Semra hanım hangi şiiri okusa o şiir daha güzel oluyor ve bu sesten dinlediğim şiiri başkası okuduğunda aynı tadı alamıyorum . Gerçekten sizi tanımak ısterdım
Kara Panter’e, Leyla Teyze’ye Öldüğünü kimseye söylemedim Kırık dişli bir gülümsemeyle yalnızca yıllardır Başka bir kadının hayatını taradım Çocukluğumda yüzüme yarasa çarptı Uzayan saçlarım karanlık façamı saklar mı? İyilik dolu akşamlarım olsun istemiştim. Başım bir kristal avizeye çarpmış gibi şıngırdasın Şimdi bazı akşamlar kırmızı çiçekli başımı İşten yeni dönmüş yorgun yastığımla karıştırıyorum. Bira içiyorum aslanlı ve ejderhalı olanlardan Senin resmin var mı orda, teneke kutularda, bakmıyorum Yalnız kalıplardan vurarak çıkardığım buz parçalarını Bazı akşamlar kalbimle karıştırıyorum Öldüğünü kimseye söylemedim Oysa inanmıştık aşkın bedelsiz kamulaştırdığı hayatımıza Evimizin ortasından geçen baharat yoluna, Tarçın koklar, salep olurduk Küpelerimizi sallasak dönmedolaba binmiş gibi olurdu insanın başı Senin ruhun hep seslenirdi içerden Siyah buluttan şapkana şimşekten broşunu takmayı unutma. “İyi şeyler olsun artık hayatımızda” dedi geçenlerde Burcu Kahvaltılarımıza esmer ay çörekleri doğmayacak mı artık? Kaç zamandır yapay uydulardan umutsuz şarkılar yayıyorum Öldüğünden beri yüzüme bir kere bile Sarı yaldızlı çerçevesi Leyla aynasıyla bakmadım Öldüğünü kimseye söylemedim Kırmızı oduncu gömleğinle, İnci Pastanesi’nin önünde Kalbinin kapakları küçük yelpazeler gibi titredi, sonra kapandı. İçinde yakası açılmadık küfürler, ayıpçı Roman havaları kaldı. O an mahallemizde kız çocuklarının neşeli evcilik tenceresine Büyük bir futbol topu çarptı. Kuru üzüm taneleri saçıldı havaya Bu sebeple iyi olduğunu düşündük orda, şerbetli ve tatlı Ama düğünlerde sen gibi güzel oynamaz kimse artık. Orda kimsesiz bir mantar ile sohbet ettiğini Bir gün zehrini bize tercüme edeceğini Esmer bir kesinlikle biliyorduk Orda tertipsiz bir melek gibi yoklamada Buruşuk kanatlarını poker masasında unuttuğunu söylediğini safça Ve tanrının sana gülümsediğini Tekinsiz bir kesinlikle hissediyorduk. Bir tek senin şiirin bu yüzden son dizesiz kaldı. Didem Madak
Ufkun derinliğine doğru gidersiniz ama ufkun sonu gelmemiştir bunu bilirsiniz ya hani şiirde böyledir. Efendim belki merhametin gözleri değilsiniz ama ona ses oluyorsunuz 🤗 👍
Utanmazlık Mahareti adında bir seslendirmeniz vardı, Pemra Oğuz'un çok seviyordum onu fakat kaldırmışsınız galiba, bulamadım. Rica etsem geri yükleme imkanınız var mı? Sesinize, emeğinize sağlık. İyi günler.