Vidyoyu izlemeden yazıyorum: Instagram'da bi uzun warhammer sohbeti yapsan ne güzel olur demiştim, sende ilgisi olan birisi davet ederse neden olmasın demiştin diye hatırlıyorum. Sonunda o gün gelmiş çok mutlu oldum.
Squiglerle ilgili; orklar squigleri gerçek anlamda hemen hemen her şey için kullanabiliyor. Bomba olanı var, binek olanı var, hatta orkların saçı genetik olarak yok yani evet, kafalarındaki şeyler aslında özel bir squig türü. Orkların renkleriyle ilgili en sevdiğim mor boya, ork inancına göre mor boya görünmezlik ve kamuflaj (sneaky) sağlıyor. İşin eğlenceli kısmı henüz mor bir ork kayıt altına alınmamış... yani konu orklar olunca çalışıyor mu yoksa çalışmıyor mu belli değil.
Sevgili Arya kanalını yeni keşfettim öncelikle başarılar dilerim. Bunu bir seri olarak yapsanız harika olur diye düşündüm konuşulacak çok evren var bir saat kesmedi aslında tadı damağımızda kaldı.
Witcher'ın sorunu, özellikle bu tür edebiyat için biraz fazlaca Slav mantığıyla yazılmış diyaloglara çok yüklenen yapısı, Sapkowski'nin bu evreni yaratırken çok karakter bazlı planlama yapması ve hikayenin büyürken Orta Avrupa kültüründe geçen bir Slav hikayesi gibi olmasının getirdiği bazı dissonance hissiyatı Bir de sonu bence daha iyi olmalıydı. Kitapları okuyan ikinci kişi benimdir Bartu'nun bahsettiği, Witcher romanlarına kötü diyen kişinin fikirlerini dinlemeyin zaten. Ya okumamıştır ya da fantastik edebiyatta Tolkienism arıyordur. Sapkowski bir George R. R. Martin yahut Tolkien değil. Okurken bazı şeyleri bayağı son dakikada uydurduğunu görebiliyorsun, zaten bence kitaptaki bölüm başlarına kendisinin yazdığı pasajlar eklemesinin sebebi de o Witcher oynarken bulduğunuz kitaplar var ya, hani iki paragrafı aşmayan metinleri olanlar, hah işte Sapkowski onları kitaplarda kullanıyor zaten. İngilizce çeviriden okudum, zamanında Rusçam o kadar iyi değilken alıp okumadım romanları şimdi de gereksiz geliyor Rusçasını okumak, Türkçe çevirisi nasıldır bilmiyorum ama İngilizce çeviride tekrarlayan terim çok. Okurken o rahatsız ediyor insanı. Impetus, pirhouette, half-step, half-turn kelimelerini bin defa okumuş gibi oluyorsunuz Ama çok güzel bir hikaye, çok güzel yazılmış karakterler var. O yüzden oyunları sevmeme rağmen, bir sürü konuda şikayetim de var. Özellikle Geralt'ın kişiliğinin derinliğinin düşürülmesi ve çok daha nüanslı, kompleks bir karakter olmasına rağmen fazla şövalyevari bir adam olmasına. Bazen karakterle uymayan şakacı, quippy tavırlarına, her çıkan oyunda daha da yakışıklı bir adam olarak resmedilmesine ve en önemlisi, Geralt'ın yaşadığı zamanın insanı olamama halinin Witcher 3'te her köşe başından fırlayan binbir türlü yaratık yüzünden yansıtılamamasına. Geralt dediğin, hayatta Ciri'den başka bir varoluş sebebi bile olmayan tersi gerçekten çok pis, tekinsiz korkunç bir adam. Edit: Herkesin övüp durduğu, dizinin berbatlığı yüzünden olduğundan iyi gözüken Henry Cavill, her ne kadar dizinin berbatlığı yüzünden baltalandığı için mazereti olsa da, o yüzden çok kötü bir Geralt mesela. Geralt için fazla kaslı, fazla sempatik tipli, Mads Mİkkelsen tam o rolün adamıydı yaşı biraz geçmiş olsa da kotarırdı. Henry Cavill'in o heybetli cüssesi, bıkkın baygın tavırları Geralt'a hiç uymuyordu ve oyundaki karakterin tavırlarına benziyordu daha çok. Tek fark, Cavill'in Geralt'ı senaryonun berbatlığı yüzünden oyundan bile kötüydü
Merhabalar, sohbetiniz çok keyifliydi. Sohbetin başında konusu geçen Forgotten Realms evrenine getirilen eleştiriler hakkında birkaç fikir belirtmek istiyorum. Öncelikle Bartu Bey'in Witcher evreni ile FR evreni arasında kıyas yapmasını doğru bulmuyorum; çünkü Witcher evreni okunmak için FR evreni ise oynanmak için yazılmıştır. Bundan ötürü FR evreni içerik olarak daha boşlukludur, bu boşluklar üçüncül bir tasarımcı için esneklik payı yaratır, nitekim FR evreni üzerine yazılmış veya bu evreni temel alan binlerce kısa hikaye vardır. Ana karakterleri evrenden çıkardığınızda evren işlemiyor eleştirisi de yerli değildir; zira evrenin kendisi zaten 'character oriented' bir anlatıdır. Bir analoji yapmam gerekirse: Forgotten Realms evreni Android işletim sistemine benzer açık kaynak görevi görür; Witcher evreni ise İOS gibidir, kalitelidir, tutarlıdır... 🙂
Bartu'nun tarzı değil tam olarak. Ancak bir gün Cyberpunk falan oynayıp üzerinde konuşursa ''Al sana işte kapitalizm, adamlar yapmışlar. Johnny Silverhand Yalçın Küçük'ün eyleme geçmiş halidir'' diye 8 saat anlatabilir gibime geliyor
Videonun 13:00 noktasındayım, devamında bahsi geçecek mi bilmiyorum ama yazayım, Warhammer'daki sekiz yöne doğru giden oklardan oluşan kaos logosu zaten Elric evreninde yer almaktadır. Warhammer hunharca alıp kullanmıştır. Tabii ki Warhammer'ın hastasıyız, yanlış anlaşılmasın :)
Ben yıllar önce ilk kez wikipedia'da okumuştum, logoyu 60'larda Eternal Champion evrenini yazarken (Elric Eternal Champion'ların en ünlüsüdür) Moorcock'un oluşturduğunu yazıyordu. Elbette wikipedia tek başına güvenilir bi kaynak değil, o yüzden şimdi birkaç kaynaktan daha baktım, genelde böyle olduğu yazıyor. Moorcock bazı röportajlarında nasıl ürettiğini anlatmış sanırım. Tabii %100 kesin doğru mu bilemem. Daha derine inilebilir. Müsaade varsa buradan fellow nerd'lerime çağrıda bulunuyorum, bu konuyu araştırsınlar :)
Witcher kitaplarını baştan sona 2 kez okumuş birisi olarak bu kitapların hakkını veren birisini gördüğüme o kadar mutluyum ki... İnternette gördüğüm tüm yorumlar Witcher kitaplarının boktan olduğu ve dizinin de bundan dolayı rezalet bir yapım olduğu üzerineydi, halbuki Witcher dünyasında gerçekten güzel konular işleniyor bana göre, özellikle insan olmayan ırkların insanlara karşı azınlık mücadelesini hep etkileyici bulmuşumdur.
@@berkburakgizdisir841 Yazarın kalemi zayıf falan değil, hatta aşırı güçlü bir kalemi var, ancak yazar Amerikalı yahut İngiliz değil. Bundan ötürü bazı kültürel farklar var.
Oturup konuşmalarını veya yazmalarını vr bunları yayınlamalarını istediğim iki insandan birinden bahsedildi bu yayında: DÜCANE CÜNDİOĞLU diğeri de C M KOSEMEN
Merhabalar. Size bir video önerisi ile geldim. Yurt dışında tartışmış olan bazı bireyler var bu konuda siz ne düşünürdünüz bunu merak ettim. Yurt dışında Joseph Nicolosi adlı klinik psikolog onarım terapisi ile eşcinsel bireyleri iyileştirebildiğini idda etmekte kişinin kitapları var 2 tane. Erkek homoseksüeller için onarım terapisi ve eşcinselliğin tedavisi onarım terapisi öyküleri. Belki değerlendirmek istersin ve videoda tartışmak istersin.