Gül Yüzlü Sevdiğim - Loudingirra Özdemir (Singapur) 

2. BÖLÜM: Otelin üst katlarında, şehir manzaralı lüks bir odada Cem ve onun iki misafirleriyle sohbet ediyorduk. Kır saçlı, orta yaşlarda olan adam, ... Belediyesi Başkanıydı. Genç ve uzun boylu olan adam ise, ... Partisi İlçe Başkanıydı. Belediye Başkanı, özgür irademle bu yaşam tarzını tercih ettiğimi bir türlü kabullenemiyor ve durup durup: "Etme gel, seni memleketine geri götürelim. Nereye kadar böyle sefil bir hayat süreceksin?" diye beni ikna etmeye çalışıyordu. Belediye Başkanı, temiz ve saf bir Anadolu insanı babacanlığıyla konuşmaya devam ediyordu. Sevecen yüzüne bakıyorum. Ana dilimle konuşuyor, yıllardır yoksun olduğum, doğup büyüdüğüm topraklara özgü bir içtenlik seziyorum. Yaşantımı "sefil ve acınası" bulması karşısında içimde uyanan öfke, yerini hüzne bırakıyor. Darren ve eşi kızlarıyla birlikte köşedeki koltukta ne konuştuğumuzu anlamasalar da ortamdan hoşnut görünüyorlardı. Cem, zaman zaman Darren'e dönüp konuştuklarımızı kısaca tercüme ediyor, fakat daha sonra yine sohbete dalıyordu. Derken, parti ilçe başkanı: "Biraz da türkü dinlesek olmaz mı?" diye söze karıştı. Çalıp söylüyorum, eşlik ediyorlar. Köşelerinde artık sıkılmış olan Darren ve eşinin yanaklarına canlılık gelmişti. Telefonlarını çıkarmış çekim yapıyorlardı. Türkü henüz bitmişti ki Belidiye Başkanının gözleri açıldı, kaşları yukarı çekildi. Öne atılarak: "... Müftüsü ... Özdemir ile bir akrabalığınız var mı?" "Kardeşiyim." dedim. Cevabım üzerine Belediye Başkanı iyice şaşırmıştı. Önce Cem'in sonra da Parti ilçe başkanının gözlerinin içine uzun uzun bakarak: "Abisi benim arkadaşım." dedi ve kendisi gibi, onların da şaşkınlıklarını dışa vurmalarını beklercesine bir müddet hareketsiz bekledi. Tesadüflere göre şekillenen, plansız ve başıboş bir yaşantıya alışkın olmama rağmen, bu rastlantı karşısında, oradaki herkes gibi şaşırmıştım. Belediye Başkanı oturduğu koltuğun kolçaklarına sıkı sıkı tutunuyor, ayağa kalkacak gibi yapıp tekrar kendini koltuğa bırakıyordu. "Bu karşılaşma, kesinlikle bir tesadüf değil." diye söyleniyordu. Telefonuna uzanarak: "Abini arayacağım." dedi. İtiraz sözcükleri ağzımdan fırladı; fakat birdenbire üslubumu nezaketsiz buldum. İtirazımı sürdürmedim. Beledye Başkanının ilahî anlamlar yüklediği bu karşılaşmadan duyduğu heyecanı, sıcağı sıcağına abimle paylaşmak istemesi, son nederece normaldi. Zaten çoktan arama tuşuna basmış, telefonu kulağına götürmüştü. "Bak yanımda kim var!" Odadan kaçıp sokaklarda aylak aylak yürüme isteği içimde doğuyor. Abimle dört yılı aşkın süredir ne görüşüyor ne de ondan haber alıyordum. İrademiz olmadan bağlandığımız biyolojik bağ dışında, bizi birbirimize bağlayan hiçbir şey yoktu. Hangi frekansta birleşip iletişim kuracak, neyi konuşacaktık? Belediye başkanı telofunu elime tutturmuş, oradaki herkes gibi, aramızda geçecek diyaloğu merak ediyordu. "Meraba abi." dedim, telefonu kulağıma götürür götürmez. "Her şeyi bırakıp gitmene değdi mi?" diye sordu. Bu soru, kararlarını zarar kaygısı gölgesinde veren bir tüccara yöneltilmeliydi. "Yanlış bir soru sordun." diyecektim; fakat vaz geçtim. Duraksadım. Hayat; doğası gereği bir kaostu, biricikti, tekrarı ve kıyaslanabilecek başka bir örneği yoktu. Bu nedenle insan, cesareti ve zekası ölçüsünde, bir nehir gibi önüne ne çıkacağının kaygısını yaşamadan akıp yolunu bulmalıydı. Bir dağa toslayabilir, bir uçurumdan aşağı düşebilir veya uçsuz bucaksız çöllerde aylarca yol almak zorunda kalabilirdi. Hiç önemi yoktu, çünkü her deneyim kendi özünde değerliydi ve hayatın anlamı, deneyimlerimizin toplamının zihnimizde bıraktığı tattan başka bir şey değildi. Şimdi kalkmış, bir su damlası, kaynağından fışkırır fışkırmaz, yanı başındaki göleti, insan korkularının ürünü mitolojik öğretilere dayanarak okayanus zannediyor ve oradan, kurulduğu yerden suçlayıcı, alaycı ve kibirli bir üslupla nehire: "Her şeyi bırakıp gitmene değdi mi?" diye çıkışıyor. İlkel dogmalardan beslenen bir inancı, ailevî ve insanî ilişkilerin önünde tutan bu tavır, binlerce kilometre ötede bile gelip beni bulmuştu. Öfkelenmiştim; fakat çocukluk çağımda onun bana verdiği oyuncakların beni ne kadar mutlu ettiğini birden bire hatırlayıverdim. Sesim kısıldı, boğazım düğümlendi. Birkaç gün önce hangi ülkede, kimlerle vakit geçirdiğimi bile zor hatırlarken, o oyuncakların bütün detayları hala gözümün önündeydi. Boğazımı temizleyip bir iki yutkundum. "Evet, değdi." anlamında bir şeyler geveledim. Zaten bir tesadüfün şaşkınlığıyla gerçekleşen bu emrivaki telefon görüşmesi, bu cevabım üzerine daha fazla sürmeden, birkaç soğuk vedalaşma sözcüğüyle bitti. Telefonu Belediye başkanına geri uzattım. Kalktığımızda, vakit bir hayli geç olmuştu. Cem ve misafirleri bizi lobiye kadar geçirdiler. Vedalaştık. Araç, trafiğin olmadığı geniş yollarda neredeyse sarsılmadan ağır ağır ilerliyordu. Mila, uyuklayan annesinin dizlerinde uyuyordu. Darren ise, Marina Bay Sand Hotel'in içindeki dünyanın en büyük kumarhanesinden, üç gökdeleni birleştiren dünyanın en büyük platformu ve üzerindeki sonsuzluk havuzundan, kristal köşkten ve sanat-bilim sergilerinden konuşuyordu. Uykusuzluk ve yorgunluktan bir top güllesi kadar ağır başım, zaman zaman önüme düşüyor, Darren'nin sesi donuklaşıyor, sonra bu donukluktan ani, güçlü bir tonlamanın sıyrılmasıyla tekrar konuşmasına dikkat kesiliyordum. "Singapur'a ayak basar basmaz zengin turistlerin ve iş adamlarının uğrak noktası olan böyle bir yerde vakit geçirdiğin ve şehir manzaralı lüks odalardan bir tanesinde yemek yediğin için çok şansılısın." dedi. Gülümseyerek onayladım. Otabanın zayıf ışığında Darren'in yüzü loştu, fakat gölgesi bile, el değmemiş saf ruhunu ortaya çıkarmaya yetiyordu. Para ağıyla örülü ilişkilerin geçerli olduğu bu şehir devletinde, tüm yaşamını bir çantaya sığdırmış aylak bir adamı, ailesiyle tanıştırmış, yalnızca karşılıklı insanî duygular kaygısıyla evine davet etmişti. Eğer şanslı idiysem, yalnızca bunun için şanslı idim. Kendimi her zamankinden daha fazla eğreti hissettiğim o lüks otel odasında bulunduğum için değil. SON

Keşfedilmiyor diye seviniyimmi yoksa hakkettiği değeri almiyor diye üzüleyimmi.

Sizin gibiler olmasa anadolunun sesini kim duyuracak varolun gençler

Yolun çiçeklere bezenmiş Loudingirraaa , ne de doğalsın onca beton devlerin arasında bir bilsen. Çığırdığın her parçada, bir yüreğin hikayesi hayat buluyor yeniden. Ozanların mirasının sesisin sen. Yüreğine, hüzün dolu sesine sağlık Caann, pek Özelsin... 👏👏👏

"Aş artık kendini" derler ya, insanın kendisini aşmanın ete kemiğe bürünmüş hali senmişsin kardeşim.

Geldiğin yerin bulutunu yanında taşırsan, gittiğin yerin güneşi hiçbir zaman doğmuyor.

Bir hayalin peşine takılıp gitmek ne büyük cesaret..

Sen ne kadar temiz kalplisin canabi hak sana yardım etsin

Herşeyi birakip gitmene değdi mi diye soran müftüyü anlattığında ise vaktiyle okuduğum bir kitaptaki su cumleleri anımsadım: Yaşanılanlar,görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun,macera insanoğlu için büyük bir nimetti.Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk,bu Dünya'nın şahidi olmaktı.

"Bu soru , kararlarını zarar kaygısının gölgesinde veren bir tüccara yöneltilmeliydi." Ne güzelsin be adam

Allahim sen kardeşimizi yürüdüğü yollarda koru🤲🧿♥️

Ah nasıl özledim bu hikayeleri 💙 aman dikkat et sağlığına abim.

Seyyah olup su alemi gezerim türķüsü size çok yakışır hocam. Bence sizin de aklınızda ama doğru zamanı beklediğinizi düşünüyorum. Ama ecel kapımı çalıp ruhuma kastedip tatlı canımı alana kadar bekleyeceğim.

İslamın aydınlık gerçek yüzü, ki Yüce Tanrı'nın kendisi olan Sevgi'nin olduğu Alevi deyişleri... Yüreğine sağlık be evlat.. Ağlattın bizi...😪😪🙏👏

Dünyayı gezip zihninin prangalarından kurtulman çok anlamlı... İnsan illa bir kültür veya örfe bağlı kalmak zorunda değil.... İçindeki boşluk asıl dostu unutmuş ve başını su misali oradan oraya vuruyor olmandan kaynaklanıyor olmasın.... Hatırla ve içinde taşıdığın sevgiyi dağıtmaya devam et güzel insan.... Tüm Pir Sultan dervişlerine selam olsun

Nasıl özlemiştik, nasıl...

Özümüz ne kadar güzel değilmi? Türkülerimiz,Sevdamiz,Askimiz,Dinimiz,Asil Olan Insanimiz ne kadar güzel !!! Anlam var Hikaye değil gerceklik var ! ❤

sen adamsın adam... keşke daha sık görsek türkülerini o kadar güzel ki

Yaş 58 takılıp kaldım bu derviş oğlana. Nede güzel söylüyor Türkülerimizi. Tiryakisi oldum😥😥😥

Okudum... Öyle derinden hissederim ki Loudingirra hissiyatını... Kendisiyle tesadüfen tanıştığımı zannediyordum. Bugün bu savımı çürütmeye karar verdim. Okuduğum bir kitapta "Böyle zamanlarda kaçıp sığınabileceğim acayip bir barınak bulmuştum; hani nasıl derler, bir “rastlantı sonucu”. Aslında böyle rastlantılar yoktur. Bir kimse bir şeye mutlaka gereksinim duyuyor ve o şeyi ele geçiriyorsa, bunu ona sağlayan rastlantı değildir; kendisi, kendi içindeki istek ve zorunluluk onu çekip ilgili nesneye götürmüştür." şeklinde.... Hakikatle Kal Loudingirra 🌿🌼

Kim ne derse desin onurlu bir iş yapıyorsun kardeşim..Hiç yurt dışına çıkmadım ama oralarda sıkıntıya düşmeni istemem .takip ediyoruz sıkıntın olunca yaz destekleriz

Yüreğine sağlık yolun açık olsun

Güzel Adam... bu kadar içten... bu Türküyü dinleyip gözleri dolmayan var mıdır acep !!!!!

Böyle bir ses yok İlk defa bugün duydum ama bu sesi tv ekranlarında da isteriz

Sabırsızlıkla bekliyoruz yeni türkülerini...yolun açık olsun

Bildirimi ilk gördüğümde gözüm hemen ne zaman paylaştığınıza gitti. Sevincimi hemen 🌼 ile paylaştım. En az benim kadar sevinen dostumla, Hayatımıza bir pencere de siz açtınız... "Hakikat'e ulaşmada,İnsan sayısınca yol var!"cümlesi yine can bulmaya devam ediyor...🌼🌿

Helal olsun türkün müziği türkhalkmüziği işte bu sevgiler alanyadan

Ruhunu, bedenini terk etmeden serbest bırakan adam, yaşadığın hüznü ve siniri her türküde, her satırda tekrar tekrar yaşıyor ve yaşatıyorsun. Ülke ülke gezmen belli ki bir şey aramandan ötürü değil. Kendini daha çok kaybetmeye çalışmana tanık olmak hüzne, bağlamanın tınısı da mutluluğa boğuyor. Yolun açık olsun.

Hoş geldin sefa getridin gözümüz yollarında kaldı..

Bahtın açık olsun ... Eyy yüce gönüllü insan... alnından öpüyorum seni...

Ben burayı nasıl bu kadar geç keşfettim diye sorgulamaktan alamadım kendimi, çok güzel.

Ağzına sağlık canım kardeşim benim. bizi layığı ile ve kültürümüzü sergilediğin için sana minnettarım. yolun açık olsun. Pir yoldaşın Hızır yardımcın olsun. Hacı Bektaşi Veli ışığın olsun ☺️🙏🏼 Kurban olduğum Yüce Rabbim yar ve yardımcın olsun 🙏🏼🤗

Kaçımız bu dünyaya niçin geldiğimizin farkında? Hayatı olabildiğince yaşadığımızı sanıyoruz ama anlıyormuyuz hayatı. Birilerinin anlam yüklediği değiştirilemeyen şeyler etrafında düşüncesizce sorgulamadan.... sonrasına yaşamak anlamı katıp yola devam ediyoruz..

Yüzlere,yerlere alismaktan vazgeçen bir adam.Yasamak sadece AN da yaşamak.Kim ben özgürüm diyebilir ki ?Yerimizden kıpırdayamiyoruz.Surekli bir şeylere sahip olma gayesiyle en güzel zamanlarimizin farkına bile varmadan tükenip gidiyor.Aklim hayalim rüzgar gibi olmak.Ne bir yüze alışmak istiyorum ne de bir mekana....

Geç keşfettim ama bayıldım. Hem çok güzel eserler, hem verilen mesaj çok güzel. Hem söyleyenler çok iyi. Hem dünyanın 4 bir yanını gezmeniz... Biraz kıskandım. Hatta ne birazı bayaaa😂.

Bağlama çalmıyorsun be kardeşim resmen dile getiriyorsun . Her tele dokunduğunda benimde yüreğimin teline dokundun. Helal olsun

Men bir denz kenar bir çay evi açardim ocaq başinda samavar çayi içe içe. bu adamida orda ifa elemek ucun devet ederdim axşamlar insanlar gelib mudiqi dinleye dinleye şarki dinleyib lezzet alardilar.

Turkiyenin basarisi Sanatcilarin, Muzikcilerin, Avukatlarin, Doktorlarin, Turkhalkinin elinde ve basarilar Turkiye

Can dervisim reklam sirasinda hikayeni okurken bitiyor reklamlar ben yeniden başa alıyor sonra deyişini dinliyorum eline teline özüne nefesine sağlık inşallah canlı dinlemek nasip olur ❤ 😍 👏 👏 👏 ⚘ ⚘ ⚘ 🕊💐

Senin gibi insanları doğuran analara helal olsun.

İnşallah hiç girme kara toprağa, kötüler girsin. Yolun bahtın açık olsun inşallah memleketlerden birinde bir evin olur da yerleşik hayata geçersin. SAĞLIĞIN VE VARLIĞINI DAİM OLSUN.

Kutluyorum🙏👏👏

güzel bir dünya turu sevilmiş gercekten içinden gelmiş azim ve istek yollara düşürmüş ama sahıpde cıkmış gittiği ülkeler

- Okul Bahçesi - Yağmurlu bir Kasım günü, Cebimde ıslanmış bir mektup, Zar zor toparlamışım kendimi, Sol yanım alev, alev, Seni bekliyorum okul bahçesinde, İçimde deli bir cesaretle, Hayatım boyunca unutamayacağım O ses yankılanıyor uzaklardan ve gittikçe yaklaşıyor, Merdivenlerde bir koşuşturmaca, Acı siren sesleriyle bir ambulans geliyor okulun bahçesine, Bilinmez bir korku kaplıyor içimi, Ve sedyede görüyorum seni rengin soluk bembeyaz, bir melek gibi, Koşuyorum hiç durmak sızın boş sokaklarda yağmura karışan göz yaşlarımla, mezarlıkta alıyorum soluğu Annemin başucunda, Bir yandan dua ediyorum, bir yandan kendime, kaderime kızı yorum, ben sevdiğim için mi ölüyor insanlar önce Annem şimdi sen, Sevmem bir daha kimseyi, Mezarlıkta biraz ağladıktan sonra eve gidiyorum, dua ediyorum sabaha dek, Ve ertesi sabah okulda alıyorum acı haberi küçük kalbin hayata dayanamayıp durmuş kalp krizi geçirmiş sin ve melek olmuşsun. Şimdi yıllar geçti hala aynı mahalledeyim, evlendim çocuklarım oldu, hatta kızım bizim okulda okuyor o bahçede geziyor, seni son gördüğüm yerde, Annemi her ziyaretimde, senin yanında uğruyorum, her seferinde iki gülle gidiyorum mezara, biri sana biri Anneme iki beyaz gül, hayatıma giren iki meleğe. Birde o mektup var senden kalan, Sana vermek için beklediğim o ıslak mektup hala saklıyorum onu, Merak ediyorsundur ne yazıyor diye, Şöyle başlıyor; Bunları yazı yorum çünkü seninle konuşacak cesaretim yok, sana saçma gelebilir ama öyle işte, Annemi kaybettikten sonra fazla çevrem olmadı yalnız gezdim hep, sessiz yalnız bir çocuk oldum , bu yüzden okulda deli diyende oldu bir sürü şey zırvalayanda oldu, ama sen, sen başkaydın benim için, Annemin gülüşleri vardı sende, belki bu yüzden farklıydın, seni her gördüğümde boğazım düğümleniyor konuşamıyordum bu yüzden bu mektubu yazma kararı aldım bilmiyorum cesaret bulup da vere bilir miyim sana, ha birde ricam var senden tek sen okursan sevinirim, sana olan hislerime karşılık vermesen bile aşkıma saygı duymanı isterim... Sen hatırlar mısın bilmiyorum ama, benim hiç unutamadığım bir gün var. Hani okul gezisine çıkmıştık ya, sıcak bir haziran günüydü, okulların kapanmasına sayılı günler kala, hayatımda ilk defa uzun bir yolculuğa çıkacaktım çok korkuyordum. Cam kenarında oturuyordum, korkularım epilepsi nöbetlerimi tetiklemişti, kriz geçiriyordum ve sen yaklaştın o an, gözlerinden süzülen bir iki damla yaşa inat, güçlü gözüküyordun. Elini saçlarıma atıp kulağıma fısıldadın " ölmek için çok küçüksün lütfen yaşa" dedin . Boynuma , yüzüme kolonya sürüyordun. Öğretmenler dahi panik olmuşken, sen o minicik kalbinle, minnacık ellerimle bana şifa olmuştun. O gün aşık olmuştum sana, evet sana aşığım...... Yazıyordu o mektupta, bak ben hâlâ yaşıyorum, bak hâlâ ölmedim. O gün, o minik ellerini tutup sana şifa olamadım, " ölmek için çok küçüksün" diyemedim. Sanki sen doğa üstü güçlere sahiptin, sanki orada bütün gücünü bana verip beni hayata döndürdün, sanki bu yüzden, benim yüzümden yorgun düştün... Sen, sen öldün. Maalesef ben hâlâ yaşıyorum... ( Cem BOSTAN - Sana Adanmış Şiirler )

Tanıdığım, takip ettiğim koca yürekli derviş okudukça dinledikçe yüreğin yüreğime işliyor. Yolun açık olsun...

abi gerçekten her videonun altındaki yazıları tek tek okudum ve gerçekten seni gibi yazan asla görmedim yanlış anlama çok içten ve beni öyle çok etkiliyorsun ki her okuduğumda gözyaşlarıma engel olamıyorum

Venezuelada selamlar çok buyuk is çikaryorsun gurur duyuyorum

Herşeyi bırakıp gittiğine değer bazen hayat. Derviş hoş gelmiş sefa getirmiş

Bir yerlerde birşeylere değiyor insana ait duygular.....slmlar

Emeyine güzel yüreyine sağlık güzel can Hak aşkına emeklerin ulu divana yazıla aşk ile

Ya resmem özledim sizi ve çok merak ettim. Iyi olmaniz beni çook mutlu etti. Yolunuz açik , kalbiniz güzelliklerle dolsun ve sadece güzel insanlarla tanışıp bize harika maceralarınızı gönderin. 😘😘😘😘

Seni dinlemek ayrı zevk.Okumak apayrı zevk evladım.Bulunduğun yer den yüreklerimize taşıdık seni .Haberin olsun yerini kimselere kaptırma kuzum. Sonsuz başarılar SANA.

Maşallah sübhanallah sana nr kadar güzel özgür bir ruhun yaşantın var Allah yollarını açık etsin

Ayy instagramda severek ve merakla takip ettigim güzel ses güzel kalem.. Burda da seve seve ... 👏👏👏👏👏

sen hep var ol dervişim. ilk yorumun benden olsun, pusudayız...

Ağladım. Düşündüm düşündüm içinden çıkamadım çıkamıyorum yollar beni ona çekiyor resmen çünkü yolum o. 🥺

Selam olsun kardeşime ağzına yüreğine sağlık ne güzel ses bu .

Anlattığın hikayeler hep güzel olur, insanı alıp özlediğimiz başka dünyalara götürür. Bu sefer öyle belediye başkanı ilçe başkanı falan araya girince tadı kaçmış ...Onlar at gözlükleri ile Singapur'da yeni servetler peşinde, bilmez senin Erdemli dünyanı... Partili yerel politikacılara arkadaş olup kaymağı bol dünyada yaşayan ağabeyin de anlamaz seni... Keşke küçükken sana ağabeyin oyuncakların yanında sazda alsaydı ve sen gizlice Bodrum katlarında saz öğrenmeye mecbur kalmasaydın. Dilerim daima yoluna seni anlayan güzel insanlar çıksın bundan sonra 🍀🙏

Herşeye rağmen türkü söylüyorsun. Eline diline yüreğine sağlık. Tüm dünyaya türkü söyledin ve tanitiyorsun.

Ağzına ve yüreğine sağlık Can.

Singapur'da saz çalan güzel insan. Maşallah.

Ağzına yüreğine ssağlık abim . Rabbim her daim seeninle .

Çok güzel çaliyorsunuz yüreginize salik

Yolun açık olsun derviş Allah a emanetsin her yerde iyilikler seni bulsun kardeşim.

Zordur,bir başına türkülerle kalmak onlara hayat verebilmek. Zordur,bu kadar çok sevenin varken onlara sarılamamak. Zordur, yanlızlığı sevmek dik durabilmek. Zordur,kaçarak yakalamak... Zordur,insan kalabilip insanlara değer vermek. Zordur,zorları seçmek ve hayat biçimi yapabilmek... Bu yüzden sana saygı duyuyor ve yolunda engelsiz bir su olup akabilmen için rabbimden yardım diliyorum.🙏🙏🙏

Eline sözüne gönlüne sağlık güzel insan, gönül teline dokunuyor sazın sözün varol. Yolun açık olsun.

Gözyaşını silmeyen kardeş gerekmez sana. VALLAHİ at gitsin ben öyle yapıyorum.

Dünya han sen bir yolcu hg din kardeşim eyvallah ağzına sağlık 🇹🇷🇹🇷🇹🇷ADAM KÜLTÜR ELÇİSİ

Eli sazlı Derviş desem olmaz ama gönül adamısın vesselam... yolun sonu önemli olan Seyri sulukun daim ola...

Helal olsun sana kardeşim

Ağzina yüreğine sağlık dostum

Bravo delikanlı tebrik ederiz. Memleketimiz in kültürünü, seslerini ve duygularını, gönüllü olarak bütün dünya halkları ile paylaştığın için sana sonsuz teşekkür ediyoruz.👏👏👏

SEN TÜRKÜLERİNLE BANA SAĞLIK, HUZUR VERİYORSUN DİLERİM ALLAH'IMDAN ÖMRÜN UZUN SAĞLI ĞIN DAİM OLSUN.

Insan olma yolunda vicdan törpüleyen kardeşim, seviliyorsun...

Ağzına yüreğine tezenene sağlık kardeşim bunu yapan tek kişisin şansın bol yolun açık olsun

Hayatımızın Asıl Gayesi : Yaratılıșımızın en büyük sebebi..! Her şeyi ve bizi yaratan hz. Allahin cc. bizleri varediș sebebi olan, Kendisini tanıyıp kul olmak; Ve bunu başarabilmek içinde, bildirdiklerini öğrenip onlara göre yaşamaktır. Allahü tealaya kulluğun çok çeşitleri vede boyutları vardır. Ama hepsinden önce bilinmesi gerekenler ise, her akıllı kişinin cevaplarını merak edeceği şu sorular ile ilgili gerekli bilgileri edinmektir.. : 1-Bizler, her şey ve şu evren 🌌 neyiz, kimiz? 2-Hepimiz, her şey nasıl meydana geldik? 3-Bizleri yapan varsa ne, kim? 4-Bizleri var Edeni nasıl tanıyıp bileceğiz? 5-Bizleri neden yaratmış? 6-Bizleri nereden nereye götürüyor ve ne olacağız ? 7-Bu hayatta bulunuș gayemizin bilgilerini, doğru olarak nasıl öğrenebiliriz? 8-Bu bilgiler nelerdir ? Evet bir kimseye, her şeyden önce lazım bilgiler bunlardır. Bunlarla, insanın var oluş ve hayat gayesi apaçık belli olur. İşte o yüce gaye yukarıda geçtiği gibi, her şeyi var eden Allahi cc. tanıyıp Ona kul olarak yaşamaktır. {Bundan dolayıda, bizleri var edip terbiye eden Allahimız, Peygamberlerine asv. vahyedip bildirdikleri (bilhassa Kuraan-ı Kerim) ile, hep bu konuları anlatıp işler kulları olanlara..!} - Buna başlarkende, şu dünya aleminin neye göre, nasıl ve hangi şartlarda düzenlenmiş olduğu bilinerek, dikkatli yaşanmalı. Yani insanın, dünyaya gönderiliș sebebi ve gayesi hedefli olarak..! Allah cc. bu dünya hayatını ve imtihan edilecekleri takdir planında, her türlü şeyin olacağı, her çeşitin konulacağı, hepsinin imtihan vesilesi kılınacağı, şerlerden de hayrlardanda hepsinin karıştırılarak, her çeşit çirkinliklerle "güzelliklerin ve hayrlılarin" ortaya çıkartılıp gösterilip kayıtlarının alınarak, ebediyet alemlerine nakledileceği; Bütün herkesin, hürcesine her çeşit davranabileceği ile sınav vereceği; Ama değeri düşüklerin daha çok olarak, değerlilerin kıymetini belli edeceği; herkesin tercih ettiklerine göre bir gelecekle karşılaşacakları; dikkatli olunmazsa, sanki devamlı olduğu zannedilecek tatlılık ve güzellikte yanıltıcı bir hayat, dikkatli olanlar için ise, her şeyi Allah'e yönlendirici ibret ve nimetlerle, güzelliklerle dolu, ebediyet kazandırıcı bir hayat ve alem; nankörleri, inkarcıları ve zalimleri Cehennemleri dolduracak; Kıymet bilirleri, inananları ve hayırlıları ilede, Cennetlerin dolacağı bir alem planlanarak, düzenlenmiş ; Aktörleride bunlara göre, yaratılarak rollerine yerleştirildikleri bir hayat..! Ama kimse önceden ne olacağını bilmediğinden, kendilerine hayr yolları bildirilip gösterilerek, yürüyecek kullara Cennet yolları tarif edilerek, bu yollarda yürümeye, Cennetleri kazanmaya bakın ve çalışın denilmiştir. Zaten bu güzel yolları tercih edenlerin (Allahim bizleri bu kullarından eyle) Cennetlikler oldukları, ama tercih etmeyenlerin ise, Cehennemlikler (Allahim bizleri bunlardan olmaktan koru) olarak seçildikleri belli olmuş olur. Evet bu dünya hayat ortamı bunlara göre olduğundan, burada tam bir rahat ve güzel, pürüzsüz bir hayat bulamaz, yaşayamayız. Burası imtihan ortamı olarak hazırlanmış, her şeyi karışık ve bulanıktır, safi değil. Ama Ahirette her şey ayrılmış olacağından, ruhlarımızın arayıp hasretini çektiği, safi ve tam huzur, mutluluk, saadet alemleri olarak Cennetler hazırlanmış, Cennetlik Allah kullarını, hasretle beklediklerini, Allah cc. dini İslam'da bildirmiştir. Elhamdülillah Rabbulaalemiin. Ona cc. kulluğun belli başlı diğer çeşitlerine gelince, - Onun bizlere vahyedip gönderdiklerini okuyup, böylece bildirdiklerini, en doğru gerçek bilgileri öğrenmek, - Yapmamızı istediği ibadetleri ifa ederek, Kendisine karşı kulluğumuzu göstermek.Ve böylece Ona cc. sağlam bağlı, kadem-i sıdk sahibi, sevilen ve seven duruma yükselebilmek. - Yap ve yapma, sev ve sevme dediklerine göre hayatını yaşamak.

Diline ağzına ellerine sağlık meslektaşım 😊👍🌹

Kendini bulan kişi kadar özgürü yok şu dünyada iyi ki varsın 😊

Gönlüne yüreğini sağlık oğul

Dünyayı gezmek ve türkü soylemek.. en sevdigim

Sazın sesi insanın içini mest ediyor üstünede sözler kalpten gelen sözdür ağzına yüreğini sağlık

Kalite kalite kalite ... 👏👏👏👏

helal olsun yiğidime ağzına sağlık gurur duyuyoruz seninle

İlk defa senden dinledim bu türküyü çok sevdim.sesine ve sazına sağlık.Hep senden dinlemeye devam edeceğim.Sen diye hitap ediyorum. Özür dilerim ama çok sevdiğim için, oğlum yaşında olduğun için dilerim çok mutlu olursun.Yolun açık olsun. Neden bilmiyorum Türk insanının yabancı memlekette yaşaması çok üzer beni çünkü oralarda daha çok sıkıntıların olacak.Sokaklarda kalmana ve insani ihtiyaçlarını karşılayacak bir evin olmaması çok sıkıntı ve üzüntü veren bir durumda. Ağlasakta çare yok gidiyorsun. kendine iyi bak. Sağlığın ve varlığın daim olsun.

Musa Eroğlundan Kevser Irmağını da söyleseniz bir gün. Sesiniz çok iyi gider bu türküye

Yüreğine sağlık güzel insan

elde olsa girmem kara toprağa girmeyince gönül vazgeçmez senden yar senden

Bugün keşifettim, ve geç kalmışım. Yüreğine sağlık. Tüm dünya ya türkülerimizi duyurman beni acayip duygulandırdı.

Ağzına sağlık,müzik evrenseldir

Bağlama inanılmayacak derecede ilginç bir Enstruman. Ön gerilmelidir. Farkı ise şu: Perdelerin yüksekliği 0.3-0.5 mm'dir. Tel ile perde arası 1 mm ve klavyenin uzunluğu da yaklaşık 1 m'dir. Böyle bir enstruman ben bilmiyorum.

Yolun ve bahtın açık olsun İlham kaynağısın👋👋👋

Yine güzel bir yorum ağzına sağlık abi

Gül yüzlü sevdiğim🌴 ecel kapımı çalmayınca gönül vazgeçmez senden Öyle ki hasretim sana 🌴

Şimdi bişey dicem babam anneme armağan etmiş adam öleli 35 gün oluyor….. aşk..? İnanmazdım asla! canım içim gidiyo … yok bu şarkı sevenleri akla getirir bana BABAMI getiriyo sebep.! SEBEP NE Mİ? Zaman doldurmak evet tek sebep şu alemde zaman doldurmak.! Özledim ALİ BABAMM

Vay gardaş ciğer parçalıyorsun yeminle bahtını açık olsun

Mükemmel yüreğine sağlık

Cok guzel

Zevkle izliyor,dinliyor ve takip ediyorum. Yüreğine sağlık genç kardeşim. Seviliyorsun, devam yolun açık olsun. Yorum yazan arkadaşlar videoları beğenip paylaşın lütfen.Hepinize sağlıklı günler diliyorum

Türkü okumak dinlemek çok güzel

Gönülde sönmüş duygulara , sazın ve senin sesin rüzgar etkisi yapıp tekrar alevlendiriyor.Var olasın.