Kırk Kayıt (Sunuş) 

çok naziksiniz...

çok naziksiniz, sağolun, sayın kürek operatörü...

niyetim bu. ama söyleyecek yeni bir şeyim yok. kırk kayıt'ta anlattığım ana şemanın altında ayrıntıları dolduruyorum daha çok... hoşgeldiniz...

merhabalar, öncelikle duyarlılığınız için teşekkürler... nişanyan'ın "kanka"nın "kan kardeşi"nden geldiğinin kanıta muhtaç olduğunu söylediğini internette sözlük maddesinde gördüm. ancak sözcüğün çingeneceden geldiğini ya da "alıntı" olduğunu nerede söylediğini bulamadım. basılı sözlüğünden mi alıntı yapıyorsunuz?

kanka'nın eril, kanki'nin dişil olması ayrıca ilginç. düşündüğümden de ilginç gibi görünüyor bu durumda kanka'nın kökeni...

@@omeraygun Bizzat kendi sitesindenden yapmıştım: www.nisanyansozluk.com/?k=kanka Çingeneceden geldiği köken başlığının altında yazılı.

Mahmut Mehmet haklısınız. bir sürü yeni soru getiriyor bu: roma dilinden geldiği nerden belli? roma dilindeki dişil kanki nasıl türkçede ayrıca kanka’nın varyantı olarak alıntılanmış? bunun başka örnekleri var mı? kankito konusunda da roma dili morfolojisi açıklayıcı mı? türkçede kanka’nın q’lu yazımı konusunu da bu kökenle açıklayabilir miyiz?

@@omeraygun Daha da ilginci, "kanka" yı farklı ideolojik tercihlere sahip sözlükler farklı şekillerde tanımlamış. Mesela, Kubbealtı, kan kardeşinin kısaltılmış şeklidir, demiş. Dil Derneği ise Yunancadan geldiğini söylemiş.

:))) yakışır hatta ben de bakayım

@@omeraygun kusura bakmayın biraz trollemis gibi oldum sadece videoya atıfta bulunarak. Ne düşündüğümü de anlatıyım. Özellikle bu gpt 3 un sizin söylediğiniz duygusal anlam ve akılcı anlam ayrımına olan ilişkisini düşünüyordum. Yani bahsettiğim videoda da açıklandığı gibi, gpt 3 algoritması amazon gibi sitelerde insanlarin verdikleri değerlendirmelerin sadece yazarların o ürün için iyi veya kötü duygular besledigine indirgenebilecegini kanıtlıyor. Baska bir deyişle iyi - kotunun duygusal anlami, bu değerlendirmelerde söylenenleri yeniden yaratmaya yeterli oluyor. Burada insanlarin değerlendirmelerinin akılcı anlam bakımından fakir olduğu sonucu çıkarılabilir. Ama benim tam bilemediğim, gpt 3 un yaptığı bu saptamanin duygusal anlamın akilci anlamdan daha az ve renkli olduğu demek olup olmadigi. Yani insanlar belki "iyi" veya "kötü " hissiyatınarinin onlari yönlendirmesiyle izin veriyorlar ama bu yönelimlerin anlamlari yine de gür ormanlar olabilir. Çünkü söz konusu degerlendirmeleri yazan insanlar da bu hislerini 2020 yılında covid sırasında amazonun sitesinde yazdıkları yazılarla dile getiriyorlar. Yani tarihsel akış içerisinde iyi ve kotu dediğimiz duygusal anlamlar da insanlarin içinde yaşadıkları zengin bir tarihsel orgu içerisinde yeşeriyor. Sırf iyi ve kotu hislerimin kullandığım dili belirlenmesine izin verdiğim için körelmiş veya tembel olduğum sonucuna mi varmam lazim? Yoksa aklın zamansizligi ile duygusalin şu anligini gibi bir ikileme düşmekte yaniliyormuyum? Belki de bu soruya cevap vermek için bugünkü gpt 3 algoritmasıni bundan 50 yil sonra aynı şekilde kullanıp test etmek lazım :)

hah kaan, ben de tam bu halk yazısı meselesine demotik deme eğilimindeydim. bugünkü durum tam da hiyeratik ile demotiğin kaynaşmasının bir örneği diye düşünüyorum. buna göre sosyal medya dönemine kadar demotik, ya okuma-yazma dışında yer alıyordu (sözlü dille sınırlıydı) ya da (senin verdiğin mısır örneğindeki gibi) hiyeratikten (ya da bürokratik, hukuki, teolojik üst dilden) yalıtılmıştı. burada hiyeratik/demotik ayrımını benzetmeli olarak bile olsa kullanmak doğru mu sence? sonuç olarak bu iki terim pratik görünüyor bu konuda konuşurken... senin soruna gelince. e insanlar eskiden yalnızca "seçkin" dilinin kullanılabildiği mecralara "avam" diliyle, imlasıyla giriyor ya da yalnızca seçkin dilinin kullanılabildiği mecralar azaldı ve önemsizleşti. büyük şirketlerin buradaki payı ne olabilir, anlamadım. açıklar mısın biraz daha?

@@omeraygun Hocam belki hiyeratik yerine hiyeroglif demek daha aktarmak istediginiz ayrimi belirginlestirecektir. Hiyeratik son tahlilde hiyeroglifin kullanildigi her yerde kullanilmis oldugu için yanlis olmayacaktir, zaten roma donemine dogru, yani artik yunanca ve latince iyice halka yerlestikten sonra demotik bile halk yazisi olmaktan uzaklasip, daha rituel vs gibi yerlerde kullanilmaya basliyor, ancak, hiyeroglif ortaya çikisindan itibaren bahsettiginiz manada üst dil olarak kullaniliyor. Hatta o kadar ki bu yazinin genel geçer oldugu metin gruplarindaki grammer yapisi bile, konusulan dil kayda deger degisiklikler gostermesine ragmen, korunmus. Buradaki surelerde bir hayli çarpici, bu bahsettigim korunma hali 2 - 3 bin sene boyunca yasanmis bir olay. Türkçe'nin son 200 - 300 senedeki değişimini filan düşününce, neye direndigi daha belirginleşiyor. Bu şirketler konusunu ben bir süredir düşünüyorum hocam, twitter, facebook, veya youtube gibi mecralarin bireyler duzeyinde çok kaba, ancak kitleler duzeyinde kabul edilebilir yaptigi bir sey var o da, çesitli konulardaki goruslerin, nasil alimlandigina dair basit bir istatistik sunmasi. Örnegin, X siyasetçinin kaç kere izlendigi, videosunun kaç begeni aldigi, kaç kere retweetlendigi vs. O siyasetçiye dair birey duzeyinde bir sey soylemiyor olsa da, kitleler duzeyinde bir sey soyluyor. Burada sirketlerin yaptigi, bence bir hayli kurnazca hatta seytani, sey bu begen tusunun gerçekçiligini korumasini saglayacak sekilde içerik ureticilerini yonlendiriyor olmalari. Ornegin, sey gibi 10 bin izlenmeden 25 dolar kazanirsiniz, ve eger "begeni"si ve yorumu çoksa video trendler arasina girer ve daha fazla izlenir ve siz daha çok kazanirsiniz vs. Yani o begen dugmesinin sahici kalmasi için içerik ureticileri çalissinlar, ve bu sahicilik sayesinde ilgili istatistiklerin kitleler duzeyindeki temsiliyet gucu artsin. Son tahlilde de bu sirketler ellerindeki verilerin temsiliyet gucunden, bunu korumayi nispeten çok cuzi bir ucretle içerik ureticilerine delege ederek, para kazaniyorlar. Bu koruma faaliyeti, trendi yakalamak adina ayni seyler soyleyen, ayni veya oncekine gore bir tik daha sok edici sekilde ifade eden, içerik saglayicilari olusturuyor. Izleyenler benzer seyleri izleyenler olarak, uretenler de benzer seyleri uretenler olarak yiginlasiyorlar, bu yiginlasma da en hafif haliyle bir pazarlama konusu olabiliyor. Burada kalkip insanlar Hirosimaya atom bombasi atilmasina razi ediliyorlar tweetler araciligiyla demiyorum ama ornegin TikTok uygulamasini yonetenler hangi dansin populerlestirilecegine belirli içerik ureticilieriyle anlasarak onceden karar verebiliyorlar, ya da Facebook Trump skandalinda oldugu gibi seçmen davranislari manipule edilebiliyor. Bahsettiginiz "avam" dili ve imlasi bence kesin, bir yandan da kendilerini ifade ettikleri medyum geregi ne soyleyecekleri kismen onceden belirleniyor gibi geliyor. Tabi burada bahsettigim seyler ne kadar farkindalikla yapiliyor emin degilim, ama sirketlere baktigimda, kendi sattiklari malin guvenilirligini tesis eden insanlara bu kadar az geri odeme yapan kurumlara guvenmiyorum açikcasi.