gülserenification 

Bir sağlıkçı olarak tek diyeceğim şey şu sadece hekimler değil aynı zamanda sağlık bakanlığıda konuya el atmalı. Oraya insanlar tedavi olmaya gidiyor hikayelerinin senaryo yapılması için değil. İşin ilginç tarafı insanların bu dizileri kaçırmadan izlemeleri.

Klinik Psikoloji yüksek lisansı yapan bir psikoloğum, Etik dersimizde vaka incelerken Gülseren Hanım’ın kulağını ne kadar etik dışı olduğuyla ilgili bolca çınlatıyoruz :)

Bir psikolog olarak yazıyorum, madalyon bizim camiada kötü üne sahip bir yer. Daha bu diziler böyle patlamadan önce de orada çalışan psikologlara yaptıkları hak ihlalleri konuşulurdu. Ayrıca bir çok hocamız yapılanın yanlış olduğuyla ilgili tweetler attı ama bunlar bu alanda çalışanlar dışına ulaşmadı ne yazık ki. Hemen her işte olduğu gibi bizimkinde de kendini pazarlayan özellikle de sansasyonel şekilde pazarlayanlar öne çıkıyor, mesela Esra Ezmeci. Alanımız istismara çok açık çünkü meslek yasamız yok. Umarım sosyoloji vb bölümlerden mezun olup terapistlik yapan ya da böyle danışan haklarını ihmal edenler caydırıcı cezalar alır.

Çok üzülüyorum...gülseren hanım o kadar tehlikeli şeyler yapıyorki...hikayelerin gerçek sahipleri travmalarını tekrar tekrar yaşayıp hastalanabilir, başka hastalar benim hikayemde dizi olurmu korkusu yüzünden tedavi olmaktan vazgeçip daha da kötü olabilir, gülseren hanıma benzemeye çalışan yeni türler çıkabilir vs vs vs hiç bir açıklaması olmayan safi kötülük barındıran bir olay. Sırf eğlence ve para için hiçbir can yakılmamalı.

Benim anlamadığım nokta şu aslında, gerçek hikaye anlatıldığını, psikoloji konusunda bilinçlendirdiğini iddia edenler var bu kadının dizileri hakkında. Kırmızı Oda dışında hangi dizisi psikolojiye ışık tuttu (ki o dizi de yanlışlıklarla doluydu), hangi dizisi gerçekten bilinçlendirdi? Şu Yalı Çapkını mıdır nedir, ne öğrenmemiz gerekiyor ondan psikolojiye dair mesela? Ne çıkarımlar yapmamız gerekiyor? Töre dizilerinden çıkarımlar yapıyorsak Asmalı Konak falan da izleyeyim, bu dizinin amacı ve aydınlattığı yolu hiç çözemedim ama.

Abla psikolog gerçekten bir şans işi dediğin gibi. Ben de 2019 gibi gitmek istemiştim ve tanıdık aracılığı ile bir doktora gittim. Anneme konuştuğumuz her şeyi harfi harfine söylemiş yetmedi bir de abartmalarda bulunmuş. Kadın çıktığında ağlıyordu sen düşün neler dediğini. Ve o zaman durumumuz olmamasına rağmen kendimizi zorlayarak gitmiştik. O adama da hakkımı hala helal etmem. Ben de korku oluştu mesela. Bir psikoloğa ya da psikiyatriste gitmek korkutuyor geriliyorum.

Öncelikle çok teşekkür ederim video için. Çünkü senin gibi kendi durumunu anlatan insanlar dizilerden daha çok olayı normalleştiriyor ve iyi hissettiriyor. Ve sonunda kendimi ifade edeceğim bir yer bulduğum için mutluyum. Kendinde böyle bir hastalık varken bu tip şeyleri dinlemek biraz can sıkabilir ama patlamak üzereyim, çok özür dilerim. Ben okuldayken durumumu danışmana anlattım, o beni götürdü. O yere gitmeden önce iki kere devlet hastanesinde çalışan doktorlara gittim ve bana dediler ki "Belirtiler bipolara uyuyor ama incelememiz lazım, o nedenle şu an sana en fazla uyku ilacı yazabiliriz." Ama burada bir doktor, bana "BELKİ sen depresyonsundur, sendeki bu taşkınlıklar onun belirtisidir, senin depresyonun da böyledir." dedi ve antidepresan verip yolladı. Bipolar; hiperaktivite ve depresyonun karışımı. Yani bana antidepresan verilince geriye hiperaktivite kaldı (ki bipolar olma ihtimali olan birine antidepresan yazılmaması gerektiğini internet bile size söylüyor). O kadar enerji doldum ki geceleri yorgunluktan bayılıyordum, sabah sersem gibi uyanıyordum, riskli şeyler bana zevk veriyordu (bizim balkondan komşunun balkona geçip evlerine girip ön kapıdan çıkmak gibi), sürekli konuşuyordum, sürekli yemek yiyordum ve boyum 165 olmasına rağmen 45 kilonun altına düştüm. İlacı kutu bitene kadar kullandım. Kutu bitip yenisini yazdıracakken resmen gözümden perde çekildi ve ben ancak o zaman etrafımdaki insanları ne kadar yorduğumu fark ettim, o zaman bu ilacın bana iyi gelmediğini fark ettim. Sonra başka bir yere gideyim dedim. İnternetten bir devlet hastanesinden randevu alırken "Aa bu kadın çok tatlıymış." diye gittiğim doktor, şansıma iyi çıktı ve ona sürekli gitmelerim sonrası sakinleşebildim. Sana kıyasla ben ucuz yırttım ama hayatımın en büyük atağını oraya giderken yaşadım ve bunun tek nedeni de yanlış yazılan ilaç. Ve gizlilikten bahsedip durdukları için şu an bunu yazarken bile sürekli "Dava açarlar mı?" diye düşünüp duruyorum ama kendileri insanların hikayelerini kamuyla paylaşıyorlar. Sözde kısa tutacaktım, yazdığım tirat için üzgünüm ama cidden rahatladım. Gerçi birkaç gün sonra davadan korkar silerim yorumu :)

bence bu olay masumlar apartmanı ve kırmızı oda'nın bitişiyle son bulmalıydı. en azından ilk sezonları için söylüyorum ben başarılı bulmuştum ve insanları düşünmeye sevk eder diye düşünmüştüm. çünkü yanlış olan olayların sonu güzellemeye bağlanmadan ders vererek bitiriliyordu. bence sonlara doğru her türk dizisi kötüleşseler de son çıkanlar kadar değillerdi. şahsen ben özellikle yalı çapkını adlı saçmalığın gerçek olduğuna bile inanamıyorum hadi diyelim gerçek sonunun nasıl biteceğini hepimiz biliyoruz. böyle bir hikayeyi önümüze senaryo diye koymalarını doğru bulmuyorum çünkü şuan dizide olan bütün absürt şeyler unutulup dizi sonunda esas karakterler aşık ve mutlu olacak normal olan buymuş gibi. neyse bana göre bu ülkenin en büyük problemi her şeyin cıvkını çıkarması ve yine bir şeyin çıkardılar

Her şeyde olduğu gibi bu tarz dizilerde de sorunumuz suyunu çıkartana kadar uzatmaktı bence. Kırmızı Oda ilk sezonuyla gerçekten belli bir etki yaratmıştı ki bence bu dizilerin olayı da topluma biraz ayna tutmaktı. Ama gel gör ki reyting uğruna saçma sapan şekilde işlemeye ve o tuttu şöyle de çekelim diyerek çoğaltmaya başlayınca tadı kaçtı. Bizim milletçe genel sorunumuz bu gibi, asla tadında bırakamıyoruz bir şeyleri.

Tamamen doktora ve kuruma bağlı bence çünkü benzer durumu annemle babamda yaşadım. Tavsiye edilen bir psikoloğa götürdüm ikisini ayrı ayrı ve evlilik terapisi için değil psikolojik tedavi almaları içindi. Şerefsiz adam anneme kocan bunu bunu diyor senin için, babama da eşin şunu bunu dedi senin hakkında diye ikisini birbirlerine kırdırdı ve olan sorunları daha kötüleşti. Annemi hiçbir şekilde ikna edemedik bu olaydan sonra tedavi olması için. Bilim insanı olarak hayatımda hiçbir psikoloğun hastasına başka bir hastasını anlattığını duymamıştım. Dava ettik ve hem tazminat aldık hemde meslekten uzaklaştırıldı ama sonradan duyduğumuzda göre yeniden kliniği açılmış nasıl olduysa. Zaman, tonla para kaybının yanında en önemlisi aileme travma yaşattı...

Lilo tv de bu konuşma geçtiğinden beri bu videoyu bekliyorum teşekkürler

2019'da majör depresyon ve anksiyeteye bağlı olarak yeme bozukluğum vardı. Günde sadece üç kaşık bulgur pilavı yiyebiliyordum o da midem de herhangi bir bulantıya sebebiyet vermesin diye yağsız tuzsuz, bildiğin haşlanmış bulgur. En sonunda artık hiçbir şey yememeye başladım. Üç gün boyunca hiçbir şey yememiştim. Çünkü yiyemiyordum. Aşırı stresten artık yer yemez kusuyordum zaten. Neyse annem bu böyle olmaz bir doktora gitmek lazım diye beni bir doktora götürdü. Adama diyorum ki ben üç gün boyunca tek lokma yemek yemedim. Hiç unutmuyorum, karşımdan bana sırıtarak şunu dedi: Öyle bir şey olamaz. İllaki yemişsindir, bu kadar süre yemezsen ölürsün zaten vs vs. En son ergenlikte olur böyle şeyler diyip gönderdi beni. Ki ben 2019'da 20 yaşındaydım. Yani ergenliğin artık son dönemlerindeyim. Yeni ergen olmuş da değildim. Ki olsam bile yemek yediği an kusmaya başlayan bir insan var karşısında bu normal mi yani? Senin 21:37'de anlattıklarını dinlerken bu olay geldi aklıma. Gerçekten bir de adama kendimi ispat etmekle uğraşmıştım. O kadar b*ktan bir durumdu ki hâlâ aklıma geldikçe sinirlerim bozuluyor.

Tıp fakültesinde 3. Yılına gelmiş biri olarak ilk yılda bize öğretilen ve kafamıza kazınılan şey hasta mahremiyetidir. Kişi 18 yaşından büyükse bilgileri annesine babasına bile verilmez. Kendini doktor olarak adlandırıp insanların hayatlarını satan bu kişiye aşırı tepkiliyim ama ülke öyle bi konumdaki bu dizilere mi tepki gösterelim bu dizilerdeki yaşanan ve gerçek olan olaylara mı tepki gösterelim bu dizileri reytingte birinci sıralara taşıyan halka mı tepki gösterelim şaştık

Gerçekten katılıyorum sana. Özellikle şu devirde insanın güvenini sarsmak çok kolay. Benim de başımdan böyle bir deneyim geçmişti. Ağır depresyonunum var anksiyeteden hiçbir şey yapamaz hale gelmişim ve gittiğim psikolog bana sınıf arkadaşımın da ona geldiğini ve ne gibi problemleri olduğunu anlatmıştı. O gün güvenim çok sarsılmıştı psikologlara karşı ve gitmemeye karar vermiştim bir daha. Bir daha o arkadaşımla da konuşamadım çünkü benim yaşadıklarımı ona anlatmıştır diye. Psikolog gerçekten şans işi

Psikoloji son sınıf öğrencisi olarak madalyonun kötü ünü bizim camiada bilinir zaten ama anlattıklarını duydukça “of abi bunu yapmamışsınızdır ya” dedim her seferinde. Çok üzüldüm gerçekten bunları yaşamana. İyi psikiyatrist/klinik psikoloğa denk gelmek çoğu zaman şans işi maalesef. Ya deneme yanılmayla bulmak gerekiyor ya da başkalarının önerileriyle -ki başkasına iyi gelen terapist size iyi gelecek diye bir kaide yok maalesef-. Eleme işini kolaylaştırmak adına özellikle klinik psikoloğun eğitimlerine bakmakta fayda var diyebilirim, psikoloji lisans mezunu ve klinik psikoloji yüksek lisansı zaten muhakkak olmalı ayrıca çalıştığı alanlara, hangi terapi eğitimlerine katıldığına ve hangi ekolü takip ettine de bakılmalı. Bir meslek yasamız olmadığı için istismara çok açık bir alan. Devlet denetleme görevini yapmadığı için terapistin yeterliğini kontrol etmek de danışana kalıyor maalesef:(

Bahsettiğin yerin Madalyon olduğuna yüzde yüz eminim. Hatta o büyük bina cinnah tunalı taraflarımda konsolıslukların arka tarafında kalıyor. Oraya yıllarca gittim hic bir faydası olmadı. 10 dakika ilgilenip, ilac yazıp yolluyorlardı. Bu kliniği kuranda Gülseren Budayıcıoğlu

2018 civarında depresyonum olduğunun farkına varmış biriyim ama ne zaman başladı tam bilmiyorum. Depresyon nedenlerim birkaç taneydi ve fark edince anneme dedim durum böyle böyle eğer ev ekonomimiz kaldırıcaksa terapi almak istiyorum. (ki ailem bu duruma yabancı veya kötü bakmıyor çünkü 7 yaşımdayken babamın vefatından dolayı bendeki değişimlerden dolayı da 2 sene terapiye götürmüşlerdi) Ben böyle bahsedince annemler tamam dediler ama devlette pek iyi dinleyemiyorlar tedavi alıcaksan madem özele gidelim. İyi bir doktora başladım ama sorun seans başına alınan paraydı ve ben annemlere açılıp tedaviye başladığım 2019 sonları (kendim hallederim belki diyip ertelemiştim aileme bahsetmeyi) fiyat çok uçmaya başladı ve 3 veya 4 seans sonra gidemedim malesef... İyi gelen birini bulmuş ama zamanla ailemin ekonomisinden dolayı ulaşamaz olmuştum. Hala depresyonum var hatta pandemi zamanı biraz azalır gibi olsa da şu an yeni mezunum ve işsiz psikolojisi üzerine bindi ama işe girmeden tedavi göremem... Ama işe giremiyorum diye de bu haldeyim... Biraz kısır döngü gibiyim...

bu bahsettiğin muhteşem kliniğe ergenlik döneminde yoğun depresyon atakları yaşarken gitmiştim. psikolog hanımefendi beni 20 dk kadar dinledi, anlatıcaklarımı bitirmeden sözümü kesti annemi odaya çağırdı beni odadan çıkarmadan “ergenlikte olur böyle şeyler, takılmayın” dedi. ben her gün int*h*r etmeyi düşünerek uyanırken bana ergenlikten dedi ya. üni sınavına hazırlık dönemimizde de rastgele giden herkese kırmızı reçeteli antidepresan vermesiyle ünlü bi klinikti. allah kimseyi düşürmesin gerçekten 👌🏻

Bu diziler sayesinde deli sıfatı ülkede kaybolacaktır. Ama bir yararı daha var,Psikiyatrist ve Psikologların müşteri potansiyelleri arttı. Somut örnek vereyim. Arkadaşımın kızı psikoloji mezunu,4 ay önce serbest çalışmaya başladı ,benden çok para kazanıyor.(Emekli öğretmenim.)

Antalyada yaşıyorum annemin 10 senedir çektiği uyku problemi için bir sürü doktora gittik hiç bir ilaç hiçbir tedavi işe yaramadı sonra doc dr bilge burçak annagür e rastladık Allah bin kere razı olsun ilk seansta verdiği 1 ilaçla kadıncağızı kurtardı bu çileden , gerçekten doğru doktora denk gelmek lazım

En son masumlar apartmanı ve kırmızı oda'yı izlemiştim. Onlar da başta hoşuma gitmişti ama sürekli bir acı - mağduriyet mastürbasyonunu benim bünyem kaldırmıyor. Zaten evde televizyon da yok çok şükür akşam gelince sadece doya doya moda diye bir program var onu izliyorum youtubeda. Ondaki dramalar bile beni çok yoruyor. Bir konuda problem yaşadığımı hissettiğim zaman da araştırıyorum. Oturuyorum saatlerce bilgisayar başında makale, pdf, video ne bulursam bakıyorum sonra "a sorunum şuymuş çok da normal bir şey bu da geçicek yani" diyorum ve geçiyor. Ne kadar doğru yapıyorum bilmiyorum tabi yine de bende bu işe yarıyor.

Abla sen anlattıkça ben sinir krizi geçirdim resmen

Podcast yapsan ne kadar dinlerim diye düşündüm videonun yarısından sonra. Kendi deneyimlerini ya da benzeri şeyleri konuştuğun, gerçi bu kadar işinin arasında bu seni çok sıkıştırabilir bunu istemem ama yaparsan kesinlikle dinlerim.

Yaşadığın olayı dinlerken ben sinirden yerimde duramadım sen iyi dayanmışsın.

Benim nöroloji doktorum da migreni papil ödemle karıştırmîştı beyin basıncımın normal seviyede olduğunu bilmesine rağmen beyin basıncını etkileyen ilaçlar verdi ve bana 15 kutudan fazla kullandırttı 5 ay boyunca ne zaman ilacı içsem duygusallaşıp ağlıyordum hiç öyle bir şey olmamasına rağmen bana önce kõr kalabileceğimi sonra da ölebileceğimi sõylediler hastaneye yatırįp belimden sıvı aldılar 2 kere MR çektirdim ve ona rağmen bana o ilacı kullandırmaya devam edip olmayan bir şey var diye inanmamı sağladılar şimdi hâlâ psikolojik soeunlarla uğraşıyorum stres için antidepresan kullanıyorum yani yazık söylediklerinin aksi olduğunu öğrendiğimde oturup ağlamıştım sinirden ve hayal kırıklığından bana 5 ay boyunca ağır ilaçlar kullandırttı ve onun yan etkileriyle uğraştım...

Bir hekim adayi olarak yaziyorum. Profosor olan psikiyatr hocamiz, Gülseren hanimin yaptiklarinin etik disi oldugunu ve psikiyatr hekimler arasinda da kotu sekilde anildigini anlatmisti derste

'gerçek hayat hikayesidir' yazılınca bitiyor bütün olay. sorgusuz sualsiz inanman bekleniyor.

Abla benim babam psikoterapist ve yıllardır işin içinde ben ona bu dizilerden bahsettiğimde ki kendi de görmüştü zaten bana ilk dediği şey bunu yapamaz olmuştu sonra ben durumu anlattım bana her ne kadar danışanların isimleri değiştirilmiş de olsa onların rızasını almıştır aksi takdirde danışanlar onu dava edebilirdi dedi ki bu benim de aklıma yattı çünkü gülseren budayıcıoğlu hem kitaplardan hem dizilerden çok para kazandı yani danışanlar kendi haklarını arardı bunun yanında terapistlerin bu konuda görüşü ise genel anlamda alay etmekten ibaret terapistlerin olduğu whatsapp gruplarında falan (babamın telefonunu karıştırmadım kendi gösterdi) bu diziler ve olayların işleyişiyle genel anlamda dalga geçiyorlar bu konuda ses çıkarmak gibi bir niyet var mıdır bilmiyorum ama bana yok gibi geldi çünkü demin bahsettiğim gibi rıza alınarak yapılmış olması gerekiyor ayrıca babama televizyonda yayınlanmasından bahsettiğimde de bunu vatan dizileri mafya dizileri gibi gelip geçici bir akım olabileceğini söyledi ki bu da benim aklıma yattı çünkü bazı dönemlerde belli tarz diziler ön plana çıkıyor ama genelde uzun soluklu olmuyor arka sokaklar ,eşkiya dünyaya hükümdar olmaz falan gibi

Ben bir psikolojik danışman olarak yıllardır bu psikiyatrist kadının şarlatanlığından bahsedip duruyorum çevremdeki insanlara ve birçok meslektaşım da benimle aynı fikirde. Tabi ortada ciddi bir mesleki ırkçılık olduğundan "o tıp okumuş sen nerden bileceksin" mahiyetinde söylemlerle de karşılaşıyorum. Psikolojik danışmanlık mezunuyum, psikoloji veya psikiyatri mezunu değilim ama her şeyden öte nasıl bir terapi yapılacağını, hangi yöntemin ne şekilde ve hangi durumlarda izlenmesi gerektiğini bu konuda her hangi bir okuma yapmış birinin bile rahatlıkla bilebileceğini düşünüyorum. Gülseren Budayıcıoğlu medyatik rolüyle şu an meslekte, işini başarıyla yapan, etik ilkelere duyarlı diğer kişilerin haksız yere çok önünde gösteriliyor. Üniversitelerde söyleşilere katılıyor (çoğu zaman belli bir ücret karşılığı) ve inanılmaz ölçüde insan bu şarlatanı izlemek için orada oluyor. Bu konudaki öfkemi mazur görün lütfen. Belki kendisi bu işi medyaya dökmeden önce gayet başarılı, insanlara yardımı dokunmuş biriydi. Gelin görün ki ruh sağlığı hizmetlerinde gizlilik ilkesi diğer bütün sağlık hizmetlerinden bile önde tutulmalıdır. Gidip, çoğu zaman tonlarca para verip, kendisine güvenip (birçok insan gerçekten kendisine yardım edileceğini düşündüğü için çok kolay manipüle edilebiliyor), bütün özel hayatınızı, travmalarınızı anlattığınız insanın bir süre sonra tüm bunları aptal bir tv kanalına satması ve üstünden para ve şöhret elde etmesini ne kadar doğru bulursunuz bilemem. Ama kimse bu kadına bir şey söylemediği gibi aksine saygı gösterip yaptığı işi tebrik ettikleri için kendisine özenen büyük kitleler oluşmaya başladı. Ülkede zaten psikolojik destek almaya karşı ciddi bir ön yargı varken, örneğin; kırmızı oda dizisinde psikiyatristin danışanlarından sonra zaman zaman kendi duygularını (acıma, küçümseme vb.) dile getirdiğini veya bir şekilde bunu gösterdiğini görüyoruz. Bunları izleyen kişilerin hali hazırda ön yargıları da varken psikoloğa gittiğinde, gerçekten yargılanmayacağını, küçümsenmeyeceğini düşünmesini bekleyemeyiz ve bu sorun en temel şeyi yani danışan ve danışman arasındaki terapötik ilişkinin kurulması önünde ciddi engeller oluşturabilir. Bana katılıp katılmamak sizin fikriniz tabi ama ruh sağlığı hizmetlerinin çocuk oyuncağı olmadığını düşünüyorum ve toplum sağlığı açısından çok önemli bir mesleğin bu şekilde rencide edildiğini belirtmek isterim.

Yaklaşık 6 aydır psikolojik tedavi alıyorum OKB ve OKKB üzerine hem psikiyatristle hem de bir psikologla ayrı ayrı çalışıyorum olur da bir gün kendi hayat hikayemi bir kitapta veya bir senaryoda görecek olursam çok üzülürüm kendimi kullanılmış gibi hissederim kendim de bir danışan olduğum için hayat hikayeleri dizilerde oynamış danışanların yerine koyuyorum kendimi gerçekten yıpratıcı bir şey olsa gerek

İyi bir klinik psikolog bulmak bu ülkede çok zor bence. Kendilerini biraz daha öne çıkarsınlar ve reklam yapsınlar bu kötü bişey değil.ben ulaşmak isterim ama maddi olarak ta ciddi bir yatırım gerektirdiği için herkesi deneme yanılma ile eleyemeyiz. Bize bir referans lazım. Buna bir çare bulunsun lütfen.

selam, o kliniğe gidebilmek için ta kalktım kayseriden ankaraya geldim evet yıl 2016, senin deneyimine benzer bir süreçten geçtim, bok gibi bir deneyimdi, haram zıkkım olsun terapi parası, tşklerr

Dilara sen hastanedeki anlarını anlatınca aynı şeyleri yaşıyorum gibi oldu bi içim daraldı o kadar haklısın ki

Ayrıca şu dalga geçme olayı bana çok tanıdık geldi eskiden gittiğim bir psikiyatrist böyle yapmıştı benim dikkat dağınıklığı sorunumla ve genel olarak sorunlarımla dalga geçmişti kadına diyorum benim hiç arkadaşım yok sorunlarım var vs o da diyor ki olsun boşver sen ders çalış falan :D

Allahım yıllardır aynı sıkıntıyı çekiyorum. Bi terapiste gitmeyi düşünüyorum ama kimseye güvenemiyorum.

Kırmızı oda ilk duyurulduğunda halka insanın ruhunun da hastalanabileceğini öğretebileceğini düşünmüştüm ama hayali ya da gerçek anlatılan vakalar o kadar ağır ve dramatize ki, bence artık insanlar “Psikoloğa/Psikiyatriye çok ağır çocukluk travması yaşayanlar gider.” Diye düşünmeye başladı. Olduğumuzdan çok daha kötü bir yere geldiğimizi düşünüyorum. Psikolojik tedavi görüyorsan ya çocukken annen intihar etti, ya suistimale uğradın, ya sokakta büyüdün vs gibi bi algı başladı bilinçsiz kesimde. Ne yazık ki dışarıdan bakınca normal bir hayatı olan insanların psikolojik destek alması daha büyük bir tabu haline geldi. Eğer iyi bir eğitimin varsa, iyi bir işte çalışıyorsan, iyi bir ailen varsa vs. kimse depresyona girebileceğini ya da başka mental rahatsızlıkların olabileceğini kabul etmiyor. Uzun yıllardır anksiyete ile savaşan birisi olarak söyleyebilirim ki toplum baskısı bu dizilerden sonra benim için daha da arttı.

Ben de ankarada yasiyorum daha once oraya gittim ve cok fazla para verdim ayni sekilde hic dinlenmeden ustumde ilac denendi ve saatlerce bekletildim. Bir daha da asla gitmedim. O merkez sayesinde kendi kendimi tedavi etmeyi ogrendim o kadar berbat bir hizmet aldigim icin. Bir daha da kapisindan girmem her gordugumde de kufrederim😂

Konuşulan bi konu aslında. Psikiyatri duvarın ardı podcastini tavsiye ederim bu konuda bölüm çekti

gerçekten bu yaşadıklarına çok üzüldüm. haketmeyen insanlar hep haketmediği şanssızlıkları yaşıyor. umarım hakettiğin kalitede ıq seviyesinde düzgün doktoru bulursun umarım yaşadığın tüm kötü duygular durumlar geçer ve eskide kalır. bence sen herşeyi başarırsın. çok kötü olaylar yaşamışsın ama hala pes etmediğin için bi gün kötü olan herşey geçicek. anlattıklarına sinirden kudurdum ben olsam paramı almak için şiddete başvururdum kesinlikle. ve o zamanın 400 tlsi şuan 1600-2000 tl yapıyo şuan rahat büyük para yani. umudunu kaybetme herşey bi gün geçicek.

2022 başında ben de ankarada okurken depresyona girdim. Benimki şehri sevmemem yüzündendi(-miş). Yaşadığın deneyimi ve neden ben kendime zorluk çektiriyorum ki raddesini çok iyi anlıyorum. Bana da aynı şekilde kağıtları doldurtup direkt olarak emdr tedavisine başladılar ve benim depresyonumu eski sevgilime bağladılar ki 2 yıldır görmüyor ve hayatıma devam ediyordum :D yanlış tanı yüzünden tekrar onu hayatıma almis oldum bir bakıma. Bu sefer olmadı haftaya iyi gecer ondan sonraki hafta şans vereyim belki düzelir derken 1.5 ayımız gecti en sonunda köpek sshiplenince masrafları karsilayamadim bıraktım terapiyi. Ve köpek de bana iyi geldi kendime gelmis oldum eski yaşadığım şehre geri döndüm yeni bir terapistle devam ettim daha mutluyum. Bu konuda demek istediğim de vazgeçme eşiği çok zor ama bir o kadar da önemli senin yerinde olmamaları için bence eski kliniğini şikayet etmelisin insan hayatından daha önemli bir şey yok.

seçim kazanmayan ,derken gülmen ! varyaaa fenasın

Danışanlarına müşteri, potansiyel kitap malzemesi olarak bakma durumu oluştu bu dizilerin sonucunda. Vaka analizi yapmak bir sorun değildir normalde. Uygulama derslerimizde hocalarımızın öncesinde yaptığı danışmaların deşifresini inceleyip doğru şekilde duygu yansıtmayı, tepki vermeyi öğreniriz. Bu durumda da bir yanlışlık olduğunu asla düşünmedik. İsimler gizli olur ve maddi menfaati olmaz herhangi birinin. Başka insanların travmalarının bu denli ortaya sürüldüğünü görmek mesleki etiği tamamen sorgulatan bir şey olmalı. İlk öğretilen ısrarla üstünde durulan danışan danışman gizliliğini bu kadar görmezden gelebilmek hala danışanların rızası var denilerek mantığa uydurmaya çalışmak nedir artık gerçekten anlayamıyorum. Empati yapmak yerine gelen herkesin karşısına geçip ağlayan psikiyatrist portresi oluşturdular. Artık deli doktoru gözüyle bakmayan sempati duyanlar bile derdimi anlatayım benimle ağla moduna giriyor. Ruh sağlığı alanında eğitim gören her meslekten kişinin uzak durması gereken materyaller bunlar, köklü yaklaşımların, temelleri sağlam yeni kuramların uygulama videoları, deşifreleri bulunabilir. Yok dedenin yıllar önce içtiği sudan sen bugün hasta olmuşsunculara ve benzerlerine prim vermeden, bilimsel zemine oturmayan hiçbir şeye güvenmemeyi öğrenerek mesleğe başlanmalı.

Bide böyle dizileirn rezilliğini söyleyince "ama bunlar gerçek hayat tamam mı 😤?" diyenler var.

Abi fenalıklar geçirdim sen yaşadıklarını anlatırken çok geçmiş olsun gerçekten

Ben psikolojik rahatsızlıkları olan bir insanım ve televizyon genellikle izlemem. Ama ailem izlerken ekranda görüyorum ve beni bazen aşırı tetikliyor. Ve kendimi o senaryoya yansıtılan insanları düşününce kafayı yiyorum

Pov : Belli bir izleyici kitlesi bu videoyu bekliyordu

deneyimini dinlerken sinir krizi geçirdim burada ÇIĞLIK

Çok haklısın. Ankara da yaşıyorsun genellikle doktor önermeyi sevmem ama olumlu görüşüm olan bir doktor oldu.

Bu gün aslında başka bir video gelmeyecek miydi 🥺🥺

Pisikiyatris kişiye bipolar diye bir hastalık var zaten uyuyamamakla başlıyor öğrensin faydası olur! Kız kardesım hacettepe mezunu Gülseren Budayıcıoğlunun sadece kitapları varken bile deniyor du sohbet arasın da geçmişti ,böyle biri varmış hastalarını kitalastiriyormus etik değil diye hic elestirilmiyor degil eleştirenler popüler degil dizileri yok msl Dilara güzel insan sen anlatirken ben daraldım Umarım karşına gerçekten sana iyi gelecek bir doktor çıkar 🤲 Seviliyorsun

Abla senin ilk psikolog deneyimin gercekten berbat geçmiş. Benimki o kadar güzeldi ki anlatamam. Samsuna ulaşabilen çevre illerde oturan ya da orada yaşayan ve terapiye ulasmak isteyen insanlar varsa bana yazabilirler instagramdan yazisabiliriz lise donemimde bana cok yardımları dokunan bir hanimefendidir doktorum. Terapiyi gerçekten herkese tavsiye ederim. Özellikle anneler babalar çocuğunuzu götürmekten lütfen çekinmeyin inan bir yabancıya bir bilene açılmak o kadar iyi geliyor ki.

Cidden çok zarar veriyor insana böyle yerler. Borderline bozuklugum var ve Bursadaki devlet hastanelerinde tedavi gördüm. Bana sürekli yanlıi tanı koydular günde 6 tane sakinleştirici aldım borderline olmama rağmen şizofreni tanısı koydular... O kadar saçma ki seni cok iyi anlıyorum

Bu arada yaşadığınız deneyim için de çok üzüldüm baştan sona çok yanlış :( kendi bulunduğum hastanede asla böyle bir yaklaşım görmedim eğitim sürecimde de hastayla konuşmadan muayene edilmez bir kere sadece testle tanı konulmaz. Bazı yerlerde artık paranın tadı fazla geliyor galiba ama malesef her alanda olduğu gibi tıpta da böyle insanlar var keşke özel yerler de denetlense bu şekilde sağlık sisteöi acilen düzeltilmeli çünkü biz de yeni doktorlar olarka her şeyin baştan sona yanlış olduğu yerlerde çalışmak istemiyorum

Selamlar🌿 hiçbir zaman tv izlemedim o yüzden bahsi geçen dizileri bilmiyorum ama sadece dizileştirilmesi değil vaka dosyalarının romanlaştırılarak kitap yazılması bile çok yanlış ve etik dışı.

Çok üzüldüm ve seninle birlikte ben de aynı şeyleri yaşamış gibi sinirlendim gerçekten. Ankara’da yaşamıyorum ama her yerde zaten böyle insanlar. Gerçekten her yerdeler, her meslekte. Tabii sağlık olunca konu sonuçları çok daha yaralıyıcı oluyor. Ben hiwell adlı bi uygulamadan terapi aldım, online oluyor ve size şikayetlerine göre doktor öneriyor. Doktorun çalışmalarını, ekolünü, mezun olduğu okulu falan görebiliyorsunuz. Beğenmediyseniz üst kısımda “cevaplarıma göre diğer uygun doktorlar “ gibi bir bölüm var değiştiriyorsunuz. Ben memnun kalmıştım açıkçası, gerçekten dinlendiğimi fark ettim ve en önemlisi HİÇBİR KİŞİSEL SINIRIMA müdahale edilmedi, hatta sınırlarımı çizmem için bana yardımcı da oldu. Yok uykusuzluk diye bir şey olmaz ki yaaa falan ne demekkk çok sinir oldum gerçekten. Bir de başka bir hastanın adını soyadını şak diye sana söylemeleri… Bu bahsettiğim uygulama yakında görüşme esnasında (danışmanın mimiklerini kaybetmeden) danışanın yüzünün bile tanınmayacağı bir filtre özelliği getirecek. Terapi almak isteyip bu gerizekalı kurumlar ve paragöz gülserenler yüzünden alamayan insanlara kendileri için iyi bir şey yapmaktan vazgeçmemelerini ve bu uygulamayı da denemelerini öneriyorum 🙏🏻 bu arada bu ülkede bir de Esra ezmeci diye bir gerçek var. Yok kuantum(??) fiziği kullanarak geçmiş temizleme terapisi yok erkeğinizi tutan dişiliğinizi arttıran lavanta kokusu diye gezen bir insan var ve ona bile tepki gelmiyor….

Yaşadığın talihsizlikler için çok üzgünüm Dilara. Açıkça söyleyeyim ben çok şanslıydım. "Aktif dinleme" kavramını hepimiz duymuşuzdur ama çoğumuzun kafasında hep havada kalmıştır, ben sadece psikiyatristimle konuşurken birinin beni aktif bir şekilde dinlediğini hissettim hayatım boyunca. Bahsettiğim doktor da herhangi bir devlet hastanesinde, özel bir klinikte falan değil. Beni can kulağıyla dinlemesi, nokta atışı ilaç tedavisi uygulaması ve daha pek çok şeyle sadece anksiyete ve depresyonumu iyileştirmekle kalmadı, hayatı benim için bütünüyle daha lezzetli bir hale getirdi. Kendimle olan ilişkim ve iletişimim artık çok daha kuvvetli. Ben Ankara'da yaşamıyorum ama sosyal medya üzerinden takip ettiğim iki deneyimli psikiyatrist var. Biri Cengiz Güleç diğeriyse Ertuğrul Köroğlu. Bu kişilerin hastası değilim, yalnızca şu an Ankara'ya taşınmak zorunda kalsam bu psikiyatristlerle görüşmeyi bir deneyebilirdim. Bu doktorlarla veya değil, umarım aralığından da iyi bir psikiyatrist bulursun. Seni çok seviyorum.

Bi ara da anne,kadın,kızım,babam,yengem vs.konularına takmışlardı. Zaten tek yaptıkları ya milletin duygularını sömürmek ya da boktan yaz dizileri çekmek. Sinema/dizi sektörünün içinden geçtiler, sinemaya ilgim var ama her babası zengin olan senarist (!) olduğu için bir şeyler yapabilecek insanların önü kesiliyor

Hiwell gibi bir platform var duymuşsundur belki. Yardımcı olabilir bir bak istersen. Ben de doktor sayesinde daha iyi duruma gelen kısımdanım. Şansıma bana denk gelen doktorlar tatlı insanlardı. Umarım sana da iyi işini düzgün yapanlar insanlar denk gelir

Uyksuzluk bende de var kimi zaman 0 saat uykuyla okula gidiyorum

Ben psikiyatriste gittiğimde doktorun üstüne bastıra bastıra sorduğu şey uyku düzenimdi. Herkes uyur nedir ya?!

Abla saç boyanın numarası nedir

İzlemeye tahammül edemiyorum

Evet istanbullu gelin daha yapıcı bir diziydi ve psikiyatr sahneleri de iyiydi hasta ile doktor arasında mesafe vardı arada bir perde vardı ve hasta sorulan sorularla kendi hatalarını az da olsa görebiliyodu bir sarılma vay onun gözlerinde bunu gördüm nasıl da hüzünlü bakıyo gibi bir sey bir daha da dramı deşme yoktu

İzlerken sinirlendim

Meraktan ilk bölümünü izlemiştim ve yorumlarda ailenin Kütahya Porselen’in sahipleri olduğu yazılmıştı; Sedat, Erkan Güral’dı. Google’da da ilk on sayfa bu şekildeydi. Şimdi baktım, onlardan eser yok; Cem Uzan ve Alara Koçibey hep. Hangisi bilen varsa yazsın 😅 (bana ilki gibi geliyor, bütün sayfaların temizlenmesi yüzünden)

Bu videoyu izledikten 10 dk sonra randevum iptal edildi ve saati değişti bakalım gidebilecek derdimi anlatabilecek miyim

tıp okuyorum ve bazı temel dersler alıyoruz psikiyatri profesörümüzde adam nefret ediyor. biri adını söyledi adam çıldırdı resmen

masumlar apartmanı ve kırmızı odayı açıkçası keyifle izledim. ama manipülatör anne karakterleri görmek (camdaki kız, masumlar apartmanı hatta aşkı memnu Firdevs) beni çok kötü tetikleyip etkiliyor. bu yüzden bence bu diziler topluma bir şeyler kazandırma gayesi altında reyting kasarken benzer sorunları olanları farkında olsun olmasın tetikliyor.

Ben psikolojik danışmanım, kadın sürekli Yalomdan örnek veriyor, o da yazıyor. Yalom okuyun, Yalom o kadar güzel ve anlayana bilimsel şekilde anlatıyor

Anksiyete sorunlarım var. Senelerdir var. Doktorum sağolsun daha azaldı. Benim başıma böyle bir şey gelmedi.

Form doldurma olayı benim psikiyatristimde de olmuştu ancak dediğin gibi bir odada değil. Formu verdi evde doldurdum.Senin doktorunun yaptığı baya salaklık. Sonrasında bir değerlendirme için süre gerekiyor evet ama şu sürekli iptal ettirme işi bana dinlerken bile baygınlık geçirtti gerçekten.

Ben devlet hastanesindeki psikiyatriye gitmiştim bana ilaç seni iyileştirmeyecek dedi ama beni hiç dinlemiyordu sürekli kendi konuşuyordu yürüyüş yap spor yap aktivite bul kendine falan dedi ilgi 0

Annem ve kardeşim izliyorlar arada da bana anlatıyorlar ama o kadar itici geliyor ki yani anlatmalarından bile rahatsız oldum. Sonra bir gün denk geldim "gerçek hayat hikayesinden alınmıştır" aklıma direkt ne gerek var izlenmesi için bunu yazıyorlar işte düşüncesi geldi ve rahatsız oldum. Kırmızı odayı izlerken herkesin gerçekten gitmesi gerekiyor gibi bir düşünce gelmişti ta ki çılgını çıkartana kadar artık cidden sorguluyorum nerede gizlilik, çok korkutucu, acaba sordular izin aldılar mı? Merak konusu. Düşüncelerine katılıyorum Dilara abla şu anda iyi bir süreçten geçmiyorum tam da üstüne geldi acaba destek alsam mı diye düşünürken direkt, iyi de kime güveneceksinde, düşüncesiyle duruyorum, hayırlısı.

Bu kadın şimdiye kadar nasıl davalık olmadı

O zamanki psikolojiyle bu duruma sabır göstermiş olman şaşırtıcı çünkü sabır taşı bile çatlardı.

Kendileri itiraf ediyor aslında yalanlarını... Gerçek bir "hikayeden" alınmıştır diyerek

Dilara 2017 yılında bile 400₺ alan klinikte bu kadar berbat bir sistem olması çok acayip ya nasıl batmıyorlar???🙄

Ay o sinirin bana o kadar geçti ki

Dilara çok haklisin hepimiz bok gibiyiz ama bunlar da geçecek. O doktoru bulacağız 💓

Kırmızı Oda daki Karahanoğlu Ailesinin Sabancı Ailesinden Demir Sabancı Ve Eşi Olduğu İddiası Vardı Fakat Özdemir Sabancı Bildiğiniz Gibi DHKPC Suikasti Sonucu 1996 Yılında Öldü Fakat Kırmızı Oda daki Vahit Bey Kalp Krizinden Vefat Etmişti

Bir dönem Yaşadığım yeme bozukluğu ve depresyon yüzünden ankaradaki birçok piskoloğu ve psikiyatristi gördüm buna devlet hastaneleri de özel kliniklerde dahil ve nerdeyse hiçbiri bana istediğim yardımı vermedi sadece tek bir tanesinden memnun kaldım ama adını vermek doğru olur mu bilemiyorum ayrıca şunu eklemek isterim ki psikolojik tedaviler en çok size bağlıdır doktorunuz sadece size yol göstermek için orda yani hicbir doktordan mucizevi birşey beklemeyin

Konudan bağımsız bir başkadır dizisi psikologlara karşı önyargı geliştirmeme sebep oldu

Ben uzun zamandir hem psikiyatrist hem psikolog danısanıyım ilk gittiğim psikiyatrist (gittigim kliniklerde 45dk seanslar)1 saate yakın benimle konustu ve politikaları olarak tam olarak tesisimi soylemiyolarmıs ancak ilacla berab3r bi psikologla gorüsmemim daha iyi olacağını söyledi ve ben bi psikologla konusmaya basladim benim dusunceme gore bana baya bi iyi geldi ama yalan soylemicem gittigim psikolog biraz daha zamana bağlıydi 45 dk sonra seansın bitirmeye gidiyordu daha sonrasında ayni hastanede daha üst seviyede tanıdik başka bi psikiyatriste gittim ancak o zaman bana test yaptırmaya giddi ve birden fazla seyin bende bulundugunu buna gore bi tedaviye gitmemiz gerektigini soyledi ilac uzerinden gittik (PSIKIYATRISTLER TIPDAN ÇIKIYO DAHA COK SEMPTOMLARI AZALTIYO PSIKOLOG SENI RAHATLATMAK UZERE ILERLIYO) Eğer konusmak rahatlamak icin gitmek istiyosanız psikologa gidin lütfen paranizi bosuna harcamayın cünkü cidden pahalı seyler bunlar

Kliniğin hangisi olduğunu tahmin edebiliyorum beşinci sınıfta ailem dikkat dağınıklığım olduğu düşünüldüğü için götürmüştü ve o form doldurma olayı benim için de çok kötüydü. Öğretmenlerime vermem için bir form verip gönderdi doktor beni. Sendeki gibi paramı alarak. Ondan sonra o doktoru gördüğümü hatırlamıyorum

anksiyetem tuttu.

Başta okuduğunuz neydi peki, çok şaşırtıcı.

konuyla acayip alakasız ama saçlarını ilk defa görüyorum var ya ACAAYİPP YAKIŞMIŞ

Ya benim arkadaşım adliyede psikolog ve gördüğü tüm hastaları hakımda ulu ortada her ortamda konuşuyor anlatıyor başlarına geleni ve dalga geçerek ya benim hiç güvenim kalmadı doğal olarak perde arkasını gördüğüm için

hiwell uygulamasını kullansana orada istediğin psikiyatrı bulabilirsin belki

Annem diyo ki bence bu kızda büyü de var bi sirkeli su içsin. Not:psikoloğum

Ben de bir izleyici olarak şunu eklemek istiyorum şu an izlediklerime daha çok önem veriyorum yani daha çok dikkat ediyorum ama kırmızı oda döneminde bayağı seviyordum ,izlemek için gün sayıyordum keza İstanbullu gelin için de öyle. Şu an düşününce etik olarak o zaman da doğru olmadığını düşünüyordum ama yine de izliyordum🤷🏻‍♀️ hatta bir yere kadar topluma fayda sağladığını bile düşünüyorum ama bir yere kadar çünkü o kadar abartıldığı ve o kadar saçma sapan diziler haline geldi ki bu hayatlar, şu an utanç olarak görüyorum. Neyse kısacası hepimize geçmiş olsun özelikle sana.

Psikiyatri asistanı olarak birkaç şey yazmak istedim. Bu budayicioglu hanımın uyarladigi dizileri bastan sona hiç izlemedim fakat bilgim var tabi ki, hatta diğer branşlardan doktorlar da gerçekten böyle mi görüyorsunuz hastaları diye soruyorlardı. Bu doktor hanım böyle görüyorsa gerçekten yanlış, bizler bazı temel değerler ile hastaları görürüz, bu kimilerine duvar gibi soğuk, kimilerine yüzleştirici gelebilir fakat inanın sarılıp komşu teyze gibi "ne zorluklar yaşamışsın şu hayatta" demekten çok daha yardımcı olur hastalara. Neyse, genel anlamda hoş görülen bir şey değil ne bu hanım ne de hastaların mahremiyet ihlali ile bu şekilde yargısı. Küçük bir araştırma ile Türk psikiyatri derneğinin kendisinin dizileri ile ilgili çok fazla şikayet maili aldıktan sonra konu hakkında soruşturma yaptıklarını fakat bir yaptırım ortaya çıkmadığını öğrendim, videoda da geçtiği gibi reklam ve dizinin içinden "gerçek bir yaşam öyküsünden alınmıştır " ibaresinin kalkması önerilmiş sadece. Video hakkında da bir şeyler söylemek istiyorum, iki kanalı da severek takip ediyorum ve entelektüel biri olduğunu düşünüyorum. Video açılışında geçen psikiyatrinin bir bilim olmadığı ile ilgili pasajda hem öfkelendiğimi hem de seninle ilgili hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. Fakat ön yargılı olmadan sonuna kadar izledim, genelleme yapmadığını düşünüyorum ve yorumları okuduğumda bu pasajın 20. Yy psikiyatrisi ile ilgili olduğunu yazmışsın. Bunu da anladım fakat yine de yanlışa yönlendiren bir video girişi olduğunu düşünüyorum. Buraya kadar okuyan var mıdır bilmiyorum ama teşekkürler.

Evinde huzur var

Ağzına sağlık. Psikoloji kitapları dahil, bana bir şeyler katacak kitaplar okumayı çok severim, fakat bu vatandaş çıktı çıkalı ne bir kitabını okudum, ne ondan esinlenen bir şeyi izledim. Okumam da, izlemem de. Etik bulmadığım bir şeye destek vermeyi kendime yakıştıramadığım için, kendime olan saygımdan.

Genel olarak video için ellerine sağlık, madalyon özelinde seninle hemfikirim ama en başta tedavilerin işe yaraması ile ilgili bilimsel bilgi olmadığı aktarılmış, bu konuda bir sürü bilimsel araştırmalar var. Danışanın şikayetine göre en etkili terapi şekli değişebilmekle birlikte terapi sürecinde olmanın istatistiki olarak anlamlı bir olumlu etkisi olduğu bulunmuştur. Düzeltmem bu kadar, iyi günler.

3:55-4:16 arası dediklerin çok doğru...

Psikoloğa gitmiştim kadın zaten sert mizaçlıydı ama bu kadarını beklemiyordum resmen azar işittim şbtlbişgibşgbşgübgş anlattığım şeyi ortada kesti süre doldu 😐👉🚪 yaptı

9:40 Abla benim 1 kez gittiğim bir Klinik vardı Ankarada( Merak edenler için M.daly.n), annemin ısrarları üzerine o klinikteki bir psikyatr'a gittik. Ben de 2 saat forum doldurdum. Çok aşırı bir sorunum yoktu bir tik gibi olan daha doğrusu üşengeçliğimden kaynaklanan bir durumum vardı( Özel olmayacaksa bazen çok hastaysam,burun akıntımı o an peçete bulamazsam kıyafetimin görünmeyen bir yüzüne siliyordum) Her neyse psikyatr'a annem ile gitmiştim. Annem bu durumu ve de evde ikimiz arasında yaşanmış bazı olayları( sorun şu ki annem ile tartıştığımızda veya bir olay yaşadığımızda genelde başlatan taraf o ve çoğu zaman o bana saldırgan davranıyordu, ancak psiyatr'a eksik, kendi işine geldiği gibi anlatmış) anlatmış. Psikiyatr'da anneme inandı ve bana ilaç kullandırmaya zorladılar, üstelik ilacın yan etkilerinde kalp çarpıntısı da vardı ve gerçekten aynı gün kalbimde çarpıntı yaptı ve bu ilacı bana tam 15 gün kullandırtmaya çalıştılar( Kullanmamam durumunda beni kliniğe yatırmakla tehdit etti psikaytr halbuki sadece annem tarafından anlatılmış gerçek olmayan, daha doğrusu çarpıtılmış bir iddiaya dayanarak) Neyse ki 2 gün sonra babam ile konuştum o bir şekilde araya girdi ve sonra bir daha annemle de konuşmadım, psikaytrla da ama bence devlet bu görevini iyi yapamayın sorumsuz sözde doktorları bir an önce denetlemeli . Kim bilir , birinin kendi kafasına göre attığı bir iddia uğruna ya da baştan savma alınan kararlardan dolayı daha kimlerin hayatı kararıyordur? Psikiyatrın aldığı kararları da bence bir üst merci incelemeli, sorgulamalı, müdahele etmeli...

Ben eczacılık okuyorum, eczanede verilen bilgileri bile paylaşmak etik dışı ,ki yani kullanılan bir ilaçtan hastalığın ne olduğunu bulmak bile zor, psikoloğa tüm hayatını anlatan insanların hayatları kolayca senaryo oluyor… dahası ben bunu sinirlenip söylediğimde aldığım tepki, : dizi bu…

dilara ben senin yerinde olsam orayı dağıtırdım... dağıtırdım yani... psikiyatri merkezi ya sonuçta ne yapacaklar? ben de anksiyete'ye sahibim, öss sağolsun, sonradan farkettim yaklaşık 30 yaşımda gecenin bir yarısı gelen panik atak ile! neyse çözdüm kendi kendime :)) ben "kontrolümde olmayan hiçbir şey için endişelenme" düşüncesini merkeze alıyorum ve ona göre hareket ediyorum. aslında kontrolüm varsa da artık tınlamıyorum. yeterince sıkıntı içerisindeyim zaten bir de o mu bu mu diye manyaklaşamam :))) nasıl ama?! Allah bu tarz ruhani sıkıntıları olan herkese şifa versin! fizyolojik bir problemi çözmek nispeten daha kolay, ama psikolojik olunca...