Bir imam hatip mezunu olarak, yıllarca içimde taşıdığım inanç açmazlarını, yani Allah'ın sıfatlarıyla bariz çelişen bir din öğretisine maruz kalmanın sancılarını hocamın sohbetlerini ve derslerini dinledikten sonra atlattım. Ve imanıma güvenim arttı. Hem de içimdeki şüphelerin üstünü örtmek yerine onlarla yüzleşme imkanı buldum. Ve Allah'ın sıfatlarıyla çelişmeyen birebir örtüşen şekilde çıkarımlarla o ikilemleri aştım. Allah razı olsun.
Sayın hocam, bu mesajım size ulaşır mı bilmem ama, din ve din algısına dair kendi iç hesaplaşmalarımın bizzat sizin ağzınızdan gayet sarih bir şekilde kelimelere döküldüğünü görmek çok büyük bir hafiflik veriyor bana. Bunların sizin kalibrenizdeki bir din aliminin farkında olduğunu bilmek umut oluyor, ferahlık veriyor. Allah sizden razı olsun, emekleriz dirsek çürütmeleriniz, kendinizi adamış olduğunuz için size büyük bir minnet duyuyorum. Umarım bu genel sığlık/softalık sizi topyekûn küstürmez.
Hocam seni dinledikçe Allah'ın şu ayeti aklıma geliyor ibrahime "o tek başına bir ümmetti, ne güzel dost ,, sonra peygambere "Sen onların çoğunluğuna uyarsan muhakkak seni yolundan saptırırlar,, selâmetle hocam Allah razı olsun.
Hocam neden "Beni dinlemeye katlandığınız için teşekkür ediyorum" gibi bitiriyorsunuz videolarınızı, fikirleriniz ufkumuzu genişletiyor, sorularımıza cevap buluyoruz. Biz teşekkür ederiz, iyi ki varsınız.
Hocam Allah size uzun ömürler versin. Bu videoyu herkes izlemeli.. Çok doğru teşhisleriniz var. Zihinlerdeki sorulara çok net cevaplar vermişsiniz. Allah razı olsun.
Hocam bu videonuz gerçekten bahsettiğiniz gençlerden biri olarak bana çok faydalı oldu. Bahsettiğiniz teolojik alandaki bu halin giderilmesi ve fıtrat dinine davetin yapılması açısından yeni teologlara da motivasyon kaynağı olacağından eminim. Hocamızın bu meseleyi bu derinliği ve açıklığı ile ele alıp bizlere aktarmasını sağlayan kamera arkasındaki hocamıza da ayrıca teşekkür etmem gerektiğinin farkındayım. Allah razı olsun.
Dindar liktan soğuma da Bakara makar a cilarin hiç mi suçu yok sizi dikkatle ve can kulağı ile dinliyorum büyük ölçüde hislerimize tercüman okuyorsunuz emeğinize sağlık lütfen devam edin
Sevgili hocam, lütfen aynen devam. Hala müslümansam ve ateist olmadıysam sizin gibi bilim insanları sayesindedir. Sizin gibi bilim insanlarının sayısı artmadığı sürece islam toplumlarının ilerlemesi mümkün değildir.
Allah sağlık versin hocam. Hep arayış içindeyiz, Allah'ı arıyoruz, parayı, mutluluğu, sağlığı , aileyi, güzelliği vs. Bir kısmını bulup, bulamadan göçüp gidiyoruz.. Bu yolda olmak duygusu yolcu olmakla ilgili olsa gerek.. Allah aşkın bir varlık . Kimse mahiyetini bilemeyecek . Belki de hep bizimle ama görme yeteneğimiz sınırlı olduğundan göremiyoruz. Belki, belki, belki....... Görme sadece gözle sınırlı degil, gönül gözünü (!) nereye oturtacagiz ?
Sevgili hocam. Cok iyi tarif etiniz ve anlatiniz. Sizin sayenizde Islami gercek olarak ogrenmek Allahi sevmeyi korkmayi ve inanmayi ogrendim. Vatan disinda ikameh etsemde Adana li olarak sizinke tanismak cok isterdim. Cok tesekurler.
Hayat hikayenizi dün gece dinlerken, meğer ne kadar benzerliklerimiz varmış... diye düşünmeden edemiyordum. Ben sizin kadar sabırlı davranamayıp, İHO 5.sınıfta iken, bir sene aşağıdan başlamak üzere, Ticaretlisesine 1976-77de geçiş yapmıştım. Ondan sonra başımdan geçenleri, o zamanlar, tasavvur etmek ne kelime, düşte bile göremezdim; gerek olumlu ve gerekse de hem, olumsuzları bakımından. Neyse Mustafa Hocam, sizi kesinlikle anlıyor, hak veriyor ve her vesile ile de, DESTEKLEMEKTEYİM; ÖZELLİKLE DE ŞU SIRA, SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN... Ha bir de, Hemşeri sayılırız. Ben Gümüşhane-Şiranlıyım. Esenlik dileklerimle, yüce Tanrı'dan size mukavemet kudreti-feyziyle dolu, uzun bir ömür nasip etmesini niyaz ediyorum.
Hocam, sadece sunu soyluyorum:icimin tercumanisiniz. Ben ilahiyat mezunuyum.yeni mezunum.o "80li yillardaki mustafanin ic dunyasi" tasviriniz benim icin cocukluktan lise yillarina kadarki donemdi.annesi babasi diyanet gorevlisi, ayrica bilincli dindar olan, hicbir cemaate sempatisi olmayan bir ailenin cocuguyum.cocukluktan lise sona kadar ciddi bir ic huzurum vardi.rabbimle her an iciceydim.bu huzur icten ice bana bedavadan gibi geliyordu aslinda.yani bedelini odemedigim bir ic huzuru.. bir yandan da yaradan aklina gelince gozleri yaşaran, iyi bir cocuk olmaya calisan, kardesleriyle kacga etmemeye calisip annesini babasini memnun etmek isteyen bir kalbim vardi.oyle bir durum ki her saniye allah beni goruyor, aman insanlari kiracak bir seyler yapmayayim.gozumi allahin istemedigi seylere bakmaktan koruyayim dusuncesinde ve gayretinde bir kalbim vardi.bu hissiyatin aslinda cok tehlikeli oldugunu hayati daha iyi tanidikca tecrubeler elde ettikce, fark etmeye basladim.yukarida demistim.bu ic huzuru o zamanlar bana aslinda ciddi bir agirlik yapiyordu.ben dogruyu bulmustum.ama etrafimda pek cok tanidigim kisi maalesef "Allahin istedigi gibi " yasamiyordu.baslari acikti,.. Iyi ama neden diyordum.hic kimseyi birtakim cevreler gibi otekilestirmiyordum.boyle bir seyi yapmak icin bir sebebim de yoktu.sadece aci cekiordum.kurtulus bu kadar huzurlu olmasina ragmen insanlar neden bu hakikatten habersizce yasamaktalar.allah yokmus gibi rableri yokmus gibi nasil yasadiklarini sorar dururdum. Allahin sevdigi bir kul olmak,cenneti kazanmak bu kadar kolayken ,ic huzuru verirken, neden basini acmaktàn hic cekinmiyordu.Allah i hisstmek duygusu bu kadar mukemmelken bu disimdaki insanlar bunu nasil terk edebiliyordu? Evet ben o zaman hayata dair tum "hakikati"bulmustum. Aslinda ben hicbir bedel odemeden zahidane bir ic dunyasina sahip olmustum.resmen bir sufi gibiydim.yasimin gerektirdigi hicbir istegim yoktu.normal degildi bu aslinda su an bakinca geriye.ilahiyata baslayana kadar ben sufi bir dindarlik yasiyordum diyebilirim. Ilahiyata basladim.asik oldum.uzuldum.cok fazla aci cektim.defalarca hayal kirkligi yasadim. Her defasinda seccademde sular seller akti.ben sapasaglam bir iple bagliydim kalbimin beni O na cikaran koprusune.Ama zaman gecti.hayat ve getirdigi olaylar, beni gercekten cok caresiz hissettiriyordu. Ben ayni seyleri yasamaya devam ediyordum.ama sanki hayatimda hicnir sey degismiyordu.ben allaha yalvariyordum.ayni acilari yasamamak icin.ama her defasinda ayni acilari yasiyordum.ve artik bir seyi fark ettim. Benim hayatim boyunca adini aninca gozlerimin yasardigi rabbim beni duymuyor muydu. Acaba tum bu hayatimiz yalnizca bir "akiş"tan ibaret bir surec miydi? Bu belki de "Allah ictenlikle yapilan duayi qsla geri cevirnez" retorigi yuzundendi?!eee cevirdi iste,goz pinarlarim kurudu.ama duam kabul olmadi.demek ki cok yanlis kurmusum ben bagi allahla.bu sekilde olmuyormus. Artik benim icin cok bir anlam ifade etmiyordu. Her an her sey olabilecekken hastalik,kaza, ...gibi.ben boyle olan bir dunyada psikolojimi nasil koruyacaktim.?artik yeni sorularm bunlardi.yasamin bir mantigi yoktu.her an her turlu kotuluk olabilecekken sanki ben saglam bir psikolojiyle nasil nefes almaya devam edebilecegim ki. Allah jnsani bu zalim yere atip birakan, onu belirsizlikler icinde yasamaya calismak zorunda birakan bir zorba olmustu artik zihnimde. Onunla hicbir icsel bagim kalmadi. Bu hayatin belirsizlikler icinde aci cektiren zalim bir yer oldugu dusuncesindeyim. Bunda etkili olan pek cok sey var aslinda ama cok uzun olacak.
F.Nietczhe nin kitaplarini okudunuz mu?Okumadiysaniz okuyun yasadiklarinizdan cok daha fazlasini gorecek ve tanrinin onun dunyasinda nasil oldugune tanik olacaksiniz.Muthis sorgulamalar ve hepimizin ic dunyamizdaki yadadiklarimizi Nietczhe kitaplara yazmis.Saglicakla kalin.
Ozturk Hocammm ne demek beni dinlemeye katlandiniz ? Ne demek ? Severek dinliyorum !! Hala ogreniyorum. Agziniza , yureginize saglik. Bazi follower’larin yazdigi gibi asla cokmus yorgun degilsiniz!! Hala cok yakisiklisiniz. Sadece arada bir su icin. Sevgiler Hocam. 🙏
ALLAH İdrakte yol açmış geceden gündüze Allah. Güldürmesen öz gönlünü, gülmez yüze Allah. Dünyaya şafaklar gibi Tanrım sepelenmiş, Kalbin gözü yanmazsa, görünmez göze Allah. Allah! Biliriz cisim değil, ya nedir Allah? En yüksek olan hakta, hakikattedir Allah. Dondunsa Tekâmül ve güzellikler önünde, Derket, bu taaccübde, bu hayrettedir Allah. Bildik, biliriz, gizlidir insandaki kudret, Herkes onu fehmetmese, acizdir o, elbet. İnsanın ezel borcudur insanlığa hürmet, İnsanlığa hürmette, liyakattedir Allah Bahtiyar Vahapzade
Piaget, bilişsel gelişimde dört evreye ayırmıştır. Bunlar; 1.Duyusal-Hareket Dönemi (0-2 Yaş) 2.İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş) 3.Somut İşlemler Dönemi (7-11yaş) 4.Soyut İşlemler Dönemi (11 yaş ve üstü) bir bireyin zihinsel gelişimini takip ettiğimiz gibi toplumların da zihinsel gelişimlerini yukardaki dönemleri baz alarak incelersek dünyaya bakışlarını da anlayabiliriz.Demem o ki işlem öncesi dönemdeki bir çocugun Allah tasavvuru,somut işlemler dönemindeki bir çocugun Allah tasavvuru ile soyut işlemler dönemindeki bir gencin Allah tasavvuru arasinda fark vardır.Hangisi doğrudur diyebilir miyiz?Hayır.Çünkü zihinlerinin algılaması ne kadarsa o kadarıyla algılıyorlar. Toplumlarında kollektif zihinleri değişiyor.Buna bağlı olarak kendileri,evren,madde ve tanrı algıları da değişiyor.Yanlış olan hayatı bir alt döneme göre yorumlamaya devam etmektir.Bu hastalıklı bir durumdur.Hiç bir şeyin durağan olmadığı bir evrende yaşıyoruz.Zihinlerimizi de algılarımızı da yaşadığımız döneme göre dizayn etmeliyiz.
Mustafa Hocam, bu videoda geçen açıklamalarınız için özel teşekkürlerimi sunarım. Tarihselci bakış açınıza kısmen katılıyorum. Ancak, bu bakış açısının Kur'anı anlama ve ayetleri anlamlandırma hususunda yardımcı olabileceğine inanmakla birlikte, asıl hikmetin, Kur'anı, tarihselci argumanları ve araçları kullanmadan anlaşılır olarak görmenin ve bunu başarmanın olduğuna inanıyorum. Fıtrat ise şartlandırılmamış aklın, zihnin anladığı saf haliyle Allahın dini olduğuna inanıyorum.(Rum 30)
Hocam sizden allah razı olsun. Kur'an ayetlerindeki kafamda oluşan ucu açıklığı, o günler de yaşanmışlık balamından kopartılarak yapılan yorumların, bize öğretildiğini şimdi anladım. ALLAH şiddeti ve zulümü, kullarına iman diye gönderir mi..!
BU sorularının hepsini cevabı çalışmalarımda var hocam da. Birlikte üzerinden geçmemiz gerekir. Çünkü sizdeki ilim bende yok. Ben işin gönül kısmını bilirim sen ilim kısmını biliyorsun. Varım dersen yanındayım inşallah.
bizde teşekkür ederiz.beyninizi yakarcasına düşünüp ortaya yine cesurca ve dürüstlükle koyduğunuz argümanlar için.problemi söyledinizde çözümü ne.gençlik hanifliğe doğru savruluyor.evet iki genç benim başımda ve onlara yetişemiyorum ve yetemiyorum.inanç bazında .ve dedinizki insan tabula rasa olarak doğar.işte bu diyeceğimiz sorunsalın çözümü.dedinizki islam faşistlik değil.ozaman peygamberimizin medine islam site devletini nasıl anlamalıyız.peygamberin devlet reisliği siyasi bir hareketse bu yaşamımızda karşılığı ne.kulla allah hukuku doktrine bağlanmaz ama sosyolojide bunu nasıl anlıcaz. veya devlet yönetiminde.keza kanun yapmada.adalet ile hükmetme kuralı dindem bağımsızmı olcak.klisenin devlet işlerinden ayrılması gibi.ileri ülkelerin kanun yapmaları ve hukuğu düzenlemeleri gayet akılcı ve insani.cemaat ve tarikatın hiçbir şeklini tasvip etmiyorum.işin içinde taraftar ve para toplama girince ışidin bir geri versiyonu olup siyasallaşıyolar.bazısı değil hepsine tepkiliyim. sorular sorular sorular.ve çözümler.sağolun mustafa hoca. yinede bir ufuk açtınız. ancak bide tavsiyem kendinizi çokda harap etmeden dünyevi hoşluklarıda yaşayıp sinir sisteminizi ayakta tutun.bir tarafı onarırken bir tarafıda yıkmayın.saygılar
hem yorulmus hemde kımsenın ellemeye korkutkları konuları bızlere acıklamaya calısmanızın yuku altında kamyonun altında ezılen bır havanızı almamak mumkun ayrıca daha 55 yasında olupta bu kadar yaslı bır goruntu gercekten sızın adınıza sıze bunları anlattırmak zorunda kaldıgımız ıcın bız kotuyuz
Böyle derin ilmi tartışmaların yspılması hem güzel hem gerekli. Bu tartışmalar ve görüş beyanları halkın önünde yapılınca karşı görüşün eleştirisine uğruyorsunuz. Bunu sineye çekecek ve ilmi savunma yapmanız gerekecek. Bu fikir çatışmaşarı biri üstün gelene kadar devam edecek tarihtede öyle oldu. Kolay gele
Kelam nedir ki hocam? Dücane hocanın söylediği gibi, *"Kelam, hakikati takip etmenin bir yolu değil baştan kabul edilmiş bir hakikati savunma tekniğidir.. Yani Kelam bir müdafa stratejisidir"*
Kendi demek istediğini Allah'a söylettirme gayesi ile yola çıkan her kul şaşırmaya müsaittir. ''Allah bunu söylemek istedi'', ''Allah şuna vurgu yapıyor '', bla bla bla..Dinin varoluşsal amacından felsefesine kadar 3 kitap dahil yazılmış çizilmiş ne kadar şey varsa okuyup araştırmak gerekir kabul ama ilk başta Allah'ın niyet okuyuculuğundan vazgeçmek lazım. Hep bu hataya düşüyoruz. Tarihe bakıyoruz yine aynı. Bu kafayla devam edilirse Kur'an da öngörülen kaçınılmaz son ve hadislerde anlatılan dinin yeryüzünden belli bir zaman sonra kalkacak olması çok normal bence. Daha çok deistler ateistler yetişir ki doğal olacak olan da budur. Kısaca din, dinsizler eliyle yok olmayacak; dine halel getirenler 'dindar geçinenler' olacaktır.
tanrı tasavvuru ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum:Tanrı bir kişi ve elbette çok uzun yaşamı içinde bilinmesi mümkün olan her şeyi öğrendiği için yapılması mümkün olan her şeyi yapabiliyor. İçkinlik yorumuna katılamıyorum. elbette tanrının bir vücudu olmalı ve bir mekanda olmalı.Bize yakın olması haberdar olma teknolojisinin gelişmişliği ile ilgili olmalı.Tanrının nasıl var olduğunu bilmiyorum ama İLK var olan canlı olması makul.Bir Evrim ve tekamül süreci geçirmiş olması da makul.Böyle düşünüyorum.
İmtihan nedir ve nedendir konusundaki düşüncelerim şöyle:Tanrı bir seleksiyon yapıyor, işe yararları kendine ayıracak diğerlerini imha edecek gibi görünüyor.İmtihanın konusu da çok basittir; İlkel beyninizin dürtü ve güdülerine mi uyacaksınız, yoksa kortexinizle iyiyi mi seçeceksiniz. her gün 100 lerce kere, hayatınız boyunca milyonlarca kere. tasavvufun nefsine uymamak veya şeytana uymamak dediği şey.
Tanrının varlığı konusunda emin olamayan insanların bile- ki ben inandığını söyleyen insanların çoğunun da aslında böyle olduğunu düşünüyorum- eğer zararlarına bile olsa iyiyi/doğruyu/güzeli tercih etmeleri hayatlarının egemen hali ise tanrı tarafından makbul görülmelerinin mümkün olması muhtemel görünüyor.
Unutmuşum, Tanrı mekandan münezzeh olmadığı gibi zamandan da münezzeh değildir.Nitekim bizim kaımızdaki 1000 yıl süresinin tanrı için 1 gün ifade ettiğinin söylendiği ayet, bunu anlatır.Zaman ve mekan bağı olmayanın var olması, fizik kurallarına aykırıdır.
Haniflik Dinin geldiği nokta aslında gelmesi gereken noktadadır. Din, Allah bilgisi, adeta bütün yanlışlardan sıyrılıyor, kendi özüne dönüyor. Son yıllara kadar her türlü düşüncelere göre ulaşılması gereken bir hedef olarak duran din, ulaşılınca eleştirdiği diğerlerinden farklı olmadığı görüldü. Halbuki temelde öğrenilen, sağlam bir şekilde bünyeye yerleşen bir kavram var. Allah’ı Allah gibi bilmek. İslamcılar yüzlerce yıl “biz biliyoruz” dediler ama bilseler bile bunu amele taşıyamadılar. Geride saf olarak gerçekten Allah’ın Allah gibi olmasını arayan insanlar kaldı. İşte bu yeni bir doğuş eskisini ret ediştir. Dikkat edin ret edilen Allah bilgisi veya varlığı veya sıfatları değildir. Onu öne çıkararak yeryüzünde cennet yaratma vaat eden ama bu cenneti sadece kendilerine kuranlardır. Eğer bu cenneti bir takım gelişmelerle evrensel kılabilselerdi, sorun olmayacak, başarmış olacaklardı. Ama bir gelişme yapmadan var olan kaynaklar üzerinde yapmaya başlayınca, haliyle o kaynaklar üzerinde hakkı olan diğerleri buna itiraz ettiler. Asıl olay bu itirazı yapanlarda değil, bu olayı görüp hak kavramını doğru bir şekilde değerlendirenlerdir. Ortada bir haksızlık varsa mutlaka bir yerden çıkıyor ve eleştiri alıyor. Geldiğimiz nokta bana göre Resulullah’ın ilk anlarındaki dünyadan farklı değil. Bir tarafta İslam adı altında çağın bütün algılarını din edinmiş ki bunun adı müşriklik oluyor, diğer tarafta buna itiraz eden, Allah’ın böyle bir adaletsizlik yaratacağı kabullenmeyen gençler. Gençler adeta şimdiki İslam anlayışını ben atalarımın dininden yani müşriklikten uzağım diyebilmektedirler. Bence sonuna kadar haklılar. Haniflik işte budur. Yani çağın hakim olan algısını kabul etmeme, bir anlamda atalar dinini kabul etmemektir. Geride bir tek sorun kalıyor. Ortaya çıkan durumu sağlıklı bir şekilde yönetmek gerekir. Bunun için artık biri veya birileri çıkıp yeni oluşan durumu belli şekillerde modellemeleri gerekir. Yoksa tarihsel hataya yine düşeceğiz, herkes kendi kafasına bir model oluşturacak; o din olarak zamanla müşrikleşecektir. Şahsi görüşüm artık sorunların tespitinden daha çok ne yapılması, nasıl yapılması gerelki konusunda Mustafa Hocamın bir modelleme akımı başlatmasıdır. Ankara İlahiyat bu konuda kendisine destek olabilir. Bizler destek olabiliriz.
Çağın hakim fikri İslam değil sadece ülkede siyasi iktidar üzerinden çağın hakim atalar dini demek yanlış. Çağın ve Türkiye'nin hakim fikri ve ideolojisi kapitalizm, pozitivizm ve sekülerliktir. Buna tek laf edemeyenler buna teslim olanlar dinden bunu istiyorlar. Bu bir çözüm değil.
Hocam çok güzel tesbitler yapıyorsun yani teşhis güzelde genel geçer bi reçete vermiyorsunuz tamamda ne olcak şimdi dediğimizde bi şey söylemiyorsunuz sonra dönüp bakıyoruz zaten bunlar tartışılmış bi sonuca varılmamış olduğunu görüyoruz
İlahiyatçılara seslenmek istiyorum; birisi Arapça bir metin yazarak size getirse ve “Sizin Kur’ân’ınız insanlar benzer bir sure getiremez diye meydan okuyor, bak ben yazdım ve getirdim, bu getirdiğim sure Kur’ân’daki sureler gibidir, Kur’ân’dakiler gibi olmadığını bana nasıl ispat edeceksiniz” diye sorsa nasıl cevap verecekler, neye dayanarak getirilen bir metnin Kur’ân’daki sureler gibi olmadığını savunacaklar, merak ediyorum. Öğrenmek istiyorum ve açıklamalarını bekliyorum. Kur’ân’ın iddiası bütün İslam aleminin iddiasıdır, dolayısıyla “Kur’ân’ın bir benzerini insanlar getiremezler” iddiasıyla ilgili kriterleri İslam alemi ortaya açık bir şekilde koymalıdır ve bu kriterlerin insanlar tarafından sağlanamayacağını bilimsel olarak göstermelidir. Benim iddiam, gözlemlediğim bu matematiksel yapıların oluşturduğu kriterler bu iddiayı bilimsel olarak ispatlamaktadır. Benim yukarıda sorduğum soruyu cevaplamak, ortaya koyulan bu matematiksel yapı ile mümkündür, getirilen bir metnin Kur’ân gibi olmadığı bu matematiksel yapı ile ispat edilebilir. Kuran'ın Taklit Edilemezliği konusunda kesin kanıt görmek isteyenler için aşağıdaki link: Denkliğin Kur'an'dan alınarak nasıl oluşturulduğunu aşağıdaki linkte bulabilirsiniz. web.facebook.com/7ve19/posts/477487829812831 Diğer videolar: ru-vid.com/group/PLZnRwgWnz8KimKBPj8RkzGLjORSXPY1Pl Kur'an'ı taklit ederim veya bir benzerini yaparım diyenler için ilk kriteri aşağıda bir denklik olarak veriyorum. Bu denkliğin bir benzerini yaparak başlayabilirsiniz. Sonrasını bu denkliğe benzer bir denklik yaptıktan sonra konuşalım. Aşağıdaki denklik şartları: Sayı 4002 basamaklıdır, sayı sadece 40 ve 8 sayılarının bir araya gelmesinden oluşur. 19 sayısına tam, kalansız olarak bölünür. Denkliği üretecekler bu koşulları sağlamak zorundadırlar. Ortamı boş bulup atıp tutan ateist arkadaşlara, özellikle Sn. Prof. Dr. Celal Şengör hocaya Sn. Ali Nesin'e ve matematikçilere, mühendislere, fizikçilere sesleniyorum. Müslüman, Hıristiyan, Musevi veya tesit, ateist, deist, şimdilerde monoteistlerde çıktı, hangi ist'ten olursanız olun, hepinize, bütün insanlığa sesleniyorum. Varsa kendine güvenen çıksın; Ben Kur'an'ın bir benzerini yapabilirim diyen varsa çıksın, kriterleri söyleyeceğim, söylediğim kriterleri oluşturan bir metin yazsın, Kur'an'ın benzerini yazdığını kabul edeceğim. Fakat yok, çıkamayacaksınız, açıkça iddia ediyorum, kimse çıkamayacak. Ben buradayım. bilim.felsefe.din.77@gmail.com mail adresim, buradan kitabımı talep edebilirsiniz, whatsapp tan görüşebiliriz, burada canlı görüşme yapabiliriz. Ne isterseniz hepsine açığım. Açık iddia ediyorum, Kur'an'ın matematiksel olarak ortaya koyduğum kriterlerini sağlayacak bir metin yazamazsınız, bırakın metin yazmayı, sayısal yapısını oluşturamazsınız. O atıp tutan, karşısına adam çıkmamış Prof'lar, Celal Şengör hoca, çık ortaya karşı çık, yapılır de, yapabilirim de, söyle söyleyebiliyorsan. Buyur. Kur'an'dan oluşturulan ve 19'a tam olarak bölünen sayıyı burada paylaşıyorum. Benzerini bende yapabilirim diyen ile mutlaka görüşelim. Aşağıda verdiğim büyük sayının 19'a tam olarak, kalansız bölünebildiğini verdiğim web sayfasındaki bölme işlemini kullanarak teyit edebilirsiniz. Sayının üstüne çift sol tık yapınız ve kopyalayınız, goodcalculators.com/big-number-calculator/ adresindeki web sayfasına geçiniz ilgili kutucuğa yapıştırarak devam ediniz. (Orada Mod işlemini kullanırsanız denkliğin 0 (sıfır) olduğunu göreceksiniz, bu sonuç sayının 19'a tam olarak, kalansız bölündüğünü gösterecektir.) 408408408404040404040404088404040404088408404088404088840404040840404084040404084040404084040404084040404040404040408404084040840404040404040408404040404040404040404040840404040840408404040408404040408404040404040404040404040404040404040404040840408404040840404040404040404040840404040404040404040404040404040404040404040404040404040840408404040404040404040404040404040404040404040404040408404040404040404040408404040404040404040840404040404084040408404040404040404040404084040404040840408404040408404040404040404040408404040404040404040888404040404040404040404040408404040404040404040408404040840404040404084084040404040404040404040404040404040404040404040404040840404040404040884040404040404040404040404088404040840404084040404040404040404040408404040404040408408404040404040404040404040408404040408404040408404040404040404084084084040840840404040404040404084040404040840408404040404040840404040404040404040404084040404088404040404040404040404040408404040404040840840840840404040840404040408408404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040840404040404040404040404040408404040404040404040404040408404084040404040408408408404040404040840408404040840404088840404040840404040404040404040408404040408408408404040404040404040404040404040408408404040404040404040404040404040404040404040404040840404040404040404040408404040404040404040404040404040840404084040404040408404040404040404040404040404040840840404040404084084084084084084040404040404040884040408404084040408404084040404084084040404040404084040404084040404040404040404040404040404040408840404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040408404040840408408404040840404040404040840404088408404040404040404040404040404040404040404040840404040408404040884040408884040404040408404040404040840840404040404040404040404040404040404040404040840840404040404084040404084040404084040404040404040404040404040884040404040404040840404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404084084084040404040404040404040404040408408840840884040404040404040404040404040840840840404040840408404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404084040404040404040408404084040404040840404040840404084040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404084084040408840404040840840404040840408404040404084084040404040404084040840404084040840404040404040404040404040404040404040404084040404040404084040404040404040840404040404084040404040404040404084040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404084040404040840404040404040404040404040408404040404084084040404040404040404040404040404040404040404040408408404040404040840404040840840404084040408404040404040404040408404040404040408404040408408408404040404084040404084040404040404040408404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404040404084040404040404040404040404040404040404040404040404040404084040404040404040404040404040404040840404040404040404040408408404040404084040840404084040404040404040404040404084040404084040404040404040840840840408404040404040404040404040840840884040404040404040404040404040404040404040404040404040840404040404040404040404040404040840404084040404040404040404040404040404040404040404040404040408404040884040408408404040404084040840404040404040404040840840404040404040408404084040404040404040404040404040404040404040404040840404040404084040840404040404040404040840404040840404040840404040404040404040404040404040408404040840404040840408408408404084040404040840404040404040404040404040404040404040404040404040840404084040840404040404040840404040404040840404040404040404040404040404040404040840404040840404040884040884040840840404088404040408404040840404040840840404040404040404040404040404040404084040404040408404040840404040404040404040404040404040404040408404040840404040404040404040404040404040404040884040408404040404040404040404084040404040404040404084040404040404040404040404040404040840408404040404040404040404040 ≡ 0 (mod 19) Yapamayacaksınız... Kur’ân’ın meydan okuması işte budur, böyledir, kesinlikle çok ciddi bir iddiadır. Kur’ân matematiği kullanarak meydan okumaktadır. Bende yapabilirim diyen öne çıksın ?!! Bütün insanlığa meydan okuyorum. Kur'an'daki ortaya çıkardığım matematiksel denklikleri sağlayan sayıları (Kodlamayı) bulamazsınız ve Kur'an'ın metninde bulunan bu kriptolojik yapıyı yapamazsınız, Kur'an'ı değiştiremezsiniz ve bir benzerini getiremezsiniz. Sonuç olarak; El-Azim olan Allah doğruyu söyledi. 15 - Hicr Suresi - Ayet 9 - Şüphesiz o Zikr'i (Kur’ân'ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz. 17 - İsra Suresi - Ayet 88 - De ki: "Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’ân'ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler."
Hocam, videonun ilk yarısında söyledikleriniz çok güzel. Fakat ikinci yarısına girişteki sözleriniz, yani Allah'ın Sıfatları ile Agnostisizm bağlamındaki sözleriniz aklınızın çok karışık olduğunu gösteriyor. Bence biraz istirahat edin, kafanızı dağıtın...
İnternet yaygınlaştıkça dinden dönme oranları arttı. Dedenizden ninenizden kaç tanesi dininden döndü sorgulayıpta? Mustafa hocayla karşılaşsam soracağım okadar çk şey var ki
Hocam geçen bölümde aklın öznelliğinden bahsettin ve böylece güvenilmez buldun. E çağın gerektirdiklerini (antropoloji, psikoloji, kültür vs bağlamında) kabul edip aklı "herkesin aklına eseni yapması" olarak yorumlaman bence yanlış. Çünkü akıldan kasıt bu değil, temel mantık ilkeleridir, bilimsel düşünüş tarzıdır zannımca.
ama iyi bir hanif nasil olmali😀 kendini ve hayati nasil anlamali, bu hayati nasil yasamali hususunda bi sey dememis, sen ayni kal, sadece artık kendine deist diyecegine hanif de booluuum demis😀
Yorumlara baktım biraz tüm Müslümanların sorguladığını gördüm yani hiç Bi insan din masalına inanamaz çünkü çok saçma hepiniz cehennem de yanacaksınız kaynar sularrrr hahaha 😂
Tarihselcilik konuşmaları 1 ve 2. ye yorum yazmamızı kısıtladığınız için buraya yazmak istedim. Siz ve tarihselci diğer kişiler Allah'ın hükümlerinin günümüz şartlarına uygun hale getirilmesi gereğini duyuyor ve kendinize göre Allah hükümleri üzerine kanunlar yapmak istiyorsunuz... bu çabanızı gayet gereksiz görüyorum... , zira bu hali hazırda yapılmış durumda ve dünyada Allah'ın Kur'an'daki kanunları ile yönetilen ülke belki de hiç yok. Kimi ülkeler modernleşme adına kimi ülkeler gelenekçilik adına Allah'ın Kur'an'daki hükümlerini uygulamaz olmuş ve kendi kanunlarını çoktan yazmışlar ve uygulamışlar. Örnek:Zina'nın cezası Kur'an'da cilde 100 değnek iken, Arabistanda recm.. Türkiye'de ise hiç yok.. Peki siz ne yapacaksınız batıdan gelen geleneğe ve Türkiyenin artık batının bir parçası olmasından ötürü, dayağı gayri insani görüp, modern dünyaya uyum sağlamak adına Allah'ın hükmü oradayken bu tarihimize uygun değil deyip, zinaya hapis cezasını mı uygun göreceksiniz... Allah sizin kadar düşünemedi Allah bilemedi siz mi bildiniz, dünyadaki barışın(İslam) nasıl sağlanacağını.. bu boş bir çaba kardeşim.. bakın Sonia Cihangir'e, Kur'an'ın hükümlerinden günümüze uygun yorumlar çıkarabiliyor. El kesmenin, eli olduğu gibi koparmak olamayacağını nasıl açıklıyor. Tarihte hükmün nasıl uygulandığının bir önemi yok.. gerçek nedir mühim olan o dur ve gerçeği kimin söylediğinin önemi yoktur, gerçeğin kendisi önemlidir, çünkü O'nu Allah söylemiştir ..!!! Gerçeğe aklın ışığında her ne zaman ulaşılırsa onu insanların hayatlarına geçirmeleridir, en doğru yaklaşım... Sizin kendi aklınızı beğenerek sunacağınız hiçbir çözümü diğer akıl sahipleri beğenip uygulayacak diye birşey yoktur. Ancak güç sahibi iseniz kanunlarınızı dayatırsınız devlet, Osmanlı gibi.. ve bunu kul olarak yapıyor oldupunuz için Allah'a kendinizi ortak koşmuş da olursunuz. Kur'an evrenseldir çünkü kuralları hiç bir ortağı olmayan, menfaat gütmekten ari, Allah koymuştur ve hiç bir kulu ortak kabul etmez.. Ve hiç bir kul gerek kendi nefisleri gerekse sosyal hayat için Allah'tan daha akıllı çözümler üretemez..! O yüzden bu çabalarınız dine nifak sokmaktan ibaret kalır ve belki safiyane belki bilinçli bir ajan olarak görülürsünüz. Bu cshilliğinizden ötürü Allah'a tövbe edip (sıratı mustakim) yola girmeniz tavsiyemle...hayırlı günlere
33:39 da Allah'ın belli bir dine iltimas geçmez... söylemi hatalı,..!!! Çünkü İslam dini Allah'ın dinidir., Hristiyanlık ve Yahudilik ise din değildir ya da özünde peygamberlerin getirdiği dönem itibarı ile onlar da İslam'dı ancak onlar çeşitli sebepler öne sürerek İslam'dan koptular.. Allah İslam'ı insanlar için uygun din olarak seçtiğini Maide S: 3.ayette belirtmektedir. İslam Allah'a teslimiyet manasını taşıdığı gibi, barış ve esenlik manasına da gelmektedir.., bu bakımdan Rum Suresi 30. ayette bahsedilen din İslam olsa gerek, bu din (İslam) Allah'ın insanın yaratılışına(fıtratına) yazdığı Allah'a teslimiyetle, huzur ve esenliğe ulaşacağının da teminatıdır...
