Arkadaşlar, evleneceğim kadınla ilk tanıştığımızda sahile inip yıldızları izlerken bu şarkıyı açıp bu bizim şarkımız olsun demiştim. Üzerinden 5 yıl geçti. Şimdi o kadınla bir kaç ay içinde evleneceğim. Kelebek kadar ömrüm boyunca onu nefes bile almadan seveceğim. Hayatta güzel şeylerde oluyor. Bir el atında bu yorum yengenize hediyem olsun :)
Büyük ihtimal o anlamla söylemiş kardeş ama ben nefes almaya zaman bulamadan seni seviyorum diyr anladım ama seninki daha mantıklı iyi laf ağlayasım geldi
bu şarkının altındaki yorumları okumak bana tüm insanlığın kalp kırıklıklarını, yaşadığı aşkların sıcaklığını ve acısını hissettiriyor. ne kadar yorumlara bakıp üzülsem de hepsinin geçmiş ya da geçecek olduklarını bilmek beni rahatlatıyor, öyle alışkınım ki kalp kırıklıklarımı bile özledim.
- Elbette ki her acının , her zevkin , her mutluluğun , her üzüntünün bir süresi var .. - Önemli olan lanet Fransızların dediği gibi carpe diem anı yaşamak .. - Acıyı bile tüm hücrelerimizde hissedemiyorsak tam anlamıyla yaşıyor sayılmayız .. - Tam kapasite nefes alamamak gibi birşey .. - Bacağıma giren krampıda seviyorum ben çünkü birazdan yerini paha biçilemez bir rahatlama hissine bırakacak ..
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mi” diye kokuyu duyanın gözü seni arasın. Bir tane en yakın arkadaşın olsun. Sadece kötü günde değil, iyi günde de aradığın ilk kişi olsun. Birlikte düşün, birlikte kalkın. Birbirinizi toparlayın. Yaralarınızı sarın. Herkes gittiğinde “şanssızlığınıza” biraz gülün, biraz ağlayın. Bir tane çok büyük aşkın olsun. Rakıya bahane olsun. Bir dönem çok sevmiş ol, bi dönem nefret etmiş. Her şey küllendikten sonra tebessümle hatırla. Biraz da bi yanin acıyarak. “O olsaydı nasıl olurdu acaba hayatım?” diye sorgulayarak. Artık bir şey hissetmesen de “başına bir şey gelse yine de ilk ben koşarım” diyecek kadar. Unutma, masallar mutlu sonla, efsaneler kavuşamamakla biter. Bir evlat edin. Bir kedi olur, bir köpek de. Ama olsun. Kapılarını aç. Senden olmayan ama senin ilgine bakımına muhtaç bir kalbin atışlarını ellerinde hisset. Bir canlının hayatını değiştirmek acayip bir şey. Birinin kahramanı olmak istersen bundan büyük fırsat olamaz. Sevmek çok güzel. Hele bir de her koşulda sevilmek. Bol bol kitap oku biri seni derinden etkileyene kadar oku. Onu bulduğunda kimseyle paylaşma. O hikaye senin. Beğenmediğin sayfayı yırt sevdiğin yerleri yıldızlarla donat. Başucunda dursun. Belki bir gün biri gizlice o sayfaları keşfeder. Seni daha iyi tanıma imkanı olur. Salaş bir restaurant edin. Patronundan garsonuna kadar tanı. Kafan mı bozuk, mekan dolu mu, sana yer açacakları kadar müdavimi ol. Bir masan olsun hep oturduğun. Bir başına gitsen bile başına bir şey gelmeyeceğini bil. Bir gün belki kapanır ya da yıkılır. Ama sen önünden her geçtiğinde “burda eskiden hep bi yerim vardı” dersin. Bir hobin olsun. Kaçmak için. Hiçbir şey düşünmediğin. Dünyadan uzaklaşabildiğin. Onunla övün. En iyi yaptığın şey olsun. İnsanlar şaşırsın. Senin için çocuk oyuncağı olsun. Bir şey iste. İmkansız olsun. Peşinden koş. Yorul. Defalarca vazgeç. Defalarca dene. Susmanın çaresizliğini de yaşa bağırmanın da. Uykuların kaçsın. Düşündükçe saç diplerin bile uyuşsun. Her ne ise bu istediğin, aşk da olur iş de. Bağrına taş bas gerekirse. Yeter ki gece yatağına yattığında “ben elimden geleni yaptım” de. Bazen kazanamamış olsan da, yapabileceklerinin ya da bir şeyi delice istemenin limitini görmek de zaferdir. Vakit ayırdığın bir ailen olsun. Yarın kaybettiğinde keşke daha çok zaman ayırsaydım demeyeceğin. Pişmanlık kötüdür. Bir daha geri getirmeye gücünün yetmedikleri içinse, iskence. Kıymetini bil. Yarin ne olacağı belli degil. Kalp krizi dediğin bir kaç saniye. Kalp kırma. Sınırların olsun aşılamayacak. Duvarların olsun yıkılamayacak. Herkes bilsin. Ona göre davransın. Bir alanın olsun metre karesi dert değil. Kapısını kapattığında gercek sen olabildiğin. Dört duvardan birininin dibine çöküp ağlayabildiğin. Güçsüzlüğünü yaşayabildiğin. Sonra daha güçlü kalkabildiğin. Kaldığın yerden devam edebildiğin. İnsan en çok kendini özlüyor çünkü. Bir sevdiğin olsun tabi. Belki hayallerindeki gibi olmaz koşullar ama bir şeyleri birlikte var etmenin tadı bi başka. Para amaç değil araç olsun mutluluğuna. Olmadığı zaman da elindekini cömertçe paylaşabil. En çok onla gül. Saatlerce muhabbet edebil. Birbirinize ulaşamadığınızda, “başka biriyle mi acaba” diye değil “başına bir şey mi geldi” diye endişelen. İlişkini başkalarıyla kıyaslama. Biri sevdiğini çok söyler, biri daha çok gösterir. Sen de biri eksikse bu seni daha az seviyor demek değildir.Telefon karıştırmakla ömür geçmez. Bir insan bir şey yapmak isterse yapar. Kalbin temizse, sen araştırmadan da karşına çıkar korkma. Sonuna kadar güven. Bir gün kırılırsa kalp yenisini inşa eder. Ve, Kalbini temiz tut. Çevreni de. Unutma yaptığın her iyilik bir gün sana geri döner.
yazı bana ait değil kime ait olduğunu bilmiyorum benim hayatımı değiştiren bir adımdı bu yazı ve sizinle paylaşmak istedim yine de ulaşmak istersen hesabını bırakabilirsin
içime işledi resmen .. iyiki yazmışsın buraya teşekkür ederim . Şimdi bu yazıyı bir kağıda yazıp basucuma koyacağım ve uyumadan once defalarca okuyacagim
Keşke 10 yıl öncesine dönüp 21 yaşındaki Merve'ye "10 sene sonra bu şarkıyı dinlerken kendini harap ettiğin insanı hatırlamayacaksın bile" diyebilsem. Not: Merve kendisine çok aşık ve onu çok değerli hissettiren bir adam buldu ve hiç onun yüzünden aşk acısı yaşamadı mutlu mesut hayatına devam ediyor
“Kaybedecek daha neyimiz var ?” derken babasının ölüm haberini aldı. Sonra kendisini kaybetti. En sonunda biz kaybolduk. Bulamadık da. Öyle kaldı işte...
Ben de çok üzülüyorum. Hem de öyle çok üzülüyorum ki... Bazen üzüntüden öleceğimi falan düşünüyorum. İşin garip tarafı üzüntüm azalmıyor da. Her neyse... Sorunlar beni bekler. Dikkat edin kendinize.
Genç yaşlarda ölü ruhlar barındıran insanları bi tek sevgi, aşk kurtarabilir. Umarım kimse aşkı iliklerine kadar hissetmeden, "bu benim ruh ikizim" dediği kişiyi bulmadan, yanında çocuklaşabildiği kişiyi bulmadan bu dünyadan gitmez. Sevmeyi ve sevilmeyi öğrenin geç olmadan
Sevginin ne denli korkunç bir his olduğunu öğrendiğimden beri kaçar oldum tüm bu şarkılardan. Lakin aylarca dinlemezken dudaklarım "nefes bile almadan.." diye mırıldanmaya başlıyor. Veshasıl kelam; devamını getirmeye dilim varmadığından, bir gece vakti toprağının başında buluyorum kendimi. Zamanın birinde; sadece üç gün ömrü olan kelebek, papatyanın sevgisiyle yanıp tutuşur. Sonunun yaklaştığını hisseden kelebek "seni seviyorum" der ve kapatır dünyaya gözlerini. Ona sevdiğimi neden zamanında söyleyemedim diye düşünmekten üzüntüsünden hasta olur papatya. Yapraklarını dökmeye başlar. Döktüğü her yaprakta ben de seni seviyorum kelebek der, ve sonunda o da ölür. İşte o günden beri sevdiğini söyleyemeyen herkes papatyaya sorar seviyor mu sevmiyor mu diye.
Kelebek kadar ömrümüz var Sevmek lazım hemen başlayalım Kaybedecek daha neyimiz var Aşk için gerekiyorsa hepsi bende var Nefes bile almadan Nefes bile almadan Nefes bile almadan Seviyorum seni Nefes bile almadan Nefes bile almadan Nefes bile almadan Seviyorum seni Sarmaşıklar gibi sardın kalbimi Değiştirdin kanımı koydun zehrini Örümcek gibi ördün zihnimi Düşündükçe daha çok isterim seni Nefes bile almadan Nefes bile almadan Nefes bile almadan Seviyorum seni Nefes bile almadan Nefes bile almadan Nefes bile almadan İçimde dolaşan alkol gibi Sana gitgide sarhoş oluyorum Ruhumu kaybetmiş gibi Sadece senin için yaşıyorum Nefes bile almadan Nefes bile almadan Nefes bile almadan Seviyorum seni Nefes bile almadan Nefes bile almadan Nefes bile almadan Seviyorum seni, seni Seviyorum seni
Onu düşünürken düşlerken dinlediğim çok şarkı var.ama ona giderken onun yanında iken dinlediğim ilk ve tek şarkı bu. İstisnasız her dinlediğim de tarifi olmayan bir duygu yaşıyorum 7 sene boyunca sadece bir kere görebildim onu şuan sözün bittiği yerdeyim bazı duyguların gerçekten tarifi yokmuş. Allah ona hayalini kurduğu her şeyi nasip etsin inşallah....
Ailem dediğim kadın la şarkımız dı 3 yıl oldu olmadı bitti.bırakdı gitti bir buçuk aydır gormedim yüzünü bu süreçte korktum bu şarkıyı açmaya ama anıları hatırlamak güzel şey .anılar aklına geldiğin de, gülerken gözünden akan yaşın hissettir dirdigi duygu çok farklı.anliycagınız giden değil seven kaybediyor bu âşk da.
12.12.22 hayatımın en büyük yol ayrımına 12 yıl sonra sensiz girdim. İkimiz de hatalı ikimiz de kırgın ve yorgunuz. Keske böyle yasanmasaydi bazi seyler, keske affedebilsen beni, keske ben de affedebilsem… Keske döndürebilsek zamani geriye. Keske bugünkü aklimizla yasasak herseyi bastan. Nafile... Başladığımız yerdeki şarkıya bitirdiğimiz yerde gömüyorum seni ve koskoca bir geçmişi.
İçinde her ne olursa olsun, sözü sahibine ulaştırmazsan o söz senin katilin olur o söz senin değildir içi yer bitirir tutamazsın eğer tutarsan sana gerçekten nefes aldırmaz, ucunda ne olursa olsun kalbinizde olan şeyi sahibine verin o ister kalbine koysun ister kaldırıp atsın kalpte duracak olan şey sadece sevgidir. Nefret, özlem, pişmanlık, bunlar kalbe yabancıdır
Bu şarkıyı dinliyorum. Kalbimin attığını hissediyorum, gözlerim kapanıyor seni görüyorum, kulaklarım duymuyor ama birden gülüşlerini duyuyorum. Çok uzaklardasın aramızda şehirler var ama o otobüsün içinde ellerini ısıtıyor hala ellerim. Bir gün öyle bir sarılacağız ki birbirimize ne şehirler girebilecek aramıza ne de zaman her şeyi yenip birbirimize koşacağız Leydim.
2016'da keşfetmiştim..o dönemler onun için ne çok dinlerdim,her dinlediğimde kanıma işlerdi.Bence Türkiye'nin en kaliteli gruplarından birisidir red.Tarifi olmayan birçok duygunun yorumu Red'dir.
sanki herkesin gidecek, varacak, sığınacak birileri ait olduğu yerler var. ama ben, ben bilmiyorum korkunca kime sığınacağım ya da yorulduğumda başımı kimin omzuna yaslayacağım. nereye ait olduğumu bile bilmiyorum.
Ahh bu şarkı ... yıllardır dinlediğim. İlk defa bu şarkıya yorum bırakıyorum. Önceden hatırlatırdı bir şeyler bu şarkı artık ne istediğimi bende bilmiyorum
Gece üçü geçiyor, sarı ışık odamı aydınlatıyor. Bu parçayı açıp yıllar öncesine dönüyorum. Ve fark ediyorum ki pek çok şey değişse de bazı şeyler asla değişmiyor hep aynı kalıyor. Bu şarkı da benim aslında hep aynı çemberde beyhude bir şekilde bir farenin koşuşu gibi koştuğumu yüzüme vuruyor. Hislendim.
Geçmişe bu kadar takılmak kimse için iyi değil dostum önünde ki yeni insanlar ve yeni umutlara yelken açmalısın. Geçmişte olup yaşananları hatırlamak güzel olsa da tekrarını yaşamak istemek yada bunun olabiletesini düşünmek senin için iyi olmayabilir.
Nefes bile almadan seviyorum onu. Her zerresine her hücresine kadar seviyorum ve en güzel ben seviyorum onu. Bu şarkı bizim şarkımız olsun dedik. Bize biz olduğumuzu anlatan en derin kelimeler gizli bu şarkıda.
Sadece bir kerecik dokunabilmek sarılabilmek için bütün ömrümü feda ederdim... Yasayamadıgımız çok sey kaldı geriye bizi anca ölüm ayırırdı ki ölüm girdi aramıza....
Bir nota üzerinde gezindi parmakları ve ses bütün salonda yankılandı. Daha sonra devam etti, birkaç saniye sonra dudakları mikrofona değiyordu. Bir şeyler söyledi, şarkının sözleriydi. Algılayamadım. Daha sonra devam etti. Kelebeklerden bahsediyordu, sevmekten. Daha önce hiç duymadığım bir şarkıydı. Pek müzikle ilgili biri değildim fakat bu şarkıdan etkilenmiştim. Hemen o an, ambiyansı bozmak istemediğimi bilmesem İrem'i dürtüp şarkının adını sorabilirdim. Kollarımı masaya yaslayıp dudaklarının mikrofonla ettiği dansı ve gitarın tellerini tavaf eden ellerini izledim. Müzik insanı bu kadar zevke getirebiliyorsa belki hâlâ tutunabilecek bir şeylere sahip olabilirdim. Her şeyi yitirmemiş olabilirdim. Ama çoktan yitirilmiştim. Nefes bile almadan, diyordu. Bir kere. İki kere. Üç kere. Dört kere söylemişti. ~Açık Yaralar ve Dikiş İzleri
Şu dünyada toz kadar değerimiz varken gençlik yıllarınızı aşka adamayın çıkın dışarı hissedin yeni insanlar yeni yerler yeni hayatlar keşfedin yaşlandığınızda vay be gençlik yıllarımız ne güzelmiş demek için anılar biriktirin. Bırakın geçmiş sizi özlesin
''Kaybedecek daha neyimiz var'' derken gözümün önündekinden de oldum. Kazan(a)madığım bir şeyi o an sonsuza dek kaybetmiş oldum. O an bunu fark edemedim. Bir gecede yaşlanırsın 10 yıl anlamazsın derler. 10 yıl oldu olacak, hâlâ anlayabilmiş değilim. ''Ruhumu kaybetmiş gibi sadece senin için yaşıyorum, nefes bile almadan seviyorum seni.''
Seni o kadar özlüyorum ki, ama ben senin umrunda değilim. Belki de hatırlamıyosun beni, belki de hiç bir zaman sevmedin, belki de kendimi kandırıyorum.. ama hiç bi önemi yok çünki artık vazgeçdim senden.. artık sevmiyorum, unutuyorum seni....
Kelebek kadar ömrümüz var Sevmek lazım, hemen başlayalım Kaybedecek daha neyimiz var Aşk için ne gerekiyorsa hepsi bende var Nefes bile almadan seviyorum seni Sarmaşıklar gibi sardın kalbimi Değiştirdin kanımı koydun zehrini Örümcek gibi ördün zihnimi Düşündükce daha çok isterim seni Nefes bile almadan seviyorum seni İçimde dolaşan alkol gibi Sana gitgide sarhoş oluyorum Ruhumu kaybetmiş gibi Sadece senin için yaşıyorum Nefes bile almadan seviyorum seni
26 yaşındayım Bu şarkıyı 2016 yılında ilk asik olduğum sarışın kadın icin dinlerdim aradan 9 yıl geçti ve yatagimda hala gizliden bu şarkıyı dinliyorum.
uzun zamandır severek dinlediğim bir şarkıydı, az önce indirmek isterken şarkının yaklaşık 7 yıl önce çıktığını görünce şok oldum, çok güzel bir şarkı gerçekten, ve yeni çıkmış gibi kaliteli olduğunu söylememede gerek yok sanırım...
senden ayrıldıktan hemen sonra youtubede geziniyordum.mutlu olmak için şarkısını gördüm redd'in.Dinledim çok beğendim sonra hala seni çok özlüyorum şarkısını gördüm hemen dinledim.Yüreğimde oluşan izomeri yeniden canlandırmıştı 5 yıl geçti hâlâ nefes bile almadan seviyorum seni,ama ağlayamıyorum o kadar duygusuzlaştım ki senin yüzünden sadece kalbim ağrıyor seni ve geçmişi düsündükce.Her yerde hâlâ seni arıyorum çünkü hâlâ seni çok özlüyorum...
Bu güzel şarkının izlenme hakkı sadece bir milyon mu yazık çok yazık neden kaliteli şeyler rağbet görmez ki sadece bizde değil dünyada da böyle nerde açık saçık sadece gösteriyle izlenen şarkılar var kalitesiz ama bu şarkılar yüzyıllar geçse de asla unutulamayacak...
Birtanemm her yanım sen olmuşken yokluğun acıtmasın da ne yapsın .Seni seviyorum seni deli gibi değil gayet aklı başında seviyorum.Ama sorsan delinin biriyim biliyorsun .Herkes okusun diye değil bir tek sen rastgelirsin diye yazıyorum . Bu kadın bu adama çok aşık . Çok aşığım sana birtanem.
"Sen sen ol, seni iliklerine kadar kıranlara ve üzenlere karşı onların sana geldiği gibi gitme. Onların eline bu kozu verme. Nefret de bir duygudur, herkese besleme. Değmeyecek insanlar için nefret de olsa duygunu daha fazla onlar için heba etme. Sana yapılanları unut demiyorum. Zaten unutma şansın yok. Sadece unutmuş gibi yap ve onu affet. Bu seni küçültmez, aksine yüceltir. Çünkü sen, sana acıyla ve hayal kırıklığıyla gelen bir insanı affedecek kadar yürekli ve merhametlisin. Çünkü sen onlar gibi değilsin. Çünkü sen, sensin ve senin onlardan en büyük farkın bu..."
Es la música más linda que he escuchado nunca. No entiendo la letra, pero me acordé de mi madre, mi madre se fue y yo sofro mucho mucho. Gracias por la bella canción.😔💐
Tenemos una vida tan larga como una mariposa. Necesitamos amar, comencemos de inmediato. ¿Qué más tenemos que perder? tengo todo lo necesario para el amor Sin siquiera respirar Sin siquiera respirar Sin siquiera respirar Te amo Envolviste mi corazón como enredaderas Cambiaste mi sangre y pusiste tu veneno Tejiste mi mente como una araña Cuanto más lo pienso, más te quiero Sin siquiera respirar Sin siquiera respirar Sin siquiera respirar Te amo Sin siquiera respirar Sin siquiera respirar Sin siquiera respirar Como el alcohol fluyendo a través de mí Cada vez me emborracho más contigo Es como si perdiera mi alma Sólo para ti vivo Sin siquiera respirar Sin siquiera respirar Sin siquiera respirar Te amo Sin siquiera respirar Sin siquiera respirar Sin siquiera respirar Te amo Tú Amo
Emin ol döktüğümüz gözyaşları hiç biri için değmiyor. biz kendi kendimizi harap ediyoruz saçma bahaneler veya durup dururken çekip gitmeleri onların acizliği ağlamaya değmez :)
Çok sevmek herkese nasip olmaz fırsatı varken hala yapabiliyorken hiç beklemeden uçurumdan atlar gibi aşık olun nefessiz kalır gibi sevin sevinki bu hayat yaşadığınıza deysin.
Çok geç izlediğim bi filmden geliyorum. Ben şarkıları bazı filmlerde izlediğim sahnelerden hatırlarım o şarkıyı dinledikçe o sahneyi kafamın içinde dolaştırırım. Bu şarkı da o anı hatırlatılacak hep umarım ara sıra gelip hatırlarım...
