58:53 O kadar yaklaşır ki onun gören gözü ben olurum benimle görür, işiten kulağı ben olurum benimle işitir, tutan eli ben olurum benimle tutar, yürüyen ayağı ben olurum benimle yürür” (Buhari, Rikak: 38). Fazla diyecek birşey yok tüyler diken diken.
Bu söyleşide zaman zaman, uzun zaman önce (2000'lerin başındaydı sanırım) matematik bilimi ile Kuranı Kerim'i inceleyen ve bir sürü çıkarımı olduğundan bahseden Ömer Çelakıl ve bazı ilahiyatçıların tartıştığı bir programı hatırladım. Ömer Çelakıl da Kuranı Kerim'in tüm ilimlerle ayrı ayrı incelenmesi gerektiğini vurgulamaya çalışmıştı. Aklımda yer etmiş. Bu arada program çok güzeldi emeğinize sağlık.
İnsanın, Tanrının gözünde biricik bir varlık olduğu fikrinin yine insan tarafından yaratılmış bir mit olduğunu söyleyebilirim. Aynı özden doğmuş tüm varlıklar eşittir. Aralarında bir silsile-i merâtip yoktur! Sinan hocam yine güzel konuşmuş ama Kerim Güç'ün söylemleri de güzel ama çok klişe, genç bir arkadaş, olgunlaştıkça daha özgün olacaktır.
#Soruyorum Matematik dili dediğimiz şey bildiğimiz gibi “doğanın, dünyanın” var olan ve keşfedebileceğimiz bir dil mi? Yoksa bizim dünyayı anlamak için oluşturduğumuz dogmatik, kurgusal bir ürün mü?
@platonik filofOz yani bu bir tasavvur. Kendi başına var olan bir şeyi keşfetmiyoruz? Matematik kurgusal bir dil ve onu biz yarattık,işe yaradığı düşünüldüğü için kullanılıyor? Yorumunu Doğru mu anladım
#Soruyorum Hocam merhaba. Ölüm bir hastalık mıdır? Bu sorunun cevabını merak ediyorum. Çünkü Ölümsüzlük diye takılı kalan bir insanlığın varlığı içinde yaşıyoruz. Nedir bu ölümsüzlük ve neden bu kadar önemlidir?
Sorunuz cok hosuma gitti nacizane farkli bakis acisi olsun diye yorum yapmak istiyorum. Maddi olani degerli kilan unsur ruhtur. Insan yaratilirken Tanri ona ruhundan uflemistir. Hak Teala ölümsüz ve her zaman hayat sahibidir. Bizler de ondan bir parca olan ruhu bedenlerimizde tasiyoruz diyebiliriz. Bu ruh da ölümsüzlugu arzu eden bir unsurdur. Bu sebeple bizler yok olmak unutulmak istemeyiz. Bilinmek taninmak hosumuza gider. Takipcilerin fazla olmasi mesela bazisinin hosuna gider.. bazisi basarilariyla bazisi evlatlariyla var olmaya sonsuz olmaya devam eder.. kısaca ölumsuzluk duygusunun insanda dogustan var olan bir özellik oldugunu soyleyebiliriz. Bu duyguyu bazi ilim adamlari ahiretin varligina kanit olarak da kullaniyor.. cunku bu dunya son bulunca ölümle diger hayata devam ediliyor insan icin yok olus yok..
Akıl ile de her seyi bilemeyiz sinirlidir cunku. Mesela belirli ses frekanslarini insanlar isitemezken bazi hayvanlar isitiyor demek ki kulagimiz her seyi duyamiyor. Gozlerimiz hucreyi veya mikroskobik canlilari goremiyor bu yuzden mikroskop vs. kullanip goruyoruz öyleyse gözlerimiz de eksik her seyi gorebilme kapasitesine sahip degil işte beynimiz ve aklimiz da boyle her seyi bilemeyiz bu sebeple yuce akla ihtiyac duyariz bu da Tanrinin gonderdigi dindir.