Neden dallarim kiriliyor canimin yanmasi neden bukadar mutlu ediyor insanlari kimseye zarar vermedim hayatim boyunca aglamaktan yoruldum gozyaslarimin izi yuzumde cikti rabbim gor artik beni
Yazdır Hayat derse desinler bee Ben hayatı yaşarak anladım Hep hayatla savaştım Sadece kendimi yendim En sert fırtınalara göğüs gerdim Kimilerine basamak kimilerine merdiven Kimilerine destek oldum Acıyan neresi çok iyi bilirim . .. Haksızlık duvarına yaslanmadım Yüreğimin yettiği kadar kendimden verdim isteyerek bilerek . .. Yalnızlığım bile kalabalıktı Yaşadıklarım üstüme geldi Duvarların değil sevdiklerimin altında kaldım Aldıklarım için değil verdiklerim için sorgulandım En büyük hatalar için bile bir özürü kabul ettim de Doğrular görülmedi ses de çıkarmadım İnsanın elinde olmuyor bazen Verdin mi elini hayat denilene Götürüyor işte bilinmezlere Avucuna alıyor yüreğini Sıktıkça acıtıyor Pişman ediyor yaşadığına Kalkmak istiyorsun da Yaşadıkların ağırlaşıyor Kalkamıyorsun yerinden Geç kalmışlıklar var ya içini acıtıyor insanın Pişmanlıklar ruhunu öldürüyor Vazgeçiyorsun kendinden Kabul edilmiyor ki riyalar Kendinle kalıyorsun Zaman sorunu olmasa Keşke yeniden başlamak olsa hayata Kim hangi yüzle çıkardı karşıma Hayat döner herkese zamanı gelince Bana döndüğü gibi Alır geri vermez bana vermedi . .. Yaşam sıralı mutluluk sırayla değil ki Dolu yürekle hayat sıkıştırılır Nasihat değil hayatın gerçeği Yaşamak kimseye göre ayarlı değil ki Herkesin hayatta sabit bir yeri olsun Herkese yetemiyor insan Pay ediliyor diri diri Ölmeden ölümü düşündürüyor Hayatın iki yüzlülüğü Sevdiklerinin küçük yüreklerinde Kayboldu mu beklentilerin Anlıyorsun ki ne kadar da kaybettiklerin varmış . .. Dostların daha gerçeçi oluyor Doğruların değişiyor Sevdiklerin de Önünü göremiyorsunki Geleceği nereden göreceksin Geleceği nereden bileceksin
BEN SANA MECBURUM Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun. Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun. Belki haziran da mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin. ..........UYUMLUMUDUR........FON MÜZİĞİ İLE.....