@@skhairmaster4864 zoruma gitmeden yine dinlerim her defasında
10 месяцев назад
Selami Şahin yıllar önce bir şarkı yapacak, şarkı dilden dile dolaşıp herkes tarafından bilinecek, İsmail Tunçbilek bir tarihte belki de bir avuç insanın izlediği bir kanalın canlı yayınında gecenin bir vakti o şarkıya solo yorumunu katacak, basçı ve klavyeci arkada olacaklardan habersiz soloya bir ritim uyduracak, Sago nerden bulduysa bu solo üstüne altyapı hazırlayıp bir şarkı yapacak ki o şarkıyı ben ilk kez dinleyeli 10 yılı geçmişken şimdi o bağlamanın orjinalini bir Instagram reelsinde görüp buraya kadar gelip bir şeyler yazacağım. Öyle veya böyle bizden önce yazılmış bir hikâyeye tanık olup benzer duygularla aynı müziği ve aynı nakaratı içimizden tekrar edeceğiz. Dinleyenler, yaşları, şehirleri belki ülkeleri değişecek ama bir kaç nota aynı yerden vuracak hepimizi.
@@tayma9843 aslında üstünde oynama yapılarak beat haline geliyor ama en azından başlığında, açıklamada falan atıf yapsalar bence o kadar da kötü bi durum değil
@@tayma9843çalıntı mı sen hiç Sagopa dinlemedin galiba . O hep şarkılarını böyle müziklerle süsler ve ortaya çıkan eser de kabul görüp taktir edilir .
Notalar'in ne kadar güçlü olduğunu kulaklarınızla duydunuz gözlerinizi kapatıp içiniz acıyor ve bağımlılık yapıyor tekrar tekrar dinlemek istiyorsunuz. Tabi enstrüman'ında etkisi var.
Sen beni sen unutmuş gibisin Ben hala deliyim hala sevdalı Yaktığın ateşi söndüremedim Sen hala çılgınsın hala belalı Çekmeye razıyım kaprislerini İstersen zincire vur ellerimi Ne olur birtanem anla halimi Ben hala deliyim hala sevdalı Sen benden sen vazgeçmiş gibisin Ben hala tutkunum hala yaralı Yaktığın ateşi söndüremedim Sen hala çılgınsın hala belalı Bu sevda bir anda bitebilir mi? Gerçekler yalana dönebilir mi? Ne olur birtanem anla halimi Ben hala deliyim hala sevdalı
Mühendisim endustriyel tesisler kuruyorum. Çok büyüdüm guzel paralar kazandim kazanıcamda sağlığıma zeval gelmezse. Her aksam dumanlaniyorum start müziğim bu. Inanın bazı şeyler geçmiyor kim olursaniz olun ne olursaniz olun hala hep orda biryerlerde.
Geldi başıma bir kere unutmadım ya bir kere hatırladım da çok kere ve evimi verdim sellere ve yüzümü döndüm çiçeklerin yüzünü döndüğü yerlere el salladım ellere elim elden ellere tezene değer tellere ve kor düşer yüreklere günaydın peşime takılıp düşmeyen elemlereyol yarışı kırılıp düşen kurşundan kalemlere yolda yolcu yoldaş arar varmadan alemlere
...Artık beyni , mantalitesi , görüş açısı değişmişti. Türkiye'deki müzisyenlerin ve o camianın kendisine faydalı olamayacağını anlamıştı. Aytaç Doğan ile beraber Mısırlı Ahmet vesilesi ile 98'de Kahire'ye gitti. Kahire'deki müzik camiası onu zaten ismen tanıyordu. Ortadoğu'nun müzik kompozitörlerinden Ömer Hayrat, Emir Abdul Megect , Tarık Akif Yahya , gibi ustalarla çalışmalarda bulundu. Maestrosu Ömer Hayrat olan Mısır Senfoni orkestresı ile konserler verdi. Birçok ünlü sanatçıyla çalışıp yönetmenliğini yaptı. Artık Ortadoğu'da tanınan ve aranan müzik kompozitörlerinden biriydi. Bağlamayı Ortadoğu'ya tanıttı. Artık Kahire'de kendisine dar gelmeye başlamıştı. 99'da Mısırlı Ahmet ve kardeşi Levend ile beraber kendilerini Sina çölüne attılar. İşte aradıkları ortam kelimenin tam anlamı ile buradaydı. Hiçbir şekilde ticari kaygı, zaman kavramı, teknoloji ,dedikodu ortamı olmayan ; tamamıyla doğanın içinde kendilerinin bir hiç olduğunu anladıkları bir ortamdı. Önü Kızıldeniz , arkası Sina çölü. Tek yaptıkları güzel denizde yüzüp saz çalmaktı. Bazı günler Mısırlı Ahmet ile beraber 16 saat hiç durmadan çalışıyorlardı. Tek amaç insanlardan uzaklaşıp yaptıkları müzikte ve kendi içlerinde gerçek kendilerini bulmaktı. İsmail Tunçbilek kimdi? İşte orada bu sorunun cevabını aldı, o ana kadar yapmış olduğu müzik kendisine ait değildi. O andan sonra kendi içinde yapmak istediğini dışarı vurmaya çalıştı. Toplam 8 ay çölde kaldılar. Sonrasında İsrail'li ünlü bir müzik prodüktörü tarafından Israil'e davet edildiler. İsrail'de 3 ay kaldılar. Bu zaman zarfında oradaki ünlü müzisyenlerle ve en başta dünyaca ünlü percussion ustası Zuhar Fresko ile tanıştılar. Beraber konserlerde ve değişik gösterilerde bulundular. ( Mısırlı Ahmet, Levend , İsmail ve Zuhar Fresko kaydı İsrail'deki jazz okulunda gizli olarak kaydedilmiştir.) Onların kafalarında Ispanya'ya gidip daha büyük ustalarla tanışıp beraber müzik yapmak vardı. Ve 2000'de Israil'den Ispanya'ya gittiler. İspanyada tanıdıkları 2-3 tane perkusyonist arkadaşları vardı. Onlarla beraber Ispanya'da kendi müziklerini sunma çalışmalarına başladılar. Bu vesile ile Paco de Lucia , Carlos Benevent , George Pardo, gibi ustalarla çalıştılar. İspanya'da yaptıkları demoyla kendi müziklerini ortaya koydular. Bu çalışmalarda Carlos Benement , Aleş Xavi , Ercan Irmak , Göksun Çavdar, Feyruz Hoca , ve tommaister Tarık Ceran ile birlikte çalıştılar. İspanya dönemi 1 sene sürdü ve Türkiye'ye ye döndüler. Yapmış olduğu çalışmalar Türkiye'deki müzik camiasına bomba gibi düştü. Ve o artık eski bağlamacı, yönetmen asistanı ve emek hırsızlarına hizmet eden İsmail Tunçbilek değildi... Kaynak: Kral Müzik, Biyografi
Sen sen unutulmuş gibisin Ben hala deliyim hala sevdalı Sen sen unutulmuş gibisin Ben hala deliyim hala sevdalı Yaktığın ateşi söndüremedim Ah ben hala deliyim hala sevdalı Hala sevdalı Çekmeye razıyım kaprislerini İstersen zincire vur ellerimi Ne olur birtanem anla halimi Ben hala deliyim hala sevdalı Hala sevdalı Sen sen unutulmuş gibisin Ben hala deliyim hala sevdalı Sen ah sen unutulmuş gibisin Ben hala deliyim hala sevdalı Yaktığın ateşi söndüremedim Ben hala çılgınım hala sevdalı Of hala sevdalı Çekmeye razıyım kaprislerini İstersen zincire vur ellerimi Ne olur birtanem anla halimi Ben hala deliyim hala sevdalı Of hala sevdalı
bu şarkıyı sevdiğim çocuk söylemişti o yüzden bu şarkının yeri çok farklıdır. her gün gelip dinliyorum çünkü en sevdiği şarkı buydu. aramız bozuk bi nedeni yok aslında, yakında benden kilometrelerce uzağa gidecek belki bir daha asla görüşemicez, belki başkasını sevecek aklına bile gelmicem. ama eğer olur da bi gün bu yorumu okursa hiçbir şey olmamış gibi devam etmeye hazırım ben. belki seversin beni ilerde kim bilir. ben seni hep beklerim