Utanç Verici Anılar #3 

Raid’i ücretsiz indir ✅ IOS/ANDROID/PC: clcr.me/Porcay ve özel başlangıç pakedini yakala 💥 Sadece önümüzdeki 30 gün için geçerli

favori bölümüm yine gelmiş 4. bölümü artık 2023 de izleriz.

Haftanin gorevini beklerken daha guzelinin gelmesi

4. bölümü 4 yıl sonra görmek canımı acıtacak.

O gün kendimi sevmemeye basladigim ilk gündü. 9. sınıf başı neredeyse kimseyi tanımıyorum ama herkes birbirini tanıyordu ve sınıfta sürekli annen şakası yapılıyordu. Sonra ben de "Yeter artık herkes anancı olmus ben de babancı olcam." diyip baban esprisi yapmaya başladım. Daha ilk gün 2 kişiye esprimi yaptim beğenmeyip tip tip baktılar ,ben yine de vazgeçmedim ve esprimi pazarlamaya devam ettim. Bir arkadaşıma baban ne iş yapıyor diye sordum gülerek. Bir şey demedi. Yanımdaki arkadaşım kulağıma eğildi ve "Çok küçükken babası evi terk etmiş." diye fısıldadı ne zaman hatırlasam kendime bir sağ kroşe çakarım.

Sıradaki haftanın görevi: Her gün dışarıya çıkıp Kızılay'ın kan verme arabasına gidip kan vermek istediğini söyle. Sana önden birkaç soru soracaklar, hepsine evet evet diyip geç. Sonrasında sana form verecekler, her şeyi kan vermeye uygun olarak işaretle ve görevliye teslim et. Sonrasında belgelerin doğruluğu için seni doktorla konuşturacaklar, doktorun sorduğu sorulara yine kan vermeye müsaitim der gibi cevapla, son sorusu "en son ne zaman yemek yedin" olacak. "5-6 saat önce" de. Sonrasında sana "kan vermek için 2 saat önce yemek yemen lazım maalesef" diyerek kan vermeye uygun olmadığını söyleyecek, sen de "o kadar uğraştım form doldurdum, kan vermek istiyorum" diye zırvala. Sonrasında sana orda bulunan çokokreps cikilotali gofretlerden 3-4 tane verip (yaptığın acındirmaya göre 6'ya kadar çıkabiliyor) bunları yiyip 2 saat sonra gelmeni isteyecekler. Onları ye. Ve tekrar acıkınca başka bir kan verme arabasına giderek bu işlemleri tekrarla. Tebrikler, günlük besinini artık Kızılay karşılıyor. Nerden mi biliyorum? B-boş verin.

Ulan Erkan, 5 yıldır En karanlık sırlarınız 2'yi bekliyorum çek artık şu videonun 2.sini.

Ortaokul 7'deydim. Karantina var ve uzaktan eğitimdeyiz hâlâ. O dönemlerde matematik hocası Türkiye geneli bir bir projeye dahil olmuştu ve beni seçmişti. İşte proje arkadaşımla uzun uzun çalıştık tabii diğer sınıflardan bir kaç kişi daha var. Tabii bu sadece bizim ekip, bizden başka 6 farklı bölgeden ekipler de var onlar da bizim yaşlarda. En sonunda her hafta yeni bi Zoom toplantısı yapılıyor, haftanın konusu olan bölgenin ekibi konuşmalar yapacak. O gün ben internetten bir deneme çözmüştüm. Sonuçların açıklanmasından bir kaç dakika sonra İç Anadolu yani bizim grubun tanıtımı vardı. Ben de sonuçları açmadan bilgisayardan toplantı linkini açtım. Sonra sonuçlara baktım rezalet! Annem görünce benle kavga etmeye başladı evde çığlık çığlığa kavga ediyoruz bağırışma çağırışma ne oldu dersiniz? Lan link açık olduğu için otomatik toplantıya girmiş bilgisayar mikrofon da açık. TÜM TÜRKİYEYE REZİL OLDUM

yemeği getiren adama afiyet olsun dedim ve oda accayip şekilde kahkaha attı ve o günden bu güne hala unutmuyorum...

Bu anıları ailesine bile anlatmaya utanıp binlerce kişiye anlatan koca yürekli insanlar...

Porçay yorumları okuyor yeni bölüm gelse keşke

7-8 yaşındaydım bayrama kayseriye baba tarafına gitmiştik. Ben orayı çok seviyordum kuzenim vardı benden 2 yaş küçük ama çok eğleniyorduk. İşte bi gün şeker toplamaya tanımadığım çocuklar çağırmıştı evleri geziyorduk 13 katlı apartmanda. Sonra bi çocuk dedi aşağıda ölü fare var bakalım mı dedi. Ben ve kuzenim tamam dedik ama kuzenimi babası çağırdı o gelemedi. İşte indik aşağıya tel örgülerin arasında bir çimenlik var fare de orda. Çocuklar örgülerin arasından bir türlü kafalarını sıkıştırarak geçmişti ben denedim yapamadım. Çocuklar sağda açık bir kapı var oradan gir dediler ben geçemeyince sinirlenmiştim tellere tırmanmıştım üstünde sivri çıkıntılar vardı bende biryerime girmesin diye dengede durmaya çalışırken karşı tarafa düştüm ama nasıl bir düşme kafamı tellere sürterek düşmüşüm. Gözümü bir açtım sırtüstü yatıyorum hiç canım acımıyordu sadece kolum biraz sızlıyordu dizim filan sonra çocuklar dedi kafan kanıyor diye ben anlamadım pek etrafıma toplaştı 3 çocuk kanı gösterdiler kaşım açılmış yüzüm full kan. Sonra komşular görüp beni kucaklayıp üst kata taşıdılar asansörle. Annem,babam nasıl panik hemen peceteyle filan sildiler kolonya hastaneye gittik. Babamın elleri titriyordu süremiyordu neredeyse ama gittik hastaneye benim de ellerim titriyor. Çok korkuyordum dikişten. Ama doktor rahattı ve bir şey sürüp bant yapıştırdı ve bitti. O günden sonra birdaha tellere tırmanmadım.

ne zaman utanç verici bişi yaşasam gelirim bunları izlerim hepte ilkteki gibi eylenirim

Başka insanlar reklam yaparken : Bu muhteşem bir oyun grafikleri muazzam Porçay reklam yaparken : Oyun cidden oynanıyor ve kanıt mı istiyorsun? Al bak ben oynuyorum

Otobüsteyken instagramda geziyordum o sırada arkadaşım mesaj attı. Fakat küfürlü konuştuğu için arkamdaki teyze ne yazdığımı görmesin diye sağa döndüm tam sağımdaki adam onu çektimi sandı ve eliyle yüzünü kapattı işte o anda hayatım gözlerimin önünden Bi film şeridi gibi geçti çok utanmıştım

7.sınıftaydım fizik dersiydi tenefüs vurulmuşdu.Herkes ayağa kalktı.Bende öğretmenin gitdiğini sanarak arkadaşıma "Sen Abdulhamiti savundun,çıkar göster" diye bağırdım.Arkadaşım "Ne Diyosun?" diye sordu.Bense kafamı sağa çevirdim ve evet....öğretmen sınıftaymış.Hepsini duymuş.Bende öğretmenin en sevdiyi çocuktum.Hoca kötü bakışlarla sınıftan çıktı.O güne dair tek şükür etdiyim şey "Alçak!Puşt! " diye bağırmamağımdı.

5. Sınıftaydım ve artık büyüdüğüme kanaat getirdiğim için arkadaşlarımı okuldan kaçmaya ikna ettim. Zaten dönem sonu olduğu için çok umursamayacaklarını söyledim. Okul ile cami birleşikti, biz de okulun arka bahçesinde nispeten alçak ancak etrafında tel olan caminin duvarından cami içine girip kaçacaktık. O zamanlar önlük giyiyorduk ve önlüğümün altında bacaklarım birbirine sürmesin diye ananemin pazardan aldığı FISTIK YEŞİLİ kısa bir tayt vardı. Boyum da çok uzun olduğu için nasıl olsa çıkarım diye önce arkadaşlarımın çıkmasına yardım ettim. Sıra bana geldiğinde tellerin üzerinden geçerken önlüğümün eteği yırtıldı ve taytım güneş gibi parlamaya başladı.. Bunun üzerine 8. sınıflardan bir grup bize bakarak kahkaha attı. O sıralar annem çok yakın bir arkadaşına şakasına seksi şempanze demişti ve ben de bunu bir hakaret sanıyordum. Bu yüzden çocuğa döndüm ve ağzımdan o ikonik sözler döküldü: Sen kendine bak seksi şempanze! Bunu diyip duvardan atladım ve ayağımı kırdım. O gün bugündür fıstık yeşiline nefret duyuyorum ve maymunların olduğu belgeselleri izlemekten de imtina ile kaçınıyorum............

Eskiden ilkokul zamanlarımda 19 mayıs için hoca sınıfta şiir okumak isteyen varmı diye sormuştu, sınıftaki kimse cevap vermeyince bi anda gaza gelip "ben alırım öğretmenim" demiştim. o kadar gergindim ki 7-8 gündür şiiri aralıksız neredeyse tekrarlıyodum, 19 mayıs geldiğinde yanımda arkadaşımla sahneye çıktım tamda şiirin %75 ini tamamlarken bi anda takıldım. nasıl olduysa şiirin tek harfini bile hatırlayamıyordum, ardından aşırı gerildim ve mikrofonun açık olduğunu unutarak "yaa neydi" diye bağırmıştım. bütün toplum bana gülmeye başlamıştı, ceketimin kapşonunu örterek sınıfa kaçmıştım hâlâ o kahkaha seslerini duyar gibi oluyorum.

Daha lise birim ve cok utangacim. Edebiyatta ise konusma sinavi yapicaklarmis. Bende siram gelince kalktim. Arkadaslarim dedi sadece bize bak kimseye bakma bize odaklan diye. Dediklerini yapip sadece arkadaslarima odaklandim. Onlar ise ben konusanayip nefesim kesilmeye baslayinca ve titreyince bana gulumsediler ben daha cok utandim. Hayvan haklarini savunurken bir anda hayvanlar canimiz cigerimiz dedim. Onumde 40 kisiye anlattamadigim ama aklimda ezberledigim cok sey vardi. Herkesin onunde panik atak gecirdim asiri utanc vericiydi. Hoca tamam kizim gec yerine diyince bir anda herkes beni alkislayip bravo efsanesin dedi. Bense hic becerememe ragmen beni desteklemelerini cok sevinmistim. Normal olarak agliyordum herkes aglama superdin diyordu. Cok utanç verici ve dusuk not almama ragmen sinifin beni sevmesi guzel bir duyguydu. Canim sinifim

4. Bölüm için : Bu çok yakın bir zamana dayanıyor 12. Sınıftayız dershaneye gitmemiz gerekiyor aynı semtte oturduğum arkadaşımla birlikte gidip geliyoruz ismi Berke karakterlerimiz benzediği için de çok iyi anlaşıyoruz gittiğimiz dershane de deneme netlerine göre sınıf sistemi mevcut yani netiniz yüksek ise sınıfınız “ İstanbul Ünüversitesi “ düşükse “ Iğdır Ünüversitesi “ aynı zamanda öğlen ve sabah dersleri var yani aynı hocalar bizim sınıfa sabah giriyorsa öğlen derslerinde farklı sınıflara giriyor ama ders içeriği gidişatı aynı her neyse cumartesi günü dersimize olması gerektiği gibi sabah gittik fakat pazar günü ne hikmetse ben Berkeye kanka uyuyalım öğlen gidelim bugün dedim Berke de olur mu kanka dünkü ile aynı derslere gireriz dedi ( cumartesi gününki sabah derslerinden bahsediyor ) bende yok olur mu öyle şey dedim Berke de uyumanın verdiği istekle bunu kabul etti . Dershaneye gittik ve sınıfa girdik yetkili bir hoca bizi karşıladı ve bize oğlum siz dün bu derslere girdiniz sabah gelip farklı derslere girmeniz gerekiyordu deyip ders boyunca azarladı ardından bizi normalde Marmara sınıfında derse girmemiz gerekirken farklı derslere girelim diye bizi Hacettepe sınıfına götürdü e doğal olarak Hacettepe sınıfında ki çocukların seviyesi bizden çok daha iyi 4 ders boyunca mal gibi oturduk bize sorulanları bilemedik ve rezil olduk Berke özür dilerim .

Tebrik ederim porçay haytımda ilk defa geçme şansım varken tercihime sunulan bir reklamı keyifle izledim bunu sen başardın fakat o oyun inmeyecek

Bi gün sınıfta biyoloji dersinde hoca sözlü yapmaya karar verdi. Herkese tek tek sorular soruyor, millet de bilemedikçe ben zevkleniyodum. Gülüp dalga geçiyodum arkadaşlarımla. Sonra sıra bana geldi. Çalışmadığım yerden çıkabileceğimi hiç düşünmemiştim. Boşaltım sistemi hastalıklarının nelerdir diye sordu. Bi anda aklım durmuştu. Şöyle bi 10 15 saniyelik sessizliğin ardından bütün cesaretimi toplayıp "basur" demiştim. Hoca basur demek ha demişti ve hiç utanmadan evet demiştim. Görürsün sen basuru diyip düşük vermişti. Aklıma geldikçe utanıyorum

Abi ben 3 yaşındayken kreşte hoşlandığım bi kız vardı ve içimden nalet olası bir ses çıkıp dedi ki (o kıza aşk mektubu yaz) o gün anneannemlere gitmiştik ben orada aşk mektubu yazıyorum benimle evlenir misin falan annemler ben tuvalete gittiğimde o aşk mektubunun gizlice fotoğrafını çekmiş ve o kızın annesine atmış kız kreşte (benden hoşlanıyor musun?) dedi hayır dedim ve ağlayarak sümüklü bir şekilde kreşten kaçtım RESPECT!

Sanırım raid indirecem

Kahvaltı : 2kg hava Atıştırmalık :500g hava Öğlen :bir yudum su Atıştırmalık :250g hava Akşam :bir parça ekmek Vergiler & faturalar :4999 TL

insanların utanç verici anılarını duymak benim acılarımı yumuşatıyor

Bir gün transilvanya oteli 2 izliyordum.Sonda dans edip şarkı söylüyorlardı.Draculada kendi söyleyebilmek için arada bir onları donduruyordu.Bende orda bir karakteri seçip onun yaptığı şeyleri yapmaya başladım.Kapıda biraz aralıklıydı ve biri beni rahatça görebilirdi.Salon oturma odası salonun çaprazındaydı.Eğer salonun ortasına geçip açınızı sağa yönlendirirseniz oturma odasının her yerini görebilirsiniz tabi kapı açıksa.Dedemde mutfağa giderken beni gördü ve güldü.Bende hemen kapıyı kapattım.çok utanmıştım çünkü mala benziyordum o an.Elim hala kapı kolundayken eğildim ve ayağıma baktım.5-6 dakka düşündükten sonra kendime dediğim tek şey şuydu:Çorabım delinmiş--

3 yaşındayken parkta bir kadınla kanka olup kadına biz çok zenginiz iki tane tuvaletimiz var demiştim

tahminen 10 yaşındaydım.hatay a taşınmıştık annemle babamın çok çabuk samimiyet kurduğu bir emlakçı vardı.bir gün evine yemeğe gitmiştik.herkes yemeğe başlamıştı.ben sofraya oturmadan "bu adamı hiç gözüm tutmadı"dedim.herkes gülmüştü.o yıllarda adamı her gördüğümde pişmanlık duyuyordum ama adamın sahtekar olduğunu öğrenince herkese baştan beni dinliyecektiniz demiştim.

Ortaokuldayız ergenliğin zirvesindeyiz falan her erkeğin amacı olan o kutsal görev (kızlara gücünü göstermek) benim de içimde idi. Okulun bahçelerinde 2 tane direk vardı bende kızların yanında güç gösteri amaçlı arkadaşımı omzuma almıştım ve tam bir eşek edasıyla "aiğh aiii ahii" diyerek diğer direkten bulunduğumuz alandaki direğe kadar taşıdım. İşin en utanç verici anı okul müdürünün kızların yanında "tebrikler terfi almışsın" demesi oldu. Ortamdaki herkes gülmeye başladı... O günden beridir hiç sosyal hayatım olmadı..

10.sınıftayım, öğle tenefüsü olmuştu ama öğretmenim kitaplarını masada bırakmıştı ben de ''aa götüreyim bari'' diyip kitapları hocaya götürmüştüm sonra hoca kitapları oraya bilerek bıraktığını zaten sonrakş dersinin de bize olduğunu söylemişti..Her uyumadan önce yatakta tepinmeme sebep oluyor

6. Sınıftayken bir sabah sınıfa yürüyordum yani sırtımda çantam üstümde montum, sabah yorgunluğu. O anda yakın arkadaşımın bana seslendiğini fark ettim. KANKAAAA diye bana koşarak sarılma niyetinde üstüme atladı. Dengemi kaybettim ve yere düştüm. İkimiz yerde ben altta o üstte. Herkes sessizlik içinde bizi izliyor. Utanç içinde kalktım ve sınıfa gittim. Bütün gün arkadaşım bu yüzden güldü. DURU ALLAH SENİ KAHRETMESİN

İzmir'de üniversite son sınıftayım, bankanın birinde işe girmek için İstanbul'a mülakata gireceğim. Sabahın 4'ünde uyandım. Bir heves takım elbisemi giydim, gömleğin üzerine de ciddi gösterir diye süveterimi giydim hazırlandım çıktım, servisle İzmir Otogarı'na oradan da 8 saat otobüs yolculuğu ile İstanbul'a gittim. Servisten in dolmuşa bin vs. bankanın yolunu buldum, 3 kişiden oluşan komisyonla mülakata girdim. Kendi kendime diyorum ki "tamam her şey süper harika oldu". Bu düşünceyle İzmir'e geri dönmek için otobüs yazıhanesine vardım. İzmir'e bir bilet istedim ve yazıhanedeki kızdan aynen şu cümleyi duydum... "Beyefendi yanlış anlamayın ama süveterinizi ters giymişsiniz."

porcay:utanc verici anisini anlatir* reddit: Ow shit,here we go again

6 7 yaşındayken akrabalarla falan (baba tarafı) pikniğe gitmişiz baya kalabalığız. Bir anda tuvaletim geldi tabii küçüğüm o zamanlar hemen annemin yanına gittim (öyle sanıyordum) uzak akrabalardan bir kadının arkası dönük güneşleniyordu üstündekide çok benziyor annemin kıyafetine, bende çok dikkat etmeden kadına bakmadan -Anneğğ kakam geldiğğ dedim. Kadın ile birkaç saniye bakıştık ve annemin yanına götürüp çocuğun kakası varmış dedi. Buda en utanç duyduğum anılardan bazılarıdır

her utanç verici bi an yaşadığımda buraya gelip benden kötülerinin olduğunu görüp rahatlıyorum

abi saol bu serinin her bölümünde kendi utanç verici anılarımı unutuyorum

Raid'in 3. yılı, 3 hediye karakter ve "Utanç verici anılar" serisinin 3. bölümü.. **"Bunlar tesadüf mü?"**

Abi dis teli takiyorum bende her hafta doktora gidip muayine yaptiriyorum kendisi soylemisti zaten ki geleyim. Dis teli takanlar iyi bilir damagi genisletmek icin bi mekanizma var ve damaga takiyorlar genislesinki dis teli taka bilsinler ve eger kokusu kalici bir yemek yeseniz ornek veriyorum sarimsak onun kokusu o mekanizmada bi 8 9 saat kalir ve fircalasaniz bile gitmiyor biraz beklemek lazim abi ben doktora gitmeden once dolmanin yaninda sarimsakli yogurt yedim ve sarimsak tadi az geldigi icin sarimsagin kendisini yedim. Agzim les kokuyor 3 4 kez dislerimi ve mekanizmayi fircalayib temizlememe ragmen disler bembeyaz koku bok gibiydi. Anladimki koku gitmiycek ve doktora ben gelemiyorum diyemicem diye doktora bir turlu gitdim abi ayri bi doktorda gelmisti ve maskesi acikti. Sen sarimsakmi yedin dedi. Utaniyorum hala. Yalan soyledim ve dun yedim fakat koku gitmiyor temizlememe ragmen dedim. Adam kesin inanmadi ve altdan aldi arada ikisi konusurken diyorlardi olum bu koku ne ya öldüm diye bende utancimdan patliyorum. Doktorun isinin ortasinda babamda geldi onun yaninda soylediler babam ölüyor gulmekten bende utancimdan ölüyorum. Isi bittikten sonra doktor sonunda kokudan kurtulduk dedi ve evde babamin bu konuyu annem ve kardesime soylemesini dinledim. Siz siz olun ve dis teli takiyorsaniz asla sarimsak gibi boktan koku veren seyler yemeyin.(yinede en sevdigim seylerden biri sarimsak)

Asgari maaşla yaşamak için TLC pinti aileler serisinin tüm taktikleri ezberlerdim. Adamlar profesyonel.

4-5 yaşlarındayken abimle beraber markete gitmiş evin ekmek ihtiyacından arta kalan para ile çikolata topları almıştım çikolata toplarını çok sevmemle birlikte garip garip şekillerde yemeye çalışıyordum paketten alıp ağzıma doğru fırlattım ve alt dudağımdan sekip yere düştü ve bende her küçük yaşta olan çocuğun yapıcağı şeyi yapı yerden alıp ağzıma attım sonra abim biraz tiksinmiş ve sinirli bir sesle "Kaka o at onu ağzından dedi" ve o yaştayken herşeyi yeni yeni öğrenmeye başlamıştım ve yedigimin kaka olduğunu öğrendiğimde kendi kakamında tadının da aynı olucağını düşünmüş olucam ki eve gittiğimde tuvaletinin gelmesini bir müddet bekledim. geldiği zaman tuvalete girdim işimi hallettim götümü silmeyi ihmal etmedim ve eğildim klozete adeta bebek cikarmaya çalışan bir doğum doktoru edasıyla en uzun olan parçayı çektim aldım ve ağzıma attım sonuç olarak ağzım boklu bir şekilde annemin yanına gidip "anne kakamın tadı niye farklı?" demiştim hatırladıkça çok utanıyorum

Benim en utanç verici anım,okulda yaşandı.7-ci sınıftım ve çocuklar sınıfta fazlasıyla kara mizah yapıyorsu,amma hiç beceremiyorlardı.Bende şakasına çok amma çok iyrenç konudan kara mizah girişiminde bulundum.Arkadaşım susmamı söyledi,amma çoğu kişini hoşuna gitmişti gülüyorlardı.Arkadaşım bana arkamı işarer ederek sus bakışları atıyordu,ben tabiki anlamadım.Tüm arkadaşlarımın yüzü soldu,tabi şaşırdım ve böyle söyledim"noluyo amk",amma arkama döndüğümde müdür yardımcısı ile karşılaşmayı düşünmüyordum.Her gece aman tanrım tam bir aptalım diyerek uyuyorum...

ilkokul 3. sınıftaydım dersimiz din kültürüydü. hoca normal ders işliyor ama derse nasıl adapte olmuşum. lavaboya gitmem gerekiyordu.hocadan izin almak için sesizce kalktım hocaya öğretmenim demek yerine Allahımm dedim.hocayla uzun süre bakıştık. hocada git dedi . sınıftan çıkarken herkesin kahkağa attını duydum. her hatırladığımda ...kalbim sıkışıyor.

İlkokuldayken dedem bana bir tane atlas almıştı benim de çok hoşuma gitmişti. Sürekli baktığım için yavaş yavaş bazı ülkelerin başkentlerini öğrenmeye falan başlamıştım. Sonra bir ara İngilizce dersinde artık konu nerden açıldıysa hoca İngiltere'nin başkenti neresi diye sormuştu. Ben de aa ben bunu biliyorum diye heyecan yapıp sakince London demek yerine ULAN DON diye bağırmıştım. Tüm sınıf sıça sıça gülmüştü. O gün bugündür sınıfta bir şeye cevap vermekten çekiniyorum

5-6 yaşlarım emin değilim bana tüm aile ve akrabaların olduğu bir doğum günü partisi yapıyorlardı. Annemde o zamanlar her sene doğum günü pastalarımın üstüne fotoğrafımı koydururdu. Mumları üfledim, pasta kesildi otomatik olarak fotoğrafın belli kısımları insanlara dağıtıldı. Anneannemin kardeşi de ordaydı ve sesli bir şekilde "Hasan dede sen benim neremi yedin?" diye sormuştum. Herkes gülmeye başlamıştı. Video kaydına her baktığımda utançtan ölüyorum...

Lisedeydim sınıftan çıkarkene bizim müdür yardımcısıylan karşılaştım tuvalet tam bizim sınıfın önündeydi ve ben müdür yardımcısına tam o tuvalete girerkene kolay gelsin hocam demiştim oda sağol deyip içeri girmişti sonra dışarı çıkıp bena nere girdiğimin farkındasın değilmi demişti ve bende utanmıştım her gün düşünüp gülüyorum ve utanıyorum

Bir Suriyeli yi asgari ücretin yarısını verip onun asgari ücretini alabiliriz.(onlarda sonuçta kardeşimiz:)

Düz lisede lise 3'deyiz ders edebiyat, kadın hocamız yazılıları bizim derste okuyacak, yazılıları sınıfta okuyacak olması ders işlenmeyeceği ve kaynacağı demekti. Hoca 35 yaşlarında çok kibar ve herkesin sevdiği bir hocaydı, yazılıları okurken etrafında 10-11 kişi de etrafını çevrelemiş kimin sınavdan kaç aldığına bakıyordu bende gidip bakayım dedim,sıkılmıştım. Hoca otururken sırtı kambur gibi duruyordu. Bende evde genelde birinin bir yeri ağırnca masaj yapıyordum sonra o gruba dahil olduktan sonra hiç birşey söylmeden sadece 'hocam size masaj yapyım mı !!?' dedim. Ben bunu dedikten hemen sonra ne kadar salakça birşey söylediğimi hocanın olmayan dekoltesine bakıp sonra gömleğinin açık olan tek düğmesini de kapatınca birden herkes bana dönüp sapık ve sapkın bakışlarıyla buz gibi bir ortam oldu. En utandığım an sorulunca hala daha aklıma bu gelir.

işte herkesin severek takip ettiği ve beklediği o serinin 3.bölümü geldi..

3:33 rahmetli oyun indirmemeyi çok severdi

9 yaşındayken bir gün normal bir şekilde evde otururken kapı çaldı , komşu aşure getirmişti ama bütün apartmana dağıttığı için tepsi ile gelmişti bende bunu anlamadım ve tepsiyi almaya çalıştım kadın 1 tane al dedi ve gitti o günden beri kadının yüzüne bakamıyorum.

meslek lisesindeyiz. sanırım 10. sınıf, matematik dersinde hoca bir bilgi yarışmasi duyurusu yapıyordu. katılmasını istediği zeki arkadaşlara falan olayı anlatıyordu. rakip de fen lisesiymiş. ben de bunu duyunca yanımdakı arkadaşa onun duyacağı şekilde kısık sesle "s*kerler bizi bunlar" dedim. ama belli ki bunu kısik sesle söylememişim hoca dahil bütün arkadaşlar bana bakti. hiçbir sey demedi. noldu ki bakışıyla ben de herkese bakıyordum. ders çıkışı hoca aldı kolunun altına ne diyosun oğlum hesabı falan. hala anlayamadıgım sey ben cidden kısık sesle söylemiştim. kimsenin duymaması gerekiyordu.

Videoyu durdurdum ve şunu söylemek istiyorum umarım her sene bir defa yapılan bu güzel içeriğin 2-3 dakikası reklam deildir sadece 1 dakika falan almıştır. Küçük bir umut saygılar

Bundan 2 sene önce mahallede bir çocukla kavga ettim.Tamam akşam oldu dışarda oturuyoruz babamla çocuğun babası bir birine aşırı benziyolar.Apartmana biri girdi bende peşinden koştum tabii babam sandım adamı elindeki poşete el atıp:baba poşette ne var diye sordum.Evet babam değildi.....o gün aklıma her geldiğinde ağlıyorum..

Benimde 7. Sınıfta sevdiğim bir çocuk vardı. Önümüzdelerdi. Bende arkadaşımla konuşurken bi andan da onu kesiyorum. Dersimiz Kur'an dersiydi. Sınıfa girdim arkamdan da arkadaşım geldi. Ders başladı falan. Biz arkadaşımla konuşuyoruz. Konu neydi hatırlamıyorum ama çok şükür diyiceme "çok yakışıklı demiştim" hocanın bana ters ters bakışını hatırlıyorum

her bu seriyi izlediğimde ''iyiki böyle bir anı yaşamamışım'' diyorum :)

Abi Allah razı olsun sayenizde videoyu izleyince özgüven geliyo

Sosyal hocası derste "İntihal ne demekti?" diye sordu bende başka bişeye dalmıştım bi anda onu duyunca hocanın dediğini "intihar" anladım sonra heyecanla parmak kaldırdım tabi sınıfta tek 100 alan ben olduğum için hoca görür görmez beni kaldırdı bende kalkıp şöyle dedim "intihar kişinin kendi rızasıyla kendisini öldürmesidir" hoca bana şaşkın bi şekilde bakarken bütün sınıf bana gülüyodu. O günü ne zaman hatırlasam hayatı sorguluyorum

Kesin öldü bu sefer

Bu seriyi izlerken gençliyimi hatırlıyorum.Sorun şu ki,tüm gençliğimi...

Kasiyere doğru gidiyordum ve kasada Kakao pakedi görmüştüm ve nedense KAKA diye bağırmıştım ve millet bana bakmıştı marketten çıktıktan 5 dk sonra anlamıştım çok kötüydü...

en utanç verici anım otobüsteyken yanımdaki kadın telefonuma bakıyordu bende kamerayı açıp kadına yüzünü göstereyim derken galeriye girmiştim... kadın galerimdeki herşeyi gördü güldü gitti birde üstüne utançtan durağı kaçırdım..

Lisedeydim okula gidiyorum dışarısı karlıydı meydan alanı buzluydu paten yapar gibi geçtim derken merdivene basar basmaz ayağim kaydı merdiveni gö*ümle seke seke indim biraz yürüdüm hızlandım kayarak müdahale yapan futbolcu gibi yere kaydım yanımdan geçen erkek gülümsemeyle gitti devam ettim tam okula yaklaştım derken bir amcanın yanında tekrar düştüm kolumu vurdum amca kaldırdı okula geldim ve bahçede istiklal marşı okunuyordu milletin önünde düşmek istemedim ve hocamın gittiği yoldan törene giderken hocanın ayağı kaydı zor ayakta durdu peşinden ben düştüm beni tanıdılar hocalar, öğrenciler güldü . kalkmaya çalıştım tekrar düştüm başka bir hoca gelip kaldırdı o sıradada telefonum yere düştü tüm gün utanç duygusu yasadım.

10-11 yaşlarındaydım kuzenlerim bize gelmişti. Kuzenimle aynı odadayız sonra baya kavga etmiştik, tabi o sırada kuzenim telefondan arkadaşıyla konuşuyodu ve bana trol yapıp duruyolardı. Sonra acayip sinir olup bağırarak ''ya yapma artık o. çocuğu '' dedim. Unutmuştum kuzenimin anne babasının oturma odasında olduğunu. O zamandan beri kuzenimin anne babasının yüzüne bakamıyorum...

Sonunda rahatlikla kafamı yastığa gömebilirim ve bir sürü anı kazandım saol porçay

Annemle birlikte hastaneye gitmiştik ben çok küçük yaşlardaydım.Doktor anneme idrar için kab vermişti ben erkekler toletinde işimi hızlıca bitirebilirdim fakat annem beni kızlar toletinde yapmayı zorladı tek başına yapamasın diyordu sanki ilk defa toletimi yapıyorum gibi.Kızlar toletinde yaptığımdan sonra tam kapıdan çıkarken iki kız buraya doğru geldiğini gördüm ben hızlıca geri içeri girdim napıcam diye düşünürken kapının arkasında saklanmaya karar verdim.Kızlar tolete girdi kapının yanından geçip geri baktıklarında beni gördü ve kısık sesle çığlık atılar,ben hiç bir şey demeden kapıdan sesizce çıkıp dışarda bekleyen annemin yanına gitim.Hiç alakası olmayan zamanlarda bu anı aklıma geliyor ve rahatsız ediyor.Anne neden??

5 yada 6 yaşlarındaydım o zaman bi adamı izliyodum adam gta da arabasına kırmızı neon takıp aynı pavyon gibi oldu demişti neyse kelimede benim hoşuma gitti babama sorayım dedim kim söyledi sana falan diye kızdı adamın adını söyledim bizimde o adda bakkal vardı isimi utançtan tam söyleyemiştim İnşallah adama o gün bişey dememiştir babam.

Giremedik ama yine anlatıyım çok aptalca çünkü. işte 5 sınıftayım yeni geçmişiz ilkokuldan ortaokula bende kendimi inanılmaz komik sanıyorum falan cem yılmazı da idol alıyordum o zaman fazlasıyla. bir gün aklıma neden bunu bütün sınıfın ortasında yapmıyorum gibi aptalca bir sebep geldi almanca hocası da işte yapabildiğiniz yetenekleri gösterin falan diye herkesi tahtaya çıkartıp yaptırıyordu bende dedim hocam ben gösteri yapıcam hocam dedim bir anda gösteri yapmaya başladım hiç komik değil ağızımdan çıkanlara kisme gülmüyor sadece bakıyorlar bana olayı kavrayamayıp heralde başka bir zaman gülerler diye düşünmüştüm sonra bir daha çıktım ve bir daha neden bilmiyorum almanca hocası beni izlemekten keyif mi alıyordu acı çekmemi istiyordu anlamamıştım hocalardan ders sonu için 5 dk ayırmalarını ve tiyatro yapmak istediğimi söylüyordum ama hiç biri komik değildi ara sıra küçük espirilere gülenler oluyordu ama onun dışında herkes benimle dalga geçmeye ve dışlamaya başlamıştı fark etmem çok geç olmuştu ve ortaokulu yalnız geçirmiştim tamamıyla çok kötüydü utançtan pompalı tüfekle vurasım geliyor ve bunu hatırlayan insanlar hala var görüp dalga geçiyorlar. fuck the system

Ben şimdi ailemin işi nedeni ile 4 yıl Afrika'nın kuzeyinde yaşadım ülke lazım değil , tabi orada arapça konuşuluyor. Neyse olayın yaşandığı hafta sınav haftası bende okula yürüyerek gidiyorum, giderken yanımdan sınıf arkadaşım ile babasının geçtiğini gördüm, onlarda beni görmüş olacak ki durdular ve okula bırakmayı teklif ettiler. Hava zaten sıcak (40°) bende kabul ettim. Adam bizi okulun kapısına kadar getirdi arkadaşım indi, bende çok kibar biri olarak adama teşekkür etmeliyim, o günde sınav haftası olmasından dolayı kafam zaten dağınık adama inerken teşekkür ederim, yerine rica ederim demiştim , adam tabii anlamadı bende iyi duymuyor galiba diye ısrarla tekrar ettim. Neyse indim arabadan sınıfa girdiğimde demin yaşadığım bütün olay kafamda canlandı ve o ince ayrıntıyı fark ettim o gün bugündür arapça konusurken teşekkür etmem.

Ortaokul 8. Sınıftık matematik sınavıydı benimde matematiğim çok kötüdür ve başım inanılmaz derece ağrıyordu sonra arkadaşlarıma baktığımda 1,2 kişinin sınıftan çıktığını gördüm ve bitirenler teneffüse çıkabiliyor sandım(ama bitirenler hocadan tuvalet izni istiyormuş)hocaya kağıdımı verip kapıdan çıktım bahçeye merdivene doğru ilerlerken arkamdan hocanın"ben burda eşşek başımıyım" diye bağırdığını duydum hemen özür dileyip sınıfıma geçtim teneffüs olunca bizim sınıf gidip diğer sınıflara söylediler ve 60'tan fazla kişi benimle tam 5 saat boyunca dalga geçti neyseki bana kızan hoca okuldan ayrıldı hergece aklıma geldiğinde kendimi böyle avutuyorum.

6 sinif bitmişti artik yaz tatiliydi bizde denize gidelim demistik kuşadasına gittik ve yanımda arkadaşımda vardi denize gitmiştik işte yüzdük filan oturuyoz benim tuvvaletim gelmişti ama öyle bir tuvalet değil o kadar cips,gazoz içmişim ki midem patlayacak ti işte gidiyorum bulamıyorum artik bırakacaktim sonunda bulmuştum.... ama önünde dayı vardı bi tane yanlışlıkla adamın önünde isemistim o kadar utanmıştım ki dayının bakışlarını unutamiyom kostum hemen denize arkadaşıma da rezil olmak istemiyom denize işedim hemen annemin yanına gittim ve artik her akşam tuvvalete gidiyorum...

12.sınıftaydım, staj görüyor akşamda işin stresini atmak ve yorulup daha iyi uyuyabilmek için arkadaşlarla kısa bir maç yapıyorduk. Arkadaşlarımdan biri uzun saçlı ve ''baby face'' biz yüze sahipti sahanın ilerisindeki bankta maçımızın bitmesini bekliyordu diye düşündük ama o çoktan gitmiş ve yerine sevgilisini bekleyen bir kız gelmişti ona 12 kişi ''lan fıstık diye'' diye bağırdık senkron sevgilisinin gelmesiyle uyuştu çok çok kötüydü tabi ki de özür diledik ama suratımın domatese döndüğünü unutamıyorum.

Utanç verici anılarımdan en kötüsü: Tiyatro kulübündeydim ve bir çalışma yapıyorduk. Sahnedeydik ve öğretmen beni ve üç kişiyi bu çalışmayı yapmak için seçmişti. Hocam, teşekkür ederim. İşte biz sahneye çıktık başladık oyuna. Hikaye tamamlama oyunu gibi bir şeydi yaptığımız. Sonra olabilecek en kötü şey oldu. Karnımda bir baskı hissettim. Çıkmayı bekleyen bir şeyler. O an anladım sıçtığımı. Belli osuracağım. Sonra aklıma harika bir plan geldi. Pozisyon ayarla, çaktırma, hani tiyatro kulübündeyiz ya, koku falan gelirse başkası yapmış gibi rol yap. Her şeyi yaptım fakat olan oldu. Çıkan ses hiçbir sese benzemiyordu. Herkes bana baktı. Fena sıçmıştım. Bana bakıp, SEN Mİ YAPTIN Dediler bana. Öğretmen dahil herkes güldü. En kötüsü de hoşlandığım çocuk oradaydı. Bir daha asla derste veya toplu bir alanda osurmadım.

Bu anımı hatırlayınca hala intihar etmek istiyorum. Ortaokul 5. sınıftaydım ve sınıfın en çalışkan çocuklarından biriydim. Bir ara okulun dijital platformunda bir kaç böyle biraz zor matematik sorusu yayınlanmıştı annem de bana bunları çöz demişti (tabi o zaman o soruların bir anlam ifade ettiğini bilmiyodum) Neyse çözdüm falan kontrol ettiğimizde de soruların hepsi doğru çıktı. Sonra aynı haftanın cuma gününde tören yapılırken 5. sınıfların müdür yardımcısı gelip bu soruların hepsini doğru bilenleri tebrik edicez dedi ve doğru yapanların isimlerini sırasıyla söyleyip yanına gelmelerini istedi. Benim tam adım Erdal Arın Taş ama bizim müdür yardımcısı adımı okurken yanlışlıkla Erdal Arın TOP diye okudu BÜTÜN OKULUN ÖNÜNDE sonra düzeltti tabi ama herkes gülmekten yarılıyodu. Sonra da herkes benimle bir yıl boyunca Erdal Arın Top diye dalga geçti ama neyse ki 5. sınıftan sonra unutuldu.

Bir gün baba tarafı olarak yaylaya piknik yapmaya gitmiştik. Neyse etler falan pişirildi, sofra hazırlandı. Hepimiz oturduk masaya bende bir tane tavuk aldım yedim ama tavuk çok güzel pişmemiş bende babamın etleri pişirdiğini sandım ve babama "Baba ya bu etle pişmemiş, ben yemem bu etleri" diye birşeyler zırvaladım. Babam tabi bana kaşgöz yapıyor ama ben anlamıyorum sonra halamın kocası yani eniştem dediki "pişmemişse yeme, sana zorla ye diyenmi var" deyince ben eniştrmin etleri pişirdiğini anladım. Sonra ayıp olmasın diye birkaç tane et yediğimi hatırlıyorum.

Lisede görsel sanatlar sınıfı en alt kattaydı ve biz müzik ve görsel olmak üzere ikiye ayrılıyorduk. Müzik seçenler normal sınıfta kalıyordu o yüzden sınıf defterini üst kattan almamız gerekiyordu. Ara katta da nöbetçi alanı var. Ders görsel, hoşlandığım çocuk nöbetçi. Çocuğu görmek için defteri ben almaya çıktım. Aşağı inerken bana seslendi ve dediğini anlamadım.(yerler kaygan yavaş in diyormuş) Adımlarımı hızlandırdım ve paaat merdivenlerden kayıp düştüm! çocuğun ayaklarının önüne! kahverengi tüp boyanın üstüne! popomun üstüne! O bana iyi misin diye bağırırken utanç içinde ve kahverengi popom ile koşarak kaçtım. Başlamadan bitti her şey.

11 yaşlarındayken amcamın düğününde çiçek atma törenine geldiğimizde ordaki çiçeği isteyenin tuttuğunu zannediyordum. O çiçeği tutup bütün salon bana ooooo diye seslenmeye başladı en kötüsü ise o çiçeği 2 kere tuttuğumun aklıma gelmesi. Birde bu yetmezmiş gibi salonun ortasında ağlamıştım. :D

her zamanki gibi okul kursundayım arkadaşlarla birlikte aynı sınıftayız bi gün fen dersindeyiz işte soru filan çözüyoz ordan benzin kelimesini yanlış yazmışlar benzen yazıyodu ben ilk gördüğümde anırmaya başladım ilkten herkes güldü falan sonra ben 2 de bir benzen diyip gülüyorum hala hoca uyardı ilk başta ben susamadım ab isteyince susamıyosun bi anda ben yine anırmaya başladım sonra dışarı çık dedi hoca neden dedim dersimi bölüyorsun bende bundan rahatsız oluyorum dedi bende susup hocaya fln bakıyom herkes bana bakıyo knklarım fln sonra hoca dışarı çık diye bağırdı bende ayağa kalktım kolay gelsin dedim hocaya bi bakış attım kapıyı örterken elimi sıkıştırdım arada ama çok acıyo sesimi çıkaramıyom sonra parmağımı çıkardım ordan ve tuvalete koştum elimi yıkama bahanesyle ve ders bitene kadar tuvalette elimi yıkadım işin kötüsü o hocayı severdim...

Ortaokul zamanlarında 5.sınıfken okulumuz yıkılmıştı.Bizde bu sebepten dolayı başka bir ilkokulda misafir olarak kalacaktık.Ve birgün birisi benden habersiz bizim sınıftaki bir sıranın arkasına benim adımı yazmış,ama benim bundan haberim yok.Sonra İlkokullu çocuklar ismimi görüp benimle birisini sıraya kazıyarak shiplemişler ve birde beni shipledikleri kişi bizim sınıftan birisi ve en yakın arkadaşımın sevdiği kız.Sonra okuldayken yazının yazıldığı sıraya birileri oturdu ve orada yazılan şeyi sınıfa yaydılar.Ve bazıları bana gülüp dalga geçti.Ama en azından en yakın arkadaşım benim yazmadığıma inanıyordu.Bu olayı yaşadıktan sonra her aklıma geldiğimde keşke o gün okula gitmeseydim derim.

Haftanın görevi: bir tabağa random yiyecekler koyarak (güzel şeyler olması zorunlu değil hatta kötü olursa daha iyi) komşunuza gönderin. Komşunuz size hem bu kadar boktan yemekleri yediğinizi düşünüp acıdığı için hem de Türk klasiği olduğu için 1-2 gün sonra gönderdiğiniz yemeğin daha iyisini size getirecektir, afiyet olsun!

Hayatımdaki en sevdiğim seri bu olabilir

Bir keresinde teyzemden eve gidiyorduk otobüsü beklerken ablam gazozla dido almıştı sonra otobüse bindiğimizde midem bulaniyordu ablam kusçakmısın dediğinde hayır demiştim ama indiğimizde hemen kusmak için koşmaya başladım ağzımı elimle tutuyordum ağzımdan kusmuk fıskiye gibi fışkırdı kusmuk banyosu yaptim resmen ordada bir tane tuvalet vardı girdik üstümü değiştirdim ablamlar metroda hem dalga geçtiler hem"o insanları hayatında birdaha görmeyeceksin merak etme"diyip teselli ediyorlardı ilk başta trip atıyordum ama sonra bende gülmeye başladım her frambuazlı dido veya gazoz aldıklarında bu anıyı hatirlayıp dalga geçeriz.

Abi hiç unutmuyorum,bi ara dershanede ingilizce dersindeyiz konu telefon fln uygulamalarda,hoca bana oku demisti cumlede "whatsapp" yaziyordu bende berk çoşkun'un bir videosundaki whatsapp i "whashepp" diye okumustum o an tum sinuf ve hoca dahil herkez gülüyordu utancimda kip kirmizi olmustum ve hala arada benimle "wheshapp" diye dalga geciyorlar..

Cidden hiç bitmesin bu seri gülmekten hıçkırık tutuyor abi

geçen sene yaz ortasında bir akşam arkadaşımla dışarıya çıktık öyle boş boş geziyorduk cebimizde toplasan 50tl falan var neyse bir yürüyüş caddesinde giderken telefonuma bir mesaj geldi bende telefondan gelen mesaja cevap verirken aynı anda yürüyordum önüme bakmadığım için bir kitapçının satmak için yere dizdiği kitapları hunharca ezdim çok kalabalıktı herkes bana bakıp gülüyordu sonrasında kitapçıya kardeşim kusura bakma görmedim hakkını helal et kanka gibisinde kounşup elini sıkıp kafa selamı verdim o da sorun değil olabilir dedi sesinin kız sesi olduğunu duyduğumda sıvadığımı anladım saçları kısaydı erkek sandım olamaz mı sonrasında bir kaç saniye birbirimize baktık ve ikimiz birden kahkaha atmaya başladık o günden beri arkadaşız hala benle dalga geçiyor

Ben utanç verici anımı değilde arkadaşımın benim yüzümden yaşadığı utanç verici anısını anlatacağım. Şimdi bir gün o zamanlar 6 veya 7.sınıfım ihsan adında arkadaşım var. Dersimiz din kültürü hocada ALLAH'ın ahirette iyi sevab işlersek onun gölgesi altında kalacağımızı söyledi.. Buraya kadar herşey çok güzeldi bende ihsanla yanyana oturuyordum baya konuşup gülüyorduk sonra hoca ihsan'a "ben ne anlatıyordum ihsan?" dedi ihsanda o anki telaşla "eğer iyi sevab işlemezsek çalıların arkasında güneşlenmeyiz" demişti ve tüm sınıf ve ben kahakaha atıyorduk ihsan ve hoca dışında o günden beri arkadaşlarımı derste konuşturuyorum.

Okul tuvaletinde malum şey yaparken kapı zorlayan tayfa geldi kapıyı tutuyom bitirmek için keşke bırakıp çıksaydım kapı açıldı has napicam ayy falan diye kapıyı örttüm tabi herkes 15 kişi falan beni bekliyor çıktım ve hocada vardı has has diye diye sınıfa gittim.

15:30 aklıma şunu getirdi bir gün babannemlerde ailecek oturuyoduk ama ortam çok sıkıcıydı ve benim 7 yaşındaki aklıma çok komik bir şaka gelmişti ablama cerenin selamı var demiştim oda hemen lafa atlayıp tencerenmi diye sordu bende yüksek sesle hayır seni beceren diye bağırdım ortamda herkes bi anda bana baktı sonra babam bunu nerden öğrendin dedi bende bu yetmezmiş gibi seni beceren espirisini tekrarladım o günden beri babanneme bakamıyorum

Ortaokul 7.Sınıftaydım ve okula nakil ile yeni gelmiştim. Ve kendi kendime insanları bir şekilde etkilemem gerek diye düşünüyorum. Abim de çok güzel gitar çalar ben de ondan duyduğum terimler ile herkese hava atıyorum işte Duman'ın bir sürü şarkısını çalabildiğimi falan söylüyorum. Neyse bir gün müzik dersinde Müzik Hocamız elinde bir klasik gitar ile geldi ve çalmayı bilen var mı diye sordu. Tabi herkes beni gösterince mecburen öne çıktım. Rastgele gitarı tıngırdatıyorum ama görsen miden bulanır yani o kadar kötü bir ses çıkıyor ki. Ben bu kadar kötü çalınca hoca anında anladı arkadaşlara yalan söylediğimi ve hiç çaktırmadan "Demek si majörden çalıyorsun kendi yorumunu katmışsın bravo çok güzel olmuş" falan dedi. Allahtan sınıftan hiç kimse çakmadı sonra da sırf yalanı devam ettirmek için gitar öğrenmek zorunda kaldım. Her gece hatırladığımda kendi kendimi gitara oturtmak istiyorum.

okulda kermes vardı ve tüm şehir gelmişti çok kalabalıktı e öyle oluncada büsürü araba geldi tabi sonra, bende arkadaşımla geziyorduk açık otoparkta bitane araba yanlış yere park etmiş fotorafını çekecek güvenlik bizde oradan geçiyoruz ben o arabanın önündeyim abi telefonunu çıkartı fotoğraf çekecek bende beni çekiyor sanıp poz vermiştim. her aklıma geldiğimde kafamı duvarlara vuruyorum uyuyamıyorum

Sanırım 3. Sınıftaydım. Bizim okulumuzda her cuma kızlı erkekli mesictte toplanır sonra hoca dini bir sohbet yapar namaz kılar ve ve sınıflara dağılırdık. Bir gün hoca ‘’mescitten ilk çıkanla birlikte şeytanda çıkar’’ demişti. Bundan birkaç gün sonra yine mescitteyiz ve platoniği olduğum çocuk birden kapıya yönelmişti. Mescitin ortasında elimi ona doğru kaldırarak ‘’HAYIR ÇIKMAAA’’ diye bağırmıştım... Herkes bana bakmıştı. Meğer çocuk o gün okuldan erken çıkıcakmış ve velisi gelimiş

ASGARİ ÜCRETLE HAYATTA KALMA UZMANINDAN TAVSİYELER 1. Adım : Paran olmadığı için gecenin dördünde komşunun evindeki prezervatifleri al. 2. Adım : Letgo'da sat 3. Adım : Dışarıdaki siren seslerini duy 4. Adım : Komsuna ne olduğunu sor. 5. Adım : Komşunun evinde kamera olduğunu öğren. 6. Adım : Hapishaneye gir. 7. Adım : Başardınız! Hapishanede yemek ve su bedava.

Tahta bir kutunun içine gir ve arkadaşlarından seni yere koymalarını iste, üstüne toprak atsınlar orda aydınlanıp artık yeme ve içme gibi insansı arzularından arınacaksın. Ve orada istediğin kadar kalabilirsin. Tek kötü yanı bir daha hareket edemezsin herhalde.

Ahhh yaşasın bunu bekliyordum!Gerçekten bu seri en sevdiğim.Nedense milletin utanç verici anılarını seviyorum ve ilginç buluyorum.Oldukça eğlenceli garip ve değişik.Bi de empati fln kurunca ...

Bak bu olay daha dün oldu hatırladıkça ölecek gibi oluyorum.. Ben Bilim ve Sanat Merkezlerinden birinde öğrenciyim, dün de gösteri vardı. Bizim sınıf değil de başka bir sınıfın yıl sonu gösterisi. Ama öyle sadece velilerin geldiği kıytırık bir şey de değil hani kaymakamlar falan geliyor. Neyse işte bu gösteriye beni de çağırdılar sahne perdeleriyle misafirlerle falan ilgileneyim diye. Bana ne yapmam gerektiğini nerede duracağımı falan anlattı hoca, her şey güzel gösteri başlamak üzere. Sonunda seyircileri içeri almaya başladılar, ben de kapıda benim sınıfımdan bir arkadaşla duruyorum, içeri girenlere elimdeki gösteri akışının yazdığı kağıdı verip "Hoşgeldiniz" diyorum öyle basit bir şey. Birkaç veliden sonra üstünde aşırı düzgün bir takım elbiseyle bir adam geldi, yanında da 2 tane yine takım elbiseli başka adamlar. Bir şey yok gülümsüyorum öyle. Adamlar yaklaştı ve ben, elimdeki kağıdı uzatarak adama "Hoşgeldiniz" demek yerine "Kolay gelsin" dedim... Nasıl bir kafayla yaptım bilmiyorum, ve adam garip garip bana bakıp gülerek içeri geçtikten sonra arkadaşım kulağıma eğilip şöyle dedi: "Kanka o kaymakamdı..."

Ben 4-5 yaşlarındayken babam,halam, babaannem,kuzenlerim fln AVMye gittik halamda öğrenci biz bir restorana girdik halam ben ismarlicam fln dedi sonra babamda zor olsada kabul etti sonra bana işte garson sormuş ne alırsınız küçük hanım fln sonra 'ben önden bir çorba alıyım' demişim tabi Tv'de duymuşum ben istiyice kuzenlerimde(3-4 tane var)benim dediğimin aynısını söylemeye başlamışlar ben tabi duru muyum devam etmişim 'sonra köfte istiyorum'demisim kuzenlerimde aynısını demiş sonra babam sen sadece çorba ver demiş garsona bende ağlamışım en sonunda köfteyi aldirmisim sonra tam hesap odencek heralde adam babama acıdı babam önden kartı vermiş halamdan sadece 2 çorba parası almışlar halamda hala ne kadar uyguna aldık diyo hala utanıyorum

ilk baştaki şiir performansı için Erkan'a teşekkür ediyoruz ve okulumuz 2-f öğrencilerinden

olum çok iyi hatırlıyorum 8.sınıfım arkadaşlarla dershanedeyiz neyse mola verdik falan şoka gittik. bi tane cheetos aldım fiyatıda 1.90dı. adama 2 tl verip üstü kalsın diye çıkarken arkadan bir ses duydum. arkamı döndüm ve adam bana 10 kuruş fırlattı aq o anki bağırışlar hala aklımda.

ortaokuldayım 5. sınıf olması lazım fen bilimleri dersindeydik. öğretmenim bize test çözdürüyordu. testteki bir soruda 4 yapraklı yonca yazması gerekirken basım hatası yüzünden 4 y*rraklı yonca yazıyordu. Ben de o zamanlar o kelimenin anlamını bilmiyordum malum kızlar arasında küfür edilmiyordu. arkadaki erkekler kelimeye bakıp gülüyorlardı. Ben de neye güldüklerini sorduğumda kelimeyi gösterdiler fakat ben anlamamıştım. ne anlama geliyor bilmiyorum demiştim erkeklere. onlar da daha çok gülmeye başlamışlardı. hoca neye gülüyorsunuz dediğinde hocaya dönüp "y*rrak ne demek?" diye sormuştum. hoca şok olmuşu tabi. donup kaldı. erkekler daha fazla gülmeye başladı ve o kötü bir kelime söyleme demişti. ama ben hala anlamını bilmiyordum. yıllar sonra bu olayı hatırladığımda kelimenin anlamını biliyordum ve o an utanmasam da artık aklıma geldikçe utanıyorum.

Yil 2017 veya 2018 tam hatırlamıyorum 8. Sinifa gidiyorduk 1. Mayıs işçi bayramında okullar tatil olduğu için sınıfçak yaylaya gitmiştik herkes yemek götürecek aksama doğruda mangal yapacaktık herkes bilir devlet okullarında siniflar cok kalabalik oldugu icin 2 servis gitmistik hatta sigmadigimiz icin bazilari ters oturmak zorunda kalmisti iste biz gittik bi guzel yedik ictik kesife çıktık arkadaslarla bi arkadasimizda alkol getirmisti bi tane sarı tuborg almış olduğumuz yerden çok uzagi gidip bi baraka bulup oturduk arkadaşım tuborgu tekledi tabi kucuk olduğumuz icin ve alkol direnci olmadigi icin sarhoş olmustu bizde bu sarhoslugunu belli etmemek icin kollarindan tutarak yemek yerine goturduk çocuğu bıraksak gökdelen gibi devrilicekti öyle sallaniyordu neyse hocaya falan caktirmadan gunu bitirdik eve donerken arka dörtlüde oturuyorduk herkesin tuvaleti vardi 5 dk lik yolumuz kalmıştı en sag cam köşede oturan arkadaşımız o alkol icen arkadaşın onunden gecerken yüzüne osturdu ztn midesic bulaniyordu bayıldı çocuk ben bi hisim herkesi yıkarak servisten cikmaya calistim arkadan bi yesil sis bulutu geliyordu oyle derin bi kokuydu herkes onun yaptığını anladı serefsiz hicte utanmadi gururlu gururlu yürüyordu her aklima geldiginde arkadaşıma hatırlatirim midesi bulanir Jdjwjxjajdjajs