Üslup sen ne güzel bir şeysin başkası anlatsa karşı çıkacağım kabul etmeyeceğim şeyler olmasına rağmen üslup aracılığıyla dinlemeyi bırak hak veriyorum 😊
Neyi düşünürsek, konuşursak, yaparsak onu çoğaltıp sağlamlaştırıyoruz. Son sözlerdeki gibi ‘Gündemi nerde(n) kurduğumuz’ belirleyici. Teşekkürler bu harika sohbet için.
AçıkBeyin, FluTV, 49W, Emrah Safa Gürkan, Evrim Ağacı.... Benim takip ettiğim kanalların da birbirini takip ediyor olması ne kadar hoş, acaba aynı şeylerden keyif aldığımız için mi böyle, yoksa yankı odasının içinde bir yerlere mi oturduk?
Türkiye de insanlar köyden çıktı ama köylülükten kurtulamadı. Köylülük kelimesini küçümsemek için kullanmadım. Kentli davranışı oturmadı. Apartmanda oturup gecekondu hayatı sürmek isteyen milyonlar var. Hala akraba ilişkisi liyakatten daha önemli. Bir yandan herkes istediği gibi yaşamak istiyor bir yandan da diğerinin hayatına dil uzatıyor, işte değişmeyen köylü davranışı. Ani geçişler olduğu için uyum sağlayamadık.
Pazar gününü değerli kılan beyefendiler, insanın kendisi, ailesi, çevresi, ülkesi derken, yeryüzünde yaşam kalitesini artırmaya yarayan tespitler çok değerliydi. Emre Sefa ismi konuyla ilgili çok geçti, Açık beyin ailesine emeği geçenlere, Şefkat barındıran sohbetleriniz için teşekkürler.
Tarık Çelenk’in kitabı (Mahallenin Krizinden Memleketin Krizine: Görgüsüzleşme, Yozlaşma, Çürüme) bu konu güzel ele alınıyor Canan hocayla muhabbetleri güzel olur sevgiler 🙏
Kuzey ülkelerde tüm başkent merkezlerinde sabah 7:30 da açılan kütüphaneler gençler ve bebek arabası park yerine bırakıp çocuklara kitap okuyan anneler ile dolu. Yanında da maalesef opera/konser/tiyatro kompleksi. Her ne kadar bizim kadar eski tarihi olmasa da modern müzeler. Soğuk ve karanlık ama mutlu vatandaşları olan ülkeler yine bizim güneş ve denizimizi kıskanıyor.
Koylu koyunde durmayip sehre gocmeye karar verdiyse, sehirde ki koyune degil kente gocecegini bilmeli ve hissetmelidir. Bu bir problemdir ve belki de bu problem once sehirde kurulu koyleri yikmakla cozulmeye baslayabilir.
11:22 TAMAM DA HANGİSİ DAHA DOĞAL?? Siz anlattınız hatırladım ben 16 yaşımda da bu ikilem arasında kalıyordum... o zamanlar özgürlük özgürlük diye tutturmuştum, insanın fabrika ayarları diye kitap yazan sizsiniz, hangisi peki daha insanın ayarlarına uygun olan? O zamanlar daha anarko-ekoloji falan bilmiyordum ama bu açıdan bakınca kentlilikdir, sanayidir ekolojiyi geçtim insan doğasına uygun mu peki bi kere? Ben Almanyada yaşıyorum bir kaç yıldır ve burası aşırı derecede bürokratik yönetilen sanayi devi bir ülke, sağlık sigortasında bir sekreterin dalgınlığına gelsin insanı yerden bile kaldırmazlar. İnsan hayatı dökumanlara, dökumanlar da sanayinin ful randımanda çalışmasına ayarlanmış, yani hayatını dökumanlar kontrol ediyor, inanılmaz bir şey. Böyle bir muhitin kentlilik adı altında sağlıklı gözükdürülmesi bence doğru değil. 31:50 Kendime not: - Alamanya çok bürokratik hee? şimarık...)))
28:17 demek istediğinizi anlıyorum. Ama “dünya böyle değil ki” dediğiniz dünya hangi dünya? Afganistan için veya Saudi için aynı şeyleri söyleyebiliyor musunuz? Türkiye’de de aynı tehdit geçerli olduğu için maalesef “haydi kızlar okula” demek zorundayız!!!
@@demirbbc başladığı yerle geldigi yer arasında bu kadar bariz bir düşüş olan, kendini paraya satmiş birini her konuşmada anacak kadar değerli bulmak aşırı popülist geliyor, ondan.
Köyünden başka büyük şehirlere göç eden eğitimli kişiler ve çocukları daha çok dejenere olurken, kendi köyünün bulunduğu kentin merkez yada ilçelerine göç edenlerin daha az kültür erozyonuna uğramasından kaynaklı daha aristokrat duruşları olduğun fark etmiştim bende
Koyden ilceye gocen bir ailenin evladiyim. Yazlari mutlaka koyde dedelermizle ninelerimizle gecirirdik, koy islerini, topragi islemeyi, hayvana dokunmayi ve onu anlamayi ogrenirdik. 31yasinda akademiye gecis yaptim ancak hic bir zaman Kurnaz acik goz olmamakla ilgili elestirildim ancak elestirilerin arasinda en dikkatimi ceken beni destekledigini soyleyen bir hocamin yorumu oldu bana agzini kasabali gibi buzupte konustugunda cok iticisin demisti. Bu yorumun Altina bunu yaziyorum cunku eminim hoca kendini aristokrat sanan bir kisiydi.