Ahmet Culum Yalnızlığı ben bir aynaya benzetiyorum.Ayna görüneni yansıtır karşısındaki cisimler varlıklar değişir ama o hep var olanı yansıtır.Yalnızlıkta öyledir.Çekip gitse bile başka bedenlere başka diyarlara yine ona verileni yansıtıcak kendisinde olanı karşısındakine vericek.Aynada yalnızlıkta çekip gitmeyi istese bile gerçekleri yansıtmaktan dolayı kendilerini ele verirler.
Küçük bir öneri : Zaten video içindeki tüm alıntıların Oğuz Atay dan olduğu biliniyor. O nedenle video içindeki alıntıların altına yazarın ismini yazmak yerine yazarın hangi eserinde geçtiği belirtilebilir. 😊
"Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım."
Sus olric düşünüyorum Düşünmek ne haddinize efendim Descartes düşündükçe var oluyor olric Descartes düşündükçe var oluyor siz düşündükçe yok oluyorsunuz efendimiz.... Oğuz Atay
-eskiden onunla lades oynadığımız da hep o kazanırdı bilir misin olric? -neden efendim bilmiyorum? - o kalbimdeyken nasıl aklımda diyebilirdim ki ... 😶
Beni bir gün unutacaksan, bır gün bırkaıp gideceksen boşuna yorma, boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna.
Altına yorum yazıldığında o yorumun bir o kadar anlamlı olduğu ,yorum yazılmasına da bir o kadar gerek olmayan herkesin içinde kendi kalbine kazıyarak yazdığı şeyler varsa buradadır zaten kardeşim
"Bana yaşamasını öğretmediler. Daha doğrusu, bana her şeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanırken öğrenileceğini öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen bu yanlışlara. İnsan, kendi bulurmuş doğru yolu. Ben bulamazdım. Bana, başkalarına gösterdikleri basmakalıp yolları öğrettiler. Başka türlü bir itina ile tutmalıydılar beni. Daha fazla değil, farklı. Normal bir insan olmaya zorladılar, bana boş yere vakit kaybettirdiler. Olmayınca da, anormal dediler. Ben de kendimi anlamadım: bütün hayatım boyunca normal bir adam olmaya çalıştım." (Oğuz Atay ~ Tutunamayanlar)
Bana bir mektup yazmış olsaydın ben de sana cevap vermiş olsaydım ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopsaydı da yazmak anlatmak birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı..
tefekküre değer.. güzel alıntılar.. teşekkür ederiz Kardeşim.. ✒ ayrıca derleme alıntı videoları çok güzel şeylere vesile olabilir, inşaallah hayırlara elbette, âmîn 🎈 yalnız sizden bir ricam var.. öneri ya da.. lütfen umuttan da bahseder misiniz Kardeşim? 🌱 bunu çok önemsiyorum.. yutupta anlamsız, abartılı, gereksiz, çığırından çıkmış, etrafa dökülüp saçılmış, oraya buraya sıçramış, saçma sapan bir melankoli ve (sözde) hüzün akımı var.. edebiyat yalnızca hüzün müdür? mü'min olmanın gereği 'umut', insan olmanın gerçeği 'umut' nerde peki? yani insanlar edebi terbiye yahut zevk için bu platformda bir arayış içinde ise.. illaki kederlenmesi, çökmesi, içinin daralması, kalbinin sıkışması, mutsuz ve umutsuz mu olması gerekir? edebiyat; umut, neşe, hayal, heyecan gibi duyguları ve harekete geçme güdüsü, cesaret, azim, kararlılık, pes etmeme, yeniden başlama, yaraları onarma, tabiat sevgisi hatta, tefekkür vesilesi, dinlenmeye bir yol olma gibi bileşenleri de barındıran oldukça kapsamlı bir alan.. tabii ki her kanalın, sayfanın formatı kendi tercihi, buna bi şey diyemeyiz ama genel olarak sosyal medyada böyle bir eğilim var.. ben bunu lüzumsuz abartılı ve bi noktadan sonra (acemilik, toyluk, kolaycılık, tüccarlık noktasından sonra belki de) kaçınılası bir hastalık olarak görüyorum.. toplum ve insanlık olarak herkesin güzel, iyi ve umuda dair hislerini güçlendirmesi gerekirken buralarda insanlar birbirinin enerjisini aşağı çekme yarışında adeta.. bu durum beni hem üzüyor hem de kızdırıyor.. vasat iyidir.. ancak derdi, kederi yayarak insanların acı çekmelerine sebebiyet verecek dikenleri ortalığa bırakmak vasatın dışında sanki.. tamam, gül dikeni ile.. ama az dikenli güller de var değil mi? yalnızca güllerden bahseden şiirler, şarkılar, yazılar.. yani bu abartının anlamı ne? gerçekten yani, ne?? arattığım neredeyse hiçbir umutlu şiiri göremiyorum yutupta.. çok nadir ve genelde acemi seslendirmeler oluyor.. üzülüyorum.. bazen de bakıyorum, çok çok güzel yorumlar var.. gerçekten güzel.. ama bi kaptırmışlar ki kendilerini aşk, keder, umutsuzluk temalarına açıp dinleyesim gelmiyor ve iyi olduğunu tahmin ettiğim halde dinlemiyorum.. ne gerek var diyorum? şu an mutluyum, sakinim, huzurluyum ve etrafıma da bu şekilde yansıyor tavırlarım.. açıp dinleyeceğim, yer ile yeksan olacak bu güzel rızıklarım ve çevreme aksi yönde etki edeceğim.. yani bu memlekette.. bu dünyada.. aşk dışında konu yok mu? her aşk umutsuz mu? illa dert mi olmalı şiir? ölelim mi hep birlikte? yıkılsın mı dünya? bir papatyanın nazından, bir bebeğin gülüşünden bahseden şiirleri yok mu sayalım? yok mu sayalım tevekkülü, imanı, tohumu, toprağı, çocuğu, kardeşi, güneşi, bulutu, rüzgarı, kendi halinde bir böceği hatta.. ya Hû, ben mi abartıyorum.. gerçekten merak ediyorum.. Ahmet Bey, yanlış anlamayın, söylediklerimde sizi kast etme amacı gütmedim.. kendi çapımda bir takım tespitler, saptamalar işte.. genelleme.. daha önce de defalarca umutlu şiirler, yazılar, eserler hususunda siz ve gönülden sevdiğim birkaç kanalda bunu dile getirdim.. sevdiğim ve faydalı bulduğum kanalları mutlaka dostlarımla paylaşırım.. tıpkı bu kanal gibi.. bu meselede onlara da çok yakınırım.. ilk defa bu kadar uzun bir şekilde buraya yazdım fikirlerimi.. gerçi hislerimin etkisiyle biraz dağınık ve iğneleyici olmuş olabilir.. ama buraya yazdım çünkü birincisi, bilmenizin küçük de olsa size bi faydası olur belki.. ikincisi, yorumlarımızı dikkate alıyorsunuz o halde yaptığımız yorum da dikkate değer, hakkı verilmiş bir yorum olmalı değil mi? üçüncüsü; burayı seven, sevecek olan, buraya tevafuk edecek olan, yolu düşecek olan kişilerle paylaşacaklarımızın daha güzel olabilmesi temennisi.. yanlış bir videonun altına yapılmış bir yorum olabilir bu, kusura bakmayın lütfen.. video gerçekten güzeldi.. ama kötü bir paylaşım yapmanızı beklersek bu epey uzun sürecek sanırım diye buraya yazıverdim işte 🙂 önemli olan sizin okumanız nasılsa, dilerseniz sonrasında yorumu kaldırın, hiç ama hiç kırılmam yani 🙂 umarım haddimi aşmamışımdır.. burdan konuşmak kolay tabi, yaptığınızı ben yapamam muhtemelen ama kötü niyetle yazdığımı sanmıyorum, Allah'ımız niyetlerimizi de hayretsin inşaallah 🙂🎈 dilerim bu mecrada şiir okuyan başka kimseler de bu sitemimizi işitirler artık ya.. sahiden.. âmîn.. yeni kanal da hayırlara vesile olur inşaallah, Allah'a emanet olun Kardeşim.. 🙂✋ 🌱🌱🌱 🎈u 🎈m 🎈u 🎈t 🎈🙃🎈
Cümlelerin her birini tek tek özenle okudum. Söylediklerinize katılıyorum. Umudun varlığından haberdar etmemiz gerek umut etmeyi sağlamak gerek haklısınız bunda. Ancak bu tür metinlerin ve şiirlerin hangileri ne kadar umudu anlatıyor bunu bulmak zor. Eğer siz bu konuda şu metni şu şiiri önerebilirim diyorsanız. Önerinizi dikkate almaya çalışırım. Bunun haricinde burada yaptığımız paylaşımlar da umut etmeyi sağlayan birçok yazı ve şiir paylaştığımıza inanıyorum. Şiirlerin içinde olmasa bile muhakkak açıklama kısmına bıraktığımız yazılarda bunu anlatmaya çalışıyoruz. Ama siz yine de şu metin çok iyi olur, şu faydalı olur bu konuda diyorsanız tabi onu da dikkate alırım. Bu kadar özen gösterip dikkate alıp böyle güzel bir yazı yazıp uyarı da bulunduğunuz için teşekkür ederim, Allah ebeden razı olsun. Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi, ''Umuda gülümse hep aç gözlerini yosun tutmuşsa da zaman aldırma'' diyenlerdeniz biz. Şüpheniz olmasın. 😊
@@ahmetculum çok teşekkür ederim 🙂 ilgi, sabır ve zahmetiniz için hususen.. ben de sizin kıymetli cevabınıza katılıyorum.. bu konuda haksız değilsiniz.. güzel temennimizin gerçeğe dönüşüp hayırlara vesile olması için belki de hepimiz bildiklerimizi kardeş payı etmeliyiz 🙂 malumat sahibi arkadaşlarımızı, bildiklerinin zekatını yahut sadakasını vermeye davet edelim 🙂 biz de elimizden geldiğince paylaşmaya çalışalım.. daha açık adresler vererek, işi kolaylaştırmak niyeti ile inşaallah.. ve âmîn 😌🎈 Allah'ımız cümlemizden razı olsun inşaallah, daima.. bizleri hayırlarda muvaffak ve de muzaffer eylesin.. âmîn.. 🌙 umut ve selamet ile.. 🌱🙂🎈
Bu çocuk ölürken de şaka yapacak.!(Oğuzcum Atay'ın ölüm anını bilenler cümlenin büyüklüğünü anlar) Doğrusu ben aranızda acı bir görüntü olarak kalmak istemem. Tatlı bir resim ya da nasıl söylemeli; kelime oyunu gibi bir şey olarak kalmak isterim. Bazı tekerlemeler vardı aramızda ne bileyim ne kadar tekrar etsek bıkmazdık, hoşumuza giderdi. İşte onlar gibi yaşamak isterim aranızda.. Turgut’a söyle o anlar. Öyle bir kapı olmalı ki çalınca, insana hiçbir şey sormadan açsalar: kapının ortasındaki küçük pencereden bakıp da kim o demeseler. Sonra hemen içeri alsalar beni. Ben anlatmak istesem bile, hemen sustursalar: biz her şeyi biliyoruz.. (Bakın burası her şeyi içinde yaşayan, hiç kimseye bir sorun/sıkıntısını anlatmayan, birisi orada bir yaramı görür diye okuduğu kitapların satır altlarını bile çizmeyenler için desem yalan olur :) boşverin bu yazdıklarımı, buraya tüm kitapları baştan sona yazabilir ve kendimce yorumlayabilirim ama bir anlamı kalmaz. Açın tekrar tekrar kitapları okuyun, Tunamayanların önsözünde yazdığı gibi: kimse yazar ile okur arasına girmemeli. Sevgilerle, Tutunamayanlara..)
