Hercule poirot un son hikayesinde de içim acımıştı,çünkü dedektifin son hikayesi idi. Aynı duyguları şimdi de yaşamaktan korkuyorum,bu halime gülüyorum bi yandan,bu kadar ciddiye almak çok saçma diyorum kendi kendime😊
Diğer öykü ve romanlarını okumaktayım, dinliyorum da senin sayende.. Şunu ne dinlemeye ne de okumaya yüreğim el vermiyor. Tek bir sorum var; ölüyor mu? :d
Yazdığı hikayeler içinde değil .Yıllar sonra hastalanıyor ve sonunu tahmin edersin.Hep ama hep aynı alışkanlık. Aslında Sherlock Holmes karakteri başlı başına bir psikolojik tablo çizer bize .Onu çocukluğundan beri ele almak evirip çevirerek incelemek gerekir . Hoşça kalın Beray Ç.
Hezeyan a nasıl heyezan diyebiliyorsunuz. Diksiyon bozukluğunu anladık da, gördüğü kelimeyi yanlış okumak dinleyenleri kale almamak gibi oluyor. Yaptığınız işe biraz daha saygı gösterseniz.
Hatalı okuduğum daha çok kelime vardır. Sadece bir tanesine mi takıldınız. Ben kitap okumasını seven ve kitaplığıma yapacağım harcamalar için maddi destek olması, ayrıca eksikliğini gördüğüm veya okumak istediğim eserleri, sesli kitapları dinlemeyi seven insanlar için okuyan birisiyim. Bu işi profesyonel olarak yapmıyorum. Kitaplığımdaki eserleri bir mikrofon ve bir bilgisayar sayesinde sizlere ulaştırıyorum. Sizin mesleğiniz bu olabilir ve eğer hata ararsanız emin olun daha yüzlercesini bulursunuz. Ama bulduğunuz hatalar benim yapmaya çalıştığım bu şeye karşı saygısız olduğum anlamına gelmez. Yeteneklerimin sınırlı oluşu ve bazı hatalarım Edebiyata, Türk Diline ve seslendirme yapan insanlara karşı saygı veya saygısızlığımı göstermez.
Çok uzun yanıt vermişsin. Hem profesyonel değilim diyorsun, hem de bu işten para kazandığını söylüyorsun. Profesyonel kelimesinin anlamına bir baksan diyorum. Ayrıca, araştırma yapmazsan ve eleştirilere karşı aşırı savunmacı olursan olduğun yerde kalırsın.
@@myalicioglu O zaman şöyle söyleyeyim, mesleğim seslendirmenlik değil. Ayrıca bu konudaki tek eğitimim RU-vid platformundaki videolar. Eleştirilere karşı savunmacı değilim aksine insanların beni eleştirmesini her zaman isterim. Ama cümlenizdeki "dinleyenleri kale almamak " ve yapmaya çalıştığım işe karşı saygısız olduğumu ima ettiğiniz için savunmacı ve uzun cevap verdim. Yoksa insanlar hatalarımı gösterdikçe aklımda yer ediniyor. Mikrofonun başına geçince de yanlışlarımı fark etmemi sağlıyor. İstisnalar olacaktır muhakkak.
Ben, bundan yaklaşık 25 sene önce Semih Sergen hocamdan aldım diksiyon derslerimi. Türkçenin yazıldığı gibi okunduğunu sanıyordum. Ama elime bir metin alıp okumaya başlayınca hernedense TRT spikerleri gibi okuyamadığımı anladım. Kursu bu nedenle aldım. Ama 2019 yılında, ben bilmiyorum diyemez insan. İnternetten her türlü bilgiye ulaşabilmek mümkünken, öğrenmemek, sadece önem vermemekle açıklanabilir.
Ben bilmiyorum demedim ki. Kendimi geliştiriyorum, benim kendi gelişimim Türkiye genelinden hızlı ama olması gerektiğinden yavaş. Bu da benim kapasitem sanırım. Neyse eleştiriniz ve bilgilendirmeniz için teşekkür ederim. Elimden geldiği kadar, dilim döndüğü kadar dikkat etmeye çalışacağım...
