Tersten Yaşamak Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş şeklidir. Şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak. Daha güzel, hatta mükemmel olurdu. Nasıl mı? Camide, musalla taşında uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içeresinde, Herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette. Tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, olgun ve ağırbaşlı olarak. Herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi hazır. Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev….Altmışlı yaşlara kadar her şey garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. Bir gün çalışmak istiyorsunuz ve işe ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz.. Genel Müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz. Herkes karşınızda el pençe divan…Vücudunuzda da bazı hoşa giden dirilişler de başlıyor. Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz. Diğer hormonsal aktiviteler artıyor, fevkalade…. Aman ne güzel günler başlıyor…Derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor. Bu arada babanız ortaya çıkmış, “fazla çalıştın” diyor, “artık eve dön, işi bırak, okumaya başla, harçlığın benden olsun…” Keyfe bakar mısınız? Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor. Derken, anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık….Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, “evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna” diyorlar.. Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır. Bir gün karanlık fakat güvenli ve ılık bir ortama giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok; Bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda döne döne yaşıyorsunuz. Sonra küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. Ve günün birinde hayatınız bitiyor… Can Yücel
شكرا جزيلا على هذه💕 💓الكليمات الجميلة الرايع ملي بالحب والحنان والصدق والإيمان واتمى لك النجاح والابداعي والخير والسعادة ودفء والامل والسلام والهدوء والصبر يا اغلى الناس على قلبي
Hangi gezegen hangi boyut bu bahsettiğiniz hikaye. Bende o gezegen yada boyutta yaşamak istiyorum. Bunun için ne gerekiyor ise herseyi yapmaya hazırım... 😊🤭
BU DA BENDEN HAYATI TERSTEN YAŞAMANIN BAŞKA BİR HALİ Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir. belki de bazen başı. Şüphesiz daha mı güzel acaba yaşamı tersten yasamak , Hatta mükemmel mi olurdu. Nasıl mi ? Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içerisinde, iki kişi karsınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor. Kimsesizler mezarlığından lütfedip taşımışlar sizi. ve o iki kişi sizi hiç tanımasalar da tüm haklarını helal etmiş size. tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, Olgun ve ağırbaşlı olarak. Sonra evinize gidiyorsunuz. yıkık dökük kiralık evinize. hemen ev sahibi gelip birikmiş kirayı istiyor. Çok da yaşlısınız. Yaşlılık aylığı alıyorsunuz. Çoluk çocuk nerde onu bile hatırlamıyorsunuz. gittikçe gençleşiyorsunuz. sokaklarda kağıt karton plastik topluyorsunuz. Herkes size küçümser bir şekilde bakıyor. her geçen gün gençleşiyorsunuz ama ne olduğunu bilmediğimiz bir durumdan bir gözünüz görmüyor. bir bacağınız aksıyor. gençleşiyorsunuz ama hayat hep zor. aç kalmamak için her gün çalışmak zorunda kalıyorsunuz. bir gün gelip araba çarpıyor size ve o gün gözünüz görmeye ve bacağınız aksamamaya başlıyor. kimin çarptığını bilemiyorsunuz vurup kaçmış. Bir gün aşık oluyorsunuz ama kızın ailesi sizi istemiyor. 18 yaşın altına düşünce çocuk esirgeme kurumu diye bir yerde yaşamaya başlıyorsunuz. sigara ve uyuşturucu kullandığınız oluyor. arkadaşlarınızın ve sizin psikolojiniz hiç iyi değil. yurtta hiç sevgi göremiyorsunuz. bir gün bebek oluyorsunuz ve caminin birisinde bir sepettesiniz. oradan annenizin karnına geçiyorsunuz. orda bile huzur yok anneniz sürekli stres altında. çünkü annenize bir akrabası tecavüz etmiş ve hamile kalmış. hamileliğini gizliyor. Doğar doğmaz sizi bir sepete koyup terk etmiş. Hayat tersine de yaşansa düzüne de yaşansa şanssızsan iyi giden bir şey yoksa kötüyse kötüdür. kimse de yüzüne bakmaz. Bu dünyaya kimi 10-0 yenik başlar kimi de önde. Can Yücel'in "hayatı sondan yaşamak" isimli şiirini tersine çevirdim ben de. hayat herkese güzel değil maalesef. tersine de yaşasan düzüne de..