Neşet Ertaş - Yalan Dünya [ Bozkırın Tezenesi © 2020 Kalan Müzik ] 

ne anladın mesela

@@10urack Felek bulut oldu oldu üstüme yağdı, yaşları gözüme dolan dünya da. Tabi olur. Burada incelenmesi gereken ilk metafor ‘’Dünya’’dır. Şair dünya derken bildiğimiz gezegen olan yapıyı değil kendi dünya algısını kastetmektedir. Bunun dünyada ki örneklerini Dali’nin zamanın eriyişi tablosunda veya Kafkanın Dönüşüm eserinde görebilirsin. Bu sanatçılar bilindik dünyayı değil kendi dünya algılarını yansıtır. Keza Neşet Ertaş kendisininkini daha doğrusu garip Anadolu insanın dünya algısını kasteder ve ona hitap eder. Ve o dünyayı yer yer insan ve doğa metaforları ile süsler ‘’yalandan yüzüme gülen veya renginin solması’’ gibi. Öte yandan felek metaforu vardır ki bu çok yönlü bir kavramdır kişinin yaşamını, dünya düzenini, bulunduğu çağın kötü sistemini ve başa gelen olaylar silsilesi gibi çok farklı manaları gelir. Şimdi sadece bu iki kavram üzerinde dizeleri bir yorumlayalım. ‘’Felek bulut oldu üstüme yağdı’’ Buradan başa gelen kötü olaylardan kaçamadığı sürekli üzerine geldi anlamı çıkar rahatça, öte yandan yağan şeyler yağmurdur yani su diyebilir ki bu diğer dize için harika bir kavram da üretir. Diğer bir açıdan da mesela Postmodernizm açısından yorumlanırsa, günümüz insanın çift merkezli o kaotik ruh halini içerir.Kişinin felek denen çağ şartlarına karşı uyum gösterememesi ve feleğin kişiyi güçlü bir şekilde tesirine alması ‘’üzerine yağması’’ bundan da kaçılamaması gibi. Tabi burada bulut kavramını da detaylıca incelemek gerekir ama o da size kalsın. Gelelim ikinci cümleye, ‘’yaşları gözüme dolan dünya da’’. Şair burada Dünya denilen kavramın felek kavramının üzerinde olduğunu ve feleği ürettiğini ima eder. Çünkü göze dolan yaşlar feleğin yağmurunda gelmiştir. Bu da felek ile dünya arasında ki ilişki anlatır. Yaşların göze dolması ise tabi ki ağlama durumu anlatır ama bunu kuru kuru ağladım değil de felek denilen şeye alışamayıp ya da o yüzden başa gelen şeyleri engelleyemeyip içinde bulunan durumun kişiyi ağlatacak bir durum olduğunu anlatır. Ama bunu yaparken şair ağladım demez beni ağlatan sensin der dünyaya bunları başıma sen getirdin der feleğe. Yani durumun merkezinde gene kaotik insan modeli vardır olayların cereyanına karşı pasif kalınır ama duygusal olarak ise devasa bir olay döner içeride. Öte yandan bu insan modeli Anadolu insanıdır ki bu edebiyat açısından çok önemlidir. Denebilir ki şair bunları bilerek mi yaptı büyük ihtimalle farkında değildi ama bu bir şeyi değiştirmez dünyada döndüğünün farkında değildir ama o dönmese biz var olmayız. Şair bunları yazmasa biz bunları ortaya atamayız. İşin birde müzikal boyutu var. Neyse daha çok şey var bu açıklamayı özetin özeti gibi düşünebilirsin. Son olarak, Neşet Ertaş bir okyanus gibidir sen bir bardak kadarsan ondan ancak bir bardak alabilirsin, onu anlayabilmek için önce kendi hacmimizi büyütmek gerekiyor. Umarım işine yarar.

👏