İşte Bizim Tarihselciliğimizin Hikâyesi: Ömer Özsoy ve Mustafa Öztürk - Bölüm 2 

Mustafa Hocamın ellerinden öpüyorum. Kuranı 2 kez okudum, neredeyse ateist olacaktım. Ama Mustafa Hocanin perspektifinde tekrar inceleyince çok şükürler olsun, şimdi Müslüman olarak hayatıma devam ediyorum Hocam lütfen umutsuzluğa kapılmayın. Bildiğiniz yolda devam ediniz. Bir kişinin bile hayatına dokunmanız büyük bir devlettir.

Kitap okumayı sevmem ama iyi bir dinleyiciyimdir. Bölüm 1’de anlatılanlarda Mustafa hoca Ömer hocayı ilk farkettiğinde hangi duyguya kapıldıysa, bende Mustafa hocayı ilk dinlediğimde aynı duygulara kapıldım ve tarihselci oldum. Yaklaşık 2 yıldır tek takip ettiğim ilahiyatçı kendisidir. Buradan yazdıklarımı görüyorsa eğer kendisine sağlıklı uzun ömürler ve esenlikler diliyorum.

"Okuyarak öğreneceksin,severek anlayacaksın" sizi her dinlediğimizde daha bir anlam kazanıyor. Teşekkürler, saygıdeğer hocalarım. Selamlar,sevgiler.

Kıymetli hocalarım sizlere sonsuz teşekkürler ederim. 1986 da taklidi imandan tahkiki imana yolculuğum başladı. Bu yolda çoklarını gördüm, dinledim sizler sayesinde iç dünyam netleşti. Bundan sonrasın da Rabbim ona kulluk tan ve istikametten beni ayırmasın. Tekrar teşekkürler Allah sizlere hayırlı, uzun ömürler versin.

Değerli hocalarımız 💖 Sevgili Mustafa Öztürk hocam 💖 Allah'ım 💞🌹💞sizin gibi Çanakkale Savaşı Torunlarinin Hocalarimizin sayısını artirsin.Allahim sizleri her türlü kazalardan korusun sizlere uzun uzun sağlıklı ömürler nasip etsin insallah.Allahim Yollarinizı her zaman açık etsin 🤲 Amin Amin Amin💓💞🌈🚢

İkiniz de müthiş insanlarsınız. Mustafa hocanın edebi yönünün de kuvvetli olduğunu düşünüyorum. Ömer hocam klasik akademisyen, Mustafa Hocam siz de kitleleri etkileme söz sanatınız kuvvetli. Tarihselliğin hala Türkiye şartlarında çok az bilindiğini inanıyorum. Sizlerin bu konuyu daha çok gündeme getirmeniz lazım diye düşünüyorum. Yoksa hala 1400 yıllık önceki zamanı günümüze getirmeye uğraşmaktan bir arpa yol gidemiyoruz:( Siz değerli iki akademisyenimizin Almanya da olmasını da içime hala sindiremiyorum:( Sağlıcakla kalın :):)

Yurdumun güzel insanları, Rabbim sizden razı olsun İnşallah.

En hoşuma giden cümle: Ömer Özsoy; “Anam da senin için dua ediyor” dediği cümle. Amin

Ufuk açıcı bir sohbet. Sağlık sıhhat ve çalışmalarınızda başarılar dilerim Mustafa hocam.

Ömer hocam, sizden Mustafa hocam hep bahsederdi ve ben de merak ederdim. Bu vesile ile sizi tanımış oldum, çok da mutlu oldum. Tevazunuza hayran kaldım. Selam ve dua ile...

Ne güzel bir dostluk yahu, Allah daim etsin ❤

Bizim evde bir söz vardır , ister dua de ister beddua “ herkesin işine göre işi rast gitsin”.

Omrunuz bereketli ve uzun olsun.sizleri dinlemekte nimet.saygilar slmlar hocalarimiza.

Sevgile selamlar, Allah'a emanet olun..

Hocam çok çok çok tşkler. Rabbim bu birlikteliğin güzel programlarla devam etmesine fırsat versin. Kesinlikle buna ihtiyaç var hocam. Bu arada Gazali Musa kıssası da süperdi

Hocam her gün Ömer hocamla 5 saat konuşun, atın buraya vallahi ben dinlerim.

İki kalite insan , kalite sohbet,içtenlik,samimiyet,dostluk... Allah yolunuzu izinizi her daim açık etsin Allah'ın sevgili kulları

ZÇok güzel muhabbetti kafa açıcı bir ilahiyatçı olarak istifade ettim.👏

İki Hocamıza da teşekkür ediyor, sağlık ve afiyet diliyorum. Konsept güzel, devamı gelir inşallah. Yalnız 1. Bölümün sonunda Ömer Hocaya tarihsellik çalışmaları bağlamında Fazlurrahman’ın etkisi ve rolünü sormuştunuz ama konu değişince öyle kaldı. Kuran’ın tarihselliği konusunu konuşurken Fazlurrahman’ın etkisini tafsilatıyla anlatmamak eksik oldu gibi. Başka bir bölümde müstakil olarak Fazlurrahman’ın etkisi ve takipçileri, bu yola girip çıkanlar (Paçacı Hoca vs) vs ele alınabilirse güzel olur. Hürmet ve muhabbetle.

Sizi severek takip ediyorum,o kadar içten ve samimi bir sohbet ki ,sabaha kadar dinleyebilirim.cok teşekkürler

Tefsirin 3.cildini özlemle bekliyoruz. Rabbim kolaylıklar ihsan etsin

İnsanın anlatacağı bir hikayesi olması mutluluk kaynağı olmalı.. İnönü ilahiyat yüksek lisanstan selamlar. Geçen Yüksel Macit hocamla kulağınızı çınlattık. 🙂

Sabaha kadar anlatsanız dinleyebilirim. Çok doğal ve akıcı.

Sizin gibi güzel insanları Allah çoğaltsın. Bu toplumun gerçektende Ömer Özsoy ve sizin gibi insanlara ihtiyacı var. Ancak işiniz zor üstadım. Allah yardımcınız olsun

Yüzle yüzlü kalbi pırıl pırıl temiz din bilginleri; bu memleket insanlarına sizler ve sizin öğrencileriniz insanlar çoğaldıkça bu dinden uzaklaşmalar azalacaktır. Sizlerin öğrencisi olmak isterdim , ne kadar güzel tartışabiliyorsunuz. Bizler unuttuk artık tartışmayı.Allah sizlere sağlık verin ki bu dinden uzaklaşma durdurulabilir.

Bizde sizi iyiki tanımışız Mustafa hocam. Ömer hocayla çok güzel bur ikili olmuşsunuz çok mutlu ettiniz bu sohbetle. Devamını bekleriz hatta Mehmet okuyan hocayıda bu ikiliye ekleyip devamı olsa ne güzel olur.Selamlar bizden ❤

Õmer hoca Mustafa hoca yolunuz açık olsun sağlık ve. Esenlikler dilerim .

Kıymetli hocalarım Zamanımızda sizin gibi değerli hocaları tanımak bir şans Her ikinize Allah’tan sağlık sıhhat hayırlı uzun ömürler dilerim.

Sanki kirk yillik dostlarim geldi sana alemden salonumuza seve seve dinledik ailece hocam omrunu uzun olsun her ikinizinde sizlere emin olun cook ihtiyacimiz var.....

Teşekkür ederim. Sohbetlerinizin devam etmesini arzu ederim. Bu videonun sonunda, Ömer Özsoy hocanın da bu hususta istekli olduğunu hissettim. Mesela, Mustafa hocanın bir başka videosunda dile getirdiği şu fikir ayrılıkları hususunda bir sohbeti dinlemeyi çok isterdim: Türkiye'de Protest İslam: Kim Nerede Duruyor? videosu, 56:39'den itibaren: "Gelelim, kim kimdirlere. Bu, İlhami Güler'in, Ömer Özsoy'un ve benim bir arada zikredilmem[de], epeyce bir doğruluk payı var. Fakat şunu söylemek zorundayım: Türkiye'de tarihselcilik sözkonusu olduğunda iki kişi mutlak olarak yan yana getirilebilir mi derseniz, getirilemez derim. "Çünkü ben[im] tarihselci perspektif olarak kendime en yakın hissettiğim hoca, Ömer Özsoy'dur. Hoca'yla hem furuğ bahsinde, bahislerinde kimi zaman, hem de vahyin mahiyeti, Kur'an vahyinin mahiyeti konusunda, derin fikir ayrılıklarım vardır. "Bir kere şunu söyleyeyim: Kur'an vahyinin tabiatı konusunda benim bu bütün sayılan, tâdat edilen isimlerden ayrı bir yerde durduğum vâkidir. Bunun sebebi de, ben, tarihselci söylemin, Kur'an hem lafzıyla hem mânâsıyla, ibare ibare cümle cümle kelime kelime harf harf bizzat Allah katından böyle yazılı belge olarak gönderildi, Cibril'le Peygamber'e teslim edildiği diye düşünülüyorsa, bunun tarihselcilik söylemi anında çöker. Yani tâ ezelden, Tanrı katından, zamandan mekandan bağımsız olarak, ibaresi bile kodlanmış harfi harfine gelmiş bir metin varsa, bunu tarihselciliğinden dem vuramazsınız. Bu baştan çökmüş bir teoridir. "Tarihselcilik ancak, bir vahyin ruhunu, mesajının ana çerçevesini, bir peygamber kavrar; onu kendi beşeri düzleminde, o çağın idrâkine uygun biçimde, oradaki olan bitenlerle iltisaklı ve irtibatlı biçimde dillendirir derseniz, ancak o zaman bir tarihselcilik hikayesi üretebilirsiniz. "Dolayısıyla benim vahiy nazariyem, hâlif tûraf, yani aykırı bir görüşü savun meşhur ol perspektifinden, ortaya atılmış bir görüş değil, kendi tarihselciliğimin paradigmatik olarak daha tutarlı, en azından iç tutarlılığının daha sağlam olması bâbında düşünülmüş taşınılmış, kendimce hesabı verilmiş bir fikir olarak zuhur etmiştir. "Bu açıdan bakıldığında, ben Ömer hocanın tarihselcilik fikrinin iç tutarlıktan yoksun olduğuna dair böyle keskin bir yargılama cümlesi kurmuyorum. Ancak ben tarihselciliğimi savunurken, işin vahyin doğası noktasından başladığını ve orası çözülmezse üzerine sağlam bir tarihselcilik binası kurulamayacağını söylüyorum, ve bu noktada bütün tarihselcilerden ayrıştığımı biliyorum. "İlhami Güler'le hayda hayda ayrışıyorum. Ömer hocanın, vahiy meselesi hariç, tarihselcilik paradigması sağlamdır; yazdığı metinler de sıkıdır. Fakat İlhami Güler'in tarihselciliği zikzaklı bir tarihselciliktir. Daha çok onunki böyle, çünkü vahiy lafzen de manen de Allah'tan gelmiştir. Burada Sünni ortodoksi gibi düşünür. Hatta benimle ilgili görüşler tartışmalar başladığında, bunu deklare etmiş, bütün tarihselcileri bir yere koymuş, beni öbür tarafa, deistlikle yakın bir çizgiye, isim vererek zaten kendisi kodlamış, tasnif etmişti. "Ama orada da bir tutarsızlık var, o da şudur: Yani kendi Kelâmi bakış açısına göre, Allah'ın ezeli kaderi var mıdır, insan özgürlüğü bu kaderin neresinde durur meselesini, Allah'ın Ahlakiliği adlı kitapta tartışırken Mutezile'ye yakın kader fikrini savunurken, Hızır-Musa kıssasında çocuğun öldürülme gerekçesini izah etmekte zorlanınca ve dolayısıyla kendi fikriyle Kur'an'ın beyanı karşı karşıya gelince, aşağıya bir dipnot düşmüştür. O dipnot birtakım sünni gelenekçiler tarafından da malum olduğu üzere ciddi bir saldırı konusu olmuştur. Orada bu dipnotu düşebilecek kadar ileri düzeyde bir görüşü savunurken, beri tarafta lafız da mânâ da Allah'ındır diyerek, bir anda sünni ortodoksinin yanında saf tutabilmiştir. "Yani bu cümle bile, Kur'an'ı Kerim'de bir bakıma tashih edilmesi gerekir denecek düzeyde bir görüş beyan etmek demek, haşa Allah'ın yanlışını buldum demek. Burada bu kadar ileri düzeyde orada o kadar muhafazakar bir tutum içinde. "Dolayısıyla Güler'in tarihselciliği, böyle bir fıkhi tadilat yapalım yani şu ahkâm ayetleri içerisinde, düzeyinden çok ileri giden, taşları yerine oturmuş bir tarihselcilik değil. Zaten son dönemde yazdıkları da Eliaçık vari şeylerdir. Yani realpolitiğe dair, biraz batılı filozoflarının görüşlerini biraz daha ayet hadis metinlerini harmanlayarak, efendime söyleyeyim, Türkiye'deki siyasal problemlere ve ahlaksızlık temayüllerine din, dîni terminoloji üzerinden politik eleştiriler getiriyor. Dolayısıyla onun da bugünkü yoğunlaştığı alanlar biraz Eliaçıkvâri bir çizgide kendini gösteriyor."

Teşekkürler

Kim Şems Kim Mevlana, Kim Ay Kim Güneş Kim Gündüz Kim Gece, Kim Talip olmuş Kim Tabi Olmuş, Kim Aramış Kim Bulmuş, Kim Kavuşmuş Kim Ayrı Düşmüş, Kim Olmuş Kim Olana Feda Olmuş, KİM DEM OLMUŞ... Olmak Onlara Dem Bize Nasip

Sevgili hocam cok guzel bir sohbetti. Iki hocamizin da agzina saglik. Tesekkurler. Sag olun ! Var olun ! 🙏🙏😍😍

Telli Kur’ân’ın kıymetini bilen hocalarımız, iyi ki varsınız! ( ı >========ı+++>

Yine Mustafa bey çok samimi bir sohbet sanki kardeşimle bir yerde oturmuşuz konuşuyoruz gibi dinledim ikinizinde ağzına sağlık

mükemmel analitijk-muhakeme ve zekaya sahip iki insan.

mustafa hocam sizden beklentilerimiz yüksek.bilginiz olsun .selamlar..

Devamını bekliyoruz

Rabbim yar ve yardımcınız olsun. Sevgi ve saygılarımla, Allaha emanet olunuz.

Hocam çok tanışmak isterdim Ömer Ozsoy'la da. Kitabını okuduğumda ülkemizde böyle biri var nasıl tanıyamadım dedim.. Mustafa Özturk hocam siz daha popüler ve tanınmış etiketlenmiş olduğunuz için siz var olmanıza rağmen geç tanıdım.

Böyle candan sohbete can kurban...

Saygılar hocalarıma. Devamını bekliyoruz .

Programın tarzı güzel olmuş; sohbet havasında ilim! Devamı gelir inşallah!

Çok çok teşekkür ederim, içimizi aydınlattığınız için.

din, diyanet, ilimden ziyade aradaki dostluk beni etkiledi.

İşe bak. Ben de bağırsak hastalığım için Ankara'ya gittiğim bir gün Mustafa Hoca'nın sohbetine katılmıştım.

saygıdeğer hocam bende yanınızda sohbetinizi dinliyor gibi hissettim o kadar içten ve samimi, lütfen devamı gelsin. Şunuda belirtmek isterim Ömer hocanın naifligi olaylara tevekkel yaklaşımı, saygıdeğer annesinin sizin için ettiği duası beni derinden etkiledi. emeğinize yüreğinize sağlık muhabbetiniz Baki kalsın.

Yaptığınız iş çok kıymetli, umarım devam edersiniz.

Teşekkürler saygıdeğer hocalarım

Allah cc En doğrusunu bilir. Yolunuz açık olsun. Tenvir olduk.

Selam ve hürmetlerimi sunarım üstadlar.

Ömer Özsoy Hocanın ismini çok duyup kitabını okumuş birisiyim fakat kendisini hiç görmemiştim buraya kısmetmiş.

Ömer Özsoy ne mülayim insan ya..

Lütfen devam edin. Selam ile

Seviyorum sizleri :)

lütfen bu seri devam etsin

emeginize saglik hocam

Hocam sizi keyifle takip ediyorum. Bence bir ufuk açıyorsunuz. Birçok problemin bu yolla çözülmesi çok mümkün görünüyor. Keşke insanlar ocu, bucu, şucu demeden dinleyebilse.

Hocam lütfen devamı da gelsin sevgiler saygılar

Tarihselciligi, tüm dinler için kullanarak şöyle bir formülde özetlemek nasıl olur: Tüm kitaplı, şehirli dinlerde ortak olan noktalar, hükümler, uygulamalar; (dinler büyük oranda var oldukları müddetçe) Evrensel, esasi, ortak insani şeyler olarak kabul edilmeli. Lakin bazı dinlerde yasak diğer bazı dinlerde serbest olan şeyler (kıyafet tarzi, yeme içme yasağı, ibadet/mabet şekilleri, hukuki işlemler vs) bölgesel, geçici, coğrafi şartlara göre uyumlu şeyler olarak kabul edilmeli.

On sekiz Yirmili yaşlarda bu cennet tafsirlerini okuduğumda dünyada zengin tayfanın zaten yaşadığı cennet, benim hissiyatıma ulvi düşüncelerime tanrı tasarrufumla tam bağdaşmayan ödüllendirme beni dinden tam tersine uzaklaştırdı o dönemlerde. Daha sonraları tanrıyla kurduğum duygusal bağ beklenti ve ödül ceza sisteminin dışında gelişti. Anlatmak istediğim cennet tasfir leri özendirmeden daha çok dinden kopuşa sevk edebileceğini o dini yaşayan dinbazların rezillikleri yaşadıkları hayatlarda bu bakışı özellikle pekiştirmektedir. Mustafa hocanın tarihsel yorumu değerlendirilemezse on on beş yıl içersinde geriye dönülmesi mümkün olmayacak şekilde din büyük bir çöküş yaşayacaktır.

1400 yıl önce insanlar tarafından yazılmış, o tarihe hitap eden ve dönemine göre değerli ve kadim bir kitaptır diyin olsun bitsin. Tarihselcilik, bence kaçamak davranmaktır

Arif Sağ - Ahmet Kaya - Neşet Ertaş bağlama çalmak... ben sizi niye sevdiğimi anladım.

Teşekkür

Hocam çok merakta kaldım 2. Bölüm ne zaman gelecek diyé....cok mutluyum heyecanla izlemeye basladim hemen

Hocam dücane nin dediği gibi HAKİKATİ DİLLENDİRİYORSAN YALNIZ KALMAYI GÖZE ALACAKSIN

Ben tam zamanlı mümin idim.Tum ibadetlerimi zamanında yerine getirmeye gayret ederdim. Ama bircok cihetten kaynaktan araştırıp sorgulayinca analiz yapınca korkularim azaldi bilgilendikce cesaretlendim ve sonunda deist oldum ve her gecen gün deistligim daha da pekişiyor.Benim deistligim ansiklopedilerdeki tarifi gibi değil.yani Tanrı insanı yaratmış, sonra boşvermis gibi düşünmüyorum. Ölümden sonra hesapta sorabilir, hesap sonucu daha güzel bir yaşamda verebilir ceza da verebilir.Bunu bilemem.Ama yarattığı insana yüklediği yazılımla iyi ve kötüyü seçme şansını insanın beynine işlediğine inanıyorum.Yani her insanın beyni,vahyin iletildiği bir merkez durumundadır ve insanlar bunu akıllarıyla bu programı kullanıp kullanmama özgürlüğüne sahiptirler. Kitap veya özel bi insan görevlendirdigine inanmıyorum çünkü Yaradanın, adaletini ve rahmetini tüm insanlara aynı anda vermesi gerekirdi. Şimdi bir insan görevlendiriyor, o insan önce kendi ailesini sonra çevresini ikna edecek onlarda, başkalarını ,o baskalari da daha başkalarını filan diye gidecek ve aradan yıllar asırlar geçecek ve hala dünyada birçok yere Tanrının buyruğu ulaşamamış olacak. Mesela Amerika kıtasına bırakın aslını, bozulmuş denilen haliyle bile Hristiyanlık dini ,İsa'nın doğumundan 1492 yıl sonra ulaşabildi. çünkü Abd 1492 de keşfedildi. İslam Amerika kıtasına bu tarihten de çok daha sonra intikal etti. Türkler, İslam'la 610dan 200 sene sonra 800 lu yıllarda tanıştı. Japonya 1800li yılların sonunda tanıştı yani İslam'ın inişinden 1200 yıl sonra Japonya, Kur'anla tanıştı. Eger Yaradan adilse rahmetini aynı anda tum dunyaya tanıtmazmıydı. bunun icinde koca dünya icin ulaşımın at ile deveyle yapıldığı ,bir haberin 1000 km uzaklıktaki bir bölgeye aylar sonra bile iletilemedigi yüzyılda,bir tane peygamber gönderecegine aynı anda tüm dunyaya ,o anki milletlerin kendi dillerinde aynı kitabı anlatan birer peygamber gönderme kudretine sahipti.Bazıları Tanrının tüm dunyaya peygamberler gonderdigini iddia ediyorlar Hatta Konfüçyüs ile Buda'nında peygamber olabilecegini söyleyenler var.Boyle olsa idi Tanrı kitaplarında hep Ortadoğu'daki peygamberlerden mesela Musa'dan İbrahim ve Nuh'dan defalarca tekrar tekrar bahsederken bir kac ayette de mesela;" Çin'e gonderdigim Kullarım Buda ve Konfüçyüs ne guzel kullardı deyip birkac satırda olsa kitaplarında onlardan bahsetmesi mümkündü veya bir ayette bile olsa " sizin henuz kesfetmediginiz ve bilmediginiz kitalara peygamber olarak gonderdigim filan kullarım da şu işleri yapmışlardı diyerek degisik kitalardaki peygamberlerinden 3-5 tanesinin isminden kitaplarinda bahsedebilirdi.Eger ki onlara da kitaplar vermisse o kitaplarda da Kuran incil ve Tevratta gecen peygamberlerden bahsedebilirdi.Boylece bu kıtalar keşfedilip insanlar birbirleriyle tanıstıklarında dinlerinde kendi peygamberlerinden bahsedildigini gorecekler ve birbirlerini öldürmeyeceklerdi. Hadi diyelim günümüzde olsa bir kişinin görevlendirilmesi normal olabilir Çünkü kitle iletisim araçlarıyla bir kişi aynı anda tüm dünyaya hitap edebilir herkes aynı anda haber alabilir,eşzamanlı ceviri ile anlatılmak istenen tum dünyaya anlatılabilirdi.Ama o dönemler için bu mümkün degildi. Demekki kitap göndermemis kullarının yapmasını istedikleri şeyleri beyinlerine işlemistir diye düşünüyorum.Tüm dünyada yani kendisine kitap indigi kabul edilen toplumlarda da inmeyen toplumlarda da suç ve kötülük kabul edilen fiiller aynıdır.(mesela cinayet tecavüz hırsızlık dolandırıcılık vs ) ile İyilik içeren hareketlerde aynıdır.Yukarda da söylediğim gibi Yaradan, emir ve yasaklarını direkt insanların beynine yuklemis ve buna uyup uymamayı insanın kendisine bırakmıştır. sen yaşamın sürecinde kötülük yapma, iyilikle yaşa ve seni Yaradana hergün şükret. benim inancım budur.Ha bu arada kimseye baskı ve zorlama yapılmaması kaydıyla her türlü inanca da saygı duyarım.

Hocam, Ön Türkçe Bilgini Kazım Mirşan hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bende sizlere ADAM diyorum...

"En büyük başarı Allahin rızasını kazanmaktır " ayetinin yok hükmünde sayılması ve cennet tasvirinin salt dunyevi bir benzerlik uzerinden kucumsenmesi ne kadar adilane Tevbe 72.Ayet: وَعَدَ اللّٰهُ الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَا وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً ف۪ي جَنَّاتِ عَدْنٍۜ وَرِضْوَانٌ مِنَ اللّٰهِ اَكْبَرُۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ۟ Allah mü´min erkeklere ve mü´min kadınlara, içinde temelli kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetleri vaadetti. Ve Adn cennetlerinde çok güzel meskenler de. Allah tarafından bir razılık ise daha büyüktür. En büyük kurtuluş işte budur.

Sık sık bu sohbetleri yaparsanız çok memnun olurum.

Hocam şu Ebu Hayyan'ın Bahrul Muhit adlı eserini ilmi bir şekilde incelediğiniz bir video çekebilir misiniz?Çok dikkat çekici bir eser,bizi bilgilendirebilir misiniz?

❤

İkinizde harikasınız, Mustafa hocam Ömer hocamın sözünü çok kesiyorsunuz, hepsi anlaşılmıyor,

Mustafa hocam derneğimize gelmişti. Kıymetli eşim o zaman nişanlım idi. Hocam konferansı bitirince anladım ki sigara içmeye çıkacak. Dernekteki tek tarihselci olarak hocamı yalnız bırakmamak adına koştum yanına yaktık içtik beraber. Birde güzel askerlik anısı anlattıydı. Tabi o sırada nişanlımı unutup hocaya koştuğum için problem yaşadık sonra yapcak bişey yok :)) sizleri tekrar aramızda görmeyi çok isterim hocam.

Hocalarım hürmetler

''İşte Bizim Tarihselciliğimizin Hikâyesi'' başlıklı videolarınızın devamı gelecek mi, hocam?

Değerli hocam, Mersin imam hatip lisesinde Süleyman cengiz şahman ile birlikte çalıştınız mı?

Güneşimiz doğmuş jsjxjx

💝❤

Es selamım aleyke.

Hocam bu tefsirinizin 1.cildi niye yok basimi olmayacak mi

ALİM maddesine şimdi baktım ve madde güncellenmektedir diyor ama müellif DİA görünüyor. Sebep nedir acaba niye Mustafa Hocanın adı görünmüyor?

Nedim Urhan hoca, bugün vefat etti.

24 cü dakika da düzeltti hele bakalım

Mektepli (solda) Alaylı (sağda)

Motivasyon

Aslında Mustafa Öztürk Yakup denize cevap videosunda şoyle demiştir; ya ben cevap videosu yapiyorum ama bu iddialara ilahiyat dünyasının verilecek mantıklı cevabı yok demeye getirmiştir.

Hocam her şey çok güzel de şu reklamlar çok sıkıcı 😀

piknik yeri ne ya, koskoca hocasın bilmiyor musun orda gözlerin görmediği gönüllerin bilmediği güzellikler var

Sohbet güzel fakat Ömer hocanın oturma şekli yanlış

Ömer Özsoy'un oturuş şekli nasıl bir şeydir anlayamadım.

Hocayi çok dinledim. Hoca Son cümleyi kurmasi gerekirken kuramiyor sanki. Madem kuran bir tarih kitabi içinde insan sözu olduğu muhakkak. Herseyi anlatiyor lakin mustafa Hoca Din coğrafi bir yalandir diyemiyor. Onu bizim dememizi mi istiyor bilemedim.

sünni hanbeli çetesi dah iyi tabi edilemezdi😃

hocam sadece mealden islamı öğrenen müslümanlar bile cennette iman edenlerin ne yapacaklarını yunus suresi 10.ayetten öğreniyor.siz ise 5.dakikada cenneti kendinizce tanımlarken oranın yeme içme yatma yeri olduğunu anlatıyorsunuz❗️hocam bağışlayın ama bu saptırmayı bilerek mi yapıyorsunuz❓

22 dakika 51 saniye diz-bacak seyretmek çok güzel... aferin size...

hocam 2. bölümde sadece egolarınızı tatmin etmişsiniz. Biz napalım sizin hayat hikayenizi?

Kimin otobüsü Vana erken ulaşıyorsa kadroya giriyordu Allahi var.bu nasıl bi ifade.Kahvehanelerde bile Allah kelimesi böyle bi yerde kullanilmazken bi ilahiyat profu nin ifadesine bakin

Kuran Kuran diyorsunuz daha düzgün okumaktan acizsiniz. Allah hidayet etsin size!

Bizim evde bir söz vardır , ister dua de ister beddua “ herkesin işine göre işi rast gitsin”.