İnsanın Güçlü Hırslarının Yarattığı Boşluk - There Will Be Blood FELSEFESİ 

Nietzsche benim kutsalım harbiden kutsalım. Tabi elbette kendisi değil savunduğu fikirler, gittiği yolu tanımlayış şekli kendi kanımdan bile yakın gelir bana. Ona duymuş olduğum bu yakınlık düşünce biçimimi, hayata bakış açımı yekpare ve radikal biçimde değiştirdiği için düşüncelerini referans alan, kıyısından köşesinden yakalayabildiğim sanat eserlerini hep ayrı olan özel bir yere koyuyorum.

Mücadeleye devam.

Teşekkür ederim. Görmemiş olabilirsiniz ama dizi içerikleri olarak The Punisher ve The Chestnut Man kanalımda mevcut. Mr. Robot konusuna gelirsek, geçmişte tutkuyla izlediğim, hatta bu uğurda fsociety üzerine olan çeşitli ürünler satın aldığım, Matrixvari deneyim sunan bir diziydi benim için. Ve elbette takipçilerimin önerilerini önemsiyorum zaten son içeriğin There Will Be Blood videosu bir talep üzerinden oluştu. Geri bildirimler benim için gerçekten önemli. Diziye tekrardan sıfırdan başladığımda şüphesiz içeriğini üretmekten, fazlasıyla mutluluk duyacağım bir iş olacak Mr Robot.

Donnie Darko'yu çok eskiden izlemiştim ama finali hâlâ hafızamda canlıdır. Beyin yakan favori filmlerimden birisidir. Filmin daha iyi anlaşılması için birkaç kez izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Zira çoklu evrenler teorisi, alternatif seçimler derken hikaye karmaşıklaşıyordu. Bu arada yorum için teşekkür ederim.

Açıkcası ben şöyle düşünüyorum. Baba olmanın belirli ön koşulları vardır. Önce bir kadın bulmak sonra bir aile yaşantısı inşa etmek. Yani "babalık" hem maddi hem de manevi açıdan enerji talep eden bir şey. İşte Daniel bu mevzulara olabildiğince uzak bir karakter olduğu için onun odak noktası bunlar değil, onun tek derdi çok para kazanacağı bir sistem kurmak. Bu açıdan kapitalist idealleri doğrultusunda, sorumluluğu olan bir kazadan dolayı babasız kalmış, hali hazırdaki sevimli bir bebeğin varlığı bu anlamda önüne pişmiş şekilde düşen bir fırsat gibi. Daniel böylece kadınsız, enerjisiz şekilde kısa yoldan baba olmuş oluyor. Elbette bu babalık sıfatının toplumda bir karşılığı var. İşlerini genişletip büyüttüğü vakit taşradaki muhafazakar kesimin güven oyunu kazanmak, daha doğru ifadeyle bir aile şirketi izlenimi vermek. Yani oğlu HW'nun toplumun manevi anlamlarından maddi bir fayda sağlamış oluyor kendine. İşlevsel bir eşya olarak taşıdığı, kendisine fayda sağladığı müddetçe anlamı olan bir et parçasından fazlası değil o çocuk. Oğlunu yetimhaneye gönderme sebebi sondaj kazası sonrasında çocuğun sağır kalması yani HW'nun bir nevi kusurlu mal olması. Artık bir maskot olarak fayda getirmeyen, mutlak üstünlüğüne zarar verecek, daima ona ayak bağı olacak yalnızca "kusurlu bir mal" Ve Daniel bu "malını" yetimhaneye göndererek iş anlaşma yaptığı insanların ona acıyan, manidar gözlerle bakmasından da bir nevi arınmış oluyor Daniel. O Nietzscheci bir figür olduğu gibi, onun sosyal darwinist bir tavır takındığını söylemek pek yanlış olmaz. Zaten Finalde oğluna söyledikleri bir bakıma sosyal darwinizmin özeti gibidir. Çocuğunu geri getirmesi ve o sahte olan kardeşinin bir süre yanında durmasını istemesinin hikmeti de, aslında içindeki rekabet duygusunu diri tutmak ve diğer insanlara göre daha çok güvendiği bu kişilerden üstün bir konumda olduğunu kendine daima hatırlatmak. Zaten Daniel'ın asıl olayı zihninde verdiği bu farazi savaşlardan, düellolardan hep galip şekilde çıkmak. Duygusal anlamda motive olduğu başka hiçbir şey yok. Yani hep bir mücadele ve Hep kazanmak, hep kazanmak, daima kazanmak! Özetle demem o ki, insanlardan midesi bulanan, çıkarsız sevgilere inanmayan, azılı bir kapitalist Daniel'a, kendi iç sesi bile yoldaş olamaz. Tabi yine de yorumuna saygı duyarım. Sonuçta filmler veyahut herhangi bir sanat eseri, alıcısının zihnine gönderilmiş mühürü tekil olan mektuplar gibidir

​@@Sinegoat yorumun için çok teşekkür ederim. Bir nokta var benim burada merak ettiğim. Aslında çocuktan uzun bir süre vazgeçmiyor. Çeşitli tedaviler deniyor, ama asıl kırılma anı çocuğun gece evi yakması oluyor. Ben orada çocuğun neden evi yaktığını anlayamadım. Bazı mektuplar vardı onları okuyup, kardeşi olarak kendini tanıtan adama zarar vermek istemiş olabileceği geldi aklıma. Bunu merak ediyorum? Bununla birlikte kırılma anının bu olması da önemli diye düşünüyorum. Kesinlikle çocuğu gösteriş için sonuna kadar tuttuğu sonucu çıkarılabilecektir, çünkü meşhur "I abandoned my boy" sahnesine bakarak, orada gerçekten hissetmeyip bir görüntü amaçlı, dini kesme hitap etmedeki inandırıcı adım olarak atmış olması çok yüksek. Kesinlikle bir baba figürü değil sonuçta, çocuk yaralıyken saatlerce "fırsatın" peşinden koştu. Aslında belki de benim bu duruma daha insani bir anlam yükleme amacım, bu şekilde bir karekteri taşımamam olabilir. Sonuçta karekter çok iyi oynanıyor ve filmde ki karekter yerine kendimi koyuyor olabilirim.

Asıl ben teşekkür ederim. Cevap yazmayı zaruri kılan geri dönüşleri seviyorum. Konuya geri dönersek çocuğun evi yakması, sürpriz yumurtadan çıkan o kardeşin varlığından kaynaklanıyor. Zira Daniel'in bütün ilgi odağı bu sözde olan kardeş oluyor. Böylece günden güne daha da yalnızlaşan HW haliyle bu kardeşi/amcayı kıskanıyor ve babasına olan öfkesini canlı olmayan bir nesneye, evin kendisine yöneltiyor ve bir bakıma deşarj oluyor çocuk. Tabi kendi sonunu da hazırlıyor orası ayrı. Diğer yandan yangından bir önceki sahneye gelirsek, Daniel'ın insanlığa ve oğluna dair konuştukları ile yaratılan tekinsiz atmosfer çıkacak bu yangının bir habercisi gibiydi.

@@Sinegoat evet önceki sahne aklıma hiç gelmemişti. Tekrardan çok teşekkürler.

İkiside bence olağanüstü performans ortaya koyuyor filmde. Paul Deno o alık, süt oğlanı tipiyle gerçekten tokatlanası.

Evet kaldırdım zaten bir şeye yaramıyor.