Тёмный

[Tek Bölüm] Jungkook ile hayal et |Zorban yüzünden !ntihar edersin| 

D€møn!©_fan
Подписаться 340
Просмотров 1,6 тыс.
50% 1

#keşfetbeniöneçıkar #bts #demonic #fypシ #hayalet #jypentertainment #keşfet #suga #baby #anasayfa
#korean
#hayalet
#keşfet
#kpop
#skz
#skzbestbg
#stray
#straykids
#stay
#skzoo
#jyp
#jypentertainment
#cristopher
#bangchanbestleader
#bangchanskz
#bangchanstraykids
#bighug
#bigboy
#wolfchan
#chanmin
#minho
#lee
#leeknow
#leeminho
#leebit
#bestdance
#minsung
#hanjisung
#hanji
#jisung
#hanquokka
#ji
#bestmoment
#jis
#sincap
#changbin
#seo
#seochangbin
#bestrapper
#binnie
#binni
#dwaekki
#jeonbin
#jeongin
#jeon
#gin
#baby
#yang
#yangjeongin
#foxiny
#seungmin
#kimseungmin
#seungchan
#minnie
#puppy
#puppym
#leefelix
#felix
#lixi
#civciv
#hyunlix
#hyunjin
#hwanghyunjin
#yunjin
#yn
#yoongmin
#minmini
#viral
#viralshorts
#viralvideos
#keşfetteyiz
#keşfetbeniöneçıkar
#keşfetbeniöneçıkar
#keşfetedüş
#eyetoeye
#yt
#youtube
#tuber
#yazarlar
#kurgu
#fypシ
#fypシ゚viral
#fyp
#fypyoutube
#fypviral
#fypppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppppp
#youtubeshorts
#youtuber
#youtubers
#demonic
#demon
#frendly
#popular
#love
#dirt
#bts
#bangtansonyeondan방탄소년단
#bangtan
#rm
#namjoon
#kim
#kimnamjoon
#bestleaderrm
#sg
#suga
#yoongi
#min
#minyoongi
#hobi
#jhope
#hoseok
#jin
#seojin
#kimseokjin

Опубликовано:

 

20 сен 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 14   
@Truck_oyuncudelisi
@Truck_oyuncudelisi 5 месяцев назад
İlk
@CeylinYorulmaz-h8k
@CeylinYorulmaz-h8k Месяц назад
Şey sorucam zorbamn çocukluk aşkın çıkarın 7. Bölümünü okuyamıyorum
@kurgularla_hayalet
@kurgularla_hayalet 5 месяцев назад
•Oppacı değilim. •Smut içermez. •Linç olmadığı sürece eleştirilere açığım. •Kurgudur. •Bana aittir. •İstek alıyorum. •Şarkıyla okuyunuz. •Diyologlardaki yazım yanlışları kasıtlı yapılmıştır. •Küfür içerebilir. •Yazım yanlışları varsa, özür dilerim. 🎼:Kemdimden Hallice - Hatamı dansa kaldırdım 🖋️:D€møn!©_fan 📜:Zorban yüzünden !ntihar edersin. ___________ °JEON Jungkook (Jk) °SHİN So-young (Y/n) ~Hikaye Sıradan bir gündü. So-young, arkadaşlarıyla okulun önünde bir bankta oturuyordu. Onlar sigara içerken So-young orada öylece oturuyordu. Aniden bir motosiklet sesi duyuldu ve okulun önünde, yakınlarında durdu. Bu kişi, sadece So-young için değil okul adına tanıdık bir adamdı. Motoru park edip indi, kaskını çıkardı ardından saçlarını düzeltti. So-young'a baktı. Bu kişi, duygularıyla oynadığı için okulda en sevmediği çocuk Jungkook'du. Ona bakıp gülümsedi. Jk "Neden kızarmıyorsun? Motorcuları sevdiğini sanıyordum." *Dedi alaycı bir sesle ve elini bir kez daha saçlarından geçirirken. Yine, So-young ile oynuyordu. So-young=Sy Sy "Aslında artık onlardan nefret ediyorum." Jk "Ah, gerçekten mi? Neden? Peki ya ben?" *Yalandan masum bir bakış attıp başını eğdi. Kaşlarını kaldırdıp yüzündeki sırıtışla, genç kızın cevabını bekledi. So-young, göz devirip onunla muhatap olmamaya karar verdi. Jungkook, So-young'un kendisini görmezden geldiğinizi fark etti. Yavaşça ona yaklaştı, hâlâ gülümsüyordu. Artık ona daha da yakındı. Sol dirseğiyle oturduğu banka yaslandı. Ona baktı ve ifadesi artık daha ciddiydi. Gözleri hafifçe kısıldı, sanki onu inceliyormuş gibiydi. Bir süre öyle kaldı, hâlâ bir şey söylemeye niyeti yoktu. So-young, gözünün önündeki saçları geriye itip soğuk ifadesiyle, Jungkook'un gözlerine baktı. Sy "Ne, ne istiyorsun?" *Jungkook, tekrar gülümsedi. So-young'a bakarken gözleri parlıyordu. Onun ne kadar soğuk olduğunu fark etti ve bunu eğlenceli bulmuş gibi görünüyordu. Jk "Yine seninle oynuyorum. Tepkilerini seviyorum, sana bu kadar yakınken bu kadar gergin olman hoşuma gidiyor. Ama şimdi beni gördüğünde her zamanki gibi kızarmıyorsun?" *Şaşırtıcı derecede dürüst davranıyordu. Baştan çıkarıcı ses tonuyla konuşuyordu. So-young'a daha da yaklaştı, hafifçe eğildi, böylece vücudu neredeyse onunkine değiyordu. So-young, yana kayıp ondan uzaklaştı. Sy "Senden nefret etmeyi öğrendim." *Jungkook, ikisi arasında biraz mesafe tutmaya çalıştığını fark etti ve buna nasıl cesaret ettiğini anlamayıp dişlerini sıktı. Ufak bir kahkahadan kendini alı koyamadı. Genç kıza yaklaştı. Eğlence ve alay dolu görünen bir sesle tekrar konuştu. Jk "Anlıyorum, anlıyorum, yani sonunda öğrendin. Ama bunun doğru olmadığını biliyorum, kalbinin derinliklerinde hâlâ benden hoşlanıyorsun." Sy "Defol git, tanrı aşkına. Senin gibi bir ucubeye aşık olmak en büyük hatamdı zaten. Bir daha tekrarlamam." *Jungkook, kıkırdayıp başını salladı. Jk "Hadi ama, hâlâ bana karşı hislerin var. Öyle olduğunu biliyorum. Sadece bunu kabul etmekten korkuyorsun, hm?" *Bir kez daha öne eğildi, böylece yüzü, genç kızdan sadece birkaç santim uzaktaydı. Vücutları kısmen birbirine dokunuyordu. *Genç kız, sıkıntıyla nefes verdi. Sy "Eskiden olsa seni gördüğümde utanırdım. Ama artık bunu hissetmiyorum çünkü senin her bir parçandan nefret ediyorum. Şimdi, defol git. Kendine yeni bir oyuncak bul." Jk "Bu doğru değil." *İzinsiz olarak parmağını kolunun üzerinde gezdirdi, konuşurken doğrudan gözlerinin içine baktı. Genç kızın rahatsızlığından hoşlanıyormuş gibi görünüyordu. Jk "Kabul et." *So-young ani sinirle ayağa kalkıp onun yakalarını kavradı. Sy "Bana dokunmaya cürret etme bile." *Dişlerinin arasından tısladı. Ani tepki Jungkook'u şaşırtmıştı. Yakasını tutarken gözlerindeki öfkeyi görebiliyordu. Onu daha da hırslandırmak için sırıttı. Jk "Ah, sinirine dokundum, değil mi?" *So-young'un ellerini kendi yakalarından nahoş bir narinlikle indirdi. Jk "Bence buradaki sorun hâlâ bana karşı bazı hislerin olması ve onlardan vazgeçemiyor olman. Sadece onları öfkeyle inkar etmeye çalışıyorsun." *So-young, onu itleyip kendisinden uzaklaştırdı. Sy "SENDEN NEFRET E-Dİ-YO-RUM." *Sözlerinde samimi olduğu söylenemezdi fakat böyle bir ucubeyi de sevemezdi. Jungkook'un ağzının kenarında küçük bir gülümseme doğdu. Ona olan nefretini göstermesinden hoşlandı. İçinde büyüttüğü sadist kişiliği inkar edemezdi. Jk "Peki... Artık, benden nefret ediyorsun falan. Ama ben bunu değiştirebileceğime eminim." Sy "Dene." *Çantasını alıp hırsla sınıfa ilerledi, So-young. *Onun inanmadığını fark etti ama Jungkook kendinden emindi. So-young inat ediyordu ve bu Jungkook'un hoşuna gidiyordu. Plastik bebeği, her zamanki gibi elde edilmesi zoru oynuyordu. Genç kızı takip etmeye karar verdi. Pes edip ona olan nefretinin yok olmasına izin vermenin ne kadar süreceğini görmek istedi. Onu sınıfa kadar takip etti, yüzünde öfke ve hayal kırıklığıyla sırasında oturması, Jungkook'u güldürdü. Yanına oturdu ve alaycı ses tonunu koruyarak lafa girdi. Jk "Bunun sadece bir oyun olduğunu biliyorum. Sadece beni kızdırmaya çalışıyorsun. Ama dürüst olmak gerekirse, tüm bu öfke seni sevimli gösteriyor." *Onu kendisinden uzaklaştırmak için oturduğu yerden kalktı. Başka bir sıraya oturup yanına oturmaması için ayaklarını sıraya uzattı. Sy "Senden hoşlanan çok kız var. Gidip onlarla oyna, ucube." Jk "Evet, bana aşık olan çok kız var. Ama ben onları istemiyorum." *Sırıtıp, elini So-young'un uyluğuna sürttü. Dizini kendine çekti, So-young. Sy "Bana dokunma, dedim. Sana olan aşkım çoktan söndü. Başkasıyla oyna. Senin oyuncağın değilim." Jk "Olabilir. Onu geri döndüreceğim. Tek yapmam gereken seninle bir süre daha oynamak." Sy "Sana tekrar aşık olmayacağım." Jk "Ah, gerçekten. O zaman sana şunu sorayım, ya seni şimdi öpsem, yine de bana aşık olmayacağını söyleyebilir misin?" *Yüzünü, genç kızınkine yaklaştırdı. Sakin ve soğuk gözlerle onun gözlerine baktı, So-young. Sy "Yapamazsın." *Jungkook, gülümseyip yüzü onunkinden sadece birkaç santim uzakta olana kadar daha da eğildi. Alaycı bir ses tonuyla kulağına fısıldadı. Jk "İzle..." *So-young eliyle dudaklarını kapattı. Jungkook bu durumda onu istese de öpemezdi. Jk "Bunun işe yaramayacağını biliyorsun değil mi?" *O, tam dibindeyken oturduğu yerden kalkıp başka bir sıraya oturdu, genç kız. Bu eğlenceli küçük bir oyuna dönüşmeye başlamıştı. Jungkook, tekrar So-young'u takip edip yanına oturdu. Jk "Bana, uzun süre direnebileceğine inanmıyorum. Derinlerde hâlâ bana karşı bazı hislerin var..." *So-young, suratını ekşitip göz devirdi. Jungkook, gülümseyerek alaycı ses tonunu sürdürdü. Jk "Pıft, gerçekten bana tekrar aşık olmayacak mısın? Eninde sonunda bana geri döneceğine eminim." Sy "Sana aşık olduğum dönemde beni tüm okula rezil etmedin mi? Tekrar aynı acıyı yaşamak, neden isteyeyim?" *So-young'un yeşil gözleri öfkeden neredeyse kırmızıya dönecekti. Jk "Ah, hadi ama, herkesin; ne kadar kolay ayaklarımın dibine düştüğünü ve duygularının karşılıklı olduğuna inanacak kadar saf olduğunu görmesi BENİM hatam değildi. Sonuçta ben hiçbir şey için söz vermedim. Sadece seninle oynadım." *Jungkook, omuz silkerken So-young'un öfkeden çenesi titriyordu. Sy "Sen sadist bir pisliksin! O gün gözlerinin önünde intihar etseydim, leşime bakıp kahkaha atardın!" Jk "Belki de öyle yapardım. Bahse girerim ölüyken çok daha güzel görünürdün." *So-young, o anın hırsıyla ona tokat atıp yerinden kalktı. Sy "İğrenç ucubeden başka bir şey değilsin." *Jungkook, tokatı yok sayıp So-young'un bileğini sıkıca kavradı. Onu kendine yaklaştırdı. Tekrar alaycı ses tonuyla konuşurken gülümsedi. Jk "Bu kadar düşman olma. Seni kızdıran tek şey aptal gururun. Hadi, sadece benden hâlâ hoşlandığını itiraf et." Sy "Ölümle, seni sevmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalsam, kendi kafama sıkardım." *Bileğini, Jungkook'tan kurtarıp koşarak uzaklaştı. Onun arkasından gidip yine güçlü bir şekilde bileğinden yakaladı. Sy "Bırak kolumu, ucube!" *Tutuşunu sıkılaştırıp alaycı ses tonunu devreye soktu. Jk "Duygularımı incitmeye başlıyorsun... Hayatında hâlâ bana ihtiyacın olduğunu kabul etmek acıtıyor mu? Eminim çok fazla arkadaşın yoktur, o yüzden bana ihtiyacın var." Sy "Sana muhtaç kaldığım ilk gün sana aşık olduğum yerde kendimi öldüreceğim." *So-young'un ne kadar agresif davrandığını görünce gülümsemeden edemedi. 🌚Devamı altında🌝
@kurgularla_hayalet
@kurgularla_hayalet 5 месяцев назад
🕷️ Devamı🕸️ Jk "Eğer gerçekten söylediklerinde ciddiysen o zaman neden bunu kanıtlamıyorsun? Neden devam edip yapmıyorsun?" Sy "Meydan okumayı kabul ediyorum." *Ondan kurtulup çatı katına çıkmaya başladı. So-young, cesaretinin arkasında durunca Jungkook sırıttı. Bileğini bıraktı ve çatıya çıkışını seyretti. Onu yakından takip etti, sadece elde edilmesi zoru oynamaya çalıştığını sanıyordu ve oyuncak bebeğini geri kazanmaya kararlıydı. So-young büyük kararlılıkla oraya ulaştığında. Duvarın üzerine çıktı. Ardından olduğu yere oturdu. En ufak hareketinde beş katlı binadan aşağı düşebilirdi. Hayattan en ufak zevk almamıştım. Kimsesi de yoktu zaten. Ölse de bir şey değişmezdi. Jungkook ise bu cesareti gerçekte ne kadar ileri götürebileceğinden emin değildi ama kendine güveniyordu. Onun, bunu asla yapamayacağından emindi. Genç kızı dikkatle izledi. Aklına gelen şeytani planla kızın belini sıkıca kavradı. Sy "Bırak!" *Ondan vazgeçmesini isteyeceğini biliyordu. Bu yüzden So-young'a daha sıkı sarıldı ve sert bir sesle konuştu. Jk "Yapamam. Sırf bana kızgınsın diye bunu yapmana izin veremem. Üzgünüm ama birinin ölümünün sebebi olmak istemiyorum. Yıkılacağım. Böyle bir şeyin gözümün önünde olmasına izin vermenin suçluluğuyla nasıl yaşayacağımı gerçekten bilmiyorum." Sy "Ölü bedenimin çok daha güzel görüneceğini söyleyen sendin! Bundan zevk alacaksın. Bu yüzden bırak!" *Ciddi bir ses tonuyla konuşurken So-young'u sıkı sıkı tutuyordu. Jk "Hayır, sadece acı hissedeceğim. Ve bu acı ömür boyu sürecek. Bunu riske atamam, bu suçluluk duygusuyla yaşayamam." *So-young, Jungkook' un onu kurtarmasına izin verdi. Gözlerinden ister istemez yaşlar boşalıyordu. Onu binanın kenarından uzaklaştırırken kendine yakın tuttu. Ne kadar duygusallaştığını görünce çaktırmadan sırıttı. Jk "Hey, sorun değil. Artık güvendesin. Ağlama." *So-young, hıçkırıklarını bastırmaya bile çalışmıyordu. Suratını, Jungkook'un göğsüne saklamış göz yaşı döküyordu. Jk "Sana bir soru sorabilir miyim?" Sy "Sor." *Sesi ağlamaklı ve boğuktu. Jk "Beni sevmediğine, emin misin?" "Bilmiyorum..." *Sesi bu defa titrek çıkmıştı. Onu hâlâ seviyor muydu...? Jungkook, artık genç kızın, ona karşı farklı hissetmeye başladığını hissedebiliyordu. Öfkesinin ve düşmanlığının yavaş yavaş tükendiğini anlayabiliyordu. Bundan oldukça memnundu. Jk "Kalbinin aklından farklı bir şey söylediğini anlayabiliyorum, So-young." *So-young, onun göğsüne daha da sokuldu. Nefes nefese kalmış, ağlıyordu. Cevap vermek zor gelmişti. *Oğlan, genç kızı kendine bastırıp yumuşak bir ses tonuyla teselli vermeye devam etti. Genç kızın artık daha savunmasız olduğunu fark ettiğinde bir kez daha sırıttı. Jk "Gerçekten benden bu kadar mı nefret ediyorsun?" *Genç kız duraklamıştı. Sy "Yine başaramadım..." *Ondan nefret etmeyi yine başaramamıştı, genç kız. Jungkook ise artık kendi duygularıyla boğuştuğunu anlayınca gülümsemeye başladı. Aslında ondan nefret etmediğini biliyordu. Sadece yaptığı yanlışlardan dolayı ona acı çektirmek istemişti, So-young. Jk "... Yani benden nefret etmeyi başaramıyor musun?" Sy "Yapamadım...” *Sesi savunmasızdı. Planının gerçekten işe yaramaya başladığını fark ettiğinde hafif bir heyecanla gülmeye başladı, Jungkook. So-young'un savunmasının ve düşmanlığının yavaş yavaş nasıl eridiğini fark etti. Onu kollarında tutarken alaycı bir ses tonuyla konuştu. Jk "Yani? Benden nefret edemezsin, öyle mi? Bana direnemeyecek kadar zayıfsın, değil mi?" *Vücudu hayal kırıklığıyla gevşemişti, So-young'un. Sy "Y-yine benimle alay edeceksin, değil mi...?" *Sesi ağlamaklı çıkmıştı. Kendini ufak bir çocuktan daha savunmasız hissediyordu. Oğlan, genç kızın senin savunmasız ve çocuksu halinle güldü, kendisini savunamaması hoşuna gitti, dalga geçmesini kolaylaştırdı, genç kız. Şakacı bir ses tonuyla konuştu ve cevap verirken sırıttı. Jk "Elbette bu durumdan faydalanacağım, çok zayıfsın ve bu konuda hiçbir şey yapamazsın. Senin üzerinde mutlak bir gücüm var ve bu beni çok tatmin ediyor." *Onun vücudundan ayrılıp sırtını soğuk duvara yasladı. Dizlerini kendine iyice çekip sesizce ağlamaya devam etti, genç So-young. Genç kızın tepkisi tam da beklediği gibiydi, Jungkook için. Hatta So-young'un gardını indirip arkanısı dönüp sessizce ağlamaya başladığını görünce kendisiyle gurur duydu. Kırılıp onun kollarına atılana kadar ona eziyet etmek istedi. Önünde durdu ve alaycı bir sesle konuştu. Jk "Aww, ağlıyor musun~?" *Ardından iğrenç bir kahkaha... Konuşmadı, So-young. Ağlamaya devam etti çaresizce. "Ōlsem de bir b0k değişmeyecek," düşüncesi çoktan beynini doldurmuştu. Jungkook, onun omuzlarından tutup tekrar kollarına çekmek üzereydi ama aklına karşı koyamayacağı acımasız bir fikir daha geldi. Jk "Lütfen ağlama... o kadar erkeksi değil ki, senin bu kadar acınası derecede zayıf olduğunu görmek canımı acıtıyor." *Hıçkırıklarını tutamamıştı, So-young. Utmak istemişti. O yaratığa daha fazla zevk vermemek için hıçkırıklarını tutmak istemişti. Onları çığlıklarıyla boğmak istemişti... Jk "Vay canına, seni böyle ağlattığım için neredeyse üzülüyorum ama aslında değil." *S!kik kahkahalardan bir tane daha. Sy "Senden nefret edemediğim için kendimden nefret ediyorum..." Jk "Benden nefret edememen senin hatan. İçinin derinliklerinde bana karşı hâlâ bazı hislerin kaldığını söyleyebilirim. Bende, bu yüzden nefret edemiyorsun, aptal." Sy "Git..." Jk "Hayatta olmaz. Şuan çok fazla zevk alıyorum." Sy "Hâlâ ōlü bedenimin daha güzel olacağını düşünüyor musun...?" *Nemli, yeşil gözleriyle ona baktı, So-young. Yapacaktı... Jk "Eh, ōlürken daha kötü görünmek senin için oldukça zor olur. Sen zaten Dünya'nın en çirkini ve işe yaramazı falansın. Gitmiş olsan da pek bir şey değişmeyecek." Sy "Lütfen gider misin...?" *Onun daha fazla zevk almasını istemiyordu. Jungkook, So-young'un bir şeyler planladığınızı sezmişti. Alaycı ses tonu endişeye ve temkinli bir ses tonuna dönüşmüştü. Jk "Bekle. O küçük kafanla ne planlıyosun, sen; gerizekalı?! Gerçekten niyetin bu mu?" Sy "Git, aşağıdan izle." *Birkaç saniye sessiz kaldı, Jungkook. Ne yapmayı planladığını düşünürken bir tereddüt hissetti. Muhtemelen yapacağı işten So-young'u alıkoymanın hiçbir yolu yoktu. Tekrar duvarın kenarına çıktı, So-young. Aşağıya baktı, acı bir tebessümle. Geçirdiğim güzel anım var mı, diye şöyle bir yokladı ama o da yoktu... Jungkook durdurmak için ona yaklaşmaya cüret etti. Jk "So-young-" Sy "Yaklaşma! En azından yaşamımın son saniyelerinde rahat ver." *Gerçekten binadan atlayıp kendi canına kıyacağına inanmıştı, Jungkook. Bunun düşüncesi kalbinin sıkışmasına ve göğsünün sıkışmasına neden oldu. Ona yaklaşamadığı ya da atlamasını engelleyemediği için ne kadar çaresiz olduğunu iliklerine kadar hissetti. İstediğin son şeyi gerçekleştirmesi için sadece uzaktan So-young'u izledi. Gökyüzüne bakıp son kez derince soludu, So-young. Sanki gitmeden önce tüm havayı içine çekmek istermiş gibi derin bir nefes aldı. Bahçede yoğunluğun olmaması içini ferah kılmıştı. Son kez burnunu çekip kendini boşluğa bıraktı, So-young. Kısa bir anlık saf sessizlik oldu ve sonra aşağıda keskin bir ses duyuldu. Genç kızın vücudunun binadan düşüp yere çarpmasını izledi, Jungkook. İçi o kadar acı acı sızlıyordu ki, böyle bittiğine inanamadı. Son kez çok üzgün olduğunu söylemek istedi, ona... So-young'un hissettiği acı diğerlerinin yanında hiç bir şeydi. Gözlerini sonsuzluğa doğru kapattığında duyduğu son ses öğretmeninin sesiydi. Aşağı bakıp cansız bedenini görünce gözyaşlarının aktığını hissetti, Jungkook. Pişmanlık ve yoğun suçluluk duygusu ölçülemeyecek kadar büyüktü Jungkook için. Sanki dünya başına yıkılıyormuş gibi hissetti. İnsanların, So-young'un leşinin etrafında toplanmaya başlayışını izledi ve aşağıdan sıkıntı çığlıkları duydu. Onu hayal kırıklığına uğrattığını ve artık ona yardım etmek için yapabileceği hiçbir şey olmadığını anladığında bir parçası genç kıza katılmak istedi... Artık olduğundan çok daha soğuk olan duvara yaslandı ve aşağıda giderek daha fazla insanın toplanmasını seyretti. Genç kızın gidişine gökyüzü, düştüğü bina ve Jungkook şahit olmuştu. Ambulans ve polis gelip onun cesedini götürmeye çalışırken onları izlemeye devam etti. Tüm bu zaman boyunca sadece ve sadece So-young'un canını yaktığını ve onu kurtarmayı başaramadığını hissetti. Kızı mahvettiğini, ikili arasında hiçbir şey kalmadığını hissetti. Yüreği ölmeyi hak ettiğini fısıldadı, Jungkook'a. Minicik bedenden litrelerce koyu kırmızı sıvının sızışı başka bir hançerin daha kalbine saplanmasını sağladı. O kadar gerçeküstü geliyordu ki, onun vücudunun bir daha hareket ettiğini göremeyecek, sesini bir daha asla duyamayacaktı. Her şey bitmişti... 🌚Devam 2 altında🌝
@kurgularla_hayalet
@kurgularla_hayalet 5 месяцев назад
🕷️ Devam 2🕸️ E̶r̶t̶e̶s̶i̶ ̶G̶ü̶n̶ Ertesi gün okulda derin bir sessizlik hakimdi çünkü herkes sonsuzluğa giden arkadaşının yasını tutuyordu. Herkes çok erken kaybedilen bir canın yasını tutarken, havayı derin bir üzüntü ve keder duygusu kaplamıştı. Acı aşikardı ve tüm ortam ağır ve bunaltıcıydı. Herkes artık yanlarında olmayan kişiyi hatırlarken sessizlik sağır ediciydi. Boşluk dayanılmazdı ve So-young orada olmadan herkes kendini kaybolmuş hissediyordu. ̶C̶e̶n̶a̶z̶e̶ ̶T̶ö̶r̶e̶n̶i̶n̶d̶e̶ ̶ Kızın gülümseyen fotoğrafına bakmak acı veriyor olmalıydı çünkü 19 yıllık yaşamında asla isteyerek bir kerecik olsun gülümsememişti. Muhtemelen herkes onun için üzgün olduğunu dile getirecek fakat iki gün sonra her şeyi unutup eski hayatlarına geri dönecekti. Sadece eski ezikleri artık orada olmayacaktı. Genç kızın kıymeti o öldükten sonra anlaşılmıştı. Pekala, o kimse tarafından sevilmiyordu ancak zaman geri alına bilseydi ona yine böyle davranırlar mıydı...? Orası tartışılır. Cenaze töreni hem acı hem tatlı bir an olmuştu. Herkes bir daha göremeyeceği arkadaşını hatırladıkça acı ve ızdırap derinleşiyordu. Gülümsediği o lanet fotoğrafa bakmak acı vericiydi, o gülümsemenin altında pek çok gözyaşı gizlemişti. Onun yerini en fazla bir hafta sonra yenisi dolduracaktı. Genç kız ölene kadar değer verilmemiş veya takdir edilmemişti. Bu, insan hayatının nasıl değersizleştirilebileceğini ve önemsiz görülebileceğini trajik bir şekilde hatırlatıyordu. Peki ya, Jeon Jungkook? Kızın ölümünde büyük rol oynamıştı. O pişman mıydı? Jeon Jungkook'un, genç kızın ölümünde oynadığı rol kritikti. Onun kendi canına kıymasında önemli bir faktördü. Sorun şuydu: Pişman olacak mıydı, olmayacak mıydı? Bu trajik olaydan kendini suçlu ve sorumlu hissedecek miydi? Yoksa bundan kayıtsız ve etkilenmemiş mi hissedecekti? Duyguları bilinmiyordu ve hiç kimse onun içinde ne hissettiğini gerçekten bilemezdi. Bu konuda onu suçlayanlar olduğu gibi, suçsuz olduğunu söyleyerek onu mazur görenler de vardı. En çok merak edilende, So-young'un k@nlarla boyanmış, ōlü bedenine sarılıp, Jungkook'un suratına doğru "Suçsuz bir canın canını aldığın için mutlu musun, Jeon Jungkook?" diye bağıran bir diğer kızın kim olduğuydu. İlk ve son defa o gün görülmüş, daha da varlığı sorgulanmamıştı. Erkek adam dediğin bu mudur? Güçsüz kadını ezip benliğini yüceltmek midir? Bu da ayrı bir konu... Toprağın altında savunmasız yatan, üzerinde sayısız, rengarenk çiçekler olan So-young'a bakarken de zevk al olur mu, Jeon...? ^^ S O N (⁠♡⁠ω⁠♡⁠ ⁠)⁠ ⁠~⁠♪ (Vallahi konu bulamadığım için geç kaldı 🙌)
@Ebrunur5252
@Ebrunur5252 5 месяцев назад
Çok güzel olmuş duygulandım 😢ellerine sağlık ❤
@05BuBuMad11
@05BuBuMad11 5 месяцев назад
Vayyyy mükemmel olmuş ellerine sağlık en sevdiğim şarkı ile acayip uymuş
@kurgularla_hayalet
@kurgularla_hayalet 5 месяцев назад
Teşekkür ederim güzelimmm 🤎🤎
@-sweetchannel.
@-sweetchannel. 5 месяцев назад
Oo kuzi mükemmel olmuş ✩
@kurgularla_hayalet
@kurgularla_hayalet 5 месяцев назад
Teşekkür ederim hayatımmm 🧡
@Asoliiss
@Asoliiss 5 месяцев назад
Guzelim esmamm nasilsin askkm kusura bakma yazamiyorum ama seni cokkk özledim seni çok seviyorum bitanemm❤️❤️
@Lilixsa_best_IdolBp
@Lilixsa_best_IdolBp 5 месяцев назад
Cocukluk arkadasinla yıllar sonra idol olarak karsilarsirsiniz 4 bolumu bulamiyorum 😔
@Jungkookxwps
@Jungkookxwps 5 месяцев назад
Mükemmel olmuş
@kurgularla_hayalet
@kurgularla_hayalet 5 месяцев назад
Teşekkür ederim güzelimmm 🤎🧡
Далее
Ромарио стал Ромой
00:46
Просмотров 257 тыс.
LIFEHACK😳 Rate our backpacks 1-10 😜🔥🎒
00:13
KIZ KARDEŞİM KAYBOLDU !
23:12
Просмотров 251 тыс.
İngilizce Bilmemek Pişmanlıktır - Hayrettin
7:13
정국 (Jung Kook) 'Seven (feat. Latto)' Official MV
3:47
Rahatsızabi
0:36
Просмотров 577 тыс.