Yararlı bir program olmuş. Fakat tekniklerden çok bahsedilmemiş. Onun içinde bu durumlardan sıkıntı çekip feraha ulaşmış kişilerin uyguladığı tekniklerden bahsetmek gerekir. Ben kendimin, bu konuda yerli yabancı bir çok bilim adamı ve psikiyatristlerinden edindiğim bilgilerle uyguladığım tekniklerden bahsetmek istiyorum.Panik Atak, anksiyete, depresyon için. Öncelikle insanın dygusal bir makina olduğunu ve bu makinanın nasıl çalıştığını öğreneceğiz. Madde 1. Olumlu veya olumsuz bütün düşünce ve duygularımız bizim vazgeçilemez bir parçamız(korku, kaygı, endişe, keder, sevinç, mutluluk vs) Bütün bunları kendimizden büyük görmeyeceğiz. Parçamız olarak göreceğiz.Kendimizi sistemli bir makina olarak düşüneceğiz 2. Bu duygu ve düşünceler zihnimize ve bedenimize geldiği anda farkedeceğiz. Onları sistemin bir parçası olarak görüp, olduğu gibi, hiç müdahale etmeden kabul edip, gelip gitmelerine müsade edeceğiz. Düşünmemeye ve o kötü duygudan kaçmaya çalışmayacağız. (farkındayım, kabul ediyorum, yönetmek kaydıyla müsade ediyorum) (yönetmek;doğru bakış açısı, doğru algı) 3.Gol'e değil, doğru açıyla topa vurmaya odaklanacağız. Yani sonuca değil, uyguladığımız tekniklere odaklanacağız. Sonucu zamana bırakacağız. Burada zamana bırakmak çok önemli. Zamanın gücüne inanmalıyız. Çünkü sistemin yerine oturması için sabır ve zaman gerekiyor. 4.Bedenimizin ve beynimizin otomatikleşmeye yatkın olduğu bilgisiyle hareketle ;her olumsuz düşüncelerin gelişinde, karşısına o konuyla ilgili bir olumlu düşünce üreteceğiz. Bunu bir süre yaptıktan sonra beynimiz otomatik olarak olumsuz düşünceyi olumluya çevirir. Yeterki siz farkedin. Özellikle önyargılarınızın doğru olana dönüştüğünü göreceksiniz. 5.Duygu ve düşüncelerimizde kaçınmaya gitmeyeceğiz. Ne yapmamız gerekiyorsa mantıklı bir bakış açısıyla, zorda olsa yapacağız(Özellikle panik atakta) Her kaçındığımız davranış, bir kat daha zorlanmaya başlar. Her kaçınmadan yaptığımız davranış 10 kat daha kolaylaşır. 6.olumlu olumsuz bütün duygu ve düşüncelerimizin bilinç altından geldiğini ve bilinç altımızın karşısına da (nevzat hocanın da bahsettiği gibi) bir üst bilinç, yani doğru mantıklı karar verme jürimizi güçlendireceğiz(inançlarımız ve kendi değerlerimizden yararlanarak) 7.Hayatımızdaki bazı olayları ve durumları kontrol edemiyeceğimizi, değiştiremiyeceğimizi öğreneceğiz. Yani Allah'a havale edeceğiz 8.Kendimizi başkalarıyla kıyas yapmayacağız. Yargılamayacağız. Kendimizi olduğumuz gibi seveceğiz. 9.Bilişsel farkındalığı öğrenmek. (mindfulness tekniği) 10.Kendimize bir hobi edinmek. Umarım paylaşım yararınıza olur. Bu paylaşımım hakkında görüşlerinizi yazabilirsiniz teşekkürler
Selamün aleyküm. Yorumlarınızı okudum. MaşaAllah harika. Bayıldım. Allahu Teala ilminizi hayırla ve kolaylıkla artırsın. Yazdıklarınıza katılıyorum. Okurken kendimi dışarıdan hayal ederek izledim. Aslında uzun zamandır yaptığım şeydir kendimi uzaktan izlemek. Daha nesnel bakıyorum o zaman. Sizi de okurken bir yanda kendimi diğer taraflarda bendeki tüm duyguları cismen hayal ettim. Hani dediniz ya duygularımız geldiğinde onları kabul edeceğiz, onlardan kaçmayacağız. Bu çok hoşuma gitti. Mesela ben yaratılmış her şeyin bir bedeninolduğuna inanıyorum çünkü yaratılmış olan her şey cismânidir. Gördüklerimiz ve görmediklerimiz vardır ama nihayetinde yaratılmıştır, bir kütlesi, hacmi, ne bileyim işte kapladığı bir alan vardır. Bu sebeple, sizin yazdığınızla bu benim inancımı birleştirince düşünsenize korku duygumuz bağıra bağıra bize doğru geliyor. Eğer biz de ona eşlik edersek beraber bağırırız ama ona desek ki ‘Hey hey hey dur sakin ol bi. Acele etme, sakinleş, bekleyelim izleyelim biraz neler olacak. Bak korkulacak bir şey yok.’ vb. teselli cümleleri söylesek korkumuzun sakinleştiğini ve bizi dinlediğini hayal edin, o zaman biz de sakinleşiriz. Aslında biz ona değil de o bize uysa iş çözülüyor.😊 ama bizler duygularımız bize geldiğinde onları her şartta kabul etmeliyiz gibi inanmışız. Mesela hayal edelim yine. Özlemek, merhamet, ağlamak, sevmek, yardım etmek, öfkelenmek, kıskanmak vs duygularımız bize doğru geliyor. Bu duyguları görüp kaçarsak doğal olarak onlar da bizi yakalamak için koşacaklar. Ta ki biz onlarla yüzleşene dek. Aslında bizi kovalayan bu duyguların tek istediği anlaşılmak. Durup bir dinlesek belki sevmek duygumuza ‘Hayır bak. Burada bu kişi bizim için yanlış. O yüzden ona sevgi duyamayız. Bak şu tarafa nefis nasıl da pusuda bekliyor çünkü yanlış bir şey yapmamız onun işine gelecek.’ diyeceğiz, anlatacağız ve o da ‘Ah evet haklısın. Tamam o zaman başka bahara.’ deyip gidecek 😁 Yani duygularımızı konuştursak ve onları ah bir anlasak işler çözülecek inşaallah. Aslında duygularımızın varlığını aynı sizin dediğiniz gibi kabul etmeliyiz. Onları hiçe sayamayız. Düşünsenize biri sizi hiçe saysa sürekli, kendinizi ben varım yahu buradayım diyerek gösterme arzusu hissetmez misiniz? E biz duygularımızı hiçe saydığımızda onlar da sürekli ben buradayım yahu diyor ve düşmüyor yakamızdan. Öyleyse onların varlığını kabul edeceğiz ama söylediklerini kabul etmek zorunda değiliz. Bunu onlar da anlayacak. Mesela, birine bir şey anlatmak istiyoruz ama bizi dinlemiyor, bize vakit ayırmıyor ve hep işim var diye başından savıyor. Rahatsız oluruz değil mi? Ama bizi bir kez bile olsa dinlese ve hayır söylediklerin bana göre değil, olmaz bu iş dese en azından içimiz rahatlar ve yolumuza bakarız. Ben duygularımızın da burdaki biri gibi olduğunu düşünüyorum. O yüzden sizin yazdıklarınız beni heyecanlandırdı. Dördüncü maddeye ilişkin, kesinlikle aynı fikirdeyim. Dikkat edersek tüm davranışlarımız aslında alışkanlıklarımızdan oluşuyor. Ben bunu şöyle cisimlendiriyorum. Ruhlar aleminden dünya alemine geliyoruz ve burda bize kullanmamız gereken bir makine veriyorlar. Bedenimiz. Tıpkı bir robot kullanır gibi bedenimizi bebeklikten itibaren kullanmaya çalışıyoruz ve onu eğitiyoruz. Tüm bedensel faaliyetleri yerine getirebileceğimiz bir yetkinliğe ulaşıyoruz. Peki ya ruhumuz? Bilincimiz, zihnimiz … Bunları da eğitmemiz gerekir öyle değil mi? İşte bizler bunları fark edene dek aile ve dış çevremizden çoktan birçok şeyi öğrenmiş, ona alışmış ve sonunda davranış haline getirmiş oluyoruz ve kabul edip bilinçaltımıza atıyoruz. Böyle böyle üstüne koyarak büyüyoruz. Haliyle bir şeyleri yanlış öğrendiysek ve yanlış kodladıysak değiştirmek gerekiyor. Değiştirirken de biraz zorluk çekiyoruz. Ama zaten öğrenip davranış haline getirirken de çokça denememiş miydik? Bu sebeple sizin de dediğiniz gibi kötü bir şey düşününce hemen ardından olumlu ve doğru düşünceleri aklımıza getirirsek böyle böyle zihnimizin o yanlış algısını olumluya çevirebiliriz inşaallah. Ben bu şekilde çalışmaya başladığımdan beri olumlu çok çeviri yaptım elhamdülillah.
@@cicibalk3496 Hakkımda yazdığınız güzel düşünceler için teşekkür ederim. Aslında yazılacak ve konuşulacak o kadar çok şey varki. (tabiki konuya hakim birisiyle)sizin olaya bakış açınız da çok iyi. Zaten asıl önemli olan tek şey bakış açısı. Tabiki bu bakış açısını yakalayabilmek için de ilime ve bilime ihtiyacımız var. Yaşadıklarımı ve deneyimlerimi çevreme anlatmaya öğretmeye çalışıyorum fakat konu duygular düşünceler olunca durumdan haberi olmayanlar anlayamıyor. Bu konuda sıkıntı yaşayan arkadaşlarıma anlattığımda ilerleme katediyorlar. Bir panik atak, depresyon, anksiyete veya duygu durum bozukluğu olan kişilerde yarar sağlıyor. Tek çözüm algıyı ve bakış açısını değiştirmek. Bu da karşıdaki kişinin kafasına yatacağı şekilde örnekler ve meteforlar vererek oluyor. Mesela bazı kişiler bu rahatsızlıkları geçirip bir şekilde farkında olmadan düzelmiş olabiliyor ama tekrar aynı rahatsızlığı yaşama korkusuyla kendini harap ediyor. O kişiye şunu söylüyorum. Bu rahatsızlığı geçirdiğin için çok şanslısın. Diyelim ki bilgisayarın arıza yaptı ve onu söküp içini açmak zorunda kaldın. Kasayı açtığında bir çok yetersiz, arızalı noktaları göreceksin ve yetersiz bölümleri yükseltme ve geliştirme olanağı bulacaksın. Pekala bu bilgisayar bozulmakla iyimi oldu kötü mü oldu. Herşeyin bir çaresinin olduğu inancınıda pekiştirdiğimizde kişi bu olaya iyimser bir bakış açısıyla bakabiliyor. İyimsermiyiz kötümsermiyiz bu çok önemli. Bir başka örnek de diyelim ki, evde kütüphanemiz var ve bütün raflar bir anda devrildi. Bu durum kötümser bakış açısıyla bakıldığında çok fena bir durum. Bütün kitaplar yerde. Biz bu duruma kitapları tekrardan gözden geçirme fırsatı olarak algıladığımızda bir fırsata dönüşür. Belkide daha önce alıpta okuma fırsatı bulamadığımız kitaplar var aralarında ve bu kitaplarda kendimizi geliştirme konusunda bize yardımcı olacak kitaplarsa bu durum bizim yararımıza olmuş oluyor.sıkıntı çıkacak ki gelişim olsun. Dünyadaki herşey bu kurala göre oluşuyor. Dünyanın oluşumu bile bir çarpışma ve patlamayla olmuştur. Vücudumuzdaki hücreler de bu şekilde. Bulutlar birbiryle çarpışmasa yağmur yağarmı hiç. Bizi ıslatan yamurmudur yoksa şemsiyesizlik mi. Sıkıntılarımıza yağmur diyecek olursak, bu sıkıntılara karşı doğru, iyimser bakış açımız ve algılarımız da şemsiyemiz olsun o zaman. Teşekkür ediyorum
Maşallah değerli hocam ne kadar güzel anlattınız açıkladiniz. Allah razı olsun hocam. Rabb'im sağlıklı sıhhatli ömürler versin sizden faydalanmak nasıp olsun inşallah 👏👏👏
Sevgili Emine ipekdal.Hocamiz prof Dr.Nevzat TARHAN ı çok seviyoruz sayıyoruz çok kıymetli. Iman insanı insan eder mısıra sultan eder. DUA ve selam ile.
Hoca o kadar güzel konuşuyor ki... Bu videoyu bence 1 değil belki 10 onlarca belki daha da çok seferce izlemek lazım, hocamız maaşallah donanımlı bir roman biz ise okumayı yeni yeni elzem bir şey olarak gören okurlar topluluğu çok fazdalanılmalı kanımca konuşmalarından ve çokça izlenip kısım kısım düşünülmeli...
Benim memleketimde böyle doc olmasi allahin insanliga gönderdigi cok güzel hediye insanliga verdiginiz bilgiler icin cok tesekkür türkiyenin süper sesi münchende n doc kucak dolusu sevgiler saygilar
Nevzat hocam ALLAH sizin gibi insanları ümmeti muhmmet den ayırmasın ALLAHyolunuzu açık etsin. İnşaallah birgün sizinle tanışmak çok isterim. ALLAHA emanet olun
Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla ; 37. İnsanların çoğu, Kur’an'ı anlamadan okumayı ki Kur'an anlaşılması için gönderilmiş olan bir kitap’dır din zannetmektedir. Onlara uzak bir yerden bağırılıyor da duymuyorlar! Kulaklarına bir ağırlık koyulmuş ve gözlerine de perdeler çekilmiştir. Hiç düşünüp öğüt alan yok mudur? 38. Biz, Kur'an'ı bir şarkı olsun diye indirmedik! O, bir şair sözü de değildir! And olsun ki Biz, onu anlasınlar ve düşünüp öğüt alsınlar diye Arapça olarak indirdik. 39. Kur’an’ı anlamadığı halde ezberci olup, öğrenip uygulayıcı, üzerinde tasavvur edip düşünücü olmadıkça, kurtuluşa eremeyeceklerdir. 40. Anlaşılması için gönderileni anlamadan okumak, apaçık bir inkarcılıktan başka nedir? 41. O Kur’an, kalplerde olana bir şifa, hidayet rehberi ve insanlara gönderilmiş olan büyük bir müjdedir. Hiç ders alan, anlayan, ayetlerinin üzerinde tasavvur edip, düşünüp öğüt alan yok mudur? Kesin kanıt, ALLAH’ındır. 42. Övgü, İslam’ı bütün dinlere üstün kılan ALLAH’a dır. 43. Halis din, yalnız tek ALLAH’ındır. Nebi ve Resuller de bunu bildirmek için, O’nun tarafından gönderilir. Yine de, O’nu bırakıp başka ilahlar edinmiş kimselerin, vay haline! Onlar anlamazlar, çok az düşünüp öğüt alırlar ve büyüklük taslarlar. Rabbin, aralarında adaletle hükmünü verecektir. Furkan/Müjde Bu ayetler Rabbimizin yeni bir elçi ile gönderdiği sayfanın, Furkan'ın ayetlerindendir. Bağlantıyı anlayarak baştan sona okursanız mahiyetini öğrenebilirsiniz. furkanhikmet.blogspot.com/p/sayfa-2.html?m=1
Olumlu olumsuz dusunce ayrimi yapmiyoruz her türlü dusunce beyin evimize gelir bunun kadar normal bisey yoktur düşünceler beynime gelmicekte böbrekler e mi gidecek imza izzetgullu
Olumsuz düşünce karşısında müflis olmamak Olumlu duygularda şımarıklık Tercihi insana kalmış Ne kadar insan isek o kadar Aşağıdaki ki kavgalar sa uzağız..
Hocam bende sizin anlattığınız gibi dualarla iyi insanlarla biraraya gelip duygu durumlarımızı anlatarak birbirimize teselli vererek bir nevi terapi gibi halk diliyle diyelim kafamızı duzeltiyoruz
Orta okulu imamhatipte okudum ,kuran kurslarında eğitiim aldım,ama çocukluğum yenibosnada 11 sene yaşadım.sosyal bir kişiliğim var.çocuk oyunları çok oynardım.
Hocam çok teşekkür ederiz verdiğiniz bilgiler için pandama sürecinde intihar olayları evet arttı benim kuzenim pandemiden çok etkilendi takıntılığı arttı evli çocuklu idi neşesi bol pozitif bir insan olmasına rağmen hastalığı geçmeyeceğini inandığı için kendini asarak intihar etti😔
lütfen daha samimi daha uygun tedavi imkanları olsun....bunca deneyim ve gelişim boşa gitmesin... zira nevzat hocamız son derece değerli...açısı güzel...imanı kuvvetli olanın yaklaşımı ve çözümü daha pratik...
Çook çok memnun oldum Allah razı olsun sizden hocam ne olur ögrencilerınız artsın bilgi hepp lazım insan hep eksik ne kadar ilerı çgda olsak ta hep geriyiz maalesef
yemek içmek vb...hayvani hayat mertebemiz... uykuda bitkisel hayat tecrübesi yaşıyoruz.... şuur ile kararlar alırız ... bunlar insaniii hayat tecrübesi... ibadet etmemiz yüksek şuur ile oluyor... yaradan ile irtibata geçebilmek, insanları affedebilmek, faziletli yani erdemli olmak insaniyetin boyutu yani kalp ve ruh dairesi ceset yani maddi daireden milyon kere yüksek bir daire. kalbini işleten aklını nurlandıran ruhunu genişleten tam dengeyi bulur.
Bireylerin görücü usulü olarak evlendirilip ,mantık evliliği yapıldığı zaman ,bireyler hep karşı tarafın davranışlarına sessiz kalmak zorunda kaldığı zaman,bunun taşkınlığı içimizden potansiyel enerji düşüyor.kişi bir bireyse bir bayan olarak kendimizi kişilere anlatmadığımız için ,iletişim kaliteli olmayabiliyor.Karşılıklı bireylerin birbirini anlaması çokta zor değil sadece bakış açımızı değiştirme becerisi ,mantıklı düşünmekte devreye girmelidir.eğitim sosyal bilim eğitimi aldığımı eşime anlatmamaştım
çok kıymerli bir hoca. ancak hastanesinde herşey pahalı...normal bir standardı olanlar bu hastahaneden faydalanamıyor... zira para pul yetmez... asistanlarına bırakıyor...onlar da çok asortik...tam safi niyet içinde değiller...ne yapalım hata sizde tarzı var..bu sosyete tarzı ile halka yani danışanlara fayda da çokk geride kalınıyor. takip sıkıntısı var. tamamen duygusal... paran varsa ilgileniliyorsunuz....
Selamun aleyküm hocam bende beyin tümöründen ameliyat oldum sonuç kötü çıktı doktorlar tekrar ameliyat dediler ama ya ölürsün yâda felç ölürsün 2senelik ömrün kaldı dediler ben ameliyatı kabul etmezdim kendimi artık iyi hissediyorum kendimi hasta olarak görmüyom belki böyle düşünürek iyileşirken Allah razı olsun
Ya keşke bu pandemi ben küçükken olsaydı herkes evine girip otururdu gece 3 lere kadar yok amcası yok halası yok dayısı yok teyzesi.. eviniz yok mu sizin ..ah pandemi her şey gibi sende geç kaldın 😭😭
Herkeze merhabalar hoşgeldiniz güzel ve önemli bir konu kovid insanları yalnızlaştırdı diyorsunuz Neden Neden insanları yalnızlaştırsın Ben Katılmıyorum buna insanın Yalnız ve kendisiylede kalmasına ihtiyacı vardır Sürekli yirmidört Saat birileriyle olucaz diye bir kural yok Neden insanlar yalnızlaşmakdan korkarlar. Hiç anlamıyorum insan kendisiyle kalmakdan neden korkar niye korkar Bence. Kendisini sevmiyen bir insan evet kendisiyle kalmakdan korkar çünki kendisini sevmiyordur yeterince kendisine Değer vermiyordur oyüzdende sürekli etrafında birilerine ihtiyaç duyar kendisini seven bir kişi kendine değer veren bir kişi kendisiyle kalmakdan Korkmaz neden korksun niye korksun demekki çok fazla dışa bağlııı yalnızlıkda çok şey öğretir çok şey katar insana sürekli bir şekilde dışa bağlı yaşanılamaz Kısacası ben katılmıyorum bu söylediğinize o yalnızlığı fırsata dönüştürebilir kişi bunu başarabilir 🍄ü
