Dermatoloji gerçekten de olağanüstü bir daldır. Dinazor bir Dermatoloji hocası olarak şunları söylemek isterim; iyi bir dermatolog olmak için çok iyi bir dahiliye temeli olmadır. Dermatoloji hafif ve rahat bir branş değildir. Hekimliğin hiç bir dalı hakkıyla yapıldığında hafif ve rahat olamaz. Dermatolojiyi ; sadece estetik uygulamalar yapmak ve rahat etmek için sakın seçmeyi düşünmeyin. Bu bir illüzyondur ve yanlıştır. Dermatolojiyi ve tıbbın her branşını, hekim olmayı; sadece ve sadece hastalıkları tanımak, engellemek, tedavi etmek, insanların acılarını azaltmak istediğiniz için seçin. Mesleki doyum hekimlikteki tek gerçek mutluluktur. Bunu yakalamak için mesleğinizi sevmeniz gerekiyor. Mesleği çok sevmeden ve fedakarlık etmeyi peşinen kabul etmeden ne doktorluk, ne de dermatologluk yapılamaz. Hele de içinde bulunduğumuz şartlarda. Hepiniz pırıl pırılsınız, seveceğiniz dallarda, kendinizi geliştirebileceğiniz ve çalışmaktan mutluluk duyacağınız koşullarda hekimlik yapmak hakkınızdır. Sizler bizim geleceğimizsiniz, ve biz hocalar size her türlü desteği vermekle görevliyiz. Didem senle tanışmayı çok isterim. Kutluyorum podcast için. Hepinize sevgi ve selamlar. Prof Dr Rana Anadolu
Bu güzel yorumu üzerine Rana Hocam’la iletişime geçip kliniğinde dermatoloji dolu bir gün geçirme şansım oldu. Bir günlük deneyimimde dahi hastalara dermatolojik yaklaşımda hastaları multisistemik olarak değerlendirmenin ne kadar önemli olduğunu, dermatolojinin iyi bir dahiliye alt yapısı gerektirdiğini gözlemlemiş oldum. Uzun zaman çözüm bulamamış hastaların, çaresiz sandıkları hastalıklarına tedavi verebilecek yeterlikte iyi bir dermatolog hekim olmak için ne kadar emek harcanıp, eğitim almak gerektiğini anladığım aydınlatıcı bir gün oldu. Sevgili Rana Hocam’a bana bu şansı verdiği için çok teşekkür ediyorum.
harika bir yayındı. Didem hocaya çok teşekkür ederiz kendisi harika özetlemiş. çok samimi buldum. dermatoloji yazmayı düşünen biri olarak ufkumu genişletti. en güzel tavsiye sondaki “hayat sizin hayatınız, umrunuzda olmasın” kısmı idi. yayın için size de teşekkür ederiz hocam bu seri çok değerli.
Hocam, anlattiklariniza o kadar katılıyorum ki. Maalesef yurtdisindada durum farklı degil. Ben Almanyada eğitimi görüyorum ve Yogun bakima hic bir eğitim olmadan baslamak ve mekanik ventilasyon kullanmak inanılmaz çok zor.
çok güzel bir yayın olmuş hocam teşekkürler 🍀 didem hocamız dönem birincisi olduğu için aklıma geldi; dönem birincileri ile canlı yayın serisi yaparsanız güzel olabilir. şahsen ben zevkle izlerim 🙂 çünkü hep merak etmişimdir dönem birincileri şimdi nelere yapıyorlar diye. saygılar.
Mezuniyetten sonrası için söylediğiniz 2-3 yıllık eğitim olayı gercekten mantıklı.Ben de intörnüm inanın ne yapacağima karar vermekte zorlanıyorum.Pratisyenlikte üzerime yüklenecek olan sorumluluğu ne ölçüde kaldırabilirim bilemiyorum bu da beni endişlendiriyor.Bu yüzden bir an önce asistanlığa başlamak istiyorum. Belirli bir bölüm üzerine hasta görmek, kıdemlilerim tarafından kontrol edileceğimi biliyor olmak beni rahatlıyor.
Çok teşekkür ederiz Didem hocam, her şeyi çok güzel ifade etmişsiniz. Ayrıca tıp eğitimi ve standardizasyonun olmaması konusunda çok haklısınız. Bu yayın 1 yıl önce çekilmiş ve maalesef her geçen gün mesleğimiz daha çok değer kaybediyor. Ama şanslıyız ki Atilla hocam ve siz gibi hocalarımız var ve olmaya devam edecekler. Sizin gibi hocaları tanıyabildiğim için çok şanslıyım❤️
Hocam istifa etmiş birisi olarak söyleyebilirim ki çok güzel bir seri olmuş. Pratisyenlikte ben de acile atanmıştım ve fakültede koskoca 1 yıl intörnlüğün ne kadar boşa harcandığını çok daha bariz bir şekilde görmüştüm
@@selin9765 Angarya iş, hemşire, sekreter, personel işi yapmaktan vakit ve güç bulabilirsen kendi çabanla işine yarayacak bir şeyler öğrenebilirsin. Maalesef genelde duyduğum bu şekilde. Tabi fakülteden fakülteye bu durum bir miktar değişebilir.
Şu an intörnüm halen öyle hocam bazen 5. Sınıfta daha çok şey biliyormuşum gibi hissediyorum vizitlere katılırdık hocalarımız anlatırdı soru sorardı Şimdi vizitlere katılmıyoruz varsa yoksa angarya iş dosyalar, kan şekeri, kan alma, EKG çekme, sonda takma Asla tıbbi bilgim gelişmiyor
@@edabakc1145Çok haklısınız ben de intörnüm ve aynen böyle düşünüyorum maalesef. Var olan bilgilerim de köreliyormuş gibi. Sadece ucuz iş gücü olarak görülüyoruz, hastalarla ilgili bir şey sorduğumda bile yarım ağız cevap veriyorlar, bazen duymazdan geliyorlar. Çok üzülüyorum, en çok istediğim bölümden bile vazgeçmek üzereyim
derma haricinde genel bir rehberlik yayını olmuş, çok teşekkürler. anladığım kadarıyla hocamız genel bir sistemsizlikten dolayı mutsuz olmuş, kesinlikle katılıyorum bu ülkenin her noktasına sirayet etmiş bir durum aslında. ezbere bir şeyler yapmak istememiş belli ki, sonradan dahiliyeye geçmesi bunu gösteriyor sanki. ege derma'dan 9.ayda istifa etmiş - vaka çeşitliliği falan iyiymiş 1- asistanlık eğitimi hiç bir yerde mükemmel değilmiş - buna dahiliye de dahil 2- 10:20 mobbing kokuları? neden parasetamol vermeden önce bize danışmadın? 3- küçük şeyler için bile konsültasyonla danışmak, sürekli cevap beklemek bir çoğunun saçma cevaplar içermesi, hastaya hakim olamamak. kendin uğraştığında da neden yaptın vs baskılara maruz kalmak. 4- genel tebabetten uzaklaşmak, verilen immünsüpresif tedavilerin yan etkisini kontrol edememek. 5- zorunlu uzmanlığında periferde iyi patolog bulup bulamayacağından emin değilmiş, tanı koymak için çok önemli bir basamakmış 6- uzmanlık sürecinde sadece kozmetik ile uğraşmak istememiş, akademi'de de liyakat sorunu. 7- hiç bir yerde asistanlık eğitimi - supervizyon altında olmuyor - (tüm asistanlıklar için bahsediyor) büyük sorun 8- genel tababet eğitimi olmadan dermatoloji yapmak, temel bazı yaklaşımları yetersiz kılıyor, soruna yol açıyor. 9- bazal bir dahiliye eğitimi almış olsaydı, aslında devam etmek istermiş. 10- süper rahat bir bölüm değil- bazı hastalar ağırlaşabiliyor ve yoğun bakıma deverdiliyor vs (enfeksiyondan dolayı, septik şok vs gibi) 11-UZMANLIKTA NE YAPACAĞINA GÖRE KARAR VERMEK LAZIM ASLINDA 12- OPTİMAL BÖLÜM YOK - HER BÖLÜMÜN KENDİ ZORLUĞU VAR 13- ZORUNLU HİZMETTE POL ÇOK YOĞUN -- 14- TANIDIK HERKES SÜREKLİ LEZYON GÖSTERECEK - Bİ YERDEN SONRA ÇOK CAN SIKICI OLUYORMUŞ
Çok gerçekçi bir söz olmasına rağmen tıp ve bağlantısal olan diğer alanlarda "palyatif yaklaşım ve onun sonuçlarına mahkum olma"yı manüple etmeyi temsil ediyor. Atilla hocanın bu niyetle söylemedini biliyorum. Durum tespiti yapıyor. Bunu yapmamayan büyük bir çoğunluk var. Sağlık hastane koridorlarının çok ötesinde devasa problemler barındıryor. "Sağlık sosyal ekonomik politik bir konudur" ve bu gerçeğin kıyılarından merkeze doğru hamleler düşünceler yaklaşımlar ,çözümler olmadığı sürece "mutsuzlukları optimize edeceğiz çerçevesinde kalınacak. Konuşmalarda hep altı çizilen asistanlık her alanda zor lafları var. Altında bir cerahat yatıyor.. Asistanlığın ve hekimlik ortamının dolaylı biçimde gündelik sıradan hayatın ürettiği problemlere "maruziyet" var. Bu sorunlarla ve insanla uğraşmanın mobing ortamı olduğunu her fırsatta teşhir etmek ve sorunlardan çıkışı, çözümü organize etmek gerekir. Bu çözüm sadece palyatif ve yüzeyel çözüm değil başta gelir dağılımı, hukuk, yönteme uygunluk, hak arama, hesap sorma olmak üzere toplumun tüm katmanlarını gözeten bir çözüm olmalıdır. Yoksa sadece mutsuzluklarımızı optimize etmeye çalışırız.
Tıp fakültesi dönem 1 öğrencisiyim. Ne seçeceğimi az çok bilmek istiyordum, her yönüyle ve mükemmel bir şekilde ele almışsınız dermatolojiyi. Ço teşekkür ederim bu güzel video için 😊.
Hocam dermatoloji için 2020 den sonra girip istifa etmiş biri olsa güncel durumlar hakkında daha faydalı olabilir. Öyle bir içerik yapmanız mümkün mü acaba?
Ders calismaya, tus calismaya o kadar alismis ki bir bahane bulayim da tekrar tus calisayim diye yanip tutusmus baska da bir sey degil 😂 Bu arada çok tatlı insanlarsınız :)
Hem 2-3 yıl supervisor altında çalışmak isteyip hem de dermatolojiye yeni başlamış bir asistanken hastaya verdiğiniz tedavinin sorgulanmasından (parasetamol vs.) rahatsız olmak biraz kendiyle çelişmek oluyor gibime geldi bana. Daha önce dahiliyede almış olduğunuz eğitim dermatoloji servisinde tabi ki işinize yarar. Dahiliye tıbbın merkezindeki bölümlerden biridir. Ama branşlar zaten belirli bir alanda uzmanlaşmak demek oluyor. Dermatologlar hastaya insülin başlayıp radyologlar sodyum düzeltecekse neden branşlaşalım? Herkes kendi hastasını tepeden tırnağa düzeltip tedavi etsin o zaman. Temel yaşam desteği, kritik hastayı tespit edebilmek vs her hekimin zaten bilmesi gereken konulardır. Bunları hangi branşta olursanız olun yapabiliyor olmanız gerekir. Ama uzmanlık gerektiren diğer konuları da yapabilmeyi istemek biraz saçma değil mi?
Dermatoloji eğitimine başladığım zaman en az 6 ay kadar dahiliye asistanlığı yapmıştım. Ayrıca paracetamol hangi hastaya verilebilir verilemez konusunda yeni bir mezun hekim dahi karar verebilecek düzeyde ve seviyededir. Orada anlatmaya çalıştığım şeyi çoğunluğun anladığını düşünüyorum. Daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz birebir benimle iletişime geçebilirsiniz tabi dermatolog değilseniz :) Çünkü bu videoda bahsetmediğim başka sıkıntılar da söz konusu idi. Branşlaşma işine gelince bazı temel şeyler için danışma ve onay almayı doğru bulmuyorum. Bu durum özellikle dahiliye ve yandalları açısında n inanılmaz gereksiz bir iş yüküne sebep olup bu branşların hasta bakımını etkilemektedir. Tam tersi de geçerli olabilir. Temeldeki sorun çok daha derin. Umarım açıklayıcı olmuştur.