adam baglamasını ne kadar güzel özelleştirmiş, tekne kapağının en görünen yerine "gökkuşağı" yazarak.. ya burdan bile nasıl bir gönül adamı olduğu belli valla.. 👏👏👏
İsmail abi çalarken hem bağlama, hem klasik gitar, hem elektro gitar gibi sazların da seslerini alıyorum. Eline emeğine sağlık güzel abim. Sen bu işte çok farklısın.
Türkiyenin Bağlama üstadına Saygı duyuyorum.... Ismail Tunçbilek bağlamanın Dünya Çapında yerini sağlıyor.. #taksimtrio dinleyin biraz müzik dinleyin... bye..tşk 😀
bazi donemler sadece canli performans, konser, ses yarismasi vb programlar izliyorum/dinliyorum, izlemekten asla vazgecemedigim performanslarin basinda geliyor, muzigi yavas yavas tirmandiriyor sonra bir anda dinlenmemiz icin bizi cok farkli renklerde, diyarlarda gezintiye cikariyor, tam nerede oldugumuzu unutmusken bir anda kaldigimiz yerden cok daha yuksek bir ivme ile zirveye cikariyor. yillardir deneyimledigim, lsd simulasyonu tadindaki bu performans icin cok tesekkur ederim. olur ya belki okursunuz cok selam ederim.
Sene 2017-2018 o zamanlar Ankara’dayım... Güzel bir ahbap bu parçayı açtı ufaktan elimizde işlerle birlikte bir iki bira içip sohbet ediyoruz. Hayat öyle güzelmiş ki... Üç beş şehirde daha dinlemek nasip olduktan sonra ne ahbap ne parça ne de eski güzellikten eser kalmamış. Hayat! Bizimle derdin ne ?
Yok boyle bir yorum sabaha kadar dinlesemde bikmak bu kadar nefis ve temiz bir yorum var mi simdilerde sadece bu sarki degil diger bütün yorumlar da harika
Süper ötesi bir icra, herkes şapkasını bu bağlama virtüözü için çıkarsın! For those who are interested in quality turkish music, this is maybe one the best example of playing baglama, a common turkish instrument. The artist is not only mastering his instrument but also taking the traditional tunes to the next level through a fantastic fusion between turkish and andalusian folklore.
Adamlara bak ismail tuncbilegi begenmiyolar:))) cok komiksiniz.. Adam avrupada konser veriyo surekli ve muzisyenler gidip dinliyolar cogunlukla boyle konserleri oralarda.. Cok ilgi ve hayranlik gosteriyolar. Cazz festivalinde baglama calabilecek kadar uçuk seviye bi muzisyendir ismail tuncbilek. Hem türk muziginden de bir sürü örnekler çalip bizim muzigimizi avrupali muzisyenlere dinletiyo ve tanitiyo bu konserlerde. Siz yillardir turkiyede hatali muzikler dinlye dinleye sagir olmussunuz. Kulaginizin asina oldugu entonasyonları (ton-ses hatalarini) arıyor bilinçaltınız dinlediginiz müziklerde. Belki arabesk nagmeler bekliyodunuz ve umdugunuzu bulamadiniz tamam ama bu satasmaniz karalamaniz neden.. Baglamayla illa arabesk ya da türkü mü calinmasi gerekli. Bilincli kullanildiginda cazz muzik bile yapilabiliyo demek ki bu enstrumanla. Yalniz ismail abi fena dökmüş herifleri:) tehlikeli muzisyen..!
+BY YAYINCI & BEĞENMEYEN GAVATLARA CEVABEN BUNLARI YAPSINLAR SONRA BEN BEGENMEDIM DESINLERİsmail Tunçbilek19.07.1978 Bursa doğumludur. Müziğe 10 yaşında babasının gece gazinodan gelirken yanında getirmiş olduğu oyuncak bir cura bağlama ile oyun oynayarak başladı. Babasınında müzisyen olması(Sabri Tunçbilek) onun müzikte çok farklı yönlerde gelişmesine yardımcı oldu. İlk öğrenimini Bursa’da tamamladıktan sonra İTÜ Devlet Konservatuarı temel bilimler bölümünü birincilikle kazandı. O dönem kayıt dondurmak istedi ve hocaları bunun mümkün olabileceğini söyledi ve böylece kayıt dondurdu. İkinci dönem kayıt yenilemeye İstanbul’a geldiğinde okuldaki hocalarla görüştü fakat artık okulda kaydının olmadığını öğrendi. Sebebi ise temel birimlerdeki öğrencilerin kayıt dondurma yetkisinin olmayışıydı. Yani kandırılmıştı ve onun yerine torpilli başka öğrenciler alınmıştı. Bursa’ya geri döndü. Uludağ Ünv. THM korosu ile çalışmalarda bulundu. 13 yaşına kadar TRT THM repertuarının %90′nını bitirdi. Babası kendisine çeşitli yollar göstererek ona klasik türk müziği notaları, saz semaileri , peşrevler, longalar ve klarnet metotları çaldırmaya başladı. Bağlama THM ensturmanıydı ancak babasının o zaman ileriyi görerek büyük düşünmesi ve Tunçbilek’inde bu çalışmaları oyun gibi görüşü onun temel olarak bu seviyeye gelmesinin en büyük sebebidir.13 yaşında Üniversitelerarası THM yarışmalarında solo saz dalında birincilikler aldı. Bağlama dersleri verdi. 14 yaşında Bursa Büyükşehir Belediyesi konservatuarında Yücel Paşmakçı ve İTÜ öğretim üyelerinin denetiminde yapılan öğretim üyeliği sınavlarını birincilikle kazandı ve öğretim üyesi oldu. Tek amacı onu İTÜ’den şahsi çıkarlar nedeni ile uzaklaştıran öğretim üyelerine bir ders vermekti. Bu amacına fazlasıyla ulaştı. 3 ay öğretim görevlisi olarak konservatuarda bulunduktan sonra buranın kendisine ve kendisininde oradaki öğrencilere faydalı olamayacağını anladı ve istifa etti. Bu arada İstanbul ile Bursa güzergahında sürekli ünlü müzik adamları ile diyaloglara girdi. Mısırlı Ahmet ile tanıştı. İsmail Tuncbilek ismini İstanbul’daki müzik camiası ve Mısırlı Ahmet vasıtası ile Ortadoğu’daki müzik camiasına tanıttı. 16 yaşında İbrahim Tatlıses ile profesyonel sahne ve kaset çalışmalarına başladı. Değişik ülkelerde konserlerde ve ünlü sanatçıların kasetlerinde bağlama çaldı.17 yaşında ilk müzik yönetmenliği tecrübesini İbrahim Tatlıses’in Fırat albümünde yaşadı. Sendur Güzelel ile beraber albümün yönetmenliğini yaptılar. Bunun devamında Izzet Yıldızhan’ın Birisi,Ebru Yaşar’ın Seni Anan Benim İçin Doğurmuş , Hakan Taşıyan’ın Canım albümlerini Sendur Güzelel ile beraber hazırladılar. 20 yaşında askere gitti. Acemiliği Isparta’da , usta birliği Isparta subay ordu evinde geçti. Askerliğini tamamladıktan sonra Istanbul’a geri döndü. Artık beyni , mantalitesi , görüş açısı değişmişti. Türkiye’deki müzisyenlerin ve o camianın kendisine faydalı olamayacağını anlamıştı. Aytaç Doğan ile beraber Mısırlı Ahmet vesilesi ile 98′de Kahire’ye gitti. Kahire’deki müzik camiası onu zaten ismen tanıyordu. Ortadoğu’nun müzik kompozitörlerinden Ömer Hayrat, Emir Abdul Megect , Tarık Akif Yahya , gibi ustalarla çalışmalarda bulundu. Maestrosu Ömer Hayrat olan Mısır Senfoni orkestresı ile konserler verdi. Birçok ünlü sanatçıyla çalışıp yönetmenliğini yaptı. Artık Ortadoğu’da tanınan ve aranan müzik kompozitörlerinden biriydi. Bağlamayı Ortadoğu’ya tanıttı. Artık Kahire’de kendisine dar gelmeye başlamıştı. 99′da Mısırlı Ahmet ve kardeşi Levend ile beraber kendilerini Sina çölüne attılar. İşte aradıkları ortam kelimenin tam anlamı ile buradaydı. Hiçbir şekilde ticari kaygı, zaman kavramı, teknoloji ,dedikodu ortamı olmayan ; tamamıyla doğanın içinde kendilerinin bir hiç olduğunu anladıkları bir ortamdı. Önü Kızıldeniz , arkası Sina çölü. Tek yaptıkları güzel denizde yüzüp saz çalmaktı. Bazı günler Mısırlı Ahmet ileberaber 16 saat hiç durmadan çalışıyorlardı. Tek amaç insanlardan uzaklaşıp yaptıkları müzikte ve kendi içlerinde gerçek kendilerini bulmaktı. İsmail Tunçbilek kimdi? İşte orada bu sorunun cevabını aldı, o ana kadar yapmış olduğu müzik kendisine ait değildi. O andan sonra kendi içinde yapmak istediğini dışarı vurmaya çalıştı. Toplam 8 ay çölde kaldılar. Sonrasında İsrail’li ünlü bir müzik prodüktörü tarafından Israil’e davet edildiler. İsrail’de 3 ay kaldılar. Bu zaman zarfında oradaki ünlü müzisyenlerle ve en başta dünyaca ünlü percussion ustası Zuhar Fresko ile tanıştılar. Beraber konserlerde ve değişik gösterilerde bulundular. ( Mısırlı Ahmet, Levend , İsmail ve Zuhar Fresko kaydı İsrail’deki jazz okulunda gizli olarak kaydedilmiştir.) Onların kafalarında Ispanya’ya gidip daha büyük ustalarla tanışıp beraber müzik yapmak vardı. Ve 2000′de Israil’den Ispanya’ya gittiler. İspanyada tanıdıkları 2-3 tane perkusyonist arkadaşları vardı. Onlarla beraber Ispanya’da kendi müziklerini sunma çalışmalarına başladılar. Bu vesile ile Paco de Lucia , Carlos Benevent , George Pardo, gibi ustalarla çalıştılar. İspanya’da yaptıkları demoyla kendi müziklerini ortaya koydular. Bu çalışmalarda Carlos Benement , Aleş Xavi , Ercan Irmak , Göksun Çavdar, Feyruz Hoca , ve tommaister Tarık Ceran ile birlikte çalıştılar. İspanya dönemi 1 sene sürdü ve Türkiye’ye ye döndüler. Yapmış olduğu çalışmalar Türkiye’deki müzik camiasına bomba gibi düştü. Ve o artık eski bağlamacı, yönetmen asistanı ve emek hırsızlarına hizmet eden İsmail Tunçbilek değildi. 2001 den bu yana İstanbul’da yaşıyor . Zaman zaman yurt dışındaki değişik ülkelere gidip çalıyor , bağlamayı ve yaptığı müziği insanlarla paylaşıyor. Onun sayesinde bundan 5 sene öncesine kadar hayranlıkla dinlediğimiz Araplar’ın müzik yönetmeliğini ve müzik kayıtlarını artık Türk müzisyenlerle beraber Türkiye’de o yapıyor ve bu vesile ile Türkiye’deki değerli müzisyenlerin adını Ortadoğu ya tanıtıyor..
Usta çalmasından yana zerre bir sıkıntı yok üst düzey bir performans benim eleştirdiğim nokta elektroyla caz yapacaksan caz yap slowa arabeske bağlayacaksqn ordan devam et cazla başlıyor arabeske döner gibi oluyor insan orda slow fantezi devam etsin diye bekliyo bi bakmışsın tekrar caza devam etmiş olmuyo yani yakışmıyo bence yurt dışındakiler beğeniyor diye güzel olmuş olmuyor
beğenmeyen gavatlar kimse bak dünyanın en kusursuz orkestrasını bozuyo calamıyolar :) adamın sazına ritim uyduramıyolar bunlar ne konuşuooo .. hhaa hahaha :D
@@eniyiyoutubevideolar3887 bir romanı okur gibi hayranlıkla okudum helal olsun onu eleştirme cüretinde bulunacaklar önce şu yazdıklarınızı bi okusun derim 👏👍
Bambaşka seviye çok başka... Adam bunları 80 milyona karşı fox canlı yayınında yapıyo yalnız bi de böyle bi ufak fark var:) oraya çıksa adını unutacaklar yorum yapmasın..
bir bestenin "karne"sini galiba en iyi zaman veriyor.samimi ve tabiki kuvvetli bir eser ise 30 sene sonra artan bir değere yöneliyor.ya da tersi...bknz: yazın çıkan:(çoğunlukla)sabun köpüğü zırvalar.bu, iyi bir beste.
Ulan şu keneviri bi aşurede çok seviyorum bide İsmail,Aytaç, Hüsnünün kafasında..Vur bağlamanin teline ver kulaktan yüksek dozu KRALSIN İsmail Tunçbilek
Bana göre bağlamanın üstadları Hasret Gültekin ve Erdal Erzincandır.Hele ki erdal erzincanın üstüne şelpe atan görmedim ama sizin burda saçmalıyor dediğiniz İsmail Tunçbilek bunların arkasından gelen en iyi yetenektir.kısa sap,uzun sap,elektro bu tarzların hepsini çalan ve birleştiren bi adamdan bahsediyoruz burda tarzı değişik gelebilir beğenmeyebilirsiniz ama ustalığına yorum yapmak ayıtır.!