Tarihimizin en önemli eserlerinden olan Divanı lügatüt türk ve mellifi kaşgarlı mahmut hakkında program yapmanız mümkün mü
Çin ve Hindistan ın ortak noktası iki ülke de popülasyon o kadar devasa boyutta ki ve Hindistan yazılımda Çin de hem teknolojide hem sanayide ve üretimde tutarlı devlet politikası sayesinde gelişti ama yüzde 10 civarında gezen büyüme hızı artık yok yani çin in büyümesi biraz aldatıcı ve sistemi tıkandı finansal açıdan da tıkanması an meselesi
Peki hocam Prusya falan açıklamıyor deniyor ya, burada ilk ortaya çıkış (plansız) ile taklit (planlı)yı ayırarak çözemez miyiz? Geç modernleşme ülkeleri genelde bu taklit yolundan, daha bilinçli bir şekilde ilerliyor ya, Elias da da vardı. Bu arada sanırım ekonomiye özel değil, çoğu alanda belli hegemonya var, onun dışında konuşan cezalandırılıyor. Sosyolojide de ekonominin tam tersi bir durum var mesela. Ezbere Yaşayanlar'da bahsetmiştiniz.
Hozam Wallerstein Dünya Sistemleri Teorisi incelemesi de gelir mi? Son iki videoda oldukça bahsettiniz, kaldı ki bana kalırsa en iyi çalışan açıklama da Wallerstein’ın teorisi. Sizden dinlemeyi de çok isterim.
daron acemoğlu'nun teorisi batının nasıl önümüze geçtiğini açıklamasa bile ( bence batının kalkınmasında tek bir model yok birden fazla model var ama kurumlar teorisi bu modeller arasında en önemlisi) batının neden konumunu koruduğunu ve 100 yıl sonra da aynı seviyede kalacağını iyi açıklıyor