RU-vid Türkiye'de felsefe ve edebiyat kanallarının ayakta kalması sizin gibi değerli kitapseverler sayesinde mümkün oluyor. İçeriklerin faydalı olduğunu düşünüyor ve daha fazlasını yapabilmem için destekçiler arasında yer almak istiyorsanız aşağıdaki Katıl linkini kullanabilirsiniz. Eğer tek seferlik destek olmak isterseniz Teşekkür özelliğinden yararlanabilirsiniz. İyi ki varsınız! 🙏📚 KATIL: ru-vid.com/show-UCNELCiGYVXHcgYLiYMjZgpgjoin
Gerçekten çok güzel içerikler üreten bir kanalınız var Sercan Bey. İnsanı düşündürmeye, uflunu açmaya yönelik harika çalışmalarınız var. Konuyla alakasız olmasını istemem, her videonuzu dikkatle takip edip zevkle izliyorum ama yazar hayatlarını anlattığınız biyografiler favorim olmuştur. Kendim de küçük çapta yazan birisi olarak gerçekten çok faydası oluyor. John Steinback, Jean Paul Sartre, E.M. Forster, Georges Perec ve daha nice iyi yazarlar var. Eminim ki ben ve kanala abone olan diğer arkadaşlarım da böylesine videoları sabırsızlıkla bekliyor. İyi çalışmalar dilerim.
Merhabalar, bir süredir biyografi videolarına ara vermemin sebebi, daha iyilerini hazırlamak üzere bir boşluk bırakmak. Eski videolar dahil bütün videoları yenileyip daha iyi bilgiler ve daha ilgi çekici kurguyla yayınlama amacım var. Yazarlar üzerine biyografi yapan sanırım bir tek ben varım bundan dolayı o seriyi çok değerli buluyorum ve çok daha iyi olması gerektiğine inanıyorum bundan dolayı biraz mola verdim. Çok teşekkür ediyorum ilginiz için, sağ olun.
@@SercanBaylan Abonelerenize olan ilginiz ve kaliteli içerikler hazırlamak için yaptığınız uğraşları takdir ediyor, sabırsızlıkla yeni videoları bekliyoruz. Tekrardan teşekkür ederim.
Ahmet Arslan hocanın güzel bir yorumunu yazıyorum: Modern insan hayatin biteceğini ve sonrası için cevap aramamasi gerektiğini söyledi. Modern insan var olan hayatı ile yetinmeyi kabul etmeli . Fazlasını aramak cevapsız sorular peşinde koşmak, ne bize nede insanlığa faydası olacaktır. Var olan hayatı güzel yaşamak dileğiyle
bu konuları düşünmek benim de hoşuma gidiyor, beyin cimnastiği yaptığımı düşünüyorum, hatta üşenmediğim zamanlarda ufak notlar da alıyorum kendime. video için teşekkürler Sercan bey mutlu haftasonları diliyorum.
Bence tanrı yarattığı her hangi bir şeye düşman değildir ? Eğer yarattığına dusmansa ... Neden yarattı ? Dünyayı tanrı yaratıysa bunca zulme beden sesiz???
“Düşünüyorum o halde varım. “D ben de! ben de! Her şey üstüne düşünmek o kadar güzel ki, sorular cevapsız kalsa dahi.. Ve cevapsız sorulara hep cevap arayarak yaşamak zorundayım, farkındayım. Geri dönüşü yok. Bilinçli bilinçli ölüme her gün uyanmak da olduğumuzu bilerek de olsa.🤔
insan öldükten sonra beyin yani bilinç hemen çürümeye başlar ve sonunda yok olur yani ölümden sonrasi diye bişey yok sadece ölüm var ve herşey yok olur .
Lucifer böyle düşünüyor ve inanıyor olabilirsiniz bu sizin en doğal hakkınızdır ama yok bir yer derken kendinizi bağlar ki bu bence yoktur anlamındadır yani ikinci üçüncü şahısları bağlamaz. Zira bir şey yok demekle yok olmaz, bundan asırlarca evvel bugünkü teknolojik icadlardan birisi haber verseydi o dönemin insanlarına direk akıl hastası ilan edilirdi. Tarih bunların örnekleriyle doludur. İnanmaya ait inanç teorileri ıspatlanmasi mümkün olmadığı için reddedilmesi olanaksızdır ama aynı zamanda varlığı kanitlanmadigi için de inananların diğerlerine tahakkümü tehlikelidir.
Ben boşa giden hayatlara üzülüyorum. Öteki dünya safsatası ile oyalanan insanların bu dünyanın güzelliklerini es geçmelerine anlam veremiyorum. Bunlarla oyalanmasalardı şu an insalık çok farklı seviyede olurdu diye düşünüyorum
Bilinç kalıcı olduğu ihtimalini düşündüğümde çünkü digerini dusunmek anlamsiz zaten hiclikle son buluyor, dolayisiyla bilincin olgunlasmasina odaklaniyorum. Tek dunya değil, farklı dünyalar da varsa eğer, bu olgunlaşma bir üst dünyaya geçişi ifade edebilir. Bu durumda olgunlaşma için yeterince çaba gösterilmeli ki bir üst versiyona geçmek için aksi taktirde aynı dünyayı yeniden deneyimlemek zorunda kalırsın. Peki eğer tekrar var ise neden hatırlamıyorum? Bunu da şöyle düşünüyorum. Günümüzde bir yazılım versiyonu bilgisi son ismini gösterirken, eski versiyonlarin üzerinde çalışmaya devam eder belki bizim durumumuz da böyle olabilir. Ayrıca geçmişte ve günümüzde bazı insanlar dünyamızın gelişiminde çığır ayarlarken, onları bizden farklı kılan nedir? Belkide geçmiş yaşam deneyimleridir. Benim teorimde bu.
Videoyu gülümseyerek izledim. Göreceli konular. İnanmak veya inanmamak bütün meseleymiş gibi ! Ölüme yakın deneyimi kendim yaşasam bile inanabilirmiyim diye düşündüm. Kimse emin olamaz herhalde. Teşekkürler...Kolay gelsin.🙂
Teşekkürler, önce, "ahlak neden lazımdır?" Bu soruya yanıt verilmeli, örneğin, Robinson'a ahlak lazim olmuş mu acaba? İkinci konu, tanrı nin ne ligini, nasilligini bilemeyiz, bilinemez de. Bence nedensellik zinciri, varligini aklen kabule yeterli, birligi, yaratıcılığı, ezelî ve ebedî olusuna da akil yürütme ile ulasabiliriz. Gelelim cennet konusuna. Gerçek Tanrı ya saygısı olan aklı başında bir insan böyle saçmalıklara inanmaz. Bu nedenle diyoruz ki, "geçmişin dini bu günün mit i, bu günün dini de geleceğin mit i, din, bilimsiz felsefe" dir. Saygılar
Akı irade vicdan ve fıtrat Allah'ın bize verdiği ruhtur. Kuran bu konuda fail olarak aklı kullanıp seçme yeteneklerimizi kuvvetlenmesini ister kendi isimlerinden bir tanesinde El FAAL dir. Ölüm ise yeniden başlangıcın başıdır." Hanginizin iyi ve güzel amellerde bulunacağını görmek için ölümü ve hayatı yarattık " mülk suresi 2 ayet nezaket sahibi arkadaşıma başarılar.. dilerim..
Öncelikle teşekkür ediyorum güzel bir video, öyle yada böyle var olduk ve yaşıyoruz seviniyoruz üzülüyoruz acı çekiyoruz yani hissediyoruz bu şekilde var olan bi canli haline geldiysem öldükten sonra yeni bir hayatın olabileceğinden hiç kusku duymuyorum nedense
3:36 şişman adam kime ve neye göre kötü? Mutlak bir kötülük ya da iyilik var mı? İyinin iyi veya kötünün kötü olduğuna kim karar veriyor? İnsan içinde bulunduğu kültürel yapının etkisi olmadan buna karar verebilir mi? Kötülüğün olduğunu varsayalım peki bu bize birini ölüme gönderme hakkı veriyor mu? Bu bizi de kötü ve hatta katil yapmaz mı?
Bu konular hakkında çok şey düşünüyorum ama bunun bir önemi yok ayrıca hepinizin zihni bulanır ya da bana hak verirsiniz. Hiç biriniz ile aynı şeyleri düşünüyor olmak gibi bir niyetim olmadığı gibi, kafanızın bulunmasını da istemem. En iyisi fikirlerim bana kalsın.
ölüm sonrası hayatta var olduğu düşünülen cennet ve cehennem senaryosu, ölüm sonrası tamamen bir bilinemezlik olduğundan, bu dünyadaki kaos ve huzurun, çeşitli tasvirlerle cennet ve cehennem senaryolarına evrilmiş halidir. örneğin kuranı kerimde miras ayetleri var. malum. mirası şöyle şöyle paylaştıracaksın. bu paylaşımı kabul edersen cennete, şayet bu paylaşımı kabul etmezsen cehenneme yol gösteriyor. Bu miras ayetlerinin öncül ve ardıl olanlar okunduğunda bu görülebilir. Diyelim ki insanlar miras paylaşımını yapmayı beceremedi ve o anda çeşitli tartışmalar olmasın diye bu şekilde bir paylaşım yapıldı ve bırakıldı. Ancak Tanrı sürekli bu şekilde olan neden miras paylaşımını kabul etmediler diye insanlara sürekli cehenneme yol gösterir. bu olay insanların sürekli mal paylaşımında hırs yapıp pepsi reklamındaki gibi hep daha fazlasını iste durumundan başka bir şey değildir ve olamaz. Yani Adil olduğu düşünülen bir Tanrı, Adil olmayan bir paylaşım yapamaz, belki o an için , sürekli bir tartışmaya engel olmak için tek bir çözüm olsa da, bu olayın sürekliliği yoktur ve olamaz. olursa şayet insanın düşünce ve fikir ve paylaşım özgürlüğünden söz edilemez. yani felsefe işin içine girdiğinde, Tanrının gönderdiği ayetler geçersiz kalır
Tanrı varsa bile, her an ortada pek gözükmek istemeyen biri olduğu belli oluyor. Tanrı diye somutlanan ve insandan insana, zamandan zamana ve mekandan mekana değişebilen, insanların kendi vicdanı olmalı. Bu sebeble, her bir vicdanın tanrı olduğunu kabul edersek, Yunan mitolojisi gibi çok tanrılı bir ortamın olduğu ortada :) Kim gücünü yetirse.. Çok sağ olun.
Kimse kimsenin inancına veya inanmamasına bakmamalı, insanı ilgilendirmesi gereken asıl konu sen, ben, o, onlar kaçımız iyiyiz kaçımız iyi güzel ahlaklıyız güzel bir söylem vardır bana insanlığın lazım diğerini kendine sakla ben senin gerçekten iyi biri olup olmadığına bakarım gerisi beni hiç ilgilendirmez Allaha onun elçilerine gönderdiği kitaplarınada sonuna kadar inanan biri olarak şunu söyleyebilirim iyi insan iyidir ve görüşü ne olursa olsun hepsini sever ve saygı duyarım aynı şekilde kötü insanı bencil insanı zerre sevmem görüşü ne olursa olsun.
Belki konumuz değil şu anıma kadar bu hayatta en kıymetli şeyin kendini ve kişiyi affetmek olduğunu öğrendim affettim demekle affedemiyorsunuz affedenlere sonsuz sevgiler
Ahlak yere,mekana ve zamana göre değişmemesi gerekiyor ama insanın olduğu her yerde farklı ahlaklar mevcut hangisini kabul edersen orda yaşarsın. ölümden sonra yaşam ise tamamen inanç meselesidir,bir teoriye inanırsın kabul edersin ve öyle yaşarsın
@@SercanBaylan Hocam kelimesini sevmiyorum ve size de Hoca denmesini doğru bulmuyorum. Siz bize bilmediğimiz bir konuyu öğretiyosunuz. Öğretmen demek sadece meslek anlamında memur anlamına gelmese gerek. Düşündüren , öğreten ve bilgi veren her neyse o Öğretmendir benim için. Sizin gibi 🥰
ayrıyeten mesela, kuranda özellikle, kısasa kısas ayeti, hırsızı elini kesme ayeti vardır. malum. bir insan kendi yakınını öldüren birine kendisi kısas uygulasa, kendi malını çalan birinin elini kesse yaptığı böyle bir eylemin yasalar karşısında suç olmadığını, yani katil olmadığını ve ya adam yaralamaya girmediğini, ayetlerde böyle yazdığını söylese kimi nasıl ikna edebilir? o zaman akla şu soru gelir ayetler mi üstündür yasalar mı?? felsefe güzel bişey.. sizi tanımak daha güzel... emeklerinize çok teşekkür ederim🙂
Evrim ağacı nasıl bir büyük bir yapılanma şimdi çok daha iyi anlıyorum. Kendimin de bizzat maddi destekçisi olduğum bu oluşuma şimdiye kadar bir çok kanal atıfta bulunmuştu, buna Sercan Baylan in da dahil olması beni ziyadesiyle mutlu etti...
@@SercanBaylan ayriyeten uzun dönem takipçinizim. İşini hakkıyla yapan istikrarını bozmayan kanallara maddi destek sağlamayı görev biliyorum. Bir dakika önce sizde bunların içine dahil oldunuz her şey için teşekkürler.
Sercan bey yine beyin yakıcı sorularla karşımıza çıktınız düşünmeye devam. Dediğiniz gibi bizi biz yapan şey düşünmektir değilse kümes yaşamından hiç bir farkımız kalmaz rahmetli Aristoteles'in dediği gibi. İnsan doğası gereği bilmek ister sözü var onun,bilmak isteyen kişi dünyada daha az. Dücane hoca bunu şöyle tevil yapıyor; her insan da bilmeyi arzulayan bir meyli tabî vardır diye bu söz daha doğru gibi geliyor bana. Düşünmenin okumanın sorgulamanın kötü tarafı bizi dünyaya meylettirmiyor aksine münzevilestiriyor. Ahiret hayatını sorgulama başladığı zaman bunun iyi tarafları da var; nitekim sıradan insanları bir arada tutmak kötü negatif davranışlardan uzaklaştırmak için kısmen iyi bu işin sosyolojik toplumsal davranışları kontrol için. Bir de insanın içinde ki yok olma korkusu yaşamdan kopma sevdiklerinden ayrılma cidden korkunç geliyor bu işin ruhsal psikolojik tarafı için de iyi bir şey. Ama bu da ya varsa anlayışına götürdüğü için böyle bir iman bizi Pascal kumarina götürür. Ben şöyle düşünüyorum; İnsan kendisini tanımalı bilmeli en yüksek erdeme ulaşmak için çabalamalı yani bir nevi Kant' ın ödev ahlakı dediği şeyi yapacak kıvama gelirsek görev tamamlanmış olur. Sâmi dinlerinde görev ahlakı yeterli değil bizzat yapılacak olan her şeyin ontik olarak Tanrı için yapılmalı değilse Tanrı bundan hoşnut olmuyor. Tâbi ki burada kastedilen Tanrı personelitesi olan bir Tanrı, Aristoteles' in saf form halindeki USsal bir Tanrı değil. Düşünmeye devam selamlar hocam.🤗
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ediyorum Muhammet Bey. İnsanların bilgi edindikçe münzevi bir yaşama sürüklenişi sanırım yeni yüzyılın hastalığı. Birkaç videoda da dile getirdiğimi anımsıyorum; bence düşünen, okuyan ve bilgiye erişmek için çabalayan insan çevresini de etkileyecek ve değişime ön ayak olacak kişiler olmalıdır. Çevre ne kadar cahil olursa olsun, savaştan kaçmamalı. "İnsanın içinde ki yok olma korkusu yaşamdan kopma sevdiklerinden ayrılma cidden korkunç geliyor" sözünüze katılıyorum, bu sanırım herkes için büyük bir felaket. Diğer bir konu ise; oldum olası Pascal kumarından nefret etmişimdir. Çok kişiliksiz olmak gerekiyor sanki :) dürüstlük erdemiyle bağdaşmıyor. Bize biraz dürüstlük, doğru bilgiye erişmek için biraz merak, bunu açıklayabilecek kadar biraz cesaret ve anlaşılır olabilmek için de biraz sağduyu her şeyi çözermiş gibi geliyor ama... teoride :) Teşekkür ediyorum tekrar. Sevgiler.
Ben o şişman adamın bir seri katil olduğunu bilsem dahi itmezdim sebebiyse bi başkasının yaşam biçimi veya ahlaki değerleriyle ilgili hesap kesmeye haddim olmadığını düşünüyorum ki kendi değerlerime ve vicdanıma ters düşen bir şey yaparak “iyilik”adı altında bile olsa bu yükle bir ömür yaşamaktansa kendimi atım daha iyi daha temiz.iyilikse eğer mevzu niye kendim değil de bir başkası bir başkasının yaşamı üzerinden yaptığım şey iyilik midir bencillik mi
3 kitap yeterli. 1- Ölüme yanıt var mı? Peter koestenbaum. 2- Tibetin rüya ve uyku yogası. Tenzin Wangyal Rinpoche. 3- Kişisel özgürlüğün psikolojisi. William glasser. Bu 3 kitap tüm sorularınızı cevaplar. Defalarca okunmasını tavsiye ederim. Okudukça kafaya oturuyor . Bi 10 yıl harcanırsa ki ben harcadım. Artık kainata dair tüm sırları biliyorum. Herseyi anladım.
@@gulserensenturk2149 😃 Bu üzerine barkod basılan günümüz ürünleri gibi üretilmiş bir sonuç değil. Öznel bir huzur hali. Okuyup tarafsiz olup cehaleti yenmek lazım. Sorgulama bir ömür sürebilir. Herkesin kendine ait bir yolu vardır.
@@ugursahin1643 Eugene lonesco tiyatrolarında işlenen duruma işaret etmişsiniz. Kainatın sınırlarını, başlangıcını veya önceki çağlarda nerede ne yapıyor olduğumuzu bilmiyoruz. Bir cehalet halindeyiz.
emeğinize sağlık güzel bir konuya değindiğinizi belirtmek isterim. beyin yakan sorular ile karşı karşıya olmak ilginç. ahlaki sistemin daha çok inanca dayalı olduğunu düşünen kesim çok . inancı olmayanın ahlakı olmaz gözüyle bakılır. hatta tartışmalı olsa da ırkla kıyaslanır. şu ırk ahlaklı şunlar değil. en iyi ahlaki sistemin kurulması aslında çok basit bir mantıkla oluşturulabilir ama sorun şu ki; herkes kendi gelenek inanç ve ahlakının doğru olduğunu düşünüyor. çıkarına göre eğip büküyor, kılıfını uyduruyor. tek bir çaresi var. oda insanı insan olarak görüp çıkarlara göre harcamamak. iki tarafın itiraz etmediği ve zarar görmediği (genel olarak toplum vb. herkes, her şey dahil) bir konuda hem fikir olabilmesi. ahlakı bozan art niyet ve kötü düşünceler. sadece inançla ya da bir görüş vb. seçimle ahlak sistemi oluşturulsaydı etkisini görüp emin adımlarla ilerlenirdi. bana göre tabi ki. tramvay sorusunda şişman kişiyi itmezdim. kötü olduğu kesin mi? neye göre söyleniyor? onu öldürürsem katil olacağım. belki aşağı düşse bile sorun çözülmeyecek.. en önemli soru tramvayın neden ilerlediği kullanan kim. esas suçlu o. her halükarda kötü bir şey olacak. soru içinde soru. tanrının varlığı da inanca dayalı. kimine göre var kimine göre yok. eminim tanrının varlığı ispatlansa gözle görülür hale getirilme şansı olsa ona da bir takım iftira kumpas yalan ne varsa söylenirdi. belki de sorun tanrının var ya da yok olması değil. insanda yaradan tanrı inancının olması. sığınıp dua etmeye ihtiyacımız var. çoğunluk aynı düşüncede. ölümden sonra yaşam olur mu olmaz mı tabi kesin değil. konuyla ilgili bir sürü kitap yazılmış. deneyler de yapılmış ki , bir kitap okudum . ölümle yaşam arasındaki ışığı bulacağız diye ne yapacaklarını şaşırdılar. şayet öldükten sonra yaşam yoksa iyiyiz. günahkarlar ceza almayacak. varsa eğer,bedel ya da ödül varsa o ayrı bir konu. inançlara göre öteki dünya var. bilinç bedene bağlı yaşadığı için ölünce gidiyor. ruh kalıcı ise işte o zaman ölsek'de yaşamaya devam edeceğiz. belki de en önemli olanı, yaşarken ölümden korkmayacak şekilde vicdan rahatlığı ile yaşamak ve güzel şeyler yapmamızdır. cezadan, hesap sorulmadan korkmadan ölmek. ölüme veba illet gözüyle bakmadan nefes alabilmektir belki de.ölüm de yaşamın bir parçası. biraz daha yazarsam kitap olacak. genel olarak düşüncelerim bu yönde
Bence en iyi ahlaki sistem kişinin büyüdüğü ortama, okuduğu kitaplara, tanıdığı insan kitlesine veya dünyayı anlayış biçimine göre şekillenir tramvay probleminde de bu durum böyledir. Şişman adam kötü ise ölmeyi hak ediyordur diye düşünürüz oysa ki kötü neye göre veya kime göre kötü. Eğer ben Şişman adam kötü diye onu ölüme terk edersem günah işlemiş mi olurum ? Tanrı kimi iyi veya kötü insan olarak ayırabilir. Bana göre ben doğru olanı yapmışımdır fakat Tanrı' nın gözünden? Tanrı bu durumda kimi ödüllendirip kimi cezalandırır?
Birinin sokakta saldırıya uğrayan savunmasız bir insan gördüğü zaman, bu davranışı doğru bulmaması durumunda ona müdahale etmesi kendisi için "doğru mu" olacaktır? Bu insanın, bu davranışı uygun görmeyişini "Hey onu rahat bırak!" şeklinde sadece sözle ifade etmesi mi, ya da hiçbir şey yapmaksızın içinden "Bu yanlış bir şey!" diye düşünmesi mi doğru olacaktır? Belki de bazı kişilere göre, bizim sadece kendi eylemlerimiz ilgili olarak emirler "Savunmasız insanlara saldırmamalıyım." şeklinde formüle etmemiz mi doğru olacaktır? Hangi durum bizim için ahlaki olacaktır?
Önceki tatilde Troleybüs Problemi'ni okumuştum hocam, tramvay problemi ve nicelerine dayanıyordu; burada görünce mutlu oldum. ☺🙏 Nasipse bir ara bu videoyu izlemek istiyorum, harika olduğundan şüphem yoktur. Teşekkür ederim Sercan Hocam, iyi ki varsınız. 🙏
Siz ve Portal kanalındaki adamın ses tonu gerçekten enfes..Sanki Dünyaya felsefe yapmaya gelmiş gibisiniz..Ben hep merak etmişimdir..Eski tarih önceki çağları ya da 300_500 yıl önceki insanların ses tonlarını Mesela Fatih Sultanın,Napolyonun,Nietzsche ve Hz İsanın ses tonları nasıldı ?
Not ;Tek kulağım duymadığı için kalan tek kulağım ile ses farkındalığımı çok yükselttim.Neredeyse kendimce en iyi müzikleri dinlemişimdir.İnsanlarda bu yüzden ses tonlarına dikkat ederim.Mesela çok ta güzel olmayan ama ses tonu çok hoş olan bi kaç sevgilim bile oldu..Ve şu da var Evrim teorisine kendi bedenimde şahit oldum.Hiç duymayan sol kulağım işitebilmek için 25 sene içinde kulak kepçem sağ kulağa göre daha büyük ve yıllar içinde büyüdüğüne şahit oldum.Çünkü duymak istiyor o da..Bunları birisine anlatmam gerekirdi.Bu siz oldunuz..Bazende sol kulağımı Sağ kulağımın gölgesi olarak görüyorum..Gustav Jung Arketip tarzı :)
İnançların önemi ve güzelligi de zaten bu noktada ortaya çıkıyor. İnsan bilişi madem sebep-sonuç ilişkisi bağlamında işliyor, o zaman cwvabinı/ sebebini bilmediğimiz olgular için dinlere sığınmamizın ne sakıncası var? En azından onlar bize bir hikaye anlatıyorlar. Bu da bir şeydir bence. Dinlerin kesinliği sorununa girmeye gerek yok. Her kesin 7nancı kendince anlamlı ve güzeldir. Daha önce de yazmıştım. Noah Harari'nin 21 Yüzyıl İçin 21 Ders kitabının en azından dinlerle ilgili bolumu ne bakılabilir. Sevgi ve saygılarımla..
dinler kesinlikle insan uydurması masallardır.bugün dinlere inancın insan hayatına ne kadar zarar verdiği ne büyük yıkımlara savaşlara yol açtığı çok nettir.iran bunun en son örnegidir.insanın ve insanlığın tek kurtuluşu aklidir mantıkidir deneysel vede bilimseldir.ama asla dinsel degildir saygılar.
@@filozofsn.3726 teşekkür ederim. Dikkat ederseniz dinlerin doğruluğu ya da kesinliği konusuna girmedim. Dinlerin politik amaçlarla kullanılması sonucu yaratılan acı ve gozyaşindan da söz ermedim. Şunu demek istedim: hayatın ve varlığın kaynağı konusunda bilim ve felsefe sorularımıza cevap veremiyorsa, en azından anlatacak hikayeleri olan dinler bize (samimî inanç sahiplerine) bir liman görevi görebilirler. İnanç ayrımı yapmıyorum burada. Bir inancin hikayelerine inanmak big bang teorisine inanmaktan daha az mantıklı gelmiyor bana. Yorumunuz için tekrar teşekkür ederim.
3,5 IQ lu Kaan arkadaş kısıtlı zekası ile materyalizmi bitirdi 🤣 Kur'an'da biz ademi kirli pis bir topraktan çamurdan yarattık diye ayet var bilimle birebir çelişiyor ama biten materyalizm oluyor 🤣 neydi ? Orada öyle demek istemiyor 🤣🤣🤣
İşini hakkıyla yapan istikrarını bozmayan kanallara maddi destek sağlamayı görev biliyorum. Bir dakika önce sizde bunların içine dahil oldunuz her şey için teşekkürler.
