işimle aramda 1,5 saatlik metrobüs vb. toplu taşımalar vardı, günde 3 saatim hediye oldu bir kısmını işime geri verdim bir kısmı ile yarım kalan universitemi tamamladım kalan kısmı ile çocuklarım ile oyun oynadım kitap okudum dil seviyemi artırdım ... her yönden verimliliğim arttı Yaşasın Evden Çalışma:)
İlk zamanlarında evden çalışmak ilaç gibi geliyor. Çok fazla avantajı olduğu için kesinlikle doğru olan yöntemin bu olduğunu düşünüyordum. Ancak insan sosyal bir varlık. Yalnızlık bir süre sonra sıkıntı haline gelebiliyor. Ortam değişikliği, diğer insanlarla etkileşim gibi ihtiyaçlarımızı karşılamak için ofis ortamı veya çalışma arkadaşlarımızla beraber üretebileceğimiz herhangi bir ortama ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Amerike Birleşik Devletleri'nde yaşayan bir yazılımcı olarak kahvaltımı yaparken sizi keyifle izlediğimi belirtmek istiyorum lakin yazılımcılarla ilgli kısma minik bir açıklık getirmek de istiyorum aslında. 5:35 'de hepimizin gözü Amerika'da denilen kısımda hocamıza katılıyorum. Bu sadece Türkiye'de geçerli değil, bir nevi batı dünyasının iş şeklini burada belirledikleri doğru. Hatta özerk ve duruma göre karar alamama durumu Amerika içinde bile geçerli. Aslında ana eleştirim 16:05 'te dile getirilen '...sistemi ve kültürü değişttirecek altyapıya sahip olmadıkları...' kısımla ilgili. İlk olarak 5. dakikada hocamın bahsettiği değişimin doğum yeri olan büyük firmalar bu tür sistemsel değşimleri yaparken kararı yazılımcılara tamamen bırakmıyorlar. Aslına bakarsanız, öncesinde bahsedilen sosyal medya ve hayatı baştan sona değiştiren hiçbir kritik kararın detaylarına yazaılımcılar vakıf değil. Bütün bu toplumu baştan dizayn eden kararlar trilyon dolar büyüklüğündeki şirketlerin ar-ge departmanlarındaki sosyal bilimciler, psikoloji profesötleri ve envai çeşit yazılım dışındaki bilim insanları tarafından alınıyor. Şirketler ve büyük mekanizmalar, özellikle Amerika gibi uçan kuşun dahi monetize(türkçe karşılığını tam bulamadım, sanırım paraya dönüştürmek diyebiliriz) edildiği bir yerde, tamamen alttan yükselen seslere göre karar vermemektedir. Evet bir tür pazarlık ve yakınlaşma söz konusu ama sonuçta yine bahsedildği gibi ofis vb. yerlerin masrafları da göz önüne alınınca, bu değişikler yine sosyal bilimciler ve yazılımcı olmayan iş birimleri tarafından alınmaktadır. Yazılımcıların sosyal medya ve online dünyadaki çok sesliği nedeniyle böyle bir izlenim olduğunun da farkındayım. İşimizin doğası gereği evden veya yatttan çalışmak gibi bir şansımz olduğu için bunu sıkça dile getirip hayat-iş dengemizi maksimize ediyoruz. Seçilen veya seçilmek zorunda bırakılan her mesleğin artıları eksileri olduğunu da hatırlatmak istiyorum. Bir diğer kısım da yazılımcıların hayat tarzıyla ilgili Sinan hocamın algısının da filmler ve ekseriyetle 20li yaşlarının başındaki, işini aşkla şevkle kendini sektörde ispatlamaya çalışan gençler nedeniyle olduğunu düşünüyorum. Çevresinin neredeyse %50'si yazılımcı olan biri olarak, hayat/iş dengesinin daha iyi olduğu çok az meslek gördüm. Benim örneklem kümem bunun için yeterli bir kaynak olmayabilir tabi ama yine de iş + kazanılan para + çalışma şekli + hobiler ve sosyalleşme imkanları itibariyle, kendini alkole, uyuşturucuya vb. şeylere kaptıran yazılımcı oranının diğer mesleklerden yüksek olduğuna dair net bir korelasyon göremiyorum(kaynak varsa memnuniyetle incelerim). Bu algının muhtemel iki sebebi olduğu kanaatindeyim. Birincisi, sayı olarak artan yazılımcı diye adlandırılan teknoloji işçisinin internette sesli olması; ikinicisi de, yapılan işin dışardan biraz 'kara kutu, sihir' olarak görülmesi nedeniyle bu insanlar ne yapıyor, yalnızlar, asosyaller gibi bir algıya kapılmanın çok kolay olması. Ayrıca, tükenmişlik sendroum çok çalışan ve iş/hayat dengesi bozuk olan her meslekte büyük bir problem. Severek izliyorum sizi, bu yorumu da bütün saygımla yazmış olduğumu bir daha belirtmek isterim. Teşekkürler.
Hocam merhaba ümit sami hoca bu aralar neden yok ? istanbulda ümit var serisini çoğu kişi severek izliyordu eski bölümlerin yorumlarında gördüğüm kadarıyla. Neden artık çekilmiyor ? İstanbul’da ümit kalmadı mı yoksa 🙄
Kolej öğretmeniyim. Maddi ve teknolojik imkanı olanların uzaktan eğitimle verim alabileceğini gördüm. Mustafa ve Sinan Beylerin dediğine katılıyorum: İş yeri, ofis, okul vb sosyalleşmenin mekanıdır.
Evden çalışmak çok zor hatta travmatik hiç sevmedim. Öğretmenim o kadar çok emek verdim. Karşılığını alamadım. 6 ders duvara ders anlattım. Gerçekten zorlandım
Eski işim aklıma geldi... Böyle bir ofis ortamının dünyada benzeri var mıdır bilmem... Birbirinin yüzüne geğirenler, el hareketi çekenler, yerlerde köpek gibi yürüyüp birbirine havlayanlar... tabi ki evden çalışmak psikolojimin toparlanmasına yardımcı olmuştu.