Ruhum daralınca Kani karaca hocamızı dinlerim genelde... Çocukken Çok etkilenmiştim kendisinden. Bizim işyerimizin önünden geçerdi arada. Dev gibi, gözlüklü, uzun paltolu ve güler yüzlü bir adam. Babam alkol falan alırdı fakat gözleri görmeyen Kani hoca geldiğinde sigarasını atar, önünü ilikleri, önünde esas duruşta dururdu. Babama benim için defalarca - Bu çocuğu okut demişti. Sesi hala kulaklarımda. Işıklar, nurlar içinde uyusun hocamız... Paylaşımız için teşekkürler. Saygılarımla..
Aydın Bey, merhûm Ahmet Hatîboğlu'nun akrabâmız olması hasebiyle babam merhûm da kendisinin bir mevlîdini kaydetme şerefine nâîl olabilmiş. Lâkîn kayıt şimdi nerede, bilmiyorum. Hepimizin gideceği o yere, meçhûle mi gitti artık...
Kani abiciğim, maşallah sesine. İpekten ilahi bir tını gibi her yerine ulaşıyor ruhumun. Sesin ile esenlikler içerisinde buluyorum kendimi ahhh bir de dünya gözü ile göreydim seniii ahhh ahhhh
Jay Robinson Sevgili arkadaşım İngilizcem bu derinlikteki bir konuyu anlatacak kadar malesef yok. o yuzden baştan ozur dileyerek Turkce yazıyorum. Ustad Merhum Kanı Karaca yorumlarındaki makam gecisleri ile dunyada eşsizdir. Bu gecişler gercekten sizinde belirttiğiniz gibi inanılmazdir. Pes ve tiz sesleri muazzam kullanır. bazen hangi makama girip cıktığını yakalamak bile cok zordur. sanırım bununda tek bir acıklaması olabilir ustad Ruhundan okur tum sozleri. Saygılarımla efendim.
Bro on fact ve put the phone on the table and thinking life and its end because thats all we cannot chanage also we have a resul first teacher muhammed (sallahu aleyhi ve sellem) Its not unstandble with another think process. So think you notihg on the world soo you wont be thinkable after 100 years by the way nobody remember you maybe. And i m i m im nothing but i m human with my everything
Değerlerimize ölmeden ve öldük den sonrada da saygı duymak değer verip onlarla geleceğimizi daha sağlam inşa etmek zorundayız. Allah rahmet eylesin güzel insan
Sanat herkesin sahip olması gereken bir görevdir. İlk okullara içten ve gönülden nasıl ses çıkarılır öğretilmesi gerekir böylelikle çocuklar ileride doğru dürüst aşık olur doğru dürüst iş yapar gönülleri güzel bahçeler gibi hür ve usturoplu olur. Etik insan olurlar.
@@denizushan1932 hitabını düzeltirsen sevinirim. , ben size saygısızlık yapmadım. “Müzik tarihi okudum.” vurgunuzu da anlamadım. Yine de Tedrisatına saygı duyuyorum fakat benim vurguladığım şeyin tarihi seyri ve geçtiği aşamalar, Kani Karaca’nın sesinde en ulvi biçimiyle kendini duyuran sanat ve senin verdiğin malumat birbirinden farklı yerlerde artık. Arz ederim.
@@pinhan4145 Osmanlıca sözcük kullanınca daha elit olmuyorsun ya da boyun daha uzamıyor. Türk budur türk sanaıt budur dedin ben de bu tek bir milletin işi değil dedim. sanatın zaten milliyeti de olmaz. Bak işine...Malumat, tedrisat yerine de çok basit sözcükler var sözlükte bilgi veya eğitim gibi.
İlaveten "Kani Karaca" yazısını da görmemiş olacaklar ki körlerdir de... Belki de bu ismi bilmediklerinden mülhem, "cahil" idi hepsi. Yine de onlara da "merhaba" demek düşer bize.
Dinlemekten bıklmadığım gelmis gecmiş en iyi seslerden biridir.Klasik Türk Musikisinde bir ekoldür.Benim için kıbledir,batmayan güneşdir insanlığa bir armağandır.Rahmetle ve şükranla nur içinde yatsın.Sadası gökkubbede daima çınlayacaktır.Minnetle...
@anayasso9200 Yaşamanın kendisi umuttur yarınlara, gün gelip ben bunlarımı dert edindim denilen günlere hazırlar seni. Bir yandan yaşamak zordur bazen çok zorlar, Nefesin kesilir herşey bitsin o an son bulsun istersin herşeyin. O an son bulsunda kurtulayım dersin, bedenini taşımak zor gelir. Kapat gözlerini önce düşüncelerinden sıyrılıp sonrada bedeninden sonsuz karanlığın içinde yol al uzunca bir süre devam et, Bir süre öyle devam et sonra dön kendine dışarıdan bak acılarına kendine hayatına
Herkese Saygımız Sonsuz Tabiki ama o beğenmeyen 6 kişi Ne hissi duyarak o yere bastılar Çok Şaşarım Hatta Kulaklarından bile şüphe Duyarım Ten kulakları duyuyo kesin ama can kulakları Sağır malesef . Saygılar
Mevlid-i Şerif Merhabâ Bahri Yâradılmış cümle oldu şâdümân Gam gidûp âlem yenîden buldu cân Cümle zerrat-ı cihân idûb nidâ Çağrışûben dediler kim merhabâ Merhabâ ey âli sultân merhabâ Merhabâ ey kân-ı irfan merhabâ Merhabâ ey sırr-ı fürkân merhabâ Merhabâ ey nûru râhman merhabâ Merhabâ ey bülbül-i bâğ-ı Cemâl Merhabâ ey âşinâ-yi Zülcelâl Merhabâ ey cân-ı bâki merhabâ Merhabâ uşşâkâ sâki merhabâ Merhabâ ey cân-ı cânan merhabâ Merhabâ ey derde dermân merhabâ Merhabâ ey cümlenin matlâbu sen Merhabâ ey Hâlikın mahbâbu sen Merhabâ ey Pâdişah-i dû cihân Senin için oldu kevn île mekân Merhabâ ey rahmeten lil-âlemîn Merhabâ sensin şefîa'l-müznibîn Ey gönüller derdinin dermânı sen Ey yarâdılmışların sultânı sen Sensin ol sultân-i cümle enbiyâ Nûr-i çeşm-i evliyâ vü asfiyâ Yâ habîballâh bize imdâd kîl Son nefes didârın ile şâd kîl Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedinillezî câe bilhakkıl mübîn Ve erseltehû rahmetel lil âlemin
Gormeye goz lazim deyil bilmeye akil lazim kani hocam bunun canli ornegi her makami basaryla icra eden mevludhan naathan hafiz klasik muzigin tartismasiz en nadide seslerinden tarifi tanimi olmayan buyuk ustad makamin cennet olsun
ne zaman kalbim sıkışsa oğlum hacı rüştü babam hakkı kardeşim ferudun aklıma geliyor inşallah bir gün oğlum ferudunda beni anlar çok geç olmadan öldükden sonra hiç bir anlamı yok şu an cümle kuramıyorum
Bizler beşer olarak sınırlı yaratıldık, bazı şeyler görünenden fazladır da perdeler kalkmadan bilmeyiz.Üstad her cuma namazından sonra Fatih Sultan Mehmet türbesinde Kur'an tilaveti icra ederdi.. 29 mayıs 2004 tarihinde, garp bir tecelliyle, Fatihin İstanbul'u fethettiği tarihte hakka yürüdü...
Yâradılmış cümle oldu şâdümân Gam gidûp âlem yenîden buldu cân Cümle zerrat-ı cihân idûb nidâ Çağrışûben dediler kim merhabâ Merhabâ ey âli sultân merhabâ Merhabâ ey kân-ı irfan merhabâ Merhabâ ey sırr-ı fürkân merhabâ Merhabâ ey nûru râhman merhabâ Merhabâ ey bülbül-i bâğ-ı Cemâl Merhabâ ey âşinâ-yi Zülcelâl Merhabâ ey cân-ı bâki merhabâ Merhabâ uşşâkâ sâki merhabâ Merhabâ ey cân-ı cânan merhabâ Merhabâ ey derde dermân merhabâ Merhabâ ey cümlenin matlâbu sen Merhabâ ey Hâlikın mahbâbu sen Merhabâ ey Pâdişah-i dû cihân Senin için oldu kevn île mekân Merhabâ ey rahmeten lil-âlemîn Merhabâ sensin şefîa'l-müznibîn
Kani karaca hocamın mezarını bilen biri varsa yardımcı olabilir mi bana edirnekapıda necatibey mezarlığı 2.adada biliyorum fakat 2 sefer gittim bulamadım çok fazla mezarlık var ,kabrin fotoğrafını bulabilsem rahatlıkla bulabileceğimi zannediyorum.
This is a kind of pray poem. Just Turks sing it for holy days and ceremonies. It was written by Suleyman Celebi (Celebi means who is belong to Rumi's family) at A.D. 1409. You can find translation from this link: umich.edu/~turkish/links/manuscripts/mevlid/mevlid.html
@@firatozel thank you for informing. I additionally want to say that, the word Çelebi comes from "Çalap" which means Allah. So Çelebi means "the man who is in the way of Allah" There is also a poem from Yunus (r.a.) Gönül Çalab'ın tahtı, Çalap gönüle baktı İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise Sen sana ne sanırsam ayruga da onu san Dört kitabın manası budur eğer var ise.
Ses ve kıraat çok güzel fakat ağız ve yüz hareketleri hoş durmuyor. Güzel okumak uğruna işkence çekiyormuş gibi bir surata bürünmeyi doğru bulmuyorum. Allah rahmet eylesin.
âmâ olduğu için. bizler mimikleri görerek öğreniriz. hiç görmemiş biri bu dediğinizi öğrenemez. hiç doğuştan âmâ görmediniz mi? esas sizin yorumunuz hiç hoş durmuyor.
Yaradılmış cümle oldu şâdumân Gam gidip âlem yeniden buldu cân Cümle zerrât-ı cihân edip nidâ Çağrışuben dediler kim merhabâ Merhabâ ey âlî sultân merhabâ Merhabâ ey kân-i irfân merhabâ Merhabâ ey sırr-ı Furkân merhabâ Merhabâ ey derde dermân merhabâ Merhabâ ey bülbül-i bâğ-ı Cemâl Merhabâ ey âşinâ-yı zül-Celâl Merhabâ ey mâh ü hurşîd-i Hudâ Merhabâ ey Hakk'dan olmayan cüdâ Merhabâ ey âsî ümmet melcei Merhabâ ey çâresizler mencei Merhabâ ey cân-ı bâkî merhabâ Merhabâ uşşâka sâkî merhabâ Merhabâ ey kurret-ül-ayn-ı Halîl Merhabâ ey hâss-ı mahbûb-i Celîl Merhabâ ey rahmeten-lil-âlemîn Merhabâ sensin şefî'-ul-müznibîn Merhabâ ey pâdişâh-ı dü cihân Senin için oldu kevn ile mekân Merhabâ ey cümlenin matlûbu sen Merhabâ ey Hâlik’ın mahbûbu sen Ey cemâli gün yüzü bedr-i münîr Ey kamu düşmüşlere sen destgîr Dest-gîrisin kamû üftâdenin Hem penâhı bende vü âzâdenin Ey gönüller derdinin dermânı sen Ey yaradılmışların sultânı sen Sensin ol sultân-ı cümle enbiyâ Nûr-ı çeşmi evliyâ vü asfiyâ Ey risâlet tahtının sen hâtemi Ey nübüvvet mührünün sen hâtemi Çünkü nûrun rûşen etdi âlemi Gül cemâlin gülşen etdi âlemi Oldu zâil zulmet-i cehl-ü-dalâl Buldu bâğ-ı ma’rifet ayn-i kemâl