“ kimsenin konuşmadığı bir dil gibiyim. Kimsenin inanmadığı bir deli. Yazarının bile okumadığı bir kitap.. Hiç çalmayan bir şarkı... Hiç vatandaşı olmayan bir ülke.. Hiç sorulmayan bir soru gibiyim.. Kalabalıklar içinde varım ama, yok gibiyimm.." (alıntı)
Dervişe sormuşlar; “İnsanın başına gelecek en güzel nasip nedir?” Derviş demiş ki; “Herkesin bir şeyler anlatmak istediği şu yalan dünyada, seni dinlemek isteyen birine rastlamaktır.” Sormuşlar dervişe; “Hayat nicedir?” Demiş ki; “Hayat bilmecedir. Attığın her adım bir hece. Çözene gündüz, çözemeyene gecedir.” Dervişe sormuşlar: “En zor olan nedir?” “Sözdür” demiş. “Anlatması da zor, anlaması da.. Dervişe sormuşlar; “Nasıl olalım?” Derviş dedi ki; “Musibet karşısında; metanetli Cehalet karşısında; marifetli Husumet karşısında; mağfiretli Kötülük karşısında; hayır sahibi Kabalık karşısında; letafetli ol ki Yaradan seni sabrından ötürü sevsin.” Dervişe sormuşlar; “Evlilikte uzun yılları nasıl devirdiniz.” Cevaplamış derviş; “O deli olduğu zaman ben veli oldum, ben deli olduğum zaman o veli oldu.” Dervişe sormuşlar; “Nasıl insan oluruz?” Derviş “Üç adım atmakla” diye cevap vermiş; “Önce sana kötülük yapanlara kötülük düşünmemen gerekir. İnsanlığa attığın ilk adım işte budur. Sana kötülük yapanlara iyilik yapabildiğin an ise, ikinci büyük adımı atar ve hakiki insan olmaya başlarsın. Nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasında bir fark hissetmeyecek hâle geldiğin zaman ise insan olursun.” Dervişe sormuşlar “Arif kimdir?” Derviş de demiş ki; “Derdini sade anlatan adam dertlidir. Güzel anlatan edebiyatçı, hâliyle anlatan âşık, tebessümüyle örten ariftir!” Derviş’e sormuşlar; “İnsan nasıl sabreder?” Derviş dedi ki; “Unutursun sabredersin, bu en güzelidir. Kabul edersin sabredersin, bu en doğrusudur. Vazgeçersin sabredersin, bu en zorudur. Bir de işini Allah’a havale eder sabredersin, İşte bu, en yücesidir.” Dervişe sormuşlar; “Huzuru nasıl buldunuz?” Derviş cevap vermiş; “Rızkımı kimsenin yemeyeceğini anladım sakinleştim. Allah’ın beni her daim gördüğünü anladım hayâ ettim. İşimi kimsenin yapmayacağını anladım işe koyuldum. İşimin sonu ölümdür ona hazırlandım. İyilikleri çoğalttım, kötülükleri azalttım.” Dervişe sordular; “Nasıl isteyelim?” Derviş dedi ki; “Bir şey istersen insandan isteme; verse minnettir, vermese zillettir. Sen Allah’tan iste; verse nimettir, vermese hikmettir.”
Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni Sense araya korkular koydun. Yasaklar koydun... Bitmez tükenmez engeller koydun Şimdi nerdesin diye sakın sorma Sen çağırdın da ben gelmedim mi? Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara, Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara Sen varken Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına Otobüs duraklarına... Sen varken ayrılanlara ağlamazdım... Yıkılmazdım biten sevdaların ardından Gidenlere küsmezdim Kalanlara acımazdım... Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim Masumdum, çocuklar gibi Böyle delirmezdim-küfretmezdim... Hele ölmeyi hiç düşünmezdim. Şimdi soruyorum sana Adı sevdaysa bu cehennemin Sen yaktın da ben yanmadım mı? Biliyorsun Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı Dağlara merdiven dayadım olmadı Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı Benden artık pes Bu aşkın biletini istediğin gibi kes Nasılsa gidiyorsun Biliyorum git... Ama ardında Ağlayan bir çift göz Paramparça bir yürek Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan Çek silahını-daya sırtıma Titrersem namerdim... Sen vurdun da ben ölmedim mi?
Dostoyevski "İnsancıklar" adlı kitabında: "Çok tuhaftı, ağlayamadım. Ama ruhum paramparça olmuştu." diyor. İnsanın içine atmasının, güçlü görünmeye çalışmasının en yorucu hali bu olsa gerek..
Ne akılalmaz bir müzik ve tüm normallerinn anlayamacağı bir sonsuzluk...ahhh ahh ne kadar kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir zamana denk gelmişiz.yorma bizi hayat biz tek kanatlı varlıklarız...o tek kanadımızla doğruluğa, adalete, insanlığa uçarız...Lütfen lütfen bu dünyanın pisliğine düşmeden çoook çok daha temiz bir düzene geçelim.İnsan geldik insan göçelim....
Sen beni 2011 e götürdün ilk göz göze geldiğim içimdeki sıcaklığa güvenle kahkahalarımı bıraktığım adama sen beni hiç geçmemiş olan geçmişime götürdün sen beni dersime götürdün gençliğimi bırakıp sevdamı munzur sularında boğduğuma götürdün ....
Aşksız ve paramparçaydı dünya bir inancın yüceliğinde sevdim seni ☆~bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar. sen misin seni sevdiğim o kavga, sen o kavganın güzelliği misin yoksa... bin kez budadılar körpe dallarımızı bin kez kırdılar. yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz bin kez korkuya boğdular zamanı bin kez ölümlediler yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri🌊 suyun ayakları olmuştu ayaklarımız ellerimiz, taşın ve toprağın elleri. yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık törenlerle dikilirdik burçlarınıza. türküler söylerdik aynı telden aynı sesten, aynı yürekten dağlara biz verirdik morluğunu, henüz böyle yağmalanmamışken gençliğimiz Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne ne tan atışı doğumların sevincine ey bir elinde mezarcılar yaratan, bir elinde ebeler koşturan doğa bu seslenişimiz yalnızca sana yaşamasına yaşıyoruz ya Ölmesine ölüyoruz ya bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Saraylar saltanatlar çöker bu kan susar bu zulüm biter. menekşelerde açılır üstümüzde leylaklarda güler. bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler... Şiirler doğacak kıvamda yine duygular yeniden yağacak kıvamda. ve yürek, imgelerin en ulaşılmaz doruğunda. ey her şey bitti diyenler korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler. ne kırlarda direnen çiçekler ne kentlerde devleşen öfkeler henüz elveda demediler. ve bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek🌠 yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Sibel'i de kaybetmiştik zamanında. Hırsızlara, katillere, ahlaksız oğlu ahlaksızlara, paralarını sıfırlamak için evlatlarını azarlayan hırsız oğlu hırsızlara da kaybetmiştik....ama yarın bizimdir.
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer… belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine derince bakmasalardı eğer… çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de, kalp,göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer… düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman meydan savaşlarında korkular aşkı ağır yaralamasaydı eğer… rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer… uykusuzluklar yıkıp geçmezdi kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer… gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden de onlar payını almasaydı eğer… ıssızlığa teslim olmazdı sahiller, kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer… sen gittikten sonra yalnız kalacağım yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse? evet sevgili, kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer…
Koca şehirde, ekmek parası için , gençliğini fabrika dişlileri arasında çürütenler yani ben ve benim gibiler , birgün değişir deyip ama her geçen gün daha berbat olan hayat ve kaybolup giden yıllarımız, zaten bu hayattan alacağımızı alamadık ve hesabı bize kabarık gönderdi ,öde öde bitmiyor, ömür bitti ama hesap bitmedi, ne kaldıysa geriye yaşanacak merak dahi edemiyor insan, mat ve soluk geçiyor şehirde zamanlar ...
Biz hiç teslim olmadık bugüne gelişimiz umud direnç we inanmakla gelindi... Elbette zor olacaktır özgürlük bahşedilmez hak'dır bizim olanı bizden alamayacaksınız.✌💥
Elbet güzel günler göreceğiz Türkiye olarak Belki 2021 belki 2022 belki 2023 teslim olmayacağız saraydakiler kaçacak delik ararken halkçı bir başkan gelip umutlarımızı yeşertecek umudum bitmedi dimdik ayakta inanın dostlar busefer güzel günleri gerçekten göreceğiz
Fanatik Devrimciyim Gerekirse Bu yolda Hiç düşünmeden Canımı Ortaya Katarım Ama Bilinmesi Gereken Birşey Var Tek Yol Devrim Degil Tek Görüş Devrim Nerdeyse Herşeyden Daha Çok Sevmen Gerekir Ama Daha Önemli Durumlarda Var Bilinmesi Gerekir İlim Devrimden Daha Önemli Ölümene Desteklerim Ama Kim Ne yaparsa Yapsın Bu Düzeni Değiştiremez Artık İnsanların bir kere beynini Yıkadılar Daha ne yapsan Boş yani
@@bYBiLaL72 şii veya sünni radikal eğilimle yönetilen ülkelerin durumu ortada. Leş gibi ekonomi,bilim üretimi yok,hatta tarım ve hayvancılık bile ilkel halen. Sana bir haberim var Reform yapmak zorundasınız yoksa olaylar ve olgular o reformu dayatacak zaten. Ateizm ve deizm çok arttı ülkede çünkü baskı arttıkça tersi durum güçlenecek. Ama tabii bunları anlayabilmek için sosyoloji,politika,edebiyat,tarih,ekonomi okumak gerekir:))
Kime bilmez sen hiç ağlarken gördün mü mavi gözlerimi Sen hiç gördün mü sana olan aşkımı Sen görmedim benim sana olan sevdamı Aylar geçti senin üstünden yılar geçti Ama ben geçmedim geçemedim senden ..
Herşeye inat herşeye sevgiyle yaklaşıp yeni güne bir merhaba daha derken yanımda sigaram ve kahvem ile sadece şunları söylemek istiyorum herşeye rağmen seni seviyorum hayat bana sundukların sunmadıkların ile bana masmavi bulut ve gökyüzünü tattırdığın için ❤ bir umuttur yaşamak
Kalbe konan ruh gibiyim sevdam dilsiz bir kuş gibi dallarda gezen bir rüzgar gibiyim dağlarda ağlayan Kurt gibiyim sevdam sesiz çınlayan ırmak gibi seni sevmeyi bıraktım sevdana tâlibim gibiyim