İbn Fadlan'ın Seyahatnamesinden çok güzel bölüm çıkar(75 sayfa kitap.) Kitapta şunun gibi olaylar var:"ertesi gün yolda giderken türklerden, kaba, çirkin bir adam önümüze çıktı. şiddetli bir yağmur yağıyordu. "durun" dedi. 3000 adam 5000 hayvandan meydana gelen koca kafile bu adam için durdu. ona "biz kuzerkin'in dostlarıyız" dedik. gülmeye başladı. "kuzerkin kim oluyor. ben kuzerkin'in sakalına sıçayım" dedi. sonra "pekend" yani "ekmek" dedi. ona birkaç parça ekmek verdik. "geçin! size acıdım" dedi." 13.savaşçı filminde geçen bir sahne de bu kitaptandır ve bir viking cenazesini anlatır:'aralarından bir reis ölürse ailesi onun cariyelerine ve kölelerine içinizden hanginiz onunla ölmek ister? diye sorarlar. aralarından biri 'ben' der. bunu söyleyince ölmesi kesinleşir. reisi geminin içine koyuyorlar. kızı da gemiye koymadan önce reisin arkadaşları kızla ilişkiye giriyor ve kıza 'efendine söyle bunu seni sevdiğim için yaptım.' diyorlar. daha sonra töreni yöneten ihtiyar kadın cariyeyi öldürüyor ve kızı da gemiye koyuyorlar. ayrıca bir köpek, iki at, iki inek öldürüp parçalarını gemiye atıyorlar. sonra gemiyi yakıyorlar.” "oğuz türkleri, değişik boylar şeklinde dağılmışlardır. her boyun bir lideri vardır. tüm oğuzlar adına bir karar vericeleceği zaman bütün bu boyların liderlmeri bir çadırda bir araya gelir, uzun uzun konuşurlar. sonra konu ile ilgili ortak bir karara varılır. tam karar verilmiş herkes dağılacakken, aralarından en şerefsizi kalkar ve kararar itiuraz eder. ortalık karışır ve bir karar alınmadan dağılırlar" "bir oğuz beyinin çadırına vardık oturduk. birazdan kadını içeri girdi. biz erkeklerin yanında kadın görmeye alışık olmadığımız için ters karşıladık. sonra birden kadın etekliğini kaldırdı cinsel organını karşımızda kaşımaya başladı. biz hepimiz (araplar), 'allah affetsin' diyerek yüzlerimizi çevirdik. bunu gören oğuz beyi gülmeye başladı ve dedi ki: "bakmayın orası açık dolaştığına, orası başkalarına kapalıdır. asıl orasını görünüşte kapatıp başkalarına açanlar tehlikelidir!"
I'm just a poor Tarihin Yatak Odası Watcher Traveling through this world below There is no sickness, no toil, no danger In that bright video to which I watch I'm going there to see my beloved streamers And all my loved ones who've gone on I'm just going over RU-vid I'm just going over home
Hazır Avusturya-Macaristan tarihine ufak bir girişmişken bölümün başarında bahsi geçen 1848 Macar devrim girişimine ya da 1956 devrim girişimine de göz atılabilir bence ilerleyen bölümlerde
Fm + diyojen turgut ismail markaj + tarihin yatak odası bu nasıl bi kombodur yaww bi tanesiniz. Yigitcanin buradaki akiciligina bayiliyorum. Geçmiş olsun Gunhan, Seri de büyük İskenderi anlatmışmıydınız?
Yeni keşfettim merti , tüm arka oda içerikleri harikaydı bugün geronimoyu dinledikten sonra son olarak bunu dinledim. Arada 2 yıl atlama olmuş ve 2 ay önce yeniden başlanmış bu seriye gerçekten çok sevindim. Artarak devam eder umarım bir daha böyle ara vermeden 😊😊
1:00 O zaman bir kaç bölüm konusu önerebilirim: 1) Avusturya imparatorunun kendi kendini yenip, bizim zafer kazanmamızı sağlayan savaşın hikayesi çok güzel. 2) Rus Baltık donanmasının Japonya ile savaşıcaz diye yola çıkıp yolda yaptığı bir sürü salaklığın hikayesi. 3) Birinci dünya savaşında (neredeyse) tek başına bir kaleyi ele geçiren alman askerin hikayesi. 4) Çin tarihinin en sanat düşkünü fakat aynı zamanda bütün değerli sanat eserlerinin içine eden imparatorun hikayesi. 5) Unutulmuş muhteşem kahramanlarımızdan Mustafa Ertuğrul'un hikayesi. 6) Samsun'a ulaşır ulaşmaz Mustafa Kemal'i tutuklamak için hazırlık yapan ve İngiliz subayının hikayesi. 7) Aya gitmek için ilk defa gördükleri bir rokete bindirilen ve saçma büyüklükteki roket havalanamadığı için daha yerdeyken ölen 7 kozmonotun hikayesi. 8) Sadece 40 yeniçeriyi yenip, tarihin en büyük zaferini kazandığını ilan eden Avusturya kralının hikayesi. 9) 500 atlıyla 40.000 kişilik Sırp ordusunu gece vakti telef eden paşanın öyküsü. 10) Baltacı Mehmet Paşa ile Rus çarının metresi Katerina'nın gerçek öyküsü (şehvet değil rüşvet öyküsü) 11) Aşkı için tek başına taştan bir anıt yapan ve Mısır piramitlerinin nasıl yapıldığını bildiğini söyleyen Amerikalı fakir işçinin öyküsü. 12) Dünyadaki en büyük heykel kendisi adına dikilmiş olan fakat Hintlilerden başka kimsenin tanımadığı adamın öyküsü. 13) Amerika Meksika savaşında yapılan bin türlü salaklığın öyküsü. 14) "Tüfeklere karşı ok ve yayın ne önemi var" diyip şapa oturan General Custer'ın öyküsü. 15) Sadece bir yıl hüküm sürüp, avuç içi kadar olan imparatorluğu da sadece 6 yıl yaşayan Roma Germen imparatorunun öyküsü.16) Kara Mehmet Çavuş'un ve Hasan Tahsin'in öyküsü. [Şimdilik bu kadar konu önerisi yeter sanırım]
Abi öncelikle harika bir içerik ellerinize sağlık. Benim konu önerim daha önce türkiyede kimsenin bilmediği bir hikaye, Aykut Kansu keşfetmiş bunu. İspanyol korsanlarının eline düşen, orada kürek mahkumu olan, hapishaneden kaçan ve yolu ingiltereye düşen, orada da bir lordun gayrımeşru kızı ile evlenerek başına gelmeyen kalmayan bir adamın hikayesi. Aşağıya konu hakkındaki iki makaleyi bırakıyorum. Birisi olayın kendisi. Diğeri Kansu'nun tesadüfen nasıl keşfettiği ve olayla ilgili bir takım ayrıntılar daha. Bu gün hala orada bu Yeniçeri'nin çocukları yaşıyor. Çok hoş bir hikaye. Bence Netfiliks bunu dizi bile yapar. Kaynaklar: [1- Kansu, Aykut, "Bir Yeniçerinin İngiltere'deki Hayatı," Toplumsal Tarih, No.133 (Ocak 2005), ss.82-89.] [2- Kansu, Aykut, "18. Yüzyıl'da İngiltere'de bir Yeniçeri ya da Yasalara Bağlı bir 'Serseri'nin Yaşamından Kesitler," Osmanlı'dan Cumhuriyet'e: Problemler, Araştırmalar, Tartışmalar (İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1998), ss. 166-183.]
İbn Fadlan'ın Seyahatnamesinden çok güzel bölüm çıkar(75 sayfa kitap.) Kitapta şunun gibi olaylar var:"ertesi gün yolda giderken türklerden, kaba, çirkin bir adam önümüze çıktı. şiddetli bir yağmur yağıyordu. "durun" dedi. 3000 adam 5000 hayvandan meydana gelen koca kafile bu adam için durdu. ona "biz kuzerkin'in dostlarıyız" dedik. gülmeye başladı. "kuzerkin kim oluyor. ben kuzerkin'in sakalına sıçayım" dedi. sonra "pekend" yani "ekmek" dedi. ona birkaç parça ekmek verdik. "geçin! size acıdım" dedi." 13.savaşçı filminde geçen bir sahne de bu kitaptandır ve bir viking cenazesini anlatır:'aralarından bir reis ölürse ailesi onun cariyelerine ve kölelerine -içinizden hanginiz onunla ölmek ister?- diye sorarlar. aralarından biri 'ben' der. bunu söyleyince ölmesi kesinleşir. reisi geminin içine koyuyorlar. kızı da gemiye koymadan önce reisin arkadaşları kızla ilişkiye giriyor ve kıza 'efendine söyle bunu seni sevdiğim için yaptım.' diyorlar. daha sonra töreni yöneten ihtiyar kadın cariyeyi öldürüyor ve kızı da gemiye koyuyorlar. ayrıca bir köpek, iki at, iki inek öldürüp parçalarını gemiye atıyorlar. sonra gemiyi yakıyorlar.” "oğuz türkleri, değişik boylar şeklinde dağılmışlardır. her boyun bir lideri vardır. tüm oğuzlar adına bir karar vericeleceği zaman bütün bu boyların liderlmeri bir çadırda bir araya gelir, uzun uzun konuşurlar. sonra konu ile ilgili ortak bir karara varılır. tam karar verilmiş herkes dağılacakken, aralarından en şerefsizi kalkar ve kararar itiuraz eder. ortalık karışır ve bir karar alınmadan dağılırlar" "bir oğuz beyinin çadırına vardık oturduk. birazdan kadını içeri girdi. biz erkeklerin yanında kadın görmeye alışık olmadığımız için ters karşıladık. sonra birden kadın etekliğini kaldırdı cinsel organını karşımızda kaşımaya başladı. biz hepimiz (araplar), 'allah affetsin' diyerek yüzlerimizi çevirdik. bunu gören oğuz beyi gülmeye başladı ve dedi ki: "bakmayın orası açık dolaştığına, orası başkalarına kapalıdır. asıl orasını görünüşte kapatıp başkalarına açanlar tehlikelidir!"