28 Şubat döneminde diğer hocalarımız gibi ,başörtüsü ile derse giren öğrencilerinin dersine girmesini engellemeyen,güzel insan.Allah sizden razı olsun Mikail Hocam.
işte ruhbanlık tam da böyle yerleşti.. sadece ismet sıfatı da değil Ali’yi bizzat Tanrı görenler de var.. ki tarikatlarda hoca ve şeyhini İlahımsı görenler de az değil..
Ağzınıza sağlık hocam, değerli açıklamalarınız için.Alim ve kaliteli olmak başka... Allah uzun ömür versin sizin gibi (Cübbesiz,Sarıksız, Takkesiz,Şalvarsız) alimlere....
Peygamber Farsça bir kelime. Türkçesi elçi, Arapçası ise nebi. "Efendi" kelimesi Farsçada hüdavendigar, Arapçada ise rab olarak kullanılıyor. "Rab" manasında Kuran-ı Kerimde sadece Allah için değil, insanlar için de kullanılmakta. Bir kimsenin yöneticisi veya anne babası için de "rab" denir. Ancak asıl tehlike "efendi" kelimesi değil, "Hazret" kelimesi. Hazret "hazır bulunan" demektir. Tarikatçılıkta müridin şeyhine karşı olan teslimiyetini ifade eder. Çünkü müridlere şeyhlerinin tıpkı Allah gibi herşeyi bileceği, görüp işiteceği, hatta ölümlerinden sonra "kınından çıkmış kılıç gibi" daha da etkin olacağı empoze edilegelir. Bu bakımdan "Hazreti peygamber" yerine "Rasulullah" veya "Allah'ın elçisi" demek çok daha uygun olur. Çünkü Allah Muhammed'e(as) "sen rasulden başka birşey değilsin" diyor. aeo